yazarlarına arada önceki yazdıklarına geri dönüp bakmayı, maçlardan sonra sakin kafayla düşünmeyi tavsiye ederim. bu konuda bir özeleştiri yapmak isterim;
dün
21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası baya moral bozuktu, herkes için geçerli.
maç sonrası yazdıklarıma bakınca (ki girdi silmedim, genelde tarzım değil.) biraz haksızlık olabileceğini düşünüyorum.
bir kere fatih hocanın rezil olduğu konusunda hala aynı fikirdeyim, aynı şekilde galatasaray takımının rezil olduğu gibi. neden? kendi sahanda 10 kişi kalan, taraftara el kol yapan, hareket çeken takıma yenilirsen rezil olursun. biz onları geçen sene düzgün pozisyon yokken 1-0 yendiğimizde de onlar rezil oldu. twitterdan dalga geçerler, soyunma odasından foto atarlar. bunda yanlış bir şey yok. önemli olan rezillikten ders almak. yani bu olur, her sene biri birine yenilecek (hakem dersek; diagne golüne katılmakla beraber tisserand'ın ikinci sarısını alakasız olduğunu ve marcao'nun berisha'ya yaptığı harekette ikinci sarıdan kırmızı yemesi gerektiğini düşünüyorum. )
sonrasında takımın çok kötü olduğunu artık düşünmüyorum. ama takımın cok iyi olduğunu da düşünmüyorum. derbi kaybetmek sorun değil ama anadolu takımlarına karşı da zorlanacağımızdan eminim çünkü kapanan takımı hala acamiyoruz ya da önde baskı yiyince ve özellikle bunu iyi yapan takıma bir şey yapamıyoruz. bu noktada artık transfer mi yapacağız yoksa taktık mi değişecek bilmiyorum.
takımda bitiricilik sorunu var ve sürekli kaçırıyoruz. ama pozisyona giriyoruz, boş kaleye bile atamıyoruz. bunu artık nasıl çözeceğiz bilmiyorum. transfer ile alakası yok bunun. millet pata küte atarken biz cılız cılız şutlar çekip duruyoruz.
dün bana göre ezmedik çünkü ilk yarı resmen bir şey yapamadık(önde baskı sonrası). ama kötü de değildik. bu konuda maçı kaybetmenin verdiği üzüntü var diyelim yoksa çok pozisyon vardı hatta saçma sapan olayları saymazsak güzel maçtı bile diyebiliriz. sıkılmadım yani izlerken.
aslında hocamız maçı gerginlestirmese bence kazanabilirdik. bizim sakin kalmamız gerekiyordu ama başaramadık. fenerbahçe'nin dandik karakterli tiplerine uyduk. hoca zaten kırmızı yiyerek gelecek 4-5 maçı çöpe attı (o konuda da aynı fikirdeyim, her puan kaybı hocaya yazar).
neyse toplarsak; hala istifa falan demiyorum ama artık hocanın şu saçmalığı yapmaması lazım. her sene 5-10 maç takımı bırakıyor sonra puan kaybı. haklı olsan bile ne işe yarıyor bu?
bu takıma transfer lazım ya da taktik değişikliği. bu beklerle ve bu 6 numarayla (kötü demiyorum ama o taktiğin işlemesi için istenen şeyler çok fazla. öyle 1-2m euroluk adam kaldıramaz. buraya öküz gibi para dökmek gerekecek) bu oyun oynanmaz. daha yedekler var; bir cicaldau olmazsa bir kerem olmazsa bir berkan olmazsa ne yaparız bilmiyorum. bu döviz kurunda ve yabancı sınırı varken ne kadar sürdürülebilir tartışılır. bir yerde değişiklik şart, 30 maç daha oynasak bu kadro ile gene aynı sorunlar olacak.
fatih hoca çabalıyor, ortaya bir şey koyuyor. ben bir de ocakta transfer sonrası bakmak isterim. ha gene olmazsa bu taktik işlemiyor deriz yani. kusura bakmayın da bir taktiğin işlemediğini anlamak için 3 sene beklemeye gerek yok. taktikle olmuyor diyen varsa teknik direktörü değiştiği zaman yükselişe geçen ve önümüzde olan takımlara baksınlar.
o yüzden ben kendi gaza gelmemi geri çekiyorum. üzüldük, geçti bitti. hep beraber rezil olduk dün, kareografi falan hep içimizde patladı. olabilir, ilk defa değil.
bu oyunu çok beğenene de beğenmeyene de saygım var. garip oyun, göze çok güzel geldiği tartışmaya açık. ama ortada hiçbir şey yok diyemem. var ama işlemeyen yer de çok var. bu nasıl çözülecek bekleyip göreceğiz.