sabah okay'ı (karacan) aradım. kahvesi elinde, keyfi yerinde. dinle abi o zaman dedim:
"akşam liverpool-real madrid maçı var ya... şimdi başıma gelenlere bak.
bende bir sony tüplü televizyon vardı.
84 ekran. harikaydı görüntü.
illa da büyük ekran deyip plazmaların peşine düştüm abi bir zaman önce.
gittim 106 ekran bir panasonic aldım, o zamanlar da fiyatlar şimdiki gibi uygun değil.
bi dünya para verdik. plazma fazla elektrik yakıyor, bir de duvara montajı için askı apartı falan derken iyice tuzluya patladı.
84 ekran tüplüyü de bir arkadaşıma verdim. çok işine yaradı adamın, "bizim salona çok yakıştı" diyor.
plazma büyük ekran da; görüntü kalitesi uydudan gelen yayın kaliteli olmayınca birşeye yaramıyor abi.
dvd'ler haricinde pek farkını göremedik. neyse malum
kriz zamanı.
nakit lazım, plazmayı satmaya karar verdim.
mutfakta bir televizyon var:
51 ekran. bir de
37 ekran, kullanılmayan.
biri beko diğeri vestel marka.
şansım yaver gitti, bir vatandaş çıktı geldi plazmaya iyi para verdi.
bizim duvar da boş kaldı.
akşam da maçı mutfaktaki
51 ekrandan seyrederim diyordum ama çocuklar kumandasını kaybetmiş, kanalı değiştiremiyorum.
37 ekranın da tüpü bitmiş.
kaldık mı abi televizyonsuz.
akşama maç var.
sonra aklıma geldi.
7 inç ekranı olan bir televizyon vardı, onun kalem boyundaki anteniyle star'ı seyredebilir miyim? bilmiyorum."
okay sabırla dinlendi beni ve
- atla, gel kardeşim akşam bana. beraber seyrederiz
+ hamburg senin kadar misafirperver mi göreceğiz?
bir sessizlik ve ardından kulağımda patlayan kahkaha...
- song
84 ekransa, servet'e
51 yerine
72 deseydin keşke.
+ mekan mutfak dedim ya önce; büyük kaçardı abi (!)
http://acetobalsamico.blogspot.com/...ber-izleriz-mac.htmlgalatasaray defansı bu kadar güzel kaleme alınır.
eline sağlık bülent abi.