resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 32526
    kendisiyle ilgili uzun zamandır git geller yaşadığım hocamız. ama bugün itibariyle düşündüm taşındım ve sonunda arkasında durmaya karar verdim. neden mi? çünkü sanırım kendisini anladım. şöyle ki;

    futbol kendisini oynamanın birçok yöntemi olan bir oyun. hatta yöntemleri iç içe girebilen ama yine de ana mantalitenin sahaya bakıldığında okunabileceği bir oyun. neredeyse her ülkenin kendine has futbol tarzı var mesela. ingiliz futbolu, italyan futbolu, ispanya futbolu, hollanda futbolu, alman futbolu, brezilya futbolu hatta romanya futbolu, izlanda futbolu... bir futbolsever bunların hepsini okuduğunda aklında farklı farklı şeyler canlanacak ama düşünülen tarzlar birbirine yakın olacaktır. türk futbolunun en büyük sorunlarından biri ''türk futbolu'' dendiğinde akla herhangi bir tarz gelmemesidir. benim şahsen türk futbolu dendiğinde aklıma kaos, hakem falan geliyor. diğer saydığım ülkeler ise aklıma saha içiyle ilgili şeyler getiriyor hep. maalesef türk futbolu diye bir şey yok, umarım bir gün olacaktır.

    neyse yukarıda bahsettiğim futbol tarzları kadar belirgin olmasa da 4.fatih terim dönemine kadar ''fatih terim futbolu'' diye bir şey de vardı. 1996-2000 arasında 4 şampiyonluk 1 uefa kupası ile taçlanan, hocanın kendi ağzıyla ''o gegenpress dediklerini biz 96'da yapıyorduk'' şeklinde ifade ettiği, 2011-2013 yılları arasında da 15 yıl geçmesine rağmen bambaşka kadrolarla sahaya koymaya devam ettiği bir futboldu bu. önde pressin belirgin olduğu, rakip ceza sahasına orta sahaların hiçbirini sokmaktan çekinmeyen, bekleri bol bol bindiren, top kaybında pressi de topun arkasına geçişi de çabuk yapan, tepkileri hızlı, temposu yüksek bir futbol. elbette istisnaları vardır ama rakip farketmeksizin fatih hocanın oynatmaya çalıştığı bir futbol... rakip 2000'de arsenal de olsa, 2013'de real de olsa hiç farketmeden galatasaray oyunu her neyse onu oynuyordu. kimseye topu bırakayım hızlı çıkayım, şöyle alanları önce bi kapatayım bir boşluk bulursam değerlendiririm peşinde değildi. dünyanın en büyük takımlarıyla oynadığında bile topa sahip olmaya çalışan, topa sahip olunca da hadi kaleye gideyim yoksa kaybedip atak yerim demeden sabırla oyun kurmak isteyen, topu kaybedince de anadolu takımına yaparmışcasına press yapan bir galatasaray. bu takım evinde chelsea'ye 5lik real'e 6lık falan da oldu, ama avrupadaki en büyük onur nişanelerini de bu mantaliteyle taktı.

    4. fatih terim döneminde ise herhangi bir futbol bir tarafa sahada neredeyse hiçbir şey görmedik. rodriges-gomis performansları ile gelen, muslera, belhanda, feghouli ile gelen şampiyonluklar. elbette hocanın da katkısı vardır şampiyonlukta ama göze hoş gelen, bizi heyecanlandıran bir futbol yoktu. kötü oynamadan, ama iyi de oynamadan, bireysel ayaklarla gelmiş şampiyonluklardı. bakın aslında çok karşıyım bu bireysel, şu oyuncu şampiyon yaptı bu yaptı işine. hoca iyi olmadan topçu da oynamaz, takım da şampiyon olamaz. söylemek istediğim şey fatih hoca bir şey yapmadı topçular yaptı değil yanlış anlaşılmak istemiyorum. sadece bizi bir sistemin şampiyon yapmadığını herkes görmüştür bunu dile getiriyorum. zaten bir sistem şampiyon yapsa o sistem devam ederdi, avrupada da başarısız olsa bile görürdük ne olduğunu. görmedik çünkü sahaya yansıyan bir şey yoktu. hocanın elbette aklında oturtmak istediği bir oyun vardı ama sahaya yansımadı. seri'li lemina'lı covid-19 başlamadan önceki 8 maç bir sistem vardı evet. geriden pasla çıkıyorduk, rakip kim olursa olsun, nerede oynarsak oynayalım geriden pasla çıkıyorduk ve çok iyi, hızlı bir pas oyunu döndürüyorduk, oynadığımız şey göze hoş geliyordu. ancak bu sefer de seri'nin fiziksel özellikleri sebebiyle geçiş savunmasını ve ileride oynayan futbolcuların yaşlı hantal olmaları sebebiyle de karşı pressi düzgün yapamıyorduk. geriden çıkıp, sahanın tamamını örerek pozisyona girmemiz ne kadar güzel olsa da defansif olarak yaşadığımız zaaflar ve covid o oyunu daha fazla izlettirmedi bize. fatih hocanın hatası burdan sonra başladı. seri gitti ama biz geriden pasla çıkmaya çalışmaya devam ettik. taylan çıktı buraya, hatta o çıkmadan bir maç sonunda fatih hoca ''bizim tabi seri gibi bir registamız yok'' açıklaması yaptı ama aynı şeyi oynatmaya devam etmek istiyordu. neyse dediğim gibi taylan orada kısmen oldu ama taylan'ın olmadığı maçlarda biz etebo ile de bunu oynamaya devam ettik. elbette olmadı ve çok acı çektik. belki de sadece bu bir şampiyonluğa mal oldu. orada, 6 numara pozisyonunda oynayan futbolcunun profili hocanın oynatmak istediği sistemde en önemli mevki olmasına rağmen hiçbir zaman önce oraya transfer yapmadık. forvete çok para verdik, durmadan pahalı kanatlar aldık, stoperlere çok para verdik ama fernando gittiğinden beri 6 numaraya kalite transfer etmeden oradan topla çıkmaya çalıştık. orda kim oynarsa oynasın o adamdan hem hücum hem defans hem sırtı dönük top alma hem hızlı ve iyi oyun kurma bekledik. ama tabiki yapabilen neredeyse çıkmadı.

    bazen ikili bazen üçlü oyunu kuruyoruz ama bir gün luyindama'nın hatasından öbür gün taylan'ın bir başka gün berkan'ın hatasından bu oyun kurma işi bize pahalıya patlıyor, ve patlamaya devam da edecek. bu sezon başı kampında gs tv'de ekranlara fatih hocanın alparslanı uyarırken bir cümlesi gelmişti ''alparslan, geriden çıkışlarda bu sene çok dikkat, öyle geçen senelerde olduğu gibi bize önde press falan asla'' tarzı şeyler söylüyordu hoca. diyordu ki yani biz geriden çıkışlarda öyle bir hale geleceğiz ki bize kim press yaparsa yapsın önemsiz. bu yolda başarılı olmak için kur 11'e yaklaşmışken 7 milyon euro'ya oyun kurulumunda luyindama'dan daha başarılı olan genç bir stoper bile transfer ettik. ama gel gör ki yine 4-1-4-1 sisteminin 6 numarası, bu oyunda belki de en önemli adam olan defansif orta saha mevkisine yine kalite transfer etmedik. taylan, berkan ve gustavo eksikleri olan bu mevkide tam istediğimizi bize veremeyecek oyuncular. onca transfer arasından nasıl hoca oraya adam almadı bunu anlamadım. yerde 15 milyon euro bulsak gidip gedson'u alacağız, yine oraya oyuncu öncelik değil. dediğim gibi bunu anlamıyorum ama anladığım bir şey var;

    bence fatih hocanın gerçekten kendine göre rüyaları var. evet ömrü şampiyonlar ligi kupasını görmeye yetmeyecek belki ama yine de onu sadece fatih terim'e değil herkese hayal ettirecek bir oyun oturtmak istiyor. ben bu oyunun ne olduğunu anladım. bu oyun fatih hocanın kafasında mükemmel bir oyun. bu oyunda hem pressi yapacak takım biz olacağız hem de presi kıracak takım. bu oyunda hep topa biz sahip olacağız hem geçiş hücumlarını biz yapacağız. fatih hoca bir sistem oturtmak istemiyor bence. birden fazla oyun sisteminin bir arada olduğu bir tarz oturtmak istiyor. guardiola'nın rakiplerin kaleye otobüs çekmesi sebebiyle takımlarının kaleye doğru koşacak alan bulamamasıyla bozulan barcelona'sını hatırlayalım. o mükemmel oyun bile bir gün çaresiz kaldı. ya da daha doğru ifadeyle o oyun xavi-iniesta'ya muhtaçtı. bayern o oyunun tempolusunu, daha dikine olanını ortaya koydu. barça'nın birazcık altında pas yapan, ama yine de pas rekorları kıran, topla oynama oranı anormal yüksek olan bayern bu futbola tempo ve dikine oynamanın daha fazla denenmesini ekleyince iç içe giren sistemlerin ortaya çıkardığı bir oyun göstermiş oldu bizlere. bence fatih hoca da böyle bir şey arıyor. sahanın tümünü pasla örecek, ama pozisyon gerektirirse geçiş oyunu da oynanacak. press yapılacak ama başarısız olunduğunda geçiş savunması da iyi yapılacak. tiki-taka manyaklığı yok ama bol pas, aman kimse riskli bir şey denemesin yok ama topa sahip olma. yani birçok futbol tarzından neredeyse hepsi.

    ha yapılan transferler buna tamamen uygun mu? değil. zaten bence bu sene yapılan transferlerin bazıları oyuna yönelik ama bazıları da satmaya yönelik. galatasaray bu tarza yönelik transferler yapmamaktan birden hem bu tarza uygun hem de genç transfer yapmaya geçti. bence hepimizce güzel bir geçiş oldu ama daha çok eksikler var. ben hocanın kafasındakini anladığımı düşünüyorum, yapmasını çok zor görüyorum, ama desteklemek istiyorum.
  • 32529
    2011-2012 sezonunda cesitli denemelerden sonra 4-4-2'de karar kilmisti. kenar oyuncularinin biri kenar, biri orta saha oyuncusu idi. kazim gidince engin ve emre colak ile bu oyunun ustune koydu. sonra gitti sneijder'i istemeyip sistemi daha da ileriye goturecegini dusundugu kaka'yi istedi. tadic bile sneijder'in onundeydi meshur listemizde. cunku inandigi bi oyun vardi. bunun icin tadic'i sneijder'e tercih edecek kadar inatci ama sneijder geldikten sonra drogba hamlesiyle oyun sistemini degistirip sampiyonluklar alacak kadar realist bir hocaydi. turk futbolunun en iyi ismi olmasinin disinda dunyadaki sayili hocalardandi. simdi ise 4-1-4-1 belasini basimiza sardi ve 4 sene oldu takim 1 adim ileri itmedi. tam sayisini bilmiyorum ama bu sure zarfinda 50-60 transfer yapildi. artik realist davranmiyor. geriye sadece inandigi ama belki de inadindan vazgecemedigi bir yapi ile devam ediyor. bu da kendisini artik siradan hoca klasmanina indirdi. o da artik jose mourinho gibi mazide kaldi.
  • 32533
    babel değişikliği takıma ne derece olumlu yansıdı?
    her seferinde aynı değişikliği yapıp verim alamıyorsun fakat sen hala aynı ısrarında devam ediyorsun.
    halil çıkmaz. ama eğer çıkıyorsa o pozisyona morutan kayar. böylece forvet arkası olan kendi mevkisinde daha da verimli oynar.
    ikinci yarı oynanan futbol koskoca galatasaray takımı için kara bir lekedir.
    (bkz: 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı)
  • 32535
    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçında ne yapmaya çalıştığını acilen açıklaması gerekiyor.

    yahu bu takım ne çalışıyor kardeşim? milli ara falan filan diyecek ama karşımızdaki takımda milli aradan çıkmıyor mu? yahu 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçının ikinci yarısında topla oynama oranlarında konyaspor'un %71'e 29 üstünlüğü nasıl açıklanabilir? biz neden anadolu takımı gibi oynuyoruz abi bu ne ya?

    taş olsak çatlamıştık artık hocam cidden yeter artık.
  • 32538
    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı sonrası şu şekilde bir demeç vermesini beklediğim hocamız:

    --spoiler--
    "kolay değil, milli maç arası dönüşleri zor oluyor. halil, kerem, cicaldao, morutan, mostafa, keza muslera yeni döndüler. buna rağmen iyi başladık. ilk yarı istekli, baskılı bir galatasaray vardı. bu baskı sonuç da verdi. ikinci yarı tabii biraz yorgunluk belirtileri ile tempomuzda düşüşler oldu. doğaldır, bekliyorduk da. kaldı ki konyaspor da yabana atılacak takım değil, uzun bir serileri vardı.önümüzde de önemli bir lokomotiv maçı var. daha iyi olmak için çalışacağız"
    --spoiler--

    bakalım ne kadar tuturabileceğiz? swh.

    edit: (bkz: ne dediler/#3264568)
  • 32541
    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı sonrası açıklamaları ile şaşırtmamıştır. hoca yaklaşık 2.5 sendedir sahada oynanan futbolu değil, paralelde evrende bir yerlerde kafasında oynanan futbolu yorumluyor maç sonları.

    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı ilk yarisinda pozisyona girdik doğru ancak olağanüstü falan oynamadık. öyle gümbür gümbür tempolu oynayıp rakibi boğarak bulduğumuz pozisyonlar değildi bunlar. buna rağmen ilk yarı aşırı iyi oynadığımızı neye istinaden söylüyor anlamadım.

    dediğim gibi iki ihitmal var. ya hoca artık taraftarla dalga geçmeye başladı hoşuna gidiyor ya da paralel evrende kafasında başka maç oynuyor. üçüncü ihtimal maçı izlemiyor, istatistik kağıdında ne yazıyorsa ona göre yorum yapıyor. başka bir şekilde açıklayamiyorum.
  • 32542
    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı’nda takımının inanılmaz kötü oyununa, yaklaşık 4 yıldır, seri-lemina dönemindeki 8 maçlık seri hariç yine çare bulamamış teknik direktörümüz. maç sonu açıklamalarından da başka bir alemde olduğunu düşündürmeye başladı. zira bizim bir anadolu takımına karşı bu kadar mahkum oynadığımız en son maç, yine kendisinin yönetimindeki, geçen sezonki alanya deplasmanıydı. bu maçların hiçbir izahı yok, olamaz, olmamalı. burası galatasaray spor kulübü. şu organizasyonsuzluğu, hele de 4 yıldır takımın başında bulunuyorken kabul etmek asla mümkün değil.

    bence artık bu durum kendisini çoktan geçti. burak elmas’ın şu ana kadar yaptığı tüm olumlu işlere bir yenisini daha ekleyip kendisiyle yolları ayırması gerekiyor zira şu kadro planlaması %100 kendisine yazar. bu kadar vasat orta saha oyuncularıyla, bu kadar karar mekanizması düşük kanat oyuncularıyla kayda değer bir ilerleme kaydetmemiz mümkün değil malesef.

    he öyle gidip isimli bir yabancıyla anlaşmaya da gerek yok sayın burak başkanım. brighton’a ve graham potter’a bakın sadece. gelecek vadeden bir teknik direktör bulmak, sizin gibi vizyoner bir başkan ve galatasaray’ın piyasadaki ismiyle hiç de zor değil. zira bu işin neresinden çıkarsak çıkalım kardır. hoca’ya 25 yıldır yaptıkları için teşekkür etmenin zamanı geldi de geçiyor.
  • 32543
    17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçında takim cok formda degildi belki ama sahada taktiksiz, amaçsız ve cok cok kötü bir takım vardı demek biraz haksızlık bence. konyaspor cok kotu bir anadolu takimi degil. iyi mücadele eden alanları iyi kapatan, dirençli oynayan bir takim. bu senede ilk maglubiyetini aldi. evet bekledigimiz kafamizdaki galatasaray futbolu sahada degildi belki ama ilk yarida halil yakaladigi pozisyonlarda biraz daha akilli paslar atsa ikinci golu bulsak cok farkli bir oyun olacak ve bu baslik entry görmeden kalacaktı. bazi maclarda 3 puan almak onemlidir. rakiplerin birbiri ile oynadigi ve puan kaybettigi haftada alinan 3 puan cok değerliydi bence.
  • 32544
    acilen takıma set oyunu çalıştıracak taktisyen antrenör getirmesi gereken hocamız. olmadı aramızda 3 5 bir şey toplayıp biz getirelim. gerekirse her gün kapısında yatıp arabasına binerken antrenör diye ayağına yapışalım. hatta bir yerlerden numarasını bulup sabahları günaydın mesajı yerine antrenör yazalım. ama bir şekilde takıma kafasındaki set oyunlarını çalıştıracak, geliştirecek ve pratik ettirecek birini getirtelim. sözlük olarak birinci vazifemiz bu olmalı bence.
  • 32545
    yine bir hafta sonu televizyonun başına geçip bir hevesle galatasaray maçı izleme heyecanımı maçın 5.dakikasından itibaren içine etmiş efsanemiz.
    fatih hocaya kızıyorum çünkü benim nazarımda artık galatasaray'ın kötü futbol oynadığı her maç kendisine yazar.
    bu takımın başında ilk yılı değil, 4 sene olmuş 4 sene de belirli aralıklarla iyi oynadığımız maç toplasan 10 etmez.

    durum böyleyken birde maç sonu açıklamaları ile daha da heyecanımı biraz olsun iyi düşünmemi engelliyor fatih hoca çünkü bizim izlediğimiz ve kötü olarak değerlendirdiğimiz oyunu hoca öyle görmüyor ve hep iyi yerinden bakıyor.

    2011-2012 sezonunda takım bazı maçları kazandığında dahi oyun az biraz iyi olsun hoca maç sonlarında oyunu beğenmez daha iyi olacağız ben böyle bir galatasaray'ı kabul etmem diyordu.

    nerde o fatih hoca nerde bu fatih hoca...

    bende hocayı seviyorum ama artık olmayacağını da çok iyi biliyorum. bu hafta kazandık haftaya yine kötü oyun sonrasında biraz iyi oyunla alınmış galibiyet ama sonrasında yine kötü oyun olarak devam eden bir dönem değil bir kaç sene yaşıyoruz ve ben bu durumdan artık çok sıkıldım.

    (bkz: 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçı)
  • 32546
    çalıştırdığı takımımız * 2021-2022 sezonunda organizasyon anlamında eksik gözüktüğü için umut vermeyen hocamız. 4. döneminde 2021-2022 sezonuna kadar başarılı olup olmadığı tartışılabilir. başarısız kabul etsek de bu sezona kadar başarısızlık çeşitli gerekçelere bağlanabilir. yönetimle yaşadığı sorunlar da tartışmaya açık ama ffp kısıtlamaları bence gayet geçerliydi. 2021-2022 yaz transfer dönemi ile ilk defa hocanın istediği bir dönem geçirdik. bu nedenle öncesindeki yarısına yakını kiralık transfer sayısını söyleyerek bu kadar transfer yapıldı, 4 senedir oyun yok eleştirileri son derece insafsızca. kısaca ffp kısıtlamaları nedeniyle 2021-2022 sezonunu milat kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

    2021-2022 sezonunda ise ilk 9 hafta itibariyle, hocanın istediği transferler çoğunlukla yapılmış olmasına rağmen pek de ümit vermeyen istikrarsız bir futbol görüyoruz bana göre. yine de bu sezon istifaya falan davet etmek çok yanlış. daha yeni kadroyu hocanın isteğine göre yeniledik. fatih terim bile bu kadar kolay istifaya davet edilirse önünü alamayız. hoca dayandıramayız. hocayı doğru değerlendirmek adına 2021-2022 sezonunda sabretmemiz gerekiyor. fatih terim'in isminden bağımsız düşünsek bile bir hoca getirip 10 küsür transfer yapıp 20-30 milyon euro para harcayıp hocayı kısa sürede göndermek çok yanlış olur. küme düşme tehlikesi olmadığı sürece 2021-2022 sezonunu fatih terim'le tamamlamamız gerekiyor. sezon sonunda yine umut vermeyen bir durum olursa yollar ayrılır. benim şu anki öngörüm olumsuz biteceği yönünde olsa da sezon içerisinde destek olmamız gerekiyor. 4. fatih terim dönemi de bitecekse bir daha fatih terim'in teknik direktör olmaması gerekiyor. bunun da olması için ne camiada ne de fatih terim'de bir şüphe kalmaması gerekiyor.
  • 32548
    taraftarın hiç de azımsanamayacak kadar ciddi bir kısmı neden hocanın kötü bir oyun oynattığını kabul etmiyor hiç anlamış değilim. genelde "o kadar da kötü" bir oyun oynamadığımızdan bahsediyor ve eleştirileri reddeder pozisyonda yer alıyor. örneğin 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçında bir kısım taraftarımızca(özellikle twitter'da çok fazla gördüm) maçı "doğru" oynadığımız yorumlarıyla sık sık karşılaştım. topa fazla sahip olunca ne oluyor gibi bir anlayış söz konusuydu. öncelikle biz topu konyaspor'a bırakmadık, konyaspor topu bizden aldı. bu bizim bilinçli olarak yaptığımız bir şey olsa saygı duyardım fakat bilinçsizce gerçekleşen, bizim yetersizliğimizden kaynaklı bir durumdu. konyaspor ikinci yarıda bizi oyun anlamında resmen dövdü ve biraz şansla, biraz da konyaspor'un hücumda etkili oyuncu profiline sahip olmamasıyla kazandık.

    fatih terim'in gösterdiği performans kesinlikle tatmin edici değil ve buradaki eleştirilerim de kesinlikle başarı odaklı değildir. kazandığımız maçlarda dahi bu eleştirileri getiriyorum çünkü iyi bir oyun görmek çoğu zaman için çok zor bir durum haline gelmiş bulunmakta. bir yazar arkadaşın fatih terim öncesi hangi hoca iyi oynatıyordu şeklinde bir sorusu oldu ve riekerink-tudor gibi fatih terim'in hemen öncesinde görev almış "düşük seviyeli" hocaların bile çıkardığı zevk alınan maç/toplam maç oranının daha yüksek olduğunu söyledim(kendisi anlamadı orası ayrı). koskoca fatih terim galatasaray'ı çalıştırıyor ve ben bu takımdan zevk alamıyorsam burada bir sıkıntı vardır. en azından benim perspektifimden bakıldığında.

    başlarda acaba sorun bende mi, ben mi futboldan zevk almıyorum diye kendi kendime sormadım değil ama birçok maç izliyordum ve bu soruyu genelde sadece galatasaray'ı izlerken soruyordum. diğer maçları daha bilinçli izlemeye başladım. zevk aldığım şey tam olarak neydi sorusunu sordum. cevabımı oyunun temposunun ve oyun içi organizasyonların çokluğunun belirlediğini gördüm ve kendimden emin oldum. futboldan değil "galatasaray'ın futbolundan" zevk almadığıma artık emindim. bilirsiniz, taraftar kendi takımını izlerken hep daha çok heyecanlanır. örneğin galatasaray marsilya ile oynuyordur, sizin için real madrid-bayern münih maçından daha zevklidir o maç. içiniz kıpır kıpır olur ama ne yazık ki olmuyor. resmen bir parçam ölmüş durumda. bunu fatih terim'in galatasaray'ında yaşamak çok kırıcı. bu adamın 3. dönemini de hatırlıyorum; henüz çok taze, yeni gibi. bir şeyler farklı. benim takımım gibi değil galatasaray. fenerbahçe izliyormuşum gibi, takımın başında aykut kocaman var gibi. bunu oyuncuların sebep olduğu görüşüne de kesinlikle katılmıyorum.

    zamanımı buna mı harcıyorum? galatasaray'ın her maçını neden izleyip takip ediyorum? zevk almıyorum, deli miyim neyim?
    bu soruların cevabı benim için alışkanlık ve galatasaray'ın taraftarı olmam. yani galatasaray küme de düşse ben yine izleyeceğim ve destekleyeceğim, buna eminim fakat sorun da burada. ben her şekilde izleyeceğim çünkü bağımlıyım. elin çocuğu, yeni nesil taraftarı, x yabancısı neden izlesin? galatasaray nereye gidiyor? kulübün vizyonu ne?

    fatih terim 4. döneminde benim için kocaman bir hayal kırıklığı. benim kafamdaki kusursuza yakın spor adamı imajını kaybetti. ben hep koşullar ne olursa olsun iplerin fatih terim'de olduğunu düşünürdüm. şu anda koşullar ne olursa olsun iplerin hiç fatih terim'in elinde olmadığını düşünüyorum. fatih terim koşulların bir parçası gibi bir izlenim içerisindeyim. yani ipleri elinde tutan takımlar, hocalar ciddi hatalar yaparsa somut başarılar yakalamamız mümkünmüş gibi. buna sebep olan şey de şüphesiz oynadığımız oyun. en azından bu düşüncenin büyük bir kısmını bu oluşturuyor. örneğin hocayla 4. döneminin 2. şampiyonluğunu başakşehir'in olağanüstü düşüşüyle kazandık. dürüst olalım ki dünya tarihinde pek görülen bir durum değildi ve bunun sebebi bizim muhteşem performansımızdan çok başakşehir'in felaket performansıydı. son 10 maçta 3, 9 maçta 2 galibiyet alabildiler. 7 maçta puan kaybettiler. bu, inanılmaz bir istatistik. böylesi kaç yılda bir gelir? evet, hepimiz için efsane bir şampiyonluktu ama ipler hiç bizim elimizde olmadı. senelerdir de hiç olmuyor.

    neyse toparlayayım, galatasaray hep şampiyon olur. belki bu sene, 2021-2022 sezonunda da şampiyon oluruz ama bu galatasaray'ın vizyonunu yansıtan bir gerçek olmaktan çok öte. bu seneye dair bir taraftar olarak tutunabileceğim tek dal avrupa performansımız olacak. takımın tamamının motive oluşu ve bütün enerjisini harcaması bu maçları özel kılıyor. iyi de oynasak, kötü de oynasak farklı bir mücadele veriyoruz. aklıma eski galatasaray geliyor. tuttuğum takımı hatırlıyorum. kalanı hafızamdaki boşluklardan ibaret olacak.
  • 32550
    geçen sezon şapkadan çıkardığı tavşan (taylan antalyalı) bu sezon teklemeye başladı. orta saha bu kadar yumuşakken devre arasına kadar idare edecek yeni bir tavşana ihtiyacımız var. buna da çözüm bulacaktır.

    renktaşlarımız her ne kadar lokomotiv ve beşiktaş fikstüründen çekinseler de unutmayalım ki hoca bu maçlara özel hazırlanıyor. asıl korkmamız gereken dünkü konya maçı gibi maçlar.*

    belli ki hoca lig maçlarına çok özel hazırlanmıyor. belli ezberlerle çıkıyor. rakibe özel taktikle çıktığındaysa takım bir fark ortaya koyuyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın