resim
Muhammed Kerem Aktürkoğlu
Takım:Benfica
Mevki:Sol Kanat
Yaş:26
Boy:1.73
Uyruk:Türkiye
  • 1901
    genel olarak asık suratlı bir insan. bu geçen sene geldiğinden beri böyle. herhangi bir olayda güldüğünü çok nadir gördüm.

    marcao ile yaşadığı olayda eğer marcao şiddet göstermeseydi şu an kerem'in kariyeri için hoş olmayan şeyler konuşurduk çünkü çok açık tahrik etti marcao'yu. yaptığı sus hareketi de terbiyesizceydi.

    ancak marcao kendisini yumrukladığı anda bütün hatayı üstüne almış oldu. çünkü o durumda hiçbir şey şiddetin bahanesi olamaz. aslında kerem'in marcao'ya "yaptığın densizlik sayesinde benim terbiyesizliğimin üstünü kapattın." diyip teşekkür etmesi lazım.
  • 1902
    marcao tarafından dayak yememiş futbolcudur. kafa kafaya bir ittirme + kola doğru savrulan 2 tokat söz konusudur. bunu yapılanı savunmak için değil elma ile armutu ayırmak adına söyleme gereği hissediyorum.

    sürekli aynı palavrayı tekrarlaya tekrarlaya milletin algısına dayak olayı diye yerleştirenler bunun vebalini öder. malum olayda kerem dayak yedi diyenler ya ibne basın'ın manipülasyonuna kapılıyordur ya farklı bir niyeti vardır ya da hayatında hiç dayak nedir görmemiş olmalıdır.

    kerem'i korurken marcao'yu harcamayın, aynı şekilde marcao'yu korurken kerem'i de harcamayın. ikisi bizim oyuncumuz. ne güzel fatih hoca aslanlar gibi barıştırmış, sarılmışlar işte kaşımaya gerek yok artık.

    lütfen galatasaray'a zarar verecek söylemlerden kaçınalım...
  • 1903
    marcaonun haksız olmasının kendisini haklı yapmadığı futbolcu. takım olarak mücadele ediyorsun, ıkına ıkına maç almaya çalışıyorsun, genç bir çocuk figo edasıyla ama ibrahim üzülmez kıvamında topları ezerken galibiyeti korumaya çalışıyorsun. uyarıldığı zaman da arkadaş hemen sus işareti çakıyor.

    galatasaraya yakışan marcaoyu göndermekti ama kulüp başka türlü karar verdi, konu öyle ya da böyle kapandı. hala bir suratlar, bir tavırlar, ailesinden garip garip açıklamalar, sülalece fenerli olduklarını bile öğrendik bu süreçte. fener medyası da boş durmadı tabi. ama bunlara yol veren hep kerem. onu, çok değil, kısa süre önce adı bilinmeyen üçüncü lig topçuluğundan, ülkece tanınan, avrupada ufaktan nam salmaya başlayacak bir noktaya getiren de yarın milyoner yapacak olan da galatasaray ama galiba ve malesef bu çocuk emre cinsinden. sırtımıza saplar iki seneye, sonra da doğuştan fenerliydim der çıkar işin içinden.

    teknik kadroda da zerre akıl varsa keremi parlatacaklarına, barışa şans verirler.
  • 1904
    jet hızıyla antipatikleşen futbolcumuzdur. yaşanan malum olayda baktığınızda marcao net olarak hatalı ama hatasını tekrarlamazsa bir çoğumuzun içinde marcao’ya negatif bir duygu kalmayacak. ancak ilginç olarak kerem’e karşı bir soğuma duygusu hissediyoruz. yapılan barışma töreninde dahi antipatik gelen kerem’di. bu insani açıdan da ilginç bir durum.

    yaşanan anlık olaylardan çok insanların tutumu belirliyor bazı hissiyatları. eminim ki ciddi bir hata yapmasına rağmen marcao cezası bittiğinde hiç bir şey olmamış gibi devam edecek. ama kerem konusunda emin olamıyorum.

    futbol özünde bir eğlence ve kerem’in negatif hal ve hareketleri bu eğlence’nin önüne geçiyor. mesela gol sevincinde trip yapacaksa ben bunu görmek istemiyorum. sahada tek derdi kazanmak olmalı bir galatasaray oyuncusunun. başka mesajlar her zaman kabak tadı vermiştir.

    kendisinin marcao ile birbirlerini sevmelerine de gerek yok, ancak profesyonelce maskelerini takıp saha içinde can dostu görüntüsü vermek zorundalar. bu işin profesyonel kısmı. umarım en kısa zamanda pozitif bir elektrikle sadece futboluna odaklanır. aksi durumda eminim ki fatih hoca da kendisine yavaş yavaş yüz çevirecektir.
  • 1905
    galatasarayımızın 7 numaralı formasını giyen yetenekli oyuncu. galatasaray taraftarı nezdinde mağdur durumdan suçlu durumuna geçiş yaptı çocuk. üstüne bir de antipatikleşmiş çocuk. ben de kendisine ısınamadım, oldum tavırlarından dolayı ama sapla samanı karıştırmamak lazım. kovulmasını isteyen bile var. bizim algı yapan rakip taraftarlarına ihtiyacımız yok, galatasaray taraftarı o açığı kapatıyor. herkes sizin gibi olmayabilir, sizin için basit görünen olay başkası için büyük travma yaratabilir. her şeyi siz bilmek zorunda değilsiniz. anlamasınız bile saygı duymanız gerekir bazen. kerem tahrik etmiş olabilir ama burada mağdur olan kerem. marcao bile yüzde yüz suçluyum diyorken galatasaray taraftarı kerem'i hedef tahtasına koyuyor. kerem'i kovalım diyorlar şaka gibi gerçekten.
  • 1906
    yetişkin olmasını beklediğim ancak henüz yetişkin olamamış genç bir futbolcu. bunu açıklayacağım ve marcao ile yaşadıkları olaya daha farklı bir açıdan bakacağım bu sefer, biraz da uzunca yazacağım.

    bu insanlar hayatlarının başlarında futbolcular. bakınca aslında kerem 22 yaşında genç bir adam. 22 yaşında dediğimiz klasik bir türk genci, üniversite okuyan, öğrencilik yıllarının zorluğunu yaşamış, cebindeki parayı denkleştirmeye çalışan, bir yandan derslerini başarmaya çalışan, bir yandan eğlenmeye çalışan, hayattan ilk tokatlarını mecazi manada yemeye başlamış belki de çoktan yemiş insanlardır. ancak futbolcu olunca bizim ülkemizde ve dünyada genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve eğitimi aksamış gençler topluluğu ortaya çıkıyor. gelişmiş ülkelerde bu eksiklik bir şekilde kompanse edilse de bizim gibi toplumsal eğitim standartı vasat olan ülkelerde ise iyice ortaya çıkıyor.

    tekrar kerem ve marcao olayına dönelim. marcao belki kerem sus işareti yaptığı için başlangıcında haklı olduğu bir olayda yaptığı aşırı hareketlerle haksız hale geldi. sonrasında ise yapılabilecek her şeyi yaptı bu olayda. cezasını da çekmeye devam ediyor. kerem ve ailesi hatta menajeri ise bu olayı uzatma gayretinde günlerdir. kerem maç içindeki lüzumsuz göndermeler dolu mimikleri ve tavırları, ailesi ise sürekli konuşması ile bu ateşi harladı durdu. kaç gündür beklediğimiz birbirlerine sarılıp barışma görüntüleri nihayet fatih hocanın yine mükemmel bir konuşmasının akabinde gerçekleşti.

    burada dikkatimi çeken olay kerem'in gel gitleriydi. başlangıçta yine asık suratla devam ederken marcao'nun gelmesiyle beraber ona sarılışı ve hatta sarılma sırasında marcao'nun sırtına vurması ve geri dönüşü sırasında takımın yaptığı alkışa anlık eşlik etmesiyle burada kerem'in ciddi baskı altında olduğunu hissettim. büyük ihtimalle ailesi tarafından ciddi baskı görüyor ve yönlendiriliyor bu konuyla ilgili. bir anlık ortamın pozitif atmosferiyle bu etkiden kurtulup bu hareketleri yapmış gibi bir his oluştu bende, refleksif bir davranış gibi oldu çünkü. bu da başta neden henüz yetişkin olamadığını açıklıyor.

    bu konuda kerem'i yadırgamıyorum. klasik türk aile sisteminin ve vasat eğitim sisteminin normalidir bu çocuk da. gelişmiş ülkelerin futbolcularıyla karşılaştırıldıklarında mental açıdan zayıf kalmaları tesadüf değil yani. bugün 900.000 tl civarında dediğimiz yıllık parayı az önce bahsettiğim klasik bir türk genci kazanamaz. ailesi de bunun şımarıklığı içinde futboldaki bolluğun nimetlerinden daha da daha da fazla yararlanmak ister bir tutum içinde. insanın aklına başka bir şey gelmiyor. mağduriyetten çıkar elde etme bu toplumda alışkanlık haline geldi. diğer futbolcular onun kaç katı kazanırken o neden kazanmasın değil mi? üstelik bu kadar çıkış yapmışken. haklılar belki de. ama bu olayı daha fazla kurcalamanın manası yok, hatta kerem'e zararı olacak boyuta getirdiler. kerem elbette futbol içinde hak ettiğini alacaktır, yetenekleri onu gösteriyor. biraz daha sabır gerek sadece.
  • 1907
    twitterda yaptığı paylaşımın altı/mention kısmı şahsi kanaatimce rezillik olan futbolcumuz. yok “marcao ile paylaşım yap ya da sözleşmeni fesh et” diyenler mi ararsın, yok “adamı takip et artist” diyenler mi? hala vücut dili üzerinden de linç ediliyor kendisi. bir salın şu arkadaşları da rahat etsinler. benim için işin acı tarafı da sözlüğün genel tavrının sosyal medyadaki toksik taraftarlarla aynı olması ki burası sağduyu olarak, adalet terazisi olarak muadillerinin çok üstünde bir profile sahip diye düşünürüm.

    ilgili tweet:

    https://twitter.com/...053880090120195?s=21

    genel olarak öyle bir tavır var ki marcao özür diledi diye keremden marcaonun boynuna atlaması bekleniyor. sebep? adamlar antrenman ortasında konuştu, sarıldı bitti mevzu, ki affetmese kerem kimsenin diyebileceği gram laf yok. 80 milyon önünde takım arkadaşı tarafından hırpalanmayı herkes kolayca atlatacak diye bir şey yok(burda ahkam kesenlerin de kestirip atabileceğini sanmam).

    sözün özü tatsız bir olay yaşandı ve marcao suçu kabullenerek özrünü diledi. artık zamana bırakmak gerekiyor bir şeyleri tamamen düzelmesi için, düzelecektir de. ama hala iki oyuncumuza da saçma sapan psikolojik baskı yapmaktan vazgeçmemiz lazım, bir rahat verelim şu gençlere de top oynasınlar.

    hoş, içerdeki ilk maçta kerem ıslıklanmazsa ben de bir şey bilmiyorum bizim taraftarla ilgili.
  • 1908
    bir abi, bir menajer ve kendisini dolduran insanların verdiği gaz ile yapılan hareketler ile haklı iken haksız duruma düşen genç oyuncu. bir futbolcu ve çevresi süreci ancak bu kadar kötü yönetebilirdi.
    ama artık yeter ister terim etkisiyle ister kendi istekleriyle olsun artık medya önünde, takım önünde barıştılar ve bitti. bu durumu daha fazla uzatmak bize zarar verir. galatasaray taraftarı olan bir bireyin de bu dakikadan sonra ne marcao'ya ne de kerem'e laf etmemesi ettirmemesi gerekir.
  • 1909
    ne kadar keremin de marcaoya karşı adim attigini görmek istesem de keremin yaptığını daha samimi buluyorum. hic affetmeye de bilir. kendi tasarruffu. ama marcao profesyonel oyuncu olarak ne yapılması gerekiyorsa yapti. özur dilemeliydi ve diledi.ceza almalıydı ve aldi. kulubu tebrik etmek lazim. bu olayi cok iyi yöneltilen ve dogru cezalar verdiler. bundan sonra sevmese de beraber oynamak zorunda. performansını etkilemedigi surece bence aralarının iyi olmasına gerek de yok.
    şunu da eklemek isterim. bu olay oyle ya da böyle kapandı. keremin yapması gereken de çevresindekileri abuk subuk açıklama yapmasina izin vermemek. o durumda da ya kendisi bu açıklamaların kendisini baglamadigini açıkça yazılı olarak bildirmeli ya da o kişilerle profesyonel ilişkisine son vermelidir. yoksa o da ceza almalıdır.

    edit: yanlis anlaşılma olmasın. daha samimi buluyorum derken marcaoya gore degil. istemese de marcaoyu affetmiş gibi görünmesine gore.
  • 1910
    yüz ifadesi, hali tavrı marcao ile olan olayı tam anlamıyla içine sindiremediğini, kendine yediremediğini gösteriyor. bunu çok garip karşılamıyorum. beni de gençliğimde benden cüsse olarak iki katım bir adam sırf kız mevzusu yüzünden dövmeye kalkışmıştı. üstelik gafil avlamak için arkamdan saldırma puştluğunu yaparak. adama karşı şansım sıfırdı da arkadaşlar araya girdi. ancak tek bir fiske yemeyip sadece yere düşmem bile o kadar koymuştu ki içim içimi kemirmişti. seneler sonra olayın saçma sapan bir olay olduğunu anlayıp takılmamam gerektiğini öğrendim. üstelik etrafımda kimse de bana bu konuda gaz da vermiyordu. tamamen kendimle baş başa iken atlamadığım bir konu idi.

    kerem de benzer bir durum yaşıyor gibi hissediyorum halinden. insanların önünde küçük dürüldüğünü ve hep bununla hatırlanacağını düşünüyor büyük ihtimalle. hatta dayak yiyen taraf olarak sürekli lanse edildiği için de ezik büzük bir erkek gibi göründüğünü de bilinç altında hissediyordur. biliyorsunuz toplumumuzda erkek asar keser, hiç yere düşmez, hiç dayak yemez aksine vurdu mu inletir. bu şekilde büyüdüğümüz için çoğumuz bu tarz bir olayı hazmetmek güçleşir.

    kerem daha olgun kalıp, kendi ile baş başa kaldığında bu olayın saçmalığını anlayabilir. ancak şu yaşına kadar gördüğü, yaşadığı, öğretilenler buna büyük ihtimalle engel oluyor. üstüne çevresel etkenlerin (ailesi, menajeri, rakip taraftarlar, bizim taraftarlarımız) de eklenmesi ile kendisi için bir düğüm haline geliyor olabilir. şu an yapılabilecek şey kerem'in bu hallerini görmemek. çünkü bizler ona böyle davrandıkça sürekli bu olayı ona hatırlatacağız ve kendi içinde düşündüğü ben ezildim mi, dayak mı yedim, küçük mü düştüm düşüncelerini sürekli hatırlatacağız ona. bırakalım çocuk sinirini, üzüntüsünü takıma zarar vermeden yaşasın. zamanla olgunlaşır ve normale döner. belki marcao'yu samimi bir şekilde hiç affetmez ancak aynı takımda oynamanın gerektirdiklerinin farkında olarak yoluna devam eder. olayı bu kadar kaşımamıza gerek yok.
  • 1911
    marcao ile antreman konuşması sonrasında sarılıp barışlamışlar ancak attığı "yuvaya dönmek güzel" tweet'inin altı yine çöp olmuş. bu raddeden sonra kerem'in vücut diline bakıp yargılayanları; "ailesine, çevresine sahip çıksın" diyerek kerem'in kontrolü dışındaki durumları kerem'e yüklemeye çalışanları; "marcao adamdır, kerem sinsi" gibi çıkarımlarda bulunanları ve bunlar gibi hala olayı sündürmeye çalışanları art niyetli buluyorum.

    kimse ailesinin, çevresinin bir anda atacağı tweet'i, mesajı vs. kontrol edemez. keremi de bu şekilde yermek tamamen mantık dışıdır. kerem uyarabilir, "yapmayın" diyebilir ancak son durumda tamamen engelleyemez. bunu önce bir idrak edelim. marcao da beklediğimden daha sakin ve profesyonel bir şekilde süreci götürdü. kendisinin artık sahada ihtiyacımız olan futbolunu oynayacağına inanıyorum. bundan sonra da böyle bir kötü olayın yaşanmamasını dileyip önümüze bakacağız.
  • 1912
    yüzünden anladığım kadar hala bir öfke, hınç dolu gibi. ama aslolan galatasaray'dır o yüzden farkına varacaktır. şu an yaşının vermiş olduğu bir öfke olduğunu düşünüyorum. çok garip karşılamamak lazım, çok yadırgamamak lazım. bizlerde genç olduk, aynı yaşlarda toplum içinde bizimde başımıza böyle bir durum gelse bizde normal bir tepki veremeyiz.

    ben sadece kerem'den ailesine karışmamasını gerektiğini ve menajerine olayı uzatmaması gerektiğini söylemesini beklerdim.
    neyse olay tatlıya bağlandığını düşünüyorum. zaten daha da uzatır ve olayı farklı bir boyuta taşırsa öncelikle yönetim dur der ve sonrasında taraftarlar olarak biz zaten gereken cevabı veririz. unutulmasın aslolan galatasaray'dır.

    marcao içinde kolay bir durum değil, defalarca özür diledi, fatih terimde gerekeni yaptı ve barıştırdı. söz şimdi kerem'de.

    şu an ikisinin performansı, morali çökmüş durumda, bunu toparlayacak olan bence kerem. çünkü kerem'in vereceği tepkiler ikisi arasında ya daha kötü bir olaya sebep verecek( en ufak şeyde inceldiği yerden kopacak misali) ya da daha da sıkı bağlanacaklar.

    umarım gençliğin vermiş olduğu o heyecana ve dışarıdakilerin söylemiş olduğu saçma sapan şeylere kulak asmaz ve güzel bir sezon geçirmemize sebep olurlar. zaten eğer uzatacak olursa bu sefer oklar ona doğru dönecek ve fatih hoca da gereken cevabı verecektir diye düşünüyorum.

    benim umduğum ise kerem gol atacak ve marcao koşacak ve buzlar orada tamamen eriyecek.
    ha tabi şöyle bir şey de var, bir birlerini sevmek zorunda değiller, profesyonel olmak zorundalar. dışarıda sevmesen de kulüpte durumlar değişir. ikisi de işini yapacak. ama ben böyle bir şeyin olmasını istemem şahsen. ikisi de bizim oyuncumuz ikisini de kaybedecek lüksümüz yok bu bir gerçek.
  • 1913
    galatasaray taraftarının, antrenman öncesi marcao ile barışma videosunda, hal, hareket, mimik, vücut duruşu gibi konularında yorumlarına maruz kalmış oyuncu. kerem şu anda bu takımın en formda ismi ve bizim ona çok ihtiyacımız var. gayet de olması gerektiği gibi davranmış ve sürecin tatlıya bağlanıp çözüme ulaşmasında kendisi de rol oynamıştır. kendisi de bu konudan kendine ait dersleri almıştır ve yoluna devam edecektir.

    oyna devam.
  • 1914
    marcao ile yaşadığı olaydan bağımsız hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini düşündüğüm futbolcu. sahada öyle sus işareti yapmak, sürekli el kol yapmak, sürekli yapıldığında pek tolere edilebilecek şeyler değil.

    hele hele çok genç olmasa da tecrübesizken bu tavırlarda olması ilerisi için kötü sinyaller veriyor.

    he marcao kovulmalıydı orası ayrı ama kerem’in bu hareketlerinin göze batmasına sebep oldu bu olay. umarım çekidüzen verir.
  • 1915
    yetenekli ancak futbol zekasını ve disiplinini geliştirmeye muhtaç futbolcumuz. tavırları itici gelmesine rağmen artık barıştılar ve bundan sonra hiçbir galatasaray taraftarının marcao-kerem olayını kaşımaması gerek. bu sarılma bile aslında olgun davrandığını gösteriyor. çocuk bir şekilde kulübün istikbali için sorun çıkarmadı ve barıştı. bu nedenle, kendisini şimdiye kadar çok eleştirmiş olmama rağmen, eksisinden daha çok başarılı olmasını istiyorum. yolu açık olsun.
  • 1919
    kerem aktürkoğlu, özür dileyen marcao’ya karşı çok samimiydi. marcao’nun sırtını sıvazlayıp kardeşiz demek istedi. ayrıca alkışladı ve her şey galatasaray için dedi. daha ne yapması gerekirdi gülüp enseye tokat mı atsaydı.

    marcao’nun twitlerine de aslolan galatasaray’dır, evime döndüm mesajlarıyla karşılık verdi. illa ki özrünü kabul ediyorum, seni affediyorum canım kardeşim mi demeli. bu tam aksine samimiyetsizlik olur. bence artık kimse kaşımamalı bu olayı. kaşıyan vebale girer.

    maçlarda göreceksiniz devamını. azıcık sabredin. çok iyi yardımlaşacaklar kerem ile marcao.
  • 1921
    pamukları sarıp sarmalamamız gereken yetenekli oyuncumuz. bizde oynuyor olmasa ah vah eder iç çekerdik keşke biz alsak diye. acayip bir yetenek. takım oyununa daha fazla katkı sağlar, savunmasını biraz geliştirebilirse kariyeri çok acayip yerlere gidebilir. sezonun hemen başındayız ve şuana kadar 3 gol 3 asisti var kerem'in. transfer dönemi bitmeden sevilla'nın ilgisi olmuş ama göndermek istememişiz. çok iyi yerlere gelecek yürüyedursun.
  • 1923
    takımın en yetenekli beş oyuncusundan biri (morutan, barış, feghouli, arda). marcao'yu affetmiş olması güzel bir gelişme.

    yalnız, umarım olaydan kendi adına da ders çıkarmıştır. yorulmuş takım arkadaşı hararetle bir şey anlattığında onu terbiyesizce hareketlerle susturmaması gerektiğini mesela. çünkü bugün olmazsa yarın bu huyu başına iş açar.

    messi bile olsan takım arkadaşına o şekilde davranmak yakışıklı olmayan bir hareket. kaldı ki messi'yi ben bir kere bile öyle görmedim.

    neyse. geçmiş olsun. inşaallah bir daha yaşanmaz bu tip bir hadise.
  • 1924
    magazin sever taraftarlar tarafından jest ve mimikleri detaylı analize tabi tutulan futbolcumuzdur. benim için önemli olan tek şey formda başladığı sezonda formunu sürdürüp gol ve asist katkısı yapmasıdır. affetmiş mi, biraz mı affetmiş, siniri mi geçmemiş tarzı şeyler umrumda değil zira kendisi desteklediğim takımımın sözleşmeli "profesyonel" futbolcusu. dolayısıyla ne düşündüğü, neye sempati neye antipati duyduğu zerre ilgilendirmiyor. magazini ve detaylı jest mimik analizini çok sevenlere 1-2 psikoloji dizisi önerebilirim, maç saatlerinde onu izleyebilirler.
  • 1925
    kendisini çok seviyorum, ilk çıktığı zamanlar sanki öz kardeşim oynuyor gibi izliyordum kendisini ama bir yerden sonra sürekli somurtan ve takım arkadaşları ile mesafeli duran yapısı dikkatimi çekti.

    vücut dilinin kendisini doğru yansıtmadığını düşünüyorum, sürekli somurtarak ya da az gülüp az espiri yaparak insanlarla belirli bir mesafede kalacağını, onlar tarafından bu şekilde aşağılanmayacağını düşünüyor muhtemelen. klasik bir anadolu çocuğu - istanbul çocuğu paradoksu.

    ailesi de hayatına çok burnunu sokuyor - sokacak anladığım kadarı ile. iyi ve uluslararası futbolcu olmak için sadece yetenek yetmez, araştırırsa onlarca örneği var.

    bence hiç düşünmeden yarın kendine gidip bir yaşam koçu, psikolog tutsun, tüm parasını ilk sene buna harcasın. rol model alacağı kişiler belirlesin, hayatlarını incelesin. bol bol genel kültürünü arttırıcı kitaplar, makaleler, dergiler okusun, yayınlar izlesin vs. ve en önemlisi ailesini profesyonel olarak yaptığı işten uzak tutsun.

    evet yetenek var ama yetmez, kişisel gelişim de önemli. hatta en önemlisi de mental gelişim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın