• 1776
    kendisi objektif görünmeye çalışan fanatik bir fenerbahçelidir. bunu da zaman zaman detaylarda çok net belli eder.

    dinlemeye çalıştığım dönemler oldu ama bazen fanatikliğine yenik düşüp öyle bir saçmalıyor ki tipik fenerli deyip geçiyorum.

    bu arada socrates dergi youtube kanalında yaptığı son konuşmayı dinledim. aleyhimize bir şey dememiş. kendi adıma benim düşüncelerim de bu videoya yönelik değil zaten. yorumumu genel anlamda yaptım.
  • 1777
    kendisini severdim. ama bu sevgim sadece futbol yorumculuğuna değil ülkemizde olan biteni yorumlama şekliyle de ilintiliydi.

    socrates ile yaptığı ilk programda federasyona olan borcu ve kuru sabitlemesi konusunda bein'i çok net ve kendinden emin bir şekilde savunması çok ürküttü. sebep olarak da kaçak yayınları söyledi, başka da bir şey söylemedi. karşısında salak varmış gibi, yani son yıllarda herhangi bir konuda kamuoyuna açıklama yapan herkesin tercih ettiği tarz.

    kaçak izlemeyin, kulübünüz parasını alsın dedi açık açık. bein sözleşmesinin gereğini yapmalı demedi. midemizi bulandırdı.

    dün yayınlanan socrates'teki programında da 9 kişi kalan rakibine gol atamayan fenerbahçe ile geçen yılın şampiyonu başakşehir'i çok net bir oyunla 2-0 yenen galatasaray'ı aynı derecede övdü. popülist, ne yardan ne serden yaklaşımı.

    yorumlarını da lütfen açın dinleyin, hiç bir teknik doluluk yok: daralma-genişleme, oyunu kanatlara yayma, 3-5-2, 4-2-3-1 gibi gayet kahvehanelerde de rahatlıkla şahit olabileceğiniz terimler, çıkarımlar. kendisi öyle rahat bir tavırda ki ne versem gidiyor der gibi.

    programın konsepti de ayrı facia. aynı %100 futbol gibi. hayır abi öyle değil böyle diyebilecek bir kişi veya format yok. şeytan rıdvan gibi öyledir böyledir diye anlatıp kalkıp gidiyor. sorulan sorular ya yeni soru ya da destekleyici.

    sonuç olarak şu ana kadar mehmet demirkol ve socrates işbirliği benim için büyük hayal kırıklığı.
  • 1778
    son programında 2-3 dakika fazladan galatasaray maçını yorumlamıştır. gayet de galatasaray övdü ve fenerbahçe'nin yapısal sorunlarından bahsetti. elbette yersiz çıkışları oluyor tabi bana göre ama herkes galatasaray'a düşman değil ya, böyle bir dünya yok gerçekten.

    son 2-3 senede ne kadar galatasaray'dan uzak ve diğer rakiplere yakışan hareketler varsa biz de camia olarak o diğere evriliyoruz. üstelik ayşe veli kim ne derse desin çat çat top oynuyoruz, bu gibi çıkışların ne anlamı var anlamıyorum.
  • 1779
    socrates dergi youtube kanalındaki son programında yaptığı yorumları dinledim ve herhangi bir sıkıntı göremedim. bazen çok abartılıyor bu durum ve sürekli bir düşman arama moduna giriyor herkes üzücü. evet, mehmet demirkol farklı yorum yapacağım diye çok zorlayan birisi ama dün yayımlanan programında gayet düzgün konuşmuş, hatta bizim maçı birkaç dakika daha çok konuşmuş fenerbahçe maçından, olay buysa. gördüğünü söylemiş. kendisi birçok yönden eleştirilebilir ve eleştirilecektir, ancak düz yorum yaptığı programları bu şekilde düşmanca almak gereksiz.
  • 1782
    https://twitter.com/.../1316028768507449344

    sevdiği gazeteci arkadaşlarıya birlikte ana akım medyaya dönüp bizim yeni nesil medyamıza göz dikmemeli. bu olay olmadan aylar önce de yazdık bunları, burası sizin vicdan tatmini kasmanız için yaratılmış bir günah çıkarma kabini değil. ağababalarınızın sponsorluğundaki köşelerinize ve yorumcu koltuklarınıza dönüp vasat altına hitap etmeye devam edin, biz de size maruz kalmamaya devam edelim.
  • 1783
    fenerbahçe'nin eleştirilmesi gereken her konuda "diğerleri de böyle yapıyor" diyerek genel bir sistem sorununa dikkat çeken; galatasaray'ın eleştirilmesi gereken konularda ise sadece ve sadece galatasaray'ı eleştiren içten pazarlıklı kişi. zaten ahmet ercanlar'la, altan tanrıkulu'yla ahbaplık eden birinin tarafsız olması düşünülemez. fenerbahçe aleyhine bir cümle kursa bu adamlar onu kabul etmez. inşallah socrates dergi'ye leke düşürmez ama fenerbahçe bu sene de şampiyon olamazsa şirazesi kayacak, tarafsız rollerini de kesemeyecektir korkarım.
  • 1784
    29 şampiyonluk konusundaki fikirleriyle kendini belli etmiş fenerbahçeli yorumcu. başarısızlığın üzerini örtmek için ortaya atılan, fenerbahçe'nin eski başkanı aziz yıldırım'ın bizzat reddettiği bir iddiayı kabul etmiştir. 29 şampiyonluğun neye dayanarak kabul edilmesi gerektiği konusunda da belgelerle konuşmamış sadece lafı dolandırarak bir şeyler söylemiştir. açıkça ben fenerbahçeliyim o yüzden 29 şampiyonluk konusunda fenerbahçe haklıdır demesi daha doğru olurdu.
  • 1786
    --- alıntı ---

    mehmet demirkol: “beşiktaş ve galatasaray’da kişiler kurumların ötesine geçmiş ve metot yok ortada. o yüzden, fenerbahçe’nin ortaya koyduğu metodun fenerbahçe adına devrim olabileceğini düşünüyorum. eğer bu takım başarılı olursa fenerbahçe geriye kalan herkesle arayı açar.”

    --- alıntı ---

    bu sene ciddi ciddi ahmet ercanlar ile rekabete girmiş yorumcu.

    kendisi de biliyor takım başarısız olduğu an önce erol bulut, bir sonraki aşamada da emre şutlanacak. algı yapacak işte güya. fener taraftarından başka kimse gaza gelmiyor bu tür içi boş yorumları. halen akıllanmadı basındaki fanatik fenerli arkadaşlar.

    edit: fenerbahçe’nin öve öve bitiremediği metot da “30 yaş üstü ne kadar adam varsa topla” metodu. harbiden çok iyi metot ya keşke fatih terim’i falan gönderip hamza hamzaoğlu’nu getirsek de bir an önce bu metoda geçsek*
  • 1787
    git gide murat murathanoğlu'na bağlıyor. en geç 3-5 seneye yolu fb tv'ye düşer.

    --- alıntı ---

    beşiktaş ve galatasaray’da kişiler kurumların ötesine geçmiş ve metot yok ortada. o yüzden, fenerbahçe’nin ortaya koyduğu metodun fenerbahçe adına devrim olabileceğini düşünüyorum. eğer bu takım başarılı olursa fenerbahçe geriye kalan herkesle arayı açar

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...160904684326914?s=20

    bana göre kişilere en çok bağlı olan kulüp fb. sadece ali koç'un parası ve sponsorluklarıyla dönüyor kulüp. her futbolcuda 1,5-2 kat para basıp transfer yapmak bir "metot" ise, bir şey diyemem. ama bence değil. scoutingde veya altyapıda bir devrim yapıldı da bizim mi haberimiz yok?
  • 1788
    https://twitter.com/...160902318661632?s=20

    ilgili videonun uzun kısmını socrates dergi youtube kanalında izledim. belirli ölçülerde anlatmak istediğini anlayabiliyorum. kişiler ve kurumlar arasında hiyerarşinin bozulduğunu söylüyor. yalnız buradan beşiktaş ve galatasaray' ı eleştirip fenerbahçe' nin ise rol model olacağını söylemek en hafif tabirle saçmalık.

    mehmet demirkol' a göre fenerbahçe' nin bir numarası kim belli değilmiş, komik! düne kadar ali koç' un önünden ve arkasından gezenler bunu söylüyor. socrates' in sıkı bir takipçisi hemen hemen tüm yayınlarını izleyen biri olarak çıktığı ilk programdan itibaren erol bulut savunması yaptığını rahatlıkla görebilir.
  • 1792
    https://twitter.com/...160904684326914?s=20

    hep dile getiriyorum. bıkmadan, usanmadan defalarca tekrar edeceğim. buradaki yazarlar nasıl galatasaraylı ise kendisi de o derece fanatik fenerbahçelidir. zaman zaman da bunu net olarak belli etmektedir. lütfen kendisini objektif zannetmeyin.

    kendisinden beklenebilecek bir yorum hatta daha çok temenni diyelim. adamlar 6 yıldır kupa görmüyor idare edin.
  • 1793
    ‘’kişiler kurumların önüne geçmiş.’’ sözünü galatasaray için söylüyor ve üstelik fenerbahçesini bu cümleden ayrı tutuyor. evet yanlış duymadınız.

    bahsettiği kişi ise fatih terim. kendisi fatih terim’in galatasaray’ın önüne geçtiğini iddia ediyor. üstelik 10 sezonda 8 kez şampiyon yapmış hocanın 2 kez kulüpten neredeyse kovulduğunu bilerek. galatasaray’ın önünde hiç bir şey olmadığınıda bilerek hemde.

    öncelikle gönül verdiği, ali koç spor kulübünün eski başkanı aziz yıldırım, tamı tamına 20 yıl sahipliğini yaptı bu kulübün. bırakın kurum kavramını, babasının şirketini yönetemeyeceği rahatlıkta hemde. şimdilerde ise yeni bir sahipleri var. üstelik tüm türkiye biliyor ki, ne zaman isterse o zaman bırakacak başkanlığı. hemde ilk sezonu düşmekten son anda kurtulup, ikinci sezon başarısı ligi ilk 5 dışında bitirmek olduğu halde. ligi ilk 5 dışında bitirmiş, önceki iki sezonun şampiyonu galatasaray’da, başkanı istifaya çağırılıp, yöneticisine hakaret edilip, hocası taktik bilmemek, ortamı germekle suçlanıp neredeyse gitmesi gerektiği söyleniyor.

    galatasaray taraftarı tüm bunları ortaya konulan başarısızlık için yaparken, demirkol’un gönül verdiği ali koç spor ligin en başarılı kişisi gibi lanse edilmeye devam ediyor. bütün yasa tanımaz, usulsüz işlerine rağmen hemde.

    mezun olduğu galatasaray lisesinde, ‘’kurum’’ kavramının ne olduğu öğretilememiş arkadaşa. ve bahsettiği saçma argümanlarla, klasik yaptığı saçmalıkları başkasına bok atarak temizleme çabası, tuttuğu takıma yaraşır bir hamle olmuş. niyeti ve aldığı talimatlar apaçık ortada arkadaşın. fazla önemsemeyin. burada da ‘’tarafsızlık’’ kisvesi altında, sinsice işlerini yürüten amigoların saçmalıkları için kendinizi üzmeyin.
  • 1794
    kişiler güçlüyse kurumların önüne geçmeye başlar zaten. en azından dengelenir. bu adam aptal değil ama bunu göremeyecek kadar kör ve hulyalı bir fanatik.

    örneğin brendan rodgers varken liverpool kimliğinin önüne geçmez tabi ki. ağırlığı %20 - 30 civarıdır. klopp geldiğinde ise klopp'un ağırlığı %40 - %50 olur. çünkü klopp büyük bir markadır, varlığı ister istemez bu sonucu doğurur. liverpool'da sportif direktör vardır belki ama brendan rodgers varken ki özgül ağırlığı ile klopp varken ki arasındaki özgül ağırlığı düşer. veya guardiola için de aynısı geçerli. pellegrini varken süper hiyerarşi var falan dersin guardiola gelir olay tamamen guardiola yaptı - yapamadı, şu kadar para harcattı ya dönmeye başlar. insanlar sadece guardiola'yı tartışır. çünkü adam büyük bir marka da ondan. erol bulut gibi sıfır kariyerli adam getirirsen böyle kendince masallar yazarsın tabi.

    bu da bu kariyerli insanların suçu değil zaten. ne kadar kariyerliysen ne kadar çok başarı yaşadıysan güç ekseni ister istemez sana kayar. lionel messi örneğinde olduğu gibi. messi tarihin en büyük topçulardan biri olduğu için doğal olarak adam güçleniyor ve yönetimden de kuvvetli hale gelebiliyor. guardiola barcelona'da hoca olsaydı muhtemelen yönetimden güçlü olacaktı, daha çok taraftarı olacaktı, kişi kurumun önüne geçmiş olacaktı yani. kurumsal yapının en güçlü olduğu takım bayern münih falandır. orda 3 sene önce bak 3 sene diyorum oyuncular ancelotti'yi gönderdi. nasıl gönderdiler? çünkü güç ekseni onlara da kaymış. o kadar başarı yaşamış, uzun yıllardır kulüpte oynayan kariyerli adam olduğu için onlar da bozabiliyorlar.

    tamamen farazi bir örnek vereyim. fener sezon başı zlatan'ı almış olsa bu hiyerarşi olur muydu? olmazdı. adamın isminin büyüklüğü ile erol ve emre'yi ezerdi. güç ona kayardı. istedikten sonra erol'u ve emre'yi gönderecek kudreti olurdu muhtemelen. örnekler çoğaltılabilir. büyük bir yabancı hoca gelse emre'nin durumu ne olur bilinmez mesela. emre gerçi böyle bir fikre karşı çıkacaktır ama ali koç başarısızlık olursa buna dönebilir.

    iş zaten yine dönüp dolaşıp başarı - başarısızlık kısmına geliyor. hadi bir sene süper başarılı oldun bu başarıyı nasıl paylaşacaklar? ego çatışması olacak mı? veya ertesi sene ciddi bir kriz durumu oldu başarısızlıkta krizi nasıl yöneteceksin? bunları görmeden hiçbir şekilde test edilmemiş bir şeyi konuşuyoruz. demirkol'da çakallık edip -se -sa diyerek yolunu yapmış.

    bu arada bu ''marka'' olma durumu başarıyla ilintili bir şey zaten. erol bulut 4 sene üst üste şampiyon olsun mesela o hiyerarşi bugünkü gibi olmaz. 15 sene sonra erol bulut tekrar gelse büyük bir marka olarak geleceği için bugünkü gibi bir hiyerarşi yine olmaz. yani sergen ve fatih terim'deki gibi camiaya mal olmuş büyük bir isim olmayı becerebilirse bizde eleştirdiği ''şeyin'' aynısı olur. yani masal yazıyorum da mehmet demirkol'un ki de böyle herhangi bir muhakeme içermeyen bir şeyin basit bir fotoğrafını çekip onu 3-5 genç avel çocuğa satmak. hakikaten iğreniyorum şu heriften ya.
  • 1798
    karakterli bir insan olduğunu düşünüyorum, çünkü taşıdığı galatasaray lisesi mezunu sıfatı ile galatasaray kulübüne doğrudan üye olabilir, galatasaray'ı baltalayacak manipülasyonları içten yapabilir, hatta ilerleyen zamanda divan bile olabilirdi. kendisi fenerbahçeli olduğunu beyan ederek, yoluna devam etmeyi seçmesi bence takdiri hakediyor.

    ha bu arada kendisi, galatasaray lisesi mezunlarının veya 1-2 yıl lisede öğrenim gören x kişilerin neden doğrudan üye yapılmaması gerektiğinin en net örneklerindendir. kim bilir camianın içinde başka takım taraftarı olup, sırf liseli diye üye olmuş kaç kişi var?
  • 1799
    benim merak ettigim bir sorun var, soru ya da sorun, bu adam sırf gs lisesi mezunu diye, baskanimizi belirlemede oy kullanabiliyor mu simdi?

    kullanabiliyor ise, kime oy verdigini bilelim, bilelim ki o adam bizim baskan olmasin.

    edit: uyaranlara tesekkurler. evet tahmin ettigim gibi oy kullanamiyormus ama ya aidatini yatiran ve secme secilme hakkina sahip olan mehmet demirkollar yok mu? aslinda dikkat cekmek istedigim husus buydu. hepimizin bildigi ama zoruna giden liseli ergenlerin sirf liseli diye kulube uye olabilmeleri ve oy kullanabilmeleri.
  • 1800
    programın veya videonun tamamını izlemedim ama aşağıdaki cümleyi kurduysa gerçekten çok şaşıracağım yorumcudur. yani bu cümleyi kurarken fenerbahçe'nin bu durumun dışında kaldığını söylemek için akıl tutulması yaşıyor olması lazım insanın.

    futbol takımı formasının her yerinde koç grubunun sponsorluğunun olduğu, amatör branşlarda nerdeyse tüm takım isimlerinin önünde veya arkasında yine koç gubunun sponsoru olduğu gerçeği ortadayken bunu nasıl söyleyebilir bir insan?

    fenerbahçe kurumu, ali koç isminin arkasında bu kadar kalmışken hala kalkıp fatih terim'in galatasaray markasının önüne geçtiğini söyleyebilmek değişik bir kafa gerçekten. metot, devrim gibi süslü laflar kullanarak tuttuğu takımı yüceltmeye çalışıyor ama yemiyoruz bunları mehmet demirkol. içindeki yarayı da biliyoruz, aynı şeyleri emre için de söyle bakalım bulunduğun kurumda 1 dk kalabiliyor musun? hani basın tribününe el - kol hareketi yapan ırkçı arkadaş varya, o işte.

    takım iyi başladı dersin, geniş kadro var dersin anlarım da yok kişiler kurumların önüne geçti filan dersen komik olursun, ha inandırdığın çevreler olabilir. devam edin siz böyle.

    --- alıntı ---

    “beşiktaş ve galatasaray’da kişiler kurumların ötesine geçmiş ve metot yok ortada. o yüzden, fenerbahçe’nin ortaya koyduğu metodun fenerbahçe adına devrim olabileceğini düşünüyorum. eğer bu takım başarılı olursa fenerbahçe geriye kalan herkesle arayı açar.”

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın