• 14826
    sosyal medya da ve sözlüğümüzde fatih terim ve g.saray özelinde tarihte eşi benzeri görülmemiş bir itibarsızlaştırma, saldırı hali sözkonusu. ben ömrüm boyunca bu denli yoğun ve sert bir saldırı furyası hatırlamıyorum. fener ve beşiktaş taraftarları hocanın varlığından son derece rahatsız. gitmesini herşeyden çok istiyorlar. tff, pfdk, mhk hatta siyasetinde hocanın üstünü çizeli çok oldu. onlara birde içeriden eski yönetimin uzantıları ve ultraslan üyeleri de katıldı.
    başarısız adledilen fatih terim son 4 yılda 2 şampiyonluk kazandı. geçen yıl bile 2 gol farkla; averajla şampiyonluğu kaçırmıştık. herkesin ümitsizliğe düştüğü, ultraslanın "istifa et" acıklamasına, kendi yönetiminin bile sırtını döndüğü atmosferde 6'da 6 yapıp şampiyonluğu kılpayı kaçırdık.
    sene başı sıfırdan, gencecik bir takım kuruldu. ancak daha 5. haftada bittik, hocayla olmuyor, istifada hizmettir söylemlerinden geçilmiyor. statta maç berabere iken kendi oyuncularını yuhalamaya bile vardı iş. aynı oyuncularla 3 gün önce serie a nın kalburüstü takımlarından lazio'yu yenmişken...
    bu sene çok sert geçecek orası belli. hocanın hataları yokmu elbette var. ama bu genç takım ve efsanemiz fatih terim sabrı haketmiyorlar mı? hocaya saldırırken en önemli değerimiz g.saraya zarar verildiği görülmüyor mu?
  • 14831
    içerisinde özellikle fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı troll yazarların da bulunduğu düşünülen, benim de bu düşüncelere katıldığım galatasaraylıların sözlüğü.

    gençtirler, fanatiklerdir, meraklılardır, aynısını başka sözlükte yapan galatasaraylı gençler de vardır der, gülümser geçerim.

    lâkin o troll arkadaşlara sormak istediğim ve çözemediğim bir durum mevzu bahis.

    siz buradaki galatasaraylı yazarların sinir uçlarına dokunduğunuzda ya da duygularıyla iletişime geçtiğinizde size özelden yazarak, başlık altınıza yazarak cevap verme haklarını sonuna kadar kullanabiliyor herkes.

    sizin ise bizimle iletişime geçmeniz, ifşa korkusuyla belirli kalıp ve kurallar çerçevesinde geçerli. anlayamadığım insan özgürlüğünü sınırlayacak ortamlara hür iradesiyle nasıl girer?

    cevap vermek istediğiniz onca yazara cevap vermek yerine, nasıl sineye çekip oturuyorsunuz? hiç mi içinizden gelmiyor özelinden söylediklerinin cevabını vermek.

    yaptığınız iş sizin bünyenize zarar. derin bir nefes alıp özgür bırakın karakterinizi, hakkınızı özgürce savunabileceğiniz ortamlarda bulunmaya çalışın, bana çok dua edersiniz.
  • 14832
    fatih terim kötü futbol oynatıyor, bunu eleştirirsin. buraya kadar hiç sıkıntı yok.
    yalnız hocaya çakmak için beşiktaş övmeyi de ben bir galatasaraylıya yakıştırmam.
    yapmayın arkadaşlar, bugünün olmasa bile geçmişin bir dünya hatrı var.
    eleştireye sonuna kadar eyvallah ama rakibimiz bile olmayanları ciddiye alıp laf sokmak hiç yakışmıyor.
  • 14834
    bundan 12-13 yıl önce kurulduğunda yazarlığı gönüllü olarak bile değil, tamamen kişisel ihtiyaçlar sebebiyle yaptığımız platform. yazmak, kendini ifade etmek, birileriyle bir şeyler paylaşabilmek çok ama çok büyük bir ihtiyaçtı o yıllarda. çeşitli dönemlerde pik yapacak şekilde manyak ölçülerde yazmışlığım(ız) da vardır.

    kişisel olduramamışlıklarımızın arasında tek çare her zaman galatasaray'dı ama uzakta yaşayanlar olarak galatasaray'a yakınlaşma kanallarımız çok sınırlıydı o yıllarda. galatasaray sporcusunu geçtim bir profesyonelinden otomatik mesaj da olsa bir cevap alabilmek çok büyük bir hadiseydi. öyle saf bir tarafımız vardı, belki hala var ama derinlere doğru gidiyor...

    o yıllarda bir maça dair azami tasarrufumuz sıfır futbol bilgisiyle rakibin en bilindik eksik yönlerinden bahsedip "inşallah değerlendirebiliriz" diyebilmekti. şimdilerde sadece bunu demek bile eleştiri hatta linç sebebi olabiliyor. half space'i kim doldursun, rakip yarı sahanın hangi sekizde birlik kısmına hangi futbolcu deplase olsun, hangi futbolcu son bilmemkaç maçta kaç tane pası hatalı vermiş hala niye deniyor, falanca futbolcu filanca maçta oynadığı pozisyonda elini beline daha az götürmüş orada daha iyi oynuyor mu acaba tarzında sonsuza doğru uzayıp giden bir liste var.

    bütün bu incik boncuk, yazı ile sıfır tanesi kendi yükümlülüğün olan detaylardan bir şekilde kendini soyutladın diyelim. hangi futbolcunun karısına taraftar instagram'da sövmüş, hangi futbolcu eskisi gündemde kalmak için ne saçmalamış, tribünden afaroz edilmiş hangi isim kendini pazarlamak için kime yanlamış, hangi zırdeli twitter trollü hangi hakareti sallamış, hangi anadolu takımının sosyal medya hesabında ne gönderme yapılmış...

    senin sıradan bir taraftar(!) olarak tüm bunları takip etmen, analiz etmen ve pozisyon alman gerekiyor.

    bütün bu saçmalıklara göğüs gerdin bari, bitiyor mu? orada da bitmiyor. kim samimi(!) ya da kim değil, kim troll, kim truva, kim doğru söylüyor ya da kim yalancı. bütün bunlara maruz kalacaksın, bunların içinde gerçeği arayacaksın, gerçeğe inanacaksın, tüm bu etmenlerin içinde savunacaksın. arada bir de taraftarlık yapacaksın...

    bundan 12-13 sene önce dediğim gibi bir ihtiyaçtı burada yazar olmak. zaman içinde keyifli bir hobiye döndü. ama son yıllarda, buradan bağımsız olarak yaşadığımız değişim ve zehirlenmeye bağlı olarak, kumar ya da alkol bağımlılığı gibi bir şeye dönüşmek üzere. sadece sözlük de değil aslında, genel taraftarlık hali-tavrı böyle...

    ben hangi topçunun hangi istatistiğinin nasıl daha iyi kullanılacağını bilmek zorunda mıyım? takım sahaya çıkarken orada burada okuduğum bir kamyon deli saçmasının yarattığı önyargı ile maça başlamak zorunda mıyım? insanların para karşılığı yaptığı aşağılık aşağılık işlere karşı beleşten savunma yapmak zorunda mıyım?

    çok tarihi bir derbi galibiyeti ya da şampiyonluk gecesi dahil en son ne zaman ciddi ciddi keyif aldım taraftarlıktan sorusunun, en azından futbolda, cevabı çok çok uzaklara gidiyor artık. kikiri kokoro yapmak hatta argo tabirle ta$ak geçmek ayrı bir konu, ama o sade taraftarlık duygusu gideli çok oldu...

    sözlükle aramızdaki ilişki de bu yönde gidiyor işte. o kadar hızla ve o kadar dönülmez şekilde boşalıyor ki bazı şeylerin içi; sözlükte iki satır bir şey karalamak bile çoğu zaman "boşuna" hissi ağır basar hale geliyor...
  • 14835
    bir önceki maçta* neden rotasyon yapılmadığı ile ilgili eleştiri varken bugün* yapılan rotasyon eleştiriliyor, fatih terim'in ligi ciddiye almadığı söyleniyor ve bu kadro gol bile atamaz deniliyor. öyle bir yer işte burası. daha ironik kısmı ryan babel oynamıyor ama rotasyon oyuncuları yine de beğenilmiyor. demek ki ryan babel'in ilk tercih olarak yedekten girmesi çok da eleştirilecek bir şey değil.**
  • 14837
    kimseyle husumetim yok, geçmişimde hatırladığım kadarıyla onlarca entrym silinmesine rağmen hatırladığım kadarıyla tek kelime etmedim ama moderasyon bazen gerçekten işin cılkını çıkarıyor.

    niteliksiz entry kriteri öyle rastgele kullanılıyor. 26 eylül 2021 galatasaray göztepe maçı başlığına

    "galatasarayımızın rahat bir yenilgi alacağı maç."

    yazdım ve niteliksiz entry sebebiyle silindi. çok merak ediyorum nedir niteliksizlik? takıma, yönetilişine, td kişisine olan tepkimizi ifade edemeyecek miyiz? üstelik içinde en ufak hakaret unsuru yok ve mevcut fiili durumu da olduğu gibi yansıtıyor yani yenilirken çok kolay yeniliyoruz ama bunu dile getirirsen entry niteliksiz oluyor.

    başımıza istibdad dönemini mi başlattı moderasyon anlamadım. bunu da silsinler de ifade özgürlüğü ne kadar safsataymış görelim. çok kaliteli olma ayağına ipin ucunu kaçırdılar iyice.
  • 14838
    kendini ve sözlüğü gereğinden fazla ciddiye alan yazarlara sahip sözlüktür. taraftarın verdiği tepkinin, istifa talep etmesinin, memnuniyetsizlik belirtmesinin takıma zarar verdiğine dair garip bir algı var.

    her şeyden önce, fatih terim'in istifasını istemeyi dile getirmek provakasyon yapmak değildir, ne alaka? her karşıt görüşe "sen vatan hainisin" diyen tiplerden ne farkı kalıyor provakasyon yapıyorsunuz diyen yazarların. her entry'nin sağ altında ofsayt verme butonu var, o fikre katılmadığınızı ifade etmeniz için. karşıt fikirdeki entry'nizi rahatça yazmanız için tüm başlıklar yazarlara açık (bazı başlıklar hariç....)

    bu durumda tepki gösteren yazarların pilot edilmesi için çağrıda bulunmak, provakasyon yapılıyor diye milleti yaftalamak ne kadar gerekli? işte er meydanı abi, ver ofsaytını yaz yorumunu, engelle yazarı geç.

    şu da çok garip, çoğu yazar kongre üyesi değil, olsalar bile kongre burada yapılmıyor. yani kulübün geleceğini etkileyecek kararlar burada verilmiyor. neden burada üzgün, kızgın olmak suç kabul ediliyor yahu? burası liseden çok tribüne yakın bir ortam, güzel futbol görmek isteyen, başarı görmek isteyen, galatasaray'i seven insanlar neden provakatörlükle suçlanıyor?

    her mağlubiyet sonrası aynı gruplaşma gözleniyor sözlükte. fatih terim istifa etmelidir-hayır fatih terim'e güvenilmelidir ekseninde bir tartışma dönse zerre rahatsızlık duymayacağım. ama şu provakasyon yapılıyor, gereği yapılsın çağrıları farklı fikirlere tahammülsüzlükten başka bir şey değil.
  • 14839
    yazarlarının bir kısmı ciddi derecede polyanna sendromuna yakalanmış sözlüktür.

    gerilerden geldik, berbat başlayıp şampiyon bitirdik evet ama bu türküyle nereye kadar devam yahu?

    her 4 senede bir yaptıklarımızı siliyor büyük bir yıkım yaşıyoruz. sağ olsun her geldiğinde sevinçten göklere çıkarıp, giderken de sıvayıp hüzne kedere boğan bir teknik direktörümüz var.
  • 14840
    karıncaezmez şevki veya 14 yil beklemiş taraftar veya neuchatel'den 3 yiyip ali sami yen'de 40 bin dolusmus taraftar jenerasyonları burada yazar olsaydı neler yazarlardı neye inanırlar neye tepki koyarlardı merak ediyorum.

    taraftarlık zaten sabır işi. cok iyi bile oynasan şampiyonluk taa mayısta gelecek zaten. ıyi de oynasan sabredeceksin. ayrıca her an arkana bakıp takım duser mi rakip bizi geçer mi bakacaksin. tabiki daha makul bir sabir ancak yine de sabır.

    fatih terim için olan eleştirilere katılıyorum ben de tabi ama hakaretlere karşıyız. sabırsızlık, tahammülsüzlük sadece sözlük değil stadda da var. ben 2013/14'ten beri görüyorum bunu. öncesi böyle değildi bu kadar değildi. sabırsızlıği anlayabiliyorum da tahammülsüzluk neden onu anlayamıyorum.

    bugun bize optimist diyen yazar arkadaşlar. 14 sene bekleyen veya neuchatel rövanş maçına giden taraftarlara o gun bu yasinda olsalar ne gözle bakacaklardı merak ediyorum.

    (bkz: 9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı)
  • 14841
    feda sezonunu yaşadığımız, tüm rakiplerimizin yıllardır aynı kadronun üzerine milyonlarca euro yatırım yaparak hazırlanırken sadece bizim yeni kadromuzun olduğu yanılgısı yaşayanılan platform.

    biz 3-4 yeni oyuncuyla sahaya çıkıyorsak, rakiplerimiz 7 yeni oyuncusu ve 1 hafta önce gelen teknik direktörüyle sahaya çıkıyor. bu 7 oyuncunun genelde 3-4 tanesi türkiye'de büyük kulüplerin çöp diye attığı oyuncular. diğer 3-4 tanesi ise direkt ırgat ve tamamı başkan transferi, 1 hafta önce gelen teknik direktörleriyle alakası yok. sen teknik direktörünün full direktifleri altında 20-25m euro harcarken, bu adamlar yarısı eski belediye başkanı olan kulüp başkanlarının menajer bağlantılarıyla tüm transferi 500bin euroya tamamlıyor.

    benim bu konuda kararımı vereli neredeyse 2 yıl oluyor. hadi beni geçtim de şu noktada hala taraftardan nasıl sabır, inanç bekleniyor garipsiyorum. bir tık kaldı bu arada. yani artık "kardeşim hocayla ne alakası var sahaya çıkan takımın, hoca mı geriden pasla çıkın diyor, duran top organizasyonunu da mı hoca hazırlasın, batırdıysa çıkarmasını da bilir" denmeye başladığında -ki yavaştan geliyor bunu işaret eden entryler- sözlük tam bir mini türkiye olacak. hayırlara vesile olsun.
  • 14843
    bu sözlük üzerinden her yazarın fatih terim'e istifa yazmaya hakkı vardır kimse kimseye karışamaz bunu önce belirteyim. açıkçası fatih terim'in de özellikle mert çetin'e sözlüğü açtırıp bak bakalım nosferatu ne yazmış diyeceğini pek zannetmiyorum zaten ama neyse o dert değil. herkesin istifaya çağırmaya hakkı olduğu kadar sahip çıkmaya ve kalmasını istemeye de hakkı var bunları yaptı diye ömrü boyuncu muhalifliği kendisine ilke edinmiş, yılmamış, dik durmuş adamlara da biatçı diyemezsiniz kendinize gelin artık! burada kimse kimseyi tanımıyor belki tanısa dünya ahiret dost olacak insanlar ufak meseleler için birbirlerinin sinir uçlarına dokunmasına gerek yok sen ocusun sen bucusun diye yaftalamak falan aynı günümüz ülkenin yansıması olmaya başladı. burası belli bir kuralları olan, bu kurallar dahilinde demokratik her eleştiri ve yorumu yapma yeridir o kuralları aşan ya atılır ya da ceza alır ama burada insanları biatçı diye fişlemek, yazarın nesli üzerinden laf çakmak falan çok basit işler. farklı fikirlere tahammülü olmayan insanlarla iletişim kurmaya çalışmayı beceremeyen girmesin okumasın o zaman, kimse kimseden fikrini yazmak için icazet alacak değil bunu da herkes bilsin.
  • 14844
    dünkü 23 eylül 2021 konyaspor trabzonspor maçı içerisinde konyaspor'un atakları arttığında trabzonspor'un puan kaybetmesini istediğim entry girdikten sonra fenerbahçe ya da beşiktaş şampiyonluğunu mu istediğim özel mesajla şahsıma sorulan sözlük.

    trabzonspor'un puan almamasını istemek o anlama geliyormuş çünkü bu soruyu soran arkadaşa göre. hala olayın şokundayım. ayıptır ya, galatasaray sözlük'te trabzon puan kaybetmesin çünkü beşiktaş veya fenerbahçe şampiyon olur diye düşünmek ayrı trabzonspor'un puan kaybetmesini isteyen birine fener veya beşiktaş şampiyonluğu mu istiyorsun diye sormak ayrı.

    daha 6.maçlar bitmişken kendi takımımızı bırakıp başka takımın şampiyon olması için duaya çıkacaksak önce sözlüğü sonra kulübü kapatalım gitsin!

    içinde cadı avını çok yanlış anlamış kişileri bulunduran sözlük-ü sultani.
  • 14846
    galatasaray taraftarının ruh halini iyi yansıttığını düşünüyorum. 26 eylül 2021 hatayspor fenerbahçe maçında ceza sahası içinde voleybol oynadı sarı lacivert formalı oyuncular ama sözlüğün umrunda değil, çünkü kimsenin takımdan ümidi yok. mıy mıy tatsız bir futbol, kazanılamayan üst üste 4 maç, puan olarak rakiplerin gerisine düşme, bunları yaparken de milyonlarca bonservis bedeli ödeme taraftarı bezdirmiş. bu tablo fatih terim eseri, gurur duyabilir.
  • 14848
    düşünce özgürlüğünün bazı yazarlarca, kendinden olanı yermek, karşı tarafı övmek olarak düşünüldüğü ortam.

    mesela vitor pereira övmek düşunce özgürlüğü ama fatih terim'i övmek babacılık olarak değerlendirilebiliyor.

    herkes fatih terim'i sevmeyebilir, beğenmeyebilir, eleştirebilir. bunda bir sıkıntı yok. ama sırf fatih terim gitsin diye fbjk'nin şampiyonluğunu isteyecekler neredeyse, bu nedir arkadaş. dünyada en sevmediğim insan olsun başımızda, ben yine de galatasaray'ın şampiyon olmasını isterim. derdim galatasaray çünkü, kişiler değil.
  • 14849
    zannımca aklı başında herkesi yoran sözlüktür.

    her maç öncesi ve sonrası aynı ezberlenmiş yorumları yazmaktan veya okumaktan bıkmayan sözlük.

    her maç sonrası çöp ilan edilen, overrated ilan edilen, yerine ilk fırsatta adam alınması gereken futbolcular... sözlüğe kalsa 3-5 futbolcu takımda ancak kalır ya da kalmaz.

    bildiği bir galatasaray var ki her bir sezona kadar çok iyi futbol oynamış, baskılı coşkulu futbol oynamış, tüm şampiyonluklarını elini kolunu sallaya sallaya almış.

    galibiyet ile dahi mutlu olamayan; kaybettiğinde yangın yerine dönen, kelleler alınan sözlük.

    zamanındaki vizyonu tudor olan; şimdiki vizyonu okan buruk ve farioli olan sözlük. bu isimler yurt dışında teknik direktör olsalar isimlerinin dahi anılmayacak olması... ama sorsan vasat sevmeyen, vasatı seveni de sevmeyen sözlük.

    yoruyorsun sözlük, haberin olsun.
  • 14850
    30 eylül 2021 galatasaray marsilya maçıyla ilgili girilen entrylerde takımın yarısına yakını yazarların büyük bir kısmınca gömülmüştür, beğenilmemiştir, yetersiz görülmüştür, çöp ilan edilmiştir falan.

    babel gamsız, muslera formsuz, halil ne var ne yok, emre koşmuyor, anhold görülen en yeteneksiz çöp bek, yedlin hemen gönderilmeli, taylan özgüvensiz, kerem güçsüz vs.

    takım mı, marsilya gibi bir takım ve muhteşem taraftarı önünde deplasmandan başı dik çıkıyor. iyi de bu işte bir terslik yok mu? bu kadar yetersiz insanlar nasıl düzgün bir takım oluşturuyor?

    eleştirmek tabi ki olacaktır ama futbol maalesef bir sonuç oyunudur. bireylere çok takılıp takım bütünlüğünü es geçmemeli. ara sokaklarda çok dolaşıp gidilen yol kaybedilmemeli.

    not: bugün en çok gömülen futbolcu çizgiden top çıkardı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın