resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:60
Uyruk:Romanya
  • 6226
    yaşı yetmeyen kardeşlerime onun büyüklüğünü şöyle ifade etmek isterim.
    bugün icardi sözleşme uzatmasa ne hissedersiniz? 5 yıl önce muslera galatasaray'ı bıraksa ne kadar üzülürdünüz? sneijder fenerbahçe maçında iki çatala astıktan sonra benden bu kadar dese üzülüp ağlar mıydınız? peki ya prime selçuk bir sezon oynadıktan sonra fenerbahçe'ye transfer olsaydı?
    bu saydıklarımın hiçbirisi hagi'nin futbolu bırakması kadar canımı yakamazdı. o öyle büyük bir figürdü ki bize yaşattıklarından sonra fenerbahçe formasıyla sami yen'e gelse omuzlarda taşınırdı. onu izleyen hiç bir galatasaraylının herhangi bir futbolcuyu ondan daha değerli bir yere koyabileceğine ihtimal vermiyorum. onu alex ya da sergenle kıyaslayanla iletişimi kesin. onu selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozun.
    i love you hagi!
    gece gece gözlerim doldu, galiba yaşlanıyorum.
  • 6227
    kendisine i love you "diye bağırilan insan üstü canlıdır. şimdiler de aşkın olayım isimli tekerlemeyi yok kaç yaşında adamlar söylüyor diye herkes olayı birbirine gazlayarak anlatıyor ya, izlemeyenler için anlatayım, 90 larin bir çok bıçkın semt veya mahalle delikanlisi da kendisine gözünü kırpmadan gavurca i love you diye boğazlarıni yirtiyordu. şimdi icardiye aşkın olayım demek pek bir sıkıntı yaratmaz ama o yıllarda bir erkeğe i love you diye bağırmak büyük yürek işiydi ama özne hagi olunca işler değişiyordu tabi.
  • 6228
    messi'nin 29-30 yaşlarında galatasaray'a geldiğini düşünün. her maç bir sihirbazlık yaptığını, takım arkadaşlarının topu ona verip önünden çekildiklerini, ligin altını üstüne getirdiğini hayal edin. işte hagi'nin galatasaray'da oynadığı dönem tam olarak budur ve ancak bu bahsettiğim hayalle eşdeğerdir.

    bıraktığı maçta bile (2000-2001 sezonunda olduğunu biliyorum, tam tarihini hatırlamıyorum ama bir trabzon maçı olduğunu hatırlıyorum) 30-40 metreden muazzam bir gol atmış ve biz galatasaraylıların üzüntüsünü "bu adam nasıl futbolu bırakır" diye düşündürterek iki katına çıkarmıştır. "futbol oynamaktan değil antrenman yapmaktan yoruldum o yüzden bırakıyorum" demesi dün gibi aklımda.

    guardiola'ya şu anda mı daha çok taktik çalışıyorsunuz yoksa barcelona döneminde mi daha çok taktik çalışıyordunuz diye sordular, "şu anda daha çok çalışıyorum çünkü barcelona'yı yönetirken messi bizim için oynuyordu" diye cevap verdi. hagi'nin durumu da birebir aynıdır. uefa kupasını alabildik çünkü dünyanın en iyi oyuncularından biri, futbol sahasının tartışmasız sihirbazlarından biri bizim için oynuyordu.

    bıraktığında 12 yaşında bir çocuk olmama rağmen çok üzüldüğümü hatırlıyorum. ilk formam kendisinin 10 numaralı formasıydı, o bıraktığında bir süre üzüntüden o formayı giymek istemediğimi hatırlıyorum.

    öyle bir figürdü ki kendisi takimdayken ve bıraktıktan uzun yıllar sonra bile galatasaray 10 numarayı onun gibi taşıyabilecek bir futbolcu aradı. buna en çok yaklastigimiz dönem sneijder'in oynadığı dönemdi, o zaman bile hagi'yi canlı canlı izlemiş bizler için sneijder asla hagi gibi değildi. öyle bir oyuncuydu ki fenerbahçe kendisinin galatasaray'da oynadığı ikinci sezondan itibaren taa 2010'lu yıllara kadar kendi hagisini bulmak için uğraştı, alex asla hagi değildi ancak onlarin da bir hagileri olmasına en çok yaklaştıkları dönem alex'in oynadığı dönemdi.

    rahmetli babam kendisi futbolu biraktiktan sonra yavaş yavaş futbola olan ilgisini kaybetti. eskiden her maçı izleyen adam belli başlı avrupa maçları ve derbiler haricinde maçlarin sadece skorlarını takip eder oldu. hagi'den sonra beraber izlediğimiz her maçta, her frikik olduğunda "ah hagi olacaktı ki o topun başında" diye hayıflanırdı.

    hagi böyle bir futbolcudur. galatasaray'da gecirdigi son üç sezonu kanlı canlı takip edebildim, yaşım ancak yetti, bugün bile hagi ismini duyduğumda burnumun direği sızlar çünkü onun gibisinin belki 50 belki 100 yılda bir bu topraklara yolunun ancak düşeceğini bilirim. son 20 yıldaki aktif futbolcular arasında (tamamını kastediyorum) kendisinin monaco'ya attığı golü (ki kendisinin imza gollerinden biridir, defaatle benzer golleri atmıştır) atabilecek bir futbolcu daha yoktur.

    kendisiyle ilgili sabaha kadar yazar, sabaha kadar konuşurum ama her seferinde içimde asla dolmayan büyük bir özlem kabarır. yolu bahtı hep açık olsun. dünya futboluna bugüne kadar gelmiş en yetenekli 10 oyuncudan biridir ve ne mutlu ki kariyerinin en güzel en verimli zamanlarını bizimle geçirmiş, bizim efsanemiz olmuştur. bir yerlere hala fatih hocayla beraber heykelinin dikilmemiş olması bizim ayıbımızdır.

    not: kendisini kanlı canlı izlemiş insanlar şu yazdıklarımda tek bir abartı nokta olmadığını çok iyi biliyorlar.
  • 6229
    hagi sevgisini şöyle anlatayım,
    hiç düşündünüz mü google'da ilk neyi arattığınızı. ben geçenlerde düşündüm: 90'ların son demleri olmalı. hayatımda ilk defa bir abimin elinden tutup internet cafe'ye gidiyorum. bilgisayarın başına oturup merakla google'ı açıyorum. büyük bir an... oraya yazabileceğim milyarlarca şey varken çok fazla düşünmeden 4 harfe basıyorum, "h a g i"
  • 6231
    58 yaşında adam, dün orta sahadan kullandığı o frikikte nerdeyse çatala takıldı di mi? işte söz konusu insan hagi olunca bu o kadar olağan geliyor ki. her maç böylesi hamleleri vardı. rakip karabük olmuş, milan olmuş fark etmiyordu onun için.

    dün bir kez daha çok özlediğimizi tekrar hatırlattı. biraz daha sinirlerine hakim olsaydı son senesini de şampiyonlukla taçlandırarak ayrılacaktı muhtemelen. son senesinde uzun bir ceza almıştı ve takımdan ayrı kalmıştı.

    çok genç kardeşlerimize nasıl anlatayım dersem konsol oyunlarından örnek vereyim. fifa 96'da overall rating'i en yüksek 3 oyuncudan birisi o yaz galatasaray'a gelmişti. varın gerisini siz tahayyül edin.
  • 6232
    (bkz: 2 haziran 2023 romanya galatasaray efsaneler maçı)'nda öyle bir frikik kullandı ki bizim gibi hagi'yi izleyip futbolu bıraktığı döneme şahitlik edenleri yine üzdü. kullandığı frikik pozisyonunda ben 35 yaşında bir adam olarak topun başına geçip vursam topu yetiştirme ihtimalim zaten yok ama daha kötüsü üst kasıkta vurduğum anda atar. kendisini izlemeyenler için hayal edin diyemiyorum geçmişte oynadığımız maçlardan herhangi bir 3 maçı seçin seyredin büyüklüğünü o zaman anlarsınız.
  • 6236
    https://youtu.be/_C1X3bHqYK0

    bu videodaki hareketi (ya da pas diyelim) futbolculuğu döneminde sık sık yapardı. onu izleyerek büyüyen ben de bu hareketin çok da sıradışı olmadığını düşünürdüm. yanlış olmasın; çok beğenirdim, hatta sokakta top oynarken yapmaya da çalışırdım. fakat sanki herkesin maç anında akıl edip yapabileceği, daha da önemlisi isabetli bir pasla sonlandırabileceği hareket olarak görürdüm. oysaki yaklaşık 25 yıldır futbol izliyorum ve bu hareketi hagi dışında yapan bir iki oyuncu görmüşümdür. bunlardan ilk akla geleni zinedine zidane. son 10 senedir de hiçbir futbolcunun yaptığını hatırlamıyorum. hala futbolda neymar, antony, vini jr, mbappe gibi akrobat oyuncular var ama oyunun değişmesi bu özelliklerini göstermede onları sınırlayan bir gerçek oldu. bu hareketlerin zamanla siliniyor olması üzücü. hem topukla hem de ayağın dışıyla verilebilecek bir pas aslında. örneğin sami yen'deki parma maçında hagi bu hareketi topuğuyla göstermiştir.

    https://twitter.com/...rMwlNiyFw3Q&s=19
  • 6241
    yaşımdan mütevellit kendisini canlı izlediğimi hatırlayamıyorum çok fazla, bazen bahsedildiğinde "acaba abartıyorlar mı? o zamanki futbolla şimdiki çok farklı. şu an oynasa öyle şeyler yapamazdı herhalde." diyorum. sonra karşıma pat diye bir video çıkıyor * ve ağzıma ağzıma vuruyor. arada bir avrupa'da falan arka arkaya uzaktan gol atan futbolcular müthiş bir hype yaratır ya hani, hagi kariyeri boyunca bu hype ile oynamış herhalde. bu nedir allah aşkına ya? şimdi anlıyorum bu adamın neden karpatların maradonası olduğunu. ve dünya futbol otoritelerini neden bu adamı maradona, platini, beckenbauer vs. ile karşılaştırdığını her golünde ayrı ayrı anlamlandırabiliyorum. * iyi ki bu topraklara yolun düşmüş, iyi ki karpatların maradona'sısın, iyi ki efsanemizsin!

    https://twitter.com/.../1671583428381220874
  • 6243
    kendisini izlerkenki aldığım seyir zevkini şimdiye kadar hiçbir şeyden almadım.

    hagi sadece bir futbolcu değil, sanatçıydı.

    topa dokunuşu, topu sürüşü, topa vuruşu o kadar etkileyiciydi ki sahadaki diğer futbolcuların varlığını unutturur, sadece kendini izlettirirdi.

    hagi asla tahmin edilemezdi.

    her hareketi kendine özgüydü. bir sanatçının sanat eserini üretmesi seneler alır. fakat hagi, oynadığı her maçta size farklı bir eser sunardı.

    hagi yaratıcıydı.

    hagi sahada hiç beklemediğiniz anlarda öyle şeyler yapardı ki, gözlerinize inanamazdınız. bir çalımla rakibin belini kırar, bir pasla defansı dağıtır, 40 metreden bir şutla maçı çözerdi. ve bunları o kadar sakin, o kadar kolaymış gibi yapardı ki onu tekrar tekrar izlediğinizde yaptıklarının farkına varırdınız.

    hagi taklit edilemezdi.

    çünkü ondaki futbol aklı kimsede yoktu. kalecinin bir adım ileride olmasını anında çözerdi, defans bir saniye uyuklasın hagi farkına varırdı, hagi öyle paslar atardı ki oynamayan takım arkadaşını oynatırdı.

    hagi orkestra şefiydi.

    takımını hagi yönetirdi. sahadakiler hagi'ye göre pozisyon alır, onun yönlendirmesi ile hamlelerini yapardı.

    hagi agresifti.

    büyük sanatçıların kötü işlere tahammülü yoktur. yanlış basılan bir nota yüzünden bütün besteyi çöpe atabilirler. hagi'nin de kötü futbola, işini ciddiye almayan futbolcuya asla ve yenilgiye asla tahammülü yoktu. bu özelliği onu hırçın yapardı.

    hagi, tarihimizi değiştiren çok büyük bir sanatçıydı. onun yaptıkları bir dönemi kapatıp, bir dönemi açtı. bize öyle eserler bıraktı ki aradan çeyrek asır geçmesine rağmen yaptıkları asla unutulmadı.
  • 6248
    beni galatasaraylı yapanlardan birisidir kendisi. yani, şimdiki neslin haklı olarak icardi, melo, sneijder vs. oyuncuları gördüğü için bunlara biraz daha afinitesinin olması doğal. ancak, hele ki benim gibi +35 olanlar için hagi bambaşka bir mevzudur. o yüzden arda'nın da dediği gibi, "hagi'dir, o kadar!" uluslararası arenada yaptıklarını, şl, uefa veya süper kupa, bir yana bırakalım. hagi'nin olduğu bir takımda son hafta, hem de iki kere şampiyonluk kaybedilmez. baştan aşağı liderdir. onu izleyebildiğim için kendimi inanılmaz şanslı hissederim.
  • 6250
    maradona’nın napoli’ye yaşattığı şeyin (şey diyorum çünkü bu duyguyu tarif etmem mümkün değil) aynısını hagi bizlere yaşatmıştır.

    maradona, o dönem napoli gibi italya’nın 2. sınıf muamelesi gören şehrinde en büyük olurken, hagi de türkiye gibi 2. hatta 3. sınıf avrupa ülkesi muamelesi gören bir ülkenin takımında en büyük olmuştur.

    alex ile falan karşılaştırabilirler sorun değil. sabaha kadar karşılaştırsınlar. hagi’nin bizlere yaşattığı şeyin ne olduğunu asla bilemeyecekler. bilemedikleri için karşılaştırıyorlar zaten. bilseler yapamazlar. rambo okan bile karşılaştırmaz ):
App Store'dan indirin Google Play'den alın