• 1
    --- alıntı ---
    ibo jordan'ı şaşırttı

    nba şampiyonluğu için utah jazz'la final serisi maçlarına çıkan c. bulls'lu yıldızlar, türkiye'deki transfer rakamlarına inanamadı.jordan, ibrahim kutluay'ın aldığı transfer ücretini duyunca, ‘‘dalga mı geçiyorsun’’ derken yüksek rakamları eleştirdi.

    bulls'un uğur merkezi

    yer: chicago drake otel. burası, bulls'un karargahı. otelin alt katında blues bar var. ve burası chicago bulls oyuncuları için uğur merkezi. ‘‘ne zaman bir maçtan önce buraya gelirsek kazanıyoruz’’ diyorlar. ve bu otele basın mensuplarının girmesi yasak. ancak büyük tesadüf, türkiye'den rezervasyonumuzu buraya yaptırmışız. çaresiz bizi kabul ediyorlar. tek şartları var; fotoğraf çektirmemek. ‘‘tamam’’ diyoruz.

    yine mi efes?

    blues bar'da, michael jordan, scottie pippen, toni kukoç luc longley, jud buechler, steve kerr birarada. ve sonra güzel bir sohbet başlıyor. önce avrupalı toni kukoç geliyor. ve ilk sorusu, ‘‘türkiye'de kim şampiyon oldu, gene mi efes?’’ diye soruyor. ‘‘hayır’’ diyorum, ‘‘ülker oldu bu sene.’’ ‘‘değişiklik iyi’’ diyor kukoç ve ekliyor, ‘‘ama ülker bir türlü avrupa'da iyi yerlere gelemiyor.’’

    avrupa, ilkokul

    biz kukoç'la avrupa'daki basketbolu konuşurken scottie pippen araya giriyor, ‘‘siz neyi konuşuyorsunuz? avrupa hala bizim ilkokulumuz’’ diyor. kukoç dönüp ona cevap veriyor, ‘‘ama ben avrupa'dan geldim’’. başta jordan olmak üzere diğerleri takılıyorlar, ‘‘hala ilkokuldasın.’’ sonra ‘‘türkiye'yi tanıyor musunuz’’ diye soruyorum.

    jordan'ın yorumu

    hepsinde ufak tefek bir imaj var. ama en iyi bilgiyi kukoç veriyor. ‘‘biliyor musunuz, türkiye'de ortalama bir oyuncu yılda 2 milyon dolar kazanıyor.’’ işte burada basketbolun efsanevi adamı michael jordan lafa giriyor, ‘‘yanlış yapıyorsunuz. dışarıdan oyuncu alarak, para vererek, onları transfer ederek hiçbir yere varamazsınız. kendi ürününüzü kendiniz yetiştirmeniz gerekir.’’

    postacı'dan yılın itirafı

    utah jazz'ın ‘‘postacı’’sı ve büyük silahı karl malone, kaybedilen ikinci maçtan sonra bir basın toplantısı düzenledi. malone şunları söyledi: ‘‘bütün jazz taraftarlarından özür diliyorum. kazandığımız ilk maçta da, kaybettiğimiz ikinci maçta da son derece kötü oynadık. eğer ben bu kadar kötü oynarsam, biz bu seriyi kazanıp şampiyon olamayız.’’ bu açıklamalar amerikan basınında, ‘‘yılın itirafı’’ olarak değerlendirildi.

    dalga geçiyorsun?

    bu arada, ibrahim kutluay'dan bahsederek devreye giriyorum, ‘‘bir türk oyuncu, bir başka kulübe yaklaşık 10 milyon dolara transfer oldu’’ diyorum. cevap hemen geliyor, ‘‘o zaman niye nba'e gelmedi. nba'de 10 milyon dolarlık transfer yok.’’ ibrahim'in 3 yıl için 5.5 milyon dolar alacağını söylüyorum, ‘‘dalga geçiyorsun’’ diyip devam ediyor:

    para vermelisin

    ‘‘bu parayla nba'den takımı avrupa'da kupalara taşıyacak oyuncular alırsınız, doğru düşünün. basketbol parayla oynanmaz. elbette para kazanılır. ama önce oyuncu basketbol oynamayı istemeli. işler paraya geldi mi belirli bir noktadan sonra olmalı. yani benim gibi. attığım adım para. sana şimdi bunları söylüyorum, bunlar da para olmalı.’’

    denge gerek

    bu sırada scottie pippen devreye giriyor, ‘‘türkiye'nin yükseldiğini duyuyorum. ama ne olduğunu bilmiyorum. fakat bu paralar çok. önce dengeyi kurmak gerek’’. ve sonra yeniden nba'e dönüyoruz. hepsi, ‘‘biz utah'ta bir maç kazanmamız gerektiğini biliyorduk. onu yaptık ve bundan sonra da işi bitireceğiz’’ diyorlar.
    --- alıntı ---
    8 haziran 1998'de hürriyet gazetesinde yayınlanan efsane röpörtaj

    ukde:yearn
  • 6
    usta gazeteci esat yılmaer'in yıllar öncechicago bulls'un efsaneleriyle gerçekleştirdiği/ yada öyle zannetiği bir röportaj. aslında sadece bir röportaj demek bu esere tamamen saygısızlık olur. nasıl bugün orhun yazıtları, divanü lügati't-türk bir eserse bu röportajda seneler sonra insanlığa bırakılmış bir miras olarak kendisini muhafaza edecektir diye düşünüyorum. röportaj içersin de farklı hikayeler barındırsa da özelikle karl malone'un devreye girdiği bölüm hala esrarını korumaktadır.

    --- alıntı ---

    ibo jordan'ı şaşırttı

    nba şampiyonluğu için utah jazz'la final serisi maçlarına çıkan c. bulls'lu yıldızlar, türkiye'deki transfer rakamlarına inanamadı.jordan, ibrahim kutluay'ın aldığı transfer ücretini duyunca, ‘‘dalga mı geçiyorsun’’ derken yüksek rakamları eleştirdi.

    bulls'un uğur merkezi

    yer: chicago drake otel. burası, bulls'un karargahı. otelin alt katında blues bar var. ve burası chicago bulls oyuncuları için uğur merkezi. ‘‘ne zaman bir maçtan önce buraya gelirsek kazanıyoruz’’ diyorlar. ve bu otele basın mensuplarının girmesi yasak. ancak büyük tesadüf, türkiye'den rezervasyonumuzu buraya yaptırmışız. çaresiz bizi kabul ediyorlar. tek şartları var; fotoğraf çektirmemek. ‘‘tamam’’ diyoruz.

    yine mi efes?

    blues bar'da, michael jordan, scottie pippen, toni kukoç luc longley, jud buechler, steve kerr birarada. ve sonra güzel bir sohbet başlıyor. önce avrupalı toni kukoç geliyor. ve ilk sorusu, ‘‘türkiye'de kim şampiyon oldu, gene mi efes?’’ diye soruyor. ‘‘hayır’’ diyorum, ‘‘ülker oldu bu sene.’’ ‘‘değişiklik iyi’’ diyor kukoç ve ekliyor, ‘‘ama ülker bir türlü avrupa'da iyi yerlere gelemiyor.’’

    avrupa, ilkokul

    biz kukoç'la avrupa'daki basketbolu konuşurken scottie pippen araya giriyor, ‘‘siz neyi konuşuyorsunuz? avrupa hala bizim ilkokulumuz’’ diyor. kukoç dönüp ona cevap veriyor, ‘‘ama ben avrupa'dan geldim’’. başta jordan olmak üzere diğerleri takılıyorlar, ‘‘hala ilkokuldasın.’’ sonra ‘‘türkiye'yi tanıyor musunuz’’ diye soruyorum.

    jordan'ın yorumu

    hepsinde ufak tefek bir imaj var. ama en iyi bilgiyi kukoç veriyor. ‘‘biliyor musunuz, türkiye'de ortalama bir oyuncu yılda 2 milyon dolar kazanıyor.’’ işte burada basketbolun efsanevi adamı michael jordan lafa giriyor, ‘‘yanlış yapıyorsunuz. dışarıdan oyuncu alarak, para vererek, onları transfer ederek hiçbir yere varamazsınız. kendi ürününüzü kendiniz yetiştirmeniz gerekir.’’

    postacı'dan yılın itirafı

    utah jazz'ın ‘‘postacı’’sı ve büyük silahı karl malone, kaybedilen ikinci maçtan sonra bir basın toplantısı düzenledi. malone şunları söyledi: ‘‘bütün jazz taraftarlarından özür diliyorum. kazandığımız ilk maçta da, kaybettiğimiz ikinci maçta da son derece kötü oynadık. eğer ben bu kadar kötü oynarsam, biz bu seriyi kazanıp şampiyon olamayız.’’ bu açıklamalar amerikan basınında, ‘‘yılın itirafı’’ olarak değerlendirildi.

    dalga geçiyorsun?

    bu arada, ibrahim kutluay'dan bahsederek devreye giriyorum, ‘‘bir türk oyuncu, bir başka kulübe yaklaşık 10 milyon dolara transfer oldu’’ diyorum. cevap hemen geliyor, ‘‘o zaman niye nba'e gelmedi. nba'de 10 milyon dolarlık transfer yok.’’ ibrahim'in 3 yıl için 5.5 milyon dolar alacağını söylüyorum, ‘‘dalga geçiyorsun’’ diyip devam ediyor:

    para vermelisin

    ‘‘bu parayla nba'den takımı avrupa'da kupalara taşıyacak oyuncular alırsınız, doğru düşünün. basketbol parayla oynanmaz. elbette para kazanılır. ama önce oyuncu basketbol oynamayı istemeli. işler paraya geldi mi belirli bir noktadan sonra olmalı. yani benim gibi. attığım adım para. sana şimdi bunları söylüyorum, bunlar da para olmalı.’’

    denge gerek

    bu sırada scottie pippen devreye giriyor, ‘‘türkiye'nin yükseldiğini duyuyorum. ama ne olduğunu bilmiyorum. fakat bu paralar çok. önce dengeyi kurmak gerek’’. ve sonra yeniden nba'e dönüyoruz. hepsi, ‘‘biz utah'ta bir maç kazanmamız gerektiğini biliyorduk. onu yaptık ve bundan sonra da işi bitireceğiz’’ diyorlar.

    --- alıntı ---
  • 12
    kahkahalar eşliğinde okuyacağınız kült röportaj. özellikle kukoç ile esat arasında avrupa geyiği sürerken pippen'ın gelip avrupalılara ‘siz neyi konuşuyorsunuz? avrupa hala bizim ilkokulumuz’’ cümlesiyle hadlerini bildirmesi ve o yıllarda yıllık 28-30 milyon dolar kazanan jordan'ın ibrahim kutluay'ın yıllık 1.8 milyon dolarlık ücretine "are you kiddin me?!" diyerek tepki vermesi efsanedir.

    bahsi geçen otel için:

    http://exp.cdn-hotels.com/...5092/15092_167_z.jpg
  • 15
    bu efsane hakkında ekşi'de yazılmış bir entry şahsımı tabiri caizse yarmıştır:

    --- alıntı ---

    bu roportajin yayimlanmayan kisimlarinda ise magic johnson devreye girip "ooo esatcigim, sen mi geldin ya. gel seni bi opeyim" demis, esat abimiz ise "oglum dur lan, simdi eyds meyds bulasir, neme lazim camina koyayim" diye uzak durmustur. meco ise "la oglum ne bulasmasi, sanki gel de ....ten .....yim dedim, bi opecez lan yanaktan" diye karsilik vermis, esat da yumusayarak meco ile soyle bir tokalasmistir.

    daha sonra esat mecik'e, "olum meco, sen bu mikrobu nerden kaptin lan, takamadin mi bi kaput?" diye sormus, mecik ise "abi, bi donem elimden bi ucanla kacan kurtuluyordu. kendimi durdurmasam teyzemi bile s...ceydim, o derece yani. zannedersem o siralarda kapmisiz sifayi." diyerek konuya aciklik getirmistir.

    esat'in bir ara kafayi bulup "you fucking niggah" diye bagirmaya baslamasi uzerine yoldan gecmekte olan kerim abdul cabbar maraza cikarmis, devreye giren ayziyah tomas'in "la oglum saka yapti lan adam, bi sakin ol am..a koyayim" demesiyle konu tatliya baglanmistir. yine de boyle bir tatsizlik yasanmasi esat abinin keyfini kacirmis, o moral bozukluguyla magic johnson roportajini gazeteye telekslemeyi unutmustur.

    --- alıntı ---
  • 22
    ben röportajın gerçek olduğunu nerden mi anladım? scottie pippen’ın “türkiye’nin yükseldiğini duyuyorum ama ne olduğunu bilmiyorum” lafından. gerçekten de öyleydi. avrupa'da ve amerika'da kime sorsanız bizi böyle tanımlardı. tam anlamıyla yükselen ama ne olduğu bilinmeyen bir ülkeydik. her anlamda ama. futbolda da baskette de ekonomide de siyasette de böyleydi. izlanda gibi bir şeydik elalem için amk.

    şimdi ''ne olduğu bilinen'' bir ülkeyiz maalesef. *
  • 24
    ne zaman gergin bir işe girişecek olsam açıp okuduğum ve keyifle yad ettiğim antidepresan.

    milyon dolarlar kazanan jordan'ın, ibo'nun* maaşına şaşırıp "bu parayla nba'den takımı avrupa'da kupalara taşıyacak oyuncular alırsınız, doğru düşünün. basketbol parayla oynanmaz. elbette para kazanılır. ama önce oyuncu basketbol oynamayı istemeli. işler paraya geldi mi belirli bir noktadan sonra olmalı. yani benim gibi. attığım adım para." demesiyle yerlere yatıran, devamında eklediği "sana şimdi bunları söylüyorum, bunlar da para olmalı.’’ cümlesiyle beyin jimnastiği yaptıran, üstad esat yılmaer'in esasında hiçbir soru sormadığı ve kukoç-jordan-pippen üçlüsünün sürekli lafa girdiği (hatta editörün, alt görseldeki haberi web sitesine direkt kopyalamasıyla karl malone'un da bomba gibi bir itirafla ortama düştüğü), yağ gibi akan bir röportajdır.*

    the last dance'de yer almaması, en az 1987 queen afyon konserinin bohemian rhapsody filminde yer almaması kadar üzmüştür.
  • 25
    cem yılmaz'ın anadolu rock şarkı yapma flowchartına bakarak yazılmış olan efsanevi röportaj. adam açık açık yazamadığı şeyleri jordan'a söyletip millete giydirmiş aslında. ne avrupa basketbolu bırakmış, ne ibo'nun aldığı maaşı bırakmış, ne türk basketbolu bırakmış...

    https://youtu.be/v9Gyok2LcTA?t=92

    --- spoiler ---

    saydın saydın hadi lan dediler. ee michael jordan der ki...

    --- spoiler ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın