❮
1995❯
  • 36677
    «gördüğüm kadarıyla, klopp bir futbolcuya 100% güvenemediği zaman, onu oynatmayı da tercih etmiyor. xherdan shaqiri'nin yetenekli bir futbolcu olmadığını söylemek istemiyorum, tam aksine çok yetenekli, çok özel ve fark yaratabilen bir futbolcu. xherdan yetenek olarak birlikte oynadığım en iyi futbolculardan birtanesi, fakat taktiksel anlamda disiplinsizliğini hiç aşamadı. ego-tripleri stoke city'nin 2018'de küme düşmesinde önemli bir rol oynamıştı.

    «canlı olmakla sadece sıze uygun olanı yapmak arasında çok ince bir çizgi vardır. tabi shaqiri'nin 8 gol ve 7 asistlik performansını göz ardı edemezsiniz. özellikle küme düşen bir takımda bunu başarmak çok özel bir performans. her haftasonu geri kalan 85 dakika için bütün arkadaşların işini zorlaştırıyordu. zamanla takımda ve ayrıca kulüp yönetiminde kızgınlık büyüdü.»

    (bkz: peter crouch)
  • 36679
    "kalecilerimiz hariç 13 kişiyiz. emin'i alacağız öbür taraftan. maalesef bu sene özellikle son 3-4 ay var ki, en zorlu dönemlerden biriydi kariyerimdeki. maalesef yetiremedik. milli takımlar dönüşü bir hayli eksik kaldık. arkasına da sakatlıklar bizi üzdü ve yordu."

    "galatasaray, dünyanın en büyük organizasyonunda. dünyanın en büyük takımlarından biriyle oynuyor. burada galibiyet-mağlubiyetten ziyade önemli olan şey galatasaray'ın ilkesi, mücadeleyi bırakmamak."

    "ilkemizi kaybetmemeliyiz. ben buna daha çok önem veriyorum."

    fatih terim

    (bkz: 11 aralık 2019 paris saint germain galatasaray maçı)

    hoca diyor ki; kaybedecez lütfen taraftar gereksiz gaza gelmesin inşallah fark yemeyiz.
  • 36681
    “aslında bu maç öncesinde konuşulacak bir konu değil. basınla beraber olduğumuz zaman daha detaylı anlatabiliriz. şu an kalecilerimiz hariç 13 kişiyiz. emin'i kadroya alacağız öbür taraftan. maalesef bu sene özellikle son bir 3-4 ay var ki, futbol kariyerimin her aşamasında zaman zaman sıkıntılar olmuştur ama bu 3-4 ay o açıdan ön saflarda yerini alır. maalesef birçok oyuncumuzu getiremedik. özellikle milli takımlar dönüşü bir hayli eksik kaldık. arkasından da beklemediğimiz sakatlıklar bizi bir hayli üzdü ve yordu. daha kısıtlı bir imkan içinde olmamıza bizi zorladılar. ama yarınki maçta galatasaray dünyanın en büyük organizasyonunda olacak. bana göre şampiyonlar ligi dünyanın en büyük organizasyonu kulüp bazında. dünyanın en büyük takımlarından biriyle oynayacak. galibiyet ve mağlubiyetten daha önemli bir şey var, galatasaray'ın ilkesinden vazgeçmemeliyiz. nedir bu ilke? mücadeleyi bırakmamak. bu ilkeden vazgeçmemeliyiz. sonuç ne olursa olsun bu ilke yarın galatasaray'da ortaya çıkmalı. sonra sonucu değerlendiririz. 7'den 70'e her türlü sporsever yarın sonuç olarak puanın ne olacağını söyler. ama dediğim gibi biz o mücadele ilkesini kaybetmemeliyiz. ben buna daha çok önem veriyorum.”

    “haftada üç maçtan buraya geliyoruz. rakiplerimiz de psg, real madrid, club brugge. türkiye'de de zor rakiplerle oynadık. çarşamba-cumartesi oldu, çarşamba-pazar oldu. maalesef bunun rotasyonunu tam kadro yapamadık, yapabilseydik belki oyuncular üzerindeki zihinsel, psikolojik ve fiziksel ağırlığı hafifletebilirdik. ama maalesef bazı oyunculara daha fazla yük bindi. beklemediğimiz bir şeydi. ama baktığımızda bu tablo devam edecek gibi. seneye ve öbür seneye de ffp kısıtlamaları süreceğine göre bu tablo devam edecek gibi. kadroya geç katılımlarla başlayan aksaklıklar... fazla milli oyuncu veriyoruz ama hepsi ayrı ayrı takımlarda olunca biraz aleyhimize işliyor. sonuç ne olursa olsun, son maçlarda eskiye oranla biraz daha toparlandığımız açık. son alanyaspor maçında biraz fazla pozisyon vermiş olabiliriz. bir dakikada üç pozisyon da verdiğimiz oldu. ama iyi baktığımızda ilk yarıda ikiyi de, üçü de bulabilirdik. hak etmediğimiz şekilde brugge maçında da 90+2'de gol yedik, son dakikalarda yediğimiz gollerle kaybettik veya puan kaybettik. ama her şeye rağmen, hiçbir kulvardan, ne ligden ne kupadan vazgeçtik. dediğim gibi ben o mücadeleyi gördüğüm sürece, biz her yerde varız. zaman zaman arkadan gelebiliriz, aksaklıklar olabilir. ama bu bizi hedefimizden alıkoymaz. bir yere varmak için gidiyoruz, çok şükür oraya da varıyoruz. ben yola çıktığımızı düşünüyorum, inşallah varacağız.”

    “fransız medyasından bir gazeteci demin "hücumda pek gözükmüyorsunuz, az gol atıyorsunuz" diye sordu. haklı olarak bunu söyledi, sonuçta istatistik bu. ama o kadar kolay ki bu soruyu sormak. hele de elinizde di maria, cavani, neymar, mbappe, choupo-moting, icardi varsa bu soruyu sorarsınız. düşünebiliyor musunuz bu oyunculardan üçü yedek. bizde uefa kısıtlamasından dolayı zaten zor bir araya getirdiğimiz, büyük fedakarlıklarla bir araya getirdiğimiz oyuncuların 7-8'i yok. hele bunun içinde falcao ve andone de olmayınca... zaten sıkıntımız vardı. dönüp kendi futbolculuk ve teknik adamlık kariyerime baktığımda, işlerin yolunda gitmediği inişli çıkışlı periyotlar olmuştur. veya üst üste sıkıntıların yaşandığı olmuştur. ama son 3-4 aydır çektiğimiz sıkıntılı süreç, herhalde kaydadeğer bir dönem olarak yerini alacaktır arşivlerde.

    yarın burada dünyanın en büyük futbol organizasyonunda dünyanın en büyük takımlarından biriyle oynayacağız. bu arada da iki kalecimiz hariç 13 kişiyle buradayız. u19'la bizle geldiğinden emin'i a takım'a alacağız. ve böyle ülkemizi temsil edeceğiz. oynayacağımız takımın büyüklüğü ve geliriyle dünyanın en büyük takımlarından biri olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. bu tip durumlarda galatasaray'ın da benim de ilkem çok basittir: en önemli şey mücadeleyi bırakmadan oynamaktır. galatasaray'a yakışan budur. o yüzden biz de yarın böyle oynamayı tercih edeceğiz.

    “bu maçtan önce psg'nin bu maçın favorisi olduğunu söylemek bir kehanet değil. bilinen bir şey bu. veya dünyanın en önemli kadrolarından biri olduğu da kesin. ama hiçbir takım hiçbir maçı daha maç başlamadan kaybetmez. hele biz hiç kaybetmeyiz. çünkü biz mücadele edeceğiz, ne olacaksa olacak. burada kaybetmekten korkmayan bir galatasaray olacak. neyimiz varsa, ne kadarımız varsa oynamaya ve kazanmaya çalışacağız. rakip takımın gücünü, kalitesini kabul ediyoruz ama bunu tespit için söylüyoruz. hiç kimseden bir çekincemiz yok. mağlup olacaksak da mağlup oluruz. ucunda ölüm yok. mücadele eden bir galatasaray istiyorum ben. oyuncularıma da bunu söyleyeceğim. mücadeleyi bırakmadan oynayan bir galatasaray istiyorum. böylesine zaten galatasaray taraftarı da bir şey söylemez. tam tersi tersi kaybettiği maçta bile bu reaksiyonu gösteriyorsa çağırıp tebrik etmiştir. söylenecek şey bu".

    fatih terim basın toplantısında

    (bkz: 11 aralık 2019 paris saint germain galatasaray maçı)
  • 36682
    "yarın çok zor bir maç olacak. ama iyi bir sonuç alacağımıza inanabiliriz. çok kuvvetli bir takıma sahibiz. yarın akşam iyi bir performans göstermemiz gerekiyor.

    ben çok uzaklardan gelmiş, zor şeyler görmüş bir oyuncuyum. galatasaray'ın sayesinde istediğim futbolu oynayabiliyorum. umarım bu şekilde devam ederim.

    ben bir gruba kolay adapte olabiliyorum. hiçbir zaman bu konuda sıkıntı çekmedim. saha içinde ve dışında böyle bir gruba katıldığım zaman, özellikle fransızca ve ingilizce konuşan oyuncuların olduğu bir gruba girmem daha da kolay oldu.

    daha çok çalışmamız gerekiyor. hele de maçlarımıza ulaşmak istiyorsak... real madrid, psg gibi çok güçlü savunmalara karşı oynuyoruz. bu nedenle çok çalışmamız lazım.

    psg'ye karşı "şu taktikle oynamak gerekiyor" denemez. en iyi futbolumuzu oynamak bizim elimizde. bu üç puanı elde etmek bizim için çok önemli. öncelikle elimizden geleni yapmamız lazım.

    sakatlanmama karşın gene de iyileşip daha iyi bir oyun oynamaya başladım. daha da iyi bir duruma geleceğimi umuyorum."

    mario lemina

    (bkz: 11 aralık 2019 paris saint germain galatasaray maçı)
  • 36683
    “grupta istediğimizi yapamadığımız bir gerçek. açıkçası taraftarımızı da çok mutlu edemedik. belki club brugge maçında son dakikada o golü yemesek avrupa ligi'ne gidebilirdik. bu bile tatmin etmezdi. bir nebze gönüllere bir su serpmiş olurduk avrupa ligi'ne devam etmekle. dünyanın en büyük organizasyonunda dünyanın en büyük takımlarından ikisinin grubuna düştük. maalesef şu son 3-4 ayda olanlar arşive girmeli ve kayda geçmeli, o sıkıntılı zamanlardan bir tanesi. böyle durumlarda ilk önce teknik adam gündeme gelir. tercihler, fizik, konsantrasyon tartışılır, geçmiş yıllardaki oyun anlayışıyla kıyaslanır. sonra oyuncular tartışılır. verilen şansı değerlendiremiyor, kendini gösteremiyor, bu kalitede değil denir. üçüncü de yönetim eleştirilir. kadronun derinliği ve kalitesi sorgulanır. ama bu işin kolay kısmı, en kolay kısmı da şudur: bu üçünden birini seçersiniz ve bedelini ona ödetirsiniz. ama ben işin kolayını değil zorunu seçiyorum. yani bir yandan finansal olarak toparlanmaya giderken diğer yandan daha aç, istekli, dönüşü olabilen, diri, genç oyunculara yatırım yapmalıyız diye ısrarla söylüyorum. çünkü tablo gösteriyor ki biz bu sıkıntıyı iki sene daha çekeceğiz. ama birtakım zorlukları böyle aşabiliriz. ben galatasaray'ın günlük konusunu, mevcut, yakın zamanı düşünürken aynı zamanda ilerisini de büyük resmi de görmek zorundayız diyorum. işin zorunu seçip orayı görmeyi yeğliyorum. bunu uygulamayı nasipse düşünüyorum. geçen yıl ve bu yıl olan kısıtlamalar, gelecek iki sene de var. demek ki aynı tablo sürecek. o yüzden büyük resim bana bunu gösteriyor. sizin için büyük olan rakamlar, avrupa'da normal, hatta düşük. makas açıldı derken bunu söylemeye çalışıyorum. yoksa her yerde çıkar oynarsınız. sonuçta en kötü kaybedersiniz, canınız verecek haliniz yok. ayrıca hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor, belli bir skorla da başlamıyor. mbappe'ler, cavani'ler, icardi'ler, mouting'ler, neymar'lar, di maria'larla bir şeyleri anlatmak da, ifade etmek de, maç öncesi favori demek de kolay. bunlara itirazımız yok. ama böyle denk mücadeleler olmuyor. buna rağmen takımımdan benim bir tek isteğim galatasaray'ın ilkesine, sonuç ne olursa olsun mücadele etmeye ve mücadele etmekten vazgeçmemeye uygun şekilde oynamaları. bunu söyledim, yarın da söyleyeceğim. yoksa real madrid veya psg'ye kaybettiniz diye kimse size bir şey söylemez. bu gerçekle hareket edip avrupa'nın göbeğinde oynayacaksınız. biz böyle maçları oynadık, yine oynayabiliriz. nasıl kaybederlerse kaybetsinler, o mücadeleyi göstersinler.”

    fatih terim galatasaray televizyonuna

    (bkz: 11 aralık 2019 paris saint germain galatasaray maçı)
  • 36684
    “inşallah iyi bir maç olur. buradan puan veya puanlarla döneriz. zor bir maç. her şeye rağmen futbol bu, ne olacağı bilinmez. galatasaray'ın ne diyeceği de bilinmez. inşallah ülkeye puan veya puanlarla döneriz. bunun için çok güzel bir zemin var. zannediyorum tüm biletler de satılmış, tamamen dolu bir stat olacak. rakip paris saint-germain. değerini, futbolcularını, kulübün yapısını iyi biliyoruz. ona göre yarın çıkacağız, aslanlar gibi mücadele edeceğiz. başka yapacak bir şey yok, yarın göreceğiz.

    şuna çok mutlu oldum: taraftarımız iyi günde kötü günde hep yanımızda oldu. yine baktım ki paris sokaklarında yüzlerce, binlerce galatasaray taraftarı var. allah onlardan razı olsun. biz bir ve birlik olduğumuz zaman galatasaray'ın yapamayacağı hiçbir şey yok. bütün taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. bu vesileyle cumartesi günü oynayacağımız ankaragücü maçı için de taraftarlarımızı stada bekliyoruz. şampiyonluk macerası yeni başlıyor, bunu unutmasınlar. güzel ve iyi günler bizi, camiamızı, taraftarımızı bekliyor. galatasaray iyi yolda, kimsenin şüphesi olmasın.”

    abdürrahim albayrak

    (bkz: 11 aralık 2019 paris saint germain galatasaray maçı)
  • 36687
    "ülke puanı için çok önemliydi. en başta buna katkı yapmak istediğimizi söylemiştik. sevgili ülkemize bu galibiyeti armağan etmek istiyorum. bir türk olarak gurur duyuyorum. çok önemli bir galibiyet."

    "galatasaray ile uefa kupasını kazandığımızda da milan maçıyla son dakika golüyle kazanıp tur atlamıştık. yine aynı sonuç ile son dakika tur atladık. inşallah buradan da oraya giden yolun başlangıcı olur."

    okan buruk
  • 36688
    --- alıntı ---

    galatasaray için asıl tehlike, 1’i uefa olmak üzere toplam 21 kupa kazandırmış fatih terim için, bütün işi terim ile uğraşmak olan ali koç’un ağzı ile konuşan galatasaraylıların türemesi..
    medya soytarılarının algısına gelmeyin. terim’in sicili yerine onların sicilini sorgulayın.

    --- süleyman rodop ---

    2019-2020 sezonunun en doğru tespitlerine girdi bile.
  • 36689
    "biz var sistemini maalesef bozduk. biz pozisyonları eleştirirken o kulübü hedef almıyoruz. biz elle gol atılacağını öğrendik. var'da oturan hakem, yerelde pek övünemiyoruz ama hepimizin uluslararası başarılarından iftihar ettiğimiz bir hakem, şok yaşadık"

    "oğuz sarvan ve ekibi kulüpler birliği toplantısına geldi ve hakemin var'a gitmesi sicillerini olumsuz etkililer dedi. böyle bir şey yok. ben de şu an hata yapabilirim. bunu düzeltmek insani bir şey, sen neden korkuyorsun var'a gitmekten?"

    "artık biz de var'a gitmekten korkuyoruz. var'da garip diyagonal çizgiler çiziliyor. elle çizilen çizgi var. hakem görmeden elle de atılıyor ya, tanrı'nın eli. tff, var odası için çok masraf etti. gerçi paraları da kulüpler ödüyor."

    "resmi olmayan bir makamda tff başkanı olarak kulüp yöneticileriyle görüşebilirsiniz ama mhk başkanı da katılırsa ve bu görüşme 2.5 saat sürerse, ben de yarışan bir takım olarak bundan rahatsız olurum."

    mustafa cengiz
  • 36690
    "obradovic ile yollar ayrılmalı. obradovic ve menajeri raskovic'in tahakküm kurduğu sistem tıkandı, tükendi. obradovic, eurolig'de bilmem kaçıncı kez ergin ataman'a kaybetti.. aslında 6'da 1 bütçeye sahip g.saray'dan 19 sayı fark yenildiğinde tükeniş tamamlanmıştı.
    karşıyaka'ya sadece 57 sayı atılması hatta beşiktaş'ı bile zorla yenebilen bir takımın anadolu efes'i yenmesi zaten mümkün değildi. 30 milyon euro bütçeli, hocası 3 milyon euro alan, eurolig'in sahiplerinden, bein sports'un basketbol ekibinin tam desteği ile maçlara çıkan f.bahçe beko, de colo gibi müthiş bir oyuncu almasına rağmen bu kadar yenilmeye alışmış hale geldiyse duygusallığa yer yok.
    galatasaray'ı fatih terim illüzyonu nedeniyle eleştiren fenerbahçe camiası aynı ilüzyonu kendisi obradoviç'de yaşıyor. herkesin bir devri var ve obradoviç'in devri bitti.. 7 senede kattıkları için teşekkür edip yollar ayrılmalı. ben bunu daha evvel söylediğimde "obradoviç yolun kendisidir" diyenler nedeniyle kaybediyor fenerbahçe.. o yol çoktan çöktü beyler kabul edin artık.. ya da ergin ataman'a domine edilince üzülmeyin..
    fenerbahçe, obradovic'i yollamalı. sonra basketbol şubesinin bütçesini 10-12 milyon euro seviyelerine çekmeli. duygusallık değil gerçekçilik kazanır her zaman."

    serdar ali çelikler
  • 36695
    "tff yönetim kurulu ile karar alıyorsunuz ama gece kiminle, nasıl bir telefon görüşmesi yapıyorsanız, bütün takımları etkileyecek, bazı takımları zor durumda bırakacak bir karar alıyorsunuz. cinayet romanlarındaki gibi soruyoruz, katil kim, bundan yararlanan kim?"

    "tff başkanı ile bir kulüp arasında yapılan görüşmeye mhk başkanı ve onun iki yardımcısının da katıldığı iddia ediliyor ve 2,5 saat konuşma yaparlarsa, ben yarışan bir kulüp olarak bundan rahatsız olurum."

    "antalyaspor lisanlama ile ilgili açıklama yaptı, ben değilim diyor. beşiktaş açıklama yaptı, ben değilim diyor! trabzonspor da ben değilim diyor, kasımpaşa da öyle diyor! peki kim? kim bu işten fayda sağlıyor?"

    "oyun oynanırken, bu kuralı birden bire değiştirirseniz hem de dediğim gibi resmi yazıyı beklemeden değiştirirseniz biz burada dururuz. bundan kim yararlanıyor? ben kimseyi suçlamıyorum, 18 takım var süper lig'de."

    "cenevre'de uefa'da, ankara'da devlet dairelerinde sürekli şikayet ediliyoruz. 'galatasaray diagne'yi aldı, paraları bastı harcadı. galatasaray falcao'yu aldı paraları harcadı' deniliyor ve bunu da sürekli söyleyenler var. isim vermek istemiyorum."

    "bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede? galatasaray'a karşı ortalığı ayağa kaldıranlara soruyorum, neden yüzde 40'a çıkardınız? daha bizim 116 milyon harcama limitimiz var."

    mustafa cengiz
  • 36696
    "şimdi bu çok enteresan. ben bunu gece haberlerde gördüm. daha sonra salı günü federasyonun bazı yönetim kurulu üyeleriyle konuştum, istişare ettim. orada federasyonun yönetim kurulu bir karar alıyor. federasyon yönetim kurulu diyor ki; kulüplerden ve onların temsilcisi kulüpler birliği'nden alınacak yazı doğrultusunda, ki bunu daha önce istişare etmişler de ben orada yoktum. toplantılara katılmadım. ilk defa yeni yönetim için katıldım, yeni ve temiz bir sayfa için. orada bir görüşülmüş, karar alınmamış, artırılsın diye. sadece "artıralım" denmiş, çünkü birdenbire devreye girdi. bu konuşulmuş fakat karar alınmamış. bu nedenle kulüpler birliği'ne tekrar soruyorlar ve gece de artış kararı çıkıyor. yönetim kurulu toplanıyor, kulüpler birliği'nden gelecek yazı bekleniyor. bu arada karar çıkıyor. ne olması gerekir? resmi yazının daha önce gelmiş olması gerekir değil mi? yani tff ciddi bir kurum. oysa kulüpler birliği'nden gelen yazı salı günü sabah 9 sularında gelmiş. saati, her şeyi var. bu bizi çok şaşırttı. yani siz yönetim kurulu olarak karar alıyorsunuz, bütün yönetim öyle biliyor. ama siz gece kiminle nasıl bir telefon görüşmesi yaptıysanız, bu görüşmeye istinaden bütün takımları etkileyecek, bazı takımları zor durumda bırakacak bir karar alıyorsunuz. şimdi burada, cinayet film ve romanlarındaki gibi soruyoruz: katil kim? bundan yararlanan kim? biz açıkladık, biz limitler içindeyiz. bu konuda çok yanlış şeyler yazılıyor."

    "lisanslamaya iki türlü bakılıyor. biz şampiyonlar ligi'nde varız. beşiktaş, trabzonspor, başakşehir de avrupa ligi'ndeler. bizim burada 2019 verilerine göre uefa'sız harcama limitimiz 368 milyon. bizim uefa'dan da gelirimiz oluyor. toplam limitimiz 474 milyon. 120 milyon tl, uefa'nın kabul edilebilir gelir konuyor. bizim takım harcamamız 496 milyon yani toplam harcama. limitimiz olan 474 milyona yüzde 30 koyduğunuz zaman 616 milyon yapar. biz 616 milyon değil, 496 milyon harcamışız. yani bizim daha mayıs 2020'ye kadar 116 milyon tl sapma hakkımız var. yani biz ocak ayında 116 milyonluk daha harcama yapabiliriz. ancak yapmayız, merak etmeyin. o anlamda söylemiyorum, çünkü zaten paramız yok. biz parayı, paranın sihirbazı olmaya çalışarak kullanıyoruz. bir kuruşun peşine düşüyoruz. tabii her şeyi yüzde yüz kontrol etmemiz mümkün değil. öyle bir dünya, öyle bir maliye de yok."

    "tff'den gelen yazı açıkça meydanda. ne diyor? "kabul edilebilir sapma oranının %30 olduğu 2019-2020 sezonunda takım harcama limitinin içinde kaldığınız tespit edilmiştir." tarih, 28.11.2019. şimdi; 40, 50, 60 bizi hiç etkilemiyor. bizim bununla ilgimiz yok. trabzonspor da haklı bir tepki veriyor. diyor ki "siz bana bunu dayattınız." hatta bu karar haziran ayında transfer sezonu neredeyse bitmişken çıktı. buna rağmen insanlar, kulüpler bir şey demedi. "peki" dedi. çünkü kulüpler kendini de disipline etmek istiyor. türk futbolunda yıllardır ne söyleniyor? kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz yönetimler. parayı doğru sarf etmeyen yönetimler, ben başka ifadeler kullanmak istemiyorum. yani yöneticiler için kötü sözler söyleniyor. o zaman bunları regüle etmek, disipline etmek gerek."

    "geniş yol, otoban yolda gitmek başka, toprak yolda gitmek başka. otoban kuracaksanız hız limitleri olmalı, ışıklar, bariyerler olmalı. bunlar zaten doğru, bunlara bir şey demedik. ama siz oyun oynanırken, bu kuralı birdenbire değiştirirseniz, hem de dediğim gibi resmi yazıyı beklemeden değiştirirseniz, biz burada dururuz. yani katil kim? bundan kim yararlanıyor? antalyaspor açıklama yaptı, ki en az limit antalya'da, "ben değilim" dedi. beşiktaş açıklama yaptı, kasımpaşa da yaptı. biz de şaşırdık. kim? ben kimseyi suçlamıyorum, 18 takım var süper lig'de."

    "harcama limitinde kalmıştık: biz uefa'da 10 milyon euro zarar edebilirdik, uyuyoruz ancak tam tersine kara geçtik. onun için örnek gösteriyorum. inşallah devam eder. buna rağmen biz limit içinde kaldığımız halde cenevre'de, uefa'da, ankara'da, devlet dairelerinde sürekli şikâyet ediliyoruz. iki yıldır... "galatasaray diagne'yi aldı, paraları bastı harcadı" dendi. yeni argüman: "galatasaray falcao'yu aldı paraları harcadı" deniliyor ve bunu da sürekli söyleyenler var. ben söylüyorum: biz tff'nin harcama limitleri içindeyiz. biz uefa'da da yapılandırma anlaşmasının içindeyiz. peki, bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede? galatasaray'a karşı ortalığı ayağa kaldıranlara soruyorum, neden kabul edilebilir harcama oranını yüzde 40'a çıkardınız? daha bizim 116 milyon harcama limitimiz var. işte meydanda."

    "altyapı her şey. bugün üst sıralardaki takımlarımızda çok değerli türk oyuncular var. bunlar hep altyapılardan çıktı. bizde de var. biz son psg maçına 15 kişiyle çıktık. sakatlıklar yüzünden bunların 13'ü oynayabilir durumdaydı. iki oyuncumuz u19 maçında oynadılar, sonra yedek kulübesindelerdi. 18 kişilik kadroyu sakatlıklardan dolayı dolduramadık. kimse bunları görmüyor. ancak mazeret değil. ben bunları mazeret olarak görmüyorum".

    "altyapı her şey. biz futbolculara bonservis de vermedik, yıllık ücret de dünya çapında olan 1-2 oyuncu dışında vermedik. marcao olsun, diğer oyuncular olsun çok yüksek olmayan ücretlere oynuyorlar. onlar da daha fazlasını hak ediyor, bu da ayrı konu. belli bir mali disiplin içinde futbolcu ücret ödemelerini de en iyi hale getireceğiz. ben bütün kulüplerin disipline edilmesinden yanayım, galatasaray da dahil. har vurup harman savurmak, günü kurtarmak, benden sonra tufan diyerek gelecek yönetimlere yük bindirmek o takıma, kulübe zarar verir. herkes altyapı diyor ama bizim altyapıdan önce üst yapıyı düzenlememiz gerek. üst yapı da yönetimseldir. yönetimleri düzeltmek gerek. bu konuda zorunlu düzenlemeler geliyor".

    "ben bu görüşmeyi hiç hoş karşılamadım. tff başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, kulüp başkanları ve yöneticileriyle görüşebilir, bir araya gelebilir. bu gayet normal. hem bilgi alışverişi hem de güven açısından aklımıza hiçbir şey gelmez. benim aklıma hiçbir şey gelmez. biz nihat bey ile oturduk. kendisi de geldi buraya, biz de gittik hayırlı olsun diye, konuştuk herkesin huzurunda. hiçbir sorun yok. ama resmi olmayan bir makamda, tff ya da mhk'nin olmayan bir odada, özel bir büroda siz tff başkanı, hem de mensubu olduğunuz, eski ikinci başkanı olduğunuz bir camianın, bir kulüp başkanı ve ikinci başkanıyla görüşebilirsiniz, tamam. biz iyi niyetli bakıyoruz ama oraya mhk başkanı da gelip katılırsa, bir iddiaya göre mhk başkan yardımcısının da geldiği söyleniyor ve 2.5 saat bir konuşma yaparlarsa ben yarışan bir taraf olarak bundan rahatsız olurum. tff başkanı bütün kulüplerin başkanıdır. asla eski takımına söylemde bile ayrım yapamaz. yapmaması gerekir. tamamen bağımsız olmalı. bizim federasyon başkanından beklentimiz bu.”

    mustafa cengiz
  • 36697
    ''ben 30 milyon euroluk oyuncuyum' diyerek kendini galatasaray'ın üzerinde gördü''

    ''antrenmanlarda uyarılara karşı ciddiyetsiz-lakayt tavırlara imza attı''

    ''fatih hoca kazanmaya çalıştı''

    ''psg maçındaki hareketleri hoş karşılanmadı''

    ''bu tavrı sürdürünce karar verildi''

    ali naci küçük

    n'zonzi'nin erhan telli'nin belirttiği gibi maaş alamadığı ve bu yüzden sorun çıkarttığı yönündeki iddialarından çok daha mantıklı. takım içinde maaş sorunu olduğunu falan zannetmiyorum zaten benim için çok şaşırtıcı olurdu.
  • 36698
    "kameraman benim alnıma yaklaş! arkadaşlar benim alnımda keriz ve ya aptal yazıyor mu? ali koç, zekeriya alp ve nihat özdemir.. siz türk insanını aptal mı sanıyorsunuz? buluştunuz ne konuştunız abi gizli gizli?"

    "limit işini konuştular desek zekeriya alp'in orada ne işi var? zekeriya da mı limite dahil? bu sezonun sonuna kadar o toplantı konuşulacak. hakemler yan bastı konuşulacak düz bastı konuşulacak!"

    "olaydan günler geçiyor tff açıklama yapıyor nihat özdemir, ali koç ve zekeriya buluşması ile ilgili. fiyasko! yaptığınız halt çok kötü! zekeriya alp ile oğuz sarvan toplantıya gidiyoruz diye çıkıyorlar riva'dan. oğuz toplantıya gitmekten vazgeçiyor."

    "ulan gerizekalı aptallar fatih terim ile zekeriya alp'in fotoğrafından bahseden ahmaklar, orada bende vardım 30 kişi yemek yedik kimsenin ofisinde gizli gizli buluşmadı fatih."

    erman toroğlu
❮
1995❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın