resim
Emre Çolak
Takım:-
Mevki:On Numara
Yaş:33
Boy:1.69
Uyruk:Türkiye
  • 4776
    15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçında, maalesef kafası kesilmiş tavuk gibi nerede ne yapacağını, nerede duracağını bilmeyen bir hali tavrı vardı, sanki ömründe ilk kez şampiyonlar ligi forması giyen genç futbolcuymuş gibi hissettirdi bize umarım bu bir maçlık bir durumdur diyeceğim yine bir kez daha maalesef bu hep böyle devam edecek nede olsa galatasaray'ın çocuğu.
  • 4777
    dengeseverin dengesini bozduğu futbolcu. denge denge diye kimsede denge bırakmadı sağolsun. bu adam ritim oyuncusu. eğer iyi oynuyorsa iyi gider, oynar güzel bir şekilde. ama ne zaman düşüşü başlar, geçmiş olsun kısa süre içerisinde verim alınamaz kendisinden. emre ne zaman ritim tutsa hamza bey kesiyor kendisini. ayrıca malum tokalaşmama olayında bizim jedi emre'yi satarken burak'ı korumuştu, kendisi de dengesiz yani. en çok uğraştığı oyuncu emre çolak hamza'nın. adam da negatif etkilenebiliyor doğal olarak.

    not: emre'nin iyi bir oyuncu olduğunu ancak istikrarsız bir yapısı olduğunu düşünüyorum.
  • 4779
    stresli maçları kaldıramayan oyuncu. mesela hatırladığım iki kadıköy deplasmanında ilk yarılarda oyundan alındı. milli maçlara çağırıldı oyunda olduğu bölümde hiçbir şey yapamadı. galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçlarında da pek bir güzel performansını hatırlamıyorum. nedendir bilinmez bu arkadaş bu tür maçlarda top kontrolünde, verdiği paslarda hata üstüne hata yapıyor. mesela bu atletico maçı gazozuna olsaydı, yani formalite maçı eminim ki sahanın yıldızı olurdu. psikolojik bir sorun olabilir, araştırmak lazım.
  • 4780
    senelerdir bu çocuğun futbolcu olmadığını yazar dururum ama bazı taraftarlarımız iki güzel pas verdiği zaman veya real madrid'in s.klemediği bir maçta güzel paslaşma yaptığı için ilk 11 oynaması gerekli der dururlar.

    ben sözlüğün moderatörü olsam bu çocuğa futbolcu diyeni yazarlıktan çaylaklığa düşürürüm, ilk 11 oynaması gerekli diyeni ise sözlükten bir iki aylığına atarım. futbol federasyonunun bu çocuğun futbol lisansını yırtmamasına şaşırıyorum. bunun yerine sokaklarda freestyle yapan çocuklardan birisini koysak daha iyi iş yapar.
  • 4781
    kardeş napıyorsun biliyor musun ? bilmiyorsun hiç bir siki bilmediğin gibi , dur ben söyleyeyim. önce allah'a şükrediyorsun bu kadar sene o beyinle galatasaray gibi klüpte şans buldugun milyon eurolar götürdüğün için.

    o tatlı anıları bir kenara bıraktıktan sonra metrobüse bin bahçelievler durağında in. indiğin köprüden sağa doğru bakıröye yol gidiyor. gerçi sen konum atsakta atmazsakta bulamazsın amk neyse. heh işte orada dr.sadi konuk ruh ve sinir hastalıkları hastanesi var. orada en ön sırada ilgileneceklerdir seninle.
  • 4783
    maçta olan biri olarak çıkarken gösterilen tepkinin çoğu kendine değil umut un oyna girmesi ve hamza hoca ya olduğunu söyleyebilirim. en son kendisi de karşılık verince tepki kendine yöneldi. ben de emre nin oyununu beğenirim, oyunu tutma, pas oyununa hız ve dinamizm katkı sağladığını düşünüyorum. maç iki farka gelmese oyundan bu kadar erken çıkmazdı sanırım. ama kalsa özgüven kaybı daha fazla olabilirdi. tepki belki hırslandırıp olumlu etkiler diye umalım
  • 4784
    böyle tatsız maçlardan sonra entry girmek çok sağlıklı değil fakat emre'ye gösterilen tepki bence yanlıştı. denge dengeoğlu resmen emre'yi taraftarın önüne attı. bu oyuna gelmeyelim derim. ben maçı tv den izliyordum. yanlışsam düzeltin lütfen, adam çıkana kadar zaten nerde oynadığını ve kendisinden ne beklendiğini anlamadı. podolski ile ikisi serseri mayın gibi geziyordu. ve kafa devamlı kenarda, dengeoğlu artık maçtan önce anlatması gereken neleri maçta anlatıyorsa!...
    bu çocuk yetenekli. evet mental olarak gelişemiyor belki ama gelişmesini sağlayacak bir teknik direktör yahut takımda abisi de yok. sneijder var faydalanması gereken ama trabzon çetesinin boyunduruğundan kurtarılması zor. demem o ki, dün binlerce insan tarafından yuhlanması gereken yönetim ve dengeoğlu iken; bütün tepkileri çeksin diye ortaya yuvarlanmıştır.
  • 4785
    oynadığı futbol çok kötüydü eyvallah ama arkadaş kusura bakmayın da ıslıklanma* olayında en sonlarda gelecek adamdır.
    emre takımın rotasyon oyuncusu zaman zaman iyi oynar zaman zaman kötü oynar, zaten bu nedenle rotasyon oyuncusu, her zaman iyi oynasa zaten ilk 11 oynardı. ee durum böyleyken neden emre kurban seçilir arkadaş, dün podolski ne oynadı, veya burak ne yaptı, umut'tan sabri'den hiç bahsetmiyorum.
    sonuç olarak 25 yaşında bu formayla daha bir çok maça çıkacak, rotasyon oyuncusu olarak galatasaray oyuncusu seviyesindeki nadir adamlarından olan emre'ye bu yapılmamalı.
  • 4786
    ben maçtaydım arkadaş. bu adamın çıktığı dakika da doğru bizim rezilliğimizde.

    bazen gerçekten aşşağılık oluyoruz.

    önce bir emre'nin görevini anlayalım. emre orta saha ve forvet arasındaki boşlukları selçuk'la diagonal olarak kapatma görevini üstlendi. ve oynadığı dakika boyunca tabiri caizse kıçını yırttı adam. her yerdeydi. çok istedi. ama aşırı motivasyon değin, çekingenlik değin ne bileyim... adamın ayakları dolandı. ve bizim taraftarımız yuhaladı adamı. ayıp, ayıp...

    umut girerken ki yuhalamayı demiyorum. ki bana göre dünyanın en salakça hareketidir bu. adam bir iki hata yaptı ahhh sesleri yükseldi ardından alkış. biraz sonra alkış kesildi. sonra bir hatasında (kontra çıkışı) öyle bir tepki yapıldı ki adama. yazıklar olsun. siz futbol izlemeyin. ne futbol keyfiniz var, ne taraftarlık biliyorsunuz. keşke emre'yi yuhalayanların hepsinin yüzüne tükürebilsem.

    eğer ayakları dolanmasaydı şu an vay be nasıl oynadı diyecektik. çünkü aradı aradı aradı. çok iyi açılarla çok kritik noktalarda gösterdi kendini ancak yapamadı.

    hıncal haklıymış. "galatasaray'ın deplasman maçları, evinde oynadığı maçlar. öyle rezil bir taraftar var."

    dip not: refleks ile gelen tepkiden bahsetmiyorum. bas baya adam yuhalandı. gerçekten yazıklar olsun.
  • 4787
    takımın tekniği tartışmasız en yüksek adamı.
    top kontrolü falan mükemmel düzeyde.

    şimdi bu adam bir maç* kötü oynadı. en iyi yaptığı şeyleri yapamadı. açık söylemek gerekirse kendisini suçlu ilan etmek kalleşliktir. türk insanı gerçekten çok karaktersiz. hani şu yabancı boksöre saldıran esnaf var ya. işte o türk insanı. arap ahlaksızlığını en üst düzeyde benimsemiş hem de. sırtı dönük düşmana ateş etmeyen türk adetlerinden kızını diri diri gömen tiksinç arap kültürüne evrim... aynı piranha gibiyiz. piranhalar birbirlerine saldırmazlar. topluca bir düşmana hücum ederler. hangi biriyle mücadele edeceğini bilemeyen düşman da bir kaç dakika içerisinde yem olur. ancak bu birlikten kuvvet doğar düzeninin bir istisnası vardır. piranhalardan bir tanesinin pulu kalksın. artık o zayıflık göstermiştir. denk değildir. ve tüm diğer piranhalar tarafından saldırıya uğrar. eğer o zayıflığı göstermezse hiç bir piranha ona saldırmaz. çünkü kendisinin de yaralanma ve yem olma riski eşittir.

    şimdi galatasaray taraftarına dönersek malesef bu piranhalardan farkı yok. emre çolak bir maç zayıflık gösterdi... saldıralım yem edelim. ancak eksilen her piranhanın sürünün gücünü azalttığının da farkında değiller.

    emre, yasin, rodriguez, sneijder, podolski, selçuk, denayer, chedjou, muslera, carole... bu gün bu takımın kurtuluş anahtarıdırlar. aralarına großkreutz da ocak ayından sonra katılacak. bunun dışındaki kadromuz sinan gümüş'ün potansiyelini ve burak yılmaz'ın zaman zaman gösterdiği performansı saymazsak ligin alt sıra takımlarının kadro kalitesinde. ha bir de haksızlık etmeyelim vasatı aşan semih, hakan balta, koray günther var.

    bana göre galatasaray eğer sakat veya cezalı değilse yukarıda saydığım adamları kullanmaya mecbur. elindeki en iyi 11 adamı yazıp ona göre taktik oluşturacak.
    kimse kusura bakmasın. emre itibarı düşük bir futbolcu olduğundan hata yap koçum taşaklarını yalıyım diyen yok. ancak 15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçı'nda kendisinden iyi futbolcu sayısı da galatasaray adına 2-3'tür.

    herkes eleştiri oklarını doğru yere yönlendirmeli. bu sezonun müsebbibi özbek kardeşler yönetimidir. zaten sahada 3-4 mevkisi aksayan bir takımda bırakın emre çolak'ı, wesley sneijder'in dahi iyi oynaması mümkün değil.
  • 4788
    melo - selçuk - emre üçlü orta sahasında iş yapar. hatta fatih terim'in 4'lü orta sahasında iç oyunucusu olarak da iş yapar. hatta rodrigez - selçuk - emre üçlüsü olarak orta sahada yine iş yapar. ama, hakan balta'nın ön liberoda oynayıp orta sahayı yumuşacık yaptığı bir orta sahada oynayamaz.

    15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçında kendisine zerre kızmadım. 5 kişi ile alan kapatan atletico orta sahasını içine bu adamı atıyorsun. yanında ise hiçbir şeye karışmayan, aldığı topu götünü dönüp yana veren bir adam varken o kalabalığı içinde bu adam o fizikle hiçbir şey yapamaz. ilk üç dört hatası tamamen bundan kaynaklı. sonra tepkiler gelince zaten dağıldı.

    tarafar maalesef bazı futbolculara karşı fazla sabırsız. mesela şu tepkiyi umut bulut'a, burak yılmaz'a falan göstermiyorlar. ya da sabri'ye.

    bence emre tamamen hamza'nın saçma orta saha kurgusunun kurbanı oldu. bu adam rodrigez - selçuk ikilisi ile birlikte real madrid maçında gayet iyi oynadı.
  • 4789
    antoine griezmann'la yaşıt. antuen ilk resmi maçına 2 eylül 2009'da, emre ilk resmi maçına 17 ocak 2010'da çıktı. okuduğunuz için teşekkürler.

    ek: griezmann'ın o tarihten geçen sene 30 milyon euro'ya atletico'ya transfer olana dek çalıştığı hocalar: martin lasarte, philippe montanier, jagoba arrasate. emre'nin hocaları: frank rijkaard, gheorghe hagi, bülent ünder, fatih terim, roberto mancini, cesare prandelli, hamza hamzaoğlu.
  • 4790
    bu adamı bir kez bile orjinal mevkisinde oynarken görmedim.
    önceden de söyledim burada.
    bu adamın orjinal mevkisi forvet arkası. hücuma yönelik ortasaha. yan mevkisi de sol kanat.
    onun dışında oynadığı pozisyonlarda hep sırıtıyor. koskoca futbolcular bile mevki değişikliğinden sonra bocalayabiliyor.
    emre ile hemen hemen aynı dönemlerde cska'da alan dzagoev ortaya çıkmıştı.
    dzagoev iyi de oynasa kötü de oynasa hem milli takımda hem kendi takımında çoğunlukla kendi orjinal mevkisinde bazen de sol kanatta (yan mevkisinde) sürekli oynuyor.
    biz ise neresi boşsa emre'yi oraya yamıyoruz. üstüne aynı pozisyonlara 33lik adamlar da alıyoruz.
    hem kendimizi üzüyüoruz hem emre'yi üzüyoruz.
  • 4791
    söylenenin aksine 15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçı'nda kötü başlamıştı ama sonra vasat devam ediyordu.

    gerçekten sıfır konsantrasyonla başlamıştı sanırım, pas hataları yapıyordu ve topu kontrol edemiyordu. sonra toparladı biraz, podolski ve wesley ile pas alışverişi gayet iyiydi bir ara.

    bundan sonra kontratak yakalama şansımız olan bir pozisyonda topu yine kontrol edemedi ve orada inanılmaz bir tepki oldu. yani burak yılmaz mesela bunlardan bir maç içinde onlarca kez yapıyor ve her maç oynayan adam yapıyor bunu ama ben böyle bir tepki görmedim daha ona. o noktadan sonra moral olarak bitti adam, yetmedi hamza olacak çapsız adamı oyundan çıkardı bir de sanki umut devre arasına kadar mucize yaratacakmış gibi.

    bu adamı kaybettik. istikrarsızdır evet ama bunun sorumluluğunun % 10'u kendisininse, % 90'ı da takıma gelir gelmez onu takıma koyan, iyi oynadığı halde takımdan kesen, formayı ona unutturan, sonra en kritik anda hadi buyur oyna diyen teknik direktör bozuntularındadır.
  • 4792
    15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçı'nda oynadığı sürece podolski'den, burak'tan, sabri'den daha kötü değildi.
    topu tutmaya ve mümkün olduğunca ileriye aktarmamız gerekiyordu.
    ileri uçtaysa neo-odunizm akımının öncüsü da qink burak yılmaz olduğundan, getirsek bile ilerde top tutamıyorduk.
    kadroda orada görev yapabilecek o anda sahada olan podolski vardı. ki o da yabancısı olduğu sağ kanatta oynatılıyordu.
    akılcı ve takımın gerçekten iyiliğini isteyen bir hoca, podolski'yi ileri uca atar, burak'ı çıkartır, burak'ın yerine jose'yi alır ve orta sahayı düzgün ayaklı oyuncularla kalabalıklaştırarak oyunu dengeye getirmeye çalışırdı.
    bunu 1-0 geriye düştüğümüzde yapardı.
    zaten daha doğrusu biraz aklı başında bir insan burak yılmaz'ı çoktan satmıştı ya neyse girmiyorum hadi oralara. maç özelinde konuşuyorum.

    hamza ne yaptı?
    emre'yi çıkartıp umut'u aldı.
    1 haftadır bir rahatsızlık sebebiyle kas gevşeticiyle yaşadığım için kahkaha ile karşıladım.
    normalde söverdim.
    bu bağlamda kas gevşeticileri tavsiye ederim.
    neyse.
    adam umut bulut'u aldı lan!
    bak valla, hadi burak yılmaz'ı çok tutmak istiyorsun, aranızda bir bağ var falan; arkadaş jose'yi, ne bileyim sinan gümüş'ü falan alsan yine bir nebze anlayacağım.
    adam emre'yi çıkartıp umut'u aldı.

    o an maçı birlikte izlediğimiz eşime dedim ki maç sonunda boku bu çocuğa atacak.
    attı da.
    emre fanatiği değilim ama sahada bir şeyler yapmaya çalışan bir insanı böylesine harcamak çok ağır şerefsizliktir.
    ben taraftara atarlanmam. taraftar yuhlarsa da haklıdır. sarılırsa da haklıdır. kendince haklıdır. taraftardır o. taraftara kızmak anlamsızdır manasında atarlanmam. esas kabahatli kim veya kimlerse onlara gitmek gerekir.

    çok merak edenler geçmiş yazılarıma baksınlar. eskiden emre'ye çok kızan insanlardan biriydim. ama allah var, bu çocuk çalıştı. oyununu basitleştirdi. zırt-pırt mevkisi değişmesine rağmen her zaman elinden geleni yapmaya çalıştı.

    dünki maç özeline dönüyorum tekrar.
    yapmak istediği şeyleri yapamadı.
    o an dediğim değişiklikleri yaparsın. oyun ilk durduğunda da yanına çekip "bozma aslanım moralini. sana güveniyorum. biraz daha sakin ol" dersin. güvendiğini gösterirsin.

    eyçeyç ne yaptı?
    yuhalattırıp oyundan aldı.
    yerine de umut'u aldı.
    maç sonunda da utanmadan sıkılmadan "oyunu ileri yıkacaktık da emre kötüydü yıkamadık"

    bu çocuğun yapacağı şey şu;
    devre arasını bekle. eyçeyç gitmezse "ben gitmek istiyroum" de. alacağın paraya falan da bakma, bas git. gerekirse çek ligine git. istersen yunanistan'a git. ama bas git kardeşim.

    oyuncusunu satanlardan hayır gelmez.
    biraz kafanı kullan. boşver türkiye'yi galatasaray'ı. kazanacağın parayı da kazanmışsındır. bedavaya da oynamazsın zaten merak etme. git belçika'ya mesela, parasına falan bakma, insan gibi yaşa. git hollanda'ya bak keyfine.
  • 4793
    15 eylül 2015 galatasaray atletico madrid maçındaki yuhalanma olayında taraftara çokça suç bulamıyorum. yani buradaki yapıcı yorumlara büyük saygı duyuyorum, çoğu yazar olgunca davranıp üzülmüş çocuğun düştüğü duruma. birkaç haftadır ilk 11'e dahil olmasını beklerken çıktığı ilk maçta 32. dk'da ıslıklanıp çıkması kağıt üstünde yanlış gözükse de, yuhalanmasına sebep olan hatalar inanılır gibi değildi. 3 kez üstüste topu ayağının altından kaçırıp kaybedince yeter dedi herkes. bu çocuk yaşça genç olabilir ama kazandığı kupa sayısı, gördüğü şampiyonlar ligi atmosferi falan dahil edilince ülkenin en kariyerli yerli oyuncularından biri. ben bu derece amatör hatalar görmeye tahammül edemiyorum artık, geçtiğimiz yıl hayatlarında ilk şampiyonlar ligi maçına çıkan arsenal beki bellerin ve bizim bek tarık çamdal'ın özgüvenleri bana bazı şeyleri sorgulatmıştı. veya anderlecht'in yetenekli ama 19-21 yaş aralığındaki gençleri ne denli rahat oynuyordu. bizim emre gibi bu yaşta, hem de iç sahada dizlerin titriyorsa, profosyonel futbolcuya asla yakışmayacak bu denli basitlikleri yapıyorsan, mesleğini de değiştirebilirsin çok net.
  • 4794
    konsantrasyon problemi olduğu apaçık belli.
    ya hocayla bir sorunu var ya da kendiyle.

    ancak ligde yedek oturup şampiyonlar ligi maçında ilk on bir başlaması herkes gibi kendisini de şaşırtmış olacak ki eli ayağına dolandı.
    bunu sinan gümüş yaşasa anlarım ancak yıllardır çokça derbiye çıkmış, gol atmış bir isim olarak emre'ye yakıştıramadım.

    bir anca önce kendini toparlamasını umuyorum. zira bu sene kendisine ihtiyacımız var.
    nicelik olarak çok nitelik olarak etkisiz bir orta saha rotasyonumuz var emre bu rotasyona bu haliyle bir şey katamaz.

    yuhalama olayına gelirsek; hocası zaten 32. dakika kendisini oyundan alıyor. bundan büyük protesto veya ceza olamaz.
    sen ileride yükseliş göstermesi ihtimaller dahilinde olan bir futbolcuyu yuhalayamazsın.
    oyuncuyu falan geçtim bu dar rotasyonda ihtiyacın olan futbolcuyu diri diri mezara koyarak galatasaray'ın önüne taş koyuyorsun.
    tüm suçlu elbette ki taraftarda değil emre de ilk günkü halini geliştiremedi ancak yuhalamak falan bana ters geliyor.
  • 4795
    bu adamın bir maçta yaptığı top kayıplarının 10 katını burak ve umut her maçta yapıyor. kabul emre atletico maçında berbat oynadı ama emre'yi günah keçisi yapmak çok anlamsız. günah keçisi arıyorsanız topu ileri oynamamaya yemin eden selçuk'a, ilk görevi savunma yapmak olan ama savunmayla alakası olmayan sabri'ye veya futboldan bihaber olan umut bulut'a yönelebilirsiniz.
  • 4796
    15 ağustos galatasaray atletico madrid maçı'nda sahada kaldığı süre boyunca sneijer'le birlikte burak'ın arkasında görev almış oyuncudur. bu kaos ortamında podolski sıkça orta sahada top almaya çalıştı. semih aldığı her topu rakibe verdi. demem o ki taktiksiz disiplinsiz bir ortam vardı ve sahadaki tüm oyuncularımız zaten kötüydü. iki üç pas hatası yaptı diye fatura ona kesildi.

    işte bu da emre sahadayken dizilişimiz.

    http://galatasaray11.com/kadro/emrec--9151
App Store'dan indirin Google Play'den alın