• 15301
    takımızın başına klopp ya da pep guardiola gelmediği sürece, kim gelirse gelsin o kişiyi vasat ilan edeceklerin bulunduğu mecra. başarıya açlık olarak ya da doyumsuzluk olarak lanse edilen bu şımarıklık ve kendimizi dev aynasında görme durumu, uzun vadeli başarıların önündeki en büyük engellerden birisi. gerçekten sosyal medya hiç yaramadı bize; eleştiri ve beğenmemek her zaman olacak ve olmalı, ancak bu kadar peşin hükümlü olmak ve kişinin en ufak başarısızlığında dahi acımasızca eleştirmek bizi yerimizde saydırmaktan başka bir işe yaramıyor.
  • 15302
    her şeyin ama her şeyin bir şekilde olumsuz olarak eleştirildiği sözlük. bu tipler bir noktadan sonra ciddi anlamda can sıkıyor.

    sözlüğü okunamaz duruma getirmenin alemi var mı?

    bu konuda en basit şekilde şu örneği vereyim:

    abdülkerim’i iki ezeli rakibin elinden çekip almışsın. neden her yıl maaşı artıyor diye eleştiriyorlar. tl cinsinden sözleşme yapıldığı için olabilir mi acaba sayın çok bilmiş?

    türkiye’de geçen seneki 1000 tl ile bu seneki 1000 tl aynı değerde mi? siz nerede yaşıyorsunuz allah aşkına?
  • 15305
    reklam alma kıstasları nedir bilmiyorum ancak karşıma fenerium reklamı çıkaran, güzel yüzlü mestu'un formalı fotoğrafını çıkaran bir reklam görseli var.
    transfermarkt harici fener ile ilgili bir etkileşime girmiyorum.
    whatsapp konuşmalarımda gruplarda illa ki fenerbahçe eleştirileri yapıyoruz ya da transferleri değerlendiriyoruz.
    oradan yürüyor mudur reklam işleri açıkçası bilmiyorum.
    ancak bildiğim çok net bir şey var koca sayfanın gülen fener formalı futbolcularla dolu olmasını istemiyorum.
    geçenlerde de vibratör ve kayganlaştırıcı reklamları vardı. ulan sanayide adamın biri görse hacı sen ne yapıyorsun diyecek.
  • 15306
    sayesinde 4 yıllık muhasebe mezunu gibiyim. kolunda altın bileziği olsun isteyenler de muhasebeye giriş 1 dersi için jason denayer başlığıyla başlayabilirler. olası iş başvurularında hagi de olumlu referans verirse, tadından yenmez.

    daha oyuncu gelmeden alacağı tahmini maaş, kontrat süresince alacağı toplam maaş, tahmini bonuslar, bu maaşın mevcut kurla türk lirası ederi, 4 sene sonundaki tahmini kur analizi ve gelecekteki tahmini türk lirası maaşı, girdiği vergi dilimi, vergileriyle birlikte kasadan çıkacak total para, bu paranın kdv'si falan muthis bir database'e sahip.

    seviyoruz efendim.
  • 15308
    bugün şöyle bir entry (bkz: #3398508) girdim.
    ben ne acun’un fenerbahçe sevgisini sorguladım, ne de insanların exxenspor almasını eleştirdim.
    sadece ben bu tarz bir duruma para ödemem dedim.
    herkes istediğini yapmakta özgürdür.
    yalnız şu kadarını söyleyeyim, 2021 ocak ayında erencan yardımcı’yı 4 milyon tl’ye eyüpspor’a sattık diye hepsi birden üstümüze çullandı.
    sözcü gazetesinden alakasız bir kadın murat özkaya ile ilgili haberler yaptı.
    bakıyorum da bizim taraftar maşallah sevgi pıtırcığı olmuş, acun güzellemeleri yapıyor.
    sanki her şey çok adil ve doğruymuş gibi.
    neyse ya herkesin kendi düşüncesi, yapacak bir şey yok…
  • 15309
    10 yıldır sözlükte yazarım. tabi iş, güç, yoğunluk derken aktif olarak yazma şansım pek olmuyor. ama 12 yıldan daha uzun bir süredir aktif bir okurum. her gün kesin girerim sözlüğe. benim için bir rutin olmuştur artık. keyifle de zaman geçiririm. internet alemindeki en kaliteli ortamlardan diyebilirim.

    bu kadar uzun yıllardır buranın aktif kullanıcısı olunca, bazı değişimleri gözlemleyebilmek de daha rahat oluyor. değişimlerden bahsederken ne eski nostaljisi yapmayı severim, ne de jenerasyonları yermeyi. zaman aktıkça ülke gibi insanları da değişiyor. farklı şartlar altında yaşayan eğitim alan herkesin de hayata bakış açısı farklı oluyor. ama tüm ülkedeki vizyon ve kalite düşüşünün buraya da sirayet etmesi çok canımı sıkıyor.

    türkiye'de 2000'lerin başında biri bizi gözetliyor gibi, ünlüler çiftliği gibi, dokun bana gibi, popstar türkiye gibi reality şovlar tüm dünyada olduğu gibi üretildi, tüketildi ve unutuldu. toplum gelişirken yavaş yavaş kalite algısı da oluşmaya başlıyordu. ta ki acun ılıcalı artık geçmişte kalan bu kültürü geri getirmeye çalışıp, sonra da muhtemel iktidar desteğiyle insanların kalite anlayışını zaman içinde yıkıp, bozup, onarılamaz hale getirene kadar. önce var mısın yok musun, sonra survivor( ki survivor diğer ülkelerde çok iyi sportif ve zeka oyunları olan baya iyi bir program. türkiye'de de yanılmıyorsam 2003-2004 yıllarında ilk defa başka bir yapımcı tarafından getirilmişti ve geceleri geç saatlerde gösteriliyordu. ben lise sınavına hazırlanıyordum o zamanlar. uyumam gerekirken geceleri kalkıp gizlice izliyordum. acun ılıcalı tarafından tahrip edilmemiş hali çok güzeldi. vıcık vıcık dram, tekrar, aptal aptal konuşmalar falan yoktu.) ve diğer programlarla tahribata devam etti. halkı yozlaştırıken kendi de yozlaşmayı ihmal etmiyordu tabi. alakasız bir programında arkadaşlarıyla yaptığı halı saha maçını, hızlı motorsiklet sürüşünü falan millete izleten bir adamdan bahsediyoruz.

    hakeza ülkede sinema ve dizi anlayışı da zamanla aynı değişkenlikleri gösterdi. 45 dk - 1 saatlik diziler yerini insanları tv başından kaldırmadan, düşünmeden saatlerce süren uzun bakışmalı, entrikalı, başladığı konudan sapmış, dizi diyemeyeceğim içeriklere bıraktı. bu ülkede 2003'te yapılmış alacakaranlık diye kaliteli bir dizi var. şimdi imkanı yok öyle bir doğallığın diyeyim. youtube'da var izlemek isteyenler için.

    youtube demişken televizyondan bıkan izleyicinin kaçışı oldu bir dönem. kalite arayışındakiler kitleler halinde buradaki programları izlemeye başladı. ama şimdi ne oldu. televizyonda kendilerinden kaçtığımız oyuncular, sunucular, ne olduğunu sınıflandıramadığım ya da neden ünlü olduğunu anlamadığım bazı kişiler buraya da dadandı. her yerde onları görmeye başladık, buradaki programların kalitesi de yerlere düşmeye başladı.

    şimdi geldik sözlüğe. zamanında sözlüğün bu kadar tutulmasının nedeni basit tüketim gazeteciliğin önüne geçmesi. yani fotomaç ve fanatik gibi her gün onlarca transfer başlığından, saçma yorumcuların yazılarından bıkanlar, bu ortamı görünce çölde vaha bulmuş gibi sevindi. detaylı analizler, kaliteli yorumlar, eğlenceli başlıklar, aynı takımı tutan ama rafine zevkleri de olan insanlarla tanışma imkanı burayı büyüttü. ama işte yukarıda paragraflarca anlatmaya çalıştığım kalitesizlik bu ortama da sirayet ediyor. kim olduğu belli olmayan adamların transfer duyumları(!) gerçekmiş gibi hayırlı olsunlar havada uçuşuyor. zaten tvde izlememek, gazetede okumamak için bu ortama kaçtığımız adamların yorumları üzerinde üyeler birbirine çatıyor. başka takımların transfer söylentileri yine olmuş gibi ahlar vahlar içinde yazılıyor. bu afaki söylemler üzerinden herkese hakaretler gırla gidiyor. yani şu resmi imza gelmeden konuşmamayı bir öğrenin dostlar ya. 1 aydır wout weghorst beşiktaşta diye yazı okumak zorunda mıyız? adamlar belki bitirecek belki bitiremeyecek? ben zaten o adamı orada sanmak zorunda mıyım? nedir bu dezenformasyon yaratma çabası. joao pedro cimboma hayırlı olsun! ben mi kaçırdım abi biz ne zaman aldık bu adamı. sadece söylenti var. ya da vasat vasat isimlere dilenmek, paraları savuralım demek, olmayınca neredeyse ağlayarak yazı yazmak, çok transfer yapanı favori ilan etmek falan. fotoşoplu pas fotomaç gazetesi okumak istesem gider onu alırım.

    nolur yapmayın etmeyin pırlanta gibi ortamı bozmayın. zaten türkiye'nin old tayfa siyasetçileri ve onların kör destekçileri tarihi, gelmişi, geçmişi, bugünü bile dezenforme etti. buranın eskileri de yenileri de gözünüzü seveyim vizyonunuzu onların seviyesine indirmeyin.
  • 15310
    dürüst ve objektif olmanın nedense eleştirildiği bir sözlük kıvamı oluştu. burada bizi ortak noktada buluşturan tek şey galatasaray - galatasaray sevgisi. ve iyiliğini isteyeceğimiz tek takım da galatasaray. rakip takımların doğru yaptıkları işleri ya da futbolcularını övmek çok doğal bir eylem. burada sadece galatasaray'ı övmek için bulunmuyoruz. fan clup değil adı üzerinde galatasaray sözlük. galatasaray'ı ilgilendiren iç-dış, olumlu-olumsuz bütün olayların konuşulması gereken bir platform. rakip takımı övmekle kimse galatasaraylılığından bir şey kaybetmiyor. gerçeklerden kaçılmaması ve ders alınması gerektiğini düşünüyorum .
  • 15313
    yetersiz gündemden dolayı galatasaray harici sebepten yazarların birbirine girdiği sözlük.

    yahu millet, bizim ahlaki değerlerimizi, inancımızı ya da sosyal normlarımızı öğrenmek için girmiyor bu siteye.

    galatasaray'ı ilgilendirmeyen homofobi ya da lgbt dayatması üzerinden bir sonuca varamayacak tartışma yapıp ne kazanacağız? galatasaray için ne kazancı olacak?
  • 15316
    lgbt konusunda fikrimi tüm açıklığıyla belirtip sol frame'ini sportif gündemimiz dışında konularla meşgul ettiğim için üzgün olduğum sözlük.

    gerçi düzgün bir tartışma kültürü olsa, benden farklı düşünenler dm'den yazıp iletişime geçse, saygı çerçevesinde tartışsak belki bana belki karşıdakine bir şeyler katacağız ve üzülmeyeceğim fakat o da yok, tek karşılaşılan şey son yıllarda moda olduğu gibi linç kültürü.

    her neyse, sadece sportif tarafla ilgilenip buralarda vakit geçiren herkesin en değerli şeyini, zamanını çaldıysam affola.
  • 15317
    kafes dövüşü ortamına dönmüş sözlüğümüz. burası galatasaray sözlük, ona göre mi davransak biraz? herkes kendi derdini fikrini sıkıntısını birçok farklı sosyal medya platformunda dile getirebilir, gerçek hayatta da aynı şekilde geçerli bir durum bu. ancak bu tarz konuların tartışılacağı yer burası değil. umarım yazarlarımız buranın galatasaray sözlük olduğunu hatırlarlar en kısa zamanda. siyaset, politika ve bütün popülist düşünce ürünü başlıklar sözlüğe ve sözlüğün amacına katkı sağlamaz.
  • 15318
    esas problemi hedef gösteren ve nefret dili kullanan yazarlara karşı bir yaptırım uygulamaması olan sözlük. yoksa sporda homofobi konusu pekala burada yer bulabilir diye düşünüyorum. trenin rayından çıkmasına yol açan ise hedef gösteren, uçurma çığırtkanlığı yapan sözde hassas yazarlar. yazmaya ve okumaya değer fikirleri olsa zaten ilgili başlık altında usulünce fikirlerini ifade ederler, ama bu kişiler alenen "bunu beğenmedim, kovun" diye çocukluk yapıyorlar ve sözlüğü amacından saptıran toksik tartışmalar başlatıyorlar.

    buna müsamaha gösterilmezse sözlüğün kalitesi korunur.
  • 15320
    içerik sınırlaması uygulamasının dönem dönem faşizanlıkla falan bağdaştırıldığı sözlük. yarım günde bile sözlüğün ne hale geldiği ayrı, sözlüğe bir günde girilen entry sayısının %65-70'inin tek başlıkta toplanması ayrı birer vaka. seksen yılda bir entry girip okuyucu modunda takılanların bile harala gürele entry girmesine girmedim bile.

    sadece galatasaray konuşmaktan bu kadar sıkılıyorsak ya adres yanlış, ya da sözlüğün kendi kendine bir karar vermesi lazım.

    14 yıllık sürede sözlük bir tek kere, o da gezi parkı zamanında içerik sınırlaması olayını uygulayamaz hale geldi. o haliyle de 2 hafta dayanabildi ve kapanmak zorunda kaldı. aslında iki hafta da dayanmazdı ama basketbolda 20 küsür sene sonra gelen şampiyonluğun gelmesi beklendiği için o kadar uzun sürdü.

    bu sözlük kapandığı zaman ya da olduğu halinden çıkıp ne idüğü belirsiz bir hale geldiğinde "ağlayacak" olan, bir zahmet ateşi körüklemeye devam etmesin.

    bu işlere inatla devam edecek olanlar da yolun sonunun bu olduğunu bilsin. ömrümün kendimi bildiğim kısmının yarıdan çoğu bu sözlüğe bakarak geçti. bunca zaman da mümkün mertebe korumaya çalıştık. bu saatten sonra kapanması gerekiyorsa da kapanır, değişmesi gerekiyorsa da böyle kaçak köçek değil net bir şekilde değişmeli.

    neticede ömürler geçiyor. insanın en sevdikleri bile ölüyor. milletin servet karşılığı salla pati yaptığı sözlük yönetme işini beş para kazanmadan 15 yıldır yapan birkaç insanın emeği hariç bir şeye de üzülmem...
  • 15321
    homofobinin hunharca eleştirildiği, ama başka fobilerin hunharca konuşulup desteklendiği, hatta ilericilik ve vatanseverlikle övünüp alkış tutanları içinde barındıran sözlük. birtakım renktaşlarımızın böyle düşünceler içinde bulunması beni bir hayli üzmüştür.

    her türlü fobiye karşı olma duruşunu sergileyen birtakım liberal insanların metoduna saygı duyuyorum, çünkü hiç değilse tutarlı bir metotları var. ama özgürlükçülük diyerek bazı uygulamalara pek muhteşem saygı duyulup iş daha muhafazakar düşüncelere gelince ileri geri konuşup bunu hürriyetçilik diye kakalamaya çalışmak çok büyük bir ikiyüzlülükten ibarettir. ilerlemek ve medeni olma kavramlarını 200 yıldan beri hala öğrenememiş olmamız gerçekten fazlasıyla üzücü.

    sözlük yönetiminin bu ikiyüzlülüğe karşı önlem alması en büyük temennimiz. galatasaray ile ilgili entry'lerin haricindeki tüm başlıklarda sıkı bir denetim kurmalarını elzem görüyorum. burası ekşi sözlük veya herhangi bir forum sayfası değil.

    burada aslolan galatasaray'dır. başka türlü tartışmaların yapılacağı yer olmamalıdır.
  • 15322
    ülkemiz gibi iki kutuplu hale gelmeye başlayan sözlük.

    futbol, siyaset, din, kürt meselesi ve şimdi de cinsel yönelim, tercih, hastalık falan filan adını her nasıl telafuz ediyorsanız.

    bu beş konuda kimse kimseyi ikna edemez bu ülkede. *

    dolayısıyla tartışmaları uzatmak, dallandırıp budaklandırmak tartışanı haklı çıkarmaz, hatta tartışılan konunun özü unutulup tartışılan argümanlar tartışılır hale gelir. her iki taraf da haklılığına o derece inanmıştır ki, saçmalamalar bile savunulur bir süre sonra. sen şuysan faşistsin, değilsen faşistsin, demezsen faşistsin tavırları da faşizan tavırlardır, sen hastasın, sen lanetlenmiş bir kavimsin tavrı da faşizan bir tavırdır. o sebeple karşı taraf olarak görülen insanları yargılamak yerine kendimizi sorgulayıp ne kadar demokratız ona bakmalıyız.

    çözüm kutuplaşmada değil, demokraside.
  • 15324
    abi yeter değil mi artık ama cidden ya? dalga geçtiğimiz, b*k çukuru dediğimiz yeşilli sözlüğe benzemeye başlıyor sözlüğümüz -hepimiz sağ olalım sayemizde- git gide. biri bir başlığa bir şey yazıyor, diğeri gidiyor karşıtı olan başlığa tam tersi bir şey yazıyor. hobaa tartışma başlıyor, cadı avına dönüşüyor hemen. arada nick altlarında ilgili yazarın yazdığı entrye benzer görüşte olanlar yedirmeyüüüz tarzı destek mesajları giriyor. en son moderasyona sitem ve kapanış.

    abicim, ablacım, kardeşim, sayın romalılar; affedin ama rahat mı batıyor size? gündem yokken dur bugün de gündem oluşturalım da kaostan eksik kalmayalım mı diyorsunuz? sen şucusun sen bucusun yaklaşımı bıktırmadı mı herkesi artık? birebir gerçek hayatta zaten yaşıyoruz bu durumu, bari burada biraz daha sağduyulu olalım.

    not: görmek istemiyorsan sözlüğe bakmayabilirsin diyecekler olacaktır ancak ben buraya bir şeyler okumak için girmesem bile alışkanlıktan bile giriyorum. sürekli yenileme yapıyorum canım sıkılınca bile. değersizleştirmeyin şurayı da. ülke standartlarının üstünde bir elin parmağını geçmeyecek şey kalmış onları da mahvetmeyelim.

    (bkz: kapalı tribün sakin olalım)
  • 15325
    birleşmemiz gereken yerde ayrı düştüğümüz sözlüğümüz. tabii ki herkes aynı fikirde olmak zorunda değil fakat zaten bir çok konuda ayrıştırılıp veya ayrışıp gücümüzü kaybediyoruz. yıllardır kendi içinde anlaşmazlık yaşayan ve karasızlaştırılarak birbirine düşman edilmiş halkların halini hep birlikte görüyoruz. arkadaşlar biz bu ülkenin çocuklarıyız, dünyanın her ülkesinde savaşlar çıkar insanlar bir yerden bir yere göç eder orada kabul görür veya buna katlanır fakat biz bunu beceremeyiz ve bizi de onlar kadar kolay kabul etmezler o sebeple hem birbirimizin hem sözlüğün hem de bu ülkenin kıymetini bilmeliyiz sağlıcakla…
App Store'dan indirin Google Play'den alın