sadece rakipler üzerinde değil galatasaray taraftarı üzerinde de değişikliklere sebep olan etkidir. hoca tarafından verildiğinde tutan kararlar zaten övülür. ama yine hocanın vermiş olabileceği
* yanlış kararlar kolay kolay dile getirilmez.
hocadan önce şurada araştırma yapsak; tolga, selçuk ve donk 3'lüsü içinden, orta ikiliyi hangi futbolculardan kurarsınız diye sorsak, alayımız tolga-selçuk derdik. hatta bazılarımız linnes'i bile eklerdi de kimsenin aklına donk'lu bir formül gelmezdi.
ama hoca oynatınca çok tuhaf çıkarımlarda bulunuyoruz. yok stoperler arasına girebilecek tek adam donk'muş, yok boyu uzunmuş da hava hakimiyeti açısından bu önemliymiş falan. geçelim abi bunları. fatih terim koymuşsa vardır bir bildiği yorumu bile daha gerçekçi ve samimi.
donk'dan ben de faydalanalım demiştim, yine de diyorum da nedir bu katkı? son 15-20 dakika sokarsın, orta alanı güçlendirirsin, rakip doldur boşalta dönmüştür hava topu aldırır falan. ama direkt 11'e yazmak kesinlikle düşüncem değildi.
hasılı bence hoca işin kolayına kaçıyor. evet, profil olarak fernando'ya en benzeyen oyuncu donk. ama o dönene kadar daha mobil bir orta saha kurgusu oluşturulabilirdi. tolga-selçuk-belhanda 3'lüsü gibi bir üçlüyle bu yapılabilirdi. en azından denenebilirdi. oysa hocanın planında takım o bölgede fernando varmış gibi oynamaya devam ediyor. halbuki donk sadece tanım olarak fernando'yu andırıyor. oynadığı oyunun fernando'yla alakası yok ki.
(bkz:
fatih terim'in ısrarı)