• 7002
    --- alıntı ---

    barcelona başkanı joan laporta: "galatasaray büyük bir marka. futbol dünyasında türkiye denince akla galatasaray gelir."

    --- alıntı ---
    galatasaray’ın seviyesi budur. beşiktaş ile muhatap olmak da ne demek.
    hadi bunu bizim taraftar yapıyor da, yönetim niye muhatap alır anlamış değilim.
    yaparsın rotasyonu, bakarsın işine. beşiktaş’ı yensek ne olur, yenmesek ne olur allah aşkına:)

    (bkz: 14 mart 2022 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 7003
    biricik takımım. bize ilkleri yaşatan sarı-kırmızı aşkımız.
    ara sıra uefa kupasını biz değil de diğer ikisi alsaydı nasıl hissederdim diye düşünüyorum. kabus gibi gerçekten, nefesim daralıyor. onların yerinde olmak hakikaten zor.
    uefa kupasını kazandığımızın hemen sonrası yeniyüzyıl gazeteci tüm duvarı kaplayan galatasaray posteri veriyordu. 12 gün boyunca uzaktaki bir bakkala her sabah kalkıp 1 parçasını satın aldım. sonunda o duvara hepsini yapıştırdım. hatta bir gazete (belki aynı gazetedir) tarihimizi anlatan dergi dağıtmıştı ki ilk tarihimizi o zaman öğrendim. adı değişti diye gündeme gelmeyen bir şampiyon kulüpler kupası yarı finalini orada okumuştum. jupp derwal'i ilk orada tanımıştım. hatta babam derwall başkaydı diye sürekli maçları izlerken konuşurdu hocalarla ilgili mevzu açılınca. babamın dediği kadar varmış, ışıklar içinde uyusun rahmetli derwall.
    96-00 arası futbola daha da yakınlaştım. yakınlaşmakla kastettiğim şey bilgilerin daha da oturması ve bir bilinçle izlemek... örneğin; yenildiğimiz bir fb maçı sonrası ben özeti izlerken daha maçın devam ettiğini düşünüp yenilgiyi tersine çevireceğiz diye umutlanmıştım. çok sonradan onun özet olduğunu idrak ettim. hagi'yi belçikalı sanırdım (yeni gelmişti o zaman) ki bu yüzden bir kere milli maçta belçika'yı desteklemiştim. maçı izlemediğim için de hagi oynadı mı bilmiyordum. şimdi bu anıları hatırlayıp yazıya döktükçe ne kadar gerizekalı olduğumun farkına vardım. sonraki yıllar zaten herşey daha netleşti benim iq de yükselmeye başladığı için daha zevkli daha heyecanlı şekilde maçları izlemeye başladım. hatta yer yer fatih hocaya akıl vermeye bile başladım. duysa çocuğum diye gülüp geçerdi.
    o yıllar arası en büyük travma 5 tane yediğimiz chelsea maçı ve samuel johnson'un frikikten attığı golle yenildiğimiz fb maçı. onun dışında yenildiğimiz ve bende yer etmiş bir tane maç yok. o kadar çok kazanmaya alışmışız ki aradan 20 yıldan fazla zaman geçti hala şu an bulunduğumuz durumu algılayamıyorum. yani 2 yıldan fazla şampiyon olamamak falan çok distopik gelirken hasret 3 yıla çıkacak.
    14 sene şampiyon olamadığımız dönemi görmüş büyüklerimiz bizler en ufak başarısızlıkta fazla reaksiyon gösteriyoruz diye kızıyorlar ya kızmasınlar. bizim algılar açıldığında rahat rahat şampiyon olup milan yenip juve ile kafa kafaya oynayan bir takımın inişlerini kabul edemediğimizden hep bu reaksiyonlar. hatta 2000 sonrası doğan biri 2013 yılında real madrid tokatlarken gördü bu takımı. manchester united'ı kendi ceza sahasına hapseden takımı gören ve takımı bununla tanıyan benimseyen biri nasıl derede boğulmayı kabul etsin değil mi? her sene şampiyonluk isteriz ama şampiyonluk olmasa da iyi oyun, göze hoş gelen futbol isteriz. ali sami yen'de dörtlü finalde mükemmel oynayıp yenildiğimiz fb maçı da bunun örneğidir ki o harika oyunu alkışladık. galatasaraylı olmak budur benim için.
    evet hep buraya bu duygularımı yazmak istemiştim. ilk entry olmasının da ayrı bir anlamı var çünkü entry benim kimlik bilgilerim gibi...
  • 7004
    yine içimi mutlulukla ve umutla dolduran canım takımım, cimbomum. futbolcularımız çırpındıkça battıkları çamurdan çıkacak, taraftar-futbolcu-teknik ekip bütünleşecek ve yine yükseleceğiz.

    tüm kalbimle inanıyorum. üstüne basa basa söylüyorum, bizim çiçek gibi futbolcularımız var. sadece doğru yönlendirmeye, modern futbolun gerekliliklerini içselleştirmeye ve özgüvene ihtiyaçları var. inşallah hepsi olacak.

    sırada sezonun en önemli maçı var, haydi aslanlarım benim.

    (bkz: 17 mart 2022 galatasaray barcelona maçı)
  • 7005
    twitter hesabımızın yaptığı paylaşımdan sonra aklıma geldi. nedir yani biz stalinist rusya mıyız tarihteki fotoğraflardan, başarılardan, videolardan bile efsanelerimizi siliyoruz…

    yıllar önce devrik kral ve taklacı arif’le başlayan tarihten isim silme işini o çok eleştirdiğim fatih terim’e kadar uzatmanın kastı nedir? değil fatih terim’i, bana kalsa hakan’ı bile silmem. bu herif bizde 250 gol atarken bir suçlu olarak bunu yapıyorduysa bu devletin sorunuydu, bizim değil ki. adam hainlik yaptı diye takımımın attığı gole sevinemiyorum, işe bak…

    aynı şekilde, görevden alındı diye hocamı videolarda atlıyorum. terim fanları kızacak diye torrent paylaşamıyorum. yemin ederim karikatür gibi, şaka gibi.
  • 7006
    vasata alıştırılan, vasatın yüceltildiği kulüp. burak elmas yönetiminin galatasaray'a verdiği en büyük zarar, galatasaray'ı ve taraftarını vasata alıştırmak olmuştur. örneğin, 60 yaşında olan domenec torrent'in, birinci adam olarak 60 tane resmi maçı bulunmamaktadır. bu ve bunun gibi birçok örnek, galatasaray'ın her alanda vasata alıştırıldığını kanıtlar niteliktedir.

    yan branşlarda, özellikle kadın basketbolda yaşanan rezaletleri yazarak uzatmak istemiyorum. galatasaray yönetimlerinden taraftar olarak tek isteğim, galatasaray'ı fabrika ayarlarına döndürmesidir. zaten bu olduktan sonra başarılar çorap söküğü gibi gelecektir.
  • 7007
    amazon'daki bayern münih belgeselinde thomas müller'in bir sözü var; "işinde iyi değilsen bayern'de çalışamazsın" diye. bu sözü bizim kulüp de motto edinmeli. büyük kulüp böyle olur.

    torrent kötü mü çıktı ya da kan uyuşmazlığı mı oldu, yolları ayıracaksın. bağlanmaya gerek yok. aldığımız oyuncu tutmadı mı yollayacaksın. en başta zaten hepsinin iyisiyle çalışman lazım ama bizde gidip iyisine basabilecek para yok, o yüzden deneme yanılma yapmamız gerek. iyisini bulana kadar hiçbirine bağlanmadan deneyeceğiz.
  • 7010
    tek kurtuluş yolu güçlü başkan ve güçlü bir yönetimle tek adaylı bir seçime gitmesi olan kulüp.

    bakın burak elmas ile bu iş yürümeyecek anlaşıldı. ama yerine dursun özbek, eşref hamamcıoğlu ya da metin öztürk gelecekse seçime gitmenin burak elmas'ı göndermenin alemi yok. bunlardan biri geleceğine burak kalsın daha iyi.

    bu dördünün dışında birinin aday olup herkesin onun etrafında toplanması gerekiyor. 2008'de girdiğimiz sıkıntılı dönemeden 2011 mayısında güçlü başkan güçlü yönetim anlayışıyla çıktık. ünal aysal'ın ilk yönetim kurulunda potansiyel 4-5 tane başkan adayı vardı. sonra o yönetim dağılınca yeni bir sıkıntılı süreç başlamış 2014 ekiminde yine güçlü bir yönetimle 1 seneliğine de olsa bu süreç aşılmıştı.

    bugünden sonra çok adaylı bir seçim galatasaray'ı bitirir. zaten adı geçenler normalde galatasaray başkanlığının yanından geçmez. yazık olur.

    ali dürüst etrafında madden ve siyaseten güçlü bir yönetim ile ancak kurtuluşa ereriz. aksi takdirde ligi domine ettiğimiz , avrupa'da estirdiğimiz günler mazide kalır.
  • 7012
    26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulu ile milyonlarca taraftarına iyi ki galatasaraylıyım dedirtmiştir.

    o genel kurul üyelerine de helal olsun. yılmayıp sabahlara kadar bekledir. milyonların sesi oldular.

    futbol takımı için şimdiden önümüzdeki yılın hazırlıkları yapılmalı ve 2022-2023 sezonu mutlaka şampiyon olarak tamamlanmalıdır.
  • 7015
    26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulunda ortaya sürülen tüm zorluklara ve bilinçli bir biçimde yaratılan tüm engellemelere rağmen demokrasiden vazgeçmeyen, pes etmeyip sabahlayan tüm paydaşlarıyla neden rakiplerinden farklı olduğunu, neden batıya açılan kapı olduğunu bir kez daha göstermiştir.

    8 ay önce kırmızı pusula için oy kullanıp burak elmas yönetimini seçen ve bugün kırmızı pusulayı zarfa koyup seçtiği yönetimi ibra etmeyen o kadar çok üye var ki, çünkü burada biat yok.
  • 7018
    taraftarı ülkenin gerçeklerinden uzaklaştığı için kötü sonuçlara gebe kaoslara sürüklenen kulübüm.

    düzelmesini beklemiyorum, daha da kötüye gideceğini biliyorum.

    bugün alkışlarla başkan yollayanlar şimdiden bir sonraki başkanı yolladılar bile. farkında bile değiller.

    ne zaman başkan değiştirmenin başarı kazanma yolu olmadığını öğrenecek, işte o zaman gerçeklerle yönetilmeye başlayacaktır bu büyük kulüp. ama şimdi değil, şimdi olan sadece nefret.

    olacak olan şu. ali koç tecrübelendikçe ve fenerbahçe şampiyonluklar kazanmaya başladıkça biz tecrübesiz başkanlarla daha büyük kaoslara sürükleneceğiz.

    ve evet burak elmas'tan sonra gelecek kişi burak elmas'tan daha tecrübesiz olacak. (ünal aysal ve dursun özbek hariç. ama bu ikisinin de geleceğini zannetmiyorum) bugün seçime gidilmeyi alkışlayanlar yeni gelecek kişinin başarısızlığı sonucu keşke burak elmas kalsaydı diyecekler tıpkı mustafa cengiz gitsin burak elmas gelsin dedikleri gibi.
  • 7019
    yeniden seçime gidecek olan güzide kulübüm. açıkçası normal şartlarda yönetimin ibra edilmeyerek seçime gidilmesi hoş bir durum değil, her yeni gelen yönetime tehdit olarak kullanılabilecek bir durum. ancak burak elmas için kendisi seçime gitmediği takdirde ibrasızlık kaçınılmaz gibi gözüküyordu, hayırlısı olsun. umarım güçlü ve taraftar- kamuoyu baskısına boyun eğmeyecek, en önemlisi de kulübün etrafında toplanabileceği bir yönetim seçilebilir. son zamanlarda çok fazla kavga var çünkü kulübün içerisinde, artık durulması lazım. hiçbir yönetimden inanılmaz vaatler ve işler beklemiyorum; insanları aldatmaya kalkmasınlar, ne yapacaklarsa dürüst ve şeffaf bir şekilde yapsınlar. galatasaray'ın kulübü en az 6 sene yönetip istikrarı sağlayacak yetkin bir yönetime çok ihtiyacı var, umarım böyle bir yönetime kavuşabiliriz.
  • 7020
    eleştirel yönü hiç kaybetmemesi gereken canım kulübüm. olayların başkanla veya başka kişiler ile alakası yok. tamamen yapılan işin kalitesi ve verilen söz ve yalan denklemi. bu doğrultuda tekrardan seçim kararı çıktı ki bana göre de doğru bir karar ortaya çıktı. yalancıların yalan söylediğinde ismine siyaset denmediği, söz verenin sözünü tutarak yol çizgisi çizmesi gerektiği ve 5 para etmez kişilerin kadınlara hakaret etmesini çok güzel bir şekilde cevaplayan genel kurulu vardır.

    eleştirel kültür her zaman iyidir. biat etmek bizim kültürümüzde yok. teşekkürler galatasaray ailesi, iyi ki galatasaraylıyız.
  • 7022
    iyi bir yönetim çıkarma konusunda sınıfta kalan kulübümüzdür. benim gördüğüm tek iyi yönetim ünal aysal'ın ilk yönetimiydi. evet o dönemin siyasi ve ekonomik şartları ile bugünü kıyaslamak abes olur o dönemde elini masaya daha sert vurabilirdin ama o yönetim tek tek isim olarak çok iyi bir yönetimdi ve biz de çok kuvvetliydik. peki ne oldu? başarıyı bölüşemediğimiz için kişisel egolar uğruna o yönetim dağıldı. sonrası malum. günümüze geliyoruz hala dursun özbek'in tekrar başkan olması konuşuluyor. bu skandaldır. hayır yani adamın başkanlığını ve rezilliklerini görmesek tamam parası var gelsin derdimde yok kardeşim gördük kendisinin başkanlığını. ben bazen bu kulübü anlamakta zorluk çekiyorum.
  • 7024
    gerçeklerden uzaklaşınca, istikrarsızlığa prim verince daha da kötüye giden kulübüm. şimdi aşağıda gerçekleri tek tek sıralayacağım.

    1- türkiye 20 senedir aynı kişi tarafından yönetiliyor. keza muhalefet partisi de aynı sayılır. bu kurulması gereken sistemi gösterir. şunu diyebilirsiniz hemen, "biz galatasarayız, sistemin dışındayız, tek adamlık bizde yoktur ". cevap sistemin dışında filan değilsiniz sisteme ters davranıp sonuç almayı bekliyorsunuz. o yüzden istikrarsızlıktan kıvranıyoruz. dönemleri okumak önemlidir. 90'ların türkiyesi ile 2000 lerin türkiyesi aynı değil.

    2- bütün iş adamları devlete bağlıdır. ister muhalif olsun ister iktidara yakın olsun hepsi devletin kontrolündedir, sistem içerisindedir. galatasaray başkanları da iş adamlarıdır ve sisteme dahildir. yani adnan polat, ünal aysal, dursun özbek, burak elmas, rahmetli mustafa cengiz ve özhan canaydın hepsi pırlanta gibi isimlerdi. hepsi tecrübeli ve başarılı kişilerdi ve galatasaray'ı menfaatsiz seven kişilerdi. gönderilme sebepleri başarısızlık veya sisteme bağlı olmaları olarak gösterildi. oysa kimi getirisen getir sisteme bağlı olacaklardı. yani yok yere hepsi yollandı.

    3- gidenin yeri dolmaz. atatürk'ün yerini doldurabilir misin? asla dolduramazsın. kulüpleri de böyle düşüneceksiniz. hele hele galatasaray gibi başkanlık havuzu dar olan bir kulüp için bu imkansıza yakın. tecrübeli, işi bilen isimleri gönderdikçe yeni gelenler daha güçsüz ve tecrübesiz olacaklar. yani burak elmas sonrası burak elmas'tan daha güçsüz ve tecrübesiz bir isim gelecek. (umarım yanılırım).

    4- tüketim kültürü en tehlikeli yaşam biçimidir. sadece tüketmeye odaklı, transfer isteyen, transfer olmazsa başkan gitsin demeler kulübü istikrarsızlığa sürükler.

    5- tff, pfdk, mhk, tahkim sistemin kontrolü altındadır. onları seçtiğiniz başkanla yenemezsiniz (madde-2). taraftar inisiyatif almalı.

    sözün kısası başkanlıkta istikrar sağlayamazsak önümüzdeki seneler bile zindan olur. bunu farkedemeyip başarısızlık geldi, transfer yapılmadı diye başkan yollamaya devam edersek iç bölünmelerle 90'ların fenerbahçesine döneriz. aman dikkat.
  • 7025
    burak elmas yönetimine idari açıdan ibrasızlık çıktıktan sonra henüz iç temizliği bitmemiş kulüp.

    1- 80 yaşında ünal aysal, tarihin en kötü/kötü niyetli başkanı dursun özbek hatta siyasi açıdan galatasaray kültürüyle milyon ışık yılı mesafede olan abdürrahim albayrak başka koltuğuna oturmamalıdır.

    2- yukarıda belirttiğim isimler haricinde geriye kalan isimler yetersiz görünmektedir. bu konuda bir soru işareti bırakıyorum.

    3- bu ibrasızlığı ''fatih terim adaleti'' adı altında değerlendiren beyinlerden uzak durmalı, sadece fatih terim değil ''x kişisine'' olan saygı ve sevgisi galatasaray'a zarar vermesine göz yumacak kadar kör eden ve durum değerlendirmesinden yoksun herkesten uzak durulmalı, kulak verilmemeli.

    4- ne torrent gibi yetersiz ve kimyası uyuşmayan ne de terim gibi kimyası uyuşup hatalarını inat uğruna tekrarlayan teknik sorumlulara yönenilmemeli. sadece bir kaç referans ile menajer promosyonu isimler getirilmemelidir.

    bu sadece sorunlardan bir kaç önemli nokta, bir sürü istenmeyen ot var yolunması gereken ya da yerine çiçekler ekilmesi gereken. bu birden olur mu sanmıyorum fakat yukarıdaki 4 madde en azından sportif açıdan kritik.

    son bir not da; ''başkan bırakmayacaklar'', ''bu gidişle kimse başkan olmaz'', ''ibra ayıptır'' gibi düşünen arkadaşlarımız için bırakayım.

    öncelikle istediği gibi at koşturamayacak diye, ya da hesap verme yükü altına giremeyecek kadar plansız ve yetersiz kişiler bir zahmet başkan adayı olmasın. ve ibra çok büyük bir şanstır. kötü gidişe erken engel olmaktır. şöyledir ki; eğer yolculuk yaptığınız otobüsün şöförü uçuruma doğru giderken uyukluyorsa, ''nasıl olsa uyanır'' ümidiyle beklemek ne otobüse ne de içindekilere gelecek zararın telafi edilemeyecek bir hale sokmasına neden verecektir. işte bu sebeple ibra en az seçim kadar adaletli bir güvenlik önlemidir.
    (bkz: 26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulu)
App Store'dan indirin Google Play'den alın