resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 3553
    3 maç kazanınca yine ortama; baya hayal kırıklığı yaratan talihsiz bir düşünce tipi hakim olmuş, yazacak paragraflarca şey aklıma geldi ama söylemekten vazgeçtim. bunu bir düşünün siz, aynaya bakarak.

    bunları güzel günlerde söylemek gerektiğini düşünüyorum yoksa kötü günde konuşmak vaziyeti kötüleştirmekten, yangına körükle gitmekten başka işe yaramaz.

    asıl konu tudor değil burada, asıl içime oturan tudor da değil bence, tudoru yetersiz görüyorum demek suç olmuş resmen. yarın dursun için de aynısı olursa şaşırmayın. neyse tudor'a da parantez açayım, galatasaray'ın başına geldiğinde birinci ile arasında 5 puan farkla 2.lik koltuğunda oturan; ilk 20 haftada 20 gol yiyen takımı son 14 haftada 23 gol yedirmiş ve fenerbahçenin bile gerisinde kalarak 4. olmuş; haziranda sezonu açmışız. şimdi bu tudor'un suçu değil de benim suçum mu? hiç bir hazırlık maçında kuruş oyun oynamamışız, östersunds maçları facia. e şimdi bedenci dediğimiz riekerink aynı kadroyla kupalar almadı mı, lig yarışında değil miydi hakemler tarafından alenen oynanan bir tabloya rağmen? demek ki ben tudor'un pek bi numarası yok dersem arkasında kendime göre haklı sebeplerim varmış. en azılı tudor sevdalısı bile ortada bir oyun, şablon taktik falan olmadığını görüyordu. muhabbet "kırbaç hocam"dan ileri gitmiyordu. şimdi 3 maç kazanında ne değişti? tudor'a laf etmek suç oldu. bana göre 3 maçta alınan 9 puanda tabii ki de katkısı var. ancak ben bu 3 maç için "taktiksel olarak çok başka seviyedeydik" falan diyemem,takım yorulmadan 90 dk koştu da diyemem, sistem takır takır işliyor da diyemem; ancak oyunculara açlık, mücadele duygusunu vs çok iyi aşılamış, iyi motive etmiş diyebilirim, duran top sorununu çözemese de defansda ve takım savunmasında iyileştirmeler var diyebilirim, çok istekli, yetenekli, ligin üstünde bir kadro kurmuş diyebilirim; ilerisi için ne kadar yeter; orası tartışılır.

    tudor hakkında biraz uzun yazdım belki ama konunun tudorla falan alakası yok. bana sırf tudor yetersiz dediğim için galatasarayın yenilmesini istiyor ki haklı çıksın denilecekse herkesi kendiniz gibi karaktersiz sanmayın demekle kalmaz; daha da ağırını konuşma hakkına sahip olurum.
  • 3554
    yasin inadından vazgeçmesi gereken hoca, hatta yol vermesi gereken hoca. adam girdiği gibi takımı etkiliyor neyini oynatıyorsun hala emrah'ı koy en azından kendini göstermek için mücadele edecektir.

    lige kadar tudor eleştirilirken gayet haklı donelerle eleştiriliyordu itirazı olan var mı ? iyi bir kadro kuruldu, düşündüğümüz gibi takıntılı da davranmıyor şimdilik.

    dün gördük ki kapanan takımlara karşı fazlaca zorlanabiliriz bu yüzden alternatif planlar geliştirmeli, feghouli'nin takıma girmesi çok önemli bu durumda. bir diğer konuda takıma 90 dakika ekonomik oynatmayı öğretmeli. toplam 8 derbi oynayacağız ona göre yani.

    bilen bilir ben azılı düşmanıyım tudor'un. :) sebepleri de malum geçen sene yıldız oyuncularla problem yaşaması, adana-başakşehir maçına aynı konseptte çıkıp noldu anlamadım demesi, derbilerde gol atamaması, geldiğinde 2.iken zar zor avrupa kupalarına katılmamız, östersunds hezimetleri falan filan. geçen senenin kafasına dönerse tabii tekrar eleştirilecek bundan doğal ne var ?

    şu an tek beklentim bu kadroyu bozmayıp feghouli ve asamoah'ı da ekleyip yedekleri nitelikli adamlardan kurması. başarısız olursa niye sevinelim ? galatasaray'ın verdiği mutluluğu verecek kimse yok bu hayatta. :d
  • 3556
    takıma sakin olmasını anlatması gerekiyor. içeride oynadığımız maçlarda taraftarın çoşkusu ile takım acele ediyor ve hata yapıyor. bu gereksiz faulleri de getiriyor. illa golü 5. dakikada atmamız gerekmiyor. önemli olan oyun üstünlüğünü bırakmayarak rakibe şans vermemek ve kendi oyununu dikte etmek. bununla kaliten de birleşince sonuç gelir. ayrıca karar vermede sıkıntı yaşayan rodrigues ve linnes yerine feghouli ve asamaoh'ın gelmesi ile bu oyun üstünlüğünü daha rahat sağlayabiliriz.
  • 3557
    desteğinizi karşınızdaki kişiyi ilahlaştırma noktasına getirmeden yapın sonra hayal kırıklığı yaşarsınız, içinizdeki nefret duygusu da yoğun olur. tudor için östersunds maçı sonrası dediklerimde ortada, bana kalsa kendisi hemen gönderilmeliydi. yönetim dik durdu, orta saha transferi yaptı ve 3 maç sonunda takım, ligin en güzel futbolu oynayan kulübü haline geldi. şimdi hep övgü ortamı var, güzel ama ilk puan kaybında eskiden gelen tüm endişeler tekrar hortlayacak. bu sezon biz kaybedeceğiz de, berabere de kalacağız ama bir şekilde kenetlenirsek , sinerji yaratırsak, rakiplerimizin tuzaklarına düşmezsek engelleri aşa aşa hedefimize yürüyeceğiz. bu yolda kimseyi ilah pozisyonuna getirmemeliyiz. hataları varsa söylenmeli, eleştirilmeli. unutumayın türkiye'de hiç kimseyi hele hele bir yabancıyı idol haline getirmezler. siz tudor'un yerini sağlamlaştıracam diye sürekli onu över, eleştirilemez bir kişi haline getirirseniz birileri de tam tersi bir çalışma yapar. bunun demirörenli federasyonu var, fbjk'lı hakemi var, fbjk'lı medyası var. o yüzden tudor(veya başka bir teknik direktör) konusunda sakin, heyecana kapılmadan, aşırıya da kaçmadan desteklenme modeli geliştirilmeli. tudor'un halletmesi gereken çok mesele var. inşallah bu işin sonunda kazanan galatasaray olur.
  • 3559
    her şey ilk kayseri maçında sol kanatta kimi kullanacağına ilişkin verdiği kararla başladı. yasin sakat olmasaydı muhtemelen garry ve yasin kanatları kullanacaktı. ama yasin sakattı ve oynayamadı. bu seferde herkes tudor'un belhanda'yı sol kanatta, ndiaye'yi is 10 numarada kullanacağını ve fernando'nun yanında selçuk'un oynayacağını düşünüyordu.

    ama tudor bunu yapmadı ve tolga'yı kullanmak istedi. tolga'da tudor'u mahcup etmedi ve ortaya çok enteresan bir şablon ve oyun karakteri çıktı.

    tudor'la ilgili çok geniş bir yazı yazmayı düşünüyorum. ama antalya maçını bekliyorum. orada da bu karakteri sahaya yansıtabilirsek, burada tudor hakkında, kendisine sıcak bakmayan bir çok kişi güzel şeyler söylemeye, yazmaya başlayabiliriz.
  • 3560
    bu adam iyi bir hoca olabilir ama daha çok yolu var. kendisi bir conte etkisi yaratabilir ama bazı sıkıntıları var. örneğin takıntılı bir adam bunları aşması lazım. yıldız oyuncuyu biraz serbest bırakacaksın. bir sisteme bağlı kalmayacaksın. birden fazla varyasyon oynayabileceksin. bunları öğrenmesi gereken hoca. ha doğru yolda mıdır? evet. bruma her ne kadar iyi bir oyuncu olsa da kafasını kaldırmayan ve son vuruş özelliği olmayan bir oyuncuydu futbol aklı da çok yoktu. pek büyük futbolcu olacağını sanmıyorum. koşmayan ve çalım yeteneği olmayan sneijder gönderildi onun yerine koşan ve dripling özelliği olan belhanda geldi tek sorun son vuruşu sneijder kadar iyi değil. tudor ilk sene hocalık yapmadı radikal kararlar aldı. tudorun sınavı bu sene. geçer not alıp almayacağını hep birlikte göreceğiz..
  • 3561
    belki dedikleri gibi ileride takım patlayacak, bunu bilemeyiz ama tudor da en azından geçen sezonki gibi olmadığını gösteriyor bence. ilk 2 hafta takım başıboş pres yaparak enerjisini harcıyor diyorduk, 3.maçta daha kontrollü bir pres uyguladı. duran topta da gözle görülen bir ilerleme var. artık eskisi kadar tehlikeli olamıyor karşı takım, aksine biz atıyoruz. başakşehir dışında taktiksel anlamda zorlayacak bir takım yok ligde bu sezon. o yüzden bu şekilde devam ederse bizi muhtemelen şampiyon yapar. umarım da böyle devam ederiz.
  • 3563
    takımın kalitesinin artmasının yanında bu tarz presi tudor sayesinde yapıyoruz. oyuncular kendi kafalarına göre bu şekilde organize pres yapacak değil herhalde. belli bir çalışma olmadan bunu yapamazsın. kaliteleri uyum sorunlarını azaltır ve süreci kısaltır sadece. tamam hemen acayip süper hoca, uçuyor kaçıyor demeyelim ama hakkını da verelim.
  • 3564
    tolga'nın bu sezon* başı itibarıyla gösterdiği performansı kendisine bağladığım galatasaray futbol takımı teknik direktörü. tolga geçen sene de bu takımdaydı nasıl oynadığını hepimiz hatırlıyoruz. tudor hoca geçen sezon* ikinci yarının ortalarında takımın başına geldi ve geçen sezon takımda olan futbolcuları az çok tanıdı. tolga da bu futbolcuların arasında. bu arada tolga ilk on birde şans bulabilirken selçuk, yasin, sinan gümüş gibi geçen sezon devamlı oynayan isimlerin kesik yediğini belirtmek lazım. tolga'nın, bildiğimiz pozisyonunun ve oyun tarzının dışında, oynayıp diğerlerinin yedek kulübesine takılmaları bence igor tudor'un futbolcuları doğru analiz etmesinin bir neticesidir. eğer transferleri de kendisi istediyse, yönetim tudor'dan onay alıp bu işleri yapmışsa burada tudor'un imzası var demektir.

    ostersund faciasından sonra ben de kendisinin kovulması gerektiğini söylemiştim ama "yiğidi öldür hakkını ver" demişler. tam da tudor için demişler. bu saatten sonra bize desteklemek düşer.
  • 3566
    şu an türkiye'de belli bir sistemde top oynatan ve bu sisteme uyacak şekilde transfer yaptıran/yaptırmak isteyen tek teknik direktördür. hücum ve defansta değişen formasyonlara bakıldığında ve futbolcuların bu sistemdeki disiplinlerine bakılırsa takım geri düştüğünde de illa ki bir planı vardır.

    şu unutulmamalı ki biz henüz takımı çift kanat ile saldıran durumda görmedik. birçok kişi feghouli geldiği zaman feghouli sağda rodrigues solda oynayacak diye düşünüyor ama ben öyle olacağını kesinlikle düşünmüyorum. çünkü rodrigues tudor'un siteminde hücumda gomis'e en yakın oynayan futbolcu. bu tarz futbolcunun daha skorer ve oyuna etkisinin yükse bir futbolcu olmasını beklersiniz. aslında tam podolski'lik ya da yetenek ve fiziğine ihanet etmese tam sinan gümüş'lük pozisyon ama feghouli'nin o bölgede rodri'den çok daha iyi olacağı kesin.

    geriye düştüğümüz ve rakibin kapandığı bir maçta rodri'yi sol kanada alıp çift kanadı işleyen bir takıma döndürebilir. kapanan rakibe karşı gomis ve eren'in olduğu iki kuleli hücumu da deneyebilir ki bu futbolcuların özellikle de gomis'in hava toplarındaki üstünlüğü kapanan takımları açmak için ciddi bir etki yaratacak. geçen seneki forvetimiz kapanan takımlar defansı içinde kaybolan podolski'ydi hatırlıyor musunuz?

    bir de lütfen şu anki takımı geçen seneki takım ile karşılaştırmayalım. yıllardır premier ligte görüp de bizim takımlar neden yapmıyor dediğimiz şeyler olan verkaçlarla ceza sahasına girme, ceza sahası önünde hızlı paslaşma, araya oynama vs gibi çeşitli oyunları bu takım deniyor ve yapıyor da.

    ayrıca da belirtilmesi gereken bir diğer nokta takım full hücüm moduna geçecek olursa belhanda fernando ikilisine bile dönülebilir çünkü belhanda bu şekilde oynayacak fiziki özelliğe de sahip.

    ben haftalar ilerledikçe tudor'un çok daha iyi şeyler göstereceğine inanıyorum. rabbim yardımcısı olsun ve bir kere de bizde gözümüzün üstünde yükselen bir yıldız teknik direktör görelim.
  • 3568
    25 ağustos 2017 galatasaray sivasspor maçında bir penaltı oluyor. boduoben atıcam diye topu eline aldı, sonra selçukgitti bu takımın penaltıcısı benim vücut diliyle boduo'dan topu aldı, finalde penaltıyı gomisattı. gomis oyundan çıkarken afra tafra yaptı... bunların şimdiden önüne geçmesi gerekiyor. sezon başında bu görüntüler hoş değil.
  • 3569
    alınan sonuçlardan bağımsız olarak, gerçekten başarmak isteyen genç bir adam görüyorum. başarılı olabilir ya da olamaz bilmiyorum ama bu adam bir profesyonel ve saygıyı hakediyor. bu sebebten de başarılı olmasını gerçekten çok istiyorum. inşallah, avrupa'ya galatasaray'ımızın parlattığı bir menajer hediye ederiz.

    kendisine saygı duyduğum teknik direktörümüz.
  • 3572
    --- alıntı ---

    başkan, takımın iyi gitmesi halinde tarihi bile belirledi. ligin 9. haftasında g.saray, ezeli rakibi f.bahçe'yi konuk edecek. derbi sınavı galibiyetle tamamlanırsa bu karşılaşmanın ardından tudor'la masaya oturulacak ve 2 senelik mukavele önerilecek.

    senelik 1 milyon euro civarına bir rakam alan genç hocaya kayda değer bir zam yapması bekleniyor.

    ancak her şey, güzel sonuçların devam etmesine bağlı.

    --- alıntı ---

    http://kralspor.ensonhaber.com/...acak-2017-08-28.html
  • 3575
    geçen sene başında karabük maçında herkesin beğenmesinin nedeni oynattığı tempolu futboldu. bir çok kişinin de aklında o maçla kaldı bence.

    tudor belirli bir ana fikri olan ve diğer şeyleri yan parça olarak gören bir teknik direktör. her şeyden önce takımından istediği en önemli şey koşmaları. takım koşsun istiyor adam. diğer planlarını buna göre kuruyor. savunmada koşacak, pres yapacak, top kendisindeyken koşacak, top kendisinde değilken koşacak. ağır adam, koşmayan adam istemiyor adam. kimileri bu açıdan bakınca ''kondisyoner'' olarak yorumladı tudor'u. ben öyle düşünmüyorum.

    yani tudor'un belirlediği ana unsur koşmak. bu da aslında yanlış veya doğru diyebileceğimiz bir şey değil. her teknik direktörün öncelik verdiği şey farklıdır. kimisi savunma, kimisi hücum, kimisi topa sahip olma, kimisi taktik kimisi de takımın koşmasına öncelik verebilir. ancak sıkıntı şurada çıktı; tudor oyuncu grubu fark etmeksizin bunu istiyor. yani bu adam oyuncu grubuna göre taktik değil taktiğe göre oyuncu isteyen bir adam. östersunds maçlarında bu kadar kötü organize olmamızın sebebi bu diye düşünüyorum. tudor istediği kadar kondisyon yüklese de kendisinin beklediği futbolu oynayamayacak oyuncu grubundan bunları istedi, koşamayan oyuncu grubuna yeterince organizasyon çalışmamış olma da eklenince takım tam anlamıyla ne oynadığını bilmeden oynadı maçlarda. oysa ki tudor gayet basit şeyler isteseydi belki de östersunds'u eleyecektik.

    şöyle de tuhaf bir örnek vermek isterim mesela: sizin canınız tatlı istedi. problem ne? sizin canınızın tatlı istemesi, gayet basit. çözüm ne? şekerli bir şeyler yemek, çünkü aslında o da sizin o an için ihtiyacınızı giderebilir. bu da gayet basit. ancak siz gidip atıyorum çikolata yemek yerine gidip birbirine uyumsuz malzemelerden saçma sapan bir pasta yapmayı düşünüyorsunuz. sonuç ne? fiyasko.

    tudor da bunu yaptı bence. basit olanı zorlaştırdı. zaten o gece de taraftarın bir çoğu tarafından bileti kesildi. bu da yanlış değil, galatasaray futbol takımı östersunds'a elenirse o teknik direktörün gitmesi istenir. ben o gün arada kaldım, gitmesini hem istedim hem istemedim. öyle bir sonuçtan sonra bile niye istemedim? çünkü bu adamın tempolu oynatmayı kafasına koyduğunu biliyordum ve sene başında ''sorun belki kalitedir.'' sözü beni düşündürüyordu. zaten teknik direktör değiştirmekten de, dursun'un daha iyisini getiremeyeceğini bildiğimden bıkmıştım artık.

    yani sözün özü tudor kendi istediği kadroyla başarılı olabilecek bir hoca. harika bir taktisyen değil belki, çok iyi hücum organizasyonları da yaptıramayacak belki ancak adamın zaten böyle şeyleri 1.planda tutmadığı belli. adam diyor ki: bir futbol takımı koşarsa, savunmada koşar topu alır, pres yapar topu alır boş alan bulur, topsuz oyunda koşar pas istasyonu olur takım atağa kalkar, rakip ceza sahasına koşarsa kalabalık oluruz ve belki top bizim önümüze düşer. bu bence küçümsenecek bir düşünce değil. tolga bu kadar ceza sahasına girdiği için gol atıyor, ndiaye her yere koştuğu için rakibi sıkıştırıyoruz. belhanda savunmaya koştuğu için orta sahada eksik olmuyoruz. fernando koştuğu için sürekli kendini boşa çıkarıp pas istasyonu olabiliyor.

    amaaa! bir başka kilit nokta var ki; tudor kaliteli futbolcular da istiyor. yani sadece koşan ve kazma diye tabir ettiğimiz adamları istemiyor. transfer döneminin başından beri ilgilendiğimiz ortalama futbolcu bile yok neredeyse, hepsi kaliteli ve tudor'un istediği tarzda isimler. yani ben sadece koşmaktan bahsettim gibi oldu ama takımın ayağı da gayet düzgün. bugün mariano diye bir adamı aldı tudor, ben hayatımda oyunu bu kadar iyi okuyan, ayağını bu kadar sade ve etkili kullanan, savunmada hep doğru noktada duran bir bek izlemedim bizim ligde. ndiaye her yere koşuyor ama mesela ilk hafta tolga'ya attığı pası hatırlayın, hiç de kazma falan değil. keza gelmesini beklediğimiz asamoah var ya bu ligin teknik açıdan çok üstünde bir oyuncu. fiziksel özelliklerine bakıp ön yargılı yaklaşmayın sakın.

    prandelli döneminde oynadığımız anderlecht maçını hatırlayın. ''ya biz bu adamlara karşı nasıl ezici oynayamıyoruz'' diyorduk. çok basit; o takım senin takımından daha çok koşuyor ve hepsi süper teknik olmasa da oynamayı bilen oyuncular. işte biz de şampiyonlar liginde başarılı olmak istiyorsak, özellikle üst seviye takımlar karşısında umutlu olmak istiyorsak ilk önce koşmamız lazım. senin kadron o kadrodan daha teknik, daha yetenekli olamayacak çünkü, imkansız. ama daha çok mücadele ederse ve fena da olmayan bir tekniğe sahipse kafa tutabilirsin.

    hala daha tabii tudor'u beklemek lazım. kolay maç falan geçsinler bunları 3/3 yapmak 2017 yılında çok çok iyi iş. futbol her yıl gelişiyor ve her yıl anadolu takımları ile olan makas bence daralıyor. ligin ilerleyen haftalarında atletico madrid ile oynamayacağız sonuçta. dolayısıyla benim gözümde bu 3 maçta çok net bir şekilde üstün oynamak ve rahat skorlar almak gayet başarıdır. ancak tabii ki bu böyle gitmeyecek, bakalım kilidi açamadığımız maçlarda oyuna müdahale konusunda neler yapacak, oyuncu değişiklikleri nasıl olacak, takıma yeni isimler eklenince sahaya çıkardığı kadrolar doğru olacak mı gibi sorular var hala.

    bu adama neler söylendi, neler yapıldı adam kararlılıkla o koltukta oturdu. o zaman ''ulan ne gurursuz adamsın'' dedik. ama şimdi görüyorum ki gurursuzluk değil bu, kararlılık. bu adamın idealleri var. en azından ben öyle düşünüyorum. dolayısıyla arkasındayım. hala tudor'u sevmiyor olabilirsiniz, güvenmiyor olabilirsiniz, ancak çıkıp da ''tudor'a rağmen'' tarzında konuşursanız en fazla komik olursunuz.

    destekleyelim şu adamı beyler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın