• 7326
    içinde bulunmaktan her zaman onur ve gurur duyduğum gruptur. galatasaray'ımın haklarını girdiği her ortamda sonuna kadar savunması gereken gruptur. galatasaray'ın olduğu yerde her zaman umut vardır. taraftarımız da bunu hiçbir zaman unutmamalıdır. kendi içimizde eleştirilerimizi düzeyli bir şekilde yapıp dışarıya karşı tek bilek tek yürek olmalıyız. biz bir olduğumuz zaman kimse bizim karşımızda duramaz. kenetlendikçe güçlenir, güçlendikçe kazanırız. biz kazandıkça rakiplerimiz kudurur. başka galatasaray yok, bu yüzden son nefesimizi verene kadar sevdamızın peşinden koşmalı, her zaman savunuculuğunu yapmalıyız.
  • 7327
    genel olarak türkiye'nin akıllı taraftar topluluklarından biridir. bence de akıllı taraftar bir kulüp için çok önemli bir güç. taraftar yanlışa doğru tepki gösterir, doğruyu dürüstçe desteklerse takımına yapabileceği daha büyük bir iyilik yoktur şahsımca. tabi ki galatasaray taraftarı içerisinde de ne yazık ki bazı bilinçsiz insanlar var ki bu da doğal.

    topluca ele alındığında bence türkiye'deki birçok takıma göre avantajlıyız bu konuda. örneğin transfer konusunda taraftar bazen takıma çok olumlu etki olabiliyor örneğin; "muslera dönemi kaleci transferi tepkisi, taraftar tepki göstermese medya eleştirilerinden dolayı muslera gibi bir kaleciye sahip olamayacaktık." ve bunun gibi birçok örnek vardır hatırlayacağınız, benim aklıma direk bu geldi.

    taraftar daha da bilinçlenirse galatasaray avrupa'nın tekrar önde gelen takımları ile yarış içerisine girebilecek potansiyelde bir takımdır, çünkü her ne kadar bazen bize sorun olsa da bir eğitim ekolü ile kurulmuş takımdır ve bu kültürü yeri geldiğinde çok olumlu kullanabilir. bu yüzdendir ki diğer türk futbol kulüplerinden ayrılır.
  • 7328
    sayısı tam olarak bilinmese de onlarca milyonla ölçülür. bu kadar insanın içerisinde haliyle farklılık görünür. milyonlarca taraftartan biri olarak şahsi fikrim genel anlamda çok zor tatmin edilecek bir topluluğuz. ülke sınırlarında kupa alınmadık şehir birakmadık neredeyse. üst üste tekrarlanan başarılar sıradanlaştı belki de. bırakalım da belli bir kredisi olsun hak eden insanların. illa ki herkese tepki gösterebilinir ama bunun ölçüsü çok önemli. bazıları kötü günde her şeyi hemen kestirip atıp iyi günde birden ortaya çıkmaya bayılıyor adeta. bunu söyleyince alınan bir kesim de var. her koşulda takımın arkasında durabildikten sonra gelen zaferleri kutlamak daha bir lezzetli oluyor. galatasaray taraftarı sallansa da yıkılmaz, yıkılmamalı.
  • 7329
    eskisine göre çok daha farklı bir profil çizen topluluktur.ben bunda az da olsa passolig'in etkisinin olduğunu düşünenlerdenim.sırf bu yüzden takıma değil de tribüne küsen sadece benim tanıdığım onlarca galatasaraylı var yoksa sadece başarıya odaklı değiliz kaldı ki 14 sene şampiyonluk görmeyen bir nesil de değiliz.tiyatro değil de tekrardan maç izlediğini hisseden,telefona değil sadece sahaya odaklı olan bir taraftar gurubu görmek gerçekten mümkün olur mu bilinmez ama benim özlediğim istediğim tek şey bu bizim adımıza.
  • 7332
    acilen kendi içinde önceliklerini belirleyip bir an önce reaksiyon göstermesi gereken taraftardır. yapılacak ilk şey, birinci öncelik galatasaray mı fatih terim mi, onu netleştirmektir. eğer birinci öncelik fatih terimse, aynan panpa devam modunda ilerleyebilirler ama birinci öncelik galatasaray ise acilen gerek florya' da, gerek ilk iç saha maçında ve gerekse de sosyal medyada tepkisini koyması gereken taraftardır.
    tabi bu tepki, cahil ve ergen bir şekilde, hakaret-küfür-aşağılama değil saygıyı elden bırakmadan, realist ve sorgulayıcı olmalıdır. başarısız olunsa bile, şu süreçte hakaret ve benzeri eylemlerde bulunanlar tamamı ile iyi gün taraftarlarıdır.
    unutmayın, taraftar takım için en iyisini ister, şahıslar için değil.
  • 7333
    %70-75’inin hocayı gerçekten sevdiği (ben dahil) taraftar topluluğu. ama içimizdeki belki %5-10’luk hocayı gerçekten sevmeyen (kimse sevmek zorunda değil) grup her başarısızlıkta hortlayıp hocaya karşı olan nefretlerini kusuyor, hakarete varan laflar ediyor ve en kötüsü hocaya karşı nötr olan yine %10-15’lik grubu da hocaya karşı kışkırtıyorlar. tamam hoca formsuz, bu sezon eskisi gibi değil ama bence bu kadarını hak etmiyor.
    not:aklı başında eleştiri yapanlara saygım sonsuz.
    not 2:bu düşüncelerim sadece fatih hoca için değil yani hocamızın yerine başka bir hoca olsa da sırf galatasaray’ımızın başında olduğu için bence en azından hakaret etmemeliyiz. biz bize yaşattıklarına rağmen babamız, dedemiz yaşında adama harakete varan laflar söylüyoruz, gerçekten yazık.
  • 7336
    sadece fatih terim'in istifasıyla her şeyin güzel olacağını sanan futbol cahilleri var aralarında. evet bundan sonra bu cehaleti yüzlerine vurmak lazım bunların.

    en başta söyliyeyim, sonda yine tekrar edeceğim, yanlış kadro kurmasından dolayı istifasını isteyin, %100 haklısınız derim ama "ya hoca bu topçuları oynatamıyor" cehaletine kapılmayın.

    şimdi bu grubun istediği senaryo çok açık,

    hoca istifa eder, yeni hoca gelir. sene sonuna kadar aynı kısır futbol, aynı rezalet saha içi mücadele devam eder. sene sonu şu söylenir, "ya hoca devre arasında geldi, hele bi yaz kampı görsün bu topçular, seri falan manyak topçu, çok iyi olacak hepsi." yeni sezon başlar, aynı futbol devam eder, "lan bu topçular niye oynamıyor, fatih hoca da yok başta!" diye söylenmeye başlarlar. belki devre arasında belki daha önce yeni gelen hoca da gönderilir ya da istifa eder.

    eğer diyorsanız ki hoca gidecek ama yanında seri, mariano, yuto, feghouli, belhanda, babel de gidecek. devre arasında 2 bek, 1 stoper, 2 ortasaha, 2 kanat 1 de forvet alınacak; ben bu işe varım.

    bu takımdan 6-7 futbolcu gidip yerine stoper eksiğini de sayarsak 7-8 yeni oyuncu alınmazsa üstte yazdığım senaryo gerçekleşecek, olan 1 senemize daha olacak.

    yani şunu iyi anlaması gerekiyor taraftarın, tek başına hocanın istifasını istemek cahilcedir, baskı mı kurmak istiyorsunuz yönetime, yeni hoca +8 oyuncu diyeceksiniz. yoksa boş konuşmaktan başka bir şey değil yaptığınız. kulübe 1 sene daha kaybettirirsiniz.

    şahsi fikrim,

    muslera

    transfer-transfer-marcao-transfer

    transfer-lemina-transfer-transfer

    falcao-transfer

    kadrosu lazım bize. gördüğünüz üzere bu takıma direk oynayacak 7 oyuncu şart oğlu şart. şu şartlarda işi sadece hocaya yıkamaz bu taraftar. senin ilk 11'inde olmaması gereken, falcao'nun da yokluğuyla, 8 kişi var. 8 yahu 8. 8 tane aslında oynamaması gereken bu kadroda yer buluyor. üstelik daha vahimi, tamamı ağır, temposuz, mücadeleden kaçan tipler. sonra vay efendim gol atamıyoruz, çok gol yiyoruz. bu kadroyu nasıl yanlış kurduysa, düzeltmek de terim'in görevidir. ffp falan anlamam. yeni hoca da gelse bu transferler elzem, aksi senaryo yukarda zaten.

    tekrar söylüyorum yanlış kadro kurmasından dolayı istifasını isteyin, %100 haklısınız derim ama ya hoca bu topçuları oynatamıyor cehaletine kapılmayın.
  • 7337
    maalesef son yilaarda takim ile alakali en buyuk hayal kirikligim ve umudumu kiran sey.

    nasilki futbol yonetiminde ve mantalitesinde bir devrimin gerekli oldugu belli oluyor, ayni sekilde galatasaray taraftarinin de kendisini guncellemesi gerekiyor.

    ilk ve oncelikli problem mac performansi. maalesef arena da tribun performansimiz cok yetersiz. arena da takim sahadayken tribunde olan insanlar, ayni maca cikan futbolcular gibi maca cikmaktalar. yani tribunde olan kisi evde macini izleyenle ayni sekilde degerlendirilemez. dolayisiyla gerekirse antrenman bile yapilsa yeridir, cunku taraftar performansi ic sahayi ic saha yapan seylerden en onemlisi. marslar, rakibi ve hakemi baski altina alma, oyunculari ve takimi itme. bunlarin hepsi onemli kriterler ve galatasaray taraftari maalesef bu kistaslardan sinifta kaliyor. itmesi gereken yerde takimi uyutuyor, hakemi ve rakibi baskilamasi gereken yerde kendi takimini baski altina aliyor, takimi de itmek yerine geri cekiyor.
    galatasaray taraftari gelenegini karakterini arenada insaa edip bunu surdurmeli ve futbolcular bu karaktere, gelenege sahip cikmak, katki yapmak adina yarisip, benimsemeli.

    ornek olarak galatasaray taraftari yildiz futbolcunun hareketleri ile cosup, mac sonu hatta daha maca cikmadan onu goklere cikariyorsa; bunun sonucu taraftara oynayan futbolcu ve takima degil kendine yatirim yapan futbolcular oluyor. galatasaray taraftari, hep soyler, "sizi buraya getiren yeteneginiz, burada tutacak olan karakterinizdir" diye. bunu arenanin her bir metrekaresine telkari ustasi gibi bunu ormelidir. altyapi topcusundan, dunya yildizina, scout transferinden, teknik heyetine herkes bu gelenege gore hizaya gelmelidir.

    galatasaray taraftari gencine sahip cikmali ancak bir ilgi budalasi degil camiasinin sorumlulugunu, agirligini omuzlarinda sorumluluk, yeri geldiginde dayandigi en buyuk kuvvet bilip buna katki yapacak oyuncular ortaya cikaracak bir sistem, bir gelenek olusturmali. metin oktay, george hagi, bulent korkmaz, claudio taffarel, fernando muslera ve bunlar gibi galatasarayli karakterleri herkese ezberletmeli, bunun populuzmini degil aslini altyapisindan baskanina herkesin sahiplenmasini saglamalidir.

    bu sanli kulubun, sanli taraftari uzerine dusen bu agir gorevi hic gocunmadan yapacak arzu ve istege sahiptir. en kisa zamanda organize olup bu maddeleri hayata gecirmeli, bu buyuk takimi dunyanin en ilgi cekici yeri yapmalidir. bu olana kadar da bir topcu ya da bir suclu bulup linc etme gibi ilkel davranislari birakmali, tek derdi tribun ve klup kulturunu yerli yerine oturtmak olmalidir.

    tanim: turkiyenin en basarili klubunun, en sanli taraftaridir. boyle kalmak icin de mucadele etmelidir.
  • 7338
    bazı konulara karşı inanılmaz derecede alakasız duran taraftarlarımız var.

    birinci argümanları şu:

    psg'ye yenilebiliriz çünkü real madrid bile ezildi. real madrid'e farkla yenilebiliriz çünkü bernabeu çok zor bir stat. tuzlaspor'a yenilebiliriz çünkü ııı 404 not found.

    evet söyleyin hadi neden tuzlaspor'a yenildik? neden alanyaspor'u yendiğimiz halde oyun olarak ezildik? neden büyük maçlarda galibiyet alamıyoruz? neden küçük maçlarda gol bile atamıyoruz?

    psg'den 5 yedik, real madrid'ten 6 yedik ve gruplarda sadece 1 gol attık. bakın bunu normalleştirmeye çalışıyorsunuz ama bu normal bir şey değil. oyun olarak inanılmaz derecede kötü oynuyoruz. şampiyonlar ligi maçlarından önce acaba 8 yer miyiz gibi düşüncelere kapılıyoruz artık. konu barcelona'ya, münih'e veya madrid'e yenilmek değil, asıl konu oynadığımız bu berbat futboldur. olmayan sistem, taktik ve kondisyonumuzdur, çalışılmayan antrenmanlardır. slavia prag'ın bütçesi, bizim bütçemizin 3'te 1'i kadar ama baktığın zaman hem barcelona, hem de inter deplasmanından puan çıkardılar. prag takımının taraftarı da "ya barcelona'ya yenilmek çok doğal" demedi çünkü başta hocaları ve futbolcuları onlara bu düşünceyi aşılamadı. bir de bize bak "çokkkkk doğaaaalll" dimi çok doğal... değil arkadaşlar değil. bazı konuları saman altı ederek iyilik yaptığınızı sanıyorsunuz ama en büyük kötülüğü yaptığınızın farkında değilsiniz.

    başakşehir takımı, dün roma ve bundesliga lideri b.mönchengladbach'ın olduğu gruptan lider çıktı. taraftarları çok mu var? yok hayır, hatta bomboş koltuklara oynuyorlar ama belli bir sistem ve taktikleri var. biz bu grupta olsaydık allah aşkınıza soruyorum size, lider çıkabilir miydik? hadi onu da boşver, gruptan çıkabilir miydik? ben söyleyeyim; çıkamazdık. çıkamamızın nedenini oynanan kötü futbola bağlardım. sözünü ettiğim ve her şeyi doğal karşılayan taraftarlar ise; "roma çok iyi takım abi, dzeko falan var. yenilsek bile çok normal. hele mönchengladbach lig lideri abi nasıl yenelim?" derdi. neyseki bizim yerimize, başakşehir vardı da gruptan çıktı.

    ikinci argümanları da şu;

    "fatih terim'i eleştirmeyin çünkü bize 8 kupa kazandırdı. 3 kupa kazandığımız bir sezondan sonra nankör olmayın. hocamız ne futbolculara, nede yönetime hiçbir şey demeden yoluna devam ediyor..." vs.

    fatih hoca imparatordur, efsanedir buna kimse bir şey demiyor zaten ama kötü bir sezonun faturasını da kusura bakmayın ama fatih terim'e keseceğiz. kötü bir durumda olsaydık emin olun yine bir şey demezdik ama ekstrem derecede kötü durumda olduğumuz için eleştiriyoruz. galatasaray futbol takımı 14 haftada nasıl 15 gol atar açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı, şampiyonlar liginde nasıl 1 gol atıp 14 gol yer açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı tuzlaspor'a kendi evinde nasıl yenilir söyleyebilir misiniz? eğer söyleyemiyorsanız, eleştirenleride susturmayın bir zahmet.

    hamza hamzaoğlu'da zamanında 3 kupa kazandırdı ama kendisiyle şimdi denge dengeoğlu diye alay ediliyor. vizyonsuz ve başarız deniyor. fatih hoca için "3 kupa kazandırdı yeaaa" diyenler neden hamza hamzaoğluna laf ediyor peki? hamza hocayı savunduğumdan değil, sadece ikiyüzlülüğü göstermek için bu örneği verdim. verdim ki "denge"leri olsun.

    "fatih hoca ne yönetime, nede futbolculara hiçbir şey demiyor. zor günlere katlanıyor ve yanında kimse yok" diyenler, inanıyor musunuz bu söylediklerinize? inanıyorsanız, sizi bu yanlışınızdan hemen döndüreyim;

    "bazılarına da son şansı verdik" sözünü torunlarına söylemedi arkadaşlar, düpedüz futbolcularına söyledi. 1 hafta önce "sezon başında herkes transferlerimizi konuşurken, ben inşallah nitelik bakımından da iyi olur dedim" derken futbolcularına laf etmedi mi?

    "ben çok konuştum ve bu konuşmalardan da çok ceza aldım. şimdi birazda başkaları konuşsun" derken yönetimi hedef göstermedi mi? sportif ve ekonomi anlamında yönetimin her daim savunucusuyum ama maalesef ki bazı konularda çok pasif kalıyorlar bunu da belirtmeden geçmeyeyim. hani burada fatih terim haklıydı ama sonuçta direkt hedef gösterdi.

    "futbolcuları ıslıklayanlar taraftar değil, seyircidir" diyerek bize laf etmedi mi?

    her şeye mazeret bulan bu taraftarımız bunları hiç aklına getirmedi mi? yav takım dağılıyor, takımı izlemek işkenceye dönüşüyor, hocanın elinde kötü isimler olsa anlardım ama çok kaliteli futbolcular var. hiç düşünmüyor musunuz niye bu haldeyiz? hocayı eleştirmek bu kadar zor olmamalı arkadaşlar. her basın toplantısında makas diyor, ffp diyor, ocak şubat diyor, sakatlık diyor, ama hiç oynanan kötü futbolu söylemiyor. şöyle şöyle hata yaptık diye bir özeleştiri de yapmıyor. bu durumda ne yapalım siz söyleyin bize; eleştirelim mi, yoksa şakşaklayalım mı?

    bazı taraftarlarımız hep demiyor mu büyük maç kazanamadıktan sonra küçük maçları ne yapalım diye? hiç düşündünüz mü sene başından beri hangi büyük maçı kazandık diye? kaç yıldır deplasmanlarda büyük maç kazanamıyoruz diye hiç söylediniz mi kendinize? yapmayan arkadaşlar, her şeyi bu kadar güllük gülistanlık göstermeyin.

    bugün emre mor kötüyse eleştiririz, yarın iyi oynadığında alkışlarız. marcao bugün iyidir, aslanım deriz kaplanım deriz ama yarın kötü oynadığında eleştiririz. bu çok normal. hayatın olağan akışıdır bu aslında. bugün çok sevdiğin, yarın en nefret edeceğin birisine dönüşebilir. işte normal olan budur. bazı taraftarlarımız ise farkında olmadan anormallikleri savunuyor. anormallikleri...
  • 7339
    özellikle bir kısmı 'galatasaray'ı her şeyden ve herkesten çok seviyoruz' kılıfıyla kişisel kompleksleri uğruna en büyük zararı yine galatasaray'a vermektedir.

    adamlar terim nefreti uğruna götümüzden ter aka aka kazanılmış son iki şampiyonluğu 'içi boş şampiyonluklar' olarak niteleyerek aklınca hocayı küçümserken galatasaray'a çamur attığının farkında bile değil.

    neredeyse fbjk tayfasının ağzıyla 'bizi hakemler şampiyon yaptı aslında' diyecekler utanmasalar da çekiniyorlar herhalde.

    ayıp lan.

    son iki sezondur saklandıkları deliklerden çıkıp galatasaraylı olduğunu hatırlayanlardan bahsetmiyorum bile.

    adamlar terim meselesini artık kişisel bir sorun haline getirdiler. mantık aramaksızın abuk sabuk tespitlerle kendilerini rezil ediyorlar.

    şampiyonluk değil iyi futbol istiyorlarmış bak sen ya. şampiyonluk olmadan o gelirler nereden gelecek babacım anlatsana hele?

    al - sat belasından kurtulamamış bir kulüp şampiyon olmadan sadece sözde güzel oyunla mı doyuracak karnını?

    bütçe kar etmediği zaman sırf terim nefretiyle sarıldığınız cengiz başkanınızı nasıl öveceksiniz?
  • 7340
    son 2 sezondaki yıkıklığı can sıkan taraftar grubu. bilmeyen birine söylesek takımın son 8 sezonda 5 şampiyonluk ve bir kamyon kupa kazandığına inanmaz. daha önce de söylemiştim, galatasaray taraftarı, türkiye'nin en büyük kulübünün taraftarı biraz daha asil ve mağrur olmalı. eleştiri yapalım, isyan edelim ama bir özgüveniniz, bildiğiniz bir şeyler olsun arkadaş. varsa yoksa boş ağlama. türkiye kupasında tuzlaspor'a yeniliyoruz* adamlar türkiye kupası maçı kazanan takımlara imreniyor. ligde deplasmanda puan kaybediyoruz, aç tavuk gibi deplasmanda kazanan takımları izliyorlar. bakın bu şımarıklıktır artık. isyan etmeyelim eleştirmeyelim demiyorum ama hayat her zaman düz bir çizgide gitmez. bu kulübün de iniş çıkışları var işte. zamana bırakıp görmek lazım.
  • 7345
    2019-20 sezonunda imparator diye çağırdıkları fatih terim tarafından ikiye bölünen grup. tehlikeyi görüp uyaranlar, tepki koyulması gerektiğinde tepki koyup futbolcudan küfür yiyip hocası tarafından tukakak edilenler "seyirci" grubunu oluşturuyor. diğer tarafta ise romantizmin doruklarında, haddinden fazla itaatkar "taraftar" grubu. futbolun, bilimin, göz ve izanın reddettiği selçuk inan'ı alkışlayan grupla, selçuk inan'ın hala nasıl sahaya sürülebildiğine inanamayan grubun tekrar birleşmesi için çok farklı, epey radikal dinamiklerin gerçekleşmesi lazım.
    misal bu iki gruptan seyirci olanı 7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçındaki rezalet futboldan sonra 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı 2-0 kazanılsa bile gayet mutsuz olacaktı; çünkü takım umut vermiyordu. diğer grubu bilemiyorum çünkü çok da anlayamıyorum.
  • 7346
    türkiye'nin en büyük taraftarıdır. ancak takımı harika bir şekilde desteklediğimizi düşünmüyorum. uzun yıllardır galatasaray tribünleri son derece ilgisiz, maç temposunu ayarlama konusunda hiçbir fikri olmayan, hali hazırda berbat olan bestelerin üzerine onlardan daha berbat sözler yazıp bütün maç boyunca bunları söylemenin takıma destek vermek olduğunu düşünen, ancak yine de galatasaray'ı çok seven insanlardır. zaten bu görüşlerime birçok kişinin katıldığını biliyorum. tempo ayarlama konusunda biraz daha ingiliz tribünlerini izlemek hiç fena olmaz bence. ayrıca bu durumuyla galatasaray tribünleri baskı yaratma konusunda ligdeki diğer takımların tribunlerinin de gerisinde. harika bir stadyum, futboldan anlayan bir taraftar var ancak tribünleri dinlemek işkence gibi. umarım daha etkili bir atmosferi her alanda yeni ve çağdaş yapılanmalarla bereber ilerleyen yıllarda yakalayabiliriz. genel olarak bakacak olursak da dediğim gibi; türkiye'nin en büyük taraftarıdır.
  • 7350
    yine beyinsizlik yapmaya devam eden bazen aynı renklere gönül veriyoruz diye tiksindiğim grup. bu söylediklerime herkesi katmıyorum. 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı sonrası marcao'nun eşine instagram sayfasından "go home"lar küfürlü yorumlar. ne zaman insani seviyelere çıkabileceğiz acaba. ne zaman empati yapabilecek duruma geleceğiz. bunu yapanlar galatasaray ismini en çok kirletenler. bunu yapanlar galatasaray'ın hainleridir. sen onu yaptın da sorunlar çözüldü mü? yarın öbür gün marcao gittiğinde veya başka futbolcumuz kendi ülkesinden bir futbolcuyu transfer etmek istediğimiz zaman marcao'ya sorsa ve marcao gitme kardeşim kötü oynarsan eşine çocuklarına küfür ederler dese sizler galatasaray için bir şey mi yapmış olacaksınız. dediğim gibi sözüm bunları yapanlardır. galatasaray armasına gönül verdiğim için her zaman gurur duydum duymaya da devam edeceğim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın