resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 29228
    son iki sezondur belli bir oyun planını uygulamaya çalışan ancak gerek oyuncu eksikliği/yetersizliği gerek sakatlıklar gerekse hem kendinin hem de oyuncuların aldığı cezalar yüzünden oyun sistemini oturtamayan efsanevi teknik direktörümüz.

    4. döneminde göreve geldiği günden beri sürekli saha dışı işlerle uğraşmak zorunda kalmıştır. bunun yanında istediği transferlerin yapılamamasının yanında kadrodaki oyuncularından da olmuştur hep. 2019-2020 sezonu başlangıcında ise bana göre yanlış kadro kurmuştur. bence tek hatası da buradadır. tabii o dönemde de falcao olayı ve ffp kuralları yüzünden de kafasındakileri uygulayamamış olabilir.

    hocamızın bırakma zamanı mıdır? kesinlikle böyle bir şey yaşanmamalıdır. zira bırakıp gittiğinde daha önce neler yaşadığımızı gördük. sezon sonunda ffp'nin bitimi ve yeni gelecek güçlü bir yönetim ile fatih hocanın çok iyi şeyler başaracağından endişem yok.

    ancak şu an formda bir teknik direktör olmadığının da söylenmesi gerekli. maç içinde takımın değişiklik diye bağırdığı zamanlarda illa 70 e kadar beklemesi herkesi çileden çıkarıyordur. maçlara da iyi hazırlandığını dersini çalıştığını düşünmüyorum şu aralar. umarım bu sezonu en azından ikincilikle kapatıp şampiyonlar ligi play off biletini alabilir ve gelecek seneye de iyi bir kadro kurulup fatih hocanın başka başarılarını izleriz.

    son olarak da, hocamızın heykelinin dikilmesi için ne bekleniyor acaba. kulüp tarihine geçmesinin yanı sıra bir de türk futbol tarihinin en büyük teknik direktörü olan hocamızın şu zamanlarda yapılacak bir heykeli hocaya da müthiş bir motivasyon kaynağı olurdu.
  • 29229
    kendisi hakkında en çok yoran şeyin fazla gergin olması ve saha içini konuşmaktan uzun zamandır uzak olması. en son hoca ne zaman saha içi hakkında herkesi tatmin edecek bir konuşma yaptı ben hatırlamıyorum. o yarattığı gerginliğin oyunculara da bulaştığını görüyorum. muslera gibi bir karakter bile her maç en az 5 defa hakeme itiraz ederken görüntü veriyor. bu da o hani taraftarın ağzında çok dolanan "konsantrasyon" kavramının oyunculara geçmesini engelliyor. çünkü oyuncu hep bir haksızlık olacağını düşünüyor, ne olursa olsun bu maçı kazanacağız gibi bir mantaliteye sahip olamıyor. fenerbahçe'de de var bu. şampiyonluk yarışında bu kadar gerginlik iyi değildir. taraftar varken bu işi taraftar yapıyordu ama taraftar olmayınca bu gerginliği takımda görebiliyoruz ve bu da dediğim sonuçları doğuruyor. bunun da en büyük nedeni dediğim gibi liderin "gergin" olması. fatih hoca bu sezon içinde de ne zaman sakin olup saha içine odaklandığında o zaman takım en iyisini verdi. şampiyonluğu kaybedersek, ki bence kaybettik, en büyük sebebinin de bu durum olduğunu düşünüyorum.
  • 29231
    galatasaray futbol kulübünün en büyük efsanesidir, yaşayan şerhini bir kenara bırakalım.
    elinde on üzerinden sekiz verilebilecek muslera, marcao, luyindama, saracchi, yedlin gibi beş oyuncu geride(kale ve defans hattı tamam); taylan altı numarada, emre kılınç ve feg sekiz numaralarda üç oyuncu (orta sahanın ortası tamam); onye ve oğulcan gibi iki kanat- kanat forvet (kanatlar tamam); muhammed gibi bir forvet (forvet tamam) olmak üzere tam tamına ilk on biri terimball' u on üzerinden sekiz oynayabilecek on bir oyuncusu var.
    kimse emre kılınç ve feg aslında kanatmış da hoca onları sekize evirmiş, taylan gibi on numaradan altı devşirmiş gibi boş laflar etmesin. nihayetinde sekiz olarak, altı olarak gayet de başarılı performans gösteriyorlar.
    gelelim yedeklere ki kendileri on üzerinden altı ve sekizlik performanslar veren, verebilen oyuncular: okan, donk, emin, linnes, etebo, arda(sekiz numaraya, feg ile dönüşümlü), kerem, falcao.
    on üzerinden altı veya altının da altında performans verebilecekleri ise hiç yazmayalım, yok sayalım.
    şimdi şu kadro istikrarını şu on dokuz oyuncuyla oluşturup ne oynadığı belli olan bir galatasaray yaratmak çok mu zor?
    fatih hocanın bizi delirtmeye yeminli gibi en büyük hatası takımı şu oyuncular üzerinden yönetip, oynatamaması.
    maç maç ayrı ayrı zibilyon tane hata yapıyor. yahu hoca gedson'u stoper oynatıyor gedson'u! yahu şu etebo' yu sağ beke çekmek yerine şener' e forma veriyor.
    kabul edin işte fatih terim beni de, seni de, sizi de; milyonların galatasaraylılığına sebep fatih terim değil.
    dört yıldır keyifle izlediğimiz maç sayısı yirmi değil. olmuyor işte. yazıktır, günahtır galatasaray! yazık!
  • 29233
    galatasaray taraftarının aradığı futboldan anlayan, güçlü ve paralı başkan kendisidir.

    -profesyonel hayatı boyunca çokça para kazanmıştır. zengindir. (anasının ak sütü gibi helaldir)

    -türkiye'de futboldan en iyi anlayan bir kaç isimden biridir.

    -winner'dır. zor zamanlarda teknik heyet ve futbolcuların nasıl bir psikolojide olduğunu ve onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini çok iyi bilmektedir.

    -müthiş bir network'u vardır. galatasaray'ın hakkını yedirmez. iktidar kim olursa olsun iyi ilişkiler kurabilir.

    -ekibinde finans, hazine, hukuk gibi alanlarda çok iyi yöneticiler barındırırsa ve seçeceği teknik direktöre çok fazla karışmazsa tarihin gördüğü en iyi başkan olabilir.

    teknik direktörlüğünü artık beğenmiyor oluşumuz onu kaybedeceğimiz anlamına gelmiyor.
  • 29234
    kendisinden önce görevini yapmayan yönetimin* istifaya çağrılması gereken yürüyen galatasaray, efsane. dün* herkesle aynı maçı mı izledim artık anlamıyorum, dün bizi biçti hakem. bizim kaçıncı 3 puanımızı çalındı. senin yönetimin galatasaraylı olsa hakemler böyle cesaret edemez ha senin yönetimin galatasaraylı olsa "galatasaray'ı affetmeyeceğim" sözünü diyebilecek kadar gözü dönmüş birini tff başkanı yaptırmazdı. artık saraya mı çıkıyor ne yaparsa yapar seçtirmezdi. hakemler biraz daha az kirli olsa biz şu an liderdik kimse bunu fark etmiyor mu? f*nerli b*jklı arkadaşlarınıza objektiflik yapacaksınız diye bu kadar mı gözünüz döndü? takım kötü oynuyormuş isteksizmiş, senin teknik direktörün sebepsiz ve hukuksuz cezalandırılıp duruyor, feneri kadıköy'de yendin diye kaptanın ceza alıyor, cas kararını tanımayıp haklı fesih yapan oğulcan'a ceza veriyor (hem de cezayı çocuk form tutmuşken vereceklerdi, sakatlanınca sakatlığı geçince verdiler). bunlara karşı malum yönetim ne yaptı gitti kulübün anahtarını bb anlaşması ile bunların eline verdi. sözde "liseci" ilan ettikleri galatasaraylıların emeği sonucu imzalanan ffp'yi kendileri yapmış gibi gösterdi. emlak konut hakkında ileri geri konuşulunca floryayı iade ettiler faiz ödedik, kulübü zarara uğratmalarını "zafer" gibi gösterdiler. ya senin briç şubenin mavi tikli twitter hesabına kondular. bedel ödemesi gerekeni yönetim değil de hoca gören kimsenin iyi niyetine inanmam.
  • 29235
    fatih hocam 2 senedir formsuz, bu bir gerçek. zaten yerinde herhangi bir başkası olsaydı çoktan istifa ettirmiştik. 2 senedir malesef iyi oyun oynamıyoruz beni en çok üzen bu. takım ne mücadele ediyor ne bir oyun planımız var. kadroya gelince; fatih hocam bazı oyuncularda fazla ısrar etti. tek örnek arda turan... hocam allah aşkına arda mi kurtaracak bizi kenarda kerem gibi patlamaya hazır bir cevher varken.

    takım koşmuyor mücadele etmiyor, sahada ne yaptığını bilmeyen oyuncular... hırs mı eksik taktik mi eksik kondüsyon mu yok bilemiyorum fakat yolunda gitmeyen birşeyler var. hocam artık yorulmuş gibi, fatih terim bahanelerin arkasına sığınmaz, fatih terimi fatih terim yapan budur. çok güzel anılarımız oldu, yeri dolmayacak fatih hocanın yeri tabi ki.

    ayrılık birgün yaşanacak elbet... fatih hocayı fatih hoca yapan şeylerden biri de avrupa kupalarına verdiği önem ve oradaki başarıları. malesef orada da bir başarı elde edemedik. detaylara girmeyeceğim ama fatih hoca şampiyonluk kutlamalarında şampiyonlar ligi müziği ile sahneye giren birisi.

    sene sonu kökten bir değişim şart gibi. yönetim ile birlikte tabi ki. okan buruk mu olur yabancı kendini kanıtlamış biri mi olur bilmiyorum fakat fatih hocayla sene sonunda yol ayrımına gidilecek gibi duruyor. seni çok seviyoruz ama zamanı geldi gibi hocam...
  • 29238
    lafim kendisini elestirenlere degil, istifasini isteyenlere ve dalga gecercesine laflarla itham edenlere. renktasimiz sagolsun nefis bir istatistik yakalamis. 20-21 sezonunun ozeti asagidaki entrydedir. hoca da insandir formsuz donemleri olacaktir. sirf su istatistik ile birlikte degerlendirip bu sezonun kotu gecme sebeplerini saysak, gercek bir taraftarsa ve aklini kullanma yetisine sahipse en anti-terimcinin bile kendisini 1.siraya yazmamasi gerekir.

    son 8 maçta;
    101 faul - 8 sarı kart - bjk.
    102 faul - 21 sarı/3 kırmızı kart - biz.

    takimin mucadele istegi hakemler eliyle alenen yok edilmis ama sorsan bizde mucadele yok, istek yok bla bla bla.

    (bkz: lion spirit)
    (bkz: beşiktaş futbol takımı/#3141813)
  • 29239
    yirmi yıl önce yaptıklarımla kıyaslayınca ben de çok başka bir insanım. yirmi yılı bir tarafa koy 36 yaşında biri olarak artık vücudum verdiği tepkiler bile 5-6 yıl önceki gibi değil. zaman çok acımasız.

    yirmi yıl önce şöyle futbol oynatıyordu, uçuyorduk, kaçıyorduk; hepsi geçti, bitti, gitti. ben de halı sahada estiriyordum, şimdi kıçımı yataktan kaldırmaya üşeniyorum. futbolda, sadece futbolda da değil hayatın her kademesinde bugün, şu an ne yaptığın önemli olan. kimse dönüp 3-5 sene önce yaptıklarınla sana değer biçmiyor.

    sürekli alex ferguson ve wenger örnekleri verilmesi de kabak tadı verdi artık. şampiyon olamadı belki ama 16-17 yaşında adamları gözünü kırpmadan monte etti takımlarına bu isimler. en azından bir şey vaadettiler. sürekli geliştiler ve ilerlediler. altyapıda onlarca stoperi dururken scholes'i stopere çektiğini ve kulübün geleceğini oluşturacak onlarca genç oyuncunun özgüvenini yerle bir ettiğini sanmıyorum ferguson'un. belki şampiyon olamamıştır lakin aklı ve mantığı da bir kenara koymamıştır. futbolu bırakalı 3 yıl olan cantona'ya evlat kontenjanından kol kanat germemiştir. ya da bir pas hatası ile gol yedirdi diye bir oyuncusunun üzerini çizmemiştir.

    yirmi yıl öncesinde olduğu gibi alt liglerden bulduğu adı sanı belli olmayan oyuncuları takımı monte etti de olmaz mı dedik, onu da anlamıyorum ki! peki madem, 20 yıl önce iyi bir takım yarattığı ve avrupa'da kupa kazandırdığı için sonrasında hiç bir şey yapmadığını halde bir yirmi yıl daha hocaya sabır gösterelim. nasılsa hocadan önce, ümraniyespor'dan halliceydik!
  • 29242
    uçurulmamak için10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçının üzerinden biraz zaman geçmesini istedim.

    rakip takımın başında bir adam var; francesco farioli. babel'den 2, donk'tan 3 yaş küçük bu adam.
    hocam sen 22 yaşındaki kerem'i daha pişmesi lazım diye kenarda oturturken farioli 18 yaşındaki efe tatlı'yı takımın merkez orta sahası olarak galatasaray deplasmanına çıkarıyor. yetmiyor kendi 6 pası içerisinde baskı yese bile top çevirecek kadar soğuk kanlı bir oyun oynatıyor.

    hocam sen ne hissettin bilmiyorum ama 89. dakikada karagümrüklü oyuncunun zaman geçirmek yerine korner kullanmaya koşarak gitmesinden ben utandım. adamların çıkıp çatır çatır kendi oyunlarını bize kabul ettirmesinden utandım. galatasaray deplasmanına 18 yaşında orta sahayla çıkma cesaretinden ben utandım.

    umarım sen de biraz olsun utanmışsındır.
  • 29244
    yeni sezona paralel evrende kurulan ali sami yen, sebahattin beyazıt, faruk süren, ünal aysal eşbaşkanlığında kurulan hayali bir konsorsiyumla bile girilse bir şeyi değiştiremeyecek efsanemiz.

    150 maç, 3,5 sezon olmuş hala seneye tam olarak ne bekleniyor ben anlamıyorum. yahu bu adam 35 yaşında değil ki bu sene şu hatasını gördü artık bunu tekrar yapmaz, bakış açısı değişti, oldu bu adam diyesin. neyi değiştirecek de mesela bir anda uçup kaçacağız? sağ, sol bek, iki orta saha alacak, sistem değiştirecek ve biz beklenen galatasaray'ı izleyeceğiz diyebilen var mı? hakemlerin güçlü yönetim sonrası bize karşı art niyetli davranmasının önüne geçileceğini düşünüyorsanız, peşinen söyleyim sebebi yönetim değil, bizzat tff ile terim arasındaki savaş. sistemin dışında kalsın, itibarı yok olsun diye uğraşıyor adamlar. seneye de yiyecek en az 10 maç ceza, biz bu 10 maçın 8inde puan kaybedeceğiz. kadromuzda kim olursa olsun, lider her kimse son 10 haftaya en az 8-10 puan geriden gireceğiz vs. vs.

    geçenlerde başka bir entrymde de yazmıştım. fenerin loser döngüsünün bir başka versiyonuna girdik, son 3 sene hemen hemen aynı. taraftarın bir kısmı bu döngüden çıkmak istese de önemli bir kısmı aynı şeyleri deneyerek farklı sonuç bekleyerek, çıkmak isteyenin de önünü kesmekte ısrarlı ki bu galatasaray tarihiyle, felsefesiyle taban tabana zıt.
  • 29245
    https://images.app.goo.gl/5JaFfuKZFC5DEs457
    https://images.app.goo.gl/v4gSF2xNee3R4S278
    https://images.app.goo.gl/Qrpbi14udbZ4xXJn6

    yukarıda duran şu üç fotoğrafa baktım 10 dakika boyunca. sonra gittim bir de aynaya baktım, 'acaba ben gerizekalı mıyım?' diye...

    'hiç bir dönem hocanın eline iyi kadrolar verilmedi' sözü türk siyasetinin son yirmi yılındaki "algı siyaseti" ile yarışır...

    yok efendim, bülent korkmaz kadro dışı kalmış, suat kaya gözden çıkarılmış, ergün pembe, hakan ünsal alt ligden gelmiş falan fıstık.

    yav arkadaş, dünya futbol tarihinde, şanssız, formsuz bir dönem geçirip, hatta üstü çizilen tek oyuncu bunlar mıydı? bahane de bitmiyor anasını satayım.

    chelsea'de kevin de bruyne için bundan bir cacık olmaz dedi vakti zamanında. ınter, pirlo'yu vasat diye kapı önüne koydu. yahu, didier drogba 26 yaşından sonra çıktı piyasaya, n'golo kente'yi 24 yaşında duyduk. öncesinde fransa ikinci ligde takılıyordu adam.

    evet hocanın o dönemlerdi hakkı asla yenmez, kemik gibi takım yarattı. sağdan soldan topladığı adı sanı bilinmez oyuncularla, gençlerin dinamizmiyle, yaşlı kurtların tecrübelerini müthiş harmanladı ve avrupa'nın zirvesine yürüdük. bunu da kimse inkar etmiyor.

    fakat hocanın eline özhan canaydın dönemi haricinde hiçbir dönem sıradan oyuncular verilmedi. kaldı ki, o dönem bile ısrarla istediği felipe'nin bonservisinin yüzde ellisi için 3 milyon dolar verilmişti vasco de gama'ya. hiç azımsanacak bir meblağ değil o dönem için. 6 maç sonra yine hoca kesti biletini. bir de 'hoca yetenekli oyuncuyu sever' diye de bir zırva var.

    üstteki bir numaralı fotoğraftan bir iki yıl önce, o kadronun içinde filipescu, ilie hatta bizim artık bitti diyip gönderdiğimiz, bizden sonra ingiltere'de efsane olan tugay kerimoğlu'da vardı. hani bülent korkmaz, suat kaya hoca'dan önce gözden çıkarılmış ya. hoca da tugay kerimoğlu'nu gözden çıkarmış, oldu mu şimdi. cem yılmaz'ın o meşhur repliği kulaklarımda çınlıyor; 'bütün sırrı bozdun ya'...

    hatta yetmemiş bir numaralı fotoğraftan bir yıl önce, o kadronun içinde sergen yalçın var. evet, bildiğimiz sergen yalçın. hagi ve sergen yalçın. ulan, morinho bile böyle bir lüks görmemiştir hayatında. tabii bir de oraya resimde olmayan hasan şaş ve fatih akyel'i ekle. hasan şaş demişken; yine ve yeniden fenerbahçe ile girilen transfer savaşından sonra dönemin rekor ücretiyle kadroya katılıyor. 5,5 milyon dolar. vallahi de çok büyük yoklukmuş!

    iki numaralı fotoğrafta, kariyerini italya ve ispanya'nın baş altı takımlarında geçirmiş, 130 kez çek milli olmuş ujfalusi yok maalesef. eğer miyop falan değilsem oldukça seksi bir kadromuz varmış. 28 yaşında sneijder falan türkiye'ye geliyor. menajerlik oyununda yapamazsın. copa amerika kazanan ve turnuvanın en göze çarpan oyuncusu muslera'yı 25 yaşında bu topraklara getiriyorsun. gerçi o da çakıl taşına gelmiyor, 4,5 milyon euro verip aldığın lorik cana'yı verip üstüne de 6,25 milyon euro sayıyoruz. helali hoş olsun.

    o iki numaralı fotonun içine, 6,5 milyon euro saydığımız chedjou'da eklenecek daha. hocanın bitmez tükenmez ısrarıyla alınan 9 milyon euro'luk amrabat falan hatta. hele bir bruma transferi vardır ki, liverpool, atletico falan kıskanmıştır. 18 yaşındaki bruma'ya 10 milyon euro. geleceğe bu denli yatırım bizim pek alışık olduğumuz şeyler değil. demek bayağı bol keseden sallayabiliyormuşuz o dönem. para da varmış yani!..

    üç numaralı fotoğraf ise yakın dönem tarihin en iyi lig kadrolarından biri. şenol güneş'in beşiktaş'ıyla kafa kafaya gider yani. şimdi çıkıp derler; bu kadro hocaya değil, tudor'a verildi. ona da bir kulp bulunur zira. orada üç orta saha oyuncusu görüyorum; seri, lemina, n'zonzi... transfer etmeye kalksan 50 milyon euro. ama kiralıkmış zaten, öyle diyorlar. öyle bir diyorlar ki; maçın ortasında bağlı bulunduğu kulüp yetkilileri sahaya girip yaka paça dışarı çıkarıyorlar adamı. hayret ki hayret. zaten kiralıksa da bi bize kiralık. elin adamı, gomez, talisca, aboubakar ile şampiyon olurken biz bu oyuncularla olamıyoruz. neden, çünkü kiralık. loan! bak şimdi de kiralık ghezzal'la, rosier'le şampiyon oluyor adam, sen niye olamıyorsun? sen de ol. ne yani, kiraya veren özel madde mi koyuyor, benim oyuncumla şampiyon olamazsın diye, anlamadım ya neyse.

    hocanın eli hiç bir transfer dönemi rahat olmamış bir de. mazallah demek bir de rahat olaydı, diagne'ye filan 25 gömerdik. luyindama'ya 8 milyon euro vermek de iyi cimrilikmiş bu arada!

    velhasıl kelam, vakti zamanında ön libero isteyip eline bedelsiz inamoto verilen, 150 bin euro ödemesi yapılmadığı için ribery'den olan, 80 bin dolara romanya'dan alınan oyuncularla liverpool'un başına çorap ören hocaların ahını almayın bence. çok büyük ayıp olur!
  • 29246
    sahaya çıkardığı kadro ve oynanan oyuna bakınca hafta içi takımın idmanlarda ne çalıştığını çok merak ediyorum. haftalardır sahada dağınık, kopuk bir takım görüyoruz. eskiden pasla çıkıp kaleye böyle gidiyoruz derdik şimdi en ilkel yöntemlerle bile karşı kaleye gidemiyoruz. hakemler sorun, oyuncular covid-19 ve sakatlık gibi sebeplerle eksik ama en azından takım içi bazı prensipler oturtulup her şeye rağmen bunlar sahada sergilenemez mi?

    fatih hoca ile bir alex fergusan ya da arsen wenger ilişkimizin olmasını istiyorum. 3 sene çalışsın gitsin 2 sene sonra tekrar gelsin döngüsüne girmek istemiyorum. çünkü biliyorum fatih hoca kulübü her şeyi ile sahiplenir. maça çıktığının ertesi günü alt yapı maçına gider, evine gitmez florya'da yatar, gerekirse yönetimlerin yapmadığı işi yapıp haklarımızı da savunur. peki bunca olumlu davranışın olumlu bir sonucu olmazsa neye yarar? hem fatih hocamı hem bizi hem de galatasaray'ı yıpratmaktan başka ne işe yarar?

    fatih hocamızın sahada bir oyun, sistem, taktik artık ne derseniz bir yapı oturtması lazım. 2020-2021 sezonunda bununla ilgili emareler gösterdik hatta 2019-2020 sezonunda pandemi arasına kadar da gösterdik. ama hepsinde bir şekilde devamı gelmedi. hocamızın florya'daki odasında, idman sahasında bir şekilde doğru oyunu oturtması ve oynatması gerekiyor. evet dış faktörler çok örseleyici, önünü kesmek, zarar vermek isteyen hazırda dış etkenler var. ama hoca bunları kendi gücü olan futbol aklı ile daha önce yenmedi mi? şimdi neden yenemiyor?

    fatih hocamdan ben başarılar, kupalar istemiyorum. sağ olsun bunların hepsini bana zaten defalarca yaşattı. benim fatih hocamdan tek beklentim geleceğe umut ile bakmamızı sağlayacak bir oyun oturtması. çünkü hocam umut olmadan insan hayatta kalamıyor. umut bizi ayakta tutuyor.
  • 29247
    eline verilen kadroların iyi ya da kötü olduğu konusunda anlaşmazlık yaşanan hoca. ilk geldiği dönem elinde çok iyi bir kadrosu yoktu. suat'ın terim ayrilirken yazdığı mektubu okuyanlar suat'ın olayının formsuzluk olmadığını bilir. suat'i bambaska bir oyuncuya dönüştürdü. o dönemin arşivleri duruyorsa, hagi geldiği için yapılan eleştirilerde ortada. ergun gürsoy askerlik arkadaşını getirdi diye dalga geciliyordu. tugay kerimoğlu, topu ayağına aldimi kendi etrafında bir tur dönmeden pas vermiyordu. ada'ya gittikten sonra oyununu üst seviyeye çıkardı. o dönem gitmesine üzülen bir galatasaray taraftarı olmusmudur bilmiyorum.

    terim hatasız değildir, ,olması da hayatın doğal akışına aykiridir. 4 yılın sonunda daha iyi bir takım çıkarmasını beklemekte en doğal hakkımız. ama seri vardı nzonzi vardı lemina vardı demekte bazı durumları görmezden gelmektir. lemina kaç maç sağlam kaldı. nzonzi bizde olmadı, gitti takımda oldu diye terim'e kizildi, halbuki bir sene önce 30 milyon euro para veren roma kurtulmak icin bedava gönderdi neredeyse. hatta onu roma'ya 30 milyona aldıran monchi çok ucuza geri alabilecekken, bizden fernando'yu aldı. ve süper kadro kuruldu denilen sezon, ne işi var bizde denen adem büyük takimin tek santrforu olarak kalmıştı elimizde. lyundama sezonu kapatmıştı hala geri acamadi. mariano gibi oyun kuran stoperi yedekleyerek kullanmak yerine sözleşme yenilemedik.

    terim'in bu dönemde benim gözümden en büyük hatası, pragmatik davranmayıp, tek bir oyun modelini oturtmaya çalışması. oyuncu bazlı bakmayıp, makina dişlisi değiştirir gibi herkesin bulunduğu yerde oynamasını istedi. terim ile devam edip etmemeyi buna göre yorumlamak gerekiyor. buna devam edecekse, bizim bunu yapacak bütçemiz yok. fakat tempoya dayalı, 4 4 2 tarzı bir oyun benimseyecekse kesinlikle devam edilmeli, bunu ondan daha iyi yapacak bir hoca da yok zaten. son bir not, ndiaye'si satılmış, fernando'su sakatlanmış bir orta saha sonrası, selçuk donk ikilisi ile herkesin arkasından ittirdigi fener ve basaksehir'e karşı sampiyon olacak başka bir hocada yok. o nedenle geldikten sonra kazandığı iki şampiyonlugu küçük görmeyin. galatasaray zaten iki üç yıla bir şampiyon olur diye düşünceniz varsa da, suyun karşı tarafı da öyle düşünüyordu. 7 yıldır türkiye kupası bile alamadı.
  • 29248
    devri geçmiştir. "galatasaray'ın geleceğini kuruyoruz" cümlesini gerçekten inanarak kurduysa, gerçekten bu uğurda inanarak adım atacaksa, bu takımın geleceğinde teknik direktör olarak kendisinin olmadığını, olmaması gerektiğini de bilmeli. çünkü tekrar ediyorum, devri geçmiştir.

    koskoca barcelona, man city pep'le çalıştı, çalışıyor, koskoca real madrid başarısız olduğu dönemlere rağmen yoluna zidane'la devam ediyor, koskoca manu ole gunnar solskjær'e emanet, conte önce chelsea'yi çalıştırdı, şimdi inter'le şampiyon olacak belki de, rangers gerrard'la son yılların en faydalı futbolunu oynuyor. bunlar başarılı olanlar, buraya -başarısız olduğu halde kovulmayan ve bu nedenle bana göre daha fazla saygı duyulması gereken- arsenal yönetiminin mikel arteta'yla yoluna devam etmesini de ekleyebiliriz. çünkü herkes başarılı olmak zorunda değil, başarı kriteri de takımdan takıma, vizyondan vizyona değişkenlik gösterebilir. dünya devi takımlar bu adımı atıyorsa, biz neyden, kimden çekiniyoruz? yanı başımızda, premier league'de efsane olmuş bir tugay kerimoğlu var. yanlış hatırlamıyorsam "türkiye'de bir daha takım çalıştırmayacağım" demişti. o kadar haklı ki! yine de, söz konusu galatasaray teknik direktörlüğü olduğunda ikna edilebileceğini düşünüyorum. velev ki ikna olmadı, bu sefer gözümüzün önünde şampiyonluk yaşamış, şampiyonlar ligi'nde hemen her maçı kaybetse de oynattığı futbolla iyi kötü adından söz ettirmiş bir okan buruk örneği var. bu isimler illa galatasaray'ı şaha kaldıracak değil, pek tabii istediğimizi veremeyebilirler de. ama sizce de bir deneme fırsatı vermeden "kesin başarısız olurlar" önkabulüyle hareket etmek, nasıl desem, saçma değil mi? her kriz anında fatih terim'in kapısını çalmamızdan daha saçma değil bana kalırsa. en basitinden, bu adam bir gün ölecek ve biz her futbol takımının yaşadığı gibi dönem dönem kriz anları yaşamaya devam edeceğiz. velhasıl, hepimiz galatasaray'ın tüm bu koskoca takımların yanında güdük kaldığını biliyoruz, ne yazık ki yok öyle tarihî başarılar artık. futbolun endüstriyelleşmesi, türkiye'deki ekonominin hali de böyleyken, bir süre daha olmayacak o başarılar. dolayısıyla istesek de, istemesek de, kabul etsek de, etmesek de şampiyonlar ligi'nde çeyrek final bizim için şampiyonluk kadar zor ve çıta olması gereken bir hedef. öncelikle yakın planımızı buna göre kurmakta fayda var.

    gelelim hocaya. fatih terim, artık çağdaş futbolu eskisi kadar takip edemiyor ne yazık ki. "dünkü çocuklar" dediklerimizin takımları karşısında patır patır dökülüyor bizim takım. evet, ben de biliyorum hakemlerin bizi doğradığını. evet, ben de biliyorum bu yıl takım iyi top oynasa dahi şampiyonuluğun öyle veya böyle elimizden alınacağını. ama takımın şu anki futboluna bakacak olursak, federasyonun ekstra bir harekette bulunmasına gerek de yok zaten. bizim türlü gerekçelerle kendimizi avutmamıza, galatasaray yönetiminden/teknik heyetinden/oyuncularından önce başkalarına sövmemize vesile oluyorlar, o kadar.

    evet, yönetim bence de fatih terim'in arkasında durmadı, ona yeterince destek olmadı ama galatasaray'ın şu anki durumunun bununla zerre ilgisi yok. çünkü bir yerde de sorarlar, "bütün yönetimler kötü, bir fatih terim haklı, öyle mi?" diye. kimse de gıkını çıkaramaz.

    hoca bizde nadiren başarısız oldu, önce bu gerçeği kabul edelim. ama yukarıda da dediğim gibi, başarı kriterleri değişkenlik gösterebilir. şampiyon olmak kimileri için başarı kıstası olarak kabul edilebilir ama oynanan oyundan zevk almayan milyonlarca taraftarı var bu takımın. eğer ki fatih terim galatasaray'ın başında kalmaya devam edecekse, az önce kurduğum "nadiren" ifadesini de değiştireceğine adım gibi eminim. birçok arkadaş, haklı olarak, türkiye süper ligi'ni istediğimiz kadar kazanalım, şampiyonlar ligi'nde rezil olmaktan kurtulamayacağımızı yazmış zaten. kesinlikle katılıyorum. artık, çağdaş futbola ayak uydurma zamanı. artık, yıllardır söylediğimiz "galatasaray'ın hedefi türk olmayan takımları yenmektir" sözünü zırva veya hayal olmaktan çıkarıp, hayata geçirme zamanı. artık genç, dinamik, dünya futbolunu takip eden, dünya futbolunun da takip edeceği bir galatasaray inşa etme zamanı. ve bu galatasaray'da fatih terim'in ne teknik direktör, ne sportif direktör, ne de yönetici olarak yeri var çünkü fatih terim'in olduğu yerde her kararı onun alacağından, çoğunun da saygısından ötürü gık demeyeceğinden neredeyse hepimiz eminiz. çünkü biliyoruz ki burası almanya değil, türkiye.

    yaşattığı başarılar için, çocukluk günlerimde uefa şampiyonluğunu gösterdiği için teşekkür ederim. şimdi sırasını savmalı.
  • 29249
    sezon başı kurduğu güçlü oyun planını yine kendisi bozmuş olan hoca. biz taylan-emre-belhanda orta sahasıyla gayet iyi gidiyorduk zaten oranın değiştirilmesi devre arası yapılacak iş değildi orayı bozmadan bu adamlara bir şey olursa onları aynı düzeyde yedekleyecek bir futbolcu lazımdı. kalede fatih ve okan varken takım hayvan gibi savunma yapıyordu. savunmacılarımız mı değişti hayır. normal şartlarda beklenecek olan yine bu futbolu geliştirecek hamlelerdi ki mohammed transferi bu açıdan alınabilecek en iyi oyuncuydu. bize o topu daha lüks bir şekilde oynatacak adamdı. defansif olarak omar-yedlin değişikliği de aşırı büyük farklar yaratmadı ki omar yedlin'den iki gömlek iyi topçuymuş hakkını verelim.

    sonra devre arası gelince bir anda başlayan irfancan savaşı ki irfan orta sahamızda eksik bir parçaydı lakin bizim orta sahada bir şekilde oturmuş bir düzenimiz zaten vardı. son güne kadar kovalanacak durumda değildi. solda oyuna akıl katan arda, sağda dinamizm katan oğulcan ile gayet dengeli bir şekilde götürüyorduk. hocanın bir düşüncesi var ya kazanan kadro bozulmaz diye işte asıl kazanan kadroyu hoca bozdu. bir anda ortaya çıkan emre akbaba sevdası ki emre yedekten sıkışan maça sokulacak adamdı ilk 11 çıkacak durumda değildi hem emre'yi hem galatasaray'ı zorlamaya başladı. sonra işleyen orta sahanın bozulması, taylan yerin etebo inadı, oğulcan'ın kesik yemesi, çift forvet sonra yine tek forvet, belhanda'nın gönderilmesi derken elimizdeki işleyen düzeni aldık çöpe attık.

    tüm zor maçları kazandıktan sonra durduk yere tek bir kayıpla ki o kayıp da hakem hatası neticesinde gelen ankaragücü mağlubiyeti neden elimizdeki her şeyi bir anda çöpe attık hocanın açıklaması lazım. bu kadro şu an bize 8 puan fark atmış beşiktaş kadrosundan eksik veya kötü bir kadro değil. sergen'in yaptığı tek şey takımın sağıyla soluyla çok oynamamak oldu. fatih hoca maalesef o kadar fevri kararlar aldı ki artık tüm kontrolü kaybetti, takımın şirazesini kaydırdı.

    son sivas, rize, hatay, karagümrük maçlarının birini bile kazansak şampiyonlukta varız diyebilecektik ama maalesef artık ne ben diyebiliyorum ne de muhtemelen hoca inanıyor. kendisine saygım sevgim sonuna kadar vardır ama maalesef bu sezon hocaya yazar.
  • 29250
    avrupa kulüpleri gibi istikrarlı ve geleceği düşünen bir yapı istiyorsak fatih terim takımın başında kalmalı.

    benim geldiğinden beri tek şikayetçi olduğum konu kiralık ve yaşlı oyuncuları tercih etmesiydi. bunu da son 2 transfer döneminde üzerinden attı canım hocam.

    şu anda benim kendisinden tek beklentim alt yapıdan da 3-4 genci zaman zaman oyuna atması.

    hocanın bir düşüncesi var şimdi bu gençleri kritik haftalarda sahaya sürersem kötü oynarlarsa kariyerleri biter. hocam artık devir eskisi gibi değil bunu en iyi sen biliyorsun. oynat hocam hata yaparlarsa bu taraftar elbet arkalarında durur. en basitinden etebo yerine bu dönemlerde bartuğ’un oynaması net olarak elzemdi.

    kritik maçlarda bartuğ oynasın demiyorum tabi ki fakat bayern, liverpool, psg gibi takımlar bile zaman zaman maçlara bu gençlerle çıkıyorlarsa bizim de artık gençlere güvenmemiz gerek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın