gheorghe hagi

	Gheorghe Hagi
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	FCV Farul
	Yaş	:	60
	Uyruk	:	Romanya

• 3126

  hala tabu haline gelmemesi bizim ayıbımız. hakkındaki az övgüler bile silinmeli. şu an romanya milli takımının 10 numaralı formasını giyip şimdiki milli takımımızla oynasın kendisi için romanya'yı desteklerim.
  
  not: benim türk milli takımı'nı destekleyen arkadaşlarım da var.
• 3127

  hem nou camp'i hem bernabeu'yu hem de gerektiginde wembley'i 20 yasinda kendine mest etmis, dunya futbolunun sayili oyuncularindandir. zurnanin son deligi turkiye ligindeki bazi topculara kiyaslamaya calisanlara gelsin, gozlerine girsin:
  
  http://www.youtube.com/watch?v=X5upx-QxRcc
  
  http://www.youtube.com/...&feature=related
  
  http://www.youtube.com/...&feature=related
• 3128

  keske futbol akademisinden yeni hagi'ler, popescu'lar, ilie'ler ciksa da bizi de gorse. ama yine stancu, zapata gibi olursa o zaman kotu iste.
• 3129

  96-2001 arası 10'u canlı olarak izleyememek kalbimde yaradır, hüzündür, efkar sebebidir.
• 3130

  kendisi,
  
  10 numarayı sevme sebebim,
  uzaktan şut atamayan 10 numaraları sevmeme sebebim,
  ulusal marş okunurken elimi kalbime götürme sebebim,
  top sakalı sevme sebebim,
  küçük ayaklı olmakla övünme sebebim,
  sağ bileğe deri bileklik takma sebebim,
  halı sahada frikik atmadan önce eller belde bekleme sebebim,
  gol atınca kolları yukarı doğru iki yana açıp sevinme sebebimdir.
• 3131

  romanya milli takımının başında olduğu günlerde milan'la yolları ayrılan eski hocası fatih terim'e şu sözlerle destek olmuştu; (o zaman terim düşmanı kesilen türk medyasında bazı kalemler bile kıs kıs gülüyordu hocanın işinden oluşuna)
  
  "fatih terim gibi büyük bir teknik adamın yaşadığı zorluklardan dolayı oldukça üzüntülüyüm.italyan medyası ve milan ona büyük bir haksızlık yaptı.ligin başlamasından kısa bir süre sonra terim'in işine son verenlerle kim aynı fikirde olabilir? zaman verselerdi kendileri kazanırdı"
  
  gel de sevme.
• 3132

  henüz kendisinin ''efsaneler anılıyor projesinde'' arena'ya davet edilmemesi büyük skandaldır. sırf geçen sezon adnanların ihalesi kendi üstüne kaldı diye yapılıyorsa bu daha büyük ayıptır. dilerim gelecek sezon ilk maçta kendisi davet edilip onore edilir. giderken buruk gitmişti, dilerim hala kırgın değildir.
• 3133

  geçen sene görev aldığı dönemde maç öncesi yönetici adnan sezgin'e ve başkan adnan polat'a çok rahat ulaşan fenerbahçeli yöneticiler şike teklif edebiliyor (her ne kadar kabul görmese de edebiliyorlar sonuçta), futbolcusu barış kadroyu millete veriyor, böyle bir ortamda bu adam görev yapıyor, ardından o yönetim başarısız diye hagi'yi gönderiyor takımdan. başka da bişey söylemeye gerek yok.
  
  kendisine sallayanlar şike mevzularından sonra hagi başlığına gelip bişeyler karalamadılar özür mahiyetinde ama sorsan kötü hoca değil mi, he he çok kötü.
• 3134

  velev ki kötü hoca, çok kötü hoca! teknikten, taktikten hiç anlamıyor... ne olur? mevzu bahis kişinin adı hagi'dir. bu armaya (dikkat edin, takımına demiyorum! bu 'armaya' diyorum) verdikleri bile bir çok hagi güzellemesi için yeterli sebep değil midir? fazlasıyla yeterlidir.
  
  hiç bir şey yapmasa, hırsı yeter onun. zekâsı yeter. futbol sevgisi yeter. tecrübesi yeter.
  
  şayet kendisine efsaneler anılıyor projesinde en görkemli törenlerden biri yapılmazsa, ayıptan öte bir şey olur.
• 3135

  herkes bir yana hagi bir yana. hiç bir futbolcuyu onu sevdiğim kadar sevemem. ali sami yen arena'nın tam önüne devasa bir heykeli dikilmelidir. heykelin altına "çok özledik" yazılmalıdır.
• 3136

  keşke hep efsane oyuncumuz olarak kalsaydı, onu bu pisliklerin içine çekmeselerdi teknik direktör olarak ama bizim için değişen bir şey yok, o hala kritik maçlarda, kritik goller atan, saha içi liderimiz olarak aklımızda.
• 3137

  http://www.youtube.com/...&feature=related dk 3.22
• 3138

  türkiye'ye ilk adımını 29 ocak 1983 türkiye romanya maçı ile atmıştır. ama maça yedek olarak başlamış ve yedek olarak bitirmiştir. o maçta romanya milli takımını mircea lucescu çalıştırıyordu.
  
  ayrıca real madrid'de oynarken de hocası toshack'tı ve onunla hiç anlaşamadı. onu maçlarda oynatmayan toshack'tan intikamını türkiye'de aldı.
• 3139

  tenis oynarken,
  
  http://www.youtube.com/watch?v=dmLPfBoXEDI
• 3140

  anam misin babam misin be adam? her gordugumde derdimi tasamı unnutturuyorsun bana!
• 3141

  pepsi reklamı
  http://www.youtube.com/watch?v=Cj_mmOBuKX8
• 3142

  reklam icabı dahi olsa çocuk lionel messi'nin 1994'te hayranlıkla kendisini izlediğini görmek paha biçilemez bir duygu...
  
  http://www.youtube.com/watch?v=Cj_mmOBuKX8
  
  *
• 3143

  eğer oğlum olursa ismini hagi koymak istiyorum. olmadı göbek adını hagi koyacağım.
  hala yanağıma dokundup gülümsediği günü hatırlarım.
  tanım: gelmiş,geçmiş, gelecek futbolcuların hepsini toplasan gözümde bir hagi etmez.
• 3144

  türk insanını avrupa kupası ile tanıştışmasında aslan payı 10'undur.
• 3145

  uefa kupası'na giden yolda takım olmamız başat rolü üstleniyordu. bu kadar iyi bir takım olmamızda başat rolü üstlenense, oydu, gica'ydı. bu toprakların gördüğü en büyük, en müthiş futbolcuydu. çekilen bir şuttan, atılan bir çalımdan, bir kaç güzel istatistikten fazlasıydı. manu chao diyordu ya, "galatasaray mazlum milletlerin ve bütün dünya müslümanlarının yegâne temsilcisi!" diye, işte gica da bu mazlumların öfkesinin sahadaki en bariz tezahürüydü. hırçınlığı, haksızlıklara ve mağlubiyete karşı en büyük silahıydı onun ve takımının. sol ayağı, en büyük anahtarıydı kilitlenen maçların. büyüktü, galatasaray'ın büyüklüğünü ve asaletine yakışacak kadar...
  
  özlüyoruz onu, çok özlüyoruz!
• 3146

  gençliğimin en güzel günlerini yaşatan; her gördüğümde, her duyduğumda yüzümde bir tebessüm, gözlerimde bir ıslaklık bırakan; şu gözlerin gördüğü en büyük efsane.
• 3147

  an itibariyle sevimli tercümanıyla birlikte florya'da gstv'ye konuşan efsane.
• 3148

  kubilay, saunders ve hakan şükür'le birlikte hatırladığım ilk futbolculardandır hagi. şöyle ki, babam sıkı bir hagi hayranıdır. küçükken motor sporlarına ve futbola bayılıyordum. topun ağlarla buluşması ve arabaların yayından fırlamış ok gibi ilerlemesi beni mest ediyordu.
  
  94 dünya kupasını hayal meyal hatırlıyorum, 5-6 yaşlarındaydım. babamın sık sık "hagi (yalnız, haci demezdi hagi derdi, yazıldığı gibi) bize gelse keşke" dediğini anımsıyorum. babamın çok sevmesinden midir bilinmez, bize gelir gelmez ben de çok sevdim "hagi"yi. 7-8 yaşında sigara dumanından boğulma ve annemden dayak yeme pahasına (ve evet, o dayağı, o tokadı yedim. biri sağ biri sol yanağıma, en osmanlısından. sigara kokusu sinmiş üzerime, daha bu yaşta kahvelerde ne işim varmış) onu izlemeye başladım. geçmişte ne yaptığı hakkında pek bi fikrim yoktu doğal olarak ama daha ilk trabzonspor maçında avşa'nın sevimli bir kahvesinde tanıştım enfes frikiklerinden ilkiyle. trabzonspor kalecisini çaresiz bırakmıştı.
  
  sonraları önce babam, sonra da ben telaffuzumuzu düzelttik. "haci" demeye başladık. hagi attıkça babam keyifleniyor, ben de babama hak veriyordum "ne büyük bi oyuncuymuş bee" diye.
  
  yavaş yavaş teknik taktikten de anlamaya başladım 9-10 yaşlarında. hagi şüphesiz en tekniğiydi. sol ayağı bir mucizeydi. enfes gollerine ara vermeden devam ediyordu. hagi'nin futbolundan çok hagi'yi seviyordum ben. yakın bir akrabam gibi.
  
  sonra bir gün hagi'nin annesinin öldüğünü, kısa bir sonra da babasını kaybettiğini öğrendim televizyonlardan. hiç unutmuyorum, babasının cenazesinde bir köşedeydi, yıkılmış bir yüz ifadesiyle duruyordu. suratı hiç görmediğim kadar asıktı, sapsarıydı. hagi üzülünce ben de üzülmüş sayıldım. o hafta boyunca hagi'nin o sapsarı suratı gözümün önünden gitmedi. yanılmıyorsam o görüntüleri televole'de izlemiştim. (televole ilk yayınlanmaya başladığında magazin değil spor-magazin programıydı. futbolcuların saha dışında neler yaptığıyla ilgilenir, röportajlar yapar, ünlülere hangi takımlı olduklarını falan sorardı)
  
  sonrası başarı, başarı ve başarı. hagi'nin liderliğini yaptığı o mükemmel takım hepimizin bildiği gibi kupalara abone oldu. avrupa devlerinin korkulu rüyası haline geldi. milan'ından tutun, real madrid'ine kadar yenmediği dev kalmadı neredeyse.
  
  gün geldi, hagi futbolu bıraktı. on numara, daha oynarken efsanemiz olmuştu. futbolu bıraktığı son trabzonspor maçı hala ve hala kendime ve babama bir sitemimdir.
  
  "niye gitmedik ki o maça baba?"
• 3149

  onu canlı izlemek bile 'yaşadım' demenin hayat izahıdır.
• 3150

  öyle büyük bir adamdır ki... 2000'de kupa zaferinde eline türk bayrağını almış, gururlandırmıştır. işte sen bu yüzden büyüksün be gica! işte bu yüzden unutmuyoruz seni. sadece fizik kurallarını yamulttuğun için değil, bize bizim gibi davranıp, bizden uzaklaşmadan, bizden kopmadığın için, bizim gibi düşündüğün için seviyoruz seni.