• 6377
    beşiktaş'ın futbolcularını büyük paralara satmasına şaşıran ama kendi oyuncularının itibarını yerin dibine sokan taraftar grubu. beşiktaş taraftarı gibi gerçekten uzak olmayalım elbette ama elimizdeki futbolcuları da bulduğumuz her fırsatta gömmeyelim artık. belhanda'ya da feghouli'ye de muhtacız biz; kaldığı takdirde sahadaki performansına, gitmesi durumunda da getireceği bonservise muhtacız. beğenip beğenmemekte elbette özgürüz, sonuçta her taraftarın kendine göre bir futbol anlayışı var ama bu kadar düşmanlık beslemenin, premier lig'deki fiyatlar ortadayken fabri ile aynı paraya gitmesini istemenin bir anlamı yok! takımımıza yardımcı olmak için mümkünse tarık çamdal gibi asalakların dışındaki futbolcular için sosyal medyada kampanya başlatmayalım.
  • 6379
    imkanlar bu kadar gelişmişken, doğru bilgiyi teyit etme yolları bu kadar fazlayken hala daha her gördüğü habere inanıp ortalığı yangın yerine çeviren taraftarları içinde barındırır. arkadaşlar biraz sorgulasak, haberleri iyice okuyup mantık çerçevesinde değerlendirsek daha iyi olmaz mı? bunu sadece taraftar olarak değil halk olarak da yapmalıyız. ama biz nedense gördüğümüze veya işimize gelene inanıp hemen ortalığı ayağa kaldırıyoruz. yapmayın, önce haberlerin veya ne olursa olsun herhangi bir şeyin doğruluğunu sorgulayın. hiçbir şey kaybetmezsiniz.
  • 6380
    günümüzün ekonomik koşulları ve iyice yerleşen kapitalist düzen ile birlikte tüm dünyada değişmiştir. tüketim kültürü ile birlikte herkes sadece başarıya odaklanmış ve gerisini çok da önemsemez hale gelmiştir. ne yazık ki bundan nasibini almış taraftar topluluğudur.

    bunun yanında nerdeyse hayatımızın tamamını esir alan sosyal medya ve pes, fifa, fm gibi oyunlarla birlikte herkes futbolu bildiğini düşünmeye başlamıştır. bunu neden diyorum onuda açıklayayım. özellikle pes ve fifa oyunlarında oyuncular ve hakem sıfır hata ile oynamaktadır. oyunları oynayanlar ise sahada da aynı şey olacağını düşünerek bir hata yapan sporcuya karşı tahammülsüz bir şekilde davranmaya başlar. bir hata daha yaptığında ise onu sosyal medya aracılığıyla linç etmeye başlar. en sonunda tüm sporcuları beğenmeyen sürekli eleştiren ancak bir şey üretmeyen insanlara dönüşürler. artık ne yazık ki taraftarlık bunun üzerinden dönüyor. bugün çok takdir ettiğimiz bir sporcuya, yarın ağza alınmayacak şeyler söyleniyor.

    olayı örnekle anlatırsak daha rahat açıklayabilirim. bir önceki sezon tudor' u takımın başına kim getirdi. sosyal medya baskısıyla taraftar, peki sonra kim gönderdi gene taraftar. ben tudor iyi bir antrenör hata yapmadı şeklinde bir şey söylemiyorum. gönderilmesi gayet de doğal hatta geç bile kalındı. gelmesini isteyenler ile gitmesini isteyenler aynı kişiler değil mi? burada ya gelişinde problem var ya gidişinde. sosyal medya ve çılgın kapitalist düzen taraftarlığı çok ama çok zehirlemiştir.

    not: genel taraftar profili için yazılmıştır.
  • 6381
    2018-19 sezonuna deplasmanda 3 puanla başladık.

    önümüzde kurban bayramı var ve bayramın öncesi ile sonrasında 2 iç saha maçımız olacak.

    üçte üç yapmamız için arenayı cehenneme çevirmemiz lazım. bayram programını iyi ayarlayıp 2 maça da gelmesi çok önemli olan taraftarlardır.

    2017-18 sezonunda olduğu gibi iç sahada rakipleri boğmak adına, hedef 22 uğruna lütfen bu çağrıya kulak verin kardeşlerim.
  • 6383
    türkiye'nin en çok, en etkili ve en yangıncı taraftarıdır. 'en büyük camianın taraftarı' refleksleri çoğumuzun iliklerine kadar işlemiştir bu nedenle de genele bakıldığında net bir taraftar profilimiz olduğunu görebiliriz. yangıncı değilim diyenin bile ilk olumsuzlukta illaki bir şeyleri ya da birilerini gömmek gibi bir huyu vardır mesela. yangıncı olmak yönetim, futbolcular ve bazı teknik direktörler üzerinde etkili olmayı sağlasa da bu etki bazen igor tudor'un getirilişi gibi çok yanlış yönlendirmelere de sebep olabiliyor
  • 6385
    an itibari ile kafayı yemiş olan taraftardır.

    --- alıntı ---
    alanyada benzinlikte gördüm emre akbaba’yı ben konaklı 2. shell pompacısıyım. gs dimi dedim. göz kırptı inmedi araçtan gitti. fb’ye gitse derdi herhalde.
    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1030194174740627457

    adama kanıt diye pompa attırmişlar bide ahhahahahhahaha

    https://twitter.com/.../1030195088398458880
  • 6387
    öyle büyüktür ki 14 sene şampiyonluk görememiş olsa da aşkı eksilmez. öyle büyüktür ki canından çok sevdiği çocukluk aşkına zarar geliyorsa eğer isyanı, öfkesi ve birlik olması ile kulüp yönetimini dahi değiştirir. öyle büyüktür ki kulübü maddi zorluklarda diye kampanyalar başlatıp milyonlarca insanın katılımı ile kulübüne maddi güç sağlar. öyle büyüktür ki diğer takım taraftarları rahat rahat kendi takımlarının stadlarına gidebiliyor iken, o dağ başına taşınan mabedine kara kışta bile gider takımını tribünlerden ateşler. ve öyle büyüktür ki uefa ile süper kupa zaferlerini yaşamıştır. çoğunluğunu gerçekten futbol zekası yüksek insanların oluşturduğu en güçlü sivil toplum üyeleridir.
  • 6388
    artık biraz akıllı olması, akıllı hareket etmesi gereken türkiye'nin en büyük takımının büyük taraftarı.

    emre akbaba'nın transfer süreci de gösteriyor ki ; topluluk olarak fikirlerimizin, tepkilerimizin ve eleştirilerimizin yönetimimiz tarafında karşılığı var.

    bu çok tehlikeli bir silah. bu durumu kendi avantajına çevirerek yönetimimizi, hocamızı ve camiayı zor duruma düşürmeye çalışan koç görünümlü çakallar, sinsi menajerler, aç futbolcular pusuda bekliyor.
  • 6392
    çok sesli olması hoşuma gidiyor ama belhanda konusu beni inanılmaz yormaya başladı. belhanda fanı değilim veya anti belhanda tayfadan da değilim ama her maç belhanda 1-2 pas yapsa belhanda'yı sevenler "ee noldu sustunuz?" der, aynı maç belhanda 10 dakika kaybolsa "bu adam ne yapıyor bizi açıklasın hayalet gibi geziyor belhanda seviciler?" şeklinde yorum yapılıyor. yani bir taraf sürekli haklı olmak için uğraşıyor. bu beni nedense okurken çok yoruyor ya, bilmiyorum. :( paylaşmak istedim.

    ha bir de şey huyumuz var. atıyorum x futbolcumuz bir maçta batırırsa "çöp bu" denir fakat ertesi maç iyi oynarsa "abi şimdi doğruları konuşmak gerekirse bu adam takımın en iyilerinden, alternatifi yok" olur. atıyorum rakip oyuncu birini transfer eder, adam daha ilk maçında 1-2 top kaybı yapınca "aldıkları adama bak hahaha ellerinde patladı" olur. yine aynı oyuncu ertesi maç gol atsa "böyle transferler yapamıyoruz. gerçekten katkı sağlıyor, kötü bizim için" oluyor. kafalar karışık hakikaten.
  • 6394
    18-19 transfer dönemi başında yönetime ve hocaya demediği kalmayan taraftardır. tabii ki hepsi değil ama en az yarısına yakını. hamzalı transfer dönemine benzetenler dahi vardı. ısrarla dedik acele etmeyin, gereken yapılacaktır, kadroda o kadar eksiğimiz yok, ön elememiz yok bir şeyimiz yok sakin olun, yangına bu dönemde gerek yok diye. (ben yangıncı taraftarın olumlu etkisini yadsımayan biriyim özellikle dursun döneminde) şimdi 10 numara kadro kuruldu. ndiaye geldi, daha stoper ve forvet gelecek gibi görünüyor aksilik olmazsa. istenildiği gibi acele edilseydi, stoke citye minimum 2 milyon euro kiralama bedeli, ndiaye de orda kazandığı 3.5 milyon euro verilip alınırdı. şimdi bu toplam maliyetin yarısı paraya mal olacak, kulübe zerre kuruş vermeyeceğiz. anlıyorum her şey çabuk olsun isteniyor ama şartlarımız çok kötü bildiğiniz gibi. dursun gibi bi hain yok kulübün başında, fatih terim gibi albayrak gibi cengiz başkan gibi en az bizim kadar kulübün iyiliğini düşünen adamlar var. bu adamları ite köpeğe yedirmeyelim, hazır kıta bekliyor olacaklar zaten başarılarımızı gördükçe. en azından biz çomak sokmayalım.
  • 6395
    yakın çevremde sürekli dile getirilen iyi gün taraftarı olduğumuz fikri çok da yanlış değil aslında . ya çok heyecanlıyız ya da gerçekten sabır kavramı bizde yok. en ufak hatalardan yaygara çıkıyor efsanemiz fatih hocamızı bile saçma nedenlerden dolayı eleştirioruz. aklımıza gelmeyen bir şey var biz hiçbir takımda olmayan bir birlikteliğe sahibiz. dile getirdiğimiz fikirleri biraz daha mantık süzgeçinden geçirdikten sonra ağır eleştirilere başlasak sinerjimiz daha kuvvetli olacak.
  • 6397
    dünya da eşi benzeri olmayan topluluk.takimin gerçek sahibi adeta bu grup,yeri geldi başkan gönderdi.yeri geldi teknik adam getirdi.hatta dördüncü yıldızı bile kendi kendisine armağan etti.öyle bir topluluk ki ufacık bir umut ışığı gördüğünde takımda, ordan takımını bir şekilde cikartiyor.kör değil takimda umut yoksa yokluğuyla uyarıyor yonetimi ve gerekenin yapılmasını sağlıyor.
  • 6398
    çoğunluğunun iktisat,ekonomi gibi konularda uzmanlaştığını düşündüğün taraftar topluluğu. her transfer döneminde bir anda çat kapı gelen maliyeciler gibi onlarda bir anda çıkıp ortalığı yangın yerine çeviriyorlar. evet hepimiz seviyoruz takımımızı hepimiz isteriz yüksek paralara topcular satıp düşük paralara iyi topcular almayı ama be kardeşim azda bizi yönetenlere güvenin yaaa.
    yönetimsel bazda bakıldığında senelerdir topcu satmayı beceremiyoruz ve bunun aksine rakiplerimiz leş topcularını iyi paralara satınca hepten çıldırıyoruz. ama şu unutulmasın ki başımızda fatih terim gibi bir değer var ve benim şahsen güvenim sonsuz ona. hoca birşeye izin veriyorsa vardır bir bildiği.
  • 6399
    bu transfer dönemi kafamı iyiden iyiye bulandıran bir konu hakkında yazmak istediğim kendimin de dahil olduğu güruh.

    takıldığım konu, elimizdeki değerleri sosyal medya aracılığıyla bok etme.

    sanırım türkiye’nin en büyük* ve sosyal medyada en aktif olan taraftar grubu olmamızın ceremesini çekiyoruz bu konuda. sosyal medyada özellikle belirli bir görüşün peşine anlık duygularla hareket ederek çok çabuk kanalize oluyoruz. sözgelimi, kaybedilen bir maçtan sonra taraftarca yaptığımız en büyük eylem oyuncu çarmıha germek oluyor. bunu hem burada, hem de twitter, instagram, facebook gibi sosyal medya platformlarında yapıyoruz.

    ben bu tavrımızın oyuncularımızın hakkettiği piyasa değerini bulamamalarında ya da varolan değerlerinin de altında kalmalarında etkili olduğunu düşünüyorum. diğer ezeli rakiplerimizde ise tam tersine sürekli bir oyuncu pohpohlama ve ederinden fazla gösterme durumu var.

    giuliano çıkar bir iki tane şut çeker sosyal medya kendisine yapılan güzellemelerden geçilmez, oğuzhan çıkar iki tane ara pası atar ederinin 150 milyon euro olduğu konuşulur ama bizim gomis’in 29 gol attığı sezonun üzerinden 2 ay geçtikten sonra instagram fotoğraflarının altına s..tir git artık bu takımdan yazılır.

    bize biraz tiner lazım.

    rakip taraftarların bu 150 milyon euro len mq tutumu haklı olarak bize komik geliyor, ama sosyal medyada yarattıkları bu tinerli algı oyuncularını dışarıya öyle ya da böyle okutmalarına olanak tanıyor.

    insanlık geçtiğimiz yüzyılın başında sinemayla, sonlarında televizyonla yönlendirildi. günümüzde ise bu yönlendirme işlevini sosyal medya aldı. tinerli veya değil taraftarın takımın aleyhine değil lehine algı yaratması gerekiyor sosyal medyada.

    sosyal medyanın gücünü fark etmeliyiz.

    bir örnekle devam edelim, bugün takımdan gitse hepimizin sevineceği tolga ciğerci geçtiğimiz sezona fırtına gibi başlamıştı. fırtınalar estirdiği dönemde tolga ciğerci üzerinden gerekli algıyı yaratabilsek üçe-beşe elden çıkarabilirdik belki de geçtiğimiz sezon ocak ayında. ama biz o iyi oynarken sustuk. ‘bu şabanın attığı gole sevinmem ben’ tarzı tivitler bile okuduk. daha sonra kendisinin formu serbest düşüşe geçince, iyi günde susan tüm simsarlar gün yüzüne çıktı ve her yerden oyuncuya saldırmaya başladı. kimi twitterda fenomen olmak için tolga üzerinden espiri kastı, kimi gerçekten tolgaya sinir olduğu için içindeki öfkeyi boşalttı sosyal medyaya. ve bugün geldiğimiz nokta, geçen sezon öyle ya da böyle beklenenin üzerinde performans göstermiş bir oyuncuyu elden çıkaramamak oldu.

    bir saniyeliğine tolga ciğerci’nin beşiktaşta olduğunu ve şampiyon oldukları sezon 6 gol atmış olduğunu düşünelim. sosyal medya tolga ciğerci’ye dair öyle yorumlarla dolardı ki 6 gol atarak girdiği ligin ilk yarısında. oyuncu ya ingiltereden bir takıma ya çine ya da başalt bir avrupa takımına 6-7 milyon euro’ya okutulur biz de vay anasını be derdik.

    yine de yanlış anlaşılmasın. elbette iyi oynayan oyuncuya hakkını veriyor taraftarımız ama bu isim taraftarın gözünde birazcık mimli bir isimse iyi oynadığı dönemde taraftarımızın oyuncu hakkında yaptığı en olumlu şey – genelde- susmak oluyor. konuşmamız lazım.

    sosyal medya ile takım taraftarlarının rolü çok büyüdü artık. taraftarın bir oyuncu hakkında yarattığı algıya göre yerel spor basını haber yapıyor. dış spor basını yerel basından bu haberleri alıyor ve transfer piyasalarını şekillendirmeye başlıyor. hal böyleyken bizlerin de elimizdeki değeri kötülemeyi bırakıp onu yüceltmeyi öğrenmemiz gerek. kulübün içinde bulunduğu ekonomik sıkışıklıkta inanın buna çok ihtiyacı olacaktır.
  • 6400
    23 ağustos'u 24'üne bağlayan geceyi yılın en uzun gecesi olarak yaşayacak kitle.
    özellikle 433'ün twittlerinden ve diğer bazı duyumcuların "uyumayın" uyarısından sonra geceyi ekran başında geçiren kitle. gomis ve maicon'un ayrılışından sonra illa ki planları vardır diyip bekliyor, kaosla besleniyoruz. eleştirsek de desteklediğimiz yönetim, dosta güven düşmana tedirginlik veren terim ve büyük galatasaray sinerjisi ile bu kaostan da daha güçlü çıkabiliriz diye umuyorum. bu gece olan işlere şu an kızan, üzülen, sevinen olabilir ama büyük resimde yine hep beraber "cimbombomum sen çok yaşa, canım feda olsun sana, hiçbir şeye değişilmez, senin sevgin bu dünyada" diye bağıracağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın