resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 34501
    hakemler biraz adaletli olsa ve kendisi tff yöneticileri ile husumetini galatasaray üzerinden yapmasa şu an billong denen futbolcuya rağmen +1 şampiyonluğumuz vardı.

    avrupa’da gurup maçlarında oynattığı futbol ve elde ettiği neticeler, genç takım (ve adaletli hakemler) ile de başarılı olabileceğini kanıtlamıştı zaten.

    ligde de bir kaç takviye ile takımı üst sıralara taşırdı. en azından küme düşme korkusu yaşamazdık.
  • 34502
    fanatiklerinin artık gittiğini ve uzun süre gelmeyeceğini kabul etmesi gerekiyor. adam 'son imzam' diye açıklama yaptı. hala 'gitmeseydi şu olurdu, bu olurdu'. anadolu'da bir laf vardır 'halamın bıyıkları olsaydı, amcam olurdu' diye.

    edit: artık her kötü gidişte fatih terim'e sarılmayı da bırakmamız lazım. adam hep bizi kurtarmak zorunda mı canım? belki hazır çıkmışken hayatının geri kalanını stressiz geçirmek istiyor. torunlarıyla daha çok vakit harcamak istiyor. kim bilebilir yani?
  • 34503
    takımın bu halde olmasının payı büyük olan hocamız ve efsanemiz. kendisi artık gitti ve arkasından sürekli bakmanın bir anlamı yok. zamanında pas-pas hastalığına kapılmasa takım bu halde olmayacaktı. kendisi gitti ama ondan daha kötü olan bir adam geldi. bu dönemde bunu yapabilmekte bir yönetim başarısı ama fatih terim son 2-3 senedir zaten yokları oynuyor.
  • 34504
    güncel konulardan bağımsız olarak, gidişinden sonra sözlükte yazar sayılarında gözle görülür bir düşüş gözlenmektedir.

    güncel konulara bakarsak da; son imzam dediği şey aslında, dizili olan ve seyrek şekilde birer birer devrilen domino taşlarının arasına koyulmuş bir güvenlik duvarı olduğunun ortaya çıkışıdır. güvenlik duvarını ortadan kaldırdığımız anda, onun döneminde iyi yaptığımız şeylerden gün itibariyle artık eser yokken, kötü olduğumuz şeylerdeki gidişat kötü çarpı kötü seviyesine geldi. bakalım taşlar son sürat düşmeye devam ederken, kendisini sisteme feda eden kişilerden bir el çıkıp da bu yıkımı durdurabilecek mi.
  • 34505
    galatasaray'in efsane teknik direktoru. ama her sporcu ve her teknik adam gibi kendisinin de bir prime donemi var ve kendisini efsane yapan da tam olarak bu primde donemdir. elbette bahsettigim donem 96-01 donemidir.

    eger 96-01 donemini ve 02-21 arasindaki hocalik donemini ayri kisilermis gibi degerlendirseydik bugun herkes kendisi hakkinda farkli goruste olurdu.

    96-01 donemi: 4 sene hocalik

    1 uefa kupasi
    4 super lig kupasi
    2 turkiye kupasi
    3 tsyd kupasi
    mac basina 2.18 puan ortalamasi = 34 macta 73 puan yapar

    02-21 donemi: 9 sene hocalik

    4 super lig kupasi
    1 turkiye kupasi
    3 super kupa
    mac basina puan ortalamasi: 1.88 = 34 macta 63 puan yapar

    yukarida bahsettigim gibi, ilk seruven muhtesem bir sey, heykeli dikilmelik is. ama ikinci donem, galatasaray standartlarinin baya altinda. ısmi fatih terim degil de baska bir isim olsaydi bu kadar sure kalmasi mumkun degildi ki zaten kendisinden daha iyi puan ortalamasi alan bir cok hoca kalamadi.

    bununla beraber ikinci donemi icin tekrardan not etmek isterim ki, 2012 ve 2013 yilinda gelen 2 super lig sampiyonlugu ve 2 super kupa unal aysal in oldugu bolluk doneminde gelmis, rakipler sike dalgasindan etkilenmisken gelmistir. harcanan parayi ve donemin sartlarini dusundugumuzde o donem herhangi bir hocadan zaten bu kupalari almasi beklenirdi. o nedenle benim icin oyle siradisi basarilar degildirler.

    galatasaray taraftarinin cogunlugu duygusallaktan uzaklasip, olaylara farkli bir penceden bakabilseler bence hem terim sonrasi hocalar uzerindeki baski azalacak, hem de terim'e yuklenilen asiri sorumluluk yuku dusecektir diye dusunuyorum.

    kissadan hisse 96-01 donemi ile efsane olmus, sonrasinda ise siradan bir teknik direktorluk performansi cizmis bir isimdir fatih terim. ustelik bahsettigim ikinci donemde olusturdugu borc yuku, kavga ortami ve kaos da negatif bir baska cikarimdir.
  • 34506
    kadro planlamasından bir kesit;
    kale; muslera, ismail ve fatih
    sol bek, aanholt ve ömer bayram
    merkez orta saha; berkan, taylan ve aytaç,

    ıskartaya çıkmış feghouli, arda, babel gibi adamlar da her fırsatta kadroya yazıldı. daha bunları saymayalım.

    herkesin aynı şeyi düşündüğü bir durumda o düşünülen şeyi yapmayı kendine hakaret sayıyor fatih terim. öyle bir şey yapmalıyım ki herkes şaşırsın, ne oluyor desinci bir zihniyetle yönetti son sezonlarında galatasaray'ı. sadece luyindama, emre kılınç ve morutan'ı yerlerinde ve en uygun görevlerde kullanmaması bile yeter bunu örneklemeye. kiminden popescu çıkarmaya çalıştı kiminden bernardo silva...

    e olmadı haliyle. bıraktığı takım asla 15. falan olacak bir takım değil elbette ama kadro kurmayı bilmemesi 2004'te olduğu gibi bugün de başımıza bela oldu.
  • 34507
    2 senelik sampiyonluktan sonra 3.senesinde hem oyun hem de sonuclar sallantiya girmisken olumsuz yorumlar artmaya baslamisti, birakmasi yonunde elestiriler goruyorduk. pandemi baslayana kadar harika bir seri yakalayip, oyun olarak da herhalde hepimizi tatmin eden bir donem yakaladik, o ara care bulmustu yani kotu gidise. pandemide verilen ara sonrasi donuste ise taninmaz haldeydik ve sezonu kotu bitirdik. haliyle elestiriler daha da artti. bir sonraki sezon yine hem oyun, hem sonuclar istikrarsizdi, sesler daha da artti. ben hocayi cok seven biri olarak, basarisizligi kabul etmeme ragmen hocayla devam etme, hocaya bu durumu toparlama firsati verme tarafindaydim. cunku genelde daha once bizdeki kariyerinde de, milli takimda da hep benzer seyler yasadi. kaos ortaminda goreve geldi, kisa surede havayi degistirip basariyi aldi, ama sonra aldigi yere tekrar getirdi, yine kaos. bu sefer kendisiyle olusan bu kaosa cozum uretmeyi denesin istedim, cunku benim gibi 30 kusur yas ve yukarisindaki galatasaraylilar, dibe dustugumuz durumlari bolca gordu yasadi. kolay kolay fayda bulamiyoruz, o kaostan cikamiyoruz biz, terim giderse cok daha kotu oluruz diye dusunuyordum. nitekim gecen sezon yine bir sekilde ligin 2.devresi toparladi ve ligi son haftaya kadar goturdu. ama bu yil da sallantida basladi ve bitirdi, diyecek laf kalmadi. son 1 aydir yasadiklarimiz, yeni hocanin 3'de3 maglubiyeti, hazirlik macinda 6 yeme, camianin her yerinden kaos haberleri... bunlar tamamen kendi adima terim'den sonra yasanilmasindan korktugum ve bu seneye kadar "bu hallere dusmemek icin en azindan terim kalsin" diye dusunmeme sebep olan seyler. benim acimdan sasirtici bir durum yok, ama simdi burada kendi adima sadece sundan dolayi icim rahat, terim varken de engel olamadi. ligdeki tablo, denizli rezaleti, giresun'a ic sahada rezalet oyunla kaybetme, onla beraber oldu. bu yuzden onun varligi da bu kaosta hic bir etki yaratmadi. bizim careyi baska yerlerde aramamiz gerekiyor, fatih terim defterini de kapatmamiz gerekiyor. su an ustunden donen muhabbetler cok yersiz, cok gereksiz bana gore, ve malesef zarar veriyor maddi manevi...
  • 34508
    2011-12 sezonunda ve 2017-18 sezonunda galatasaray'ı iki defa ipten alıp 4 sezon şampiyon yapmış teknik direktördür.

    1996-2000 yıllarındaki efsanevi dönemi sonrası günümüze kadarki dönemde galatasaray futbol takımı'nın oynadığı en baskın oyun yine kendisinin döneminde oynanmıştır. *

    avrupa'da başarılı olunan 6 sezondan üçü kendi dönemine tekabül etmektedir. * * *
  • 34509
    bence 2018-19 sezonu dahil vasat veya vasat altı top oynatan hoca. şu an bıraktığı kadronun yetersiz de olsa kalitesiz olduğu kanaatinde de değilim. sadece kötü planlandı o kadar. ama oyuncuların mental çöküşü tersine çevrilebilirse bu haliyle bile iş yapabilir.

    ama anlamadığım bir şey var. bu 3 yıllık planlama kendisinin eseri mi, yoksa burak elmas'ın mı?

    zira takım baş aşağı düşerken "3 yıllık planlama yapıldı, genç oyuncular alındı, taraftar sabretsin." diye savunulurken, görevi bitince kötü performans gösteren birtakım oyuncuların aslında hoca tarafından değil de başkan tarafından alındığı, hocanın aslında ghezzal ve rosier istediği ama bunun yerine morutan'ın alındığı söylendi.

    o zaman bu planlamayı yapan zaten hoca değildir, başkandır. hoca kerhen planlamayı kabul etmiş demektir. adamın kendi planlamasını kime emanet edeceğini bizzat belirlemesinden daha normali yok. yok eğer hoca bu planlamanın mimarıysa başarısızlığın sorumluluğunu alması gerekir.

    not: yalnız sanırım içinde benim de bulunduğum milyonlarca insan galatasaray tartışılırken "hoca" dediğinde asla o zamanki mevcut hoca anlaşılmayacak, akla direkt fatih terim gelecek. fatih terim gitse de kalsa da elden-ağızdan direkt "hoca" çıkıyor. ömür boyu hoca yani.
  • 34510
    şurada anlaşalım, galatasaray tarihinin en önemli başarılarında kendisinin adı vardır ki zaten bu reddedilecek bir şey değil. kendisini çok da seviyorum, çocukluk aşkıma bu denli büyük başarılar yaşatmış bir adamı sevmesem olmaz.

    ancak evet bu yılki kadro mühendisliği kendisi ve yönetime aittir ve takımın başında kendisi varken de felaket sonuçlar alıyorduk. hiç yoktan şunu hatırlayın özellikle galatasaray’a geldiği son döneminde maçı kaybetmeye kadar götüren felaket kötü oyuncu değişikliği tercihleri vardı.

    velhasıl kelâm “kalsa şöyle mükemmel olurdu, böyle asardık, öyle keserdik” demenin ne kendisine ne de fatih terim’i fatih terim yapan galatasaray camiasına hiç bir yararı yoktur. ayrıca kalsa da bence kötü gidiş aynen devam edecekti çünkü etrafında “ya hocam sence de biraz kötü gitmiyor muyuz?” diyecek kimseyi bulundurmuyordu.

    galatasaray’ı her masada ben gibi sen gibi biz gibi savunacak bir adamdır ve evet başkanlık için talip olsa kendisini desteklerim. bizim fatih hoca gibi ağzını açıp ayar veren galatasaray’ın hakkını kimseye yedirmeyen bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. gördük ki sözde efendilikle* o işler çözülemiyor hatta her şey daha da kötü oluyor.

    kendisine galatasaray için yaptığı her şey için teşekkür etmeme gerek bile yok çünkü minnettarım. ayrılış tarzı tartışılır ama olması gereken bir ayrılıktı. torrent iyidir kötüdür bu tartışılır, her olayda bu başlığa gelmek bence bize ve sevdamıza daha büyük zarar verir.

    son olarak #yönetimistifa
  • 34512
    hoca ile yollar ayrılabilir ölene dek terim diye bir saçma sapan bir argüman var. hocayı çok severiz sayarız orası ayrı duygusallığa yer yok. lakin hem yollanış şekli hem de zamanı çok yanlış en azından sene sonunu hak ediyordu. domenec torrent değil guardiola gelse şu vaziyet de yine kısa vadede başarılı olamaz keza roberto mancini hocam da bu şekilde gelmişti.
  • 34513
    son döneminde bazı arkadaşların tamamen hatalı, bazılarının tamamen hatasız gördüğü eski teknik direktörümüz. kendisi bir süreç yaşadı ve bence gri bir iz bıraktı.
    herkesin ayrıştırığı bir başka konu ise kendisinin hata payının ne kadar affedilebilir olduğu. bazıları çok önceden yollanmalıydı diyor bazıları henüz erken. zaman her şeyin ilacıdır yıllar sonra geriye dönüp bakınca en doğru kararı verebiliriz sanırım
  • 34515
    küme düşme korkusu yaşamamızın ana sebebi takımın başında olduğu 20 maçta topladığı 26 ve hatta son 9 maçta topladığı 7 puan ile bizi düşme hattının kıyısına getirmesidir. 7/9 = 0.78 ediyor. kaybettiğimiz 3 maça rağmen önümüzdeki 6 maçtan 3'ünü daha kaybedip iki galibiyet bir beraberlik alırsak 7/9 ile aynı performansı sergilemiş olacağız. 3 maç daha kaybedip 3 maç kazanırsak 9/9 ortalama tam 1 olacak ve 0.78'in çok üstüne çıkacağız. evet performansı o kadar kötü idi ki geçmek fazla bir şey yapmak gerekmiyor. 15nci sırada olmamıza kendisinin oynattığı 20 maçtır, son 3 maç değil.

    geleli henüz 1 ay olmamasına rağmen torrent gitmeli diyenleri kendilerine katılmasam da anlarım ama son dönem performansı ayan beyan ortada iken fatih terim'in geri gelmesi gerektiğini savunanları anlayamıyorum. hiç gönderilmese kabulümdü, bence sezon sonuna kadar kalabilirdi. ama geri çağırılması için de hiçbir sebep yok.
  • 34517
    son döneminde yanında olamadığımız efsane hocamız.

    iyisiyle kötüsüyle her anımızın içinde. bir kere bile haksızlığa uğradığında çıkıp savunulmadı.

    affet hocam. olur da burayı okuyorsan hakkını helal et. biz galatasaray’ı senin kadar sevememişiz. seni harcamak istediler ve birileri de harcadı. lakin sen harcanarak bitecek biri değilsin. biz senciyiz.
  • 34518
    galatasaray yönetimi tarafından yarı yolda bırakılan galatasaray efsanesi.
    yeni hoca ile çıkılan son 3 maç kazanılsaydı fatih terime mi yazacaktı? yeni hocanın değişimi denilecekti. takım çalışmamış, yatmış, bak nasıl koşuyorlar mücadele ediyorlar denilecekti. kayıp ediliyorsa o zamanda bir zahmet yeni hocanın bir şey değiştirememiş olmasına yazılsın. tabiki zamana ihtiyacı var ama galatasaray’ın pek zamanı kalmadı gibi.

    galatasaray’ın bu sezon kötü gidişatı sadece fatih terimle açıklanamaz. 7-8 maç arka arkay bariz hakem hatalarıyla puanlar bırakıldı. kötü oynadığı maçlarda da iyi oynadığı maçlarda da tff ve hakemleri her hafta skandal kararlarla damga vurmuştu. koyu fenerbahçelilere bile bu kadar da olmaz dedirtti.

    buna rağmen eğer istatistik tutacaksak, o zaman bakalım terim dönemine:
    türkiye’de 20 maçta maç başına ortalama 1,2 gol yemiş ve 1,2 gol üretmiş takım.
    avrupa’da 6 maçta 7 gol atmış ve 3 gol yemiş. grubu yenilgisiz lider bitirmiş.
    bu sezonla birlikte son döneminde yani geride kalan 5 yılda, 2 şampiyonluk, 1 defa da rakibine aynı puanda olmasına rağmen bir gol yüzünden şampiyonluğu bırakmış. son 5 yılda bile totalde bakıldığında çok da başarısız sayılmaz.

    torrent dönemi:
    3 maçta maç başına ortalama 3 gol yemiş ve attığı gol ortalaması 1,3. son oynanan hazırlık maçını saymıyorum bile.
  • 34519
    artık rahat bırakılması gereken galatasaray efsanesi.

    avrupa'daki mükemmel performans da onun ligdeki rezillik de.

    yaşattığı sevinçler tekrarlanması güç şeyler ama son döneminde kötü oynattığı maç sayısı da fazla.

    sevabıyla günahıyla galatasaray kariyeri en azından şimdilik bitti.

    romantik cümleler kurup başarısızlığını örtmekle acımasız olup başarılarını görmemek aynı şeyler.

    bırakalım artık hocayı.
  • 34520
    artık başımızda olmayan efsanemiz. gönderilişi kimine göre hataydı, kimine göre değildi ama yerine getirilen isim benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. gönderiliş sürecini, gerekçeleri ve torrent'i bir arada düşünüp mantık çerçevesine koymaya çalışıyorum.

    - fatih terim gidecek, her şey güzel olacak. daha iyi top oynayıp iyi sonuçlar alacağız.

    fatih terim gibi kulüpte efsane olmuş bir ismi sezonun ortasında paldır küldür gönderip, yerine bir başka teknik direktör getiriyorsanız, gelen hocanın takımdaki eksikleri hızlı bir şekilde gidereceğinden ve oyunculara pozitif yönde etki edeceğinden emin olmanız lazım. gelen teknik direktörün ismiyle cismiyle o koltuğu doldurması lazım. böyle bir şey oldu mu? olmadı. terim'in yerine, terim'in yardımcılığı görevine düşünülen, lige yabancı ve yeterliliği tartışılacak bir hoca geldi. ilk üç maçta üç yenilgi aldık. düşme potasına girdik. hazırlık maçında fark yedik.

    - fatih terim kötü bir kadro kurdu.

    sezon başından bu yana, fatih terim eleştirisi yapılırken ligin en iyi kadrosuna doğru dürüst top oynatamadığı söyleniyordu. bugünse kötü bir kadro bıraktığı konuşuluyor. galatasaray'ın elinde avrupa ligi'nin en zor gruplarından birini namağlup bir şekilde lider olarak bitiren bir kadro var. bu kadronun hakkını fatih hoca, kendi yanlışlarının yanında verilen abartılı ceza ve hakem hatalarının da etkisiyle ligde verememiştir. bu konuda yapılan eleştirilere bir parça katılıyorum. toparlayabilir miydi? olabilir. lakin, yerine gelen torrent, daha beter bir şekilde kadroyu darmadağın etti. üç lig maçında takımın ne oynadığını ya da ne oynamak istediğini ben anlayamadım.

    - fatih terim gitsin, torun tombalak sevsin.

    bunu söylüyorsan fatih terim'in yerine genç, dinamik, enerjik bir teknik direktör istiyor olman gerekiyor. fakat; fatih hoca'nın yerine gelen teknik direktör 60'ına merdiven dayamış, öyle çok da enerjik görünmeyen bir isim olunca bu gerekçe de önemini yitiriyor.

    - fatih terim gençlere şans vermiyor.

    torrent'in, göreve gelir gelmez henüz ilk maçında paldır küldür sahaya attığı atalay babacan'ı saymazsak (çocuk da heveslenmişti, yeni hocayla şans bulduğunu falan söylemişti) hiç de gençlere şans verecek bir hocaymış gibi göründüğünü söyleyemem. üç lig maçı ve bir hazırlık maçında çizdiği görüntü - tabi can havlinin de etkisi var - ortada. yine de, bu konuda torrent'e biraz zaman vermek gerektiğini düşünüyorum.

    - fatih terim evlatçılık yapıyor.

    ömer bayram, ismail çipe, babel, arda, taylan, berkan gibi oynatıldığında "evlat" tanımlaması yapılan oyuncular forma şansı bulmaya devam ediyor. kim evlat, kim evlatçı tam olarak çözemedim. emre akbaba oynatıldığında "taylan evlat olmadığından oynamıyor" deniyordu, taylan oynatıldığında "evlat olduğu için oynuyor" deniyor.

    - fatih terim, galatasaray'ın büyüklüğünü kaldıramıyor.

    evet, böyle bir görüş vardı. alınan drogba, sneijder gibi isimlerin etkisiyle o dönem önderliğini futboldan çok da anladığını düşünmediğim melih şabanoğlu ve futboldan hiç anlamadığımdan emin olduğum nazmi hasdemir kişisiyle onu uçuran müritlerinin üstlendiği bir grup kişi hocanın galatasaray için yetersiz kaldığını falan iddia etmişti. çok da uzatmak istemiyorum, herkesin kendi görüşüdür ama terim'in yerine mourinho, guardiola veya ne bileyim tuchel gibi o bahsedilen büyüklüğü kaldırabilecek biri gelmediği için bu fikir de geçerlilik kazanmamış oldu

    - fatih terim'in federasyonla olan olumsuz ilişkileri yüzünden hakemler aleyhimize kararlar veriyor.

    böyle bir gerekçe söz konusuysa, terim'in gidişinden sonra müsabakalarımızda görevlendirilen hakemlerin, en azından tarafsız olmasını veya aleyhimize daha az hata yapmasını beklersiniz. ama yok. adamlar bizi doğramaya devam ediyor. ne değişti? hiçbir şey.

    gerçekleşenleri, süreci hiçbir şekilde bir plana, düzene koyamıyorum. mantıklı hiçbir gerçekçe bulamıyorum.

    bundan sonra ne yapmalı?

    çok vakit kaybetmeden torrent'le yollar ayrılıp, bu göreve daha hazır bir teknik direktör getirilmeli. bu gerçekleşirse de muhtemelen arda'nın maaşı, kaleci fatih'e verilen para, ömer'e yapılan zam gibi hesaplamaların yapıldığı dönemde fatih hocanın almadığı tazminatı torrent götürüp gidecek.
  • 34521
    tff tarafından sürekli en üst sınırdan ceza alan, yönetim tarafından hiç bir zaman korunmayan, takımı sahada açık açık doğranan bir takımın tam 20 puanı yenilen teknik direktörüydü ve bunları unutup kurduğu kadro kötü denilerek itibarsızlaştırmak isteniyor.

    afedersiniz ama kendisinin gösterdiği performansı değil guardiola'nın çakması guardiola'nın kendisi gelse gösteremez bu ligde.

    kendisini bugüne kadar izlemiş biri olarak son sezonda yapılan transferler için kendi istediği oyuncular demek cidden zor.

    fatih hoca direkt olmuş topçu ister, kendini kanıtlamış adam ister, aralarda genç yetenek bulur serpiştirir tutarsa amenna tutmazsa gözünün yaşına bakmaz.

    sene başında adı geçen futbolculara bakıyorum sonra birde alınanlara bakıyorum hoca bunları istemez diyorum ama yinede gelen oyuncular kaliteli oyuncular.

    hoca her fırsatta söz verdim söz verdim dediği için göz yumdu belkide yapılan transferlere ama sonu oldu bu göz yumması o bile başkanın bu kadar ileri gidebileceğini zannetmiyordu.

    ayrıca elindeki kadroya nasıl top oynattığını avrupa ligi maçlarına bakarak anlayabilirsiniz.

    edit: imla
  • 34522
    galatasaray'ın başarılarında sadece doğrudan değil dolaylı olarak da pay sahibi olan efsanemiz. mesela 2015 şampiyonluğunda milli takımdaki yardımcısı hamza hamzaoğlu'nu galatasaray'a yollamıştır ve fatih terim'in kurduğu kadro iskeleti ile galatasaray 4. yıldızı takmıştır. allah böyle bir futbol efsanesini galatasaray'a nasip ettiği için ne kadar şükretsek azdır. teknik direktör olarak belki misyonunu tamamladı ama son bir görevi var. o da başkanlık.
  • 34525
    sözlükte 3 haftadır yokum. 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı bittikten sonra sözlüğün içine girdiği kaos ortamında kendimi yormamak amacıyla "tatile çık" özelliğini kullanarak bir süre uzak kalmaya çalıştım. en son yazdığım gün hoca hala takımın başındaydı.

    yazmadığım süre boyunca zaten bir çok şey yazılıp çizildi. yazacağım şeylerin büyük çoğunluğu yazılmıştır ama yine de düşüncelerimi belirtmek istiyorum. benim hoca hakkındaki düşüncelerimi zaten bilenler vardır. babam gibi sevdiğim bir isim. bütün hatalarına rağmen asla istifasını istemeyeceğimi, kredisinin çok daha fazla olduğunu defalarca kez belirtmiştim. buna rağmen kararlarından ve bazı tercihlerinden dolayı hocayı oldukça fazla eleştirdim. hatta teknik direktör olarak veriminin düşmeye başladığını, artık yavaş yavaş galatasaray'ı yöneten isimlerden biri olması gerektiğini de düşünmeye başlamıştım, ancak bu kararı vermek tabi ki tamamen hocanın hakkıdır. hocanın "ben bırakıyorum" dediği güne kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyordum. başkan tabi ki hocayla çalışmak istemeyip yolları ayırma kararı da alabilir. ancak yöntemin ve zamanın yanlış olduğu konusunda herkes hemfikir.

    fatih terim'in son 6 ayda futbolda ciddi anlamda başarısız olduğu ortada. 3 yıldır başarısız, bir şey oynatmıyor diyenlerin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. hoca aralık 2017'de göreve başladı, 2 lig, 1 türkiye kupası, 1 tane de süper kupa kazandı. avrupa karnesi başarısız, bunu kabul ediyorum. diğer iki sezonda da birinde pandemi araya girdi ve ivme yakalayıp şampiyon olacağımız bir sezonda şampiyonluğu kaybettik. pandemi öncesi dönemde son yıllardaki en iyi topumuzu oynuyorduk. son sezonu ise bir gollük averaj farkıyla kaybettik. hakemlere ve federasyona rağmen şampiyon olunabilecek bir sezondu, hoca daha mantıklı tercihlerde bulunsaydı rahatlıkla şampiyon olabilirdik, ancak o sezon özelinde de hocayı başarısız saymak haksızlık olur.

    "50 tane transfer yaptırdı" mevzusu da saçmalıktan ibaret. ffp kıskacındasın, futbolcu satamıyorsun, dolayısıyla alamıyorsun, kiralıklarla idare ediyorsun. hocanın takımda kalmasını istediği bir çok isim satıldı ve yerleri doldurulmadı, paraları boşa harcandı ve takım içinde bonservisi bizde olan para edebilecek oyuncu neredeyse kalmadı. 2021-2022 sezonunda yeni yapılanmaya gidiyoruz dedik. evet 25m € harcadık, ancak 3 sezonda içi boşaltılan ve kiralık futbolcularla dönen takımı tek bir transfer döneminde alınan 11 futbolcu ile halledilebileceğine inanıyor musunuz? alınan isimlerin de sadece yarısı ilk 11 seviyesinde isimler ayrıca. şunu da belirtmek lazım, harcanan 25m € bonservis 5 senelik taksitlere bölünmüş durumda. 2021-2022 sezonu için 7-8m € seviyelerinde bonservis harcamamız var sadece. bonservis harcanan nelsson, cicaldau, morutan, berkan, barış alper, boey isimlerinden bir tanesini bile sezon bittiğinde 10m € seviyelerine satsak o sezonun giderini çıkarıyor. bir tanesinden hepsine toplam ödenen bonservisi çıkarma fırsatımız bile olabilir. ayrıca uefa avrupa ligi'nden 18m € civarlarında gelir elde ederek zaten hemen hemen çoğu transferin bonservis bedeli çıkarıldı. bu takımın transfere ihtiyacı var. takım çok iyi hoca oynatamıyordu demek çok yanlış, takım kötü hoca kötü kadro kurdu demek de yanlış. hoca kötü takım kurmadı, eksik kadro kurdu. yapılanmanın tamamlanması için 2 transfer dönemine daha ihtiyaç vardı, ama hocayla, ama hocasız. fazla uzatmak istemiyorum, hocaya yapılan haksız ithamlardan bahsetmek istedim sadece.

    sonuca gelirsek, evet hocayla yollar ayrılabilirdi, ama sezon ortasında transfer dönemi başlarken ayrılmak bir hatadır. bu ayrılığın doğru olmamasının bazı sebepleri var. birincisi yerli hoca olarak bizim getirebileceğimiz fatih terim'den daha üst seviyede bir hoca olduğunu düşünüyor musunuz? öyle bir ismin olmadığı konusunda hemfikiriz. yabancı olarak zaten fatih terim kariyerinde bir ismi ekonomik olarak karşılayamayız, ancak genç ve potansiyelli hocalar getirebilirdik, bunu yapmak da zor, ali koç bizden çok daha geniş imkanlarla aylardır hoca bulamadı, gidip ismail kartal'ı getirdi. evet zor ama imkansız değil. bunu da yapamadılar, birinci hocalık deneyimi çok az olan, 60 yaşında, hocayı eleştirdiğimiz possesion oyununun üstadının sağ kolunu bu takıma hoca diye getirdiler. 0/4 yaptı. 6 şubat 2022 alanyaspor galatasaray maçı domenec torrent'in son maçı olacak, bunu hepimiz biliyoruz. halbuki hocayla devam edilse, kendi kurduğu kadroya yapılacak 3 takviye ile bu takımın oyununu yukarılara çekebilirdi hoca. possesion takıntısından da yavaştan vazgeçmeye başlayıp daha fazla geçiş oyununa ağırlık vermeye başlamıştı. ayrıca avrupa'da iddiamız da devam edecekti, iyi bir kurayla daha ileriki turlara gidebilirdik. ancak şu an en şanslı kurayı bile çeksek kimsenin inancı yok. hoca küme de düşürmeyecekti, şampiyon da yapmayacaktı. orta sıralarda bitirip avrupa'da bir ihtimal ileri turlara gidebilirdik. şu anda ciddi küme düşme tehlikesi yaşıyoruz, camia bölündü, takım psikolojik olarak tamamen çöktü, avrupa'dan kimsenin bir beklentisi kalmadı.

    yapılması gereken hoca ile sezonu tamamlamaktı. zaten eminim ki sezonu avrupa potasında bitiremesek ve uefa avrupa ligi'nde de çok kötü futbolla başarısız olup elensek hoca kendi isteğiyle istifa ederdi sezon bittiğinde. yakışır bir şekilde hocayla vedalaşılırdı. arkasından iş çevrilmezdi. hatta o zaman hoca başkanın yaptığı "sportif a.ş'nin başına geç" teklifini kabul bile edebilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın