• 1154
    https://twitter.com/.../1021470150283980800

    şunu paylaşmak istedim, karizmaya bak yahu. malum o zorluklar içinde mustafa kemal 'şerif', enver paşa 'hamdi' ismiyle trablusgarp'a gidip halkı örgütleyip yerel direnişlerle ufak da olsa zaferler kazandırdılar. o yokluk içinde osmanlı'nın yetiştirdiği bu subaylar daha sonra devlet kurdular. ruhları şad olsun.
  • 1155
    çok basit bir örnek vereyim atatürk'e neden borçlu olduğumla ilgili.
    bir görme engelli olarak, ben eğer bir şekilde hukuk fakültesini bitirmişsem, iyi şartlarda lise eğitimimi alabilmişsem ve birkaç ay sonra resmi olarak avukat olacaksam işte tüm bunlar atatürk'ün, onun kurduğu cumhuriyetimizin sayesindedir.
    (bkz: yüce önder, mareşal gazi mustafa kemal atatürk)
  • 1159
    uzun süredir kendisiyle ilgili yazmak istiyordum aslında. normalde, çok rahat bir şekilde meramımı anlatan ve hissettiklerimi yazıya döken bir insanım. ancak konu atatürk olunca konuşurken de, yazarken de çok zorlanıyorum hep. ilk olarak hangi cümleyi yazacağımı, nasıl devam ettireceğimi hiç bilmiyorum. ama bir gerçek var ki, ben atatürk'ümü çok seviyorum. nasıl sevmem ki?
    ben hayatımda hiçbir zaman görmememi problem yapmadım. hatta "şu anda görmek ister misin?" deseler kesinlikle "hayır." diye cevap veririm bu soruya. zira ben hayatımdan memnunum. ama tek bir şey için sadece bir saniyeliğine görmek isterim. fotoğraflardan veya eski görüntülerden de olsa atatürk'ü görmeyi çok isterdim. onun görünüşünü, yüz hatlarını çok merak ediyorum. kocatepedeki resmini, 10. yıl nutkunu okuduğu esnadaki resmini, evladı ülkü ile oynarkenki resmini, kurduğu orman çiftliğinde, çiftliği fransız büyükelçiye tanıtırken hayvanları sevdiği görüntüleri, cumhuriyet ilan edildiği andaki yüz ifadesini, 29 ekim 1938'de ağır hastayken, onu ziyarete gelen öğrenciler üzülmesin diye son bir güçle doğrulduğundaki yüz ifadesini, gülen yüzünü, çocukları sevdiği, başlarını okşadığı resimlerini, elinde tebeşir ile halka yeni harfleri öğrettiği resimleri, maden işçileriyle görüşmek için onlarla beraber yerin metrelerce altına indiğindeki resmini, zeybek oynayışını, bana hep anlatılan ve hep hayal ettiğim mavi gözlerini, yine bana hep anlatılan ve benim hep hayal ettiğim sarı saçlarını, masasında duran küçük bozkurt heykelini, büyük taarruzu planladığı küçük lambayı ve şu anda unuttuğum pek çok kendisiyle ilgili resmi görmeyi çok isterdim. ama sesini duyuyorum. bazı zamanlar, herhangi bir konuşmasını youtube'da açıp dinliyorum ve hayata daha sıkı sarılmak istiyorum o anda. kendimi, onun sesini duyunca daha güçlü hissediyorum. sanki bir anda çıkıp gelecekmiş gibi hissediyorum. ilkelerine, devrimlerine, düşünce sistemine sıkı sıkıya bağlıyım. bununla da gurur duyuyorum. göğsümde rozetini taşıyorum. eve gelince saygıyla çıkarıp masama koyuyorum. ama kalbimin derinliklerinde manevi rozeti duruyor, ölene kadar da durmaya devam edecek. amasız ve fakatsız hiçbir zaman yanılmadığını, tarih karşısında hep bir numaralı devlet adamı olduğunu, dünyada gelmiş geçmiş en büyük devlet başkanı olduğunu düşünüyorum. onu anlamanın, anmak kadar önemli olduğunu düşünüyorum. aslında ben onu görüyorum. bu sabah yine gördüm. yarın sabah yine göreceğim. ben atatürk'ü mehmetçiğin gözlerinde, öğretmenlerin gözlerinde, çocukların gülüşlerinde görüyorum. hep galatasaraylı rüyalar başlığına yazıyorum. atatürk ile ilgili de pek çok rüya görüyorum. uzun lafın kısası ben atatürk'ü çok seviyorum. iyi ki doğmuş. iyi ki bizim önderimiz olmuş. asker olmasına rağmen hep barışı ön planda tutan, herkesin saygı duyduğu, zarif, milletine en kalbi hislerle bağlı, dahi ve gerçek bir kahramansın sen atatürk'üm. sen şu anda tüm canlılığınla yaşıyorsun. biz, seni kalbimizde, zihnimizde yaşatıyoruz. çünkü biliyoruz ki nerede bir türk varsa, orada bir atatürk vardır. nur içinde yat.
  • 1160
    dünyaya başkaldırarak bu ulusa, sana, bana, türk milletine bağımsızlığını armağan eden, dünyanın önde gelen bir çok ülkesinden önce seçme, seçilme ve kadın hakları doğrultusunda muazzam vizyoner adımlar atan ulu önder; başbuğ...

    dünyanın gıpta ettiği, bir çok ülkede heykeli bulunan bir devlet adamı...

    bugün, sözde “din” propagandası ile kendisine laf eden ancak kendisi olmasaydı bu coğrafyada islamın en iyi ihtimalle azınlık dini olacağının, kendisini doğuran annesine laf eden ancak o ana ve atatürk olmasaydı anasını anneannesini hangi ülke askerinin gondikleyeceğini bile bilmeyen cahil ve soysuz ... çocuklarının, bedenen aramızdan ayrılışının ardından 80 yıl geçmesine rağmen kabusu olan, dizlerini titreten büyük insan.

    emanetin hakkını veremediğimiz için bir birey olarak kendisinin ve bizlere 30 ağustos zafer bayramı’nı kutlamayı nasip eden aziz şehitlerimizin karşısına mahcup gidecek; “doğduğum günden son nefesimi verdiğim ana kadar açtığın yoldan, gösterdiğin hedeften sapmadım; ancak yetemedim ata’m” diyeceğim sanırım.

    başlık altında özel bir ricam olacak; basit bir kodla kendisinin sol frame ve başlık girisinin büyük harfler ile yazılması mümkün ise bu şekilde düzeltilmesini talep ediyorum.
  • 1162
    türk tarihinin en önemli figürü. türk tarihini yaklaşık 4 bin yıl olarak ele alırsak onlarca devlet, yüzlerce komutan, binlerce devlet yöneticisi, onbinlerce asker gelip geçmiştir. atatürk bu kadar insanin içerisinde vizyonu, dünyaya bakışı, kadın ve çocuklara olan yaklaşımı ile yaşamış en değerli türk olarak karşımıza çıkmaktadır. dünyada bazı kişiler toplumların içerisine öyle yerleşir ki aynaya bakan herkes o adamı karşısında görür. atatürk sevenleri ve sevmeyenleri ile türk toplumundaki her bireyin aynaya baktığında göreceği ilk kişidir. kimileri gurur duyarken kimileri nefret ile bakacaktır ama aynada başka birisini göremeyecektir. benim için gazi mustafa kemal atatürk insan turnusoludur ve insanları tek yargıladıgım konu ataturk'e bakış acısıdır.

    mustafa kemal atatürk sadece türk toplumuna değil dünyaya kazınmış bir insandır. dünyanın her yerinde saygı gören, her yerde izi bulunan birisidir. askeri, siyasi, sosyal, toplumsal ve kültürel bilgisi ile bir insanın kapasitesinin çok üzerinde donanıma sahiptir. öyle ki sadece türkiye cumhuriyetini değil dünyadaki birçok halkı biçimlendirmiş, birçok millete umut ışığı olmuş binlerce insanın yasam standartlarını yukarı taşımış bir kahramandır. tarihten adini silmeye uğraşanlar oldukça daha fazla insanin sıkı sıkı sarıldığı, değerinin daha da anlaşıldığı bir kahraman olarak karşımıza çıkmaktadır. bilinmelidir atatürk bu toplumun temelidir ve üst katları dökülse dahi temel sapasağlam kalacaktır. birileri üst katları yaktıkça değeri daha fazla açığa çıkacaktır.

    bütün sözlük ailesinin, atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan bütün vatan evlatlarının ve türk olmak ile şeref duyan bütün milletimizin bayramını kutlarım.
  • 1163
    kahraman mehmetçik, 30 ağustos 1922 günü'nden 9 eylül 1922 gününe kadar, tam 10 gün boyunca, çok ama çok zor şartlar altında yaklaşık 400km yürümek suretiyle işgalcileri kovaladı.
    9 eylül 1922 günü, saat 15:00 sularında şanlı türk ordusu izmir'e girdi.
    ertesi gün, yani 10 eylül 1922'de ise atatürk'ümüz izmir'e geldi.
    kendisine yöneltilen müzakere teklifiyle ilgili olarak şöyle diyor:
    "“doğrudan doğruya bana gönderilen bir telsiz telgrafta, izmir’deki itilaf devletleri konsoloslarına benimle görüşmelerde bulunma yetkisinin verildiği bildirilerek onlarla hangi gün ve nerede buluşabileceğim soruluyordu. buna verdiğim cevapta, 9 eylül 1922’de nif(kemalpaşa)’te mülakat edebileceğimizi bildirdim. dediğim gün ben oradaydım fakat görüşme isteyenler orada yoktu. çünkü ordularımız izmir rıhtımında ilk verdiğim hedefe akdeniz’e ulaşmış bulunuyordu!
    (…)
    efendiler, işte şimdi diplomasi alanına geçebiliriz…”
    işte “askeri olmayan”, “siyasi”, “diplomatik” çözüm isteyenlerle “masa”ya bu şartlarla oturulur efendiler;
    ellerinde şakağına dayayacakları bir tek namlu, tek atımlık barut kalmadığına emin olduktan sonra, vatanına kast edeni döktüğün deniz manzarasına karşı…"
  • 1164
    300-400 yıl önce osmanlı'ya liderlik etse muhtemelen şu an dünyanın en büyük devletiydik. 40 sene padişahlık yapmış olsa dünya tarihi değişirdi. avrupa + amerika osmanlı olurdu. dünyada açık ara tek devlet olurdu. belki 100 sene önce insanoğlu mars'a gitmişti. dünya tarihinin seyrini değiştirdi. belki 300 sene önce gelip tüm insanlığı kurtarmadı ama 1900de gelip anadolu'yu kurtardı. büyük komutan, büyük lider.
  • 1167
    sporla ilgili olarak şu önemli sözleri söylemiş olan yüce önder.
    "-ben sporcunun çevik ve namuslusunu severim.
    -spor, ahlaktır.
    -türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır.
    -sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatani görev saymak gerekir.
    -ben türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim.
    -dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir. bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir. çünkü ırk meselesidir, ırkın ıslahı ve kişayişi
    meselesidir ve hatta biraz da medeniyet meselesidir.
    -cumhuriyet, fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister.
    yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da o nisbette önemlidir.
    -müsbet ilimlerin temeline dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan bahtiyar, kuvvetli bir nesil yetiştirmek siyasetimizin açık gayesidir.
    -her ulus çocuklarının sıhhatli ve gürbüz olmaları için yaşadıkları bölgenin sıhhi şartlarını temin etmek, devlet halinde bulunan siyasi teşekküllerin en birinci ödevidir…
    türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak koymak gerekir.
    -muhterem gençler, hayat mücadeleden ibarettir. bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: galip gelmek ve mağlup olmak. size türk gençliğine tevdi ettiğimiz vicdan emaneti, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız.
    -spordan yoksun olan bir gençlik nasıl ki vatan müdafaası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
    -türk çocuğu! her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda dolduracaksın. bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, türk ulusu mutlu olacaktır.
    -bir insan hayatında büyük bir muvaffakiyet kazanabilir. fakat, yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkumdur. onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır.
    -denizciliği türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kısa zamanda başarmalıyız.
    -bütün millet ve memleket evlatlarını sportmen yapabilmek için sarfedilen çalışmanın ehemmiyet ve kudsiyeti aynı derecede kıymetli ve mühimdir.
    zafer, zafer benimdir diyebilenin; başarı, başaracağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir.
    -spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. idrak ve ahlak da bu işe yardım eder. zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka kavrayışı
    yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.
    -açık ve kat’i olarak söyleyeyim ki, sporda muvaffak olabilmek için her türlü yardımdan ziyade, bütün milletce sporun mahiyetinin ve değerinin anlaşılmış olması gerekmekte, onu kalpte muhabbet ve vatani bir vazife olarak telakki eylemek lazımdır.
    sizler, yani yeni türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar;
    türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
    -yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir haldir. fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
    -en güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan türkiye endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme kabiliyetindedir.
    bu kabiliyetten istifade etmeyi bilmeliyiz.
    -dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur. yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir. ancak bu üzüntü insanın
    maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. yenilen, toparlanarak kendini yeneni yenmek için olanca gücü ile, azimle daha çok çalışmalıdır."
  • 1169
    öylesine üzülüyorum ki, ömrünü bağımsızlığı için feda ettiği ülkenin şu anki halini görünce. insan kaç defa dünyaya geliyor ki be paşam keşke sen de şuan yaptıkları gibi sefa sürseydin. ülkenin bütün imkanlarını kendi menfaatin için kullansaydın, yeseydin içseydin. kim sana ne diyebilirdi? cumhuriyet kurulduktan sonra bile son nefesine kadar ülkenin geleceğine emek harcadın.

    şuan ülkenin şerefi iki paralık. menfaati olmayan hiçbir ülke bizi kaale bile almıyor. bütün milli varlıkları satılmış, 2-3 kuruş için kamu arazileri, gayrimenkuller yabancılara peşkeş çekilmiş, kendi ülkelerindeki gerici, çağdışı muameleden bıkmış araplar için cazibe merkezi olmuş durumda. para için yok pahasına sattıkları milli servetlerimiz yabancılar tarafından satın alınıp, içleri boşaltılıp borçlu olarak bize kaktırılıp, kimseye hesap vermeden çekip gidiyorlar.

    ülkeyi emanet ettiğin insanlar bile cacık çıktı be paşam. herkes kafasını kuma gömmüş, kurduğun partinin şu anki zırzopları bile. kimse bu sarmaldan nasıl kurtuluruz, nasıl özümüze döneriz tekrar ayağa kalkarız demiyor. kimse özgürlüğünün peşinden gitmiyor. bu gidişatın sonunun bombok olacağını bildikleri halde!

    ne kadar büyük bir adammışsın ki taa yıllar öncesinden bugünleri yaşayacağımızı bildiğin için aynen şu cümleleri kurmuşsun;

    --- alıntı ---

    cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    --- alıntı ---

    ancak bir tek son paragrafta yanılmışsın paşam!
  • 1171
    almanya'da bir dönem nurcuların arasında iken kendisine karşı saçma sapan laflarını gülerek dinlediğim ve derslerin sonunda arkadaşlarla çay içip muhabbet ederken birlikte izmir marşı söyleyerek andığımız lider. evet, nur cemaatine takılıp atatürk'ü seven pek çok genç var tıpkı benim gibi.

    not: hala arada bir takılırım oraya. arkadaşlarla toplu görüşmek için. çok dindar bir insanda değilim oysa. ilginç.

    edit: bilenler mutlaka vardır, almanya'daki türk toplumunun çoğunluğu köyden buraya gelmiş ailelerin çocukları ve bu yüzden aşırı bir tutuculuk söz konusu. son nesillerle birlikte(benim jenerasyonum ve bizden bir önceki jenerasyon) biraz değişmeye başladı bu durum fakat genel olarak öyle. çoğunluk kitap okumaz boş boş işlerle uğraşır hobi olarak bildikleri tek şey nargile cafedir vb. okuma kültürü olmadığı için yıllardır beyinlere aşılanan 'atatürk dinsiz din düşmanı hüloğğ' muhabbetlerinden ötürü ne yazık ki burdaki türklerin neredeyse %90'ı atatürk'ten nefret ederler. bununla ilgili durumu özetlemek için bir anı paylaşmak gerekirse geçen yıl doğum günümde(10 kasım 1997) sabah okula gitmiştim çıkış vermek için. okulda flört ettiğim bir kız vardı ve doğum günümü kutlayıp parti vb bir şey yapacaksan geleyim dedi bende cevap olarak ''bugün kutlamam. atatürk'ün ölüm yıl dönümü bugün çünkü'' dedim. oda''aaa, almanya'da böyle türkler kaldı mı?'' diye sordu... durumun vehameti budur işte. kendiside benim gibi seviyor bu arada atatürk'ü. aslında genel olarak benim için sorun değil sonuçta kimse sevmek zorunda değil buna itirazım yok fakat hakkında hiç bir şey bilmeden salak salak konuşanlar gerçekten çok sinir bozucu. atatürk'ü bir kenara bırakırsak genel olarak buradaki türk toplumunun nasıl olduğunuda anlattım az önce. ekleme yaparsak yine genel olarak aşırı tutucu ülkesinde yaşadıkları ekmeğini yedikleri almanlara domuz gavur kafir köpek gibi laflar yakıştıran sonra lafa gelincede almanları ırkçılıkla suçlayan garip bir kesim burdaki türkler. genel olarak uzak duruyorum. çağın gerisinde kalmış insanlar çoğu. fakat gelecek nesillerden ümidim var çünkü dediğim gibi benim ve bir önceki jenerasyonun yavaş yavaş değiştirdiğini görüyorum bunu fakat hala azınlıktayız hala gençlerin bir çoğuda yukarıdaki gibi. almanya'yıda burda doğma büyüme bir insan olarak en az türkiye kadar vatanım olarak görürüm. hep söylerim ''benim kalbimin yarısı türk bayrağı yarısı alman bayrağıdır.'' diye.
  • 1174
    maalesef devrimleri şeklen başarılı olsa da fikren başarısız olmuştur.

    sen kalk, iliklerine binlerce yıllık tek adam yönetimi işlemiş bir halka demokrasi aşılamaya çalış, birey olmanın önemini anlat, herkesi putlardan ve onlara tapmaktan azat et, sorgulamayı ve kişilere sadece insanî değer vermeyi öğret. aradan yıllar geçsin, seni takip ettiğini söyleyenler "atam sen kalk da ben yatam," "atama sigara taşıyan yaver olmak isterdim," "atama meyve getiren hizmetçi olmak isterdim" diye sıralasın dursun. yeminle devasa bir başarısızlık bu.

    gerçekten atatürkçü olan hiçbir birey şu yukarıda kurduğum cümleleri kuramaz. çünkü yukarıda kurduğum cümleleri kuranlar ancak ve ancak kendi benliğini başka bir insanın benliğinden aşağı gören insanlardır. gerçek bir kemalist, muhatabı atatürk dahi olsa, öyle hizmetçilik hayalleri kuracak kadar küçük düşünemez. muhatabı kimse sonuna kadar, çatır çatır eleştirir, kişilere değil doğrulara ve araştırmanın, sorgulamanın kendisine meftun olur.

    ikinci bir problemse atatürk'ün tarihî şahsiyetinin maalesef bizzat kurduğu parti tarafından çarpıtılması ve kuşa çevrilmesidir.

    atatürk her şeyden evvel, bakın laiklikten, devrimcilikten vs. evvel, mütekamil bir türk milliyetçisidir. türkçüdür. türkçülüğü atatürk'ten çıkarmaya çalışırsan geriye boşluk kalır zira atatürk tüm yaptıklarını türklük için yapmıştır. bugünün atatürk'ü ise sadece laiklik ilkesi içine sıkıştırılmış, "laik olsun da isterse türk düşmanı olsun, kabulümdür" şiarınca hareket edenlerin ağzından düşmez olmuştur.

    temelde türk milliyetçisi olmayan hiç kimse atatürkçü o la maz. atatürk'e saygı duyabilir, millî mücadele kahramanı olarak sevebilir ama atatürkçülük en başta türkçülük demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın