• 151
    sevgili romalılar, aranızda tarihe meraklı olanlar bilir; bu zihniyetin temsilcileri roma senatosundaki ciceco, cato, sulla gibi asilzadelerdendir. romanın kurulduğu değerlerle varolması ve hep bu ufak zümrenin kontrolünde kalması uğruna zaman zaman varlıklı figürleri (marcus crassus) zaman zaman da kukla (brütüs) olarak kullanacakları kişileri destekleyip, romanın başına getirdikten sonra , kişisel servetlerini kullandırıp, misyonlarını tamamladıklarından sonra diktatör (tiran) olmasına izin vermeden ipini çekerler. zira, müthiş bir hayaldir roma'yı yönetmek, dünyanın bütün kapıları açılır tek bir söz ile.

    doğu roma'ya dönersek, ünal aysal galatasarayın hisselerini aig'den kurtarmıştır, başkan olup bir çok branşta başarı kazanmasıyla ve buna bağlı olarak elde ettiği "gravitas" güç, saygınlık arttığında bu zihniyetin gazabına uğramıştır. ünal aysal, genel kurulda yaptığı konuşmasında bu kişileri hedef alarak "ihanetinizi görüyorum" demiştir. benzer bir durum galatasaray'ın kıymetli mülklerini galatasaray'a geri kazandıran mustafa cengiz'in de başına gelmiştir. mustafa cengiz, başkanlığı döneminde sadece yakalandığı elim hastalığıyla değli bu zihniyetle ve cephedeki en önemli generali ile de savaş vermek zorunda kalmıştır. zira cephedeki bu yüksek egolu generalin uğruna düzenlenen zafer töreninde kulağına "memento mori" diye fısıldayan kimse olmamıştır.

    dursun aydın özbek mesela kukla başkan'a güzel bir örnektir. kullanılıp, atılmıştır. silik ve etkisiz bir figür olduğu için kasa kolaylığı da yaptırılıp, seçime gir arkandayız denilerek, rezil edilmiştir.

    galatasaray'da bir başkan kulüp için önemli görev veya sportif başarı (zafer) ve transferlerle (gladyatörler) taraftarın (halkın) desteğini arkasına almaya ve ali sami yen (arena) adını "büyük başkan" (konsül) olarak zikretmeye başladıysa bilin ki artık o başkanın miladı dolmuş ve çanlar başkan için çalmaya başlamıştır.

    derin galatasaray olarak da adlandırılan bu kişilerin başında kıraça holding yönetim kurulu başkanı inan kıraç yer alır.
    inan kıraç ve ekibinin desteklediği eşref hamamcıoğlu status quo'nun muhafazası için zihniyetin ana planıdır.

    liseci zihniyet, mustafa cengiz'in hükmünü zayıflatmak için burak elmas'ı kullanmıştır. son zamanlarda burak elmas'ın galatasaray değerlerini vurgulayan ve liseliden çok liseci tavırları inan kıraç'ın son hançeri saplayacak brütüsü olarak
    burak elmas'ı gördüğünün bir ispatıdır. ne şanstır ki burak elmas bu oyunları görebilecek tecrübeli bir kayınpedere sahiptir. (bkz: faruk süren)

    burak elmas seçilirse kukla başkan modeline bir başka örnek olacaktır. destek alabileceği tecrübeli bir kayınpederi olsa da sahadaki generaline (fatih terim) daha seçilmeden verdiği tavizler, generalin kendini imparator gibi görmesine yol açacaktır. bu durum başkanlık dönemini dante'nin cehennemine çevirecektir. zira, "başkalarının ekmeği acı, başkalarının merdivenlerinden çıkmak eziyetlidir. "

    bugün bu zihniyetin karşısında dimdik duran tek aday yiğit şardan olarak gözükmektedir.
    "biz aday olduk, bizi seçen yok" açıklamasıyla bunun altını kırmızı kalemle çizmiştir.

    en nihayetinde tek dileğim, bu işin sonunda kazanan galatasaray olsun!

    (bkz: 19 haziran 2021 galatasaray seçim genel kurul toplantısı)
  • 155
    şu andaki sonuçlar, liseci zihniyetin oylarının 755’e yükseldiğini ve eşref hamamcızade’nin (hamamcıoğlu) şahsında tezahür ettiğini üzüntüyle müşahade etmiş bulunuyoruz. filhakika toplam oylarının 1.400 civarında olacağı tahmin edilmektedir.:)

    metin öztürk tahmin ettiğim gibi gerilerde kalmış bulunuyor. pek tasvip etmesem de burak elmas ise şu anda liseci zihniyeti geçebilecek tek namzet. dolayısıyla 1.550 civarında oy alarak eşref hamamcızade’nin, galatasaray’ı lisecilerin oyuncağı yapmasına engel olacaktır.:) geçen seçimde tüm benliğimle mustafa cengiz ve yönetiminin yanındaydım ama bu seçimde maateessüf hiçbir adaya böyle bir teveccühte bulunamamakla birlikte son tahlilde burak elmas’ın kazanması yönünde kalbi temayüle haiz olduğumu faş ediyorum.:)

    ne hallere düştük. galatasaray için galatasaray’ın kuruluş tarihindeki türkçe’ye dört elle sarılıp rabbimize dua ediyoruz. allahım sen galatasarayımızı hamamcızadelerin şerrinden koru. amin…
  • 160
    belli ki lise x taraftar çekişmesi artık kulübü zora sokuyor. bundan önce, zor da olsa, genellikle taraftarın dediği oldu ama maalesef bu kez, lisenin dediği, eşrefin zaferi olacak.

    o yüzden bence bu kongre, lise x taraftar çekişmesinde kırılma anı olacak.

    eşref beyin başarılı olmasını hepimiz isteriz ama yine hemen hemen hepimiz oşlamayacağını biliyoruz.

    ffp nin sona erdiği, çok kritik bir dönemde, bol komisyonlu transferler üzerine sportif başarısızlık yaşanırsa lise, kazandığını düşündüğü anda kulübü tamamen kaybedecektir.

    artık bu taraftar, bu liseyi, bu saçma sistemi, bu kulüp sahipliğini bugüne kadar geldiği şekliyle bırakmaz
  • 161
    genel olarak galatasaray taraftarının zıttı düşünceye sahip zihniyet. beni düşündürten şey ise taraftarın neden kendi düşüncelerinin doğru olduğunu iddia etmeleridir. acaba taraftar yanılıyor olabilir mi, yoksa sayıca fazla olmaları yanılmadıklarının bir göstergesi midir?
    taraftarın sürekli olarak lise ve lisedeki düşünceyle olan hesaplaşma durumu liseden de aynı şekilde etki-tepki yasasındaki gibi bir neticeyle karşılık buluyor. örneğin mustafa cengiz bir liseli olmamasına rağmen seçimi kazandıktan sonra lise içerisinde yaşam edinmiş insanlara karşı o kadar baskı kurdu ki bunun mevcut seçimde* ters bir etki olarak geri döndüğünü görebiliyoruz. şu unutulmamalı: galatasaray taraftarı "liseci zihniyet, liseci zihniyet" diye hesap sorma eğilimine devam ettiği sürece lise içerisinde kabul görmeyecek.

    ben 19 haziran 2021 galatasaray seçim genel kurul toplantısında burak elmas'ı destekleyen bir taraftar olarak eşref hamamcıoğlu'nun kazanmasına ya da kazanmaya yakın olmasına şaşırmadım. bu sonucun sebebi son dönemdeki hesaplaşma durumudur. lise içerisinde alınan yanlış kararlar olduğu doğru ama taraftarın aldığı yanlış kararlara da bir ton örnek verebiliriz. bu noktada saldırgan tavırlarını sürdürerek haklı çıkmaya çalışan bir galatasaray taraftarının sorunlarını bu şekilde çözemeyeceği aşikar.

    galatasaray'daki tek sorun liseci zihniyet değil, taraftarın zihniyetidir de. 19 haziran 2021 galatasaray seçim genel kurul toplantısında burak elmas ya da eşref hamamcıoğlu başkan seçilecek ve taraftar istediği adayın kazanmaması durumunda diğer adayı linç edecektir. oysaki lise kazanan adaya saygı duyacaktır, duymak zorundadır. burak elmas kazanırsa zaten lise içerisindeki insanların da desteğiyle kazanmış olacak. aynı saygıyı taraftarın göstermemesi ve sürekli lisecilik üzerine nefretlerini boşaltmaları çok can sıkıyor. taraftar kim kazanırsa kazansın, sonuçlara saygı duymak zorundadır. liseci zihniyet taraftarın zihniyetinden ayrı olarak değerlendirilemez. mevcut çözüm de bu şartlar altında asla sağlanamyacak.
  • 164
    (bkz: yetmez ama evet)

    son seçim* bir kez daha gösterdi ki bu zihniyete mensup ve bu zihniyet tarafından ikna edilebilen 1500 civarı kemik oy var. eşref hamamcıoğlu gibi bir dediği, bir önceki dediğini tutmayan, divan kurulu başkanlık makamını seçimlerde başkan olabilmek için kullanan, uzun yıllardır başkanlık hayali kurduğu halde* elle tutulur tek projesi olmayan aday bugün 1500 oy aldı. yine aynı şekilde hiçbir dişe dokunur projesi olmayan ibrahim özdemir 92 oy aldı. ben aralarında vaat ve proje bakımından hiçbir fark göremiyorum. 1408 oy fark neye dayanarak ortaya çıktı acaba(!).

    bu 1500 civarı kemik oy 2018 haziranında, 2.5 sene içerisinde tabir-i caizse kulübün içinden geçmiş, mali olarak, idari olarak onlarca rezaleti yaşatmış, yeğeninin eskort masraflarını kulübe fatura etmiş, sportif başarı olarak yerin dibine vurmuş, galatasaray’a ceza aldırtmış ve yeniden aldırtmasının kıyısından dönülmüş adama, 3. seçiminde ve o dönem gayet başarılı giden, verdiği seçim yenileme sözünü tutan mustafa cengiz karşısında (her cümlesinde liseden mezun olduğunu söyleyen ozan korkut da 659 oy almışken) 1361 oy verdi. bakın dursun aydın özbek, o kadar kepazelikten sonra 1361 oy aldı bu kulüpte. yerinde liseli olmayan başka birisi olsa, ki adnan polat en büyük örnektir, kulübün kapısından içeri sokmayacakları adama 1361 oy verdiler.

    bir de en müthiş vecize, “galatasaray değerleri”. galatasaray değerleri, galatasaray gelenekleri söz konusu olduğunda bu arkadaşlar telif hakları kendilerindeymiş gibi ahkam kesmeye başlıyor. fakat her ne hikmetse galatasaray başkanına -ki o başkan her kim olursa olsun- mezarlıkta omuz atan adama kimse galatasaray değerleri dersi vermiyor. neden? patenti onlarda ya. galatasaray başkanına omuz atan divan kurulu başkanı olur mu ya? yine aynı şekilde sorayım, liseli başkan eşref h. ve liseli olmayan divan kurulu başkanı x, mezarlıkta karşılaşsa ve eşref h. omuz yese x’in ihracına varana kadar her şey yapılır ve kurul salonlarından “j’accuse j’accuse” diye bağıra çağıra itham edilirdi. ama ne oldu? eşref h. başkan adayı oldu ve üstünel 1500 oy aldı. kimden? galatasaray ananeleri konusunda en çok ahkam kesen güruh ve onların ikna ettiklerinden.

    evet, burak elmas’a oy veren liseliler olmasa tabi ki başkan olamazdı ama zaten mevzubahis liseliler değil, liseciler. o yüzden, kimse bize “bakın işte liseli lisesiz ayrımı yok, liseci zihniyet yalan. biz lise dışından adayları da başkan seçiyoruz.” martavalı okumasın. son 2 başkan, sizin oylarınızla değil sizin oylarınıza rağmen seçildi.

    ayrıca, burak elmas’ın da bu zihniyetin bazı temsilcilerine tavizler verdiğini düşünüyorum. yoksa bu kadar fazla aday varken tek liseli adaya karşı başkanlığı alabilmek pek mümkün değil. örneğin, açıkladığı listelere göre sicil kurulu başkanı olarak şükrü ergün* görev yapacak. sicil kurulu, üye yapısının kalbidir. bu sebeple önümüzdeki süreçte de gerçek “fikri hür vicdanı hür” galatasaray taraftarının teyakkuzda olması şart. levent yücel, celal açar, serdar eder gibi insanlar sicil kurulu başkanlığı yaptığı sürece her sandıkta, “acaba blok oy verdiler mi?”, “fikir ve vicdanlarını kimin emrine sundular?” tedirginliği yaşarız.

    (bkz: #2645855)
  • 165
    mustafa cengiz ve yönetimi hakkında fikirlerime önceki entrylerimden ulaşabilirsiniz ama bunlar mustafa cengiz ve yönetiminden çok daha basiretsiz, kötü, kendini beğenmiş ve faşistler.

    kendinden olmayanı sevmez, ötekileştirir, yok sayarlar ama mevcut hükümeti yaptıklarından ötürü eleştirirler. gördük ki güç kendilerinde olduğunda mevcut hükümetten daha tehlikeli ve hukuk tanımazlar.

    galatasaray'ın bir gün bu zihniyetten kurtulması dileği ile.
  • 166
    ben sözlükle tanışana kadar sade bir taraftardım. kulübün siyasetiyle hiç alakam yoktu, hatta bilgim bile yoktu. sözlüğe ilk olarak quakerboydan transfer duyumu almak için giriş yaptım. sonrasında moucishle, kaideyi taciz eden istisna, gurrpegi derken daldım girdim içeri.

    en nihayetinde okduğum entrylerde liseci zihniyetin galatasarayı küçültmeye, bölüp yutmaya çalışan bir yapı olduğuna inandım. bugün gelinen noktada liseci olmayan burak elmas yönetiminin takımı düşürdüğü durumu görünce liseci zihniyete haksızlık ettiğimi düşünmeye başladım.

    böyle büyük camialarda aristokrat bir yapı olmalı diye düşünüyorum. aristokrasiye savaş açan akp hükümetinin son bakan atamalarına bakınca aristokrasinin kıymeti bir kere daha anlaşılıyor.
  • 167
    ömer yalçınkaya hamlesiyle tekrar varlığını hissettirmiştir.

    geçen sezon bu zihniyeti pek hissetmemiş, kötü günler yerine keyifli, huzurlu ve birlikte hissettiğimiz haftalar geçirmiştik. sonunda da başarı gelmişti.

    2-3 aydır amatör branşlarda kendini hissettiren galatasaray lisesi yakında futbolu da ele almak isterse benim için sürpriz olmaz. lise ne zaman devreye girerse galatasaray için kötü günler ufukta demektir.
  • 170
    pek çok arkadaşımızın genel kurulları takip etmediğini biliyorum. o yüzden söyleme ihtiyacı duydum. geçen seçimlerde dursun özbek yönetimini desteklemediler, aksine eşref hamamcıoğlu'nu desteklediler. bu seçimlerde de muhtemelen özbek'in karşısına aday bakıyorlar.

    dursun özbek liseli olmasına karşın, liseli olmayanların oylarıyla kazandı seçimi. taraftarın buradaki sigortası erden timur olmalı. eğer erden timur özbek'in yönetim kuruluna girerse eminim ona göre de bir yönetim listesi hazırlayacaktır.

    liseci zihniyet seçim kazanmamalı.
  • 171
    galatasaray genel kurul üyesi olanlarının içlerinde belki birçoğu modern, ileri görüşlüdür ancak "galatasaray küçük olsun benim olsun"cular hiç de azınlıkta değildir, özellikle yaşı >60 olanlar.
    ve malesef kulüp bu prangalarını kıramadığı sürece "iki ileri bir geri" ilerler durur, o da domestik yarışmalarda.
    bu kafayla avrupa'da başarıdan söz etmeyi bırakın, hayali bile çok uzak.
    (bkz: 4 haziran 2024 erden timur basın toplantısı)
  • 174
    galatasaray lisesi başlığına yazmıştım ama sanırım doğru başlık burası.

    var oldukça galatasaray ancak bu kadar büyür. türkiye'nin en iyi eğitimi almış, entelektüel insanları olabilirler. fakat galatasaray lisede kuruldu diye bir ömür bu mantıkla yönetilemez. galatasaray liseyi geçeli çok oldu.

    herkese soruyorum. aklınıza yakın tarihte galatasaray liseli kaç tane efsane geliyor? ve ya galatasaray haklarını ölümüne savunan kaç liseli hatırlıyor musunuz? bu takımın efsaneleri, simge isimlerine bakın. terim, metin oktay, hagi, erden timur, haldun üstünel... bu isimlerin hiç biri liseli değildi.

    gündüz kılıç, turgay şeren gibi liseli efsanelerin yerini taner aşkın, turgay kıran gibi tipler aldı. sosyolojik değişim liseyi bile vurdu. artık tüzük değişikliği yapılıp halka açılmalı galatasaray.

    hep zenginlerin fenerbahçeli olmasının bir sebebi de bu aslında. çünkü ortalama 4000 kişi milyonluk camiayı yönetiyor. dışarıya kapatıyor. bugün ali koç, murat ülker, şahenk, acun gibi adamlar fenerbahçe içindeyse bunun sebebi yetki alabilmeleri. ama sen iş insanını, taraftarı gibi etmenleri sadece zor günde hatırlarsan veya iş insanı para versin, taraftar kombine alsın yeter kafasına girersen milleti kendine bilendirirsin.

    erden timur bunun en canlı örneği. adam sponsor olurken herkes seviyordu ne zaman sisteme eklendi adamı bezdirdiler. sonra spordan alakasız iki adayın başkanlık yarışını izliyoruz.

    kusura bakmayın bu yapı ve zihniyet devam ettiği sürece iki ileri iki geri düzeni devam eder. bugün çökeriz yarın başka biri yine başarı getirir, sonra onu küstürürüz. sonra yine aynı kısır döngü. ya bu çember kırılacak yada yine içinde dönüp durulacak.
  • 175
    potansiyelli ve gelecek vaat eden bütün galatasaraylılara kanca atan zihniyettir.

    bir de bu zihniyeti övüp ilerici bir pozisyon aldığını sanan kara cahil zihniyet var. ya kardeşim, memleketin tek ilerici, tek kaliteli eğitim kurumu galatasaray lisesi midir? çıkarın at gözlüklerinizi. bu liseci zihniyeti galatasaray’ı en büyük yapan etken olarak görenlere gülüyorum. galatasaray spor kulübüdür ve “çoğu zaman” başarılarını liseci zihniyete rağmen kazanmıştır.

    açık öğretim mezunu olup da sosyal medyada lisecilik oynayanlar. hakikaten kımıl zararlısı tiplersiniz. liseciliği en ufak sempatisi olana en ufak sempatim yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın