• 1
    basında, galatasaray aleyhinde şu konular işlenerek taraftarın enerjisini düşürmek için çaba sarfediliyor.
    -galatasaray taraftarı şampiyonluk sevincini yaşayamadan transfer haberleri yoğunluk kazanmış şampiyonluğun etkisi yok olmuş.
    ağırlıklı fenerli basın bu politikayı izledi ve bizzat bunu iddia eden yorumcular vasıtasıyla bu sonuca varmaya çalıştılar. ancak bilmedikleri bir şey var. galatasaray taraftarı 4.yıldız sevincini dünya durdukça yaşayacak. unutturmaya çalışılması boşuna bir çaba.
    -galatasaray başarılarını paraya tahvil edemiyormuş.
    hangi takımımız bunu başarabiliyor. bir önceki sezon fener şampiyon oldu da hangi paraları kazandı. arada en ufak bir fark yok ama fener lehine bir hava oluşturuluyor. ülkemiz takımlarının pazarlama yeteneği sınırlıdır ve teknolojiden yaralanma konusunda mesafe alınması gerekir.
    -galatasaray bilmem kaç yıldır kadıköy'de feneri yenemiyormuş.
    o da onların övünme vesilesi olsun. 3'ncü ve 4'ncü yıldızı biz almışız, uefa kupası, süper kupa bizim müzemizde, türkiye kupası ve şampiyonlar liginde bütün diğer takımların galibiyetinden daha fazla galibiyetimiz var. hagi, sneijder, drogba, muslera , podolski bizde oynadı ve oynuyor. fener'in nani ve rvp dışında dünya çapında kimleri var. onları da daha yeni aldılar lakin onu da yanlış aldılar. bunu sezon ilerlediğinde görecekler.
    -fener'in parası çokmuş, galatasaray hep borç batağındaymış. bu husus kısmen doğru olmakla birlikte, bunu sebebi fener'in devlet takımı olmasıdır. diğer takımların tümünün aldığı yardımdan daha fazlasını tek başına fener almıştır ve almaya devam etmektedir. bunun birçok sebebi vardır ama buna rağmen başarı oranı çok düşüktür. fener'in harcadığı para bizim en az yirmi katımızdır. (1959'dan bu yana) başarı oranları ise bizim ancak %70'imiz kadardır. nedeni gayet basittir. bizi ortak akıl yönetir, feneri parayı kim veriyorsa o yönetir.
    sonuç: biz takımımızdan gayet memnunuz ve de başarılarını sindire sindire yaşıyoruz, yaşayacağız. daha büyük başarılara da yine biz ulaşacağız. fenerli basına tavsiyem, bizim aleyhimizde algı oluşturma gayretini terk edip, nasıl bizi geçebilirler ona odaklansınlar. böylece bir rekabet oluşur da biz de daha yukarılara tırmanırız.
  • 5
    fener yönetiminin ve td'nün yaptığı hata ve çapsızlıkların oranı bizimkilere göre bire beştir neden onlar hakkında aynı algı oluşturulmuyor.

    bizim yönetim ve hoca iyiler demiyoruz ama bu kadar pesimist olmamızı gerektirecek durum yoktur. taraftarın ezici çoğunluğu'da böyle düşünüyor ama fenerli basın bizim geleceğe ümitsiz bakmamızı sağlamak için özel gayret sarf ediyor. bunun farkına varalım , bu tuzağa düşmeyelim de yine yönetimi ve hocayı eleştirelim.

    biraz sabırlı olalım ve sezon sonunu görelim.
  • 7
    tamamen kötü yönetilmemizden ve plansızlıktan olan olan bir durum. ben bizim takımın transfer sezonu başlayınca ne yapacağını bilir bir şekilde davrandığını 5 senede 1 görüyorum. plan yapmak illa yıldız almak demek değil, carole gibi adam gibi bir sağ bek, adam gibi bir sağ açık bulmak bu kadar zor mu. hadi elimizde adam gibi bir açık ya da bek olsa neyse. daha iyisini nasıl bulacağım dersin. git fransa'ya, italya'ya al ortalama bir takımın sağ beki ve açığını al, makul bir sozleşme öner kimse karamsarlığa kapılmasın. ama sen hergün saçma sapan konuşup sıfır icraat yaparsan rakipte seni karıştırır.
  • 8
    işte size canlı kanlı örnek. rıdvan dilmen bugünkü sabah gazetesine aynı amaca hizmet eden bir röportaj veriyor, aspor'da saatlerce o röportaj üzerinden galatasaray'ın şampiyonluğunu ve 4. yıldızını silmeye çalışıyor.

    neymiş aradan birbuçuk ay geçmiş de şampiyonluk unutulmuş da falan filan. yapma be rıdvan efendi. galatasaray taraftarının sevincine mani olacaksın da eline ne geçecek. sen olmayan bilginle fener'e yol göster. galatasaray'ın fenerlilerin, hele senin aklına hiç ihtiyacı yok.

    fener devlet takımıdır ve bunun binlerce örneği vardır. hele bir de atatürk'ün fenerli olduğu iddiasını da kullanarak yapmadıkları şey kalmamıştır. unutmayalım ki; 3 temmuz sürecine her şey bu kadar açıkken dayanabilecek türkiye'de demiyorum, dünyada başka bir takım yoktur. (belki kralların ilah olduğu doğu ülkelerinde vardır)
  • 10
    [biçim]

    [/biçim]medya sülükleri üzerinden ve devlet takımı olduğu tüzüklerinde dahi açıklanan şikeciler üzerinden her dönem yapılan tapelere konu olmuş faaliyetlerdendir.

    ancak çıldırmamak elde değil. başlığı açan sözlük yazarı verdiği örnekler ve tanımlar ile galatasaray aleyhine yapılan sosyal medya şaklabanlıklarını açıklamış emek vermiş.

    sözlüğün övülen yazarı (övenler için başlığına giriniz) kamajikaciya hemen koşmuş gelmiş bizzat yönetim, hoca ve oyuncular tarafından oluşturulan algıdan bahsetmiş. diğer bazı yazarlar da birbirine benzer entry girmezse ölecek hastalığına tutulduklarından benzer tarzda yazı yazmışlar. galatasaray'ın galatasaray'dan başka düşmanı yok tanımının en güzel örneklerini gs sözlükte görmek çok diyalektik. gs sözlük 5,10 yazarı gs lehine değil hamza hoca düşmanlıkları ile gs lehine başlıklarda dahi nefretlerini kusuyorlar.
  • 11
    aspor'da bir yorumcu alacaksan nani gibi 28 yaşında oyuncu alacaksın daha sonra qatar'a çin'e satarsın dedi. ibra 33 yaşındaymış mantıksızmış. ibra transferini mantıksız bulabilirsin anlarım, doğru temellendirmeler yaparsın. sneijder 27, melo 28, selçuk 28, muslera 25 gibi yaşlarda alındı bu takıma. aynı zamanda adama sorarlar van persie yaş yaşında diye. bir kere ibra 34 yaşına basacak, van persie de 32. yani 2 sene için qatar'a satılamaz bir oyuncu. çoğu kişinin lig düştüğü yaşlarda ibra şl'de as oyuncu.

    tutarlılık... bakın görüşler değil sıkıntı olan, tutarlılık.
  • 12
    her daim moda olan olay.

    fener medyası vardı zaten onlarca yıldır bıktığımız. bir de buna eski bjk başkanı tüpçünün dha'yı alması ile bjk medyası eklendi.

    istedikleri şekilde algı yapmaya çalışıyorlar. allah'tan sosyal medyanın zirvede olduğu dönemlerdeyiz de gerçeklere farklı şekilde ulaşma şansı var insanların.

    90'lardaki, 2000'lerdeki gibi olsa, saray'da kriz, saray'da kaos yazıları eksik olmazdı.
  • 13
    icinde bulundugumuz 26" 45" dogu meridyeni ve 36" 42" kuzey paraleli icerisinde tum herkesi etkileyen maddi ve manevi sıkıntilarin üzerine giderek bu renklere gönül vermiş insanlara taciz ve psikolojik kabadayilik hareketlerinin bütünüdür.

    sosyal medya kabadayılığı suçu işleyen tüm duyumcular ve medya platformlarina hukuki bir dille yaptıklari hareket anlatilmalidir.

    yurtdışında ciddi suç olarak değerlendiriliyor artik bunlar...
  • 14
    dijital platformlarda sesli konuşulmaya başlayan rakip cephe planı.

    yıllardır yapıyorlardı da bu kez daha organize olmayı hedefliyorlar.

    galatasaray taraftarının ayık olup, yönetim, hoca, takım, taraftar uyumunu bozmadan, algılara karşı da galatasaray sinerjisiyle hareket ederek cevap vermesi gerekiyor.

    oyunlara gelmeyin. sahada kazanamayanlar yine masada deneyecek şansını.

    galatasaray'ın kurmaya çalıştığı kadro ligi "izin verilirse" domine edebilecek bir kadro.

    ve dahası galatasaray ekonomik olarak diğerleriyle makası açmak üzere. asıl dertler de bu zaten, hem iyi kadro ve sportif başarı hem de ekonomik özgürlüğümüzü kazanırsak, ligi arka bahçemiz yapabiliriz.

    o yüzden bizi 1 yılda 13.lükten şampiyonluğa getiren, hocaya, takıma ve yönetime karşı eleştirilerde ölçülü olalım, malzeme vermeyelim.
  • 15
    sürekli galatasaray futbolcularının satışı ile ilgili haberler girerek taraftarı galeyana getiriyolar.

    1 maça çıkmayan zaniolo’ya teklif var haberleri, muslera yerine uğurcan konusu, nelsson gitmek istiyor haberleri, icardi tatil yapıyor, arabistandan teklif var gelmeyecek haberleri vs.

    edit: son olarak da torreira-napoli transfer haberleri var. hepsi nokta atışı formda oyuncularımız.
  • 16
    geldiği nokta itibariyle galatasaray taraftarı olarak nefes alamıyoruz, boğuluyormuşuz gibi bir çaresizlik hissediyoruz.
    bu iş önce medyadaki satılık kişilerle ve sosyal medyada pek kimsenin ciddiye almadığı, anonim isimli, profil fotoğrafı olmayan troll hesaplarıyla başladı. ilk dönemlerinde fenerbahçe taraftarı ali koç'u eleştiriyor, beceriksizliğini gündeme getiriyordu. sonra aleyhimize algı işi giderek artmaya başladı, geçen sezon ali koç'a karşı sesler yükselmeye başlayınca, takımı ligden çekerim, üstümüze oyunlar oynanıyor gibi aşağılık algı operasyonu başladı ve dozu giderek arttı.
    bu sezon, ali koç kendini arka plana attı ve yeni bir yüz olan adnan oktar terör örgütü eski üyesi acunu ortaya attı, acun her fırsatta yapı var, üstümüze oyunlar oynanıyor yalanlarını sıraladı. devamında ünlüler ve gönüllüler kim varsa, akla mantığa gelmeyen her türlü pisliği, yalanı, iftirayı köpürttü de köpürttü. öyle bir hale geldik ki, hakemler tarafından gözümüzün önünde arkası toplanan, şike yapan fenerbahçeliler, türk hakemler olmasa galatasaray 5. sırada olurdu demeye başladılar.
    mevcut basiretsiz galatasaray yönetimi sayesinde, tarihte görülmemiş bir çaresizlik içerisindeyiz.
    emeği olan herkesin allah belasını versin, zira başka türlü adalete ulaşamayacağız gibi görünüyor.
  • 17
    galatasaray taraftarı, ülkede bir oluşuma aidiyet duyan en büyük kalabalık olarak yalnız, caresiz ve öksüzdür. galatasaray kulübü yönetimi, holdingin saçtığı tonlarca para ile kulübüne ve taraftarına her gün dopingci, fetöcü, terörist, karaborsacı diyen ahlaksız, şerefsizleri engellemekte, karşı koymakta, strateji üretmekte çaresiz belki de çanak tutuyor.

    en baştan yanlış kurguladıkları 'kazandığımız sürece konuşsunlar sorun yok' stratejisi de sallantıda. hayatımda galatasaray'a dair daha üzgün ve çaresiz hissettiğim dönem azdır.
  • 21
    gobbels'in evlatları tarafından yürütülen bok atma.

    internet geliştikçe çığ gibi büyüdüler. statta ali sami yen'e küfür ederler, tweetler ile şeytanın aklıma gelmeyecek iftiralar atarlar, saç boyama işini dopinge bağlayacak kadar aptallar ama önemli olan sıfatı yapıştırmak. 3 gün sonra kimse neden doping iddiası yapıldığını hatırlamaz ama izi kalır.

    affınıza sığınarak: hepsi birer o... çocuğudur. galatasaray yönetimi acziyet içindedir. ülkenin hukuki yapısı işi ciddiye almamaktadır. bugünlere hemen gelinmemiştir. bundan birkaç yıl önce 3 günlük kulüpler bir olup gençlik marşını sıra sıra yazarak hayali kahramanlık yaparken galatasaray'ı bilerek konu dışı bıraktığında olayın buralara geleceği belliydi. kulüpler birliği açıklaması ile başlayan süreçte galatasaray düşman ilan edildi ve yalnız bırakıldı.

    hepsini özet geçersek zengin birinin ülke futboluna yön vermesi ile başladı her şey. anadolu kulüplerinin, federasyonun, hakemlerin, diğer ismi olan kulüplerin ya sponsorluğunu yapıyorlar ya da başkanlarını kendi içlerinden belirliyorlar.

    aleni aleni galatasaray düşmanlığı yapılıyor. çocuklar galatasaraylı olmaya başlayınca çekemedi o... evlatları.

    her türlü pislik üzerimize atılırken yönetim keyfinde. ama bu işler böyle gitmez. bir yerde yıllarını bu takıma vermiş insanlar patlar ama ne zaman ve kime göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın