erden timur “
bir cisim yaklaşıyor” dediğinde herkes neyden bahsettiğini anlamıştı: operasyon.
ama öyle böyle değil, bildiğin organize işlerle galatasaray’a ayar üstüne ayar çekildi. tff’si, mhk’si, yayıncısı... hepsi sıraya girmiş sanki, kim ne koparırsa hesabında.
ve tüm bu olan bitene rağmen galatasaray yönetimi ne yaptı?
başta dursun özbek olmak üzere hepsi suspus. kulübün içinden geçiliyor, adamlar hala “efendilik kazanacak” modunda. e yeter be abi! efendilikle şampiyonluk arasında kalınca tercih belli, siz hala naifliğin kitabını yazmaya çalışıyorsunuz. daha doğrusu naiflik adı altında korkaklık yapıyorsunuz.
taraftarın çıldırması boşuna değil. çünkü sahada ter döken oyuncunun hakkını aramak, masa başında dönen işlere karşı dimdik durmak yönetimin işidir. ama siz bırakın savaşmayı, olanı biteni tribünden izliyorsunuz. yakında locadan da story atarsınız, “güzel maçtı” diye.
erden timur en azından çıktı, ne olduğunu açık açık söyledi. sizse ne hikmetse kendi yönettiğiniz kulübe yapılan operasyonlara “aman ses çıkmasın, büyütmeyelim” diye yaklaşıyorsunuz. e zaten ses çıkmayınca da, her gelen bir cisim bırakıyor ve altında kalan hep galatasaray oluyor. bu yönetim ise galatasaray'ı heba ederek kendi kişisel ilişkilerini koruma derdindeler.
son olarak tanım girersek,
galatasaray'ın iş bilmezlikte çığır açan, korkak, vasıfsız yönetimidir.