resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 4077
    eleştirilecektir, doğaldır. ama 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı'ndan sonra ilk eleştirilecek isim asla değildir. maçta 40 tane faul olmuş, futbol oynanmaması için her türlü numarayı yapan bir hakem ve rakip var. sonuç olarak futbol falan da oynanmadı.

    bütün bunları es geçip "tudor eren'i soktu yeaaa. hoca falan değil, üçlü oynattı yeaa futboldan anlamıyor. " tayfasına hatırlatayım, tudor'lu galatasaray futbol takımı yarın beşiktaş maçının sonucuna bağlı olarak en kötü 6, muhtemelen 8 puan farkla namağlup rakiplerinin önündedir. demek ki tudor futboldan biraz anlasa 150 puanla falan şampiyon olucaz. yani galatasaray'ın dışarda bu kadar düşmanı varken bunları bırakıp sezonun kalanında takımın başında olacak hocayı itibarsızlaştıracak eleştiri yapmak rezalet. bu kafaya göre yarın kovalım tudor'u. ama hatırlatayım, bu kafa yapısı yüzünden sezon başında az daha lucescu geliyordu takımın başına.

    galatasaray'ın menfaatini düşünüp tudor'a yapıcı eleştiri yapanları ayırıyorum ama tudor'un onda biri kadar toptan anlamayan, "tudor hırvat köylüsü yeaa" tayfası yeniden hortlamış. anlaşılan bu sene hem dışardaki galatasaray düşmanlarına, hem de içimizdeki haklı çıkayımcı futbol ulemalarına karşı mücadele edecek galatasaray.

    8 puan fark var, sana ve takıma güveniyoruz. sinerji.
  • 4078
    ya hoca daha önce de söyledim, ver istifanı git gözünü seveyim. bu taraftarın kahrını çekmek sana mı düşmüş, git italya'ya başla alt basamak takımlardan ve yine çık ligin kafaya oynayan takımlarına. dertsiz başına dert mi arıyorsun da kindar ve zeka sorunu olan taraftarların takımına teknik direktör oluyorsun?

    inan bana, elimde seni takımdan gönderme gibi bir şansım olsa saniye düşünmem yollarımızı ayırırım. takımın iyiliği için falan da değil ha, rahatın bak hak ettiğin değeri bul diye. sonra bizim zeka sorunu olma ihtimali olan kitlemiz hoca arayıp dursun. üzülmez miyim, bu kindarlardan bin kat fazla üzülürüm de yine de yaparım bunu. hak etmiyorlar çünkü. dönsünler rıza hoca, şenol hoca, okan hoca, yılmaz hoca. onlar taktikten çok anlıyorlar, top class teknik direktörlere kafa tutuyorlar ya getirsinler takımın başına onlardan birini de görelim madem. ne uğraşacağız ya!

    dilimizde tüy bitti takıma kattığın taktik artıları anlatmaktan, olmayanı da söylemiyoruz hani olan şeyler. yine geldiler diyorlar ki bu adam taktik falan bilmiyor, bu adam teknik direktör falan değil diye.

    evet abicim bu adam ''teknik direktör falan değil.''
    sensin teknik direktör.

    tv başında sallamayı çok iyi biliyorsun da taktik bilgin ''bu takım 4-4-2 oynar biladeeer'' demek. evet, birader de değil biladeeer!

    versinler eline bir maçlık teknik direktörlük belgesini, zamanı da geri sarıp bu sezonki bursa maçına dönelim. skor yine 1-0 olsun. iki bek çıkartıp iki açık almaya ne aklın yeter ne cesaretin de, hadi onu geçtim, böyle bir şey yapmaya kalksan ayakların titrer ayakların acaba hamlem tutar mı tutmaz mı diye. tabi ya tudor korkak. sen cesursun. çünkü sen tv başındasın... sallamanın serbest olduğu yerdesin. takımına 4-4-2'yi geçtim 0-0-10 oynatırsın da işte teknik direktör değilsin. hadi oradan kindar herifler.

    daha düne kadar ağlayan galatasaray taraftarı, ''siz diz çöktüğünüz için onlar büyük gözüküyor ayağa kalk'' pankartı açan galatasaray taraftarı, yasin'e selçuk'a sabri'ye semih'ye sövmekten sesleri kısılan galatasaray taraftarı, geçen birçok maçta stattan ağlayarak çıkan ve iki senedir beşiktaş- fenerbahçe'nin ''mazlum''u olmuş takımın taraftarı gelmiş bugün o rezil takımı ayağa kaldıran adamı beğenmiyorlar. hadi oradan kindar herifler.

    yazıklar olsun.
  • 4079
    inandığım, güvendiğim, takımın 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı da dahil olmak üzere dengeli bir oyun sergilemesini sağlayan teknik direktörümüz.

    tek eksi yönü sol bek olarak latovlevici kansızını oynatmasıdır. ancak diğer alternatif solak olmayan linnes. bence bu maçtan sonra zaten linnes'i tercih edecektir.

    sol bek dışında ne vardı da beğenilmedi anlamadım açıkçası. fenerbahçe'nin muslera'yı zorlayacak tek pozisyonu yoktu. bizim de pozisyona girdiğimiz söylenemez ama, maçın başında bir kaç pozisyona yakaladık. penaltımız/penaltılarımız verilmedi. haksız kırmızı kart yedik. 10 kişi kaldığımız dönemde yine pozisyon vermedik.

    şimdi bu adam takır takır işleyen sistemi bozdu deniyor. çok ekstrem bir değişiklik yapmadı. serdar sakatlanana kadar 3lü defans oynattı da, bu oyunu eleştirmeniz için gol pozisyonu vermiş olmamız gerekirdi. bu sistemde kanatlar hücuma daha yakın oynadığından tam da saldırgan bir oyun olabilirdi. bu sistemde tek problematik, sol kanada konulacak olan, o bölgenin gerekli özelliklerine sahip oyuncumuz yok. o bölgeye tolga yazılmıştı.

    hakemle feneri üst üste koyup yenebilirdik elbet de, takım gereksiz bir gerginlikle maça çıktı. onun etkisiyle belki de performansları beklenenin altındaydı. çok büyütülecek bir olay değil.

    lig uzun, mayıslar bizim, tek maça takılıp takımın ve taraftarın uyumunu bozmayalım.
  • 4080
    ilk fırsatta kendisine saldırmaya hazır taraftar tarafından saldırıya uğramakta olan teknik direktör.

    herkes çıkardığı kadroya laf söylemiş durmuş. belki de çok daha farklı etki yaratacak veya oyun içinde küçük bir değişiklik ile çok daha farklı bir oyun olacaktı ama herkes takımın bir hafta boyunca hazırlandığı ama sahada çok az bir süre uygulayabildiği sistem üzerinden eleştirilerini yağdırıyor.

    takım tempolu oynamadı, kabul.

    takım diğer maçlarda gösterdiği hücum gücünü gösteremedi, buna da kabul.

    fakat arkadaş karşıda da tepecikspor yoktu. fenerbahçe kötü yönetilen ama hiç de fena olmayan bir takım. her şey bir kenara bu takım en büyük rakibimiz.

    her şeye rağmen tudor'un da bildiği üzere 60'tan sonra düşen bir fenerbahçe'ye karşı cüneyt çakır'ın uydurma kartı olmasaydı her şekilde gölü bulacaktık ve bu maçı kazanacaktık.

    cüneyt çakır'ın yönetimi ve maç içinde gelişen şanssızlık yüzünden şu an herkes kızgın ama biraz vicdanlı olmak lazım.
  • 4081
    igor tudor'la ilgili bir şeyler demeden önce şunu demek istiyorum; ünal aysal-fatih terim olayından beri galatasaray taraftarı sürekli belli konularda ikiye bölünuyor ve bu bölünme sonucu ortaya çıkan yapay taraftarlık zaman zaman galatasaray menfaatinin önüne geçiyor. insanlar zamanında ben demiştim diyebilmek için ortak paydanın galatasaray olduğunu unutup egolarının peşine düşüyor. ve artık bu durum galatasaray'a ciddi bir şekilde zarar veriyor.

    bugün böyle bir maçın ardından odaklanmamız gereken konu sizce gerçekten tudor ve seçimleri mi? (bkz: 23 eylül 2017 fenerbahçe beşiktaş maçı) nda beşiktaş çok mu iyiydi de beşiktaşlılar tüm hafta hakem konuştu? ki o maçta şu anki fenerbahçeden çok daha kötü durumda olan bir fenerbahçe vardı. transferleri henüz takıma ısınmamıştı, ideal bir 11leri ve dizilişleri yoktu. buna rağmen fenerbahçe maça çok daha iyi başladı. ne hikmetse kimse ne beşiktaşı konuştu ne de şenol hocanın tercihlerini. biz de henüz mağlubiyeti olmayan hocamıza sallayalım asalım keselim.

    ben demiştim! diyeceğiz ya, futbol alimi olduğumuzu kanıtlayacağız ya namağlup takımın hocasına demediğimizi bırakmayalım.

    bir kere tudor'un (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)na hazırlanışı ve başlangıç taktiği bence muazzamdı. bir kere kendi takımının zaafını çok iyi tespit etmiş. biz ikili stoper oynarken rakip önde pres yaptığında defanstan çıkmakta zorlanıyoruz. fernando stoperlerin arasına girince orta sahadaki pas istasyonu sayımız da azalıyor. önde presimizin gücü de kırılıyor. maça 3lü stoper çıkarak:
    1) defanstan çıkışlarda 1 kişi arttık ve maiconun düzgün ayaklarını kullandık
    2) fernando'yu dolayısıyla n'diaye'yi de öne attık presin gücünü arttırdık.
    maça bu doğrultuda gayet iyi de başladığımızı düşünüyorum. ancak serdar aziz'in sakatlanmasıyla bence ilk hatasını yaptı tudor. evet ahmet çalık'a güvenmemesine hak veriyorum ama latovlevici yerine linnes'i tercih etmesi gerekirdi. linnes hem dribblingleriyle hem dikine paslarıyla defanstan çıkışta daha doğru tercih olurdu.

    takımın tüm hafta çalıştığı oyun planında ani bir değişim olduktan sona ilk yarı biraz bocalasak da tekrar oyunun kontrolünü ele aldık. doğru oyunu oynadık ve ardından cüneyt çakır vermediği penaltı ve kırmızı kartla şovunu yaptı.

    eren ve ahmet değişikliklerinde ben de hata yaptığını düşünüyorum ancak tüm bunlar 10 kişi kalan bir takımın puan kaybını hocaya yazacak hatalar değil.

    özetle hakemin bu kadar hatasının olduğu, maç içinde ana planı değiştirmeye neden olacak bir sakatlığın yaşandığı maçta takım hala namağlupken tudor'a sallamak belki sizin egonuzu okşar ama galatasaray'a zarar verir. zarar vermeyi geçtim galatasaray'a haksızlıktır.

    lafa gelince aslolan galatasaray sosyal medyaya gelince ben demiştim havaları olmuyor yakışmıyor beyler.
  • 4082
    şampiyon yapan hocayı gönderdik, 2 sene üstüste şampiyon yapıp 5 ay önce şl'de çeyrek final yapan hocayı gönderdik, bir de 9 haftada 7 galibiyet, 2 beraberlik yapan hocayı, sırf bir maçta takımı istenildiği gibi oynatamadı*, oyuncu değişikliklerini beklenildiği gibi yapmadı* diye -daha 20. dakikada maç öncesi kurguladığın sistemi komple değiştirecek şekilde stoperinin sakatlandığı, son 20 dakikasını 10 kişi oynadığın, hakem tarafından alenen doğrandığın maçtan sonra- gönderelim. aynen.

    bir de böyle bir istatistiğimiz olsun.
  • 4086
    3,4-0 kazandığımız maçtan sonra laf edince yangın tayfa oluyoruz.
    kötü oynadığı eleştirilmesi gereken maçtan sonra eleştirince de kötü gün taraftarı.

    bi tarih verin de o arada eleştirelim?

    ben kötü günde de eleştirdim, iyi günde de eleştirdim. +larını da söyledim. hatta özellikle iyi olduğu maçlardan sonra eleştirmeye çalıştım ve her yazdığım mesajın altına yazdım; "eleştireceksek iyi günde eleştirelim, kötü günde herkes yapar bunu, kötü gün taraftarlığı yapmaya, yangına körükle gitmeye gerek yok" diye.

    çoğunluğun kendisine istifa et vs dediği yok. takımın 8 puan fark atmış olmasında tabii ki de etkisi büyük. ama yanlışlarını da bırakın millet eleştirsin konuşsun. bu kadar savunulmaz hiç kimse. bu nedir kardeşim şaka gibi ya..

    adama "ayakkabının bağı çözülmüş dikkat et" desek 10 kişi geliyor ağlıyor aq; "sen eksiğini mi inceliyorsun, ayakkabısını mı inceliyorsun adamın???" diye bu nedir.. af edersiniz böyle bir çomarlık olamaz.

    ------------
    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)

    https://i.hizliresim.com/mJklkV.png

    şu yukarıdaki grafik topla oynama grafiği, turuncu ev sahibi galatasaray. mavi ise "top oynamamaya geldi" denilen fenerbahçe. bizim hiç suçumuz yok yani..

    e öyle, tamam haklısınız; 2 de bir yatmalar, eğilmeler bükülmeler de; biz bu adamlara karşı bile topa sahip olamamışız hiç. oyun bizim kontrolümüzde hiç olmamış ki.
    yani bütün vizyonu top oynamayıp yatıp, galatasaray'dan beraberlik almak olan bir anadolu takımı görüntüsündeki fenerbahçe'ye karşı sahada varlık gösteremedik.

    neden?

    en büyük sebebi herkesin gördüğü fernando'nun aşırı izole edilmesi. normal maçlarda ayağına 100 top değiyorsa bu maçta 20 top gelmiş. e peki ayağı düzgün, pas istasyonu olabilecek, pas opsiyonu olabilecek oyuncuların varken mesela martin linnes; topu ayağına isteyen, birisinin ona ulaştırması gereken latovlevici'yi almak nedir, hadi aldın ısrar etmek nedir? eren'i alıp gomis'i çıkarmak nedir? madem çıkartacaksın garry'i al, hatta yasin'i al diyelim ki hızlı oyuncu aldı, pivot çıkartıp pivot alma oyuna.

    5-3-1-1 taktiğine bir şey demiyorum, hadi deneme yaptı tutmadı vs diyelim. olabilir ayıp değil. ama madem 1 hafta bu taktiğe çalıştın; derbide fenerbahçe'ye karşı oynatacaksın takımına; o kadar güveniyorsun bu taktiğe yani, ama sonra değiştiriyorsun.. düşüneceksin birader, mecbursun, sen teknik direktörsün; sakatlığı, erken kartı vs hepsini düşüneceksin. sonra "dakika 15'de maç bizim için bitti, çünkü 1 haftadır çalıştığımız taktiği değiştirmek zorunda kaldık" diyorsun. insan utanır ya şunu söylemeye. neden? çünkü 1 oyuncu sakatlandı. yerine koyabileceğin defans oyuncusu da varken gidip taktiğini geri değiştirdin.

    neyse daha uzatmayalım, yazılacak onlarca şey var ama daha sonra değiniriz.

    tudor'un da yanlışlarından ders alması lazım, her derbide her kritik maçta böyle hatalar yapmakta biliç gibi. bunları geliştirmesi lazım. onun dışında ligde müthiş gidiyor; namağlup lideriz. anadolu takımlarına karşı puan kaptırmadan yolumuzu bulabiliriz derbi veya maç kaybetmesi önemli değil. şu hatalardan ders alması lazım ama; takımdaki birlik ve takım olgusu kısa zamanda çok üst düzeyde. bu azimle sezon sonunda kupayı ellerinde görelim.
  • 4087
    sevgili arkadaşlar "ne kadar ekmek o kadar köfte" diye bir atasözü vardır. tudor da şu ana kadar çalıştırdığı en iyi takım yunanistan'ın paok temsilcisi olan, kariyerinin başındaki 39 yaşında bir teknik direktör. yani her beklentimizi karşılaması mümkün değil.

    ben galatasaray başkanı olsam hoca tercihim igor tudor olmazdı, tudor'dan da östersund olayından beri fazla hazzetmiyorum ama adama haksızlık yapılıyor. adam şu ana kadar 100 üzerinden 80-85'lik performans veriyor. "niye 90 değilsin" diye kavga etmenin adil bir tavır olduğunu düşünmüyorum.

    bu takım mağlup da olacak, derbi de kaybedecek. önemli olan sezon sonuna kadar liderlik koltuğundan kopmadan şampiyonluğa ulaşmamız. iki yıldır rezilleri oynayan bir takımın bu sezonki tek hedefi şampiyonluktur, örneğin ersun denen adam sadece tek derbi galibiyeti alarak mart ayında şampiyonluğunu ilan etti. derbilerde başarısızdı ama anadolu takımlarını öyle bir süpürdü ki güle oynaya şampiyon oldu.

    tudor da anadolu takımlarını süpürerek derbilerde puan kaybetme lüksüne sonuna kadar sahip. ayrıca biraz daha tecrübe kazanırsa derbilerde de başarılı olacağına inanıyorum. tudor gelişen bir takımın gelişen bir hocası olarak biraz daha sabrı hak ediyor bence.
  • 4088
    kritik ve hedef maçlarda neden saçmalıyor anlamış değilim. geçen seneki derbileri hatırlıyoruz. buna bu seneki östersunds maçlarını da ekleyelim.

    galatasaray kariyerinde 5 derbi maça çıkmış ve daha takımın golü yok. bunlar irdelenmeli.

    galatasaray belli ki şampiyon olacak ve seneye şampiyonlar liginde oynayacak. orada her maç kritik ve hepsi hedef maçı. hocanın oyuna müdahale edememesi büyük problem yaratır. resmen takım hocayı taşıyor gibi bir durum var ortada.
  • 4089
    kendi adıma bugünkü (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı) için eleştiremiyorum. zira özellikle ilk 10 dakika çok iyiydik ondan sonra saha ortasındaki mavi tişörtlü şahıs oyunun içine etmeye başlayınca tempomuz düştü resmen. bakmadım ama 40'ın üzerinde faul oldu sanıyorum. ve ilk yarım saatte hiç tereddütsüz bize çıkan sarı kartlarla, ki onlar da kritik oyunculara çıktı -denayer ve mariano özellikle- sürekli oyunu durdurarak takımımızın tempo yapmasına engel oldu. oyuncuların ve teknik ekibin sinirleriyle oynadı. serdar'ın da oyundan çıkışı sonrası zorunlu taktik değişiklik yaptı. belhanda kırmızı kart görene kadar da fena değildik aslında. ondan sonrasında ise mecburen skoru korumaya öncelik verdik. ki ondan sonrasındaki oyuncu değişikliklerine falan ne desek boş.

    bu maçın kazanılamamasının yegane sorumlusu bahsettiğim mavi tişörtlüdür. belhanda da az suçlu değil ya neyse...
  • 4093
    kendisinin oyuncu degisiklikleri bugun maalesef yanlisti.

    gomis'in cikmasi sorun degil ama yerine eren'in girmesi sorun. sirf gomis'i cikartman gerekiyor diye eren'i oyuna almamalisin. adam duz kosu yaparak bitirdi maci. gomis ise yirtici bir adam... birini alacaksan da yerine yasin, rodriguez falan alinabilir. en azindan hareketli ve is yapar. eren kule gorevi bile goremedi o boyuna ragmen.

    son dakikalardaki ahmet degisikligi ise malumun ilani olarak macin berabere bitisini mujdeledi.

    bunu soyleyecegimi beklemiyordum ancak selcuk oyuna girseydi bir seyler farkli ilerleyebilirdi belhanda'nin karti sonrasi.

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 4094
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçındaki puan kaybının bana göre baş sorumlusu olan teknik direktörümüz. kendisiyle ilgili hem genel, hem de bu maç özelindeki bazı görüşlerimi kısa kısa maddeler halinde dile getirmek istiyorum:

    - sezon başında fikstüre baktığımda ilk 5 haftada en az 13 puan, 8 haftada da en az 20 puan toplamamız gerektiğini düşünüyordum. bu açıdan bu hedeflere ulaşan, ve hatta üstüne çıkan igor tudor'u öncelikle tebrik etmem gerek.
    - benim teknik direktörlük tecrübem fm/cm serisiyle sınırlı, dolayısıyla profesyonel bir teknik direktöre işini öğretmeye çalışmak biraz iddialı olabilir :). ancak benim şahsi görüşüm, ligin belki son 5 haftası hariç maçlara çıkarken puan tablosunun maçtan ne beklediğinizi etkilememesi gerektiği yönünde. sezon başında fikstüre baktığınızda iç sahadaki derbilere 3 puan yazarsınız. 1 puan iç sahadaki bir derbide hiçbir zaman iyi bir sonuç değildir. 8 puan önde olmanız, özellikle ligin 8. haftasındaysanız bu durumu değiştirmez.
    - teknik direktör (veya yönetim için de aynı şey geçerli) tabii ki oyuncuların üzerindeki baskıyı kaldırmak ve rakip takım üzerinde baskı kurmak için biz 8 puan öndeyiz, kazanmak zorunda olan fenerbahçe gibi demeçlerde bulunabilir. ancak eğer kendisi beraberlik iyi sonuç kafasına girerse bu yanlıştır. bunun bir paraleli de kendisinden isim olarak küçük ancak sağlam takımlara karşı bu kafaya girmek ki, bunu da maalesef östersunds fk eşleşmesinde yaşamıştık. tudor'un iki seferdir bu hataları yapması, geçen sezonki derbi performansları (derbilerde henüz gol atamadık) da göz önünde bulundurulduğunda bana kendisinin büyük takım hocası mantalitesinde olmadığını düşündürüyor. ancak nasıl ki oyuncular yıllar geçtikçe gelişir ve öğrenirse teknik direktörler de gelişebilir ve öğrenebilirler. bu yüzden sadece bu sebepten tudor'u eleştirmek, geri kalan iyi yanlarını göz ardı etmek yanlış olur.
    - fenerbahçe maçı kazanılmış olsa, önümüzdeki diğer zor maçlar öncesi hem takım hem de kendisi üzerindeki baskı hafifleyecek, özgüvenimiz artacaktı. bu sebeple bu maçı kaçırılmış büyük bir fırsat olarak görüyorum. kendisi de maalesef bu fırsatın kaçmasında başrol oynayan isimlerden biri oldu.
    - son olarak kendisinin bu maçtaki teknik-taktik performansını (bkz: #2267282) nolu entryde yorumladım, oradan okuyabilirsiniz.
  • 4095
    saldirmak icin tokezlemesinin beklenmedigi hoca. zaten her seferinde 9.hafta sonrasinda bakicaz diyorduk. sizin gibi uff uctuk uff kactikla olmuyor is. defolari cok olan futbol oynuyordu zaten ve bu elinde patladi. 8.haftada bunun sinyalini verdi takim ama gormek istemedi.

    sonuc olarak belhandaya sabretmek latoyu almak gibi facialar takimi bitirdi. feghouli gibi cizgi adamini ic oynatmakta keza oyle.
  • 4096
    sene sonunda şampiyon takımın şampiyon hocası olacak olan, "hırvat" ve "köylü" hocamız. bu özelliklerden ikisi de kendi adına gurur duyabileceği özelliklerdir. biz de seninle gurur duyuyoruz hocam. yeteneklerine, hırsına, karakterine olan inancımız tam. bu kadar eleştirilmesinin sebebi performansı değil kuyruk acısı. gizlemeye çalışsanız da bu kendini o kadar belli ediyor ki. siz futbolcu takımı olalım istiyorsunuz hatta direk isim vereyim sneijder'in galatasaray'ını istiyorsunuz. bütün derdiniz bu. biz artık eğrisiyle doğrusuyla bir teknik direktör takımıyız ve galatasaray ne zaman ki bir teknik direktör takımı oldu, o zaman başarılı oldu tarihi boyunca. şu adam aynı peformansla biraz daha sarışın ve yakışıklı bir adam olsa denecekler de belli ya neyse... gizli ırkçılığın tavan yaptığı platformlardan birisi burası malesef. belhanda'nın başlığına "çölüne geri dön" yazılabilen bir yer burası. bundan daha "niteliksiz" bir bakış açısı olabilir mi yahu. ama gidin bakın silinen onlarca "niteliksiz" entry varken böylelerine asla dokunulmaz. çünkü ülkenin her mecrasında olduğu gibi eğer yaptığın kötülüğü üstü kapalı yaparsan kötülük değildir. ırkçılık mı yapacaksın? gizli yap; hiçbir şey olmaz. kısacası, taptığınız riekerink'ten milyon kere iyi hocadır. ona verdiğiniz desteği verin daha fazlasını değil. tabi derdiniz galatasaray ise...
  • 4099
    kendisi hakkında entry girmeyecektim gidene kadar. ama bu sefer eleştiri yapmayacağım, bir sorum var sadece taraftarımıza.

    bu sezon galatasaray’ın oynadığı en dişli maçlar ve alınan skorlar;

    östersunds:2-galatasaray:0
    galatasaray:1-östersunds:1
    antalyaspor:1-galatasaray:1
    galatasaray:0-fenerbahçe:0

    sorum: bu skorlar sizi düşüncelere sürüklüyor mu? yada bu maçlarda oynanan korkak futbol size ne gibi bir intiba bırakıyor?

    başka sözüm yok, birazdan sahneyi ajitasyon kasan “ git hıcım bız sını lıyık dıgılız” girişiyle ve uzun uzun demogoji kasan entryleriyle bazı arkadaşlar alacaklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın