• 8651
    sosyal medya spekülasyonları ile oradan oraya savrulan ve kendi ali koç'unu bulma sevdasıyla elinde tuzluk, param var diyene koşmakta olan ciddi bir grubu barındıran taraftardır.

    aktif futbol seyircisinin minimum %60'ı başarıya endekslidir, özel olduğunu düşünür ve kafası çok çalışmaz. önemli olan rakip taraftara karşı yapabileceği kallavi bir başarı mastürbasyonudur. ancak başarı kriterleri farklıdır, kurumlar, sistemler onların gözünde önemsizdir, transfer çalımı attık diyebilmek için kazıklanmak daha makbuldür. asgari ücrete çalışır ama 2-2,5 milyon euroların bu futbol ikliminde verilebilir olduğunu düşünür, en ıslak hayali kulübün bir zengine satılmasıdır, çünkü kulübünü değil hazırı sevmektedir.
  • 8654
    sen olumsuz yönleri eleştirmeyi tercih edebilirsin bir başkası da olumlu yönleri dile getirmeyi tercih edebilir. bunda herhangi bir sakınca duymaması gereken taraftardır.

    daha önce bu tarz tartışmalarda da dediğim gibi olumlu düşünüp yorum yapmak nasıl seni daha galatasaraylı yapmıyorsa olumsuz yorum yapanı da başka takımlı yapmıyor.

    felsefeler, dinler, politik görüşler hep böyle ortaya çıkmıştır. bu doğal süreç, bir seçimdir.

    son olarak da; bizim tek durağımız galatasaray. bir kısmımız bmw ile cillop gibi asfaltta gaza basıp durağımıza varmaya devam ederiz, bir kısmımız da rover ile ''aynı amaçla, aynı sevgiyle, aynı önemle, aynı istekle'' çamurlaşmış toprak yollarda tümseklere gire çıkıp yolculuk yapmak isteyebilir.
  • 8655
    https://twitter.com/...dMqs07PGJZBDvhqQouAw

    türkiye’de bilincin en yüksek olduğu, başarı odaklı olan, arabesk takıntıları olmayan taraftar gurubudur.

    elalemin beşiktaşlısı bizden böyle bahsediyor, arkadaşlarımızda burda yok hayattan nasıl zevk alıyor, yok negatif basmayın gibi tenkitlerle hafife alıyor. gerçek hayatta başarı böyle gelir arkadaşlar her zaman daha fazlasını isteyerek başarı gelir. herkes böyle iyi deseydi ne edison veya tesla ampulu icat ederdi ne alexander fleming penisilini bulabilirdi ne de gutenberg matbaayı icat edebilirdi. bunu en iyi bu kulübün efsanesi fatih terim bilir oda zamanında “hagi’ye gerek yok ben orada tugay ile idare ederim stopere adam almasanızda olur bülent’le mert kardeş orada idare ederler” deseydi ne bu kulüp avrupa’da kupaları olan tek türk kulübü olurdu ne de fatih terim türkiye’nin en başarılı spor adamı olurdu.
    işte galatasaray camiası böyle bir yerdir bunu unutmayın.
  • 8657
    ozellikle transfer donemlerinde onemli bir bolumunun ıq su maalesef cift haneli rakamlara dusuyor.

    komplo teorisyenleri, fm tecrubesine dayanarak kulup yonetimine sallayanlar, twitter duyumlari uzerinden once sevinip sonra bunalima girenler, henuz iki mac oynanmisken takimin basina yeni gelmis teknik direktorun kredisini sorgulayanlar, her olumsuz haberde yangin cikmiscasina ayilip bayilanlar…

    tamam, ulkenin havasi da yerinde degil ama bu kadar toksik bir ortam yaratmanin kimseye, ozellikle de galatasaray’a hiçbir faydasi yok.

    biraz sükunet…
  • 8658
    yalanın, şımarıklığın, baskının, liyakatsizliğin, bencilliğin, menfaatciliğin, beceriksizliğin, iş bilmezliğin tam ortasında kalmış ve sığınak olarak kendine galatasaray' ı seçmiş ve tek suçu bu duygusal bağ olan taraftar grubu.

    benim huzur bulduğum nadide koydu galatasaray. şimdilerde hesler kurulmuş, vinçler girmiş, ağaçlar kesilmiş.

    ben akli melekelerimle oynandığını hissediyorum. kavrayamıyorum, çözemiyorum, ilişkilendiremiyorum.

    allah hepimize sabır versin.
  • 8659
    sabırlar dilediğim,içinde olmaktan gurur duyduğum taraftar grubu.

    https://twitter.com/...Ptj-zgkv3lpnsRMSJDXw

    bakın bunun gibi haberleri son 5 senedir sadece biz yaşıyoruz.

    demiyorum fenerbahçe gibi milyon tane alalım.

    demiyorum bjk gibi tek sezonluk kadro kuralım.

    en azından sorunsuzca transfer yapalım.

    şimdi bu taraftar bu transfer burdan dönüyor diye yönetim eleştiriyor. ki dibine kadar haklı.

    suçlu yine taraftar.

    kaliteli kadro istiyor.

    suçlu yine taraftar.

    allah hepimize sabırlar versin.
  • 8661
    bir futbolcuyu daha 10 maç arka arkaya izlemeden sürekli bir kalıba sokan taraftar oluşumu.

    seferoviç gelmeden sakat diye istenmedi edilmeyen laf kalmadı şimdi net bitiricilik yaptığı için alkışlanıyor.
    sergio oliveira daha yeni yeni adepte oluyor. henüz oynadığı maç sayısı iki onlarda sezon öncesi hazırlık. adama denmediği kalmıyor.
    keremin bir tarafları kalktı falan deniyor sonra iki gol atıyor kerem yine süper falan oluyor.
    geçen sene nelsson alındı istisnasız ilk 5 maç 7 milyon euroluk balon denildi.

    bunun gibi daha bir sürü örnek sayarım ama uzun uzun yazarak kendimi yormak istemiyorum çünkü herkesin bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor.
    dostlar biz neden mecazen söylüyorum bipolar gibi sürekli anlık duygu değişimi yaşıyoruz. birgün çok yukardayken sonraki gün bam diye gömüyoruz.

    bir bekleyin transferler olsun takım tamamlansın eylül ayına kadar 5-6 maç oynayalım takım bir ısınsın sonra gerekli değerlendirmeleri yaparız.
  • 8663
    o zamanki adıyla türk telekom arena’nın açılış maçında trübüne gelen recep tayyip erdoğan’ı ıslıklamış taraftar grubudur.

    ülkenin yüz akıdır, aydın kesimidir, gerçek anlamıyla batıya açılan yüzüdür.

    bugün putin tezahüratı yapan bir taraftar grubunu da görünce bir kez daha arkama yaslandım ve iyi ki dedim iyi ki galatasaray’lıyım.
    (bkz: 27 temmuz 2022 fenerbahçe dinamo kiev maçı)

    şampiyon olalım, avrupa’da başarılı olalım, ya da ligde 13. olalım. ne olursa olsun takımımla da taraftarımızla da gurur duyuyorum.
  • 8666
    taraftar olarak her konuda fikrini beyan etmesi kadar dogal birsey olmayan topluluk. koyun gibi buyuklerimiz bilir, bize de desteklemek duser diye takılmasını isteyen arabistana, kuzey koreye gidebilir. her ne kadar ulke olarak biat kulturune sokulmak istense de en son girecek olan galatasaray taraftarı olmalıdır.
    taraftar herseyi bilemez, bilmek zorunda da degil. taraftar fikrini soyler, yonetim dogrusunu yapar ve olumlu, olumsuz sonucuna katlanır. zaten işi de budur.
    eğer herkes uzmanı oldugu konuda yorum yapacaksa aldıgın ekmege, içtiğin suya, bindigin arabaya da yorum yapamazsın.
    ustelik taraftarı bir musteri haline getiren bu yonetimlerdir. basın toplantısında erden timurun da soyledigi gibi paranın kaynagı taraftar. galatasaray kongresinde basmıyorlar parayı. haklı olarak taraftar da musteri olarak her konuda yorum yapar.
    kızılacak birisi varsa taraftarın haklı isyanını duymayan ya da haksız talebine populist yaklasıp karsılık veren yonetimdir.
    oyle bir toplumda yasıyoruz ki, alınan oyuncudan da, alınmayan oyuncudan da, takımın basarısızlıgından da, satılamayan oyuncudan da taraftar sorumlu tutuldu.
  • 8667
    herhangi bir transfer haberi çıkan oyuncuya önüne memleketini yazıp sonrasında takımımızdan o bölgede oynayan ve sevmediği bir oyuncunun ismini yazan taraftardır.

    (bkz: norveçli taylan)
    (bkz: isviçreli umut bulut)

    şöyle entryler görünce kafamı duvarlara vurmak, çıplak elle kendimi tokatlamak istiyorum adeta. adam hem kendi topçusunu hem de muhtemel yeni transfer edeceği topçuyu değersizleştiriyor. sonra haksız çıkması da cabası. böyle psikolojiler içine girmeye hiç gerek yok cidden. adam gelsin bi 10 maç oynasın sonra yine yaz sen entryni güzel kardeşim. ama sen haklı çıkacaksın diye bu platformda böyle olumsuz basmaya gerek var mı? bilemiyorum.
  • 8668
    galatasaray özelinde bakıldığında genelde taraftar vizyoner, yönetim "bizim oğlan" mantığıyla takılırdı. bu transfer döneminde durum ters dönmüş gibi duruyor. bizimkiler sabahtan hadziahmetovic isterken akşamına torreira haberleri düştü. gerçi bizim de suçumuz yok, geçtiğimiz yönetimlerin alıştırması bu. insanlar, galatasaray yönetiminin becerebileceğine inanmıyor artık, hayal kırıklığına uğramama üzerine hedef belirliyor. vasatlığa alıştırıldık. acı ama gerçek.

    (bkz: türkiye süper ligi 2022-2023 sezonu yaz transfer dönemi)
  • 8669
    özellikle 2022-2023 yaz transfer dönemi gözlemlediğim kadarıyla özellikle transfer ve söylentiler konusunda kendisini geliştirmiş olduğunu düşündüğüm kitle.

    florian grillitsch transferi yattı. büyük bir yangın olmadı. joao pedro geraldino dos santos galvao‘yu fenerbahçe‘ye kaptırdık. yine takılmadık veya devam ettik. şimdi dries mertens ile anlaşıldı haberlerine yaşlı bu kadar maliyet altına girmemeliyiz gibi aklı selim yorumlar geliyor.

    bilmiyorum ben mi çok olumlu bakıyorum ama bu transfer dönemi bence taraftar olarak tam not aldık.
  • 8671
    saçma sapan bi döngünün içinde boğulup duran cefakar taraftar.

    büyük bir kısmı burak elmas'a güvendi geçen yıl. elbette fatih terim vaadinin büyük bir etkisi oldu bu güvende, fakat mesela o vaadi veren dursun özbek ya da eşref hamamcıoğlu olsaydı bu denli bir güven oluşmazdı bence. fatih terim dedi diye güvenen yine illa ki olurdu ama, bunu söyleyenin kim olduğuyla da illa ki ilgisi var. örneğin dursun özbek bi çoğumuzun aklına önceki döneminde kardeşini kadrolaştıran, kulübe fatura kesen başkan olarak kodlanmıştı. eşref hamamcıoğlu mezarlıkta galatasaray başkanına omuz atan adamdı.

    işte döngünün tüm sebebi de bu bence. biz bu adamları tanımıyoruz ki. günlük hayatımda burak elmas'la her gün çay içmiyorum, ya da bugünün konusu olan erden timur'la her gün rakı masasına oturmuyorum ki ben.

    gazeteci değilim, derin bağlantılarım yok falan. işte internetten ordan burdan gördüklerimle, adam hakkında herkes kadar bildiğim birkaç bilgiyle falan burak elmas'a güveniyorsun, ne bileyim, diyorsun ki adam galatasaray'ın efsane başkanının damadı, o zamanlar takımın yanındaymış falan. hani mesela ben fatih hoca'ya çok güvenirim galatasaraylılığı konusunda, onun güvenmesi olumlu etki yapıyor bunların üstüne. ötesini nerden bilip de güveneceğim zaten.

    e erden timur da bundan farklı değil. tabii ki temkinli olmak iyidir, tecrübeyle tam olarak bi güven duymamak gerekir belki, ama aynı şekilde adamın tek derdi para kazanmak falan gibi niyet okumalar da yapmamak gerekir sanki. zaten bunu yapmak bizim görevimiz değil, olmamalı yani. etkileyebiliyor muyuz bunu? en fazla bi taraftar fikri beyan edebiliyoruz, twitter'dan, sözlükten falan.

    e sorun ne? yani benim erden timur'un niyetinin ne olduğunu düşünmem gerekmiyor ki abicim. bunu düşünmesi gereken kişiler genel kurulda. eğer galatasaray'ın başına gelen yönetimlerle, onların yöntemlerine dair sorunlarla, güvenle ilgili bi problemimiz varsa, yapılması gereken şey nostradamus ya da polyanna olmak değil ki, mesela bir taraftar boykotu yapmak olabilir, genel kuruldan böyle bir boykot vasıtasıyla zarar verenin verdiği zararı ödemesini isteyebilirsin, genel kurulun yapısını, galatasaray tüzüğünü değiştirmesini isteyebilirsin vesaire. çünkü sen burda sadece taraftarsın yani.

    benim taraftar olarak yapabileceğim tek şey, gördüğüm şeyler üzerinden bir insanı bir yere koymak. erden timur'a baktığımda şu ana kadar galatasaray için yaptıkları benim onu "iyi" bir yere koymamı sağlıyor. adamın başka niyeti vardır, sonra kötü çıkar bilmemne, bu benim suçum değil ki. bu buna izin veren genel kurulun, divanın, tüzüğün suçu.
  • 8672
    çok şeyle suçlanan taraftar.

    üste üste sezonlarda şampiyon olunamaz. derler ki biz 14 sene bekledik siz de bekleyin. hem sosyal medya olmasa takım şampiyon olurdu denir, suç taraftara kalır.

    genç oyuncu transferleri yapılır, sabredin denir. oyuncuların tek özelliği genç olduğu ortaya çıkar ama siz genç oyuncu istedinize gelir laf, yine taraftar suçlu olur.

    tecrübeli oyuncu transfer edilir, oyuncu bitik çıkar yine taraftar suçlu olur. siz istediniz yıldız oyuncu alındı. bu taraftara müstehak yazılır.

    hakemler hata yapar. tepki gösterirsin, galatasaray taraftarı hakem konuşmaz denir suçlu sen olursun. saha içine bakmak lazımmış çünkü.

    taraftarı mutlu eden birine iki satır teşekkür edilir. "aslında onun niyeti o değil tamam mı?" diyerek çıkışılır, yine taraftar suçlu olur.

    galatasaray'ı tutmak vallaha zor. kulüp içerisinde yapılan her hamleyi sherlock holmes gibi analiz edip arkasında olabilecek tüm olasalıkları değerlendirip öyle konuşmak lazım. yoksa hemen ikinci sınıf taraftar damgası yiyorsun ve suçlanıyorsun. öyle düz taraftar olup iki goygoy yaparsan tüh, kaka. ama böyle olayların arkasını düşünüp oralara değinirsen büyük taraftarsın.
  • 8674
    elbette kadir kıymet bilenini tenzih ediyorum. bunun dışında yazarken çok acımasız ya da düşünmeden yazanlar olduğunu düşünüyorum.

    7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı özelinde bazı oyuncuların hakkını teslim etmek lazım.

    maç esansında heyecandan görmeyen varsa golü tekrar izlemekte fayda var.

    90 dakika sahada bulunmuş olmasına rağmen, o yorgunlukta bile savunmadan dönen topta rakibinden topu çok iyi söken ve topu çok dengeli sürerek atağı çok doğru yönlendiren haris seferovic,

    fişek gibi ileri çıkan ve gomis'e doğru anda doğru şiddette servis yapan fredrik midtsjo,

    daha oyuna ısınmamışken rezalet zeminde topu tekte köşeye saplayan bafetimbi gomis.

    bu adamların hakkını vermek lazım.

    belki de hayatında hiç 90 dakika o tempoda koşmamış ve o yorgunluk seviyesini, kaslardaki ağrıyı tatmamış adam, seferovic'e kafasına göre sallayabiliyor. hat trick falan mı bekliyorsunuz adamdan?

    gomis'e ihtiyar diyenler falan filan. gomis vuruşu yapmadan önce topun yuvarlandığı zemine bir daha bakın ağır çekimde. o işler öyle göründüğü gibi kolay değil. futbolcu eleştirirken biraz sakin olmakta fayda var.
  • 8675
    çok yüksek sıcaklık ve nem altında oynanan bir maçta kötü oynayan her futbolcusunu anında çöp ilan edebilen taraftardır.

    şu şartlarda dünyanın en iyi takımını getirseniz tel tel dökülebilecekken ciddi ciddi bazı futbolcularımızın neden ağır kaldığı, neden uçup kaçmadığı tartışılıyor. üstelik sezonun ilk maçında!

    bu kadar negatiflik kesinlikle ekstra bir motivasyon ister. helal olsun.

    (bkz: 7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın