1876
ilkönce yönetimi ikiye bölerek başlayalım. ali dürüst, abdürrahim albayrak gibi gelenekçiler ve sedat doğan adnan öztürk gibi yenilikçiler. yönetimin kendi içindeki tartışmaları başından beri bitmedi ve bu farklılıklar bitecek gibi de gözükmüyor. yeni konumuz yönetimin başarıdaki payı ve terimle olan ilişkileri.
tam tarihler aklımda değil ama kronolojik olarak gelişmeler aşağı yukarı şu şekilde gerçekleşti;
-ünal aysal başkan seçildikten sonra ntvspora çıktı ve orada terimin heyecanını kaybettiğini ve yabancı bir hocayla çalışmak istediğini söyledi.
-ali dürüst ve albayrak sayesinde yönetim terimle anlaştı. hatta imza töreninde terim albayrağın verdiği kalemle attı imzayı ve törende ali dürüst vardı sadece.
-transferler konusunda özellikle isimlerin deşifre olması yüzünden terim ve yöneticiler arasında kavga çıktı. bunu basın toplantısında terimin dile getirmesi üzerine sedat doğan da karşı yönde bir açıklama yaptı.
-melo transferini terimin çok istemesine rağmen sedat doğan ve adnan öztürk maliyeti nedeniyle karşı çıktı. terimin bastırması üzerine melo gelince bu isimler maliyet konusunu basın önünde dile getirdi. *
-liverpool'u 3-0 yendiğimiz maç sonrası basın toplantısında terim resmen esti gürledi. "yönetim masasında toplantılar devam ederken, birkaç gazeteci var gibi. kendi içimizde halletmeliyiz bazı şeyleri" diyerek açık açık yönetimi eleştirdi, ki bunu daha önce yaptığını hayatımda hiç görmedim.
-bülent tulun koordinatör? olarak floryaya yerleşti. terim açık açık onu istemediğini belirtmesine rağmen yönetimdeki diğer isimler tulunun orada olmasını istedi. florya meydan savaşını ali dürüst ve albayrak sayesinde terim kazandı ve tulun arenaya gönderildi. terim ve yönetim arasındaki gerilim iyice arttı.
-galatasarayın sezona iyi başlamaması üzerine nedense eric geretsin birden galatasaray kayseri maçını arenada izleyesi geldi ve arenada maçı izledi. tabi ki bu işte de yönetimin "terimi istemeyen" kanadının bir etkisi yoktu. tamamen tesadüftü gelişi eric geretsin. ne de olsa gerets sene başında malum kanat tarafından terim yerine istenilen teknik direktördü.
-akabinde terimle birlikte çıkışa geçen takım, 9 puanlık fark ve şampiyonluk geldi. sezon bitti terim transfer listesini verdi. istediği isimler hamit, burak, gökhan töre, sercan, hiçbiri gelmedi. yüksek maliyetlerinden dolayı hiçbirinin transferi gerçekleşmedi. takım yine kampa eksik gitti. terimin ne kadar moralinin bozuk olduğu gazeticelere söylediği transfer olursa beraber öğreniriz ben de bekliyorum ve taraftara söylediği bende meloyu istiyorum ama ne yapabilirim açıklamalarından belli.
şimdi bütün bunların üstüne şampiyonlukta yönetimin payı var diyorsanız, ben daha da bir şey demiyorum.
tam tarihler aklımda değil ama kronolojik olarak gelişmeler aşağı yukarı şu şekilde gerçekleşti;
-ünal aysal başkan seçildikten sonra ntvspora çıktı ve orada terimin heyecanını kaybettiğini ve yabancı bir hocayla çalışmak istediğini söyledi.
-ali dürüst ve albayrak sayesinde yönetim terimle anlaştı. hatta imza töreninde terim albayrağın verdiği kalemle attı imzayı ve törende ali dürüst vardı sadece.
-transferler konusunda özellikle isimlerin deşifre olması yüzünden terim ve yöneticiler arasında kavga çıktı. bunu basın toplantısında terimin dile getirmesi üzerine sedat doğan da karşı yönde bir açıklama yaptı.
-melo transferini terimin çok istemesine rağmen sedat doğan ve adnan öztürk maliyeti nedeniyle karşı çıktı. terimin bastırması üzerine melo gelince bu isimler maliyet konusunu basın önünde dile getirdi. *
-liverpool'u 3-0 yendiğimiz maç sonrası basın toplantısında terim resmen esti gürledi. "yönetim masasında toplantılar devam ederken, birkaç gazeteci var gibi. kendi içimizde halletmeliyiz bazı şeyleri" diyerek açık açık yönetimi eleştirdi, ki bunu daha önce yaptığını hayatımda hiç görmedim.
-bülent tulun koordinatör? olarak floryaya yerleşti. terim açık açık onu istemediğini belirtmesine rağmen yönetimdeki diğer isimler tulunun orada olmasını istedi. florya meydan savaşını ali dürüst ve albayrak sayesinde terim kazandı ve tulun arenaya gönderildi. terim ve yönetim arasındaki gerilim iyice arttı.
-galatasarayın sezona iyi başlamaması üzerine nedense eric geretsin birden galatasaray kayseri maçını arenada izleyesi geldi ve arenada maçı izledi. tabi ki bu işte de yönetimin "terimi istemeyen" kanadının bir etkisi yoktu. tamamen tesadüftü gelişi eric geretsin. ne de olsa gerets sene başında malum kanat tarafından terim yerine istenilen teknik direktördü.
-akabinde terimle birlikte çıkışa geçen takım, 9 puanlık fark ve şampiyonluk geldi. sezon bitti terim transfer listesini verdi. istediği isimler hamit, burak, gökhan töre, sercan, hiçbiri gelmedi. yüksek maliyetlerinden dolayı hiçbirinin transferi gerçekleşmedi. takım yine kampa eksik gitti. terimin ne kadar moralinin bozuk olduğu gazeticelere söylediği transfer olursa beraber öğreniriz ben de bekliyorum ve taraftara söylediği bende meloyu istiyorum ama ne yapabilirim açıklamalarından belli.
şimdi bütün bunların üstüne şampiyonlukta yönetimin payı var diyorsanız, ben daha da bir şey demiyorum.