1701
3. döneminde çok daha ayakları yere basan,düşmana daha fazla korku sevdiklerine bir başka güven veren grande miz.seyiyoruz ve arkandayız imparator, net.
fatih terim
-
-
1702
-
1703cok kral insan.
-
1704adamdır. *
-
1705galatasaray'ın ferguson'u olmasını dilediğim adam
-
1706büyük ihtimal engin baytar'ı solda, yani arda'nın oynadığı mevkiide oynatacaktır. keita veya kazım'a göre de orta saha ya çekebilir. fatih hoca'nın da istediği bu değil miydi zaten, ilk geldiği zamanki gibi 2 takım çıkaran bir kadro.
-
1707eline hayvan gibi bir kadro verilmiş olan imparator. takım beyefendi yakışıklı tiplerden kafası kırık delilere evrildi...*
-
1708işi zor. keita bir yandan kazım bir yandan engin bir yandan. hasan şaş'a çok işi düşecek gibi gözüküyor.
hatta ben kendisinin beyzbol sopasıyla idmanlara çıkacağını düşünüyorum. * -
1709elindeki sağlık ekibine kesinlikle çok sağlam bir mentör eklemeli. yoksa bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden transfer yapmak zorunda kalırız.
-
1710eline süper bir takım verildi an itibarıyla ve şampiyon olmak, aynı zamanda da türkiye kupasını almakla mükellef kendisi. aksini düşünmek bile istemiyorum...
-
1711eline cidden hayvan gibi kadro verildi, işinde tatlı bir zorluk var, haydi hayırlısı
-
1712elinden koca bir takım * alındı. şimdi sorunlu-iyi futbolcularla ne kadar baş edebilecek göreceğiz.
-
1713''oyun anlayışımız içerisinde arda'nın oynadığı yere birilerini koyacağız. her koyduğumuz kişi, arda'nın yerini dolduracak diye bir kaide yok, böyle bir anlayış da yok. bunu her dakika temcit pilavı gibi önümüze getirmenin de anlamı yok."
-
1714hollywood filmlerinde bazı sahnelerde bariz bir şekilde göze çarpan bir obje varsa ilerleyen sahnelerde o objenin başına bir şey gelmesi; ya da lüks arabaların olduğu bir filmde göze çarpan eski arabanın ilerleyen sahnelerde patlatılması, uçurumdan uçurulması gibi; fatih terim'in de gömleğindeki gözlüğü maç başlarken göze çarpıyor, dikkat çekiyordu. maç başında belliydi o gözlükle ilgili bir atraksiyon olacağı.*
http://gss.gs/CN -
1715bir teknik direktör. öyle derinlemesine analiz mektubu yazar gibi değil de, kendisine şunları şunları söylemek istiyorum, belki okur;
yok sayko engin yok sorunlu kazım yok efendim deli melo.. hepsi düzelir, hepsi hallolur ona şüphem yok; ama sen en güzel yıllarımın, en güzel finallerimin teknik direktörü olarak 60 yaşına girmişsen sevgili hocam, imparatorluğa, sinyor terim'liğe erişmiş, milli takıma futbol anlamında büyük bir saygınlık kazandırmışsan, kusura bakma ama adına dostluk maçı denen bir özel maçta böyle çıldırmaya hakkın yok!.. yunan futbolcuların dostça davranmadığı açık; fakat daha yeni 1. kaptan olarak sahaya çıkarttığın futbolcunun hatası yüzünden ve onun gözü önünde ve hatta herkesin gözü önünde böyle agresifleşemezsiniz. biliyorum sabri evladınız gibi; ama aslında en yakınımızdakilere herkesten daha fazla saygı göstermek gerektiği düsturunu size öğretmek haddimize düşmediğine göre; üstelik bu konuda seminer verecek kadar düzeyli olduğunuz açıkken bu gerginliğin sebebi nedir sayın hocam?
sabri'nin her şeyi aynı anda yapmak isterken hiçbir şey yapamayan bir çocuğa benzediğini herkesten iyi bildiğiniz halde, ona ümit milli takımın kaptanıyken oynadığı 10 numaralı, sakin ve akıllı sabri'yi telkin edeceğiniz halde yedek kulübesinde sinirden çıldırmak, dövünmek nedir hocam? ve üstelik tam göremedim ama medyada yer alan "gözlük fırlatma" hadisesi ne demek sevgili hocam? gören de adam şampiyonlar ligi finalinde yüzde yüzlük pozisyonu kaçırdı sanacak. kendi üstün çabasıyla, zar zor kaptığı topları panikle olumsuz kullandı her zamanki gibi sabri; zaten bir olumlu kullanabilseydi arda'dan önce gitmişti ispanya'ya, ondaki kondisyon ve çabukluk arda'da olsaydı en az bir uefa kupamız daha olabilirdi şimdi.
acaba morinho gibi takımı ateşleme taktiği olarak mı yapıyorsunuz diyeceğim; ama hazırlık maçı olduğundan bu ihtimal çok düşük geliyor. e artık siz de o 15 yıl önceki siz olmadığınıza göre... neden bu gerginlik? biliyorum ve eminim ki neşeli, babacan ve bilge bir futbol insanı olarak antrenmanlarda buna uygun davranıyorsunuz; ama lütfen artık maçlarda da aynı özenle daha sakin olun hocam. çünkü sizden alacağı enerjiyle sahada yüksek voltajla gezinen futbolcular istemiyoruz. elbette hırslı ve baskıcı bir anlayışla futbol oynayan ve topla oynamaktan zevk alan coşkulu bir galatasaray takımı istiyoruz ve bunun için her şeyden önce daha kontrollü olun lütfen. bunu şunun için söylüyorum, takım bir gün şampiyonlar ligi kupasını kaldırdığında, o özel ve eşsiz anda, başka bir teknik direktörü takımın başında görmek sizi orada görmek kadar anlamlı olmayacak. en azından eşi dostu, babası, dedesi, amcası, ninesi galatasaraylı bir taraftar olarak benim ve çevrem için durum böyle. saygılar, hürmetler değerli hocam. -
1716galatasaray tarihinin en başarılı hocası olduğunu söylemeye gerek yok ama en şanslı hocasıdır. şöyle ki ; kendisi adnan polat yönetiminde göreve gelseydi sonu muhtemelen 2. dönemi gibi olacak ve basıp gidecekti. ama şu anda arkasında eksiksiz bir taraftar desteği, müthiş bir stad ve kesintisiz bir bütçe sunan,her dediğine ok diyen bir başkan vardır. ben transfer döneminde galatasaray teknik direktörünün her dediğinin yapıldığı, son derece cömert bir bütçe sunulduğu başka bir dönem hatırlamıyorum. ne rijkaard'a ne luce'ye,ne skibbe'ye ne gerets'e ne de kalliye böyle bir şans tanınmıştı. bu açıdan çok önemli bir avantajı var. ve muhtemelen de bu avantajı 2010'lu yılları sarı-kırmızıya boyayacak bir dip dalgası yaratmak için kullanacak. peşindeyiz!...
edit : imla... -
1717
-
1718transfer listesinde elias, forlan, benayoun ve podolski'nin dışında bir de sanırım adı marcos olan bir oyuncu bulunan teknik direktör.
not: marcos diye okudum. olmayabilir de. okuyan varsa beri gelsin.*
http://i53.tinypic.com/ofrqyw.png
not 2: esas olarak marlos romero bonfim'miş. trivela bildirdi. (u: (:) -
1719altı okka gücünde olan galatasaray teknik direktörü
-
1720transferde çok masraf yapılıyor, bir dediği iki edilmiyor kendisinin. frodo gibi sorumluluk sahibi olması ve bizi şampiyon yapması gerekiyor zira taşıdığı sorumluluk yüzükten çok daha ağır. ha bana kalsa iki fener galibiyeti ve kupayı da alması gerektiğini düşünüyorum ama şampiyonluk da yeterli olur. gözümüz, karnımız tok çünkü.
-
1721
-
17222000-uefa yolunda gazetecilerin; "alman ekolü,ingiliz ekolü derken yoksa galatasaray'da türk futboluna bir kavram mı kazandırıyor?" sorusuna, bana bu soruyu çok soruyorsunuz evet yanıt vereyim "terim ekolü" demiştir.
-
1723''galatasaray teknik direktörü fatih terim, takımın konakladığı otelin iskelesinden göle giren 3 gazeteciye kızdığı için yarın ve ertesi günü yapılacak olan antrenmanları basına kapattı.''
-----
bu adamın bu tür huylarını seviyorum yahu ahahaha.
edit: eg2203 uyardı iptal etmiş kararını basına açık olacakmış antrenman. -
1724zamanında hakkında dinlediğim bir hikaye çok etkileyiciydi. hikayeyi kimin anlattığını unuttum maalesef.
uluslararası bir organizasyonda bir gazeteci fatih terim ile birlikte otelin lobisinde oturmaktadırlar. o anda içeri bir adam girer ve bütün gözler onun üzerine çevrilir. gazeteciler başına toplanır ki mutlaka bize malzeme çıkar diye. otel hareketlenir, herkes etrafında pervane olmuştur. işte o adam tam odasına doğru gidecekken lobide oturan fatih terim'e ilişir gözü, hızlı adımlarla hemen yanına gider ve lobide yüksek sesle şunlar dökülür ağzından: ''ooooo graandee'' ve sarılırlar. fatih terim'e saygısını böyle gösteren adamı çok merak ettiyseniz o adamın adı jose mourinho'dur. -
1725slovenyadaki antrenmandan görüntüler gösteriyor tv'de..antrenman esnasında grande futbolcularına sesli elestride bulunuyor..sıra birgun patlama yapacak dediğimiz ama umudumuzu kestiğimiz aydın yılmaz ve ice kapanık ve yolun sonuna gelen bir türlü kapasitesini yansitamayan stancu'ya geliyor.aferin aydın stancu antrenmanların tutulmayan futbolcuları demiş ve beni guldurmustur.dogru söze ne denir?
