resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 1976
    güvendiğim insan. en azından tamamen iyi niyetli olduğuna, kendi menfaatini düşünmediğine eminim. öyle insanlar yönetti ki bu kulübü, bu bile desteklemem için yeterli bir sebep.

    ki kötü yönettiğini düşünmüyorum şu an. gerekli transferleri devre arası yapacak, ikinci yarı söke söke şampiyonluğu alacağız.

    kendisinin en önemli eksiği, açıklamalarında saçmalıyor bazen. bunun da eski toprak olmasından, genç kitlenin düşünce yapısını yakalayamamasından kaynaklandığını düşünüyorum. konuşma fırsatım olsa kendisine vereceğim tavsiye şu olurdu;

    -başkanım taraftarın zaten gördüğü şeyi övüp daha çok yüceltmeye çalışma. uefa'dan nasıl ceza almadık sabaha kadar anlat, çünkü iç yüzünü bilmiyoruz olayın. ama basketbolda fenerbahçe'yi yenince çıkıp tarihin en büyük başarılarından biri deme. o başarıyı gereken yerde konumlandırırız biz zaten. sen öyle diyince sadece saçmalıyorsun, biz "vay be ne büyük başarıymış adam doğru söylüyor" demiyoruz.
  • 1977
    son günlerde tartışması dönen "başkan eylül 2018'de futbolculara borcumuz yok demişti yalan mi demiş?" konusunda çoğumuzun bildiği gibi futbolculardan zaman zaman "zorla" borcu yoktur kağıdı alır kulüpler, belki ona güvenerek bir açıklama yapmış olabilir diye düşündürten başkanımız. ha yine de doğru değilse baltayı fena taşa vurmuş gözükmektedir.
  • 1980
    galatasaray tarihinin gordugu en kotu baskandir. git sicak evinde otur, secim simsarlari takimin gelecegini gorup* isimlerine leke surmemek icin aday olmadilar, kimse aday olmuyorken kulubu yonetip dertsiz basina dert almak sana mi dustu? saka bir yana surekli iddialar uzerinden elestirilen sahis, iddia'nin dogru cikip cikmadigini gorup elestirinizi ona gore 2 gun sonra girebilirsiniz bence. surekli olmayan seyleri konusmak bir bana anlamsiz gelmiyor herhalde.
  • 1981
    rahmetli canaydın ve adnan polat * dururken nasıl en kötü başkanlardan oluyor anlamadım. kendisinin çok büyük bir artısı olmasa da artıları eksilerinden bana göre fazladır. saydığım başkanların aksine eksileri, yapmadığı şeylerdir. açıklamak gerekirse d.a.ö 69'la karşılaştıralım. bu şahısın yaptığı hata yüksek maaliyetli transfer yapmaksa mustafa cengiz'in hatası transfer yapılmamasıdır. transfer yapılır fakat hatalı transfer sıkıntı yaratır.
  • 1982
    galatasaray tarihinin en kötü başkanlarından diye söylemlerde bulunan arkadaşlarıma katılamıyorum. mustafa cengiz son dönemlerde gelmiş en iyi başkanlarımızdandır. taraftar gibi düşünebilen taraftarın hissiyatlarını paylaşan bir başkan. evet eleştirilebilir bir çok yanı var. özellikle sezon başında gomis'i gönderip forvet transferi yapamaması bize şampiyonlar ligini kaybettirmiştir. ancak hatalarından ders çıkarabilecek kapasitede bir başkandır benim gözümde. herkes gibi transfer bekleyen bir taraftar olarak biraz daha sabırlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. bazı arkadaşlarımız beşiktaş ve fenerbahçe'nin transferi açıklamasıyla paniğe kapıldı bununda farkındayım fakat dediğim gibi biraz daha sabır.
  • 1983
    korkum odur ki, taraftarımız dursun özbek dönemini 6 ay, bilemedin 1 yıl içinde tamamen unuttuğunda "galatasaray tarihinin en kötü başkanı" ünvanını alacak başkanımız.

    sözlük yazarları olarak tahminimce, çok büyük kısmımızın hatırladığı en eski başkanlar alp yalman ve faruk süren'dir. bu iki efsane başkandan sonra kulübümüzde 7 başkan görev yapmış: mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat, dursun özbek ve mustafa cengiz. bu başkanlar ne yapmış kısaca bakalım:

    - mehmet cansun: başkanlık dönemi çok kısa sürdü.

    - özhan canaydın: stad fiyaskosu, olimpiyat stadında bir senelik sürgün, mali yönden çöküş. ribery'nin kaçışı. her şeyiyle unutmak istediğimiz zamanlar

    - adnan polat: devasa sportif başarısızlık, stad açılışı fiyaskosu. ibra edilmeyen ilk başkan.

    - ünal aysal: hesapsızca, çılgınca harcanan paralar, akıl almaz futbolcu sözleşmeleri (ki kendisini çok severim)

    - duygun yarsuvat: geçiş süreci başkanı (şike ile ilgili açıklamaları, başkanlık sonrası divan kurullarında yaptığı saç baş yolduran yorumları hesaba katmıyorum)

    - dursun özbek : riva - florya soygunu. avrupa'dan men. yönetim krizleri. grosskreutz olayı, ve daha birşürü şey.

    bunları mustafa cengiz'i savunmak için yazmıyorum, açıkçası umrumda da değil, kendisi babamın oğlu değil. galatasaray'ın menfaatine çalışmadığını hissedersem ilk taşı ben atarım. fakat kendisi, ancak galatasaray tarihini 2015 yılında başlatırsanız tarihin en kötü 2. başkanı olabilir.
  • 1985
    ağustos ayı itibarıyla hiçbir futbolcuya gecikmiş borcumuz yok açıklamasının hesabını vermesi gereken başkan. ya yalan söylüyor ya da hesap kitap yapmaktan dahi haberi yok. seçim döneminde kendisinin kazanmasını istedim ama sağolsun dursun özbek gibi illalah dedirtti.

    anladım ki liselilerin desteklediği de taraftarın desteklediği de kötü yönetebiliyor kulübü yani başkan karpuz gibi iyi de çıkabilir kötü de çıkabilir gerçi iyi çıkan başkan da hocasıyla didişip sonunda tüy dikiyor ama neyse...

    en iyisi kulüpleri dernek statüsünden çıkarıp şirketleştirmek ama ona da galatasaray'ı liseden devreleriyle buluşacakları bir haftasonu etkinliği olarak gören liseliler karşı.

    vesselam mustafa cegiz başkandan maalesef memnun değilim.
  • 1986
    dursun aydın özbek gibi dünya umrunda olmayan biri olsa anlayacağım da kendisi sosyal medya'yı çok sıkı takip ettiğini, hatta 'forvet forvet' feryadının artık rüyalarına dahi girdiğini söylüyor.

    o halde 'bu iletişim kopukluğu neden?' sorusu akla geliyor. yani hem sosyal medya'yı bu kadar sıkı takip ettiğini beyan edeceksin hem de günlerdir dönen spekülasyonları bitirecek cevapları vermekten aciz olacaksın. kendisi bu işle ilgilenmese bile danışmanlarından birini görevlendirsin, o ilgilensin bu işle. zor bir iş olmamalı yani bu durum. ya başkan sandığımız gibi değil, gerçekten umursamaz bir adam ya da çok sıkı takip ettiğini söylediği halde sosyal medya'daki kitleyi tanıyamamış halen.

    (bkz: #2567056) bu durumu düşününce ben ikincisi diyorum. sosyal medya'daki kitleyi gram tanıyor olsaydı şu hareketi yapmazdı, müsaade etmezdi buna en basitinden.
  • 1987
    basında çıkan "iddaalar" yüzünden abartılı eleştirilere maruz kalan galatasaray başkanıdır.

    yıllardır alıştığımız "güçlü" yani "istese bizi dövebilir" ya da "istese bizi bitirebilir" bir yönetim tarzı sergilemediğinden olacak ki basında çıkan her haberin dakikalar sonrasında ağızda lolipopla dedikodu modunda eleştirilebiliyor. bakın burada "her haberin" "dakikalar" sonrasında diyorum. hem de herhangi birilerinin adamı olduğunu düşünmediğim kişilerce de bu kolaylıkla yapılıyor... kimileri türk milletinin maruz kaldığı yönetim facialarına karşı "müstehaksınız" der ve beni çok sinirlendirir bu söz. ancak söyleyenlerin kimi zaman haklılık payı olduğunu gösteriyor sayın mustafa cengiz yönetimi...

    sürekli olarak eleştiriliyor ve 10 eleştiriden 9' unun yalan haberlerle ilgili olduğu ortaya çıkıyor. tabi ki hakkında konuşulan o 10 konu da başkan tarafından yapılmış hatalar gibi insanların hafızasında kalıyor. hatta sonraki eleştirilerin içerisine serpiştirilerek eleştiriler pekiştiriliyor. alın size berbat başkan...

    bu söylediklerimin üzerine "yalan haber yaptırmasın" "gücünü ortaya koysun" "eleştirilecek yalan haberleri engelleyemiyorsa güçsüzdür" diyen varsa bu entry' e yorum yapmasın. nitekim "yine" hiç birşey anlamadan konuşmuş alacaktır ve müstehakını bulacaktır, merak etmesin...

    azıcık kafası çalışan adam gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olmayan, yalnızca iddaa edilen "haber?" leri eleştirmez. en azından ağızından salyalar akarak eleştirmez.

    çok defa söyledim, kişisel olarak başkanı seviyorum. daha doğrusu sempatik buluyorum. lakin bu yönetimini beğendiğim ve harika olduğunu düşündüğüm anlamına gelmiyor. galatasaray başkanı olduğu mühdetçe sempatikliği beni ilgilendirmiyor. yönetiminin iyi olmadığını düşünüyorum zaten. ancak berbat demek için hakkaten ya kendisine düşman ya rakip ya da kolay etkilenen bir vatandaş olmak gerekir. yönetim şeklinin acil ihtiyaçlarımıza yönelik olduğu ayan beyan ortadadır...
  • 1989
    güvenlik kamerası görse ‘borç ödedik’ diyor. sonra basında haber çıkıyor, serdar aziz‘e 1.6 milyon € eren derdiyok‘a 1.1 milyon euro gecikmiş ödeme varmış. serdar aziz’in yıllık maaşının 2 milyon euro olduğu yerde 1.6 milyon euro 9-10 aya denk geliyor. eğer bu iddialar yalansa her dakika gereksiz açıklamalar yapan kulüp neden bunları da yalanlamıyor? değilse neden mustafa cengiz oyunculara bir kuruş borcumuz yok diyip galatasaray camiasını kandırıyor?
  • 1990
    türk oyunculara borç ödememek adetten olduğu için sanırım tüm futbolcularımızın parasını ödedik derken rahatsız olmamış başkan. bizi dursun ve avanesinden ve diğer işe yaramazlardan kurtulduğu için kendisini severim. tek hatası daha sert mali önlemler almamış olmasıdır. yalnız çıkıp taraftara yalan konuşursan ben arkanda durmam. abdürrahim albayrak'ı da oldu bitti sevmem. yüksek fransız kültürüne layık görmüyorum kendisini. ironi de yapmıyorum. galatasaray eliti dururken bu tip yöneticilere gerek yoktur. galatasaray eliti kalmış mıdır? kaldılarsa seslerini çıkartabiliyorlar mıdır? ne zaman güce ortak olmak isteyeceklerdir bilmiyorum. elit deyince herkesin tiksinmesine sebep olan tatlı su elitlerinden bahsetmiyorum. celal şengör,ilber ortaylı,vedat milör gibi elitlerden bahsediyorum.
    galatasaray başkanını sevmek istiyorum. düşününce hepimizin reisidir o. benim galatasaraydan başka bir aidiyetim yok kesinlikle ama reisimiz bize yalan konuşuyorsa ya da eksik anlatıyorsa ben ona reis demem. çıkın açıkça,mertçe konuşun hatalarınızı da söyleyin ne olacak kimden korkuyorsunuz bu kadar?
    devamlı birileriyle görüşmesine de kızıyorum ama bir devlet memuru olarak nedenini anlayabiliyorum. ve yine tahmin ediyorum mustafa cengiz dışında bir yönetici bu görüşmeleri gerçekleştirse sonuç alamaz. kendisinin başarılı olduğu bir tarafıdır devlet erkanıyla iletişim. ne kadar zor bir şey olduğunu bilseniz şaşardınız. bizi kimlerin yönettiğini konuşmanın ikinci dakikasında anlıyor ve şok oluyorsunuz. bu insanların seviyesine inebilmek herkesin harcı değildir.
  • 1991
    dursun özbek faciasından sonra büyük umutlarla ve galatasaray taraftarını arkasına alarak iktidara gelen, fakat kısa bir süre zarfında bulunduğu mevkiyi kaldıramadığı gözlemlenen 37.galatasaray başkanı.

    tahminimce ilk seçimde gider ve yerine bir lise adayı daha gelir. işin üzücü yanı koskoca 100 küsur yıllık camiada, elini taşın altına sokabilecek ciddi bir isim çıkamamasıdır.
  • 1992
    paraları ödenmeyen futbolcuların, takımda düşünülmeyen ya da satılmak istenenler olduğunu düşünüyorum. yani futbolcuya bizi yorma bırak git. bonservisinden alacağını mahsup ederiz gibi bir formül uygulanıyor. nitekim aynı metodun, pepe, quaresma ile beşiktaş’ta, onur, burak ile trabzon spor’da ve serdar aziz, eren derdiyok ile bizde uygulandığını düşünüyorum. fenerbahçe’yi hiç saymıyorum çünkü kime ne veriyorlar, nereden veriyorlar belli değil. yasal herhangi bir işleri var mı o da belli değil.

    şimdi bizim serdar aziz ve eren olayını iyi yönetmemiz lazım. bir de selçuk inan ve tarık çamdal olayı var. bu problemler için formül bulursak önümüz epey bir aydınlık. diğer takımların hali içler acısı. anlatmak bile korkunç. sadece şunu ifade edeyim gerisini siz anlayın. bu takımların yıllık geliri, borçlarının faizini ödemeye yetmiyor. trabzonspor için son dönemde biraz mantıklı işler yapıldı o kadar.

    kanaatimce borçlarımızı ödedik beyanları kasım ayını içeriyor. aralık ve ocak ödemeleri bütün takımlar gibi bizde de duruyor. biz rodrgues’den gelen parayla biraz daha rahatladık ve çarkı döndüreceğiz. beşiktaş ve generbahçe’nin bir liralık satış yapamayacağını düşünüyorum. fikret orman, quaresma’yı çin’e satmak istiyor ama o direniyor gitmiyor. vida şişirmelerinin tamamen yalan olduğu ortaya çıktı. medel’e teklif var haberleri de komik. ellerinde para edecek tek futbolcu yok sizin anlayacağınız.

    başakşehir ise bizim paralarımızla şimdilik rahat. bütün naklen yayın ve reklam geliri sadece on futbolcusunun maaşını karşılamaya yeten başakşehir asgari 30 milyon euro borçlu şu an. daha fazlaydı borçları ama cengiz ünder ile birazını kapattılar. bu borcu ya şampiyonlar liginden elde edilecek gelirle kapatmayı ya da katarlılara havale edip kaçmayı planlıyorlar. şampiyon olamazlarsa kulübün anahtarını rte’ye de teslim edebilirler.

    sonuç olarak mustafa cengiz’e biraz daha sabır göstermeli, desteklemeye devam etmeliyiz.
  • 1994
    samimiyetine güvendiğim başkan. fatih terim’in oluru olmadan transfer yaptığını düşünmüyorum. paraları çarçur edip komisyon vereceğini de düşünmüyorum. biraz yeteneksiz, stratejik hataları biraz fazla. e olsun o kadar.

    bakın bu başkan düşerse dursun gibi biri tekrar gelir ortada kulüp filan kalmaz, zaten genel kurulda kendisini, cebinde para kalmamış, çocuklarını işe yerleştirmek isteyen üyeler ağızlarından köpük saça saça eleştiriyor. lisecilerin oyununa gelirsek allah muhafaza bu sefer ortada kulüp falan kalmaz. gelen hep gideni aratır. transfer hususunda taraftar biraz daha sabırlı olup beklemeli. bizi dursun’dan kurtardığı için kredisi olmalı.
  • 1995
    samimiyetine güvenmediğim başkan. 6 aydır bir tane forvetle sözleşme imzalayamamış olması skandal. bu takım 6 aydır forvet arıyor, alacak durumumuz yoksa alacağız deme, alacak paramız yok bu kadroyla devam edeceğiz ancak birilerini parayla satabilirsek o paraya forvet alırız de o zaman.

    eren' in serdar' ın kulüpten alacağı varsa ''oyuncularımıza borcumuz yoktur'' derken de yalan söylemiştir; bu oyuncuların alacakları yoksa da basındaki haberleri yalanlasın o halde.
  • 1997
    9 ocak 2019 galatasaray divan kurulu toplantısı'nda oldulça güzel ve doyurucu, gayet eleştirilere güzel cevaplar veren bir konuşma yapmıştır. özellikle dursun özbek için söylediği "keşke o paraları borçlar için kullansaydınız, çünkü o sözle kuruldan onayı aldınız" sözü sanırım tam yerine gitmiştir ki bundan dolayı da kendisine çok daha fazla saldırılacaktır. çünkü başkan ta en başta dursuna rakip olarak arı kovanına çomak sokmuştur.

    kendisine doğduğu yerden dolayı bile saldırılmaya çalışılıyor, söylediği sözlerle falan dalga geçiliyor, bu dereceden basit şekilde bile saldırı var. sosyal medya üzerine gidiyor, liseliler zaten devamlı saldırıyor, taraftar bazı konularda* çok haklı olsa da, çoğu haksız konularda da saldırıyor, gazeteciler saldırıyor, eski yöneticiler saldırıyor, federasyon saldırıyor. kendisine yalancı deniliyor, çoğu yalan olan, sahte suçlamalarla kendisinin bir yalanı daha çıkartıldığı gibi inanılmaz çirkin saldırılar yapılıyor.

    evet transfer de bocaladılar ama kendileri basiretsiz, beceriksiz değiller ve tüm bunları yapanlar, söyleyenler, saldıranlar neden dursun zamanında saldırmadı, bu kadar konuşmadılar. kusura bakmayın ben düşüncemi söyleyeceğim, ben ömrümde bu kadar aşırı tepki gösterilen ve bunu haketmeyen, bu kadar üzerine gidilen, alenen saldırılan bir yönetici görmedim.

    hataları oldu ama bu adam ve yönetim galatasarayın hangi menfaatini pazarlık konusu etti, hangi hakkını sattı. 3 yıl dursuna sabreden taraftar, medya, üyeler, sosyal medya, hatta sözlük yazarları, kendisini en kötü başkan falan ilan etmeye çalışıyor, sabır göstermiyor. daha da bir şey söylemeye gerek yok sanırım.
  • 1999
    mustafa cengiz, çok müthiş bilgi ve kültür birikimi olan bir başkan. felsefeye hakim, tarihe hakim, zeka seviyesi yüksek bir yönetici profili çiziyor. ziya gökalp’ten, ibn haldun’dan bahsediyor, mukaddimelerden haberi olmayanlar anlamıyorlar hatta yanlış anlıyorlar. viktor hugo’dan, kant’tan alıntılar yapıyor bazıları aval aval bakıyor.

    bazen çok şey anlatmak isterken sürçü lisan ediyor hemen oradan vurmaya çalışıyorlar. ama vuranlar hep mahçup oluyor.

    transfer konusunda da, yazın yaptığı santrafor transferi hatası dışında çok iyi gidiyor. hatasını da kabul ediyor. fatih terim ile yönetim arasına fitne sokmaya çalışıyorlar, her gün yeni şeyler yumurtluyorlar. yok hoca istifa etmiş miş de, yok kavga etmişler de falan filan ama o hepsini silip süpürüyor.

    bugün divan kurulunda yaptığı açıklamalar çok doyurucu ve etkileyiciydi. basketbol, voleybol ve diğer amatör branşlar konusunda kendisine saldıranlara verdiği cevap da tokat gibiydi. dursun özbek’in bonservis, menejer ücretleri, imza parası artı bir yıllık ücretler toplamı olarak 142 m euro harcamasının korkunçluğu karşısında uefa’dan ffp anlaşmasını çıkarması ise başlı başına bir mucize.

    mustafa cengiz ve yönetimini tebrik ediyorum. çok dürüst ve canhıraş çalıştıklarını görüyorum. teknik heyetle de uyum içindeler. allah nazardan saklasın.

    stoperimiz tamam, bir de santrafor ve yedeği gelirse değmeyin bize. vitesleri yükseltip uçuşa geçeceğimiz kanaatindeyim. inşaallah altyapıdan gelen gençler de patlama yaparlar. o zaman kaymaklı baklava olur her taraf.
  • 2000
    hatalar yapiyor olmasina ragmen destekledigim, durustlugune ve samimi calismasina inandigim galatasaray baskani.

    kendisine cok saldiriliyor.

    saldirilar saygisizlik seviyesinde, hem bizlerin hem sosyal medyadaki insanlarin kendine gelmesi lazim. bu kulubun baskanina bu sekilde konusamamali kimse.

    izin vermememiz gerekirken bazen bayrak tutuyoruz. imam osurursa cemaat neler yapmaz, hatirlatirim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın