9476
hiçbir skandalda asla ve asla özür dilemeyen kulüp. eboe’ye yapılan ırkçılık, taraftarının polis otosu yakması, stat müdürümüze 8-10 kişinin “erkekçe” dalması, yerde yatan ve etkisiz hâle getirilen trabzonspor taraftarının tekmelenmesi, morinyo’nun yaptığı ırkçılık, yine morinyo’nun okan buruk’a yönelik saldırısı ve daha bir sürü şeyin hepsini çıkıp savunmuş bir camiadan bahsediyoruz. elbette yoğurdum ekşidir diyen olmaz da ne bileyim en azından yönetici bazında bir öz eleştiri bekliyor insan ama çok beklerim sanırım. yukarıda saydığım olaylar ilk çırpıda aklıma gelenler. adamlar çıkıp hepsinin de savunmasını yaptı ya insanın kanı donuyor. belki de bu yüzden allah da sevmiyor bunları.
9477
mourinho nun, okan buruk'a saldırısı hakkında dün portekiz basını bile ateş püskürürken bunların mal gibi olayı savunması haha. lan gülmekten yazamadım. allah sizi başımızdan eksik etmesin.
ali koç başkan fenerbahçe şampuan.
9479
galatasaray, bütün odağını avrupaya vermek zorunda. yüzünü batıya döndükçe daha da büyürsün.
saha dışına hiçbir zaman çıkmamalıyız. saha dışında bunlar ile mücadele edemeyiz. bunların yaptıklarını başka kulüp yapsaydı son 13 - 14 yıldır ortadan kaybolurdu. bunlar ise bütün ülkeyi suçlayıp kendilerini akladılar. oyunun dışında bunlarla baş edilmez.
galatasaray, daha da güçlü olmak zorunda. bunun yolu da bu ülkede kendine rakip seçmek yerine yüzünü avrupaya dönmekten geçiyor.
9480
tarih boyu hiçbir hatasından ders almayı beceremeyen oluşum.
güzel bir çin atasözü var,
"eğer ders almıyorsan, eğitim sen dersi alana kadar devam eder."
kendileri için eğitim hala devam ediyor.
9481
rezil rüsva ettiğimiz camia. adamlara yapmadığimiz kalmadı. her sene 100-150 milyon para harcatip (bir de tazminat ekle) tüm sene umutlandırip sonra tekmeleyerek geldikleri yere gönderiyoruz. rakcısi hapcisi kediciği fetocusu türkücüsü virtüözü kafayı yedi
9482
ülkenin milli beka sorunudur. cahil, düşünce yetisini kaybetmiş, duygusal olarak kahredilmiş taraftar topluluğu ve taraftarının bu durumda olduğunu bilen, onları yönlendiren beceriksiz, şımarık ve ahlaksız yöneticilere sahip kulüp. fetöcü savcılar yönetti dedikleri 2011 yılında yürütülen şike davasında şikeci olduğu uefa tarafından tescillenmiş bir kulüptür. 2016 yılından sonra ise ülkede oluşan tek adam ve tek düşünce rejiminin sonucunda yargıda, emniyette oluşan zaaflar sonucunda ipin ucunu kaçırıp her illegal eylemlerinde ödül alan aşağılık bir kulüptür. günümüzde fenerbahçe futbol kulübü ve şımarık başkanı ali koç üzerinde bütün yaptığı eylemlere rağmen soruşturma ve devam eden davası yoksa sebebi, günümüz yargısının fetönün elinde olduğu iddia edilen dönemdeki kadar bile olması gereken adalet kavramından uzak olmasındandır.
9483
kulüpten yaptıkları resmi açıklama sonrasında sözlüğü okuduklarından emin olduğum camia. oluşturmaya çalıştıkları zehirli algıları basit bir neden sonuç safsatasına dayandırdıklarını tertemiz ortaya çıkardık zira. o kadar içerlemişler ki mourinho'nun yaptığı saldırıdan tek kelime bahsetmedikleri metnin sonunu buraya bağlamışlar. neden-sonuç ilişkisi diyor yine amcamlar. dünyada rakibini eğitmek ve bir ''rakip'' haline getirmek zorunda kalan bir biz varız herhalde. bakın şöyle özet geçeyim: her şeyi birbirinin peşi sıra nedensellikler silsilesi halinde algılarız ve bu ''bizim'' bakış açımızdır. bir başkası için aynı silsileyi bekleyemezsiniz. nedensellik bir tür sazan avıdır. pazarlamacı taktiğidir. galatasaray böyle basit düşüncelerin ötesinde olmuştur her zaman. kendi içinde eleştiri mekanizması olan ve kendinden beslenebilen bir camiadır. geçtiğimiz bir kaç senede rakiplik yerine spor üzerinden bir propaganda denemesi yapmanın sonucu olarak artık kendi kendinizin karikatürüne döndünüz. neden-sonuç ilişkisi ya hani. artık kendi sahanda yenilgiye de bir neden bulursunuz dimi? bence bulmayın. az akıllı olun da kendi işinize bakın artık.
9484
sporun akp’si, milli varlığa zararlı cemiyet.
9485
ilk maçta uydurma bir penaltı ile tarihi farktan kurtarılan, geçen hafta oynadığımız beşiktaş maçındaki saçma sapan kırmızı kart ile puan farkını düşürme imkanı tanınan, sadece kendi isteği ile yabancı var ile maçlar yönettiren, son oynadığımız kupa maçında avar'da erkan engin ile çıkması sağlanan, sara'nın aşil tendonuna arkadan tabanla yapılan ve aleyhine net kırmızı kart, penaltı ile sonuçlanması gereken pozisyonu hiç edilen, kavgayı ayırıyorum bahanesiyle bir türk evladına yumruk savuran futbolcusu olan, lehine tarihin en şaibeli ofsayt çizgisi çekilen, rakip oyuncuya ana avrat sövebilen yardımcı antrenöre sahip, rakip hocasına maymun benzetmesi yaparken aynı zamanda fiziksel müdahelede bulunabilen bir hocaya sahip futbol takımı bulunan camia.
kendileri adalet istiyorlarmış. 3 maç üzerinden kısa özet ile anlattığım bu adalet isteğini gören allah da verdikçe veriyor bunları ayarı.
9486
yaptıkları aleni şikeyi, eboue ve drogba’ya gösterdikleri muzu inkâr eden kulübün mourinho’nun vurmasında salağa yatmayacağını düşünen var mıydı cidden?
bir deyiş vardır huylunun huyundan vazgeçmeyeceğine dair bilen bilir, hafif uyarlayalım; fenerbahçe’yi gömmüşler küreğin sapı kalsın demiş.
9488
statlarının adı ülker stadyumu, zaten ana sponsorları yıllardır. atatürkçü olmadığını söyleyen ülker'in adını taşıyan stadın üstüne mustafa kemal atatürk yazmışlar. ikinci başkanları kedicik acun. ortaya karışık bir camia.
9489
başkanı dededen mhpli genel merkezinden çıkmaz, asbaşkanı geçmişinde adnan müridi şimdinin akplisi. ama sorsan stadın ismini atatürk stadı yaptık biz cumhuriyetin kalesiyiz.
hadiyin lan oradan, omurgasızlar.
9491
akp’nin spor kulübü olan versiyonu.
9492
taraftarları tarafından türkiye'de umudun son kalesi, cumhuriyet'in ve ilkelerin son bekçisi olarak görülse de maalesef benim için bunların tam zıttı olan oluşumdur.
muhalif veya iktidar tarafı, neresinde olursan ol kafası az çok çalışan her insan için umutlar bir bir ölüyor bu ülke ve gelecek adına.
maalesef benim bu ülke adına umutlarımı bitiren siyasi dışında olgulardan bir tanesi de fenerbahçe.
beynimin olgunlaşmaya başladığı hiçbir dönem düzen karşıtı veya anarşist biri olmadım.
her daim bir topluluğu yöneten hukuk kuralları ve yönetici sınıfı olmalı diye düşündüm.
hukuk kavramına ise içten içe hep aşık oldum.
bu lanet olası camia yüzünden maalesef aşık olduğum şeylerden nefret etmeye başladım, hukuk gibi hatta futbol gibi.
tabi ki okuyan bazı arkadaşlar ''oo iş futbola, fb'ye gelene kadar ne hukuksuzluklar ne yandaşlıklar döndü bu ülkede'' diyerek beni tenkit edebilirler, hakları da vardır.
fakat her bardağı taşıran bir son damla vardır ya, işte benim için maalesef fenerbahçe o son damlalardır.
neden mi o damlalar hatta damlayı geçtik bardaklar fenerbahçe?
şike döneminde yaptıkları ile ceza alması, hatta domates fırlatılması gereken insanlar sırf fenerbahçe kalkanı giydiği için kahraman ilan edilebildi bu ülkede.
cemaatin savcılarına tesislerde tavla turnuvaları düzenleyen adam gün geldi kahraman oldu da, senin benim gibi sıradan memur çocukları bu cemaatçiler yüzünden çok çekmesine rağmen sırf galatasaraylıyız diye şakadan da olsa maklubeci olduk.
türk toplumunun sosyal çürümesinin baş aktörlerinden biri olan şahıs, tam patlamaya yaklaşmışken fenerbahçe yöneticiliği ceketini giyip dokunulmazlık ödülünü kazandı maalesef.
peki yalı çocuğuna ne demeli? türkiye'nin küçük bir amerika olduğunun kanıtı değil mi?
yıllardır hollywood film ve dizilerinde görürüz;
savcıyla arkadaş olan zenginlerin dokunulmaz olduğunu, ''babam başkanla golf oynuyor'' cümlesiyle bürokratların baskı altına alındığını.
dizi ve filmlerde görüp iğrendiğimiz şeyleri bir bir yapıp en çok keyif aldığımız hobinin içine eden adama bir tane bile ses çıkaran medya oluşumu, bürokrat, duayen kalmadı.
peki ya siyasi fikirler, gönülden bağlı olduğumuz politik ilkeler, hatta ve hatta vatansever ve milliyetçi duygular?
en çok atatürkçü biziz, en büyük cumhuriyetçi biziz propagandalarıyla senin benim gibi türk çocuklarını sırf galatasaraylıyız diye ötelemediler mi sanıyorsunuz?
bu propagandayı yaptıkları halde 7 yıldır kulübün başkanı olan hatta ve hatta fblilerin bir dönem ''yeni atatürk'' dediği kişi ne yapıyor? atatürk ve cumhuriyet düşmanı olan ilim yayma cemiyeti'ne iftar düzenliyor...
desteklemesen bile bu milletin belli bir kesminin ortak mücadelesi olan gezi olaylarında bile bjk ile bir olup galatasaraylıları ötelediler, ''ali ismail korkmaz fb yıkılmaz'' sloganıyla yine halkın bir kesiminin mücadelesine fb damgası vurmadılar mı?
ulan asker millet kavramıyla bugünlere gelmiş milletinin ordusunu bile takımlaştırdı bu adamlar.
ordunun en önemli adamları resmi üniformalarıyla az mı saraçoğlu stadında boy göstererek maç izledi? az mı asker kökenli hakemler fb'ye kıyaklar çekti?
koca koca paşalar orduda fb hakimiyeti kurmadı mı?
peki ya gece gündüz galatasaray'ı suçladıkları cemaat işlerine ne demeli?
fb'yi bazen kk chp'sine benzetiyorum, tarikatlara düşmanız diyip taraf gazetesi yazarını meclise sokar gibi işler yapıyorlar.
cemaatçiliği 30 yıldır bilinen adamı takımlarına kaptan, teknik direktör, sportif direktör, efsane yapan adamlar bize cemaat düşmanıyız nidaları atıyor.
bir başka cemaatçiyi ise kulübe 2. başkan yapıyorlar.
şaka gibi, yaz yaz bitmiyor daha devam ederdim ama midem kaldırmıyor artık.
maalesef en güzel duygularımın katili oldun fenerbahçe.
10-15 yıl önce sana çok büyük saygı duyardım, severdim de içten içe.
ama artık senden nefret ediyorum fenerbahçe.
hele ki son 7-8 yılda girdiğin kimlikten dolayı nefret ediyorum.
hadi gel sen eskiye biz del şaka şaka beter ol beter.
9493
kulübün %4.8'ini yabancı sermayeye satmışlar. mourinho'nun 1 yıllık maaşı etmiyor. bankalar birliği borcu için kullanacaklarmış.
9497
satılmıştır, alanı bile belli değil.
yakışır fenerime.
9498
osimhen yerine kendilerini alıp paf takımı yapabilir miyiz? bunu bir konuşmak lazım.
satılmış kulüp.
9499
bu hesapla tamamı yaklaşık 250 milyon avro eden klüp. tamamı satın alınabilir bence.
9500
en nesry'e yılda 7 milyon euro maaş verip 12 milyon euro'ya borsadaki hisselerinin %5'ini satan bir garip oluşum.