işte buna gülünür. ciddi bi skandal ama üzülmelik, sinirlenmelik bir olay değil. gülüp geçeceksin.
453
bonservis bedelini ödemesi halinde istediği yere gidebilir.
454
her yerde oyanayabildiğini düşündüğümüz fakat kendisinden 1 dakika bile faydalanamadığımız futbolcu. gitmek istemesini garip buluyorum.
4 ay beklemiş, oynamasına 1 ay kalmış bir adamın -ki oynaması banko- gitmek istemesi kafa karıştırıcı. araştırmak lazım diyeceğim de balık baştan kokuyor. bir arkadaşımızın dediği gibi, apartman bile yönetemeyecek adamlar yönetiyor kulübü. ne araştırması.
455
"liverpool ilgileniyor" dediler bugun trt spor'da. eger olur da liverpool'a bir de kar yaparak satarsak efsane transferler arasına girebilir.
sabri sarioglu ile rekabete girmenin faydasiz oldugunu gorup yol yakinken pes etmis futbolcu.
458
mustafa hocanın aktardığına göre özetle kendisi ailesinden ayrı kalamayacağı için almanyaya dönmek istediğinden bahsetmiş. pardon ama eylül başından beri ailesinden ayrı şimdi mi aklına gelmiş ayrı kaldığı, hiç inandırıcı değil. üstelik hamza hoca varken antremanların tamamına katılan ve hiç sesi çıkmayan bi adamın mustafa hocanın gelmesinden sadece 1 hafta sonra böyle bir açıklama yapması benim kafamı çok karıştırdı. ben olayın bu kadar basit olduğunu düşünmüyorum hele ki oynamasına sadece 1 ay kalmışken 2 ay bekleyen bir adamın beklemek istememesini bu kadar basit bir nedene bağlı olduğuna nedense inanamıyorum.
459
yüksek fransız kültürü sayesinde etinden sütünden faydalanamadigimiz futbolcu.
460
sabri sarioglu lanetidir olsa olsa. yahu adam mevkisinde adam birakmadi. her turlu bahane , sebep bu adama yariyor. kurtulamayacagiz bu gidisle.
461
son 6 aydır kulüpte ne kaos bitti ne başka şey.
zaten şurada kalmış kaç maç be kevin sık dişini. en yakın arkadaşın podolski var orada takıl onunla. ama adamda haklı takımda sevgi eksikliği var, beraber bir organizasyon yapmıyorlar beraber takılmıyorlar. grup içinde grup olmuşlar.
ayrıca şimdiye kadar bence her deplasmana kendisininde götürülmesi lazımda, kamp ortamı o bu derken kaynaşırdı iyice takımla.
ne yapıp ne edip bizim bu adamı kazanmamız lazım devre arasında bu adamdan başka transfer zor hatta mümkün değil. takım alsın bi yemeğe götürsün gezdirsin bir şey yapsın. mesela tarık top oynamıyorsun bari bir işe yara ak.
462
bunu duyan sneijder yapistirmis cevabi: ben de kaleye gecmek istiyorum!
gun gecmiyor ki aklimiza gelmeyen garabet basimiza gelmesin.
adam hakli beyler. rusya ile it dalasina girmisiz, atara atar gidere gider yapiyoruz. her gun bir yerlerde bir bomba patliyor. aile falan bahane. adami göt korkusu sarmis. 5 liraya tr'de oynayip her gun göt korkusuyla yasayacagima 3 liraya avrupa'da oynarim diye dusunmus iste. balkan ve guney amerika ulkeleri haric bir yabanci ulke vatandasi futbolcu olsam ben de gelmezdim tr'ye. hele de almanya, ingiltere, iskandinavya, hollanda, ispanya ve italya gibi ulkelerde top kostursam tövbe gelmezdim.
465
geldiğinden bu yana instagram paylaşımlarının altına 'keep going on lion' yazdığım günlere lanet olsun. seni hiç sevmedim fischkreutz.
466
ailesini özlediyse kendi neden gidiyor, onları getirsin. hem skype, whatsapp falan var. :(
467
instagram lafı geçince meraktan sayfasına bi' bakayım dedim de bakmaz olaydım ya. her benzer olayda olduğu gibi taraftar yine ana, bacı dümdüz sövüyor.
900 bin euro bonservis getiren kulübe satılması gereken futbolcu. mümkünse alman kulübü olsun. ailesinden ayrı kalmasın. aldığı parayı kazanalım, zaten hiç oynamadı, hiç tanımamış gibi yaparız orası kolay. giren çıkan yok.
469
haberlerin doğru olduğunu düşünerek yazıyorum. bu takımdan dzemaili, ontiveiro falan hala para alıyor. buna aynı muameleyi a2 takımında yapacaksın. nasıl olsa bizde yedirecek para çok. taraftar 5 aydır seninle ilgili kadro planlaması yapıyor, beyimiz çıkmış gitmek istiyorum diyor. artık 5 olur 6 milyon euro olur bonservisi getir, nereye giderse git yoksa a2'de mutluluklar diyeceksin bunun gibi topçulara.
laf etmeye çalışırsa sana verdiğimiz para bize koymaz zaten biz bu paraları bizim takımda oynamayan dzemaili'ye, üstün yetenekler sabri ve umut'a veriyoruz sana vermişiz bize koyar mı diyebiliriz.
470
güle güle git diyebileceğim. bizi istemeyeni biz de istemeyiz.
471
sene başında takımla ilgili teorim şuydu: birkaç aç ay içinde cüneyt, daha sonra hamza hoca en son da başkan gider demiştim. bu sıralama tuttu. başkan da aralık, ocak gibi gider diyordum ama hem derin galatasaray'ın kendisine sahip çıkması, hem mustafa denizli hamlesi şimdilik süresini biraz uzattı. bir diğer fantastik teorim ise neyse devre arasından sonra oynar denilen gross için o adam devre arasında giderse hiç oynamadan şaşırmayın demiştim arkadaşlarıma. deli gözüyle bakmışlardı bana. gitmek istediği haberini duyunca çok şaşırmadım ama kendimden biraz korktum. öngörüden ziyade medyumluk yapmışım ulan. takım o kadar sahipsiz ve başıboş ki, ben bu ilginç teoriyi ortaya atarken bunun olma ihtimali var, hiç şaşırmam olursa demiştim. işin ironik tarafı da her bölgede oynuyor, her mevkiide oynuyor denilen adamı tek mevkiide bile oynatamadan göndericez sanırım.
472
adam ayrılmak istiyor. neden? çünkü böyle sorunlar profesyonel yönetilmeyen kulüplerde ortaya çıkar da ondan.
futbolcu bu. kontrat imzalamış. almanya'da alacağı paranın epey üzerinde bir paraya, üstelik de ağır derecede sakatken. hem de böyle bizim türkler gibi değil, disiplinli falan bir adam.
şimdi geldi gördü ki galatasaray büyük bir sirk. bir palyaço tarafından yönetiliyor. palyaçonun tüm yetkilerini kardeşi de kullanıyor. her gün skandal üzerine skandal... basit bir evrak işinin becerilememesi yüzünden lisansı da çıkmamış. kimbilir bize yansımayan gün içinde burak'ın, umut'un, sabri'nin akla hayale sığmayacak ne hareketlerini görüyor. henüz kariyer hedefi de bitmemiş.
takım şampiyonlar liginden elenmiş ve önümüzdeki sene katılamayacağı da kuvvetle muhtemel. sneijder iyi çalışmıyoruz diyorsa takım iyi çalışmıyor, taktik yok. hani adamın son iki hocası klopp ve tuchel. nereden nereye yani. ailesini görememeyi bahane ediyor ve diyor ki ben ayrılmak istiyorum. aslında adamın derdi bu ortamdan siktirolup gitmek. çünkü işini yapmak istiyor. futbolcu açısından herşey normal. en azından bu ortamda.
ancak kontrat şartlarını yerine getirmeyen takım nasıl ağır yaptırım görüyorsa aynı sorumluluklar futbolcu için de mevcut. yani verilen idman programına uyacak ve bonservisini getirene kadar aldığı paranın karşılığını verecek kevin efendi. işte bu disiplini sağlamak yönetimin sorunudur. neden teknik heyetin değil de yönetimin? çünkü mevcut zaafiyetlerin hepsi kulübü yönetim tarafından sirke çevrilmesinden kaynaklanıyor. skandal üzerine skandal. bir sezonda 2 tane lisans faciası. ada, aptal aptal kontratlar...
amk şu sıralar türkiye'den bile kötü yönetiliyoruz. bu galatasaray'ın başına bir emekli general geçirmek tek çözüm gibi duruyor. herkesi hazırolda tutsun.
473
gitmek istemesinin sebebi çok basit. şampiyonlar ligi'nde direkt oynayabileceği bir takıma geldi, dursungillerin beceriksizliği sebebiyle lisans problemi yaşadı, bu arada galatasaray şampiyonlar ligi'ne adios dedi, kevin de bize.
sorunun kendisinde olduğunu anlamak için ekstra bir izahata gerek yoktur.
sen nesin arkadaş; futbolcusun. bu kulübün diğer mecralarda nasıl yönetildiği seni ilgilendirmez yani, sen futbol takımında olana bitene bakarsın, ona göre kararlar alırsın.
senin transferinde yaşanan skandaldan büyük bir yanlış olmadı transferinden bu yana futbolda. hocayla yollar ayrıldı ve sahada işler iyi gitmiyor sadece, bu da her takımda olabilecek şeyler. yani sen, transfer sürecindeki kepazeliğe rağmen bu kulübe geldiysen ondan sonra futbol adına her takımda olabilecek birkaç aksilik seni yıldırmamalı.
homesick olduysan da aldır aileni yanına, almanya dediğin yer uçakla birkaç saatlik mesafe.
alman dedik disiplinli olur dedik, onun bile artisti geldi bizi buldu iyi mi!