gintaras stauce

	Gintaras Staučė
	Görev	:	Kaleci Antrenörü
	Takım	:	-
	Yaş	:	55
	Uyruk	:	Litvanya

• 1

  spartak moskova'dan galatasaray'a gelen, litvanyalı eski kalecimizdir.
  refleksleri ve karşı karşıyada çok iyiydi. bacaklarını kollarını ahtapot gibi açardı.
• 2

  çok iyi bir kaleciydi. gideceği daha doğrusu gönderileceği söylentilerinin iyice ayyuka çıktığı bir fenerbahçe-galatasaray türkiye kupası maçında içlerinde oğuz çetin ve aykut kocaman'ın da bulunduğu 3 fenerli topçunun penaltısını kurtarmıştı. mükafatı gönderilmek oldu.
• 3

  1994-95 sezonunda galatasaray kalesini koruyan kaleci.
• 4

  oynadığı sezonda fenerbahçeye karşı oynadığımız başbakanlık kupası final maçında kurtardığı penaltılarla bize kupayı kazandıran kaleci.
• 5

  ekşibüllüğe göre stauce, bana ve galatasaray.net resmi siteye göre gintaras stauche diye bilinen eski kalecimiz.
  http://www.galatasaray.org/...ol/pages/1994_95.php
• 6

  en şanssız yanı teknik direktör olarak saftig'le çalışmasıydı.
• 7

  bir dönem karşıyaka forması da giymiş olan kalecidir.
• 8

  (bkz: gintaras stauche)
• 9

  galatasaray avrupa kupalarında attıgı 100. golü yiyen kalecidir. 93 senesi galatasaray - moskova maçı :)
• 10

  galatasarayımızda oynamış olan yabancılar içerisinde sempatik olanlarındandır. onu bu kadar iyi hatırlamamızın sebebi ise kupa maçında kurtardığı penaltılardır, hafızam yanıltmıyorsa o maçta son penaltımızı okan buruk gole çevirmiş, fenerden aygün ise kaçırmış ve biz kazanmıştık. bu maç haricinde de fena kaleci değildi stauche, şimdi nerelerdedir merak etmekteyim.
• 11

  penaltı düşmanı kalecidir. hem üstün refleks kabiliyeti hem de kalede aldığı pozisyon ile pek kolay değildir kendisine penaltı golü atmak.
• 12

  http://2.bp.blogspot.com/...fwa8/s320/stauce.bmp
• 13

  yağmurlu havalarda ıslanınca sıçan gibi olurdu. zaten zayıftı, saçlar da seyrek olunca iyice yapışırdı kafasına, çizgi filmlerdeki gibi bir görüntü oluşurdu. sempatikti ama.
• 14

  en son 100. yil $ohretler ruya takim macinda gelmi$ti turkiye'ye. 45 dakika oynadi diye hatirliyorum. prekazi'nin santra'dan cektigi ani $utu son anda kornere celmi$ti galiba. galatasaray'in sempatik yabancilarindan.
• 15

  çok sevdiğim bir kaleciydi. öyle ahım şahım hatırlamıyorum kendisini ama çok severdim bu adamı. belki de cılız oluşundandı. böyle masum görünürdü gözüme. malum fenerbahçe maçında kurtardığı penaltıların da etkisiyle mahalle maçlarında kaledeki stauce'lerin sayısı artmıştı. ismi de uygundu. bir de stingaciu vardı o dönem türkiye ligi'nde. bir çocuk için bu adamın da ismi kalecilik için uygundu... son olarak kimse yazmamış ama stauce galatasaray ve karşıyaka haricinde sarıyer'de de forma giydi.
• 16

  golsüz berabere biten 8 aralık 1993 spartak moskova galatasaray maçı'nda yanılmıyorsam hamza hamzaoğlu'nun cezasahası dışından vurduğu müthiş volesini harika bir şekilde kurtarmış ve 3 puanımıza kan doğramışlığı vardır. kendisi bizi okan buruk'un liverpool'a attığı gol ilehakan balta'nın gençlerbirliği oftaşspor'a attığı gole benzer bir golle şampiyonlar ligi'ne başlamamızı engellemiştir. unutulmaz 14 eylul 1994 barcelona galatasaray maçı'nda oalağanüstü bir performans sergilese de takımımız sahadan 2-1 yenik ayrılmıştır.
  
  edit:hafıza-i beşer nisyan ilan malummuş. moskova'daki maçta kaleyi koruyan aleksandr pomazun'muş. stauce o sezon altı grup maçının dördünde kaledeymiş. uyarı için ich'e teşekkürleri borç bilirim.
• 17

  aslında kötü kaleci olmamakla birlikte şanssızlığı, 9 gün içinde kendi sahamızda üstüste 3 yenilgi alarak şampiyonluk yarışından koptuğumuz samsun, antep ve antalya maçlarında kaleyi korumasıdır. o maçlarda tek kale oynamamıza rağmen inanılmaz goller kaçmış ancak rakip takımların kalemize vurduğu neredeyse her top gol olmuştu.
  
  (bkz: re re re ra ra ra samsun antep antalya)
• 18

  1994-1995 sezonundan başka bir futbolcu ile devam ediyoruz. avurdu çökmüş futbolcular zamanından biri: gintaras stauce.
  
  simovic ile taffarel arasındaki yaklaşık bir 10 yıl boyunca, genelde kötü kaleciler vardı kalemizde. iyi bir kaleci olmasına karşın beklenen patlamayı 45 yaşında anca "devler ligi"nde yapan hayrettin, volkan kilimci, mehmet bölükbaşı, hayrettin'in yedeği olmasına rağmen şimdi galatasaray'da kaleci antrenörlüğü yapan nezihi baloğlu, daha ilk maçında tsyd kupası'nda beşiktaş'tan 3 tane garip gol yiyip kafasını direklere vuran ve bir daha kendisinden haber alınamayan mehmet duymazer... hiç biri iyi kaleci değildi. bir şampiyonluğumuzda payı olan mehmet bölükbaşı'nı biraz ayırıyorum bunlardan.
  
  istisnalar var tabi bu dönemde, iki iyi kaleci: stauce ve friedel.
  
  1993-1994 sezonu'nda galatasaray müthiş bir başarı yakalamış; ilk defa kurulan şampiyonlar ligi'nde gruplara yani son 8'e kalmıştı. fakat, gruptaki 5 maçta 2 beraberlik 3 mağlubiyet aldı. attığı gol ise 0'dı. bir diğer ilginç taraf ise, galatasaray'ın avrupa kupalarında attığı toplam gol 6 maçtır (sami yen'deki manu maçı dahil) 99'da takılı kalmıştı.
  
  6. ve son karşılaşma olan spartak moskova maçında şeytanın bacağını kırmıştık. cihat, galatasaray'ın şampiyonlar ligi'ndeki ilk ve avrupa kupalarındaki 100. golünü atıyordu. bu galatasaraylılar için önemli ama geri kalan insanlar için önemsiz golü yiyen kaleci ise, stauce'ydi.
  
  fener ile türkiye kupası'nda karşılaşıyorduk. eğer o zamanlar sponsor alınsaydı türkiye kupasına, adı kesinlikle imar bankası türkiye kupası olurdu. sami yen'deki maç uzatmalara daha sonra da penaltılara gitti ve stauce bir kaç penaltı kurtararak bizi bir üst tura çıkarmıştı. tabi aygün'ün dağa taşa vurduğu bir penaltının da hakkını vermek lazım. top daha kale çizgisine gelmeden, televizyonun kadrajından çıkmıştı. ne de olsa; adı ziraat veya fortis, karışık veya sade farketmiyor, fener illa ki bir şekilde kupadan eleniyordu.
  
  daha sonra karşıyaka ve duisburg kalesini koruyan stauce, bundesliga'da yılın kalecisi seçilmiş.
  
  http://ohabeprekazi.blogspot.com/...gintaras-stauce.html
• 19

  galatasaray'ın kalesini korurken kendisi hakkında doktorlar tarafından yetersiz beslenme teşhisi konulmuştu.türkiye'de ki lakabı kedi gibi kaleciydi.
• 20

  hayrettin demirbaş'ın hayatının alt üst olmasına neden olan adamdır.
  (bkz: zizonkovac/#252064)
  
  bir de aşağıdaki resme bakmanızı rica ediyorum.
  hayatın ne kadar ibne olduğunun anlaşıldığı anlar kategorisinde bir numaradır bu resim. hayrettin o kadar başarısından sonra 13 nisan 1994 galatasaray spartak moskova maçı ile ipe çekilip bu adam getirilerek kıyıya köşeye atılmıştı. işte bu birinci hayrettin demirbaş döneminin kapanışıdır. vanspor'a yollandı. bir yıl sonra pişman olup hayrettin'i geri getirdiler galatasaray'ın kalesine ama bu olaydan sonra ve bu adamın getirilişi yüzünden yaşadığı travma nedeni ile ikinci hayrettin demirbaş döneminde iflah etmedi adam. işte hep mizah konusu yapılan dönem bu ikinci hayrettin demirbaş dönemidir.
  
  http://img21.imageshack.us/...64/gs9394sznuda6.jpg
  
  resim tabularasa'nın bir entryisinden araktır. binlerce teşekkür.
• 21

  ligtv'ye bir roportaj vermistir. biraz ergun penbe'yi andirmaya baslamistir.
  
  http://www.ligtv.com.tr/...r/?r=1&hid=84241
• 22

  hasun galip'te ki kulüp binasında basketbol oynadığım yıllarda bir gün florya ile florya'da turnuva yapılacağı söylendi. babamla beraber florya'nın kapısından girer girmez karşıma birden stauce çıktı ve yanımdan geçti; ben o zaman ki çocuk aklımla böğüre böğüre stauce, satuce diye haykırırken arkasını dönüp beni kucağına alıp sevmeye başladı, babmın çat pat ingilizcesiyle konuştuk ettik sonra öpüşüp vedalaştık. salona bir girdik ki bizim maç başlamış ben kadro dışı kalmışım üstüne üstelik yanılmıyorsam ismi tamer'di koçtan bir güzel fırça yedim, tabi benim umurumda değildi orası ayrı. o günden beri stauce benim çocukluk kahramanım olmuştur.
• 23

  bu ara moda oldu ben de sana yazayım dedim. nerdesin be stauche? iyiydin niye gittin ki?
• 24

  bizim kalemizi 94-95 sezonunda koruduktan sonra 95-96 sezonunda karşıyaka'da, 96-97 sezonunda sarıyer'de oynamış kalecidir. türkiye macerasından sonra da, almanya ve yunanistan'da uzun yıllar top koşturmuştur.
• 25

  mahalle maçlarında herkes ya hakan şükür ya da hagi olurdu kalecilik yapan tobiyas kardeşiniz de stauçe olurdu. hey gidi günler...