22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı sonrasındaki basın toplantısında çok sıkıntılıydı. hocamızın bence haklı ve haksız yönleri var. önemli olan bu yönleri ortaya çıkarmak ve gösterilen tepkiyi buna göre değerlendirerek doğru yöne hep beraber ilerlememiz.
önce haklı yanlarından bahsetmek istiyorum. transferlerle kamp yapmadığımız doğru. şampiyonlar ligi arenasına eylül ortasında çıktığımızı düşünürsek, oturmuş bir takım izlemek gerçekten çok zor. fatih terim zaten yönetimin elinden geleni yaptığını ifade ediyor, fakat biz taraftar olarak şunu kabul etmek zorundayız; elimizde sıfır zarar kuralı var. satmadan a-la-maz-sın. bu terim'in istediği sistemi oturtamaması için bir sebep. geldiğimiz noktada tepkinin bu kadar artmasının sebebi de bu transferlerin hemen yüzde yüzle oynamasını beklentisine girilmesi. ayrıca, nagatomo ve mariano'yu değiştirecek paramız yoktu. şımarıklığın lüzumu yok. linnes'in kadro dışı bırakılması, emre, şener ve ömer'e şans verilmemesine ayrıca değineceğim tabii. terim'in haklı olduğu bir diğer noktaysa şampiyonlar ligi'nde 21 cezası nedeniyle kadro derinliği yaratamamamız.
dezavantajlı başladığımız bir lig bizim için şampiyonlar ligi. makas açıldı, futbol değişti. biz zaten yıllardır buralardan uzağız. aynı 1996-2000 süreci gibi tekrardan deneye deneye, burada olmayı başararak (lig şampiyonluğu) bu deneyimi edineceğiz. şampiyonlar ligi bir deneyim işi, alışkanlığınız olmalı. bu konuda aceleci olmak bize büyük sıkıntılar yaratacak, yalı çocuğunun ekmeğine yağ sürecektir.
gelelim eksi yönlere. fatih terim tarzıyla ve oyuncu ilişkileriyle müstesna bir hoca. hocamız gencecik çocuklarla şampiyonlar ligi devleriyle mücadele etmiş bir hoca. hocanın aynı fifadaki gibi form durumuna bakmaksızın kalitesi en yüksek oyuncuyu ilk 11'e almasını yakıştıramıyorum. neyin inadı hocam bu? belhanda, mariano, babel (sol kanat inadı) ne veriyor sana hocam? sen taylan, emre mor/taşdemir, şener'le oynayıp 5 yeseydin şu tepkiyi almazdın. şu mariano'nun sağına alıp geri çapraza pasından bıkmadın mı? biz tempo yaptıkça güçlenen bir takımız. bizim elimizde tempo yapabilecek, dinamiklik katabilecek oyuncular da var. orta sahada taylan ve emre, beklerde emre ve şener'le zaten bunu yakalayabiliriz. kadro kalitemiz düşsün, sorun değil. oyna hocam babel-andone çift forvet artık, oyna. belhanda meselesini aklım almıyor. beş kuruşluk topçu için kader birliği yaptığımız hocamızla birbirimize gireceğiz artık. belhanda'yı takımda görmek istemiyor bu taraftar, vazgeç şu adamdan.
hocamız diyor ki; biz mecburi transferler yaptık, bu takımı seneye de değiştireceğiz. ben bunu kabul ediyorum, cezaların baskısı altında işimiz kolay değil. eğer öyleyse, oynayamayacağımız futbolu oynatmaya çalışmanın anlamı yok. 4-4-2 oynayanı sınır dışı mı ediyorlar hocam? şu kadroyla çıksan hem oyun tatmin eder, hem umudumuz olur:
--------------------------muslera----------------------
şener-------------luyindama--------marcao-----------emre
emre mor (feghouli)------n'zonzi------------seri---------------ömer bayram
----------------andone-------------------babel-----------------
bu kadronun açılımı net. savunmada ikili tandeminin kalitesi var, orta sahada defansif anlamda güçlü olan n'zonzi var, şapkadan tavşan çıkaracak seri ve feghouli var. babel desen forvette bulduğunu atıyor, andone uyum sağladı. bu kadroda ve oyun tarzında emre mor ve taylan gibi oyuncuların oyuna girecek ilk adamlar olmalı. zorlamanın alemi yok hocam. oynadığın sistem ve 11'le olmuyor.
kullan hocam adem, jimmy ve donk'u yedekten bol bol. zaman zaman ve duruma göre sahaya kalite, dinamizm veya güç katacak oyuncuların zaten var. bir şablonda (pas futbolu) oynama zorunluluğu da nereden çıktı?
hocanın haklı ve haksız yönlerini yazsam daha çok yazarım. fakat durum ve sorun ne olursa olsun. şampiyonlar ligi'nde 3 maçta bir gol dahi atamayan bir galatasaray'ın izahı yok. eğer kendi çocuklarımızı yemezsek, birbirimize girmezsek iyi bir yere doğru öyle veya böyle gideriz. ama ben sol kanattaki babel'le, gamsız belhanda'yla, mr. corridor mariano'yla yenilmeye razı değilim. seni sen yapan cesaretindi, taraftarların da senden bunu bekliyor işte şimdi.