• 5960
    arsenal'in finali kaybetmesi sonucunda 1.1m euro artı yazmış falan değiliz.

    direk katılan 26 takım var cl'ye. arsenal'in oluşturduğu o boşluğu (arsenal'in oluşturduğu bi şey de yok aslında, chelsea hem yerel ligden katılım hakkı kazandığı hem de el'yi aldığı için bir slot boşa çıktı) lyon doldurdu ve 10 yıllık sıralamada onların puanı da bizden yüksek.

    26 takım içerisinde şu an sondan 6. durumdayız.

    champions yolundan 4 takım gelecek. burada sadece ajax'ın puanı bizden yüksek, geri kalanlardan kim gelirse gelsin hepsinin üstinde yer alacağımızdan dolayı, sondan 9. olmamız şu an için garanti. yani 9x 1.1m eurodan 10m euroluk bir gelir söz konusu bu havuzdan.

    league yolundan ise 2 takım gelecek;
    burada, basel, dinamo kiev, olympiakos, psv ve porto'nun puanı bizden yüksek. eğer bu 5 takımdan ikisi grupalara kalırsa, bizim üstümüzde yer alacaklar, bizim de sıralamada yükselmemiz gibi bir durum olmayacak.

    10 ya da 11. sıraya çıkabilmemiz için, başakşehir, linz, brugge, krasnodar ya da v.plzen'den bir yada ikisinin gruplara kalması gerekli. bugün bahsedilen bu 1.1m artı ancak bu takımlardan birinin gruplara kalması sayesinde mümkün. arsenal'in kupayı kaybetmesi tek başına bir anlam ifade etmiyor ne yazık ki.
  • 5961
    atalanta ve chelsea‘nin elde ettiği başarılardan gelen 2.2 milyon euro’ya ek olarak rb leipzig‘in şampiyonlar ligine katılması ile 500.000 euro daha kazanmıştır*.

    esas alex telles güzel bir paraya transfer olursa oradan 2.5-3.5 milyon euro daha para girdisi sağlanabilir.

    yani topa hiç vurmaksızın havadan 5-6 milyon euro daha para girdisi ihtimali var, bunun 2.7 milyonu kasaya girdi bile*.
  • 5964
    içinde bulunduğu dönemi çok iyi değerlendirmesi gereken kulüp.

    fatih terim, abdurrahim albayrak, ali dürüst bunlar çok önemli figürler kulüp için. 20 sezon önceye bakıyoruz bunlar var 10 sezon önceye bakıyoruz bunlar var bugüne bakıyoruz hala bunlar var. ama bu üçü için kariyerlerinin sonbaharına girdiler, sonbaharını yaşıyorlar diyebiliriz. yaşlandılar artık iyice. en genci olan ali dürüst bile 63 yaşında bugün artık. rakiplerin de ekonomik durumlarından istifade edip farkı açtığımız kadar açmalıyız mümkün olduğunca. çünkü bu üçlü bu işi bıraktığında galatasaray hiç de kısa olmayan bir süreyi türlü türlü deneme-yanılmalarla heba edecek gibi. birnevi ferguson sonrası manchester united gibi yani. o duraklama-gerileme sürecine ne kadar çok önde girersek, o döneme kadar ne kadar çok şampiyonluk stoklarsak o kadar iyi. bir diğer dileğimiz de o duraklama-gerileme sürecinde fb veya bjk hangisi artık bize daha yakın olursa onun olabildiğince az şampiyon olması ve farkın olabildiğince korunması olacak.
  • 5968
    şampiyonlar ligi şampiyonu liverpool'u
    epl şampiyonu manchester city'i
    italya şampiyonu juventus'u
    almanya şampiyonu bayern münih'i
    şampiyonlar ligi yarı finalisti ve hollanda şampiyonu ajax'ı
    dünyanın her yerinde taraftarı olan ve avrupa ligi finalistleri chelsea ve arsenal'i
    şampiyonlar ligi finalisti tottenham'ı

    2019 yılı mayıs ayında instagram etkileşimi sayısında geçen kulüp. mayıslar bizim deyip geçmek bu başarıyı küçük görmek olur.

    süper lig şampiyonu, epl şampiyonundan daha mı çok konuşmaya değer sizce? mevzubahis galatasaray olunca gerisi teferruat oluyor.

    yürüyedur..
  • 5969
    günümüz futbolunda m.city veya liverpool değilsen, bütün takımın 25-31 yaş arası dünyanın en elit futbolcularından oluşmuyorsa, mevcut konjonktürde aynı taslakla 3 sene üst üste başarılı olma gibi bir ihtimalin yok. eğer doğru zamanda kendine neşter vurup rejenerasyonunu tamamlamaz isen adın real madrid olsa dahi bütün sene nal toplarsın.

    galatasaray defans bölgesine vurması gereken neşteri kısmende olsa vurdu. gönül ister ki +33 olmuş iki bekimizin en az birinin yerine üst düzey bir isim alalım ama mali durumlar aşikar olduğundan o bölge tolere edilebilir.

    lakin galatasarayın bu sene orta saha ve hücum hattında yenilenmeden hatta yapılacak ufak çapta bir devrimden kaçması demek açık ve aleni şekilde başarısızlık demek olur. bile bile lades demek olur. duygusal davranmadan gönderilmesi gereken isimler yerli-yabancı ayırmadan gönderilmeli.

    2 sene önce kurulan takım ana hatlarıyla olduğu gibi duruyor. hatta hücum hattı+fernando'ya bakarsak gerileme var. garry'yi sattık, henry kiralıktı gitti ve açıkçası 33 yaşında ki gomis'i şu diagne'ye 10 kere tercih ederim. ve fernandonun bize geldiği haliyle şu hali arasında dağlar var. vahim halde görünen bu tabloyu adam etmek için yaklaşık 2.5 ayı var yönetimin.

    mevcut yönetimin ne yapıp ne edip bu sene fatih hocanın eline güçlü bir takım vermesi gerekiyor. özellikle skorer orta saha konusunda bence sınırlar zorlanmalı. rakiplerimizle makası açmak için elimize bu kadar muazzam bir fırsat geçmişken bu şans kullanılamazsa çok yazık olur.
  • 5970
    22. şampiyonluğumuzun üzerinden 1 ay geçmemişken, hocamız doya doya kutlayın, unutturmayın demesine rağmen yine karışan nefesimiz...
    yok hocanın mesajını iyi okumak gerekirmiş, yok yönetim şöyle etmiş böyle etmiş, yok mustafa cengiz yönetimi haklıymış...
    şu anda mahkeme koridorlarında gezenler var ya... hani o seni biz getirdik diyen ve indirmeye çalışan... işte onların aziz'den, koç'tan, fiko'dan zerre farkı yok benim için!

    nerede bir seçkin, yönetmenin kendine doğal bir hak olarak bahşedildiğine inanan ve herkesin bunu tabi karşılamasını bekleyen zümre varsa dim dik karşısındayım.

    neyse 82 liyim ben. babamın dikkatini çekmek için falan onun tutkusu olan futbola ve tabi ki galatasaray' a bağlandım aşkla tüm hücrelerimle. ne bileyim bir aidiyet ihtiyacıydı sanırım. yanığız işte bu renklere.

    ama yok! kuran hakkı için 7 yaşındaki oğlum benim gibi olmasın yanmasın sınırını bilsin, galatasaray' a aşkla bağlanmasın diye her şeyi yapacağım. oyuncak gibi camia ile oynayanlar onun asabını bozamasın. onları görünce kendini değersiz hissetmesin. hayatını sarı kırmızıya göre ilerletmesin.

    sizler haklısınız.
    asıl olan sizsiniz baylar, bayanlar...
  • 5971
    yazacağım entryi daha önce bu başlığa yine yazmıştım ama tekrar yazma gereği duydum. geçen gün fatih hocanın başlığına benzer bir entry (bkz: #2692415) girmiştim. orada kısaca yüksek maaşlı futbolcularla yollarımızı ayırmamız gerektiğini yazmıştım. 2018-2019 sezonunda finansal açıdan kâr açıklamış olsak da, borç alacak farkımız 3 ayda 150 milyon tl daha arttı. büyük kulüpler içinde en iyi durumda olan kulüp biz olsak da, tek bir şampiyonluğun kaçması halinde herşey tepetaklak olur. ülke ve futbol ekonomisinin durumu malumken, yayıncu kuruluşun verdiği teminatı yakıp gitmeyi düşünecek duruma geldiğini gördük. bunun bir çok sebebi olabilir ama bunları konuşmak gelecek günlerde bizi bekliyen tehlikeleri görmemizi engellemesin. bakın bir yıl sonra bundan daha iyi olmayacağız. ondan sonraki yıl da daha iyi olmayacağız. bizim kulüp olarak acil önlem almamız gerekiyor. ben bu önlemleri daha önce de yazmıştım. değerli futbolcularımızı satıp, gelecek vaat eden ama düşük maaşlı futbolculara yönelmemiz gerekiyor. maaş sınırımızı prim ve vergiler dahil 40 milyon euro'nun altına indirmemiz gerekiyor. evet kağıt üstünde feghouli banega brahimi babel belhanda iyi duruyor ama maaş toplamı 20 m euro'yu buluyor. gerçekçi bakınca kulübün bu ekonomik durumda böyle maaşları ödemesinin mantıklı bir tarafı yok. yarın yine üzülmemek için bugün önlemleri almamız gerekiyor. o yüzden bu yaz transfer dönemi bizim için çok ama çok önemli çünkü geleceğimizin nasıl olacağına karar vereceğiz.

    (bkz: 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi)
  • 5972
    kaostan beslenen, kaossuz yapamayan takımım. internette gezerken aşağıdaki videoya denk geldim, üzüldüm. böyle karşılıklı jestler yapan bu ikili nasıl oldu da kavga etti, ego savaşına girdi hala anlayamıyorum. oysa her şey çok farklı olabilirdi.

    mustafa cengiz başkanımı da seviyorum şu an kimse gücenmesin. sadece süreç nasıl bu videodan o noktalara geldi anlayamıyorum..

    https://mobile.twitter.com/.../1087087743325343745
  • 5974
    kaostan beslendiği ve kaos ortamında başarılı olduğu iddia edilen takım.

    bu düşünce biçimi galatasaray'a yapılacak en büyük haksızlıklardan biri. işin tuhaf yanı, bu düşünceye en çok da taraftarlarımız sahip çıkıyor. yüzlerce yıllık bir kültüre sahip, ülke sporunun bir çok alanında öncülük etmiş, sayısız hikayesi olan, bir edebiyat dersinde kurulup adını tüm dünyaya duyuran bir camiaya, kaostan beslendiği ve böylelikle başarılı olduğu yaftası yapıştırmak haksızlık ve ayıptır.

    bu sadece haksızlık ya da ayıp da değil, tarih de bilmemezlik. alın size kaosun en alası, sonrasında nasıl beslenip büyük başarılar elde etmişiz, kendiniz okuyun!!! (bkz: ateş güneş)

    uefa ve uefa süper kupasını alıp, dünya kulüpler sıralamasında bir numaraya gelen takımın futboluna bile kaos futbolu deyip densizlik ettiler. o futbolun geri planında:

    *daha kuruluş anında kendi üzerine tarihi bir ödev yükleyen anlayış (bkz: türk olmayan takımları yenmek)
    *sayısız başlıkta ülke vasatının çok çok üzerinde olan bir kültür
    *başkanından, yöneticilerinden, teknik direktörlerinden, futbolcularından, taraftarına kadar yine sayısız kahraman
    *üzerine çok çalışılmış, düşünülmüş ve gelecek yıllarda birçok büyük, yabancı teknik direktöre ilham verecek bir oyun planına sahip teknik ekip ve bu oyunu ortaya koyan, birbirleri için çabalayan, formasının değerini bilen ve o değeri yücelten oyuncu topluluğu

    ve daha nice başlık vardı ama kaos yoktu.

    bu ülkede kavramların içi çok rahat boşaltılıyor. bu içi boş kavramlarla da ''düşündüğümüz'' sanrısına kapılıyoruz. fikirlerimiz değil ezberlerimiz oluyor. bu ezberler yeteri kadar çok kez tekrarlanınca da 'meşru' oluyor. hayaller aleminde yaşayıp sonra da 'neden bu ülkede her şey kötü' diye soruyoruz. hiçbir sorunumuzu çözemiyoruz, çözdüğümüzü sandığımız şeyler bile bir yerde karşımıza sorun olarak çıkıyor ve bir saçmalık çemberinin içinde en başa dönüyoruz.

    elbette kuruluşumuzdan bu yana kötü anılarımız, başarısızlıklarımız oldu ve gelecekte de olacak. ancak bu bizim beslendiğimiz bir şey olmadı hiç, olamaz da.
App Store'dan indirin Google Play'den alın