• 27
    sanıyorum gelmiş geçmiş en silik, en beceriksiz olanı dursun aydın özbek'tir.

    duygun yarsuvat'ın bile bir karizması vardı. adam diyordu ki benim görevim yarım sezon için camiaya huzur getirecek işleri yapmak. kulübü ali dürüst yönetsin. bir nevi manevi başkan modunda takılıyordu. tabi döneminde başarıyı bulması da bu tavrın lehine dönmesine etkili oldu...

    ...ki galatasaray başkanının karizması olur. o nedenle duygun yarsuvat hem camia dinamiklerine aykırı açıklamaları, hem de pek etliye sütlüye bulaşmayan tavrı nedeniyle taraftarca pek sevilmedi.

    ancak dursun aydın özbek ayrı bir vakıa. öncelikle iletişim konusunda tam anlamıyla facia. en normal beyanatları bile o kadar beceriksizce ki, taraftarı galeyana getiriyor. bırakın kriz yönetmeyi, şampiyonluk kutlaması gibi en mutlu günde dahi kriz yaratacak bir tavrı var. ne kadar yönetimsel sorumluluk varsa, hepsinin beceriksizliğini hamza hoca üzerine yıkmış. resmen karı gibi teknik direktörün arkasına saklanıyor. arkadaş, boşverin hamza yıldız istemiyor laflarını. dünyadaki hiç bir teknik adam kendisine maç kazandıracak futbolcuya hayır demez. adam sadece oyuncu falan alınmayacağını biliyor. eldeki kadro ile başarı sağlanma umudu varsa camianın kenetlenmesi gerektiğinin farkında. bu sebeple de adı denge dengeoğlu'na çıktı. gelen 3 kupa ve kalkan yabancı sınırı sonrası taraftarın hedefleri büyürken, yönetimin hedef küçültmesi hocaya patladı.

    dursun aydın özbek galatasaray'ı point hotel sanıyor. großkreutz transferinde yaşananları nasıl açıkladığına bakın. pazarlıklar son dakikaya kadar sürmüş. o yüzden oyuncuyu yarım sezon oynatamıyormuşuz. bu ne demek? 500 bin eu'luk fark için belki adamın yokluğunda şampiyonluğu kaybedecez. bakmayın siz skorlara. geçen sene kıl payı kazandığımız maçları bu defa kazanamıyoruz. oyun olarak hiç bir farkımız yok. yani bu gemi yürürdü... belki sırf yönetimin salaklıklarının yarattığı baskı dahi galatasaray'a 5 puana maloldu. taraftar ve takım birbirinden koptu. o vermediği 500 bin eu için sezon boyunca boş tribünlere oynama riski var takımın. eee şampiyonluk gitti, taraftar gitti?? 500 bin eu kardamısın 25 milyon eu zararda mısın?

    hep düşündüğüm şey şu. yönetimin görevi transfer yapmak olmamalıdır. bu konu seçilmişlerden farklı bir birimin işi olmalı. devamlılık şart. çünkü görüyoruz ki başarıyı her zaman bir transfer politikası izlemeyi becerebilen takımlar yakalıyor. dolayısıyla kulüp hedefleri, sportif direktör, scout ekibi ve teknik direktörün birlikte yöneteceği bir iş oyuncu alım satımı. tabi camia olarak da, ülke olarak da o profesyonellikten çok uzaktayız. normal şartlar altında bir yönetimin işi ne olmalı? mesela böyle bir yapı olduğunu farzedersek galatasaray yönetimi ne yapar? stadın çatısını ele alır. sonra nasıl alt yapımızı modern futbola uygun dizayn ederizi düşünür. asya pazarına girmeye çabalar. store gelirlerini arttırmayı amaçlar. sponsor bulur... kısacası kaynak yönetimini ele alır.

    şimdi camia olarak gördük ki, transfer gibi basit bir işi bile beceriksizce idare edip camiayı dünyaya rezil eden özbek kardeşler, bu saydığım daha profesyonel işlere henüz el atmadılar ki umarım el de atamazlar. gayrımenkullerimizin değerlendirilmesini bu iki kardeş yaparsa vay halimize...

    tabi bir de kardeş meselesi var. dedim ya adam galatasaray'ı point hotel zannediyor. oysa point hotel dursun aydın özbek'in şahsi malı. galatasaray'daki konumu ise geçici. dolayısıyla galatasaray camiası üzerinde istediği gibi tasarruf etmesi, kafasına göre kardeşine, eşine - dostuna yetki vermesi görülmüş iş değil.

    velhasıl bu takım daha çok bocalar. arkasında federasyonun, hakemlerin, politiklerin korktuğu bir yönetim olmayan galatasaray her zaman katledilmiştir. evet kötü performans gösteriyoruz. ancak şu sözlükteki herkes biliyor ki, fenerbahçe ile aldığımız skorların ve puan tablomuzdaki yerin fark etmesindeki en büyük etken hakemler. henüz...

    geçen sezon mucizeydi. hedeflerimizden daha uzaklaşmadan ünal aysal gidişatı gördü, istifayı bastı. gelen yönetimin yarattığı sinerji, camianın üzerindeki hükümet baskısının kalkması meyvesini verdi.
    bu sezon aynı mucizenin tekrarı çok zor.
    15/16 sezonu kongre üyelerine, inan kıraç'a, taraftara ve camiada başka kim varsa umarım herkese ders olur. çünkü başarı, kadro kalitemiz sebebiyle değil fakat camianın başarısız zamanlarında yaşadığı kopuşun şimdiden mevcudiyeti nedeniyle mümkün görünmüyor. bari gereken dersi çıkaralım da, kaybederken kazanalım.
  • 28
    son yıllarda ülkenin içinde bulunduğu durum yüzünden, bazen atatürk'ün verdiği resepsiyonlar veya katıldığı özel günlerde diğer devlet başkanlarıyla olan o karizmatik fotoğraflarına bakarım, iç geçirir, "suçumuz neydi ki?" derim.

    http://4.bp.blogspot.com/...00-R/ata+karizma.jpg

    mevzu galatasaray olunca da dursun özbek'i görünce ise benzer şekilde ünal aysal'ın dünya jet sosyetesinden olduğu ve istediği her kişiyle görüşebildiği ve karizması ve başkanlık makamını nasıl da güzel taşıdığını düşünüyorum, içim buruluyor :(

    http://www.haberturk.com/.../791799-aysal-koskte

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/...EjEvyr9rNVJwREuQiVrN

    bize böyle adamlar başkanlık yapmalı,esnaf kafasıyla muhasebe defteri tutan adamlar değil...

    https://encrypted-tbn2.gstatic.com/...U6XOGzHdpR2FO4wSJI8w
  • 29
    futbolcu, taraftar, hatta hic bitmeyecegini dusundugumuz tesislerde bedava cay pesindeki kulup uyeleri dahi gider, bu sorun degil, zamanin onunde durabilecek bir kudret hic kimsede yok.
    elbette ki halihazirda kulube baskanlik yapan dursun ozbek de bir gun gidecek, fakat kendisinin biraktigi hasari tarifsiz hale getiren husus bu sifati boylesine itibarsizlastirmasidir.
    bir 'galatasaray baskani' dusunun, konustugu zaman, yuzunu tv ekranlarinda gordugunuz zaman kusmak istiyorsunuz, sevdaniz kirletiliyor, bunu hissettiren kisi esitler arasindaki en birinci; oyle can yakici ki..
  • 30
    oturmasıyla, kalkmasıyla, konuşmasıyla, hatta giyim kuşamı ile örnek olmalıdır.

    kültürü asırları devirmiş olan, ilim irfan yuvası bir liseden gelen bir camianın ağırlığını taşıyabilecek, dünya görüşü ile, vizyonu ve kültürü ile parmakla gösterilebilecek birisi olması gerekir.

    https://store.donanimhaber.com/...30aa14dbabb29f43.jpg

    vs

    https://encrypted-tbn2.gstatic.com/...TkT4dc2CkQvoyX7yWmQP

    bakın şu fotoğraf çok şey anlatıyor arkadaşlar, http://www.futbolmedya.com/.../1172620_620x410.jpg

    vücut dili başka bir şey. o sol el diğerinin ellerinin üzerinde olduğunda bu ben senden üstünüm demektir.

    http://webtasarimyaptirmakistiyorum.com/...event-nazifoglu-.jpg

    yine üstteki resimdeki sol elle desteklemek de aynı anlamda.

    ya bu sadece küçük bir detay.

    mahmut uslu'nun "farkında mısınız arkadaşlar galatasaray yalnız kalmıştır" lafına, "mahmut bey doğru söylemiş çünkü zirve tek kişiliktir" cevabı verebilmektir.

    ünal bey'in, fenerbahçe ve galatasaray dost olmalı lafı" üzerine mahmut uslu'nun ""aysal, herhalde belçikalı olduğu için dostluk sözcüğünün türkçe karşılığını bilmiyor" kontrasına, "mahmut uslu beni anlamamış. ben 'fenerbahçe-galatasaray taraftarları dost olsun' dedim. yoksa şikeye bulaşmış adamla ne dostluğu yapacağım ki! şu andaki fenerbahçe yönetimiyle hiçbir dostluğumuz olamaz.. ne zaman ki bunlar gider, o zaman 2 kulüp tekrar dost olur" diyebilmektir.

    yani yeri geldiğinde karşı tarafın anlayabileceği dilden de konuşabilmektedir.

    40 ayda 27 kupa kazanırken camianın ağırlığının ve değerlerinin kupalardan daha önemli olduğunu da gösterebilmektir. (bkz: 17 haziran duruşu)

    zor iştir yani... çap meselesidir...
  • 36
    her türlü bilim, ilim ve sanat adamı olabilmek için; aklı selim, kalbi selim ve zevki selim olabilmek gerekir demişti prof. dr. ahmed güner sayar.

    bence galatasaray başkanını tanımlamak için de çok güzel bi kısa özet olabilir bu. aklı selim derken işleri bir kuyumcu titizliğinde ve en iyi şekilde yürüterek yoluna koymak kastedilir. kalbi selim ise daha çok etik ve ruhani yöndür, sporda emek harici kolay başarılardan kaçınmak ve yönetim içerisinde liyakati esas almaktır. zevki selim ise tüm bunları yaparken, göze hoş gelen ve insanları hakikaten mutlu eden bir düzenek içinde yapmak gerekir, her zaman çilek almaya güç yetmeyebilir ama hergün ıspanakla kereviz yemeyi de hiç kimse istemez.

    şöyle dönüp geriye baktığımda, kendi yaşımın müsaade ettiği başkanlarımız arasında bu tanımlamaya tek uyan kişi faruk süren'dir.
  • 38
    unal aysala kadar secimle basa geldi, simdikiler atama ile.
    unal aysala kadar hedefimiz avrupaydi simdikiyle hedefimiz yok.
    unal aysala kadar iyi kotu hep yildiz bir isim isterdi takimda simdikiler elindekileri kovmanin derdinde.
    unal aysala kadar hep borcumuz vardi ama riva florya bizimdi simdi rivayi floryayi peskes çektik ustune de 240 mio borc ekledik.
    unal aysala kadar hic bu kadar kufretmemistim ama simdi agzimdan küfür eksik olmiyor.
    unal aysala kadar yonetimde is bilen adamlar olurdu simdi bakkala coluk cocuga emanet.
    unal aysala kadar makamin agirligi vardi simdi ise dalga konusu....
  • 41
    en utanç verici olanı dursun'dur. dursun aydın özbek yani. kimseye lanet okumam. fakat sen lanet edilmeyi en çok hak eden adamsın. böyle pislik içine batmış bir başkan olamaz. gitsin istiyorsun madem çık ben sneijder'i istemiyorum de. sneijder'in projeleri varmış, yok şöyleymiş böyleymiş. yalancı, iftiracı, utanmaz bir canlısın sen dursun aydın özbek. utanç veriyorsun. allah seni bu kulübe başkan yapan herkesi kahretsin. ucuz, basit insan. sonra kalkıp kimse galatasaray başkanlık makamına küfredemez der. bu kulübün başkanlık makamına en büyük küfür nedir biliyor musun? o başkanlık koltuğunu karşına alıp 'dursun aydın özbek' kelimelerini o koltuğa sarf edersen işte o en büyük küfürdür o makama.
  • 43
    karizmatik olmalıdır. diğerlerinden farkı hissedilmelidir. https://www.theheroescircle.com/...a41-crop-600x338.jpg

    rakip takım başkanlarından üstün olduğunu her fırsatta gösterebilmelidir. tabiri caiz ise "kodu mu oturtmalıdır". https://static01.nyt.com/...BJ4-master675-v2.jpg

    arkası sağlam, çevresi geniş olmalıdır. siyasal, ekonomik gücü olmalıdır. gerektiğinde kullanabilmelidir. kısacası taş...lı olmaldır http://imgur.com/VrZ4gPZ

    bu özellikler sizce (bkz: dursun özbek) için geçerli midir? http://www.futboo.com/...25442340d0c8e1-2.jpg

    cevabınız evet ise biz müsade isteyip kalkalım, hayır ise o zaman daha yüksek bir ses ile (bkz: #yönetimistifa)
  • 44
    13 ocak 2018 galatasaray olağanüstü seçim genel kurulu için adı atılan, aday olan isimlere bakınca şoke eden makam.

    bahsedilen makam spor camiası içinde kök salmış iki üç kulüpten en köklüsünün başkanlık makamı. ülkede yaşayan her 100 kişiden 33 tanesinin tuttuğu, yani 26 milyon kişinin desteklediği bir takımın en üst makamı. çıkan adayların isimlerine ve ağırlıklarına bakınca insan gerçekten hayret ediyor.

    kalibresiz bir başkan, kalibresiz adaylar. işin o kadar b.ku çıktı ki, sözlükten biri liste oluşturdum adayım dese destekleyen bir sürü kişi çıkacak, öyle şuursuz bir ortam oluştu. oysa aynı tarihte fenerbahçe spor kulübü başkanlık seçimi yapsın, ali koç, aziz yıldırım, mehmet ali aydınlar, sadettin saran gibi onlarcası kulis faaliyetine başlar, ülkenin en başındaki kişi dahil seçimlerde galip gelmek için varını yoğunu ortaya koyar. bir de bizim seçime bakın. türkiye'nin en büyük kulübüyüz diye övünürken şöyle billuru sağlam bir aday çıkmıyor. sebep olanları kozmoz kahretsin. 26 milyonluk kulübü 2000 prostatlının iradesine bırakan sistemi kuranları, o sistemi yıllar yılı değiştirmeyenleri mısır firavunları öpsün.
  • 45
    açılın, hayalimdeki galatasaray başkanı ile hayali bir kısa ropörtaj yapıyoruz:

    m: muhabir
    b: başkan

    m: başkanım, galatasaray bugüne kadar hem çok güzel, hem çok zor günler geçirdi. sizin başkanlığınız başladığından beri de 3 ay oldu. neler değişti?
    b: merhaba, öncelikle ben bütün branşların iç yönetimlerinden elimi eteğimi çektim. her branşın başına yönetim kurulu'nda tartışıp karar alarak işinde uzman bir sorumlu atadık. bu branşlara yine yönetim kurulu kararlarıyla kısa ve uzun vadeli hedeflerini bildirdik. hedeflerin tamamlanması noktasında belirli yüzdeler belirledik, sorumlularımıza belli hedeflerin altında kalınması durumunda yapılacak yaptırımları ve belli hedeflerin üstüne çıkılması durumunda verilecek primleri bildirdik. şu anki durumda, her sorumlu bizlere haftalık raporlarla hedeflerin durumunu iletiyor, yönetim kurulundaki arkadaşlarımız iş bölümüyle hedefleri kontrol ediyor ve biz yalnızca bu raporları inceliyoruz, branşlar anlamında yaptığımız tek şey bu.

    m: peki başkanım, bunun dışında yönetim neler yapıyor?
    b: ana amacımız galatasaray'ı maddi olarak kalkındırmak. elimizde var olan projelere çok değer veriyoruz, her proje için sektör anlamında tecrübeli yöneticilerimizin fikirleriyle, komisyonsuz olarak hedefler koyuyoruz, her proje için bir yönetici grubu sorumlu. aynen branşlardaki raporlar gibi, ben onlardan raporlar alıp projelerdeki ilerlemeleri inceliyorum.

    m: taraftarın taraftar grupları konusunda şikayetleri var, bu konudaki adımlarınız neler olacak?
    b: taraftar oluşumlarına karışamayız, destekleriz. fakat bunun kaba kuvvete bağlı, birilerinin tekelinde olan bir sistem olmasını istemiyoruz. bu yüzden eski yönetimlerin yaptığı gibi bedava bilet yahut kombine uygulamaları yapmıyoruz. kara borsa gibi bir sisteme asla taviz vermeyeceğiz, bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. eleştiriden korkmuyoruz, gerçek taraftarlarımızın burada olmasını istiyoruz.

    m:siyaset konusundaki fikirleriniz?
    b: siyaset bizi ilgilendirmeyen bir konu. gerektiği durumda siyasilerle bir araya gelmemiz gerekebilir, bundan gocunmayız. ama hiçbir zümre için galatasaray adını kullanmayız, kullandırtmayız.

    m: federasyon konusunda ne düşünüyorsunuz?
    b: haksızlıklar olduğu sürece karşısında duracağız. hukuksuz uygulamalar var, bunları milli gurur gibi sahte gündemlerle sümen altı ettirmeyeceğiz, gerekirse global arenada hakkımızı ararız, hiç kimsenin şüphesi olmasın. bunun dışında ükle sporunu geliştirecek her türlü alt yapı projesinin destekçisiyiz, varız.

    m:transfer var mı başkanım?
    b: hangi branş?
    m: futbol tabii ki.
    b futbol şube sorumlumuzun altında çalışan bir transfer sorumlumuz var. onun ekibi yönetiyor. ben bilmiyorum. futbol şube sorumlumuz gerekli bilgilendirmeyi yapar.
    m:basketbol?
    b: anlatamadım galiba?
    m:anladım başkanım.

    m:başkanım son konu, lise?
    b:lise bizim değerimiz. galatasaray lisenin değil, lise galatasaray'ın değeri. bu ayırımı iyi yapmak gerek. oradan çok değerli insanlar çıkıyor. galatasaray'a destek oldukları sürece burada olacaklar. ama liseyi kullanarak galatasaray üzerinden kazanç sağlanmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz.
  • 48
    başarılı olanlarına birilerince önemli operasyonlar yapılmaktadır. birileri de başkanlar üzerinden galatasaray’a yapılan bu operasyonlara dahil olmaktadır. hatırlıyor musunuz ünal aysal’ın veda sözlerini?

    (bkz: bana karşı yapılan operasyona dahil olmuşsunuz tebrik ederim)

    peki mustafa cengiz ne dedi puanlarımızın gasp edildiği 23 kasım 2018 galatasaray konyaspor maçından ve galatasaray’a karşı başlatılan savaştan sonra?

    “tanrım, ben rakiplerimle baş ederim. beni dostlarımdan koru.”

    bu iki önemli vecizin arasında tam 4 yıl var. arada geçen 4 yıl boyunca galatasaray’a saldırı var mı, yok? başkan kim? kısa dönem geçici sayın “şike yok kumpas var” yarsuvat efendi ve sonra dursun aydın özbek!

    nedir peki saldırılan 2 başkanın ortak özelliği? doğruları yanlışlarıyla galatasaray’a büyük ivme kazandırmaları ve gelecek vaad etmeleri. büyük olasılıkla rakiplerle arayı açacak olmaları.

    ikisinin döneminde meydana gelen bu saldırılar tesadüf olamaz. tüm bunların bize, değerli galatasaray camiasına bir şeyler anlatıyor olması lazım. buna göre pozisyon almalı ve adımlarımızı belirlemeliyiz. ayık olunuz. aysal gibi cengiz de harcanırsa şikecisinden ırkçısına, herkese bir rahatlama gelecek.

    together we stand divided we fall

    yönetim, hoca, teknik ekip, futbolcular, taraftarlar, tüm camia sımsıkı birbirimize tutunmalıyız. biz istemediğimiz sürece kimse bizi bölemez! allah dosdoğru olanlarla beraberdir.
  • 50
    mevcut futbol ikliminde hakemler, rakipler ve federasyon hakkında çok sert tavır alması gereken, gerek kamuoyu önünde gerek kapalı kapılar ardında çok ciddi icraatlar yapması gereken kişidir. mustafa cengiz çok klas ve prensipli bir kişi olduğu için bu anlamda yetersiz kalıyor. teknik taktik ötesinde galatasaray futbol takımının başarısızlığı biraz da bu yönetim şekline bağlı. saha içindeki ve dışındaki her haksızlık, ahlaksızlık, tezgah ile fatih terim uğraşıyor, ceza alıyor, uğraşamaz hale geliyor, haklıyken konuşamaz hale geliyor. futbolcular hakemlerin sistematik haksızlıklarını kanıksamış durumda. taraftar olarak bütün hakemlere geçerli sebeplerle takmış durumdayız ve her maça "hakemi de yenmek" parolasıyla çıkıyoruz. kafamız rahat maç izleyemiyoruz. bu ligin adil olduğuna inanarak izlediğimiz maç en son ne zamandı acaba? bu yüzden başkanın ve yönetimin beyaz sayfa açmak yerine bazı sayfaları kapattıracak gücü ve niyeti olmalı. bu konjonktürde galatasaray spor kulubü başkanının sahip olması gereken en önemli özellik yaptırım gücü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın