• 756
    kendilerinin unuttuğu tek ve en önemli şey, sözlüğün galatasaray kelimesinin içermesidir. o galatasaray kurumu ki kurulduğunda azınlıklara sahip çıkmış, ittihat ve terakki'nin- günümüzün akp iktidarı gibi düşünebiliriz- fenerine karşı mücadele etmiş. kurulduğu lise türkiye'deki "muhalif, protest" v.b. olguları oluşturan insanların eğitim gördüğü bir lise. o yüzden bence insanların yazdığı şeyleri paşa ali kıvamında silecekseniz, azarlayacaksanız, sizin galatasaray kültürüyle yakından uzaktan alakanız yoktur.

    ha ama "galatasaray kültürünü sizden öğrenecek değiliz, mesele sadece üslup meselesi değil, sen anlamadın mı ?" gibi ihtamlar kullanacaksanız da saygı duyarım.

    çünkü galatasaray kültürü en başta saygıyı gerektirir.
  • 52
    bir hikaye anlatırlar;

    milattan sonra yaşanan göçlerde ve kavimler göçünde, kalabalık ve ilk yerleşen gruplar söz sahibi olurmuş. tarım ve hayvancılık onların tekelinde ve onların adaletinde paylaşılırmış. rahatsız olan veya adaletsizlik olduğunu düşünen ya savaşır ya da başka bir yere göç edermiş, huzura erene dek.
    ilk yerleşenin hegamonyasından rahatsızlık duyan kavimler aralarından temsilciler seçerek hediyeleri ile birlikte yöneten beyliklere temsilcilerini gönderir ve hak talep ederlermiş. ilkel zamanlarda her şeyin bir başı olması gerektiğine inanırmış insanoğlu. dinler tam olarak yerli yerine oturmadığı için, inançlar faklı olduğu için önderliğin insanların üzerine yıkılması gerektiğinde hemfikirmiş kalabalıklar. ve iyi ile kötünün sonuçları kendilerine fatura edilirmiş. demokrasi ve meclisleşmenin en ilkel hali yani. bir temsilci gönder iyi de kötü de onun üstüne kalsın hem de o istemediği halde.

    eğer ki; galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir hareket kurulacak olursa iş hiç alakaları olmadığı halde sorumluluk site kurucularına kalacaktır. muhatap alınacak kişiler onlar olacaktır. kimse 'gerizekalı' diyen adamı muhatap almaz. zaten kimse de bunu söyledikten sonra ortaya çıkıp 'evet ben hepinize gerizekalı dedim' demez.

    bunun farkında olan adminler ya da moderasyon ya da yönetim katı, adı her ne ise işte; bu tribün grubunu sahiplenmez ve desteklemez ise fikrimce mantıklı bir iş yapmış olurlar. tribün grupları başlarında kişiler olmadan tribünde barınamazlar. bir tek kişinin bir defaya mahsus yapacağı münferit yanlış site sahiplerine, yani belki de istemedikleri halde temsilci olmak zorunda bırakılanlara kalır.

    fikrimce kimsenin böyle bir sorumluluğu bu kişilerin üstüne atmaya hakkı yoktur. sözlük tribün grubu hakkındaki fikrim tamamen değişti. bir toplantı yapılmadan, sözlüğün amacı tam olarak kavranmadan, realiteye geçilip-geçilmeme fikri oylanmadan bunu yapmak zarar verir.

    ne istediğimizi iyi bilmek gerekir. galatasaray sözlük tribün grubu gibi bir fikir ile kimseyi ateşe atmamak gerek. bunun adı geri vites değil, sözlük kuruluş amacına paralel hareket etmektir. önce içinde bulunduğumuz oluşumun amacını kavrar isek, bayrağı altında hareket edeceğimiz oluşuma ters düşmemeliyiz.
    her şeyin başı da bu değil mi? nice gruplar ne amaçla kuruldu şimdi neredeler...

    galatasaray sözlük moderasyonu ya da adminler galatasaray sözlük tribün grubu hakkında bir şey yazmadan bu işin hiçbir ciddiyeti olmayacaktır kanımca. olmamalıdır da...
  • 1309
    (bkz: #3098678)

    düşünürler mi bilmiyorum ama türk spor basınına karşı tüm galatasaray taraftarı'nın seve seve katılacağı bir boykota öncülük etmeleri harika olur. bahsi geçen boykotun sebepleri ve neden çok gerekli olduğu apaçık, yukarıdaki entry'mde de kısa bir özet geçtim.

    sözlüğün etki alanının ne denli geniş olduğu ortada, burası sosyal medya kullanan galatasaraylıların büyük bir kısmının saygısını ve teveccühünü kazanmış bir platform. medyanın galatasaray taraftarı'nın sinir uçlarıyla ne denli oynadığı, taraftarımızın sabrını ne denli sınadığı da ortada. bu sebeplerden dolayı burada başlatılacak uzun süreli, geniş çaplı ve iyi organize edilmiş bir spor basını boykotunun tüm taraftarlarımız tarafından sahiplenileceğini, galatasaray düşmanları aleyhine ciddi sonuçlar doğuracağını, zor ama belki bu düşmanları terbiye bile edebileceğini düşünüyorum.

    boykotu neden türk spor basınına yapıyoruz da tff ve benzeri kurumlara yapmıyoruz derseniz, bizim taraftar olarak oralara yapabileceğimiz pek bir şey maalesef yok. o aslında yönetimimizin işi ama onlar da maalesef bu konularda çok ciddi bir zaafiyet gösteriyorlar.

    ama türk spor basını için durum farklı, adamlar galatasaray'a düşmanlık yaparak galatasaray taraftarı'ndan para kazanıyor. bu paranın uçup gitmesi onlar için düşmanlıklarından bile büyük bir korku. bu yüzden iyi organize edilecek bir boykotun basına etkisi tff ve benzeri kurumlara etkisinden kıyaslanmayacak ölçüde daha büyük olacaktır.

    sözün özü; moderasyonumuzun tüm taraftarımızın seve seve destek vereceği, hatta çok az da olsa bir ihtimal yönetimimizi dahi etkileyebilecek bir boykotta öncü olması çok güzel bir hareket olur düşüncesindeyim.
  • 1191
    sözlük kurallarına uymayıp sonra da silinen entryler yüzünden suçlanmaması gereken moderasyon.

    yok sansürmüş de, yok bilmemneymiş de... bu sözlükte her görüş savunulabilir. ama kurallara riayet etmek kaydıyla. mesela entryniz suriyelileri savunan bir içerik taşıyabilir. olabilir. ama bunu suriye milli takımının oynadığı bir maç üzerinden yaparsanız o maçın künyesini girmek zorundasınız. o maçın künyesini girmezseniz, iki altta suriyelileri savunan bir başka entry silinmezken sizinki silinir.
  • 728
    toplam dört kişiden oluşan bu ekip sözlüğün a'dan z'ye her şeyi ile ilgilenmek durumunda. sadece yazıların kontrolü vs. yani içerik yönetimi haricinde; altyapı, sunucu, kodlama, tasarım, üye işlemleri kısacası sözlük ile ilgili aklınıza gelebilecek her iş ile ilgilenmekteler.

    yalnız işin şöyle de bir yanı var ki; devamlı belirttiğimiz gibi amatör bir oluşum olan galatasaray sözlük'te, haliyle de bu dört kişi profesyonel olarak değil gönüllülük esasına göre işinden, okulundan, ailesinden kısacası hayatından önemli bir zamanı buraya ayırmakta. bu kadar işle uğraşan kişilerin hata yapmasından daha doğal bir durum olamaz sanırım.

    ancak bugün sözlükte şikayet unsuru olan her ne kadar konu varsa bunların aşılmasını bu dört kişiden beklemek hata olur. bu sayı dört değil, ondört, yirmidört isterse daha fazla olsun değişen fazla bi'şey olmaz. öncelikle yazarların duyarlı olmaları gerekli, herkese bir moderatör atayamazsın ama herkes kendi moderatörü olabilir. kötü niyetli, amacı sözlüğü karıştırmak olanlar ve huzursuzluk sebepleri bu şekilde daha net ortaya çıkacaktır. sözün özü varolan sorunların aşılmasının tek yolu karşılıklı anlayış ve işbirliğinden geçmekte.

    eğer bu organizasyon sağlanırsa sorunlar oldukça azalacak ve kalan işlemler için moderasyon yeterli olacaktır. aksi takdirde fasit bir dairenin içinde hep aynı kısır tartışmalar sürüp gider.
  • 1332
    sildikleri entrylerin modlog kısmından görüntülenebilmesine imkan tanıyan topluluk.

    --- şaka mode on ---

    yazarların birbirlerinin başlığına yazdığı kavga zeminli entryleri de silmeye başlamış moderasyon.

    ya böyle yaparak sözlüğün magazinsel yönünü öldürüyorsunuz ama :(

    kim kime nerede ne demiş, kim kimi seviyor, kimi sevmiyor anlıyorduk böyle. şimdi o atışma entryleri uçtuğu için onları okurken çitlenecek çekirdekler öksüz, kıtırdatılacak cipsler yetim :(

    eğlencemiz kalmadı. :(

    --- şaka mode off---

    şaka bir yana sözlüğü güzel idare eden bir topluluk onlar.
  • 275
    yakında hayatlarının 7/24 galatasaray sözlük'ten ibaret olmaması dolayısıyla eleştirilecek olan arkadaşlarımız. birçoğumuz birilerinin yüzüne hayatta söyleyemeyeceğimiz şeyleri çok klasik bir tabirle klavye delikanlılığı yaparak burada yazıyoruz. benim de bir çok entryim silindi. gelen açıklamasına baktığımda evet haklılar dedim, düzelttim veya tekrar girmedim. haklıysanız sonuna kadar savunun ama aynı hatayı tekrar tekrar yapmayın. buranın bir ağırlığı var, elbette ki konu, kişi, ve kurumlarla ilgili gerek espri * gerekse olumsuz eleştiri mahiyetinde yorumlar yapabilirsiniz ama bunu lütfen saygı çerçevesinde yapın. entyriniz silindiyse hangi moderatör sildiyse özelden kendisiyle iletişime geçin, sonucunu ölçün, biçin sonra karar verin. hiçbirimiz dört dörtlük insanlar değiliz ki. kimse kimseyi de kayırmıyor burada, bu yalana da kendinizi inandırmayın. bir sorun varsa çift taraflıdır.

    moderatörlerden hiçbirini yüz yüze tanımıyorum, bu entry onları korumak maksatlı da değildir *ancak artık bazı şeylerin farkına varalım. elbette ki hataları vardır, olacaktır, ama bizim de hatalarımız var. önce iğneyi kendimize bir batıralım, sonra çuvaldızı başkasına batırırız diyerekten konuyu kendi adıma kapatıyorum.
  • 1245
    eleştiri kabul etmeyen. yanlış yaptığında yanlış yaptık diyemeyen moderasyon.

    sözlüğü hepimiz çok seviyoruz, kendilerinin de çok emeği var ancak bazı konularda çok yanlış kararlar veriyorlar umarım özeleştiri yaparlar.

    edit: barış pınarı harekatı başlığında silinen entryleri canlandırarak bizi mutlu etmişlerdir. yazdıklarımı geri alıyorum.
  • 908
    dün selçuk inan'ı kayırmakla, bugün de sansürcülükle ve çifte standart ile itham edilen moderasyon. demek ki zor zamanda lazım olur diye bu tip ithamlar biriktirilmiş de cevaba göre ufak ufak ortaya atılıyor.

    öncelikle şahsım ısrarla sosyal deney yapmakla suçlanmaktadır ve her güncel olayda sanki geçmişime dair bir kara lekeymiş gibi bu mevzu ısıtılıp ısıtılıp öne sunulmaktadır. o günkü olayın hazırlanış aşamasında bir parçası olmadığımı; tamamen görüp ve kendimce komik bulup da anlık bir şımarıklık sonucu katıldığımı daha önce de belirttiğim gibi zaten sözlükten hatırı sayılır bir süre uzaklaştırılarak cezasını da çektim. bahane bulmuyorum, kıvırmıyorum, zaten defalarca özrümü de diledim fakat daha hala bana çıkıp da "sosyal deney yapan moderatör :)))" diyen insanın eğer dönüp bakarsa 7 yıllık sözlük kariyerimde artık daha başka ayıplarımı bulabileceğini düşünüyorum. bunun adı belden aşağı çalışmaktır ve de tamamen provokatif bir eylemdir. gerizekalı değilim fakat ben de her insan gibi bazen hata yapabiliyorum. yaptığım zaman da diğer tüm yazarlar gibi sözlük kuralları çerçevesinde ele alınıyorum. moderatör olduğum güne lanet olsun ki artık içimden gelen bir şey yazacak olduğumda üç kez dört kez düşünür oldum, ki artık çoğu zaman da vazgeçiyorum. buna rağmen hala entry'min silindiği oluyor. bana gülmek ve eğlenmek haram bu sözlükte. ya da belki 19-20 yaşındaki bebeler açığımızı kovalıyordur, hatalarımızı not alır da yarın bir gün mal bulmuş mağribi gibi yüzümüze vurur diye şu an gecemi gündüzümü meşgul eden doktora tezini yazar gibi entry gireyim ki kafamı dağıtıp içimi dökebileceğim tek mecra da avuçlarım arasından kayıp gitsin. aferin ergen kardeş, bir sen akıllısın, "sosyal deney yapan ve yazarlarla taşak geçen moderatör"ü ifşa ve rezil ettin, muhteşem bir dikkat ve beceri...

    fatih terim'in başlığının sol frame'de gözükmemesi ilgili başlığa entry giren herkesin zaten iki dakika içerisinde fark edebileceği basit bir uygulamaydı, ki o dönem de anlaşıldığı gibi konu tartışıldı ve gerekli açıklamalar yapıldı. bu mevzuda da ortada bir dedektiflik başarısı yok. kısaca açıklayacak olursak, o dönem fatih terim yüzünden her gün ciddi sayıda yazar tartışıyor, ceza alıyor, hatta arka arkaya uçuruluyordu. fatih terim yüzünden sözlük adeta birbirine girdiği için böyle bir çözümü denedik, sonra da kaldırıldı. ortada herhangi bir sansürcülük niyeti olmadığı gibi zaten aşırı gizli saklı bir eylem de değildi, amaç sadece yazarların bu hararetli tartışma ortamından biraz uzaklaşmasını sağlamaktı. fatih terim'e ilişkin her şeyi yazmak zaten mümkündü çünkü başlığı kapatılmadı, sadece sol tarafta dallanıp budaklanan ve haliyle ilgi uyandırıp daha fazla insanı içine çeken başlığa yönelik geçici bir çözümdü. doğrudur yanlıştır bunlar elbette konuşulabilir fakat bunun sansürcülük ile hiçbir ilgisi yoktur. burada düzgünce açıklıyorum ama sosyal deney yapan taşak kafalı moderatör kesin yalan söylüyordur, bence bu işin içinde bir iş var, liseli dedektifler göreve...

    diğer bir ithama gelecek olursak peşinen söyleyeyim: kimseyi kayırmıyoruz, fakat cezai işlem gerektiren bir durumda ilgili yazarın daha dün çaylaklıktan yazar yapılmış biri mi, yoksa günlük bazda belli bir sürenin üzerinde burada vakit geçiren ve bariz emek vermiş biri mi olduğu her kim olursa olsun elbette ki göz önüne almak durumunda olduğumuz doneler. bu dediğim aynen küfür ve hakaret kavramının ucunun açık olması gibi ucu açık bir ifade ve bizim öncelikli amacımız yazarların burada kalmalarını, kalırken de sözlük kurallarını ihlal etmemelerini sağlamak. o yüzden bize güvenip güvenmemek size kalmış. eğer "adam kayırmak" galatasaray sözlük'e henüz hiçbir şey katmamış taze yazarlar ile artık buranın gediklisi olmuş yazarları isim ve cisim fark etmeksizin biraz daha gerçekçi bir şekilde ele almak ise başka diyecek sözüm yok... hala ve hala güvenmiyorsanız güveninizi kazanmak için ancak bu kadar şeffaf olabilip kendimi paralayabilirim. bunun dışında "ama t günü x yazar y yazara şunu demişti ama siz z yapmıştınız" türü olaylara verecek cevabım şu an için mevcut değil. sadece şunu demek isterim ki kime babamızın oğlu olmadığı gibi kimsenin de bu sözlükte dokunulmazlığı yok. her gün ne yazarlar ne sürelerde cezalar alıyorlar ki hepsinin kendi aramızda ince ince muhakemesi bile ne biçim zamanımızı alıyor ama tüm bu sözlerim tabi ki nafile, zaten genç dedektifler yüzümüze tokat gibi çarpmak için her şeyin çetelesini tutmuşlardır. genç beyinlere boynumuz kıldan ince...

    son olarak 20 yaşında saygısız bir birey olup bir de üstüne insanları sürekli itham eden kalitesiz bir üsluba sahip olmak tek başına değil uçurulma, ceza sebebi bile değil. takdir edersiniz ki buranın da belli bir kuralları ve işleyişi var, biz de samimiyetle ve işimizden gücümüzden arta kalan zamanda buna bağlı kalmaya çalışıyoruz. o yüzden de fikrini ve üslubunu beğenmediğimiz insanlara karşı hayatta sanki başka hiçbir derdimiz tasamız yokmuş gibi "km ln bu uçuralım gitsin :(((" demek yerine kravatımızı ceketimizi giyip klavye eskitmek durumundayız. eğer ki bu saygısız ve kalitesiz yazarlar sözlükten memnun değillerse eline benzin bidonu alıp "uçurun o zaman kardeşim :)))" şeklinde şov yapmak yerine kontrol merkezi->ayarlar->hesabı kapat yönergelerini izleyebilirler.

    daha dün sığ bir üslupla, lütfedilmiş iki satırlık bir karalama ile "galatasaraylılar tabi yersen yææ :)))" diye eleştirilen, fakat bugün hakkında dosya dosya akıl almaz iddialarda bulunulan moderasyondur ayrıca...

    sonunuz yakındır ey moderasyon, korkmayın titreyin!!!
  • 742
    26 şubat 2014 galatasaray chelsea maçı ile ilgili sözlük introsunu bir an evvel devreye sokması gereken moderasyondur. hemen hemen hepimiz sinerjiye inanıyoruz ve sözlük moderasyonu da bu zamana kadar hazırladığı intro çalışmaları ile bu işi layığıyla yerine getirmiştir. öncekilerden farklı olarak başta da söylemiş olduğum gibi, maçtan bir gün önce değilde 2-3 gün önce bu intro sözlüğe konulursa, sözlük olarak ve sözlüğe ziyarette bulunan taraftar kardeşlerimizle birlikte güzel bir sinerjiye ulaşıp, takımımızın da kazanma hırsını, inancını tetikleyebiliriz diye düşünmekteyim.

    (bkz: moderasyon göreve)

    not: allah'ım gol, söz konusu intro da muhakkak ama muhakkak olmalıdır.*
  • 580
    galatasaray sözlüğün tff'si.

    hiçbir küfür ya da hakaret içermeden eleştiri yapan adamı* sözlükten atarlar. sonra üstünü kapatırlar. aynı tff ve şike mevzusu. kendi hocasını/futbolcusunu korumak adı altında önüne gelen hakaretler yağdıran insanlara* verdikleri maksimum ceza 2 hafta. onu da erteliyorlar mı bilemiyorum. muhakkak vardır öyle bi şey.

    bir de şu var. 1 ay önce ihbar ettiğim demirören'i shrek karakterine yanındaki eşşeği de aziz yıldırım'a benzeten capsli bir entry, bu sürenin sonunda "hükümsüz ihbar" olarak değerlendirilmiş. güler misin gözyaşı mı dökersin? aklıma antu'nun modları geldi şimdi. galatasaray yazarsan bile ceza alabilirsin. 6saray yazacaksın. lise seviyesine indireceksin tartışmaları, dokundurmaları, eleştirileri.

    6s cincon fatoş hehheheh xd
  • 396
    disiplini koruyup burayi inci sözluge cevirmemelerini takdir ettigim moderasyon. ancak bazi özel gunlerde, bazi ince espirileri tasiyan entrylere, görsellere ve basliklara daha cok iliman yaklasmalilar. sonucta isin eglence kismi da biz yazarlari ve burayi okuyan diger insanlari sözluge ceken unsur. askeri okul gibi noktasi belli, virgulu belli ve hersey bir kalibin icinde olursa, hem okuyucular hem de yazarlarin zamanla sikilmasina sebebiyet verebilirler. formata uygun degil, konuyla alakali degil vs. diye bir cok hazirlanip ugrasilmis, en kotu google’dan arastirilip bulunmus ve sözlukte paylasilmis görseller-yazilar siliniyor. bu konuda daha toleransli olmalarini diliyorum. onun disinda bu sözluk gözumde on numaraysa bu degerli yazarlarin ve kaliteli moderasyonun sayesindedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın