• 15227
    1,35 puan ortalaması ile giderken gönderilen fatih terim'in mi, 1,17 puan ortalaması ile geleceği sorgulanan domenec torrent'in mi daha iyi / daha kötü olduğunun kavgasının yapıldığı sözlük. uzun zamandır böyle durum. iki tarafın da mazeretleri var elbette kendilerine göre. hakemler, yönetimler, kadro yetersizliği, bütçe kalmaması vs.

    bir gruba göre galatasaray sadece fatih terimle başarılı olabilir diğer gruba göre ise fatih terim dışındaki herkes daha başarılı olur.

    çok ilginç ve sıkıcı geliyor bana bu durum açıkçası. halbuki ideal bir galatasaray'da yine ideal bir hoca, fatih terim ve torrent'in toplamının da üzerinde 2,2-2,3 gibi bir ortalama tutturmalı. çıta bu olmalı, bu doğrultuda yorumlar yapılmalı ki biz ligde tepeye oynayalım. avrupa'da da istikrar bir şekilde başarılı olalım. kötünün iyisini arayarak, güzelleyerek bir yere varamıyoruz neticede.
  • 15228
    söylemleri ile fazlasıyla agresif, saldırgan ve tahammülsüz yazarların çoğunlukta olduğu sözlük.

    insanlar fikir özgürlüğünü çok yanlış anlıyor. sevmediğin insanlara hakaret etmek düzeyinde tepki göstermek ya da entry'lerde eline hortumu alıp sinir olduğun veya seninle aynı fikirde olmayan herkese adeta tazyikli su verir gibi sinirli bir tutumla entry yazmak hem galatasaray taraftarına, hem de sözlük adabına pek yakışmıyor. güncel bir örnek vermek gerekirse burak elmas'ı 2021 genel kurulunda destekleyen taraftarlar ile burak elmas'ı istemeyen taraftarlar adeta bir cephede gibi birbirlerine sallamak suretiyle, entry'i bir mızrak misali kullanarak karşıt görüştekilere batırıyorlar. yani biz ne zaman böyle olduk, tek vücut taraftara ne oldu?

    yaklaşık 10 yıldır sözlüğümüzü takip ediyorum, çok sık yazan bir insan değilim, arada yazar günün çoğunda da entryleri okur ve takip ederim. maç günlerini bir kenara bırakırsak (maç günleri sözlüğümüzün durumu hepimizin malumu, hele bu sezon gerçekten herkes keskin bıçak gibi) diğer günlerde de insanlar saldırıyor da saldırıyor. ya bu sözlük, çok samimi söylüyorum, insan profili olarak çok daha saygılı bir kitleden oluşurdu. yazar olmak için bile gerçekten sabır ve iyi bir birikim, yaratıcılık gerekirdi. mevcut sistemi bilmiyorum, sözlüğe eleştiri de yöneltmiyorum ancak sözlüğün profilinde büyük bir değişim olduğu da bir gerçek ve galatasaray'a yakışır şekilde ileriye yönelik bir gelişim değil tam tersi yönde bir gidişat var. umarım bu konuda da yazarlarımız kendilerini geliştirir, tavırlarında galatasaray taraftarına yakışır bir şekilde değişikliğe gider. galatasaray futbol akademisi`nin girişinde yazan "sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir." yazısının futbolcular için bir zorunluluk, bir gereklilik, galatasaraylı bir sporcuya yakışan olduğunu düşünürken ve söylerken taraftar için de böyle olması gerektiğini unutuyoruz bazen. galatasaraylılık karakterini sergilemeden takımdan başarı, karakter, ruh, istek görmeyi istemek de biraz fazla oluyor açıkçası. taraftarlarımız takımda ruh yok, maça gidilmez, bunları mı destekleyeceğim şeklinde söylemler ve düşünceler ile hareket ediyorlar çoğunlukla. haklı oldukları noktalar vardır elbette ki, ancak taraftar takım iyi oynarsa tribüne gitmez, taraftar tribünü bırakmadığı için takım oynamayacağı zaman bile motive olur ve oynar.

    sözlüğümüzdeki her biri ayrı ayrı değerli olan tüm yazarlarımızın daha sakin, daha saygılı, daha galatasaray karakterine yakışır şekilde hareket etmesini temenni ediyorum. sözlüğümüzün profil, kalite ve galatasaray taraftarının yüz akı olması gerektiği yerde yine sözlüğümüzün iyi bir profil çizmesi için umarım yazarlarımız sinirlerini kontrol eder ve entrylerini girerken rövanşist davranışlarından sıyrılabilirler. dediklerim tüm yazarlarımız için geçerli olmamakla birlikte, tamamen şahsi dilek ve temennilerimi söylediğimi hatırlatarak, bütün taraftarlarımızın bu şekilde daha saygı ve galatasaraylılık çerçevesinde hareket edersek, özellikle şu zor dönemde hepimiz bir nebze de olsa daha iyi bir ortamda fikirlerimizi paylaşır ve paylaşılan fikirleri dinleriz. sözlüğümüzün daha güzel günlerde daha mutlu ve bayram havasında olması dileğiyle.
  • 15229
    ömrümüzü çürüttüğümüz sözlük. 14 yıl olmuş açılalı, hala adam olamadık hala buralarda sürünüyoruz. en güzel tatil günlerinde, ortalığın en karman çorman olduğu günlerde, hatta sınırda nöbetteyken bile girmişliğim var. hayat akıp giderken ve teker teker hayatın her alanını ıskalarken bir tek burayı tutturabildiğimiz gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiğimiz bir sabahta daha olduğu gibi...
  • 15230
    bünyesinde yer alan başlıklarda yazılanları görünce çok fazla üzüldüğüm sözlüktür. takımın aşırı kötü gidişiyle beraber tüm oyunculara çöp muamelesi yapılan, ayarı kaçmış bir şekilde en küçük hata yapanın dahi yerden yere vurulduğu sözlüktür.
    anlamadığım husus eğer oyuncular bu kadar kötü ve takım kalibresinde değil ise hocanın o denli suçu olmaması lazım
    yok hoca bu kadar kötü ise oyuncuların bu kadar suçu olmaması lazım gelmez mi?
    yıllardır okuduğum sözlük böyle değildi ve bu durum son 1 yıl içerisinde gittikçe artıyor.
  • 15232
    galatasaray’ın adının geçtiği her yer güzeldir düsturu ile yeniden katılmaktan memnun olduğum sözlük. kurucusunu tanımıyorum ama gözlemlediğim kadarıyla iyi bir galatasaraylı, bu da yeterli benim için.

    sözlük ile ilgili de son zamanlarda dikkatimi çeken şey ciddi şekilde kutuplaşıldığı yönünde. bir kere artık yeniden konsolide olabilmeli zaten. bunun da yolu değerlerimize karşı, daha da önemlisi birbirimize karşı tahammülden ve saygıdan geçiyor.

    ismi galatasaray olan sözlükte fatih terim’i savunmak için terimci değilim ifadesi kullanmak çok acı verici bana göre. aynı şekilde algılara kapılıp, ezbere ve popülist cümleleri yazarak satışmaya çalışmak da çok acı verici. ortada var olan gerçeği çarpıtınca veya saptırınca o gerçek olmaktan çıkmıyor ki.

    şu an gelinen noktada benim gözlemim, hep bir yaftalama var. ve her yaftalamanın sonu ya da ucu fatih terim’e değiyor gibi. gerçekten ileri derecede rahatsız edici bir şey artık bu durum.

    sözlükte domenec torrent’ i eleştirmek, 3 sene önceki bir durumu övmek, enkaz kadronun(!) iyi taraflarını anlatmak, zamanında takımın haksızlığa uğradığını yazmak ya da fatih terim’i özlemek terime tapmak demek değildir. terimci olmak da kötü bir şey değildir. aksine tutkunu olduğun takıma sayısız başarılar kazandırmış ve aynı takımı senin kadar da sahiplenmiş bir efsaneye gereken değeri vermek tutarlılıktır. ha sen bir galatasaraylı olarak desteklemeyebilirsin, görüşüne saygı duyarım ama saygısızlığı, hakareti vs. kabullenmek ve buna çanak tutmak ben galatasaraylıyım diyen bir kişiye yakışmıyor.
  • 15233
    yoğun bir şekilde ad hominem içeriğe sahip olan sözlük.

    buradaki bazı arkadaşlarımıza göre, takımın teknik direktörüne hakaret etmeyi eleştirince birilerinin düşmanı oluyorsunuz. çünkü bu kişilere göre ya siyahsınızdır, ya beyaz; ya terimcisiniz, ya torrentçi; ya torrent'in hocalığını beğeniyor, ya da adama saçma sapan hakarette bulunmayı doğru buluyorsunuzdur. üstelik bazılarımız tüm bunları, ironik bir şekilde, fikri hür, vicdanı hür felsefesine sığınarak yapıyor. yapmayın arkadaşlar, fikir özgürlüğü gibi ilerici bir anlayışı kendi kininize alet etmeyin. sizin yaptığınız şey düpedüz ortadoğu kabileciliğinden ibarettir.
  • 15237
    kimin adabına kimin karar verdiğini merak ettiğim sözlük. siteye öyle ya da böyle bir tweet taşınıyor, o tweet'i destekleyici entryler "sözlük adabına aykırı entry" bahanesiyle siliniyor. burada ya o tweet'in sözlüğe taşınmasına engel olursun ya da fikir ayrılığına bu şekilde muamele yapmazsın. sitedeki amaç ilkokul musameresi yapmaksa bilmekte fayda var çünkü insanı bıktırıyor bu şekilde bir moderasyon.

    kaide'nin geçenlerde bir entrysi vardı sözlüğe her girdiğimde çöp bildirimi görmekten bıktım diye. moderasyonun kullanıcılara ne cektirdiginin farkında olduğunu sanmıyorum. 146, mırc, ıcq, sözlükler, forumlar, yeni nesil sosyal medya ve içlerindeki gruplar derken internetin her döneminde sosyal paylaşıma tanıklık etmiş biri olarak moderasyonun bu kadar kafaya göre uygulandığı, bu kadar genel bir şeye hitap edip fikir ayrımına bu kadar kapalı bir platform gördüğümü hatırlamıyorum.

    şimdi oturup bu entrynin hangi sebeple silinecegini merakla bekleyeceğim.
  • 15238
    2 senedir yazar olarak bulunduğum ve fikirlerim dolayısıyla hiçbir zaman entrylerimin silinmediği sözlük.

    hocaları ve futbolcuları çok ağır eleştirdiğim veya sözlük ağzı ile taptığım zamanlar da oldu fakat bu sebeplerden dolayı bir tane bile entry silinmedi. genellikle anlatım bozukluğu ve yazım yanlışı dolayısıyla silinmiş entrylerim var. sonrasında gözden geçirdiğim de hatamın da farkına varabiliyorum. ayrıca bir çok entry silinmeden önce moderatörlerden “hatanızı düzeltiniz” uyarısı aldım. düzeltme yaptıktan sonra düşüncelerim ve fikirlerim aynı şekilde kaldı.
  • 15239
    "yasalar örümcek ağlarına benzer. zayıflar takılıp ölür, güçlüler deler geçer."

    binlerce yıl önce roma'da söylenmiş bu sözün geçerli olmadığı tek bir sistem bile yeryüzünde görülmedi. galatasaray sözlük de bir istisna değil. bu sebep özelinde sözlük yönetimini eleştirmek, havada kalan, beyhude bir iş olur, kabul. ama bu, kuralların uygulanmasında sözlük yönetiminin takındığı tavrı meşru kılmaz.

    antu'nun en azılı 10 yazarını bulsak ve onlardan galatasaray 'a hakaret etmesini istesek ortaya çıkamayacak sözlerin, bu sözlükte defalaraca ifade edildiğine şahit oldum. ama söze değil, sözün sahibine ve amacına bakıldığı için ağa takılmadı bunlar. bazıları hep daha "eşit" oldu. ve bu yüzden sözlükteki çoğu yazar giderek sessizleşti, sessizleşiyor. bazıları ise maalesef terk etti ve ediyor.

    her şartta savunulan ve dokunulmaz kılınan kutsallarımız var. eğer kutsal olan kişiler söz konusuysa, kurallar esneyebiliyor. hatta asıl olan, yani galatasaray geri plana atılabiliyor. karamazov kardeşler kitabında isa'nın döndüğü ve engizisyonda yargılanıp idam edildiği muhteşem bir bölüm vardır. çünkü kilise, isa'dan daha önemlidir. hatta isa'nın kendisinden bile daha kutsaldır. (bariz olan devamlı talep edilse de, kilise-isa alegorisinde galatasaray'ın hangi taraf olduğunu sizlere bırakıyorum.)

    bu sözlük, galatasaray taraftarının belleği. belleğimizde kutsallık yüklenen ve dokunulmaz kılınanlar var. bu, dogmatikliğin ilk ve en önemli yasası. fikirleri yüzünden afaroz edilen, yazdıkları silinen ya da yazma motivasyonları kaybolanlar olmasın artık.

    ve illa bir kutsallık arıyorsanız; (bkz: galatasaray)
  • 15240
    her şeyi anlıyorum da tahmin içerikli entry’lerin silinmesini anlamıyorum. ya bir maç olur, içinden geçer, ya bu hafta 4-0 kazanırız herhalde diye yazarsın tarihe not düşmek isteyen biri olarak, belki 0-4 bitecek millet dalga geçecek, neden silinir böyle entry’ler anlamıyorum.

    futbol tahmin oyunudur, bahis şirketlerinin cirosu milyarlarca dolar ama sözlükte maç tahmini yapmak yasak.

    insan gerçekten hayret ediyor.
  • 15241
    domenec torrent'in fatih terimcilik nedeniyle değil jan olde riekerink'in 2 katı maaş alıp 3 te biri kadar bile takıma dokunamadığı, sevenlerinin beş to beş area system dedikleri modern futbolu geçtim total futbolda bile yeri olmayan ucube bir sistem oynattığı için eleştirildiği sözlük. torrent ile ilgili gelecek eleştiri ya da esprili sitemlerin de sebebi budur. bazı yazarlar her şeyi bir şekilde bağladıkları fatih terim kompleksinden artık kurtulmalı.
  • 15243
    aynı zamanda geleceğe bıraktığımız günlüktür efendim kendileri. iş hayatını, yaşamındaki zorlukları, üzüntülerini, mutluluklarını satır aralarında geçiren yazarlarla doludur burası. doğumları, ölümleri, aşkları, pişmanlıkları, sevdiği film ve müzikleri farkında olmadan sevenlerine miras bırakanlar kulübüdür.

    - bu şarkıyı çok seviyormuş, açsana dinleyelim.

    - babamın sevdiği filmi izleyeceğiz toplanıp.

    - kız kardeşimin düğününde kahveye maç izlemeye kaçmış.

    - 10 sene çalıştığı ikinci şirketinde bu kadar bunalttıklarını hiç bilmiyordum.

    - ne kadar çok seviyormuş galatasaray' ı.

    - seni çok özledim.
  • 15246
    gerçekten "niteliksiz" olmadığı sürece hiçbir girdimin keyfiyetten silinmediği sözlük. bu konuda ciddi eleştiriler oluyor moderasyona ancak ben kendi açımdan böyle bir şeyle asla karşılaşmadım. neredeyse 10 yıldır buraya ara sıra yazarım her zaman okurum. silinen girdilerimin neredeyse hepsini yazdıktan bir süre sonra moderasyon silmese ben silerdim. anın heyecanı, öfkesi ile yazılan girdilerdi çünkü çoğu. aysal-terim gerginliğinde fatih hoca'yı yerden yere vurduğum da oldu. haklı bulduğum için sonuna dek desteklediğim de. kutup görülen tarafların hepsini, herkesi, her şeyi eleştirdim. bu uzun süre boyunca ne moderasyondan ne yazarlardan sözlük adabı ve seviyesinin altında bir muameleye, bir söze maruz kalmadım.

    galatasaray'ın adını taşıyan, sırf bu yüzden bile sonsuz saygı duyduğum bu sözlüğü umarım daha nice seneler bu seviyede görürür daha iyi bir platform haline getiriririz. ekşi sözlüğün 2010'lu yıllardan sonraki haliyle mukayese edilemez güzellikte hala burası. buranın mizahını, aklı başında tartışmalarını, akıllıca ama aynı zamanda kırıp dökmeyen iğnelemelerini seviyorum.
  • 15247
    sözlükte özellikle dikkatimi çeken bir durum söz konusu.

    futbolcularımıza çöp yakıştırması yapan arkadaşların, özellikle girip geçmiş entylerine baktım. işim gücüm yok böyle boş işlerle uğraşıyorum evet. ve ne dikkatimi çekti biliyor musunuz? bu arkadaşların kerem, marcao, nelsson gibi şuan en kıymetli olan futbolcularımıza da çok acımasız davranmışlar zamanında. kendilerinin yanılma sıklığına baktığımda, şuan çöp muamelesi gören oyuncularımız için umudum artıyor açıkçası.
  • 15249
    hayatlarına doğrudan dahli olmayan, tanıyıp görmedikleri kişilere radikal düzeyde kin ve neftet duyan pek çok yazara ev sahipliği yapan platform.

    tamam, sosyal medya ne kadar erdemli oldugumuzu göstermek için en uygun araç belki 5 yıldır fon kuruluşları, dıstan thinkthank içten ajanlar olsun. ama futbola da sirayet etmese iyiydi be kardeşim. şu sözlükte şukela moduna basılıp en beğenilen entryler okundugunda hakkında olumsuz bir şey yazmayan tek tük kişi kaldı.

    eskaza 1960'da kurulsa burası metin oktay'ın lakabı taçsız kral değil çapkın izmirli falan olacakmış.
  • 15250
    futbolcu, teknik direktör, başkan, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinde yıllardır birkaç istisna dışında o kadar çok yanlışa maruz bırakıldık ki yazarlıktan kâtipliğe evrildik. arzuhalciye, dönüştürdünüz bizi, sözlüğü de ptt' ye.
    ona, buna mektup yazmaktan anamız ağladı.
    alacağınız olsun...

    biz gandalf istedik, dolapdereli sabri' ye maruz bırakıldık. marvel kahramanlarını aklımızdan geçirmemizle, rafadan tayfa' yı suratımıza yapıştırmanız bir oldu.

    mesela biz hulk bekleseydik de siz shrek verseydiniz. biz de kimseye mektup yazmak zorunda kalmasaydık.
    olmaz mıydı?

    taraftar olarak bizim isteklerimizi gerçekleştirin demiyorum. yüzlerce kez denenmişi tekrar denemeyin diyorum. doğru bir planlama ve yapılanmayla talep ile arz arasındaki makası bu kadar açmayın diyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın