• 14426
    22 mart 2014 galatasaray kayserispor maçı sonrası roberto mancini'yi savunmak için açılmış olan takım ruhsuzluktan kırılırken suçu teknik direktörde bulmak başlığı 7 seneyi aşkın sonra bu gece itibariyle hortladı.

    ve sanki başlık fatih terim'in bu sezonki performansını savunmak için açılmış yahut başlığı hortlatan yazar arkadaş fatih terim'i savunma refleksiyle yazmış gibi bir isyan gelişti başlık altında.

    yani durum gerçekten çok ilginç. hadi biri çıkıp "takım ruhsuzluktan kırılıyor, fatih hoca ne yapsın" gibilerinden bir entry yazar da o entry tetikleyici unsur olur anlarım ama ortada böyle bir durumu savunan yokken başlığın bir anda "hayalete cevap niteliğindeki entryler" ile dolması güldürdü gerçekten.

    moderasyon da başlığı hatalı bulup sildi sanırım, fena da yapmadılar. onlar yüksek ihtimal şeklen hatalı diye sildiler başlığı ama bence içerik olarak da güçlü bir başlık değildi. takım ruhsuzluktan kırılıyorsa bu durum çok ekstrem durumlar haricinde otomatik olarak teknik adamın suçudur zaten.

    ana fikre tekrar gelecek olursak, sözlükte kimseyi engellemedim ama benim göremediğim entryler mi var diye merak ediyorum açıkçası. yoksa içinde fatih terim'i savunan tek bir entry'nin bile olmadığı, hatta roberto mancini savunulurken selefi fatih terim'in mancini'ye bıraktığı takım üzerinden eleştirildiği bir başlığın bir anda "biatçılar fatih terim'i savunuyor, şunlara ağızlarının payını verelim" gibilerinden yazılarla dolmasını ben anlayamıyorum. anlayan varsa mümkünse bana da anlatsın.
  • 14427
    ne yazik ki sozluk artik her gecen gun komple teorilerinin siddetinin arttigi bir platform haline geldi. artik fenerbahce ve besiktasin her macinda rakip futbolcularin tavirlari, bilerek kotu oynadiklari hatta takimlarini sattiklari, hakemlerin her an kolladiklari uzerine 100lerce girdi yapiliyor. zamaninda cok tarlalar suruldu, primler verildi ancak bu sene kotu futbolumuzu, motivasyonsuzlugumuzu, teknik eksikligimizi bunlarla ortmeye calismamaliyiz. maalesef koronadan dolayi taraftarin gucu gitti, teknik kadro da futbolcular da bu sene cok kotu, rakipler cirkef ve aglak, yonetimimiz iktidar ne der korkusuyla her konuda ezim ezim ezildi ve uzerimize gelen saldirilari bertaraf edemedi. bunca seye ragmen hatayi baska yerde aramaya gerek yok, elimize onlarca sans gecti ve biz kendimiz degerlendiremedik. enerjimizi kavgalar ve komple teorilerine harcamak yerine onumuzdeki seneler icin umutlu olalim, en azindan sozlukte bir butun olabilelim.
  • 14429
    son zamanlarda sozlukte iyice aliskanlik haline gelen bir noktaya deginmek istiyorum.

    neden bilmiyorum ama icgorumuz giderek bozulmaya basladi ve sozluk inceden gerceklerden kopmaya basladi. son zamanlarda ne zaman besiktas veya fenerbahce kazansa o macin normal olduguna sozlugu kimse inandiramiyor. her rakip takim galibiyetinde bir saibe araniyor, anadolu kuluplerinin niyeyse besiktasa veya fenere surekli yattigi imalari yapiliyor.

    simdi ben bakiyorum, besiktas 80 civari bir puan almis, muhtelen 90 civarina ulasip sampiyon olacak. bu sene ne zaman macini izlesem haldir haldir istahla hucum yapan, hic yana geriye gevelemeden direkt hucumu dusunen bir atak yapisina burunen bir takim olusturmuslar. derbilerde iyi oyunlar ve iyi skorlar almislar. altinda ister sans var deyin, ister sergenin saha kenarindaki aglakligi deyin, ister cok iyi organize olmuslar deyin isterseniz de hakemler ve federasyon kolluyor deyin. acikcasi belli bir seviyenin uzerinde top oynamasalar isterse her mac lehlerine 2 tane penalti uydurulsun o takim yine potada olamazdi. adamlar bu sene hak ettiler. bunu kabullenmemiz lazim. haa sonra biz niye kirilma anlarinda hep kirildik, biz niye subat ayinda oturtmayi basardigimiz futbolu sonrasinda bir tik bile ileri goturemeyip her mac daha geriye gittik bunlari konusup cevaplarini buluruz. ama oncelikle yenilgiyi agirbasli bir sekilde kabullenip rakibi takdir etmemiz gerekir. biz rakibi kucumsedikce, kendimize hayali dusmanlar ve kendimizi kandiracak bahaneler buldukca seneye de ayni yerimizde sayariz.

    biz bu sene niye sampiyon olamadik? bu sorunun cevabina hakemler, federasyon ve besiktasin sansi dersek seneye de ayni sekilde besiktasin sampiyonlugunu burdan izleriz ayni cumleleri kurmaya devam ederiz. oysaki biz besiktas dikine oynadi, diri oynadi, rakibi bogdu diyebilmeliyiz. biz "pas oyununun bokunu cikardik, sut cekmeyi unuttuk, dogru ilk 11i bir turlu oturtamadik, transferlerde hata yaptik, bazi mevkilerde şişme olurken bazi mevkiler bombos kaldi" diyebilmeliyiz.

    ozelestirimizi gercekci olarak yapmazsak seneye ayni senaryoyu izleriz. gozlerimizi acalim, burasi antu degil. artik hayal dunyasindan cikalim ve gercekten ne yaparsak galatasarayi seneye sampiyon yapariz ona kafa yoralim.
  • 14430
    rakibi sahasında kupa kaldırmak isterken (öyle bir mecburiyeti yok tamamen keyfi) beşiktaş futbol takımını şampiyonluğunu tebrik eden, yapılanları göstermemize rağmen hak ettiklerini düşünen yazarların olduğu sözlük.

    ben daha önce kaybedilen çok şampiyonluk gördüm. 04-05, 06-07 sezonu yazları başım önde gezdim. biliyordum fenerbahçe bizden daha iyiydi o donem. kollanmışlardı da ama hiç biri 20-21 sezonu beşiktaş gibi değildi. ben böyle kollanan bir takım görmedim. ınsanlar bunu söyleyince antu yorumu demek cidden ayıp oluyor.
  • 14431
    uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sürekli erteliyordum. belki bir duygu yoğunluğudur ya da başarısızlığın vermiş olduğu kabullenemeyiştir diye düşündüm ama alakası bile yok. bu arada bu durum tamamen şahsi gözlemimdir: sözlükte seviye gitgide düşmekte. kulübün en büyük efsanesi hakkında “tazminat peşinde” sözünü gördükten sonra ben burayı ciddiye almamaya başladım. yani şu cümleyi antu’da bile görmezsiniz. terim’in bizden gittiği/gönderildiği zamanların hiçbirinde tazminat almadığını bilmemesi imkansız bunu yazanın. maçları pek takip etmeyen, galatasarayı hobi olarak tutan biri bile bilir bunu. ama bu yazar arkadaş bunu bilmiyor öyle mi? külahıma anlatsın. ya açın bakın fatih terim’in başlığını okuyun, neler neler yazılmış. üstelik mağlup olmamışız, önümüzde önemli bir maç ve haftaya derbi varken bile yazılanları okuyunca dışımdan sövüyorum sadece. bazen de nerde yazdığımı karıştırıyorum. eksisozluk yazarlığım yok ama buranın eksi’den tek farkı herkesin galatasaraylı oluşu. sadece bu kadar. ya allahını seven bugün gitsin terim başlığına bi baksın. saha içini ya da başarısızlığını eleştirenlere canım feda ama yapılan yorumların kaç tanesi saha içine yönelik bi gidin bakın. tek sorun terim olsa neyse…

    bakın ben uzun yıllardır yazmadıysam da çok uzun zamandır burdayım. yazmasam da okuyucu olarak takip ettim burayı. tarihimizin en rezil sezonu olan 2010-2011 yıllarında yazılanlara bi bakın, aradaki seviye farkını görün. o rezalet sezonda bile oyunculara ya da teknik adama bu kadar hakaret edilmemiştir. ben cidden bıktım bundan…

    her hafta emre akbaba, önceden belhanda, bazen arda, bazen donk, bu sene çoğu zaman luyindama ve falcao, geçen yıl mariano, ya bi ton örnek var. her hafta neler neler yazıldı haklarında. yetersiz bulabilirsin, gitmesini isteyebilirsin ama twitter ağzıyla yazı yazmak nedir birader ya. cidden ayıp. bakın rezil oynadığımız sezon bile bam üçlüsü hakkında yazılanlar şimdiki yazılanlara nazaran başucu entry’si olur. x, y, z kuşağı geyiğine girmeyeceğim ama cidden o kadar seviyesiz ve laçka bir hal aldı ki ortalık, eskinin yazarları artık pek yazmıyor dikkat ederseniz. ya da yazsalar bile tek tük artık. çünkü inanılmaz derecede dejenere oldu sözlük. hiçbir özelliği kalmadı. bugün bi yazar arkadaş vardı mesela, kulübün en büyük efsanesini o ses türkiye jürisiyle kıyasladı. imparatorun kendi sözleriyle dalga geçmeye kalktı. normalde nick altı pek girmem ama dayanamadım. hagi, terim, galatasaray performansıyla ilgiliyse no 9, tugay, suat, bülent korkmaz benim için dokunulmazlardır. bu adamlar benim hayatımın en mutlu günlerini yaşattı. allah çarpar ben onlara laf edersem ama tek bildiği sözlükte yazmak olan arkadaşlar bu değerlere laf ediyor. bu dejenere ortama gelemiyorum işte. ağzımı açsam ceza alıyorum, bunu yazanın iki üç yancısı da “fikri hür vicdanı hür” diyor resmen çıldırıyorum. ya arkadaş o fikir gerçekten bi fikir değil, kulübün efsanelerine laf söylemeniz de vizdansızlık. alakası yok sizin söylediğinizle. sayenizde bu sözden soğudum.

    umarım gelecek sezon maçlar seyircili oynanır da gidip desteklerim takımımı. bu dejenere ortamı bir tek orda göremiyorum. ben 2010 2011 sezonunda bile takım için analiz yapıyordum eski yazar dostum cladi ile. maçlara gidiyordum. o sıra tribünde 10.000 kişi vardı ama mutluydum. keza 2016’da.. rezil oynuyorduk ama biliyorduk illa bi çıkış olacağını. çıktık da zaten. bu takım dibe vurduğunda hemen toparlanan bi takım. şimdiyse 2 sene şampiyon olamadı diye kulübün en büyük efsanesine söylenmeyen kalmıyor. ayıp cidden ayıp… bunu yapan galatasaraylıysa vallahi de billahi de tillahi de ben değilim.. o kadar kesin konuşuyorum.
  • 14432
    çok eleştirdiği antu.com'un 2000, 2006, 2008, 2010, 2011, 2012 travmaları üzerine 8 sene şampiyonluk göremeyince ulaştığı kafaya 2 sene şampiyonluktan uzak kalınca ulaşmış site. yayın hayatının ilk üç sezonunda şampiyonluk gelmeyince 2011 yazının 3 temmuz öncesi döneminde "uğursuz geldi kapatın şu siteyi" diye kamuoyu vardı kendi içinde. şimdiki ruh hallerine çok da şaşıramıyor insan.
  • 14433
    gerçekleri ve detaylardaki önemi gösteren, sebep sonuç ilişkisi kurmaya çalışan, ülkemiz şartlarında "aman canım futbol bu sonuçta sahada oynanıyor" gibi sığ bir düşünceden hareket etmeyen ve kendi hatalarımızla birlikte dış etkenlerin de önemini vurgulayan, efsanelerimizi korumaya çalışan entrylerin;

    biatçılık,
    reisçilik,
    fenerbahçelileşme,
    antulaşma,
    başarısızlığın sebebini dışarda arama

    gibi kötü ithamlarla karşılaştığı sözlük.

    evet haksızlık her zaman oldu, bir takım pozitif, bir takım negatif ayrıştı belli dönemlerde ama 32 yaşındayım ve bu sezon yaşanan çifte standardın ve haksızlığın hiçbir sezonda yaşanmadığını biliyorum.

    sergen yalçın övmek objektiflik, bu adamın nasıl "başardığını" incelemek fenerbahçelileşmek oldu. bu zihniyetin, federasyonu ve nihat özdemir'i iyi niyetli bulan mustafa cengiz'den ne farkı var? bu kafayla daha çok elimize vurup ekmeğimizi alırlar.

    dış etkenleri tüm hatalarımıza bahane etmemeli ancak çok daha fazla dillendirmeli ve önemsemeliyiz bu dönemde.
  • 14434
    beşiktaş'ın nasıl şampiyonluk yolunda avantaj sahibi yapıldığını anlatanlara karşı anlamsız bir mahalle baskısıyla antulaşma, fenerlileşme, ak partileşme gibi alakasız argümanlarla aksinin empoze edilmeye çalışıldığı sözlük.

    adamın biri galatasaray'ın fatih terimsiz dönemlerindeki halini yazmış, başlık altına galatasaray haini ilan eden mi ararsın, rte fanatiklerine benzeten mi ararsın resmen çöplüğe dönmüş ortalık. rte türkiye'den 3 kere kovuldu veya ayrıldı da türkiye geri gitti de bizim mi haberimiz yok ki rte'siz türkiye ile terim'siz galatasaray'ı kıyaslama saçmalığına soyunuyorsunuz. ha bu demek değildir ki terim gidince galatasaray yine daha kötü olacak, bu en fazla bir öngörüdür. terim galatasaray'da teknik direktörlüğe başladığından bu yana terimli galatasaray ile terimsiz galatasaray'ın farkı ortadadır ama bu hep böyle devam edecek diye bir şey yok, yaşanmışlıklar ve tecrübeler ortadadır, isteyen bundan ders alır isteyen almaz, isteyen yeni maceralara atılmayı savunur isteyen savunmaz. aslında tam olarak bu mahalle baskısı kurmaya çalışan insanlar okuduğunu anlamayan ak parti kitlesinin yansıması oluyor ama farkında değiller.

    birinin başlığına terim giderse galatasaray kaybetsin diye bekler yazacak kadar kötü ne yaşadınız, ultraslan kafasından gram farkınız yok her ne kadar sevmediğinizi söyleseniz de. sadece sizin mi bu takım? yoksa siz terim galatasaray'ın başındayken galatasaray kaybetsin diye mi bekliyorsunuz? ben buna inanmıyorum, şu ortamda galatasaraylı olmayan troll hesaplar hariç kimse hangi şartta olursa olsun galatasaray'ın kötülüğünü istemez burada. galatasaray'ı terimsiz görmek isteyen de galatasaray'ın öyle daha başarılı olacağını düşündüğünden istiyordur, terim'le devam etmesini isteyen de. birinin galatasaraylı kimliğinin önüne başka bir kimlik koymak(terimci, biatçı, dursuncu, cengizci) kimsenin haddine değildir. karakterinize yakıştırıyorsanız yakın arkadaş ortamınızda yine yapabilirsiniz bunu kimse karışamaz ancak böyle umuma açık bir yerde kimsenin galatasaraylılığını ölçemezsiniz. ben fatih terim'i çok seven ve yaşattıklarına vefa duyan bir taraftar olarak her zaman diyorum ki inşallah terim bıraktıktan hemen sonra galatasaray spor kulübü tarihinin en büyük başarılarını yaşar. buna katılmayan galatasaraylı da yoktur herhalde. terim varken galatasaray başarılı olmasın diyen de yoktur bence, varsa da galatasaraylılığını tartıp sorgulama zamanı gelmiştir.

    saygı gösterin ki saygı göresiniz. saygı derken türkiye'de varolan yaşa saygı, mevkiye saygı, makama saygı gibi bomboş konulardan bahsetmiyorum. saygı herkese saygı şeklinde olmalıdır.
  • 14436
    özellikle bu sezon oynadığımız her maçın başlığında, oynayan her futbolcunun, oyuna sonradan giren her futbolcunun başlığında, kondisyonerinden yardımcı hocalarına, sağlıkçısından medyasına sosyal medya hesaplarına kadar amansız eleştirilerin olduğu yer. kazansak bile memnun olmayan eleştirilerine devam eden, oyuncu iyi oynasa bile aman iyi oynasada, aman gol atsada seneye gönderelim maaşını düşürelim modunda takılan yer. başkanından yönetimine teknik heyetine kadar bir kere bile memnuniyet sağlanamamış yer. göz göre göre, varlara avarlara rağmen eksik kadrosuna kaoslara rağmen takımı şampiyonluk potasında tutmuş efsane bir hocamız var. eleştirelim ama haddimizide bilelim artık be. bu takımın ölüsünü herşeye rağmen şampiyon yapıyordu bu adam. 2. yarı eline doğru dürüst eksiksiz bir kadro verildi 8 de 8 yaptı. sonra zaten yine kirli oyunlarla şampiyonluğu alenen çalındı bu adamın. yazık çok yazık. herşeyi herkesi eleştirdiğiniz gibi çok eleştirdiğiniz ultraslan dan bir farkınız bir farkımız olsun arkadaşlar. sağduyumuzu kaybetmeyelim üzerimize oynanan oyunlara gözlerimizi kapatmayalım. bırakın sezonun genelini son bir kaç maçta bile rakiplerimize verilen verilmeyen bize verilen verilmeyen aleyhe leyhe adaletsiz kararlar olmasaydı belki de liderdik.
  • 14437
    içine ciddi miktarda rakip takım taraftarı sızmış olan canım sözlüğüm.yıllar içerisinde nereden nerelere geldi.

    2 mayıs 2021 gençlerbirliği galatasaray maçında gedson fernandes tarafından yapılan ve her türlü kural kitabının sarı kart dediği pozisyona kırmızı kart diyebilen ve bu konuda ısrarcı nickini ilk defa gördüğüm yazarlar var. pozisyonun kırmızı kart ile uzaktan yakından alakası yok, ayağını indirip geliyor, topa vuramayınca rakibinin ayağının üzerine müdahale ediyor.

    neyse derdim futbolun kural kitabını öğretmek değil. derdim artık bu zatlara bir şey anlatmak da değil. artık ne yazasım geliyor, ne okuyasım. 2013’lerde genç scout transferleri tartışılırken, bugün tamamen doğru verilmiş bir kararın, hem de galatasaray sözlükte “galatasaraylı” olduğu iddia edilen kişiler tarafından yanlış bulunduğu yere gelmişiz. sonra da galatasaray’ın hakkı niye bu kadar kolay yeniyor diye serzenişte bulunuyoruz. geçiniz.

    belki çok abartılı tepki verdim, sanırım bu son damlaydı. her oluşum yıllar içinde maalesef ki yozlaşmaya mahkum. ben her gün “düşünce özgürlüğü” adı altında teknik direktörüne, futbolcusuna nefret kusulan, haklı olduğu pozisyonları haksız olarak gösteren girdileri artık okumak istemiyorum. eskiden de bu platformda sivri dilli yazarlarımız vardı ama saygılı ve ne dediğini bilen insanlardı. ama artık öyle bir hal aldı ki, gerçekten kayda değer bir şeyler yazan insanlar bile yazmaz oldular.

    benden bu kadar, kalın sağlıcakla.
  • 14438
    başarıya inanılmaz endeksli bir yer ve malesef futboldan anlamayan yazarların çoğunluk olduğu bir yer. iki gündür terim eksenindeki kavgaları, laf çarpmaları, nickaltlarına yazılanları takip etmeye çalışıyorum ve baya üzülüyorum.

    illa kategorize edilerek konuşuluyoruz madem terimci kısımdayım. ama terimci kısımda olmam hocanın bu sene inanılmaz kötü kararlar verdiğini, şampiyon yapabilecekken bunca yıllık kariyerinde bu denli yoğun yaptığını ilk defa gördüğüm küsmeler, silip atmalar ile elimizden kaçırdı. payı ne kadardır kaçan şampiyonlukta? harici nedenleri saymaz isek %50 %50 paylaşırlar yönetimle. yönetimin hıyanet içinde olduğunu düşünsem de daö'den bile kötü olduğunu düşünsem de hoca konsantre olsa şampiyonduk şüphem yok.

    hocayı hatalı bulmam kendisii üzerinden bize yapılan operasyonları yoksayacağım anlamına gelmez tabi ama bugün girmek istemiyorum. tabi sırf hocayı sevmediği için böyle bir şey hiç yokmuş gibi davranan arkadaşlara allah akıl fikir versin.

    benim söylemek istediğim safi nefreti ya da gerçekçilikten çok uzak beklentileri ile dün ne dediğini unutup bugün başkalarını da kendi gibi sanıp yorum yapanlar.

    mesela biri terim'e laf atıyor ve biri nickaltına gelip "cesur, aklına kiraya vermeyen yazar, yazadursun" yazıyor. burada o arkadaşı yazmaya teşvik etmek yok tabiki. laf çakmak istediği yer başka. fatih terim ile devam edilsin ditenler arasında hocayı da sorumlu tutanların olabileceğine o kadar inanmıyor ve kendi gerçeğine o kadar bağlı ki hepimiz şurada 2 bayttan oluşan kullanıcılar olmasına rağmen cesaret edebiyatı yapıyor.( özür dilerim hocam ilk paragraf için)

    2 aydır emre akbaba yüzünden hocaya evlatçı deniyor. arkadaşlar 2018'in ilk gününden beri akbaba topçu değil yazan 5 kişilik ekipteyim. o gün belhanda oynuyor akbaba oynamıyor diye evlatçı diyordunuz. sene başı arda-feghouli'li oyunumuzun doğru oyun olduğu ortadayken çağdışı bu oyun, yaşlılarla oynanmaz. kanada kerem'i, kılınç'ı koyalım diyordunuz. ulan hepiniz ordaydınız be diye bağırasım geliyor rte gibi. feghouli-arda ikilisi başlığı açmıştım 5 entry sadece ben girdim. bu adamlar gidince uçucaktık, sekidika'nın hakkını yiyordu hoca. belhanda gittiği gün şampiyon olmuştuk?

    bunları neden anlatıyorum? günün sonunda konuşursan haklı olmama ihtimalin yok çünkü. bugün böyle dersin yarın başka. bugün bu topçu için hoca evlatçı olur yarın başka hoca için. niye terim kalsın diyorum, çünkü başka hoca için de ayyynısını yapcaksınız. her sene şampiyon olunamayacağı gerçeği başlığına girip bayern olmalıyız aga yazmaya benzemiyor o işler. bu ülke buna izin verebilecek bi ülke değil.

    başarı olmayınca da sevmeyi öğrenmek gerekiyor. yoksa öğüte öğüte efsane bırakmayacaksınız. hayır etrafınızdaki herkes biatçı, siz romantik olmayan son derece rasyonel bireyler değilsiniz; galatasarayı günün sonunda ortasında tire ve iki rakamla değerlendirmeyen kişiler var sadece. hadi mustafa uzaya vurdu sakatlansın da terim idmanından korunsun demeye devam..
  • 14440
    eskiden çok sevdiğimiz, hem yazılarını okumaya, hem de sohbetine doyum olmayan yazarların iyiden iyiye uzaklaştığı platform. bunu 1-2 senedir dile getiriyorum gerek yazılarımda, gerekse özelden yazdığım diğer yazar arkadaşlarıma. bunu benden başkalarının farketmesi güzel. millet başkalarının ardından hiç umursamadan iftira atar, yanlış bilgi verir, başkalarını yaftalar ve dahi galatasaraylılık ölçer ile gezer olmuş.

    kimin ne yaptığı beni ilgilendirmez, en fazla okumam geçerim de, sayıları artık iyiden iyiye artınca rahatsız edici oluveriyor.

    valla benim kırmızı çizgim daniel tozser. o adamı da kaçırırsanız artık hepinize okkalı bir söver sonra buraları terki diyar eyler, defolur giderim. kimse farketmez, kimsenin umrunda da olmam. olmayayım da hatta, hiç buralara uğramamışım gibi takılın isterim. zaten nice güzel yazarlar gitmiş, ben gitsem ne, kalsam ne.

    olay fatih terim, mustafa cengiz, bilmem kim değil; çok daha büyük çaplı bir problem.
  • 14444
    sozluge kayıt yaptırılırken zorunluluk şartlarına kulubun efsaneleri ile ilgili gerekli bilgi dagarciklari sorgulanmalidir.

    özellikle fatih terim'i son 5 10 seneden veya sadece uefa kupasindan falan ibaret sanan galatasaraylilara fatih terimin 50 senelik kariyeri* öğretilmelidir.

    90'larda avrupada x sen jermen yense arabalarda korna calarak tur atan bu ülkede şampiyonlar liginde gruptan çıkamamak elestirilir durumdaysa fatih terimin burda rolu nedir? bir ülkenin futboluna umut olmak nedir + goztepeyi alıp sezona ilk 8 10 maçta 1 beraberlik + full galibiyet ile ilerleyerek anadoluya umut olmak nedir bunlar tek tek anlatılmalı.

    98/99 şampiyonlar ligi hikayesi detayları ile öğretilmeli.* sonra tanınan bu kredi neyin kredisidir vefasidir yapan arkadaşlar anlarlar diye düşünüyorum.

    gary linekerinden jose mourinho'suna rui costa'sina övgü alan tek türk teknik direktörü yollamaya çalışıyorlar sonra.

    ali sami yen gündüz kılıç metin oktay turgay şeren fatih terim bulent korkmaz.

    bu ismini saydığım efsanelerden bazıları ve tartışmaya pek açık değiller. galatasaray kolayca mı türkiye'nin en büyük kulübü oldu sanıyorsunuz beyler? bülent bir günde mi efsane kaptan, fatih terim bir uefayla mi imparator, metin oktay bir sezonda mi taçsız kral oldu?
  • 14446
    vay ki vay. galatasaray takımının orta saha ile ilgili entrylerini okuyorum. taylan ilk 11 oyuncu değil diyenler. ben mi yanlış hatırlıyorum taylan antalyalı performansı göklere çıkarılmıyor muydu yakın zamanda sözlükte. bir oyuncu ya iyidir, ya kötüdür ya da formsuzdur. fikirler bu kadar değişemez. ya futbolu bilmiyorsunuz, ya da analiz edemiyorsunuz?kimse üzerine alınmasın. ghazzel başlığını okuyorum. adamı yerden yere vurmuşsunuz . şu an beşiktaş performansını övüyorsunuz.
  • 14447
    herkesin fikrini ozgurce ve sansure ugramadan yazabilmesi gereken sozluk. eger bu durum ortadan kalkarsa artik yazmaya gerek kalmaz. burada yazan herkesin tek derdi var o da galatasaray'in iyiligi. kimimiz galatasaray'in iyiligi icin fatih terim'in istifa etmesini istiyor kimimiz de fatih terim ile devam etmek istiyor. herkesin dusmanlasmadan bu iki fikre de saygi gostermesi gerekiyor.

    ben sahsim adina fatih terim'in istifa etmesini istiyorum cunku ortada 4 yillik kotu bir futbol var fakat bu fatih terim'den insan olarak nefret ettigim anlamina gelmez. allah uzun omur versin. hayir fatih terim kalmali diyen birisinin fikrine de saygi gosteririm neden benimle ayni fikirde degil diye kendimi paralamam. bazi yazarlar ozellikle bu son kismi yapamiyorlar.

    bir yazarin fikri dunyanin en absurt fikri dahi olsa bu yazar bu fikrini buraya yazabilmeli. egzajere ediyorum ornek vermek icin fakat atiyorum bir yazar ben fatih terim'i hic bir sekilde sevmiyorum ve sevebilecegimi de asla dusunmuyorum dese bile o kisiye fenerbahceli muamelesi yapmak cocukca bir hareket olur.

    fikri hur, vicdani hur sozune uyan bir sozluk olarak yoluna devam eder umarim.
  • 14449
    son günlerde “troller çoğaldı, fenerbahçeli-beşiktaşlı yazarlar çoğaldı” tarzında entryleri çok sık görmeye başladım. ben açıkçası böyle bir şey hiç sezmedim. hangi yazarların, hangi entrylerinden böyle bir kanıya vardınız merak edip bahse konu entryleri mesaj olarak atmanızı rica etmekteyim. bence biraz kendi kendinizi kandırıyorsunuz gibi geliyor. moderatörler, böyle yazarlar varsa eğer her türlü tespitini yapar diye düşünüyorum.
  • 14450
    içerisinde fenerbahçeli veya beşiktaşlı olacak kadar işsiz biri olduğuna inanmıyorum. bir sürü insan burada yazar olmak için aylarca bekliyor, çaylakken entry giriyor. sırf burada ortalığı karıştırmak için çaylak üyelik açıp, üyeliğin onaylanmasını vs bekleyip yazarlık alacak kadar işsiz bir fenerbahçeli, beşiktaşlı varsa bırakın yazsın zaten. meczuptur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın