36831
devrin değil devrimin neferi.
36834
biri veya birileri, euro 2016 öncesinde fatih terim hakkında net olarak düğmeye basmıştı. fatih hocanın kontrolünde olan bir milli takımda turnuvaya daha gidilmeden bugün bile hala ne olduğu tam olarak anlaşılamayan prim konusunun basına sızdırılmış olması, arda'nın turnuvadan önce "bu milli takım teknik direktör takımı değil, yıldızların takımı" demecine hocanın "arda egolarından arınacak" cevabı, euro 2016 esnasında yine terim'in kontrolünde olan bir oyuncu grubunda asla görülmemiş şekilde bazı oyuncuların (arda, burak vs.) hocaya para mevzusu üzerinden isyan bayrağı çekmeleri ve bu isyan doğrultusunda kamp ortamını kahvehaneye çevirmeleri, turnuva sürecinde trt'nin kontrolünde bir tarih programında bir tarihçinin fatih terim'e sataşması, hocanın turnuvada "ben trt'nin sorularına cevap vermiyorum" reaksiyonu vs. vs. bunların hemen hepsi mayıs 2016 - haziran 2016 arası gibi çok kısa bir süre çerçevesinde yaşanmıştı. ne oldu, neden oldu, bugün hala "devlet sırrı" konumunda. ama takımın içerisinde arda turan'ın ve burak yılmaz'ın başını çektiği fatih terim'e karşı isyana ulusal basından da mehmet demirkol, erdoğan arıkan, giray bulak, ilker yağcığlu, rıdvan dilmen, oğuz çetin, rüştü reçber vs. gibiler destek vermişlerdi. bu hocaya karşı yapılan çok net bir itibarsızlaştırma operasyonuydu, olayları "fatih terim'den kuyruk acısı olanlar fırsatı değerlendirdiler" şeklinde yorumlamak konuyu çok hafife almak olur. belirli bir kesim euro 2016'ya gidiş hakkı kazandığımız ekim 2015'teki izlanda maçından bir süre sonra planını yaptı, mayıs 2016 gibi harekete geçti ve turnuva öncesinden başlayarak hocanın itibarını zedeleyici davranışlarda iki ay boyunca bulundu. takım içinden bu fitili ateşleyenleri fatih hoca turnuvadan sonra "milli takım formasını bu formayı hak eden şerefli insanlar giyer" şeklinde çok ağır bir demeçle tasfiye edince, kavga daha da büyüdü. mehmet demirkol, rüştü reçber gibi köşe yazarları; hürriyet, milliyet gibi ulusal gazeteler; trt, ntv gibi ulusal kanallar sürekli bu konuyu gündemde sıcak tuttular. bu denli çok sayıda tarafın müdahil olduğu kavgada fatih hoca yanlız kaldı (daha doğrusu yanlızlaştırıldı, zaten istenen de bu idi) ve en sonunda ağustos 2017'de hoca görevine son verildi.
ağustos 2017'de alaçatı'da yaşananların oluşan tablonun içerisindeki etkisi 1% bile değildir benim mantığımda. yaşananlar yıldırım demirören, servet yardımcı vb. dönemin tff yönetiminin üzerinden de okunmaya çalışılabilir belki ama bana yine de denklemi/muallaklığı çözmek adına çok yetersiz gelir açıkçası. çok daha başka, bugün bile anlamlandıramadığım başka şeyler vardı o dönem.
36835
savaştığın, çoğu zaman yendiğin, neredeyse her zaman tek başına mücadele ettiğin şer odaklarını tekrar tekrar sahnede gördükçe bir kez daha ne çok büyük işler başardığını anlıyorum ve seni saygıyla anıyorum.
ezel dizisinde yakışıklı serdar, cengiz'e sende bu var(beynini göstererek) ama bu yok derdi (testis göstererek). sen de hepsinden çok fazla vardı hocam. hepsine tekrar geçmiş olsun.
36837
bazen racon keserek ancak cogunlukla babacan tavirla konusmayi seven, yeri geldiginde lafini esirgemeden gedigine oturtan, kimseden cekinmeden, tartip bicip cumleler kuran efsanemiz. basarinin onemli anahtarlarindan birisi de motivasyon edecek, insanlarin icindeki tutkulari ortaya cikaracak konusmalar yapabilmektir zaten.
36838
galatasaray'ın başında şampiyonlar liginde çıktığı 53 maçta 14 galibiyet, 11 beraberlik, 28 yenilgi almış hocamız.
bu alanda rakiplerimizden beşiktaş 50 maça çıkarken 13 galibiyet, 9 beraberlik ve 28 mağlubiyet aldı.
fenerbahçe ise 40 maçta 11 galibiyet, 6 beraberlik ve 23 mağlubiyet aldı.
11.12.19 19/20 grup a paris saint-germain 5-0 galatasaray m
26.11.19 19/20 grup a galatasaray 1-1 club brugge b
06.11.19 19/20 grup a real madrid 6-0 galatasaray m
22.10.19 19/20 grup a galatasaray 0-1 real madrid m
01.10.19 19/20 grup a galatasaray 0-1 paris saint-germain m
18.09.19 19/20 grup a club brugge 0-0 galatasaray b
11.12.18 18/19 grup d galatasaray 2-3 fc porto m
28.11.18 18/19 grup d lokomotiv moskova 2-0 galatasaray m
06.11.18 18/19 grup d schalke 04 2-0 galatasaray m
24.10.18 18/19 grup d galatasaray 0-0 schalke 04 b
03.10.18 18/19 grup d fc porto 1-0 galatasaray m
18.09.18 18/19 grup d galatasaray 3-0 lokomotiv moskova g
17.09.13 13/14 grup b galatasaray 1-6 real madrid m
09.04.13 12/13 çeyrek final rövanş maçı galatasaray 3-2 real madrid g
03.04.13 12/13 çeyrek final ilk maçı real madrid 3-0 galatasaray m
12.03.13 12/13 son 16 rövanş maçı schalke 04 2-3 galatasaray g
20.02.13 12/13 son 16 ilk maçı galatasaray 1-1 schalke 04 b
05.12.12 12/13 grup h sc braga 1-2 galatasaray g
20.11.12 12/13 grup h galatasaray 1-0 manchester united g
07.11.12 12/13 grup h cfr cluj 1-3 galatasaray g
23.10.12 12/13 grup h galatasaray 1-1 cfr cluj b
02.10.12 12/13 grup h galatasaray 0-2 sc braga m
19.09.12 12/13 grup h manchester united 1-0 galatasaray m
10.12.03 03/04 grup d real sociedad 1-1 galatasaray b
02.12.03 03/04 grup d galatasaray 2-0 juventus g
05.11.03 03/04 grup d olimpiakos pire 3-0 galatasaray m
21.10.03 03/04 grup d galatasaray 1-0 olimpiakos pire g
30.09.03 03/04 grup d galatasaray 1-2 real sociedad m
17.09.03 03/04 grup d juventus 2-1 galatasaray m
13.11.02 02/03 grup h fc barcelona 3-1 galatasaray m
29.10.02 02/03 grup h galatasaray 1-2 lokomotiv moskova m
23.10.02 02/03 grup h club brugge 3-1 galatasaray m
01.10.02 02/03 grup h galatasaray 0-0 club brugge b
24.09.02 02/03 grup h galatasaray 0-2 fc barcelona m
18.09.02 02/03 grup h lokomotiv moskova 0-2 galatasaray g
03.11.99 99/00 grup h galatasaray 3-2 milan ac g
26.10.99 99/00 grup h hertha berlin 1-4 galatasaray g
20.10.99 99/00 grup h galatasaray 0-5 chelsea m
28.09.99 99/00 grup h chelsea 1-0 galatasaray m
21.09.99 99/00 grup h milan ac 2-1 galatasaray m
15.09.99 99/00 grup h galatasaray 2-2 hertha berlin b
09.12.98 98/99 grup b athletic bilbao 1-0 galatasaray m
02.12.98 98/99 grup b galatasaray 1-1 juventus b
04.11.98 98/99 grup b galatasaray 3-0 rosenborg bk g
21.10.98 98/99 grup b rosenborg bk 3-0 galatasaray m
30.09.98 98/99 grup b galatasaray 2-1 athletic bilbao g
16.09.98 98/99 grup b juventus 2-2 galatasaray b
10.12.97 97/98 grup a galatasaray 1-1 ac parma b
27.11.97 97/98 grup a borussia dortmund 4-1 galatasaray m
05.11.97 97/98 grup a galatasaray 2-0 ac sparta prag g
22.10.97 97/98 grup a ac sparta prag 3-0 galatasaray m
01.10.97 97/98 grup a ac parma 2-0 galatasaray m
17.09.97 97/98 grup a galatasaray 0-1 borussia dortmund m
36839
zamanında "arkadaşlar eğer güçlü olmazsanız size herkes dokunur, az dokunur çok dokunur ama dokunur, dokunulmaz olmak için güçlü olmak gerekir." şeklinde buyurmuş efsanemiz. tabi o gün pek çok kişi bunu ciddiye almadı ama gelinen noktada galatasaray'a çok rahat dokunuyorlar, o kadar teknolojiye rağmen hakkını yiyorlar.
36841
şüphesiz ki bugün takımın başına gelse yine 2 sezonda 2 şampiyonluk alacaktır. bunda hemfikiriz.
ama fatih terim'den yaka silktiren bazı özellikleri var.
bir kere çok agresif ve insanlar üzerinde otorite kurma çabası içinde. işyerlerinizi düşünün, kimse böyle insanları sevmez. ayrıca çok duygusal ve bu da onun çabuk sinirlenmesine, alıngan olmasına ve en küçük, üzerinde durulmaması gereken meseleleri bile kriz haline getirmesine yol açıyor. yani insanı hepten bunaltıcı tavırlar sergiliyor.
faruk süren ile anlaşamadın, cecchi gori ile anlaşamadın, özhan canaydın ile anlaşamadın, ünal aysal ile anlaşamadın, mustafa cengiz ile anlaşamadın, burak elmas ile anlaşamadın. yeter artık derler adama. insan biraz da kabahati kendinde arayacak o zaman. işte terim'de bu yok.
insanı bezdiren bu huyları işte. takıma gelir, şampiyon yapar, ama bir süre sonra yönetimle anlaşamamaya başlar ve sonra ya istifa ya da kovulmayla dönemi kapanır. galatasaray'da dört dönem çalışmış, sözleşme uzatarak takımın başında kaldığı bir tek dördüncü dönemi var. bu normal bir şey değil.
o yüzden artık galatasaray'a gelmemesi daha hayırlı olacaktır. çünkü gelirse göreve başla-şampiyon yap-yönetimle kavga et-takımdan ayrıl döngüsü şaşmaz.
36842
galatasaray‘da iki kere dörder yıllık periyodu tamamlamış hoca. bunun başka örneği varsa 70’lerde falandır diye düşünüyorum, araştıramadım. bu anlamda tarihimizin en süreklilik gösteren hocalarından biridir.
yönetimlerle anlaşamayan bu hocamızı çıkarırsak, alex fergusonlar kalmıyor geriye. fatih terim politikayı iyi bilen, kamuoyu yaratabilen bir adam. bu anlamda zorlu süreçlerden alnı ak çıkmayı bilmiştir. galatasaray’ın sorunu hocadan çok yönetimler oldu bu bilinsin. bu demek değil ki fatih terim şeker gibi, sakin bir adam. ancak süreklilik sahibi olan, prensipleri belli biridir hoca. şu kimseyle anlaşamadı lafını acaba kim ortaya çıkarttı merak ediyorum ilk.
sorunlar asla tek taraflı yaşanmaz.
edit: jupp derwall de 4 sene çalıştırmış takımımızı.
36843
21. yüzyıldaki eski teknik direktörlerimizden lucescu, hagi, gerets, feldkamp, skibbe, bülent korkmaz, rijkaard, mancini, hamza hamzaoğlu, mustafa denizli gibi galatasaray yönetimleriyle sorun yaşamış teknik direktördür. bu hocalara göre tek hatası çabuk pes etmeyip işi götürebildiği en son noktaya kadar götürmesidir.
mesela yönetiminin dört işlem bilmediği için takımının sezona forvetsiz girmek zorunda kaldığı dönemde mancini gibi verilen sözler tutulmadı deyip, denizli gibi transfer cezası yeneceğini söylememişlerdi deyip istifayı basmak yerine inat etmesi sezonu 3 kupayla bitirmesinden bağımsız kendisi adına bir hatadır. çünkü insanları bir kere buna alıştırırsanız insanlar bir süre sonra bu başarıların ne şartlarda geldiğini unutup bu durumu normal kabul ederek sürekli sizden aynı başarıyı beklemeye başlıyorlar. son dönemden örnek vermek gerekirse rahmetli mustafa cengiz yönetiminin 4 senede 2 şampiyonluğu var bilgisi istatistiksel olarak doğru bir bilgi oluyor. bu iki şampiyonlukta ne gibi bir katkıları olduğu ise merak konusu olarak kalıyor.
geçmişte bir entrymde kendisi ile anlaşamayan başkanlar kendilerine çeki düzen vermelidir diye yazmıştım keşke verselermiş.
36844
türkiye'de yönetimlerle anlaşamaması kötü değil, iyi bir özellik olan hocadır. son otuz yılda galatasaray'a gelip kulübün borcunu artırmamış kaç tane başkan ve yönetim var? nasipse 2023 itibariyle dursun aydın özbek yönetimi borç işini çözecek ve sonra denk bütçeyle ilerleyeceğiz.
hoca hep yönetimlerle kavga etti deniyor da, bu kulüp kaç kere kulübün hakkını savunan, hocasına imkan veren, hocasını sadece saha içinde tutan yönetimlere sahip oldu? hoca kasım 2023 itibariyle hemen gelsin mi? en büyük terim severlerden biri olarak hayır diyorum. okan buruk oyuncu değişiklikleri dışında başarılı gidiyor. ama hocaya yönetimlerle anlaşamıyor diye kızmak tatsız. adam burak elmas skandalını yaşayalı beş sene geçmemiş daha.
36845
iyi bir teknik direktör geçimsizdir. istekleri kulübü zorlar. karizmatiktir, oyuncusuyla dialogunda baskın taraftır.
eğer ingiltere ise konu, en üst sıralarda bulunan guardiola da, ferguson da, clough da başkanları ile asla anlaşamamışlardır. gerçi guardiola'da durum biraz farklı, ne istese yapılıyor.
manchester city ne kadar kar ediyor da bu istekleri karşılıyor yıllardır orası muamma.
ferguson'un hayatında tugay'la beraber en çok dilediği futbolculardan biridir alan shearer. ancak ayağına 2 kere fırsat gelmesine rağmen gerekli finans sağlanamadığı için alınamamış, ve başkanıyla sorun yaşamıştır.
clough zaten başkanlardan nefret eder. ona göre çenelerini kapatıp, parayı ödemesi gereken tiplerdir başkanlar.
mourinho'nun abrahamovic'le drogba anısını bilmeyen yoktur sanırım.
ferguson 2-0 yenildikleri arsenal fa cup mücadelesi sonrasında soyunma odasına giden beckham'ı önce azarlamış ve aşağılamış, yetmemiş maç sonunda yerdeki kramponu tekmelediğinde krampon beckham'ın kafasına gelmiştir.
1991'de 3-2 devam eden nottingham forest crystal palace maçının son anlarında kaleciye geri pas atan roy keane, kalecinin ıskası sonucu rakibe gol hediye etmiştir. maç sonunda clough keane'i yumruklamıştır.
guardiola'nın bazı maç sonlarında haalandı falan nasıl haşladığını görebilirsiniz. santraforun haaland ve haşlıyorsun!
okan hocam da tam bu aşamada şu an. bu sene rezalet bir transfer dönemi yaşandı, ve ara transferde(eğer yapılacaksa) karşısındaki kim olursa olsun biraz sert çıkması gerekiyor.
x oyuncuyu istiyor/istemiyor musun? söyleyeceksin, en azından muhattabına. geçen sene eksiğimiz neyse, bu sene de aynen devam ediyor. okan hoca ile en büyük korkum bu. çok iyi ve yumuşak yüzlü bir insan, inşallah yeri geldiğinde oyuncusuna da yönetimine de höt demeyi veya araya ince bırakmayı biliyordur.
teknik direktörün görevi, başkanların veya futbolcuların gönlünü hoş etmek değildir. taraftarın gönlünü hoş etmektir. terim özelinde, son dönemlerde bu durum erozyona uğramış, ve efsane olduğu kulübe son imzasını da kontratının feshinde atmıştır.
fatih terim sonrası futbol aklını bülent tulun, ışıtan gün vs. belirlemiş adamlarla hocamız anlaşamamış mı? çok da iyi yapmış... terim sonrası anlaşamadığı bütün başkanların yaptıkları işlere bakınca, iyi ki anlaşamamış. bu insanların isteklerine boyun eğseydi, şenol güneş gibi rezil olarak arkasına teneke bağlanırdı.
36846
fatih terim gibi bir hocayla çalışırken yönetim olarak, başkan olarak yapmanız gereken tek şey var; "tamam hocam" diyeceksiniz. aksini yapmak eşyanın tabiatına aykırı zaten. adam başarının nasıl geleceğini biliyor, yolunu biliyor, yöntemini biliyor; gerekli olan tek şey adamın "yapılacaklar" listesini hayata geçirmek. o kadar.
hocanın anlaşamadığı yönetimler oldu, başkanlar oldu.
faruk süren ile anlaşamadı. faruk süren'in bütün başarıları fatih terim ile.
gitti fiorentina'ya, cechi gori ile anlaşamadı. fatih terim ile kupa finaline çıkan fiorentina, bir sonraki kupa finalini 20 yıl sonra oynayabildi.
özhan canaydın ile bir anlaşmazlığı olmadı, başarısızlık sebebiyle istifa etti. ki fatih terim'den sonra şampiyonluk yaşayan iki başkandan biridir.
ünal aysal ile anlaşamadı. fatih hoca ile 2 şampiyonluk yaşayan ünal aysal, fatih hoca gittikten sonra başarısız oldu, istifa etti.
mustafa cengiz ile anlaşamadı. fatih hoca ile 4 sezon çalıştılar. ilk iki sene şampiyonluk geldi. 3.sezon malum takım gümbür gümbür giderken önce pandemi arası, pandemi sonrası muslera sakatlığı derken tepe taklak olduk. son sezon ise malum, averajla kaybedilen şampiyonluk. özellikle bu sezonda mustafa cengiz ve yönetimi hoca ile uğraştıklarının 10'da biri kadar tff ile uğraşsalardı açık ara şampiyon olurduk.
burak elmas ile problem yaşadı. bu zaten başlı başına komediden ibaret. ali koç güdümündeki bir galatasaray başkanı ve 5 ayda hocanın kuyusunu kazma girişimi ve ardından torrent falan.
hocanın problem yaşamadığı isimlerden biri de dursun özbek. tudor'un yerine devre arasında terim'i getirmiş ve şanpiyonluk yaşamıştır. terim sonrası okan hoca ile de şampiyonluk yaşayarak, özhan başkandan sonra bunu başaran ikinci isim olmuştur.
görüldüğü üzere sene 1996, sene 2019; hoca bu süre boyunca hemen her dönemde, farklı kadrolarla, farklı yönetimlerle, farklı başkanlarla şampiyonluk yaşamıştır. kendisiyle sorun yaşayan hiçbir isim başka biriyle şampiyonluk kazanamazken, kendisiyle sorun yaşamayanların birer şampiyonluk kazandığını görüyoruz. her şey net ortada aslında. hoca ile taht kavgası vermek bir başkanın yapacağı en yanlış harekettir. galatasaray başkanlığı kutsal bir makam değildir. bu makamın tek amacı galatasaray'ı başarıya götürmektir. bunun yolu da fatih terim'in yolundan gitmekse o yoldan gidilir. zira onun yolundan gitmeyenlerin her seferinde çıkmaz sokağa girmesi asla tesadüf değildir.
36847
dokunulmazlığı olan efsane hocamız. kimsenin başarılarına, bize kattıklarına bir şey dediği yok. ama saçma argümanlarla savunulmaya çalışılması çok komik. ünal aysal döneminde futbolun kötü adamı, kendisinin de kavgalı olduğu, demirören federasyonu ile milli takım yönetmek için flört etmiş sonunda da başkanla kavga edip kovulmuştur. bu flört galatasarayla 2 sene şampiyon olduktan sonra yaşanıyor. kalsa belki avrupada şampiyonlar ligi çeyrek finalinin üstüne koyulacak 3. yıl şampiyon olunacak. iddialar arasında başkanın asla telefonlarını açmadığı başkanın tesise gelmesine izin vermediği falan var. daha sonra televizyondan öğreniyor kovulduğunu. yıldırım demirören ile efsane hocamızın milli takım imza töreninde verdiği pozdan nasıl mideniz bulanmıyor anlayamıyorum. valla isimlerden bağımsız konuşsak şu olay için herkes hoca haketmiş diyecektir. hocaya basın toplantısında başkanın eleman demesi hoş değildi tabiki.
mustafa cengiz döneminde ise kriminal suçlara karışmış, futbol olarak takıma katkı sunamayacağı bariz olan arda turanın takıma alınması için baskı yapıp başkanla kavga ettiler. hiç bir mantıklı düzlemde barcelonadan başakşehire düşmüş ardanın sırf evlatçılık için galatasaraya dönmesi galatasaraya yakışmıyordu. kim haklı haksız kişiden kişiye değişir.
böyle olaylar yaşamış adamı başkanlar da onun her dediğini yapsaymış diye savunmak biat kültürü örneği. parti genel başkanı, parti üyeleri arasında olan ilişkinin benzeri. galatasarayın başarısı için başkanlar göz yumsun, her dediğine tamam desin. peki ama bu başarı için takımın teknik direktörü de fedekarlık yapamaz mı, yapmamalı mı ? hocayı ben de çok seviyorum, hoca galatasarayın kendisidir. bugün avrupada sahip olduğumuz özgüvenin neredeyse tamamı onun sayesindedir. ama yaptığı mide bulandıran kavgaları savunmaya da utanırım.
36848
takımın başında okan buruk gibi başarılı ve geleceği parlak bir teknik direktör varken kendisinden tek çıkar yolmuş gibi bahsedilmesi hoş olmayan efsanemiz. ayrıca beşiktaş'a kaptırılan şampiyonlukta güle oynaya şampiyon olabilecekken anlamsız bir emre akbaba ısrarıyla şampiyonluğu vermiştir. evet, yüksek puan farkını kapamıştır ama gol atmamız gerektiği bariz olan haftalarda da bize kafayı yedirmiştir. son senesinde ligde oynattığı rezalet futbol ve bu futbolda en iyisini ben bilirim denilerek ısrar edilmesi ise ağızda iyi bir tat bırakmamıştır. sonucunda az kalsın küme düşüyorduk, yönetimin torrent'i getirmiş olması bu durumu değiştirmez.
benim fatih terim'in son yıllardaki performansından anladığım tek bir şey var. hoca ilk geldiğinde motive ve iyi bir yönetim sergileyip iki senenin sonunda sorunlar yaşamaya başlayıp gönderiliyor. hocayı severiz de istisnasız her yönetimle sorun yaşamasını sadece yönetimlere bağlamamak lazım.
36849
fatih hocamızı artık bir salın da kulüp efsanemiz olarak saygın bir hayat sürsün. 70. yıl doğumgünü partisini yüzlerce davetliyle şaşalı şekilde kutlayıp, kulüte aktif rolü olan kimseyi çağırmayarak da zaten ben emekli oldum, kimsenin koltuğunda vs. de gözüm yok mesajını herkese verdi.
bu saatten sonra fatih terim ne galatasaray'a teknik direktör olur, ne de yönetici başkan olur. benim tahminim kendisi de hobi olarak şampiyonlar ligi final maçı yorumlamak vs. gibi durumlar haricinde medyadan da özellikle uzak durur.
bu saatten sonra bizler taraftar olarak böylesine simgeleşmiş büyük bir galatasaraylının yaşarken kıymetini bilelim. kazandığımız kupalarla bilelim, analım.
burak elmaslı sezon başta olmak üzere geçmişin muhasebesini yapmayı bırakalım artık.
36850
imparatordur. galatasaray’a winner kimliğini kazandıran, galatasaray taraftarını başarıya alıştırıp başarısızlığa tahammül etmeyen ve talepkar olmasını sağlayan 1 numaralı insandır. galatasaray’ın ve okan hocanın başarılı olmasını en az okan hoca kadar istediğine eminim. iyi ki galatasaraylısın, iyi ki önce 1974’te sonra 1996’da o imzayı atmışsın hocam. hocanın istifa mektubunu yırtan faruk süren’i anmazsak olmaz tabii…