resim
Hüseyin Çimşir
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Trabzonspor
Yaş:45
Uyruk:Türkiye
  • 148
    futbolla en ufak alakası olmayan kişilerden biri daha. teknik direktör demedim çünkü değil. bu durumda olan tek kişi de değil. futbolla alakası olmayıp türlü soytarılıklarla veya eş dost ilişkisiyle bu sektörün içinde kalan bir sürü insan var. hüseyin cimşir isimli düz adam da muhtemelen bunlardan biri olacaktır. yatsın kalksın bu coğrafyada yaşadığı için dua etsin. sıfır nitelikle yaşadığı bu hayat, bir dilim ekmek peşinde koşarak değil de bu kadar para içinde geçiyorsa bunun sebebi bulunduğu coğrafyadır.
  • 94
    2019 - 2020 sezonunundaki en büyük şansımız hüseyin hocanın tecrübesizliği olacak. sörlöth, sosa, wakayeme ve uğurcan gibi kaliteli oyuncular ile son haftaya kadar yarışın içinde olacakları çok belli.

    ama biz 30. hafta şampiyonluk havasıyla trabzon maçına girersek geçtiğimiz senelerde şampiyonluk yolundaki rakiplere ne olduysa aynısı olur ve arena'da adım bile atamazlar. şu sivas ve bjk maçını atlatalım, bu işin yüzde 70'i biter.
  • 125
    üzerine fazla gidiliyor. trabzon'da her şey harika tek sorun kendisi gibi davranılıyor ama süper zeka halkımız araya giren covid sürecini ve en önemlisi takımın yetersizliklerini görmezden geliyor. biz bile 8de0 galibiyet alabilmişken sen her maçı yenmeyi nasıl bekliyorsun? üstüne trabzon'un şu anki problemleri zaten ünal karaman döneminde de olan problemler. hüseyin hoca'ya ayıp ediyorlar bence.
  • 62
    (bkz: 2 şubat 2020 trabzonspor-fenerbahçe maçı) nda oyunun 2. 45 dk'lık kısmına geçildiğinde sahaya guilherme'yi atmasını pek anlayamamışken ilerleyen dakikalarda bir de ekuban-sturridgge değişikliği felaket bir yere getirebilirdi maçın senaryosunu. tam 4 tane merkez orta saha ve oyun kurucu ile oynadı trabzonspor oyunun son 25-30 dk'sını ve doğan oyuna alınana kadar fenerbahçe'nin üzerine gelmesini sadece seyretti. aslında çok kötü de savunma yaptı trabzonspor ama bu ikramı pozisyon olarak üstünlüğe çevirse de skoru bulamayarak geri çevirdi fenerbahçe.

    hüseyin cimşir için konuşmak çok erken neticede kritik ve zor bir görev aldı ünal hocadan sonra. kaldı ki ünal karaman da bu tarz yanlış hamleler yapabiliyordu görevinin 2. senesindeyken bile... bu kadar kötü etki ettiği bir maçı kazanması trabzon'un gidişatından çok kendi kredisi için de mühimdi ancak dersler çıkarması gerekiyor. iç sahadaki başakşehir ve sivas maçları çok zor geçecektir kendi adına. hadi okan buruk gereğinden fazla önlem alıyor rakip takımlara ve bu kendi takımı için dezavantaj yaratabiliyor fakat rıza hoca'nın uyguladığı geçiş futbolu bu kadar boş alan ve seçici geçirgen orta sahayı affetmez. yine göztepe, gençlerbirliği, rizespor gibi hoca takımlarına karşı da ciddi sıkıntı yaşayabilir. kadro kalitesi ve niceliği zirve için gayet yeterli trabzonspor'da artık görev saha içi tecrübeye ve teknik ekibe kalmış.
  • 95
    ligin üzerinde olan çok kaliteli bir oyuncu grubuna sahip olmasına rağmen göreve geldiğinden beri kazanmaya devam etseler de en azından beni tatmin edici bir tane bile maç planı ya da maçın içinde oyunun seyirini değiştiren bir hamle yapamadı. hedef maç olarak düşüneceğimiz beşiktaş maçında sörloth'un yeteneği ve karius'un hatası ile öne geçip geri yaslandı. 45-75 arası sürklase oldu ve son dakikalarda ekuban'ın bireysel yeteneğinden doğan bir golle puanı kopardı.

    başka bir hedef maçta ise 2 gün önce stoper hattı falette-jailson olan sol bekinde deniz, sol kanadında tolga oynayan fenerbahçe'ye karşı oyuna tamamen hakim olması gerekirken çok silik bir ilk yarı oynayıp ikinci yarı başında fenerbahçe savunmasının hatası ile öne geçip bu golün rüzgarı ve yine ekuban'ın şapkadan tavşan çıkarması ile ikiyi de buldular fakat çimşir yine oyunu okuyamadı ve fenerbahçe son anlarda bir gol bularak umutlu bir şekilde istanbul'a döndü. bari fatih hoca'dan kopya çekip sörloth ile fenerbahçe savunmasını öne çekerek ekuban'ı, falette-deniz arasına sarkıtsaydı. ekuban'a bu pasları atabilecek bir oyuncu olan sosa'ya da sahip oysa ki. maçı izleyen renktaşlar hatırlayacaktır ki ilk yarıda fenerbahçe'de falette sakatlandı ve gustavo stopere geçmek zorunda kaldı. trabzonspor'da ise ndiaye zorunlu olarak yerini guilherme'ye bıraktı. işte tam da burda şansa inanır mısınız bilmem ama bana göre şans resmen hüseyin çimşir'in yüzüne gülmüştü. fenerbahçe orta alanda gustavo'suz kalmış, trabzonspor ise yaratıcılık sıkıntısı çekerken bir anda sahada guilherme'yi bulmuştu hem de gustavo'suz bir fenerbahçe orta sahasına karşı...

    bu zorunlu değişiklerinin ardından da zaten trabzonspor oyun üstünlüğünü yavaş yavaş almaya başlamış ve savunma hataları ile golleri de bulup 2-0'ı yakalamıştı. tam da bu andan sonra dakikalar 70'e doğru gelmişken çimşir günün en iyi isimlerinden ve rakip için her an tehdit oluşturacak bir oyuncu olan ekuban'ı çıkarıp aylardır sakatlığı nedeniyle oynayamayan abdülkadir'i oyuna aldı. abdülkadir elbette ülkemiz için çok değerli oynaması, form tutması lazım ama soruyorum size bu maç o maç mı? 2-0'dan sonra fenerbahçe'nin en azından 'bir' gol diyerek saldıracağı çok belliydi. maçı izlerken hoca ne yapabilir diye düşündüğümde açık söylüyorum guilherme'nin çıkıp doğan'ın girmesi hariç aklıma o an için hiçbir şey gelmedi. kontra fırsatları yakalayacağı kesin olan trabzon'da ekuban, nwakaeme, sörloth üçlüsünün çıkması bana göre imkansızdı. orta alanda da sosa-parmak'tan biri çıksa orta saha düşerdi bu nedenle her ne kadar oyuna sonradan girmiş de olsa guilherme çıkmalı ve ordaki direncin artması için oyuna doğan girmeliydi. böylece kapılan toplarda sosa ileri üçlüyü topla buluşturabilecek ve trabzonspor hücum hattı ile tehlikeli pozisyonlar bulabilecekti. uzatmalara doğru da abdülkadir'i yine alır ileri üçlüden birini alkışlatırdı. hatırlarsanız trabzonspor 2-0'dan sonra birçok kontra fırsatı yakalamış ama abdülkadir henüz hazır olmaması nedeniyle birçok topu ezmiş ve bu ataklardan sonuç alamamışlardı. tabi ki de henüz göreve yeni gelmiş bir hoca, oyuna sonradan girmiş bir oyuncuyu çıkarmaya ve tepki görmeye çekinmiş diye düşünebilirsiniz. ancak bana göre şampiyon olucak bir takımda bu tarz şeyler sorun olarak gündeme dahi gelmemeli. takımdaki tek otorite hoca olmalı. öğrencisine 10 dakika ihtiyacı varsa 10 dakika oynatmalı, 90 dakika ihtiyacı varsa 90 dakika oynatmalı. guilherme maç içerisinde biraz da şans eseri oyuna girmiş oyunda kaldığı süre içerisinde katkısını yapmıştı. o dakikadan sonra da başka bir oyun oynanacaktı ve kenara gelmesi gerekiyordu.

    yüksek ihtimalle yukarıda da söylediğim gibi çekindiği için hüseyin çimşir bunu denemedi ve takımı 1 gol yiyerek fenerbahçe'ye umut verdi ve turu zora soktu. ferdi biraz daha iyi vursa ikiyi de yiyeceklerdi. hatırlarsanız renktaşlar fatih hoca geçtiğimiz haftalarda goller atarak takımı sırtlayan adem'i şu an oynatmamasını adem'e nasıl açıkladığıyla ilgili bir soru almış ve bu soruya 'oyuncularıma bu konular hakkında bir şey söylemem onlar da bana sormazlar, oyna derim oynarlar görev gelmediğinde de oturup görevin geleceği anı beklerler.' tarzında bir şeyler söylemişti. şampiyonluk yolunda rakip olan 2 hocanın arasındaki otorite farkını ve anlatmak istediğim şeyi bu örnek ile çok daha net anlayacağınızı düşünüyorum.

    uzun lafın kısası renktaşlar her ne kadar kaliteli bir takım olsalar da başlarında tecrübesiz ve yetersiz bir hoca olduğunu düşündüğüm için trabzonspor'un şampiyonluğuna fazla ihtimal vermiyorum. tabi ki de ligin sonuna kadar yarışın içinde olacaklardır hatta belki bu kadro kalitesi onları şampiyon bile yapacaktır ancak yine de birçok maçta tıkanacaklarına ve bir gün bireysel yeteneklerin de onları kurtarmayacağına eminim. dilerim galatasaray'ımızın için ne hayırlı olacaksa o olur...
  • 112
    22 haziran 2020 alanyaspor trabzonspor maçından sonra pfdk'ya sevk edilecek mi merak ettiğim trabzonspor teknik direktörü.

    maç sonunda alanyaspor başkanı hasan çavuşoğlu "trabzonspor'un teknik direktörü de bizim yöneticimize küfretti. bunu yukarıdan duydum." demecini vermiş. bunu fatih hoca yapsa 10 maçtan başlardı ceza verilme süresi.

    bu iddia sonrası pfdk'ya sevk edilmeli ve durum soruşturulmalı. eğer gerçekten küfür ettiyse ceza verilmeli. pfdk'ya sevk edilmemesi kötü niyetleri bir kez daha ortaya koyacaktır.

    (bkz: ne dediler/#2914698)
  • 67
    1 şubat 2020 trabzonspor fenerbahçe maçında kazanmasına rağmen başarısız olmuş hocadır. fakat şunu da söylemek lazım, çok cesur kararlar verdi.

    baklava 4-4-2 tercihiyle başlarsak:
    fenerbahçe'nin bazı organizasyonlarının zayıf olduğundan herkes bahsediyor zaten. bu zayıf olan organizasyonlardan biri de savunmadan çıkış organizasyonları. sezon başından beri fenerbahçe savunmadan çıkışlarda fazlaca pas hatası yaptı. bana kalırsa hüseyin çimşir de hem fenerbahçe'nin bu zaafını hem de iç sahada oynamanın avantajını kullanmak istedi. fenerbahçe'nin savunmadan çıkışlarda en fazla fark yaratan ismi gustavo (emre oynamadığında tabii). baklava 4-4-2, 3-4-1-2 ve sahte forvetli 4-3-3 gibi en uçta 2 oyuncunun onların arkasında da 1 oyuncunun konumlandığı sistemler pres amaçlı olarak şu an çok fazla kullanılmakta. hüseyin çimşir de ekuban-sörloth hattıyla savunmaya pres yapıp, yusuf sarı ile gustavo'yu kontrol etmek istedi. ama işler istenildiği gibi gitmedi. çünkü rakibi en ön hatta 2 kişiyle karşılayan bütün sistemler, çok iyi kaymalar yapmaya mecburdur. trabzonspor'un önde pres yapan hattının arkasında kalan oyuncular n'diaye, sosa ve mikel'di. sosa ve mikel'in sadece bir tanesinin olduğu bir orta saha hattının bile bu kaymalarda zorlanacağı ortadayken, ikisiyle birden bu kaymaları yapmaları imkansızdı. zaten fenerbahçe de bu seviyelerde kolay kolay bulamayacağı boşluklar buldu. hani bunlar öyle boşluklardı ki fenerbahçe bile bu boşluklar ile ne yapacağını şaşırdı. * trabzonspor sezonun geri kalanında pres yapabilen bir takım olmak istiyorsa bile bu oyuncu grubuyla agresif pres yapması çok zor.

    4-3-3'e dönüş:
    baklava 4-4-2'nin patlamasıyla trabzonspor alışık olduğu sistem olan 4-3-3'e (4-5-1 veya 4-1-4-1 de diyebiliriz) ve alan savunmasına geri döndü. verilen boşluklar azalsa da, devre arası transfer döneminde alınması gereken bir 6 numara alınmadığı için, büyük boşluklar verilmeye devam edildi. mikel-sosa ikilisi, alan savunması için bile fazla yavaş bir ikili. bu ikilinin yanında ise pozisyon alarak oynamaktan çok uzak olan n'diaye olunca, jailson orta saha hattının içine dribling yapınca bile açık verdiler. o kadar açık verdiler ki novak ve pereira zaman zaman onların verdiği açıkları kapatmaya çalıştı. orta saha hattı ilk yarının sonlarına doğru bir ara, akan oyunda adam adama markaj yapıyordu. 2020 yılında buna denk gelinebilecek fazla maç yok. futbolda nostalji meraklıları mutlaka bu maçın ilk yarısının son 10 dakikasını izlemeli. *

    guilherme-yusuf sarı değişikliği:
    ikinci yarı ilginç bir değişiklikle başladı. ilginç olan tarafı çıkan oyuncu değildi. çıkan oyuncu yusuf sarı ilk yarıda kötü oynadı. çıkmasını birçok kişi bekliyordu zaten. fakat giren oyuncunun guilherme olması şaşırttı.
    prensip olarak yapılan bir işin amacını anlamadığımda o işi eleştirmemeye çalışırım. benim için herhangi bir işin analizi, o işin yapılış amacından başlar, eleştiri ise analizden sonra. guilherme'nin niye girdiğini anlamadığım için "kötü değişiklikti." diye kestirip atamayacağım. fakat sadece sonuç itibariyle iyi sonuçlar vermemiş gibi göründüğünü söyleyebilirim. belki hüseyin çimşir amacına ulaşmıştır, bunu bilemem. ben sadece yeni katıldığı takımda çevresiyle henüz uyum sağlayamamış, dinamiklik olarak çıkan oyuncudan daha az dinamik bir oyuncu gördüm.
    yine sturridge değişikliği için de aynı şeyleri söyleyebilirim. sebebini anlamadım.o yüzden beklenilen sonuç alındı mı bilemem.

    o kadar yazdım yazdım son olarak içimde yara olan bir oyuncuya da değinerek bitireyim. benim için abdulkadir parmak, stil olarak, en "özel" türk futbolculardan biri. onun mevkisinde ondan iyi fazlaca oyuncu vardır. fakat onun stilinde hiç yok.
    cezalı değildi, transfermarkt'a göre bir sakatlığı da yok. yusuf sarı'nın ofansif orta saha olarak başladığı yerde, mikel'in oynadığı yerde, doğan erdoğan'ın oyuna girdiği yerde bu adam neden oynamadı acaba? devre arası stuttgart'ın istediği söyleniyordu. eğer oynamayacaksa neden satılmadı? bu soruların umarım mantıklı bir cevabı vardır. umarım trabzonspor, ünal karaman'a yaptığı gibi, kendi çocuklarına ihanet etmiyordur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın