• 2026
    galatasaray taraftarını transfer konusunda sürekli yanıltan yönetimdir. temmuzdan önce transfer bitecekle başlayan süreç, çilek ve sonrasında kaka ile devam etti sonunda crisle son bulacak gibi gözüküyor. belki yıldız transfer yapılacağı umuduyla kombine alan taraftar varsa ki vardır sövmekde sonuna kadar haklıdır.
    yaptıkları transferler çok abartıldı. şu an umut hariç oynanan maçlarda direk katkı vereni yok. fenerbahçeden gelen paraya rağmen yıldız oyuncan da vazgeçilmişken şu an alınabilecek alternatif defans oyuncusu cris ise kimse kusura bakmasın yönetim başarısızdır.
  • 2027
    galatasaray taraftarını transfer konusunda sürekli yanıltan yönetimdir. temmuzdan önce transfer bitecekle başlayan süreç, çilek ve sonrasında kaka ile devam etti sonunda crisle son bulacak gibi gözüküyor. belki yıldız transfer yapılacağı umuduyla kombine alan taraftar varsa ki vardır sövmekde sonuna kadar haklıdır.
    yaptıkları transferler çok abartıldı. şu an umut hariç oynanan maçlarda direk katkı vereni yok. fenerbahçeden gelen paraya rağmen yıldız oyuncan da vazgeçilmişken şu an alınabilecek alternatif defans oyuncusu cris ise kimse kusura bakmasın yönetim başarısızdır.
  • 2031
    transfer dönemini yönetme konusunda berbat olan yönetim.

    felipe melonun, hamit altıntopun, nordin amrabatın transfer olma süreçlerini bir hatırlayın. olanları bir düşünün.

    1. transfer döneminin başında durup dururken tarihler verilmesi. 25 haziranda bütün transferler bitecek ve takım tamamlanıp kamplara öyle cıkılacak denilmesi ancak o tarihe kadar neredeyse kimseyle anlaşamamamız.

    2. sonrasında fatih terimin bile transferde ilk hedefimiz dediği felipe meloyu alamayışımız, kiralamak icin bile uzun süren ugraslar, menejerlerin acıklamaları.

    3. hamit altıptopu aldık gibi bir hava yaratılıp 1 bucuk ay bekletilmesi. hamiti neredeyse fenerbahceye kaptırayazmamız ve son anda alabilmemiz.

    4. nordin amrabatı önce alamamamız, sonra kayseriyle aramızın gerilmesi ve sonrasında geri vites yapıp tabiri caizse tükürdüğümüzü yalamamız...

    5. çilek diye ortaya bir yıldız sıfatı konulması ve sonrasındaki açıklamaların birbirini takip etmesi. "kesin alacağız"'dan başlayan acıklamaların önce "istersek alırız"'a, sonra da "takımımıza böyle bir oyuncu gerekmiyor ama alabiliriz"'e dönüşmesi, sonucta da açıklamaların arkasının yine boş cıkması ve 1 aydır herkesin diline doladıkları çilekin alınmaması.

    kusura bakmayın ama bunların tamamını bu 3 ayda yaşatmış olan bir yönetimi transfer açısından başarılı olarak addetmek poliyannacılıktan başka bir şey değildir.
  • 2033
    artik gorevi birakmasini can-i gonulden istedigim yonetim. biktim bu galatasaray taraftarinin simarikligindan. adamlar gelmis olu takimi diriltmis, camiayi yeniden ayaaga kaldirmis. yerinde transferler yapmis, psikolojik esikleri cok iyi gecmis. onceden karsi yakadakilerin simarikligindan gecilmezken simdi agizlarini acamaz hale geldiler. allah askina soyleyin simdi bir 'cilek' alinmamis diye insanlar agiz yuz bukuyorlar. tukurucem cilegine. evet keske soylemeseydi de bu kadar yaptiklari is gume gitmeseydi.

    cok doluyum artik bu konuda.
  • 2034
    transfer de iyidir, kötüdüre girmeden merak ettiğim tek şey; fatih hoca isterse kaka galatasaray'a alınır demelerinin yankıları dinmemişken, hangi pişkinlikle alternatifleri pahalıydı bizde cristiano marques gomes'i tercih ettik diye açıklama yaparsınız ? bu nasıl çapsızlıktır ki, şuanda bilumum sosyal medya da galatasaray'ım t*şak malzemesi olmakta. şu saat itibari ile messi gelse umursamam. seçildiğinde futbolu profesyonellere bırakacam diyen ünal başkan artık bir zahmet susmayı öğrensin..! fenerbahçe ile sidik yarıştırcam diye (gbkz: "biz istersek kaka biz de") dememesi gerektiğini anlayıp kremşantisini çileğine sıkıp yesin, şampanyasını yudumlasın ama galatasaray'ımın şerefsizlerin diline düşmesine izin vermesin.
  • 2035
    her yönetim kadar kendilerinin de dozajında eleştrilmesi gayet doğal kusura bakmayın ama dokunulmaz değiller galatasaray diğer kulüpler gibi monarşi ile değil demokrasi ile yönetilir başkan ve yönetim çok güzel icraatlar yapıyor olabilirler ama hatalarını gördüğümde de uyarmak ve tepki göstermek asli görevim , bu adamlar peygamber değil cris transferi gibi kritik hataları da olacak ama artıları çok ama çok fazladır, herşeye rağmen galatasaray'ıma getirdikleri bu huzur ve güven ortamı için teşekkür ederim kendilerine.
  • 2036
    hayatında bakkalı bırak, kantin işletmemiş adamların, transferin son günü, sadece ihtiyaçtan dolayı, 1 seneliğine oldukça uygun bir meblağ'a cristiano marques gomes transfer etti diye; başarısızlık suçlamaları ile karşı karşıyadır kendileri.

    1 - bu transfer dünkü açıklamalarından sonra gayet, net açık ortadadır ki; fatih terim'in tam anlamıyla müdahil olduğu ve onayladığı transferdir. 2012-2013 sezonunda kafasına göre değil; tamamen hoca'nın istediği transferleri yaptığından dolayı, cristiano marques gomes transferini eleştireceksen, maçan da sıkıyorsa; fatih terim başlığına gideceksin. öncelikle kimi eleştireceğini doğru bil.

    2 - okulda, sınıfta fenerli arkadaşlarının alaylarından korktuğu için cris transferini eleştirenler, henrik larsson desem hatırlarlar mı? adam 35'inden sonra barcelona görmüştü, hatta ihtiyaçtan alex ferguson 6 aylığına takımına dahil etmişti ve adam 3-5 maç katkı vermişti.

    3- yukardakini hatırlamayanlar frank rijkaard'ın; xavi'li iniesta'li orta saha'ya devre arasında ihtiyaçtan yapılan edgar davids transferini hatırlarlar mı? 6 ay barcelona'da kalan, edgar davis ile gelen barcelona yenilmemezlik serisini hatırlarmısın?

    4-ee onlar olmadı peki daha 2 sene önce sir alex ferguson'un micheal owen transferini nasıl açıklayacaksın? "buda" mı gol değil? *

    5- peki yukardakiler olmadı; geçen sene necati ateş transferine ne diyeceksin?

    bu tip tecrübeli oyuncular bazen gerekli olur, gelirler az sürede gerekli katkıyı gerektiğinde yaparlar sonra giderler. şimdi sus, otur yerine, izle ve öğren..

    edit: imla. vbesen'e teşekkürler
  • 2037
    bu sezon şampiyonlar ligi öncesi takımımızın kadrosunu dany, hamit altıntop, felipe melo, amrabat, burak yılmaz ve umut bulut ile güçlendirmişken, ujfa reyiz'in beklenmedik sakatlığı sonrası kadromuza cris'i katan yönetimdir. gidenler ise aykut erçetin, servet çetin, necati ateş, mehmet batdal, yiğit gökoğlan gibi isimlerdir. bu arada geçen sezon kadromuzda olmayan oyuncularımızdan stancu, pino ve culio da takımımızdan ayrılmıştır.

    oyuncularımıza şöyle bir bakalım mı?

    kalede tartışmasız bir isim var; muslera. onu ufuk ve eray yedekleyecekler.

    sağ bekte yine tartışmasız bir isim eboue var. yokluğunda bence ilk alternatifimiz hamit. ama sabri'yi de unutmamak lazım. sol bekte performansı fatih hoca ile beraber belirgin bir artış gösteren balta var. onun yedeği maalesef yok gibi. çağlar ve riera orayı kapatabilirler mi veya buna ihtiyacımız olacak mı onu zaman gösterecek. stoper olarak ujfa reyiz ilk devreyi kesin olarak kapattı ve bu maalesef çok geç oldu. arkasında semih gibi bir cengaver ile yüreğimi hoplatsa da hızıyla bize çok şey katan dany var. gökhan zan da tüm kazmalığına rağmen profesyonelliği ve iyi niyetiyle bir servet çetin azmanı değil, iyi bir 4. stoper. ve nihayet cris son dakikada kadroya dahil oldu. evet 35 yaşında bir oyuncu ama yani yapacak bir şey de yok. real madrid değiliz öyle istediğimiz dakika rolando'yu getirebilelim.

    orta sahamıza gelince, sanırım bu ülkede hayali dahi zor kurulacak bir rotasyonumuz var. selçuk başgan ile melo'yu tartışan ile futbol konuşmam. bu lige fazla oldukları gibi avrupa'nın kalburüstü takımlarında da rahatlıkla oynarlar. hamit'in neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. geldiği sıralar burada çocuğunu kesen keseneydi. amrabat da keza çok iyi bir topçu. ve o amrabat'ın bir türlü hala formayı kapamadığı emre ç. gibi bir yıldız kazandık. delioğlan engin baytar kadar top çalıp isabetli kullanan bir adam var mı rakiplerde? aydın'ın ne kadar güçlendiğini görmüyor muyuz? yekta ve ceyhun bu rotasyona kupa maçları dışında biraz zor girerler. kiralansalar keşke.

    peki ya hücum? 30'dan fazla gol atıp tacı almış olan burak, geldiğinden beri koşmadan bir saniye geçirmeyip bilezik gibi gol takan umut, geçen yıl koştuğu mesafeyi toplasak stokholm'deki anasının elini öpmeye gidebilecek olan elmander, biz yok saysak da gol atmayı bilen baros ve nihayet son şanslarını kullanması gereken sercan var kadromuzda.

    e yani bir zahmet kadromuzdan şikayet etmeyelim agalar.

    yönetimin bazı zaafları var mı? var tabii. taraftarı müşteri olarak gören yönetimlerden biri onlar da. ama yani bir cris geldi diye, çok rica ederim.
  • 2041
    geçtiğimiz sezonun türkiye ligi gol kralı burak yılmaz'ı 5 milyon euro'ya transfer etmiş, hamit'i real'den 3.5 milyon euro'ya almış, melo'yu 1 yıl daha kiralamış, umut bulut'u yine kiralık olarak takımımıza kazandırarak güzel işler yapmışlardır.

    ancak...

    asıl yapmamız gereken transferlerden biri olan sol bek transferini yapmamış, amrabat'a ederinin üstünde transfer bedeli* ödemiş ve her fırsatta dile getirilip taraftarı büyük beklentiye sokan "çilek" transferini gerçekleştirmemişlerdir.

    35 yaşındaki cris transferini ise nötr olarak değerlendirebiliriz. sonuçta ujfa'nın beklenmeyen sakatlığı yüzünden zaman çok dardı. yaşı konusunda benim de kafamda büyük soru işaretleri var ama çok tecrübeli bir isim, bekleyip görmek lazım.
  • 2042
    iyi gitmeyen yönetimdir.

    hamit, amrabat gibi transferler başarılı transferler. kabul. geçen seneki transferler ha keza öyle, o da kabul. cris transferinin de kötü olmadığını düşünüyorum ben şu şartta.

    ancak taraftara yalan üstüne yalan söylemeyeceksiniz kardeşim. geçen sene drogba, yıldız sözleri... bu yıl çilek lafları... yapamayacağın lafı etmeyeceksin. enayi değiliz biz. ayıptır. sonra, bu takım bas bas sol bek diye bağırıyordu. hadi stoper son anda çıktı, bir sol bek bulunamadı?
  • 2043
    fatih terim bir gün çıkıp ''önceliğimiz sol bek'' dedi mi? yönetim kafasına göre transfer yapmıyor teknik heyet kime hangi bölgeye ihtiyaç duyuyorsa ona göre transferi şekillendiriyor, fatih terim deseydi ki ''hakan'la bu iş gitmez muhakkak sol bek almalıyız'' gider alırlardı.

    bende hakan'ın sol bekte yetersiz olduğunu düşünüyorum ama alternatif bir sol bek alınmayışını yönetime bağlamak yanlış geliyor umut'la burağı almasak forvetimiz sercan elmander baros necati idi, melo ve hamit gelmese selçuk ceyhun yekta culio vardı bu takımda, son derece doğru transferler yapıldı doğru mevkilere, rotasyon açısından bizim kadar kaliteli kadro derinliği ve zenginliği olan bir takım yok... ufuk sabri gökhan zan dany * çağlar aydın culio yekta riera baros sercan yedek takımımız arkadaşlar, elmander * ve ceyhun da plaselerimiz, herkes doğal olarak tedirgin ama terim isteseydi sol bek alınırdı, terim istedi burak hamit amrabat melo dany umut hepsi alındı...

    demek ki hakan çağlar ve riera'yı orada kullanacak ve öncelik verilmedi, yönetim transfer açısından elinden geleni hatta fazlasını yapmıştır kanımca.
  • 2044
    rakibimiz milyon dolarlarla son günde bile yıldız transfer ederken bizim yaşlı bir oyuncuyu almamız dıştan bakıldığında başarısızlık olarak görülse de geriye baktığımızda bu yönetimin transferlerle bizi her seferinde göt ettiği yadsınamaz gerçek. geçen seneki transferlere bakıldığında neredeyse boş yok. selçuk , melo, ujfa,muslera,elmander,engin. devre arasında necati transferi keza bizi en büyük göt eden bir diğer transferdi.

    sonuç olarak sadede geldiğimizde biz ne kadar adamları eleştirsek o kadar bozdular bizi. kaldı ki geçen sene burun kıvırdığmız ujfa için ölüyoruz şimdi. şu zamana kadar işlerini iyi yaptılar. yapacaklardır da. bekleyelim görelim.
  • 2045
    yaptığı tek transferle yerden yere vurulan neredeyse istifası istenecek olan yönetim.

    futbol yeşil sahada oynanır görmeden konuşmayın mı diyeyim?

    yılda 30 maç çıkarabilen bir oyuncu için yaşın önemi yoktur mu diyeyim?

    adamlar transferin amına koydular bunun hatrına sesinizi kesin mi diyeyim?

    nasıl anlatayım bu durumu futbol cahillerine?
  • 2047
    hala bazı kesimler tarafından beğenilmeyen yönetim. her fikre saygım var ama ilginç de gelmiyor değil hani. adamlar bir önceki sene sekizinci olan takımı, deyim yerindeyse rezalet bir kadrosu olan takımı tamamen kaliteli transferlerle değiştirmişler. takım şampiyon olmuş, rekor kombine satılmış, kaliteli ama alternatifi olmayan kadroda derinlik yaratmak için bir sürü borcun altına girilip maliyetli transferler yapılmış, sportif olarak başarılı sonuçlar alınmış ve uzun zaman sonra herkes huzurlu maç seyretmekte. skor olarak geriye düşsek bile herkesin maçı çevireceğinden emin olduğu bir takım yaratılmış.

    takım şampiyonlar liginde, başındaki antrenör çok saygın biri. her şey yolunda oğlum rahat olun biraz. hemde yıllar sonra bu kadar düzgün gidiyor her şey. herkes takımını kurmuş, kimse stoperini vermez tabii. bu saatten sonra en fazla cris olur yani. tecrübesiyle faydalı olabilecek bir isim kendisi.

    herhalde kulübü çok zengin sanıyor bazı insanlar. ulan daha birkaç sene önce para toplanıyordu borçları kapatmak için. inamotoları, barışları sarpları izliyordunuz, birde şimdiki isimlere bakın el insaf. kulüp bu transferleri yapabilmek için bir sürü taahhütün altına girdi. şampiyonlar liginden gelen paralarla birden bire zengin olduğumuzu sananlar var. beşiktaş'ın halini görüyorsunuz, evet marka değeri yükseldi ama daha türk kulüpleri daha avrupalı takımlarla aşık atacak kadar maddi güce ulaşmadı, yaklaştı biraz.

    yani şimdi transferin son gününde o kadar para verip nasıl genç stoper alsın adamlar ? fiyatlar iki katına çıkmıştır.

    kadromuz bu şartlar altında çok çok iyi. biraz şükretmek lazım.
  • 2049
    gündem alex, gündem aykut, abdullah avcı, quaresma, baros falan filan ama... arka planda yönetim çatırdıyor beyler.

    mete başol istifa ediyor. adnan öztürk iki tarafı keskin bıçak. refik arkan liseci yönetimlerin demirbaşı. diğer yandan şeffaflaşmaydı kurumlaşmaydı işi yattı gibi. lütfi arıboğan geldi ama sanki istenen kurumsallaşma bu değildi.

    bir yönetici bir şey diyor, başkası tersini söylüyor. abdurrahim albayrak tek başına pr yapıyor. başkan kendi ayrı telden çalıyor, her kanala bölük pörçük açıklama yapıyor, öyle ki hangi kanal sallıyor hangisi doğruyu söylüyor birbirine girmiş durumda.

    biz terim yokken yıllarca teknik direktörlere yardım edecek, işlerini kolaylaştıracak ve başarılı olabilecekleri ortamı sağlayacak yönetimler umduk ama onlar hiç gelmedi. başarı da gelmedi. şimdi ise terim var her şeyle ilgileniyor, başarı da geldi, transferler de doğru yapılıyor. ama bu sefer de yönetim teknik direktörü değil de teknik direktör yönetimi taşıyor sanki.

    terim galatasaray'ın başında sonsuza dek kalmayacak (keşke kalsa). o gün geldiğinde eğer 2002-2011 arasındaki saçmalıklara geri mi döneceğiz yoksa? aynı sınavdan tekrar mı kalacağız?

    yönetimlerimiz aslında hiç mi akıllanmadı yoksa?

    4 senenin ötesine yine bakmıyoruz. bakmıyorlar. yanlış yapıyorlar.
  • 2050
    artık geçmişten bir geleneğe bağlı olarak galatasaray ne zaman başarılı olsa '' gs başarılı ama yönetimde büyük sorunlar var '' açıklamalarını görüyoruz gerek televizyon programlarında gerek bakkallarda.

    dün top bizde programına baglanan refik arkan, adnan öztürkle kesinlikle bir sorunun yasanmadığını bu sorunun tamamen basın uydurmasından ibaret oldugunu söyledi. hatta böyle şeyleri nasıl düsünürsünüz tarzından bişeler dedi.

    galatasaray yönetiminin diğer yönetimlerden farkı koyun şeklinde güdülmemeleridir. yani bugün aziz yıldırım çıkıp evet şike yaptıysamda fenerbahçe için yaptım diyebiliyor çünkü fenerbahçe camiasında buna bi aksi görüş bildirecek yada karşı cıkacak adam yok olsa bile korkudan çıkaramıyor ses. sizce bugün o kadar sevdiğimiz ünal aysal çıkıp '' evet şike yaptıysam da galatasaray için yaptım '' dese o salon alkışlarmı ünal aysal'ı ? yada taraftar sesini çıkarmaz mı ? yıkılır lan buralar ünal aysal öyle bir açıklama yapsa.

    ama galatasaray da bu işler tam tersi. en ufak bir şeyde herkes görüşünü bildiriyor yani çok seslilik var öyle diyim. ama bu çok sesliliğinde aşırısı zarar verir bu bazen sorun olabilir ama adı üstünde yönetim kurulu oldugu için herkesin görüşünü bildirmesi, gerekirse başkanlada '' hayır başkanım ben katılmıyorum bu görüşünüze '' diyebilmeli ki eminim diyenler vardırda.

    ama bunu medya her zaman galatasaray'ı içten yıkma projesine çeviriyor. mesela geçen yıl mehmet helvacı istifa etmişti, o an ki yönetimde olan görüşlere, düşüncelere karşı oldugu için ama bu fenerbahçe'de olmaz. yada baska takımda. adam ben paramı alim başkanada yağ çekim bundan sonraki yönetimde de olim gerekirse başarısız olsun takım banane benmi oynuyorum sanki görüşünde, emin olun hepsi bu görüşte.

    mesela bence şu an yönetimde ki tek sorun bülent tulun'du. mesela fatih terim'in bugün konuştugumuz adam yarın gazetelerde çıkıyor işte içerden bilgi veriliyor dediği adam bülent tulun. şimdi o zaman bülent tulun yollansın diyeceksinizde işte o işler özellikle galatasaray'da kolay değil, hemde bülent tulun gibi gerçekten camiada lobisi olan ve galatasaray lisesi mezunu olan bi adam işin içinde oldumu bu neredeyse imkansız.

    zaten bu yüzden bülent tulun, fatih terim göreve ilk geldiğinde florya'da bulunurken şu an '' görevi pasifleştirildi '' ve türk telekom arenada ünal aysal'ın danışmanı olarak bulunuyor.

    toparlamak gerekirse, ben öyle anlatıldığı gibi galatasaray yönetiminde öyle kaosun falan olduğunu düşünmüyorum. bunlar tamamen medyanın galatasaray'ı saha içinden vuramicağını anladığı için artık yönetimden vurmaya çalışması. dediğim gibi galatasarayda diğer kulüplerde oldugu gibi koyun/çoban ilişkisi yoktur yani başkan ne derse o olacak diye bişey olamaz. herkes görüşünü belirtir, gerekirse yüksek sesle tartışılır ama o orda kalır önemli olan galatasarayın başarısı olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın