resim
Hasan Gökhan Şaş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:48
Uyruk:Türkiye
  • 2277
    (bkz: 7 aralık 2019 galatasaray aytemiz alanyaspor maçı)her hafta olduğu gibi elindeki sihirli dosya ile maçı kazanmamıza yardımcı oldu. her hafta oyuna girecek oyuncuya elindeki şeffaf dosyadan bir yaprak seçip ölümcül taktiği veriyor. 0-1 geridemiyiz aynı dosya maç 0-0 mı aynı dosya öndemiyiz yine aynı dosya ne var içinde çok merak ettim.
  • 2281
    fatih terim dururken kendisine asla kızamam, ruhu yeter hasan şaş abimizin.

    ama teknik anlamda oyunculara bir şey verebileceğini sanmıyorum.

    zira kendisinin zamanında izlanda milli futbol takımı
    hakkındaki öngörüsü malumunuz.

    "baktığınız zaman elle topu kaleye götürmeye çalışsalar üç kere götürürler." demişti.

    7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçında falcao'ya elindeki kağıtlarla ne anlatıyordu, kimbilir.

    aslında bir fikrim var.
    https://gss.gs/jeG.jpeg
  • 2282
    2002'de brezilya'ya elenmiş gelmiş burda hala taktik veriyor. dosyadan taktik mi verilir? ipad ile verip slim fit beyaz gömlek giysen kral olurdun. gelmiş hala aşofmanla taktik veriyor hem de en yakın kırtasiyeden aldığı şeffaf dosya ile. bu taktikler tutmaz. ayrıca sen kimsin falcao'ya taktik veriyorsun? hem de şeffaf dosya ile. hem de gıdın çıkmış. ağzın da adana dürüm kokuyordur senin. 7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçı'nda taktik vermesini garipsediğim yardımcı antrenörümüz. dosya ile taktik veren yardımcı antrenörümüz.
  • 2283
    hasan şaş'ı karşısında görse elini öpecek tipler tarafından eleştirilen galatasaray efsanesi.

    (bkz: 7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçı)nda muhtemelen falcao'ya hucüm ve defans aksiyonlarında alacağı pozisyonu ve duran topta duracağı yer gösterilirdi hasan şaş. belki başka şeyler de göstermiş olabilir.

    ama bu çok bilmiş galatasaray taraftarını kesmez. çünkü bu çok bilmişler nefretle yaşar, küçümsemeye çalışır. bir insan neden başkasını küçümser neden başkasına nefretle bakar anlamam. çünkü bu yapılanlar kesinlikle eleştiri değil, aleni olarak küçümseme var.

    kimsenin kalbini kırmak istemiyorum ama bir insana böyle saldırılması da hiç hoşuma gitmiyor. hasan şaş dediğimiz adamın galatasaray'da nereden baksan 200 tane maçı var, avrupa'da attığı attırdığı kritik goller var. keza 4-5 senedir fatih terim'in ekibinde yer alarak bir şekilde takıma katkısı var, bu teknik-taktik de olabilir, içerdeki arkadaşlık ortamını sağlamak da olabilir veya insanları hırslandırmak için oradadır bilemem.

    ama siz böyle bir efsaneye çöp muamelesi yapamazsınız. ayıptır.

    edit:imla
  • 2284
    1998-99 sezonunda ankaragücü'nden transfer edildikten sonra 2008-2009 sezonu sonunda futbolu bırakana kadar 11 sezon galatasaray forması giyen ve uefa kupasını kazanan efsane kadronun da önemli bir parçası olan efsane sol kanat futbolcumuz.

    futbolu bırakmadan önceki son iki yılı haricinde 9 yıl üst üste her sezon ligde minimum 20 maçta oynamış. 11 sezonluk galatasaray kariyerinde 234'ü lig, 59'u avrupa kupaları olmak üzere toplam 307 maça çıkmış. 27'si ligde, 5'i avrupa kupalarında olmak üzere toplam 32 gol atmış. bu sayıların işaret ettiği, hasan şaş'ın gayet istikrarlı ve başarılı bir futbolcu olduğu: 9 sezon üst üste ligde ortalama 24 maça, artı yıllık 10-20 arası değişen avrupa kupaları ve milli maçlara çıkıp takımın skoruna hep doğrudan katkıda bulunan bir oyuncu performansı gayet nadir rastlanan çok değerli bir şey. (2000-01 sezonunda 12, 2001-02 sezonunda 11 avrupa kupaları maçlarına; 2001 yılında 9, 2002 yılında 10 milli maça çıkmış.)

    hasan'ın en verimli olduğu dönem mircea lucescu ile birlikte çalıştığı dönemdi, yukarıdaki sayıların da işaret ettiği gibi (en çok maça çıkma ve en yüksek gol sayılarına 2000-01 ve 2001-02 sezonlarında ulaşmıştı). hasan çalım atmayı çok seven bir futbolcuydu ve sol çizgiden içe doğru üst üste atmaya çalıştığı çalımları o dönemlerde genç bir galatasaraylı olan ve her şeyi bildiğini sanan beni kimi zaman kızdırırdı. ama daha sonra buna farklı bir açıdan bakmayı öğrendim: o dönemlerde okuduğum bir haberde hasan'ın bu çalım denemelerinin onu o yapan temel özelliği olduğunu ve bu nedenle ona bu konuda olabildiğince özgürlük sağladığını söylüyordu lucescu. böylece hasan'dan çok verimli bir şekilde yararlanmayı başarmıştı.

    hasan örneğinden yola çıkarak bu bizi biz yapan özellikleri kucaklamak konusu üzerinde düşünüyorum son dönemlerde. hepimizin bizi kendimiz yapan olumlu ve olumsuz bazı özelliklerimiz var. olumlu ve olumsuz özellikler aslında aynı bütünün birer parçası, biri olduğu için diğeri de var. hasan'ın çalım atma sevdası gibi: çalım atıp rakipten oyuncu eksiltmek büyük bir meziyet; bunu yapabilen bir oyuncunun daha çok yapmaya girişmesi bir özgüven ifadesi ama diğer taraftan doğru yönetilmeyen fazla özgüven başarısızlık getiriyor çünkü insan bedeninin sınırları ve rakiplerin oyuncuya karşı aldığı önlemler varken üst üste çalım atmayı denemek hiç akıllıca değil. bir narsist gibi kendimizdeki olumlu özelliğe hayran olmak veya fazla eleştirel bir tutumla kendimizdeki olumsuz özellikten dolayı kendimizi yeterince beğenmemek yerine, olumlu ve olumsuz özelliklerimizin birbirine bağlı olduğunu görebilmek ve böylece ikisini de kucaklayabilmek bize olumlu özelliğimizden daha çok yararlanıp olumsuzun etkisini minimumda tutmayı sağlayacaktır diye düşünüyorum. tabi bunun için etrafımızda lucescu gibi bize anlayışla yaklaşan, kızmak yani yasakçı bir tutum yerine 'kendini kabul et, sınırlarını bil, yine dene, daha çok dene ama sınırlarını bilerek dene' diye yol gösteren bir yol gösterici figürün olması her şeyi çok kolaylaştırır.

    düzenleme: gizli bakınızlar eklendi.
  • 2285
    galatasaray efsanelerindendir. taraftar oyuncu tanımının karşılığıdır. şimdilerde sahada olmadığından şikayetçi olduğumuz ruhun somut halidir. kel kafası ve yumruğunu ısırdığı hali onu izleyen her taraftarın muhakkak gözünün önüne geliyordur.
    benim içinse en özel galatasaray oyuncularından birisidir. şöyle ki; ilkokuldaydım, 2003-2004 sezonuydu, babamın karne sözü vardı. galatasaray forması alacaktı. aria reklamlı formalardan. isim ve numara yazdırmaya gittik beraber. kaç numara olsun, ismin nedir diye sordu adam. 10 numara olacak, hasan şaş yazacak dedim. babam oğlum senin ismin yazsın dedi, ısrar etti ama nafile. formamı her gören iyi de hasan şaş 10 numara değil derdi. ben de gururla evet o benim için 10 numara derdim. çocukluğumda futbol oynarken top ayağıma geldiğinde kendimi yerine koyduğum adamdı.
  • 2286
    zamanında hedefimizin şampiyonlar ligi şampiyonluğu olduğunu, bunu istediğini söyleyen yardımcı hocamız. kaldı ki bu gerçekten benim de isteğim, o koltukta otursam benim de hedefim olurdu, galatasaray’ın hedefi her zaman bu olmalı.

    https://www.dailymotion.com/video/x78k4gt

    ancak, sadece ama sadece 6 ayda makas nasıl bu kadar açıldı acaba? 6 ay önce farklı 6 ay sonra neden farklı konuşuluyor?
  • 2288
    bi şu fatih hocaya pirlo üzerinden vuranlar, bi de hasan'a izlanda üzerinden vuranlar. bi bitmediler ya. temcit pilavı gibi izlanda da izlanda.

    ayrıca herhangi bir yerde antrenörlük yapmasına gerek yok. ikinci adam olmak da önemli. rijkaard'ın yardımcısı neeskens vardı noldu dünya çapında tekmil direktörlük mü yapıyor? brian clough diye romantik romantik anlatıyorsunuz noldu onun yardımcısı ondan sonra şampiyonluklar mı kazandı? müfit erkasap nerede? saçma sapan bi şeye inanıyor insanlar yardımcı antrenör teknik direktör olacak ileride diye. kural mı la bu?

    yardımcı antrenör olarak 4 tane şampiyonluk yaşadı. buradaki herkesten de daha iyi bildiğine eminim futbolu. madem bu kadar biliyorsunuz futbolu amatör kümedeki takımlar sizin gibi beyinlere aç. alın, hayatınız kurtulur iki senede.
  • 2291
    ya biz doğruluklar ülkesinde mi yaşıyoruz da hatalı bir söylem yapmış kişiyi bu kadar yerin dibine sokuyoruz anlamıyorum. izlanda maçı için söyledikleri hata mıdır, evet kesinlikle bir hatadır ama bu yanlış söylem üzerinden sürekli hasan şaş'a saldırılması bence daha büyük bir hatadır. o zaman oynayan milli takım kadrosuna belki de fazla güvendiği için böyle bir şey söyledi. ben de ilk kez o maçla birlikte izlandayı tanıdım hasan hoca' nın hatası izlanda'yı araştırmamış olmasıydı o hatasını da maç sonu anlamıştır daha da izlanda olayını uzatmanın bir manası yok.
  • 2292
    hadi, milli takım kadrosunun yüzde yetmişi ingiltere'de, geri kalan kısmı da italya, almanya ve fransa ligi'nde oynayan izlanda milli takımı için dili sürçtü diyelim eyvallah...

    peki erkan zengin için; '4,2 milyon euro ise hemen alalım' kafası için ne diyeceğiz peki?

    https://www.haberturk.com/...n-erkan-zengin-anisi

    amacım kimseye çamur atmak falan değil ama futbolun ilahı diego maradona bile bu teknik direktör/antrenör işlerini beceremediyse hasan şaş kim ola!

    şu vasatlık bi bitsin artık.
  • 2293
    hırs, abilik, motive etme gibi antrenörlük dendiğinde tüm dünyanın kabul ettiği en önemli 3 özelliğe sahip olduğu için takımızda görev almaya devam eden eski oyuncumuz. teknik heuetşn tamamı aynı özelliklerr sahip olduğu için çok şanslıyız. çünkü biz antrenörü de teknik direktörü de böyle seviyoruz. hırs önemli hırs. hele abilik ve motivasyon daha da önemli. olmazsa olmaz onlar futbol için. teknik beceri, taktik bilgisi, kendini geliştirme, gelişen futbola uyum sağlama, futbol eğitimleri, sertifikalar? onlar kolay, halledilir.
  • 2294
    galatasaray'da ümit davala ve levent şahin ile birlikte vasat yardımcı antrenör grubundan bir kişidir. futbolculuk dönemi ayrıdır antrenörlük dönemi ayrıdır. bu zamana kadar bu yardımcı antrenörlerin hiçbir faydalı bir etkilerini görmedim. gören bilen varsa bana anlatsınlar. antrenör olarak vasatlar. galatasaraylı olan bir kişi galatasarayda vasatı kabul etmez, vasatı sindiremez.
  • 2298
    fazla duygusal bir karakter kendisi. ama taktik/teknik bilmiyor yaklaşımını kesinlikle doğru bulmuyorum. birincisi, fatih terim'in ekiplerinde fazla şeffaflık görmezsiniz. bilmeyiz yani müfit erkasap, bülent ünder veya eser özaltındere ne kadar iyiydi. fakat bu ekiple uefa kupası ve lig şampiyonlukları geldi.

    hasan şaş ve ümit davala galatasaray'da görevlerinde hep şampiyonluklar kazandırdılar. futbolculara katkıları ne derecede bunu da bilemiyoruz. bence sorun terim'in ekibinin ne türde çalıştığının bilinmemesinde. daha doğrusu, işler yolunda gitmeyince kurbanlar genelde hasan şaş/ümit davala oluyor ki çok rahatsız edici. neden aynı şeyleri levent hoca için konuşmuyoruz? çünkü hasan duygusal, hasan kavgacı.

    hasan şaş gerçekten ruhunu, kalbini galatasaray'a veren bir adam. ben futbolun ve işin bu kısmıyla daha çok ilgiliyim. umarım kendini geliştirmeye özen gösteriyordur. ama bu kirli düzende bir şeyler başaracaksak hasan gibi ümit gibi, terim gibi özümüzden, kökümüzden yetiştirdiklerimizle geleceğiz.
  • 2300
    kendi taraftarlarımızın bir bölümü tarafından sürekli eleştirilen, adeta eleştirmek için fırsat kollanan eski bir efsane futbolcumuz olan yardımcı antrenörümüz.

    hasan'a yapılan eleştirilerin önemli bölümünü haksız ve kimi zaman kötü niyetli buluyorum. aşağıda eleştiri noktalarını belirterek bunların neden haksız ve/veya kötü niyetli olduğunu açıklayacağım:

    1. "hasan taktik bilmiyor": bunu diyenler nereden biliyorlar? ellerinde hiçbir somut veri yok hasan'ın taktik bilgisi olmadığını gösteren. sadece, sosyal olarak alt tabaka ve anadolu kökenli olduğu için hasan'ın taktik bilgisi olamayacağını düşünüyorlar. hasan eğitim düzeyi yüksek olmayan, havalı-etkileyici konuşmayı bilmeyen, gösterişli bir dış görünüşü olmayan bir insan olduğu için hasan'ı küçük görüyorlar. bu türkiye'de çok yaygın bir tutum: içeriğe değil görüntüye bakmak. tüm kariyerim boyunca bunu yapan yönetici ve şirketlerin sonunda hep kaybeden taraf olduğuna şahit oldum. önemli olan kişilerin size kendisini nasıl sunduğu değil yaptığı işin kalitesi. ama türkiye'de dış görünüşe o kadar takıntılıyız ki yapılan işe bakmıyoruz bile.

    diğer yandan, burada hasan'ın taktik bilgi düzeyinin yüksek olduğu iddiası da yapmıyorum. taktik bilgisiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir iddia yapabilmek için elimizde bir veri yok: takımın taktik antrenmanlarında bulunmadık; hasan'ın oyuncularla konuşmalarının içeriğini dinlemedik; vb. ayrıca, hasan bu takımın teknik direktörü değil, yardımcı antrenörü; eğer takımın taktiği ile ilgili bir sorun olduğu düşünülüyorsa, bunun sorumlusu olarak atfedilecek kişi yardımcı antrenör değil.

    2. "hasan vasat bir antrenör": aynı şekilde, bunu diyenlerin ellerinde hiçbir somut veri yok onun antrenörlük yetilerinin vasat olduğunu gösteren. yine, hoşlanmadıkları hasan şaş görüntüsünden yola çıkarak böyle bir atıf yapıyorlar. ama, gerçeklikte somut bir temeli yok bu atfın. hasan'ın antrenörlük yetilerini ölçebilmek için hangi kriterleri kullanıyorlar? takımın taktik antrenmanlarının içeriğini ve oradaki görev dağılımını bilmiyoruz; hasan'ın görev tanımında kendisinden istenenler ne bilmiyoruz; vb.

    yine, takımın başarısızlığının sorumluluğu hasan'a atfediliyor; hasan teknik ekibin bir parçası ama teknik direktör değil; çok güçlü bir figür olan teknik direktörümüzden sonra gelen öne çıkan üç yardımcı antrenörden biri. teknik ekibin bir parçası olarak bir başarı veya başarısızlık varsa onda bir payı var ama bu görece küçük bir pay.

    3. "hasan kişilik olarak galatasaray'a yakışmıyor": evet hasan sinirli, öfke kontrolü sorunları olan bir kişi. bu inkar edilemez bir gerçek. ve öfkesini kontrol edemediği durumlar oluştuğunda çirkin görüntülere yol açabiliyor. ama bu durum karşısında benim bazı sorularım var. birincisi şu: bu, onun 11 sezon formasını terlettiği, hepimizin övünçle konuştuğu o büyük başarıların elde edilmesinde önemli bir parçası olduğu galatasaray'dan uzaklaştırılması için bir neden mi? benim cevabım, evet bu bir neden olabilir ama belli koşullar altında ve bazı değerlendirmeler içinde. öncelikle, öfke kontrolü önemli ölçüde çözümü olan bir psikolojik sorun, bir çok başka psikolojik sorun gibi. bir iş yerinde, psikolojik bir sorunu olan değerli bir çalışanınız varsa onu hemen işten atmak yerine onun bu sorununu çözmesine ve böylece onu kazanmaya çalışırsınız. öfke kontrolü terapisine gitmeyi reddederse uzaklaştırmayı o zaman düşünürsünüz. ki biz galatasaray'ın bir camia, hatta kimi zaman bir aile olduğunu söylüyorsak bunu ilk önce hasan gibi formamızı aralıksız 11 sezon terleten eski futbolcu şimdinin antrenörüne yapmalıyız. dolayısıyla, ilk yaklaşım hemen atalım olmamalı.

    ikincisi, biz hasan'ın böyle görüntülerini durup dururken görmedik; geçtiğimiz sezon gerilim düzeyi çok yüksek ve doğrudan rakiplerimizle olan iki maçta gördük. 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı ve 19 mayıs 2019 galatasaray istanbul başakşehir maçı. hasan, çıldırma noktasına rakiplerimizdeki bazı en hafif deyimle "çirkef" kişilerin yaptıklarının ardından geldi. ve bu çirkeflikler rakibimiz olan bu kulüplerin, özellikle de birisinin, artık karakteri haline gelmiş olan bir eylem metodu ve hasan futbolculuk kariyeri boyunca bunu birebir yaşadı. yapılan çirkefliklerin, haksızlıkların bir nesnesi oldu. nasıl oluyor da bir dev kulüp kendisinden küçük bir kulübün sahasında bilmem kaç yıldır kazanamıyor? çünkü bu çirkeflik ve onu koruyan kollayan arkasındaki güç ile adil olmayan maçlar oynanıyor o sahada. çirkeflikbaşı kulübün sahasında oynadığımız bir maçta köşe vuruşu kullanırken kel kafasına atılan yumurtayı silip korneri kullandığı o görüntü hala gözümün önündedir. bu çirkeflerin aynı çirkefliklerini gelip bir de bizim sahamızda yapması karşısında hasan çıldırmayacak da ne yapacak?

    ikinci sorum da şu: kendi taraftarlarımız nasıl oluyor da karşımızdaki çirkeflik ile mücadelede en ön safta yer alan ve bu kadar efsane bir oyuncumuzun kulübümüzden uzaklaştırılmasını isteyebiliyorlar? bir galatasaray efsanesinin saygınlığının bitirilmesi çirkeflik taraftarlarını mutlu eder ve sadece onların işine gelir. sorunun cevabının bunu isteyen taraftarlarımızın kimliği ve bunla birlikte gelen hayata bakışı ile ilgili olduğunu düşünüyorum: bunlar eğitim düzeyi yüksek, batılılaşmaya değer veren ve hasan'ın yukarıda belirttiğim alt sınıf ve anadolu kökenli olmasından kaynaklanan, geleneksel kültür öğeleri taşıyan gösterişsiz ve fazla erkeksi kimliğinden hoşlanmayan kişiler. modern olmaya o kadar fazla değer veriyorlar ki bunun işini iyi yapmanın bir gerekliliği olduğunu sanıyorlar ve birlikte oldukları insanlarda öncelikle bunu arıyorlar. aynı bakış açısından yıllarca fatih terim de muzdarip oldu ve olmaya devam ediyor; ama bu ayrı bir entry konusu.

    öte yandan bu bir yanılgı: modern olmak işini iyi yapmanın bir önkoşulu değil. alt sınıflardan veya aşağılanan etnisitelerden gelip de veya değer verilen kültürel özelliklere sahip olmadan da işinizi iyi yapabilirsiniz. bu sizin işinizle kurduğunuz ilişki ile ilgili öncelikle; içine doğduğunuz aile, sınıf, kültürle doğrudan ilgili değil.

    aslında eklemeyi istediğim bir iki nokta daha olmasına rağmen entry'nin çok uzadığının farkındayım. sonuç olarak söylemek istediğim, görüntüye değil işe odaklanalım; işin kötü yapıldığını gösteren somut verilerimiz olmadan efsanelerimize saldırmayalım, zaten onlara durmaksızın saldıran rakiplerimiz varken. sürç-ü lisan ettiysem affola.

    düzeltme: medipol başakşehir gizli bakınızı istanbul başakşehir biçiminde değiştirildi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın