• 12901
    2019-2020 futbol sezonu ilk resmi maçı (bkz: 7 ağustos 2019 galatasaray akhisarspor maçı) ile beraber gördüğümüz yanlışları da söylemeyelim mi yani fikrindeki renktaşlarımızın arz-ı endam edip vira bismillah dediği sözlüğümüz.
    seri niçin orada selçuk niçin sahada falan filan. ilgili maçta hoca rakibi zayıf görmüş üç pasa yatkın hatta jimmy ile dört pasa yatkın orta saha ile neler yapabilirize bakıyor bunu görmek neden bu kadar zor acaba.
    bilmem kaç zaman sonra galatasarayımız sahaya çıkmış sevgili renktaşlar keyfini çıkarın.
  • 12902
    dusunce ozgurlugu kapsaminda istedigi entryleri girmekte hur olan taraftarlara sahip sozluk. beyler, burada hepimiz taraftariz, herkes galatasaray’i dusunuyor galatasaray’in iyiligini istiyor. o yuzden bu platform zaten biz taraftarlarin sesini tasimak, duyurmak degil mi? yonetimi de, teknik direktoru de, oyuncusu da bizler icin oynamiyor mu?

    birakin isteyen istedigi elestiriyi yapsin. yok sosyal medya taraftari, yok fm oynayan ergenler, yok yanginci taraftarlar. gerek yok bu yaftalara. tabi o yaftayi yapistirmak da senin ozgurlugun. ama elestiren taraftari da susturamazsin. o yuzden fikri hur vicdani hur diyoruz taraftarimiz icin. kimimiz artik 34 yasindaki selcuk inan’i takimda gormek istemiyor, onun yerine gencleri gormek istiyor, kimimiz seri’nin anchor man dedikleri defansin tam onunde yarar saglamayacagini dusunuyor ve bunu dile getiriyor! bunlari yazamayacaksak sesimizi duyuramayacaksak basaksehir gibi bos tribunlere oynayan takimdan ne farkimiz kalir? o sosyal medyaci fmci ergen dediginiz insanlar olmasa, bugun cengiz yonetimi yerine belki de dursun aydin ozbek yonetimi altinda olacaktik. ibra edilmediginde sosyal medya ve diger alanlarda orgutlenmeler olmasa suan belki de liseli ve liseci go to the ball diyo yaa diyen dinozorlar tarafindan yonetiliyor olacaktik.

    ek: biri yazmis, zamaninda facebook’ta orta acamiyor diye dalga gectiginiz sabri diye...kardesim, sabri’nin yedek oldugu eboue’nin sag kanat oynadigi iki sezon sampiyon olduk. sabri gittikten beri zaman zaman elestirsek de mariano sag kanada seviye atlatti, ortalariyla en az on mac kazanmadik mi? sabri gittikten sonra bir sene yarim yamalak goztepe macerasinin ardindan simdi nerede, niye bir tane kulup talip olmadi?

    diyecegim odur ki birakin insanlar elestiri yapsin, fikir populer olmasa bile insani bazen hakli cikarabiliyor.
  • 12903
    bugün şunu yazdım hemen en ofsayt entrylerim arasına tepeden girmiş.
    (bkz: #2725295)
    ya artı oy, eksi oy zerre umrumda değil kardeşim, çocukça şeyler bunlar ama takımı ya da hocayı eleştirince hemen kötü sıfatları yapıştırıyorlar size galatasaray sözlük'te.

    yahu biz fatih terim gitsin başka adam mı gelsin diyoruz, yani ne bekliyorsunuz gördüğümüz yanlışları da söylemeyelim mi!

    galatasaray'ı bir tek siz sevmiyorsunuz, alın bakın sarı kırmızı renkler benim için ne ifade ediyor.
    (bkz: #2033820)

    fatih hocamı da bir tek siz sevmiyorsunuz, onu yeri geldiğinde eleştirince sizden daha az seviyoruz anlamına gelmiyor bu.
    alın bakın, daha önce ne yazmışım imparator hakkında.
    (bkz: #2654697)

    sözün özü şu, bizim takım avrupa'da yıllardır berbat top oynuyor ve 2019-2020 sezonunda avrupa'da şampiyonlar ligi'nde yine hüsrana uğrayacağız, bundan zerre şüphem yok.

    çünkü bizim takıma kim gelirse gelsin oynanan kısır futbol bir türlü düzelmiyor, sürekli yana pas, geri pas, organizasyonsuz haybeye goller vs vs
    alın bakın, hep aynı şeyler. (bkz: #2713043)

    basit bir akhisar takımı bile azıcık presle bizi kilitleyebiliyor, yıllardır çözüm yok.
    (bkz: 7 ağustos 2019 galatasaray akhisarspor maçı)

    şu oyundan memnun olan, şampiyon olduk, kupa aldık diye yanlışları eleştirmemize tahammülü olmayan adamların benim gözümde herhangi bir maçımızda 1-0 önde iken ışıklı şovlar altında arabesk şarkılar çığıran ultraslan grubundan farkı yok.
  • 12914
    şu sıralar oldukça gergin bir ortama sahip olduğunu gördüğüm güzel sözlüğümüz. gerek transfer süreçlerinde yaşananlar yüzünden, gerek son hazırlık maçında alınan sonuç üzerinden yönetime sallayanlar, bu kulübe hem futbolcu hem teknik adam olarak yıllarca emek vermiş, kupalar kazandırmış imparator fatih terim’e dahi saygısızlık yapanlar..
    lütfen biraz sakinlik arkadaşlar. stresi, siniri olanlar twitter ortamında ki ergen fenomenlerle dertleşebilir. aklı başında, sakin yazarları okumak istiyoruz. gereksiz gerginleri değil..
  • 12915
    yine yangın yerine dönmüş sözlüğümüz. neden oldu bilmiyorum, iki gündür futbol gündeminden uzağım, birisi açıklarsa sevinirim.

    biraz daha sakin olunmalı yalnız. futbol için 18 gün büyük bir süredir. takımlarda transfer döneminin sonlarına doğru istemedikleri oyuncuyu takımdan biraz daha rahat bırakırlar. yönetimin bazı transferleri iyi bazılarını kötü yönettiğini gördük. 1 eylül olsun, birlikte eleştiririz.
  • 12917
    olan şu:

    tüketim toplumunun bir parçası olan transfer taraftarları 2 haftadır yeni isim, özellikle de falcao gelmediğinden elleri ayakları titremeye başladı.

    haspam lisedeki arkadaşına, iş arkadaşına "olm falcaooo" diye hava atamayacak ya, bunun suçlusunu arıyor kendince.

    kendinizi tatmin etmek için sözlüğü becermekten daha iyi seçenekler var arkadaşlar.

    bilin istedim.
  • 12918
    ffp, settlement agreement, ülke konjukturu gibi gerçekleri "bahane kabul" eden arkadaşlar twitter'da "falcao yoksa istifa" , "abdurrahim falcao nerede" hashtaglerini görmeden "kimse hava atmak istemiyor" diyor.

    sen oturduğu organdan haber üreten, sosyal medyadan, sözlükten aldığı haberleri servis eden muhabirlerin, duyumcularin gazina gelip beklenti oluşturuyorsan yonetimin suçu ne?

    hoca geçen sene video ile "inanmayın" demedi mi?

    bugün falcao ve monaco hesaplarını ablukaya alanlar da , diagne'ye gitsin diye ırkçılık yapanlar da hem falcao'nun gelememesinin hem de diagne'nin satilamamasinin musebbibidir.

    elin kulübü aptal mı senin küfür kıyamet satmak zorunda olduğun adama 15m versin,.monaco bu kadar üstüne düştüğün adamı bonservissiz göndersin.

    bir oyuncu için günlerce uğraşmakla, avrupa'da maç kazanamamakla rezil olunuyorsa zaten hazırlıklı olun, çünkü bunların yaşanmaması bir mucize.

    sen haftalarca 1-2m'nun hesabını yaparken senin ciddiye almayacağın betis 30m'a transfer yapıyor, uyanın artık rüyadan.

    bugün real, barca neymar'ın, manu dybala'nın kapısında yatıyor aylardır. rezil mi oldular?

    para yok arkadaşım para, kulüpte de, ülkede de para yok.

    kimse senin boktan liginde göğsünde taşıyacağın reklam için istediğin paraları vermek istemiyor.

    daha yeni uefa'dan para cezası yedin, ffp'e uymazsan şampiyon olmana rağmen cl'ye gidemeyeceksin. 40m euro da ordan mı zarar edelim.

    daha eksidesin, bırak almayı, ceza yememek için adam satman lazım hala "falcao nerde", "6 numara niye gelmedi".

    size kalsa "bahane" bunlar.

    kolay çünkü, socar'a git yıllık 20m euro'dan sponsorluk yap, diagne'yi 20m euro'ya araplara sat, falcao'ya senelik 7m monaco'ya da 5m bonservis verip hemen açıkla.

    ama uefa'dan ceza aldığında, zarar açıklandığında yine yangın.

    parmaklarına prezervatif geçirip sosyal medyayı, sözlüğü hatta kulübü becermekten imtina etmeyen arkadaşlara tavsiyem, transfer olmazsa da, sponsor alinmazsa da önce bir yönetimin açıklamasını dinleyin.

    marka değeri kalmamış ligde, batık kulüplerle üstelik tepende uefa gibi bir kurum varken sponsorluk ve transfer işleri hayallerinizdeki kadar kolay olmayabilir.
  • 12920
    pesimistin de pollayannanın* , realistin de hayalcinin de yazabildiği güzel sözlük. internette bu kadar seviyeli bir ortam bulmak cidden güzel. bana bir kere hakaret edilmedi, bir kere farklı görüşte olduğum biri ile tartışırken sıkıntı yaşamadım. yazarların çogunluğu da gayet zeki, esprili ve kültürlü. bu yönden her google'a girdiğimde arama çubuğuna ilk yazdığım şey rerererarara oluyor. gerçekten hem okuması hem yazması çok keyifli.

    fakat bana göre tek bir kötü özelliğimiz var. biraz fazla sabırsızız. oyuncularda, yönetimlerde, hocalarda, sistemlerde, taktiklerde, neredeyse her şeyde. bu tabii ki kültürümüzle de alakalı. sıra beklerken gayet görebileceğiniz şeyler.

    yönetimin şuana kadar transfer dönemine yaklaşımını çok beğenmiyorum. plansız ve programsız gözüküyor fakat ne zaman öyleydi ki? şuanki yönetimimizin ffp ile uğraştığını da hatırlatırım. bunu yanında ülkemizin de genel olarak sartları malum. bir bira 12 lira olabilir mi?*. o yüzden biraz sabır her şeyin anahtarı.

    atalarımız ne demiş, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. ben de bu yüzden mustafa cengiz yönetiminin gecen seneki hataları yapmayacağını düşünüyor ve umut ediyorum.
  • 12923
    yazmaktan,okumaktan ve komünitenin içinde bir birey olmaktan çok mutlu olduğum platform.

    olabildiğince çok karşıt görüş okumak isterim, çok emek vererek yazan, seviyeli bir tartışma ortamı yaratan birçok yazarımızın olması çok değerli.

    ama aynı komünite içinde, transferde ismi geçen futbolcular konusunda fikir belirtilen bir konuda yazarlar "arsızlıkla" suçlanmamalı, karşınızdaki kişi yanlış düşünüyor olabilir, fikrini beğenmemiş olabilirsiniz. bu düşünceniz o kişiyi transfer arsızı yapmaz.
  • 12924
    çok enteresan insanların yazdığı sözlük. düşünce özgürlüğü var, buyursunlar yazsınlar. ama eleştiri tahtasına kendileri oturtulunca da üzülmesinler. neden mi? düşünce özgürlüğü var.

    bu enteresan insanların bir kısmı üç kuruşa beş değil, sekiz yüz otuz beş köfte yemek istiyor. istiyorlar ki marcao ve luyindama ikilisi hatasız oynasın. istiyorlar ki 185'lik marcao hiç hava topu zafiyeti yaşamasın. istiyorlar ki topla riskli çıkan luyindama hiç top kaybetmesin. şu iki oyuncunun toplam bonservis maliyeti 15 milyon euro'nun altında.

    ben gibson, willy boly, wesley hoedt... şu adamlar hangi takımda oynuyor biliyor musunuz? peki şu adamlar kaç milyon eurolara transfer yapmış? peki bu adamlar nasıl hatalar yapıyor biliyor musunuz? yani biliyor olsanız da anlamıyor olacaksınız ki luyindama'ya falan servet çetin diyorsunuz. bunun hakan şükür yerine ersen martin oynatmaktan bir farklı yok. komik.

    bu insanların bir kısmı futbolcu beğenmiyor. elneny, schneiderlin, joao mario, nzonzi, tarkovski, kübrik, zeki demirkubuz, nuribigeceylan... hiç biri beğenilmiyor. biri afrikalıymış da, biri everton'da oynayamıyormuş da, biri çok ofansif sekizmiş de, biri ağırmış da. beğenilmeyen oyunculara bak hey allahım sen sabır ver. şu sözlükteki altı numara fetişi de can sıkıcı ama hadi ona taktiksel görüş diyelim geçelim. ya sizin beğenmediğiniz adamların üçünün oynadığı orta sahaya süper ligden random oyuncu atsak o takım ligi ilk dörtte bitirir. ne yapıyorsunuz siz? sakın genç falan demeyin. burada yunus akgün'e yapılanlar ortada. ozan kabak'a "penaltü yaptürüyür öynamazün" diyenler de hala burada yazıyor, görüyoruz. siz altyapıdan gelene sabır gösteremiyorsunuz, bir de para verip aldığımız gence mi göstereceksiniz? ya siz bruma'ya, telles'e çöp dediniz be. el insaf.

    bu insanların bir kısmı yönetici beğenmiyor. özhan canaydın kötü, aysal kötü, faruk süren kötü, mustafa cengiz zaten bilmediğim 81326 farklı nedenlerden dolayı istifa etmeli. ama bakıyorsun takım 23. şampiyonluğa koşmaya çalışacak. en yakın rakibi 19. şampiyonlukta. ay ama çok pardon, bunun nedeni yangıncı taraftardı. onların müthiş tepkileri olmasa vefaspor olurduk. yaşa yangıncı yaşa.

    abdürrahim albayrak herhalde alışmıştır tepkilere. adam uhud savaşından beri galatasaray taraftarından tepki görüyor ama bulunduğu zaman takım şampiyon oluyor.

    bu insanların bir kısmı fatih terim'e fatih terim'de olmayan özelliklerden dolayı sallıyor. yahu fatih terim lise terk bir adam. lise terk adam italyanca konuşabiliyor, ülkesinde mesleğinin en iyisi, ülke şartlarına rağmen inanılmaz işler başarmış. ama tatmin olmak yok. beğenmek yok. ne var? niye 4-1-4-1 deniyor var. sana ne? sen bilirkişi misin? sen uzman mısın? ya otur, izle. yenersek oley de. yenilirsek 3-5 dakika söv, geç. yahu maç kaybediyoruz 16 sene sonra biri çıkıp diyor ki 16 sene önceki maçta fatih terim 23. dakikada yere yanlış sümkürdü. ööf.

    yahu fatih terim elinden geldiği kadar kendini güncelliyor, çabası var, biraz takdir edin. hep sallama, hep sallama. siz çay mısınız ya?

    bir de makul, mantıklı insanlar var. yazıya böyle girmek de killa hakan gibi oldu. neyse, bu mantıklı insanların bir kısmı kendi favori sporu hakkında yazıyor. bir kısmı taktikler hakkında yazıyor. bir kısmı ne dediler kısmında gündemi takip etmemizi sağlıyor. bir kısmı gencecik oyuncular hakkında ilk entryleri yazıyor. bir kısmı az, öz mizahi şeyler yazıyor.

    ama bu insanların sayısı az. sözlüğü sabah mustafa cengiz istifa ile açıp akşam fatih terim istifa ile kapıyoruz. gün ortası da abdürrahim, luyindama, marcao, mariano ile geçiyor.

    bunun tutkuyla, hep iyisini istemekle falan alakası yok. ya abi bu kadar iyisini istiyorsanız atın kariyerleri çöpe, bir taş da siz atmaya çalışın. çok tutkulusunuz ya. aa ne oldu, yoksa mantığınız işinizi bırakmayın mı dedi? e o mantık neden hep çalışmıyor?

    neyse, gluk gluk gluk ya.
  • 12925
    bana galatasarayımız hakkında pek çok yeni bilgi öğreten sözlük. bu açıdan minnettarım burada yazan her renktaşıma.

    ancak, bazı günler, özellikle kulüp olarak somut bir gelişme olmadığı günler, bu maç olur, transfer olur ya da herhangi bir divan toplantısı olur fark etmez, sözlük garip bir hal alıyor. kulüple ilgili geçmiş konular irdeleniyor, kulüpte sorun olabilecek şeyler gündeme getiriliyor. ve bunlar yapılırken kullanılan argüman genelde :

    "anlam veremiyorum." oluyor.

    bir kulübü sevmek, o kulüp için üzülüp sevinmek, o kulübün dernek işleyişi içerisinde aldıkları her karara anlam verebiliriz demek olmuyor malesef, bu iş içerisinde elbette çok değişken var. bu noktada yönetime ya güveniriz, ya da güvenmeyiz. her detaya açıklamak beklemek elbette hakkımız, ama açıklama istemeden önce on yargıyla "anlam veremiyorum o halde yanlış" diye yaklaşmak burada okur olan diğer renktaşları huzursuz etmek dışında bir işe yaramıyor malesef.

    anlam veremediğiniz konularda bu kadar karamsar olmanıza malesef ben de anlam veremiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın