resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 8026
    fiziksel olarak türkiye standartlarında daha 2-3 sene çok rahat oynayabilecek profesyonelliğe sahiptir. takımın en önemli parçalarından birisidir; kendisinin yerini doldurabilecek daha genç bir oyuncu dünya üzerinde çok da fazla değildir; olanları da bu ekonomik yapımızla zaten alamayız. alsak bile melo kadar katkı alabileceğimizin garantisi yoktur; herkes rahat olsun allah bir sakatlık, problem vermedikçe daha uzun yıllar parçalı forma ile izleriz.
  • 8027
    takımın 3 numaralı efsane ön liberosu. her hafta en az 30-40 maç iddaa oynayan biri olarak tüm takımları, tüm oyuncuları elimden geldiğince takip ederim. aklıma chelsea'nin ramires'i, city'nin yaya toure'si ve bayern'in xabi alonso'su dışında melo'dan daha iyi performans sergileyen ön libero hiç gelmiyor. ancak melo'nun bu adamlardan büyük bir farkı var. o da hırsı ve takımına olan sevgi bağı. real'deyken alonso'da böyleydi aynı şekilde.
  • 8033
    kendisinin ve sneijder'in periodik olarak elestrilmesini samimi bulmuyorum. isterseniz paranoyak deyin ama bana sahadaki olasi kotu performanslarina karsi kredileri eritilmek isteniyor gibi geliyor. kendilerini gondermek isteyen bir lobi varmis algisi olustu bende ve bu lobi sportif degil gibi. tff melo ilk geldigi sene sonunda ara acilmasin diye melo'ya gozunu dikti ve nouma stilinde gonderilmesi istendi. yedirmedik. sneijder de ayni sebepten oturu ince ince elestriliyor. ikisi de neredeyse galatasaraya gelmis en iyi 5 yabanci oyuncular kategorisine rahat rahat girerler ama neredeyse biri cok agresif digeri de sistemi bozuyor algisina kurban edilmek isteniyor. galatasaray taraftari da bu p&r'i gormuyor saniyorlar ama bence yaniliyorlar. yine de tek tuk meloya sinoya cemkiren sesleri statta ayikliyorum.
  • 8035
    yokluğunda 9.maçta 8.puan kaybı. tesadüf diyorsan eyvallah ama tesadüf demiyorsan şu adamın gs'dan ayrılmasını hangi sebeple olursa olsun isteyenin gslılığını sorgulamak lazım. galatasaraylılık ölçer gibi adam. hazır haftaya bjk maçı varken yazalım. medya olmazsa bjk taraftarı zaten bir sebep bulur. sikten boktan sebeplerle eleştirirler. haftaya başlığı karışacak. şimdiden uyarımızı yapalım.
  • 8038
    http://d1210.hizliresim.com/12/3/dmg5f.gif

    liselilerin ilahidir.

    hakan sukur'un, bulent korkmaz'in, tugay'in, davala'nin, mami'nin, tutuneker'in, suat'in ve daha nicelerinin oldugu yerde melo kim dedirten, tarihe gececek ne basari elde etmis diye sorgulatandir ayrica.

    unutulmayacak bir futbolcu oldugu kesin ama hagi'nin ve metin oktay'in arasina yazacak kadar bokunu cikarmamak lazim.

    edit: prekazi'yi, simovic'i ve tafo'yu da analim. hak gecmesin.
  • 8039
    liseli degilim, ugurlu, tanjulu, simovicli, prekazili kadroyu bilmesek de sonraki donemlere son anda yetistik cok sukur. melo bana kalirsa ozellikle sevdigimiz tum bu oyuncular kadar efsanedir bizim icin. o oyunculari tarihi yapansa kadrolarin aldigi buyuk basarilardir. kupa1 yari finali ve kupa2 şampiyonluğu gibi. melonun sanssizligi ise icinde bulundugu kadronun tarihi bir avrupa basarisi yakalayamamasidir.

    ancak melo ozelinde takimdan bagimsiz bakarsak melo hem saha ici hem de sahadisi ozellikleri ile tam bir galatasaraylidir. yillardir taraftarla bu derece butunlesebilmis bir yabanci gelmedi bize. hagiyi cok severdik. neden? sadece futbol olmamali bu sorunun cevabi. mucadele, hirs, azim vardi cunku onda. cunku o da biraz deliydi. uefa finalinde rakibe yumruk atabilirdi mesela. bugunku kadroda benzer bir pozisyon olsa bu pozisyonun oznesi melo olurdu. veyahut pes etmemesi, tribunu ateslemesi konusunda melo cok farkli biri bu kadroda. melonun taraftara oynadigi tezine de katilmiyorum sahsen. melo kritik bir mudahale sonrasu ciglik cigliga tribune yumruk salliyorsa icinden geldigi icin yapiyordur. saha disindaki durusuna girmiyorum bile...

    bu formanin icinde cok fazla yetenekli adam gorduk belki ama bizimle butunlesenlerin sayisi ondur hadi tas catlasin onbestir. ve bana kalirsa melo da bunlardan biridir. her macinda ayni konsantrasyon, ayni hirs, ayni güzel oyun. bir adam efsane olmak için daha ne yapabilir ki?

    hagiden sonra gelmis en buyuk oyuncu olmasa dahi taraftarla en cok butunlesmis oyuncudur melo. nacizane dusuncem budur.
  • 8042
    oynadığı futboldan, karakterinden, taraftarla ve kulüple bu kadar bütünleşmesinden ziyade geçmiş değil de gelecek olacağı farz edilen yahut olmamış şeyler üzerinden değerlendireleceği söylenen aslan yürekli futbolcumuz. efsanemiz henüz olmamış olabilir ama olma yolunda ilerliyor bir avrupa başarısı ile beraber oda olucak inşallah.

    (bkz: felipe melo'yu yedirmeyiz)
  • 8043
    galatasaray'ın efsanesidir. efsane oğlu efsanedir. kendimi bildim bileli galatasaray'ı takip ediyorum; ben hagi'yle birlikte galatasaray'ı bu kadar sahiplenen, takımı için bu kadar savaşan bir futbolcu görmedim. yeteneğini zaten tartışmam. millet hamit altıntop'tan bahsederken oyun zekası falan diyor ya, felipe melo dahi kategorisine girer eğer kriter buysa. ayrıca adam tek başına psikolojik üstünlük resmen. 4-5 ay parasını alamazsa da bu galatasaray'ın ayıbıdır. çalıştırdığın adama para vermemek ne demek hiç anlayamam bunu zaten. bir yere gönülden bağlı olmak demek o kulübün veya şirketin sizin hakkınızı ödemeyebileceği anlamına gelmez. bu kafa bir tek türkiye'de var ve acilen değişmeli.
  • 8045
    sadece demirören'in elini sıkmaması bile efsane olması için yeterlidir. hoca seçmez, maç seçmez aslan gibi çıkar aslan gibi yüreğiyle oynar. metin oktay'la da uefa kaldırmışlığımız falan yok sonuçta. başarı herşey değildir. hırçınlığı eleştirilecekse hagi de melek değildir. finalde uzatmalarda kırmızı görmüş adam sonuçta. ama nasıl ki "galatasaray lider ben mutlu" işte melo da o raddede galatasaraylı. ulan adam riera doğru dürüst top oynamıyor diye delirdi. benim yerimde olsa prandelli'ye benden daha çok hönkürürdü. bu yollar ona helal olsun. benim gözümde efsanedir.
  • 8047
    efsanenin önde gidenidir.

    internet ve dedikodu çağında yaşıyoruz. herkesin ayıbını, kusurunu araştırıp bulmak kolay. herkesin efsane algısı o kadar geçmişe endeksli ki gözümüzün önündeki adamın hakkını yiyoruz. eğer kıstaslar bireysel başarı, takım başarısı, futbolcu kalitesi, takımı sahiplenme, taraftar sevgisi ise son yıllarda felipe melo'dan büyük efsane bulamazsınız.

    not: liseli değilim. metin oktay hariç saydığınız isimlerin hepsini izledim. hagi, hakan şükür, bülent korkmaz bir yana, diğerlerinden daha büyük efsanedir melo.
  • 8048
    efsanenin birçok tanımı olmakla birlikte, bir sporcu için kullanılacak tanımı, edebiyat ve söz sanatı terimleri sözlüğündeki şu tanım olabilir:

    "bir tarafı az çok tarihe dayanmakla beraber inanılmaz olgularla süslü olan halk hikayesi." ("inanılmaz olgularla süslü halk hikayesi" yerine "inanılmaz olgularla abartılan oyuncu" ibaresini koyalım.)

    haliyle esasen "efsane" kavramı öyle çok da önemli, mutlaka kutsanması gereken bir kavram değil. çağ bağlamında ele alındığında ise, melo, hagi, hakan şükür vb oyuncuların efsane olduğu önermesi kişiden kişiye değişecek bir önerme. ben hagiyi, hakan şükürü, bülent korkmazı canlı izledim. bu adamlar benim için bir efsane değil, gayet gerçek kişi ve karakterlerdir. felipe melo da aynı şekilde. zaten bu devirde teknoloji sayesinde neredeyse her şey ayan beyan göründüğü için bu oyuncuların efsaneleştirilecek bir yanları yok. hem çağ bağlamında, hem gizem bağlamında.

    örneğin metin oktay, bu çağın insanı için efsanedir. çünkü kendisiyle ilgili bildiklerimiz genelde sözlere dayanır. metin oktay sürekli övülür, halk kahramanı mertebesine çıkarılır fakat biz bunu görmemişizdir. bugünün insanı metini değil, onu anlatanların metinini tanırlar. büyük işler yapmış olduğu için halk tarafından efsaneleştirilmiştir çünkü yaşadığı çağ buna uygundur. aynı şekilde eski futbolcular eski zamanda kaldıkları, teknolojinin herkese aynı faydayı sağlamadığı zamanlarda top oynadıkları için messiden, c. ronaldodan, ronaldinhodan vs çok daha büyük oyuncular gibi görülürler. çünkü onlar bu kadar göz önünde değildir, youtubeu açıp da örneğin franz beckenbauerin bundesliga 1974 - 75 sezonunda bilmemkaçıncı haftada oynadığı borussia mönchengladbach maçında ne yaptığı görülemez ama messinin x haftada y dakikada yaptığı hareketlerin bile videoları vardır. messi ulaşılabilirdir, beckenbauer, ronaldo(9) vs ise ulaşılmazdır ve efsanelerdir. onları en fazla hayal meyal hatırlarız, gerçeklikleri mutlaktır ama onlarla ilgili bildiklerimiz genelde abartılan hikayeleridir.

    haliyle, "x" bir kişiye efsane denmesi zaten başlı başına sorunlu bir tavır. eğer "efsane" tanımı kerameti kendinden menkul şekilde "büyük işler başarmış oyuncu" oluyorsa o zaman melo da bu oyuncular içine girebilir elbette. örneğin melo galatasarayla 2 lig şampiyonluğu, 2 kere şampiyonlar ligi gruplarından çıkma, 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali, 1 türkiye kupası, 2 tff süper kupa, hadi 1 de emirates kupası başarılarını kazandı ve bunların hepsini 3 yıla sığdırdı. bütün bu başarılarda da takımın en önemli oyuncularındandı, üfürükten kadroda bulunanlardan da değildi. bu başarılar onu rahatlıkla "efsane(?)" yapabilir.

    efsanelik mertebesi başarıya değil de saha dışına bakıyorsa o zaman da melonun büyük avantajları var. en başta ydnin elini sıkmaması, emre belözoğluna gösterdiği klas tepki, takımı daha geldiği sezon sahiplenmesi, takım arkadaşlarını ezdirmemesi, psikolojik üstünlük sağlaması vs uzar gider.

    her halükarda hem başarı hem saha dışı bağlamında melo, eğer efsanelik tanımı yazının başında dediğim gibi değil de oyuncunun yaptıklarıyla ilgili bir tanımsa, efsane olmayı çoktan hak etmiştir. yok, efsane tanımı yazının başında yazdığımsa haginin de, melonun da efsanelik bir yanı pek yok. hadi hagi daha eski zamanların adamı olduğu için bir nebze daha yakındır bu mertebeye.
  • 8050
    efsanedir - değildir, olur - olamaz bunlara hiç girmiyorum.

    bu adam hoca seçmeden, maç seçmeden oynayan adam. hep efor sarfeden, hep koşan, hep mücadele eden adam. yıllarca oynadığı kulüplerde serseri mayın gibiyken (sadece kulüp değil milli takım da dahil), galatasaray'da kendi kıstasları göz önüne alındığında sakinleşmiş bir adam. geçen sezon wesley ile birlikte takımın 2. olup şampiyonlar ligine direkt gitmesini sağlayan etken işte bu adam. her şey bir tarafa; biz de sahada olsak olsak aynısını yapardık, o tüpçünün elini sıkmadı ya, o tosuna siktiri çekti ya, bizim yapacağımız işi hem de on numara futbolunu oynayarak yaptı ya, efsane olsa ne olmasa ne o saatten sonra. benim gözümde kredisi tükenmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın