komşunun cücüğü komşusuna kaz görünürmüş. zaten galatasaray taraftarı kuzgun olalı beri ne zaman yavrusunu şahan gördü ki?
stoh la bu işte, her hafta seyrettiğimiz stoh. sağından bakıyorum solundan bakıyorum ama bi aygün'den fazlası değil bu çocuk. fm ve cm gençliği aygün'ü bilmez. çok da önemli değil, aygün stoh'un kara olanıydı...
şimdi bakın mehmet topal'ı 'uzun sabri' diye nitelendiren 'spor yazanı'nın göklere çıkarıldığı bir ülkede stoh gibi feriklerin horoz algılanması normaldir. dedim ya komşunun cücüğü komşusuna kaz görünürmüş diye.
pino'nun arabistan'a gitmesi ölçüyse şayet, keita ve niang'ın da oralarda olduğunu unutmamak lazım. madem bu stoh çok kabiliyetliydi de bu gencecik yaşında neden avrupa'nın arabistanı olan türkiye'ye geldi ki? gökhan töre niye gelmedi yahut?
yetenekli bir adam türkiye'ye gelir ama avrupa'da işini yaptıktan sonra, ununu eleyip eleğini astıktan sonra, son kontratı için gelir. stoh gibi adamlar ise ya ikinci sınıf avrupa ligleri olan hollanda, belçika veya avrupanın arabistanı olan türkiye ve rusya liglerinde oynayabilir. stoh'un pino ile karşılaştırıldığında yegane özelliği mental bakımdan çok daha iyi olmasıdır. stoh akıllı işini bilen bir çocuk, pino ise umursamaz bir tip. fakat futbol yeteneği ve sürat bakımından stoh pino'nun eline su dökemez.
pino stoh'un gollerinden çok daha güzellerini attı eğer mevzu buysa. unutmayın 10 sene boyunca türlü dalaverelerine yenik düştüğümüz ve yenemediğimiz 'karşı'yı pino denen vasat ile az daha yeniyorduk.
tarihin en kötü kadrosu olarak nitelendirilen kadro ile hem de. "pino ilerde tek başına" filmiyle. hatırlayın o filmi, pinonun ilerde yalnız başına boğuşmasını. ha pino da stoh da benim galatasarayımda ancak yedek kulübesinde beklerler.
sonuç olarak komşudan öyle bir cücük övün ki hakkaten kaz olduğuna inanalım. yoksa daha iki sene evvel keita seyretmiş hiç kimseyi kesmez bu stoh mıtoh işleri.
*