• 1701
    --- alıntı ---

    1- ben tapudan filan anlamam. bu konuda da bir şey söylemedim. söyleyen başkan. başkan diyor ki "orta dünya ve üst dünya bir araya gelse, kızıldeniz yeniden ikiye ayrılsa, florya'nın tapusunu yeniden alamazdı, biz aldık."
    güzel... bravo.

    2- ben sadece soruyorum:
    peki neden alınamazdı? herhalde kurallar izin vermediği için.
    peki o zaman nasıl alındı? herhalde kurallar gevşetildi.
    itirazı olan?

    --- alıntı ---

    beinsports'ta yaptığı açıklamalarla sıçan mehmet demirkol, attığı yukarıdaki tweet'lerle resmen sıvamış durumda. tweet altı ise tam bir çöplük. bu arazinin bize hibe edildiğini düşünen rakip takım taraftarlarına bir şey diyemiyorum ama bizim taraftarlarımızın böyle düşünmesi beni yukarıdaki sinsice atılmış tweet'lerden daha çok kızdırdı.

    --- alıntı ---

    övünmek anlamında söylemiyorum. galatasaray camiasına teşekkür ediyorum. mağrip ile maşrık bir araya gelse, orta dünya üst dünya bir araya gelse florya'nın tapusu yeniden alınamazdı. yeniden aldık. bu benim değil, yönetimimin değil, galatasaray camiasının gücü ve başarısıdır. 2016'da ödediğimiz bedel üzerinden florya'yı aynı bedele geri aldık. bir faiz ödeyeceğiz. onu da 120 milyon tl'si yapılandırma anlaşmasının bünyesine aldık. 5 yıllık ödeme. emlak konut'a da çok teşekkür ediyorum. özel bir banka ile 5 yıllık bir takvime aldık. bize ve gelecek yönetimlere yük olmamasını istedik. ben burada açıkça cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. yiğidi öldürün hakkını inkar etmeyin. rakiplerimiz de buradan heveslenip saldırıda bulunmasın "bize de verin" diye. biz kendi mülkümüzü, kendi evimizi aldık. buna delalet eden herkese buradan tekrar teşekkür ediyorum.

    --- alıntı ---

    mustafa cengiz başkanın divan kurulunda yaptığı açıklamayı yukarıya bırakıyorum. biz kendimize ait olan araziyi, devletten 120m arazi parası + 37m faiz ve gider ödeyerek geri aldık. tapudan anlamayan, tarafsız!, yıllardır saha içine odaklanmaya çalışan spor yazarının bu dönemde böyle kendi bilmediği konuda çıkış yapmasını anlamsız buldum.

    "ben sadece soruyorum:" artık yeni nesil provokatörlerin, provokasyona başlama aracı oldu. ortamı yumuşatayım, top benden gitsin ama düşündüğümü de geçireyim mantığı var bu söz öbeği içinde. yemezler.

    yukarıdaki tweet'lere benzer beinsports'ta da konuşmuş kendisi. beinsports yorumcusu gelsin, galatasaray başkanına laf geçirmeye çalışsın. tepki gelince, özür dilemesi gerekirken, bir de twitter'dan artırarak devam etsin. iş tuhaf noktaya ulaştı. kulüp bu duruma artık tepki göstermeli.
  • 1702
    https://twitter.com/...746784736890880?s=19
    kendisini radikal spor eki yazılarından beri tanır ve bilirim. bugüne kadar birçok şey söyledi ama hic biri bu kadar mantıksız ve art niyeti bu kadar belli olan bir açıklama değildi. kendisine bu anlamda teşekkür ederim. biz de artık onun nerede durduğunu anladık. bizimle değilsin. buraları okuyorsundur, biz kim miyiz? boş ver gitsin.
  • 1703
    sinsi lafının hakkını sonuna kadar veren yorumcu.

    twitterda o kısa videoyu izledim önce sonra da yemek yerken arkada aksın diye açayım da tam ne demiş diye merak ettim.

    dediği tam olarak şu 'ali koç'un dediğine göre 5 sene sonra kurulan bu yapı çökecek ve başa dönülecekmiş , birbirinizle kavga edeceğinize şu işi açıklığa kavuşturun çünkü başa dönülecekse yapılandırmanın ne anlamı var ki?'

    buraya kadar sorun yok. mesele neyse netleşsin.

    netleşsin de mehmet kardeş o laf çakmaya çalıştığın mustafa cengiz değil ali koç çıkıp kulüpleri ve kişileri sıradan geçirerek, kendi sıçıp batırışının üstünü örtmeye çalışarak sağa sola saldırdı.

    bu didişme meselesini bahane ederek bir akıl vereceksen önce kendi 'başkanın'dan başlayacaksın sonra cengiz'e ve diğer aktörlere eleştirilerini sıralayabilirsin rahatlıkla.

    ama sen ne yapıyorsun? ali koç'a ağzını bile açamadan sadece onun saldırısına cevap vermiş galatasaray başkanına sinsice bir laf çarpıyorsun.

    şu ntvspor nasıl bir yapıymış ki içine girenin ruhunu teslim almış hala da çıkmıyor. bilerek toplamışlar belli özenle seçilmiş 'karakter' hepsi. maşallah.
  • 1705
    https://mobile.twitter.com/.../1216746784736890880

    şu cümleleri bilinçli olarak kurduğuna eminim. oyun oynanırken kuralların değişmemesi kaidesinden çok alakasız görülebilir ama bu lafi söyleme amacı zaten "ha bakın size de böyle benzer bir şeyler yaptılar" demek değil. nasıl yaparım da galatasaray'ı koruyorlar iması yaratırım düşüncesiyle ve aceleyle hareket ederek komik şeyler söylemistir. pek tabi elinde tuttuğu takıma verilen imtiyazlara benzer örnekler olmadığı için mecburen içeriği bile yanlış şeyler söylemek zorunda kalınıyor.
  • 1706
    yıllardır söylüyoruz bu adam sinsinin sözlük tanımıdır.

    çok akıllı bir adamdır ve gündemi, türk taraftarının nabzını çok iyi tutar. herkesin hoşuna gidebilecek, yeri geldiği zaman da pek çok kişinin söylemediği şeyleri söyleyerek tüm takım taraftarlarının gözünde çok güzel prim yapar.

    ne zaman ki fenerbahçe'si şampiyonluk yarışında olur, ne zaman ki fenerbahçe'si zor durumda kalır, gerçek yüzünü görürsünüz.

    (bkz: sinsi)
  • 1707
    tarafsız gibi takılıp, arada her kulübe mavi boncuk dağıtıp, fenerbahçe kötü duruma düşünce gerçek yüzünü gösteren yorumcu. florya arazisinin geri alınması ile harcama limitleri arasında bir bağlantı olmadığını o da çok iyi biliyor. ancak fenerbahçe'nin düştüğü kuyuya galatasaray'ı nasıl çekerim çırpınışları böylesine saçma şeyler söylemesine sebep oluyor ve bu adam sözde ülkenin en iyi, en tarafsız futbol yorumcularından biri. şu tablo bile ülke futbolunun kalitesi hakkında ipuçları veriyor.
  • 1708
    https://mobile.twitter.com/.../1216746784736890880

    --- alıntı ---

    mehmet demirkol: "mustafa cengiz diyor ki, 'maç sırasında kural değişmez.' doğru. e florya tapusu alınmış. maçta kural değişmesi değil mi bu?" #beinmanşet

    --- alıntı ---

    değil. bu maçta kural değişmesi değil. neden değil biliyor musun, anlatayım.

    galatasaray florya'ya karşılık bir arazi aldı, kemerburgaz'da. yanlıştı hem proje olarak hem yer olarak bunu o zaman da söyledik biz ama neyse anlaşma yapıldı el sıkışıldı diyelim tamam.
    araziyi bize kim verdi? türkiye cumhuriyeti devletinin kurumları değil mi? tamam.
    bu araziye bizden önce maden ruhsatını kim verdi? türkiye cumhuriyeti devletinin kurumları değil mi? tamam.

    soruyorum: burada galatasaray'ın hatası nedir? hangi yazılı kural çiğnenmiştir? bak maden ruhsatı olan yerin yapısı değiştirilip bize bu araziye yeni tesisleri kurma izni verilse bu kural değişikliği olmayacak mıydı?

    soruyorum: türkiye futbol federasyonunun "nasıl olsa tutturamazlar işimize yarar birilerini şampiyon yaparken kullanırız puan silmeyi" diye düşünerek (kimin hakkında düşündüğünü kamuoyu vicdanına bırakıyorum) çıkardığı mali limit kuralına uyup uymamak her takımın kendi tasarrufunda değil midir? yani istese transfer yapmayarak yada daha düşük bütçeli oyunculara yönelerek bu limiti tutturmak ellerinde değil midir?

    soruyorum: bu iki konuyu - birisi bilerek, isteyerek limit aşmış bir camia, diğeri devlet tarafından verilen arsanın devlet tarafından maden ruhsatı verildiğini bilmeden zarara uğratıldığı bir camia - nasıl birbiri ile benzetip de bu açıklamayı yapabiliyorsun?

    soruyorum: akli melekelerin yerinde midir? kafanın içindeki pembe organa yeterince kırmızı sıvıdan gidiyor mu?

    devlet bize arazi vermiş, maden ruhsatı var. tesis kuramıyoruz. çözümü protokolü iptal edip bize eski yerimizi geri verip üzerine ceza ödetmekte buluyorlar burası tamam. gerçi o cezayı da hiç anlamadım, arkadaş benim suçum ne? ha dönemin başkanı dursun aydın özbek "yok illa burası olacak" diye diretip aldıysa onu bilemem tabi ama o kadarını da zannetmiyorum. devletin kendi kendine bilmediği işleyişi yüzünden benim camiam cezalanmış, kural değişikliğini göremiyorum ben burada kimse kusura bakmasın.

    fenerbahçe limiti takmamış, harcamış harcamış geçmiş. kendisi bilerek isteyerek yapmış. bak bir kural var "%30 üzerine çıkamazsın" diyor. fenerbahçe bunu kendisi isteyerek takmayıp bu limiti geçmiş. kural değişikliği de yapılacaktı, kamuoyu bu kadar bu konu üzerinde durmasaydı. zorlu center. daha ne diyeyim sana.

    bu ikisini birleştirip de florya anlaşması üzerinden galatasaray'a, galatasaray başkanlık makamına, bir camiaya falan laf soktuğunu düşünenlerin net olarak ya beyinlerinden problemleri var ya da parayı o kadar çok seviyorlar ki dillerine kadar satmakta herhangi bir problem görmüyorlar.
  • 1709
    futbol dünyamızda sözüm ona yorumcu diye geçinen, bedava ve yüklüce para kazanan güruhun bir üyesidir ama pek azında olan bir özelliği vardır. zeki ve sinsidir. sinsi kelimesinin tanımıdır, vücut bulmuş halidir. ne zaman kimi destekleyeceğini iyi bilir. kimi zaman eline yüzüne bulaştırır ama zihinlerde bir yerlerde kalır kendisinin söylemleri. zira hep en bilindik kanallarda yer bulur kendine.

    bay bilen, başkanımız mustafa cengiz' in söylediklerinden hareketle bir çıkarım yapıyor. öyle kolayca "florya sürecine hakim değil" diyip geçtiğin anda tuzağına düşüyorsun. gayet hakimdir ama küçük azizgillere yaranmalı ya burası çıkış noktası. e karşısında kime sallayacak?
  • 1710
    son yaptığı açıklama acayip bir kafanın ürünü. ya bir anlık akıl tutulması ya da içten pazarlık.

    florya'nın alınmasını, maçta kural değişimine nasıl bağladı, hâlâ şaşırıyorum. yahu, türkçe dersim, anlam bilgim falan da iyidir hani. aymazlığım tuttu herhalde. gerçi bağlanma varsa da, pek gözde bir savunma ile yani "sahaya yansımamıştır!" ile def'i mümkündür.

    ha burada açıklamayı sadece okudum ama bu açıklamayı yaparken mehmet demirkol'u canlandırabiliyorum. kendisinin çok mühim bir şeye parmak bastıktan sonra, şöyle hafif bir gülmesi vardır.

    not: daha sonradan, ilgili videoda bahsettiğim sahne var mı diye baktım. var. mustafa cengiz'in ve dahi ahmet ağaoğlu'nun haklı olduğunu söylemeden hemen önce. o ince gülüş. daha sonra yapmamış ama. yanılmışız. affınıza sığınırım.

    videoda izleyince de, iki meseleyi kuralın değişmesine bağlamış olduğunu öğrendim. florya'nın tapusunun geri alınması, mustafa cengiz'in açıklamalarıyla sabit, kural değişmesiyle mümkündür, diyor. hakkı var ama doğru mudur, bilmem. işin hukuksal durumuna tam vâkıf değilm. gelgelelim mehmet demirkol'un bağdaştırdığı iki olay arasında bağlamsal olarak fark var. bir kere, florya'nın tapusunun geri alınması, karşılığı faiziyle beraber olmak verilmek koşuluyla -burası önemli- galatasaray ile ilgili makam arasındadır. eğer mehmet demirkol gibi yüzeysel okuyacaksak, basit bir satın alımdır. ötesi değil. belki dolaylı olarak bir etkiden bahsedebiliriz ama ancak çok derin okursak. anlayacağınız üçüncü kişileri ilgilendirmez. diğer yandan galatasaray ve trabzonspor'un -dikkatinizi çekerim en azından iki kulüp- yaptığı "maç oynanırken kural değişmez" açıklaması birçok tarafı olumlu veya olumsuz anlamda ilgilendiren bir durumdur.

    not: yukarıda galatasaray ile ilgili kurum arasında florya konusunda olanlar hakkında üçüncü şahısları ilgilendirmez yazdım. fakat aslında ilgilendirir. nerede ilgilendirir? hukukun herkese eşit olması noktasında ilgilendirir.

    bu arada, eğer "maç oynanırken kural değişmez" sözüne ilişkin iki olayı birbiriyle bağlamak istiyorsanız daha güzeli ve haklı olanı var. bildiğiniz gibi vakti zamanında fatih terim'in öncülüğü ve ilgili federasyon başkanlığının tek olumlu icraati olan yabancı sınırının artırılması konusu. kural, eski kuralın geçerlilik süresi bitmeden değişmiş ve bazı kulüpler haklı olarak, "biz eski kurala göre planlama yapmıştık." diye açıklama geçmişti. illaki iki olay bağlanacaksa, bu iki olay bağlanabilir.
  • 1711
    çok eskiden spor servisi programında sık sık sporcularımızın diğer ülkelerdeki sporcular gibi dünyaya ve hayata dair özgün bakışları olmadıklarını, konuşmadıklarını ve haklarını savunmak için sendika çatısı altında birleşmeleri gerektiğini söyler, ben de kendisine hak verirdim. sonra hayat demirkol'un samimiyetini sınamış, aslan parçası cenk akyol, hepimizin bildiği üzre, şampiyonluğumuz sonrası sıcağı sıcağına demeç verirken, gezi olayları karşısında 'penguen' olan ntv'nin mikrofonunu itmiş, o mikrofona konuşmamış ve hayata dair bakışını oldukça zarif bir şekilde ortaya koymuştu. daha sonra ekürisi, ntvspor müdürü, ''amaaaan canıııım, şimdi bunun ne alakası var'' fuat akdağ, galatasaray spor kulübüne, cenk akyol'u şikayet ettiği bir mektup yazmış, yönetimimiz bu über yakalayı ciddiye alıp, bu mektuba cevap bile vermemişti. (ulan iyi ki galatasaraylıyım be) sonra formunun zirvesinde ve uzun zamandır milli takımın bir parçası olan cenk akyol, milli takımdan kesilmişti. sağır sultanlar bile bunun sebebinin basketbol milli takım sponsoru olduğunu biliyordu. (garanti bankası, ntvspor= ferit şahenk)

    tüm bunlar olurken, sporcularımızın fikirlerini ortaya koymasını hararetle savunan, entelektüel demirkol, haksızca milli takıma gidemeyen cenk akyol ve süreç için ağzını açıp tek kelime etmemişti.

    böyle bir kişinin, ''oyun oynanırken, kural değişmez'' diyen başkanımız mustafa cengiz'e, ''ee sen de şunu şunu yaptın'' diyebilmek için kırk dereden su getirmesini, hangi akla hizmet, florya tapusunu ağzına almasını şaşkınlıkla değil, ucuz bir komedi filmini izler gibi izlemenizi tavsiye ederim.

    fener medyasının en ''entelektüel'' üyesinin bile seviyesi ortada. ne denilebilir ki?
  • 1713
    --- alıntı ---

    galatasaray 500 yillik bir kültür , özel bir durumu var. tüm kulüpler şirket olabilir ama galatasaray olamaz , galatasaray bir kültür.

    --- alıntı ---

    yukaridaki söylemler kendine aitse cildirtabilecek seviyede zirvalamis manupulator. daha iki gun evvel florya arazisini aldigi icin kulubu elestiren kisi simdi guzellemeler yapiyor. tipik liseli zihniyeti. kendisi fenerbahceli ama galatasaray lisesi mezunudur. ayrica lutfen bakiniz ;

    http://gss.gs/iPJ
  • 1714
    (bkz: #2847457)

    programı izledim, böyle bir şey kesinlikle söylemedi.

    oyun oynanırken kural değişmez polemiginde yaptığı "florya" çıkışında fena sıçmış olsa da, söylemediği şeyleri de söyledi demenin manası yok.

    herkese naçizane tavsiyem, taraftarlik gözünüzü kör etmesin. twitter'da gördüğünüz her şeye inanmayın. kendinizin şahit olmadığı bir durumu da, kendiniz şahit olmadan da "söyledi, yaptı, vs" gibi kesinlikte paylaşmayın.
  • 1716
    fenerbahçesini ve ali koç'u korumak için sürekli galatasaray ile alakalı alakasız konuları kıyas için tekrar gündeme getirme çaba içerisinde olan, üstelik bunu yayıncı kuruluşta yapan ilginç bir insan.

    var ile alakalı ne zaman bir konu gündeme gelse; ki bugünkü ali koç'un basın toplantısını yorumlamakta şu an, abdurrahim albayrak'ın geçen sene var kayıtlarının açıklanması talebimizin olduğu zamanlardaki söylemini, ''var kayıtları bende var'' sözünü gündeme getirip, fenerbahçesinin taleplerini haklı gösterme çabası içerine giriyor, ''var kayıtları bende var'' cümlesini ben kursam şimdiye çoktan bitirilmiştim diyor. buna bir çok defa rastladığım için normal karşılamıyorum.

    aradan bir iki dakika geçiyor, mhk başkanının hakemlerle yaptığı bir toplantıda ''maçta olan maçta, burada olan burada kalsın, artık basına konuşmayın'' dedi diyor, lafı erman toroğluna getirip bazı bilgileri nereden aldığı anlaşılabilir diyor. eee? abdurrahim albayrak'ın sözünü çarpıtıp ''ben söylesem bitmiştim şimdiye kadar'' diyorsun, erman hoca senin yapamadığın haberciliği yapıp bitirilememiş! sen kimsin ki kim seni bitirsin, bitirmek istesin.
  • 1717
    faruk süren'in mustafa cengiz'in elini sıkmaması ile ilgili tek kelime etmeyip utanmadan ibra edilmemiş başkan bırakması lazım yasaları bir tarafından çiğnersek olmaz falan filan gevelemelere girişmiş galatatasaray lisesi mezunu sinsi fenerbahçeli... ne gerek varmış mahkemelere gitmeye seçimden neden kaçılıyormuş. tabi floryayı yiyemediler liseli abilerinin tekerine çomak sokuldu 2 senedir şampiyon takım bu senede iyi kötü toparladı koçun damadının planları da sarpa sardı.
    ahlaksızlık nedir derseniz tam olarak kendisinin yaptığıdır.
  • 1718
    bu adamın yorumlarını beğenirdim, fuat akdağ ile ntv spor'da yaptıkları programı kaçırmadan izlerdim. fenerbahçeli olduğunu yıllardır bilmeme rağmen bunu yayınlarında hissettirmezdi.

    fakat özellikle bu sezon ne olduysa çok fanatikleşti. son olarak üç gündür malatya'nın penaltısını konuşuyor, soruyor vs. keşke aynı mehmet demirkol malatya o maçı nasıl 11 kişiyle tamamladı onu da bi' sorgulasa. çünkü o penaltı pozisyonundan daha skandal bir durumdu bu.
  • 1719
    içi yanıyor içi o nedenle çok üzerine gitmeyin. kendisinin tarzında öne çıkan şey şu; bir olayı anlatırken örnekler veriyor geçmişe atıfta bulunuyor ya da farklı durumlarla karşılaştırma yaparak izleyicisine ve okuyucusuna farklı bir pencereden baktırma çabasında olduğunu iddia ediyor. en azından ben öyle algılıyorum.

    "x kulübün borozanı olan yazarlar" derneğinden değil ülkenin "elit" spor yorumcuları klasmanında değerlendirilmek istiyor o nedenle herkese eşit mesafedeyim hallerinde ama cidden olmuyor.

    bir örnek verecek diyelim, "ya atıyorum mesela falcao sakat haberi yapsa bir muhabir ya da sakat geldi haberi yapsa ortalık yıkılıyor o muhabire ceza veriyor kulübü" diyor ardına ya tamam falcao demeyelim malcao diyelim (orada kırdığı potu anlıyor) falanca bir futbolcu diyelim diyor.

    bir yönetici mi eleştirilecek meslela "abrudahhaim albayrak çıktı dedi ki gomis parasını almıyor diye gitti ama bu haberi yapan muhaberi o zaman tesislere almadız" diyor.

    yine spor muhabirlerinin durumu konuyken "ali koç'a falanca kişi soru sordu o sorunun yeri burası değil diye cevap verdi" ya kimse kimseye soru soramıyor" diyor ardına hemen "yaa benim başıma da gelmişti fatih terim'e soru sordum bilmem nereden bana soru sormak için mi geldin dedi" diyeyi yapıştırıyor. yani fenere bir çakarsa ardına galatasaray'a çakmadan duramıyor anında bir sıfırlama yapma ihtiyacı hissediyor.

    bir başkan mı eleştirilecek "ya mustafa cengiz önce şunu yapsın" diyor ama devamı yok. ya da mustafa cengiz yapılandırmadan memnun oldugunu dile getirdiğinde "4 yıl sonra kim haklı çıkacak o zaman göreceğiz" diyor yani ali koç'un 5 sene sonra bu borçlar ödenemez çıkışını sürüyor...

    ya da bir güzelleme mi yapılacak "fenerbahçe sahaya atkıları atarak çok hoş birşey yaptı" fenerbahçe çok büyük camiadır, fenerbahçe şöyledir böyledir ile yapıyor.

    iyi ve olumlu örneklendirmeler fenerbahçe ile ilgiliyse bu örneklerde başka x bir takım adı geçmiyor. kötü bir durum varsa ve içerisinde fenerbahçe varsa "ya sanki diğerleri yapmıyor mu" minvalinde bir örneği yapıştırıveriyor.

    ama kötü örnek farklı bir takım farklı bir teknik adam farklı bir yönetici olduğunda o durumu, olayı dibine kadar hemde çok güzel cümlelerle eleştiriyor konu kapanıyor.

    özetle en başta dediğim gibi, arkadaşımızın içi yanıyor.
    maden suyu tavsiye ediyorum.
  • 1723
    (bkz: 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı)

    eğer deniz türüç bu maçta kulübeye dalmasaydı belhandayı'da atmayacaktı oyundan diyerek üstüne de halil umut meler'den de olmayacak belli oldu diyerek kuyruk acısını apaçık belli etmiş sinsi spor yazarı. 20 senedir bizi yenmeleri ayaklarına prangaymış artık fenerbahçe uçar herhalde.
    bu galibiyete en çok sevinme sebebim buydu işte kudurukluklarından söyledikleri laflara bakarmısınız. allah kimseyi bunların durumuna düşürmesin yazık.
  • 1724
    son yillarda ilginc bir sekilde spor basini eski aliskanliklarini terketmekte, onceden bazen samimiyetsizlik derecesinde tarafsiz kalma cabalari vardi. biraz saygidan, biraz reyting kaygisindan belki. sosyal medyada linc yeme ihtimali bu kadar arttigi bir donemde ise, adamlar bunu terketti, alenen kulup savunuculugu yapmaya basladi. yani kuluplerin eski oyunculari kanallarda, gazetelerde o kulup lehine yorum yapiyordu ve yapiyor illaki, lakin kimse garipsemiyor. yillardir tanidigimiz bildigimiz adamlar, bir anda azili bir taraftar gibi yorum yapmaya basladi, bana ilginc geliyor. son halka bu demirkol beyfendi oldu gordugumuz kadariyla, elbette cokca fener lehine yorumu oluyordu, yeni bir is degil, biliniyordu da taraftar oldugu. lakin bu denli alenen de tek tarafli yorum yapmiyordu, ne diyelim. herhalde yakin gelecekte, ispanyadaki gibi kuluplerin resmi gazeteleri gorevini goren medya taraflari falan da olacak.

    bana gore isin ayri bir ilginc tarafi, bizim gibi taraftar oldugunu bildigimiz ve boyle taninan ugur karakullukcu'nun, tam tersi istikamette gidip tarafsiz yorum yapma niyeti. arkadas devrin tam tersine dogru gitmekte, bilmiyorum iyi mi yapiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın