• 151
    devletin gerçekten ihtiyacı olan vatandaşlara destek vermesi gerekirken benim kulübüm dahil hiçbir kulübe 5 kuruşluk yardım yapmamasını istiyorum.
    ülkede her geçen gün işsizlik artarken, insanlar maaşlarını alamazken, enflasyon her geçen gün artarken yemişim futbol kulüplerini.
    batsınlar abi. hepsi batsın. adam gibi yönetmeyi öğrensinler. gerekirse avrupa'ya gidemesin geliri giderinden az olan kulüp. ama borçları sıfırlasınlar.
    borç batağındaki kulüpler beni ilgilendirmez. halkın refah seviyesi günden güne aşağıya gidiyor.
  • 153
    kendi kulübüm de dahil türkiye'deki kulüpler dernek statüsünde yönetildikçe borçlarının devlet bankası tarafından yapılandırması çılgınca bir fikirdir ayrıca sosyolojik olarak bakarsak da halkın özellikle ayağını yorganına göre uzatan kesimine bir nevi hakaret etmektir. aklıma yakın zamanda popülizm adına köprüden kaçak geçenlerin cezasının affedilmesi geldi. resmen köprüyü düzenli kullanan ailemin suratına küfür edilmiş gibi hissetmiştim.

    neyse elin adamı gelsin başkan olsun, genel kurul uyusun (dernek olmaya sığınıp adamı kayırsın), başkan borcu taksın, çeketi alıp çıksın gitsin sonra devlet bankası borçları yapılandırsın. güzel dünya vallahi...

    mustafa başkan nasıl bütçeleri kıstı, "her şube kendi yağında kavrulsun" kardeşim dedi. diğer kulüplere de örnek olsun. batan batar, su akar yolunu bulur.
  • 154
    kaynağı belirsiz ve güvenilir olmayan haber.
    ama detayına baktığınızda, "devlet ödeyecek" gibi bir sonuç çıkarmak güç.
    onun yerine, "yapılandırmadan bahsediyor".
    bu da sanki, devlet bankaları klüplere kredi sağlayacak, klüpler de , ziraat, vakıf, halkbank gibi devlet bankalarına borçlanacak gibi bir durum oluyor.
    ffp ile alakalı da , sanki konu fifa ve uefa ya gitmeden tff raconu kesecek gibi algıladım.
    tabi bunu neden klüpler ve daha önemlisi bu işin finansörü ister?
    klüpler batık mı? borçlarını ödeyemiyor mu?
    aslında hemen hemen bütün klüplerin teknik durumu "borca batık". ve buna ilaveten faiz sarmalında.
    ama bu hareketle bir tık öteye gidiyorsunuz.
    büyük hacimli kredi verip, bankalara ve piyasaya borçlarını kapatıyorsunuz.
    bunun iki basit nedeni olabilir:
    birincisi, alacaklıların aşırı derecede nakit sıkışıklığı ihtiyacını giderip piyasayı rahatlatmak isteyebilirsiniz.
    ikincisi de, klüpleri tamamiyle kontrol altına almak isteyebilirsiniz.
    zaman ne gösterecek bakıp göreceğiz.
  • 155
    uygun faiz ile yapılmayacaksa hiç bir anlamı olmayan yapılandırma işlemi..

    öncelikle sneijderin kafasindaki damarın entrysinde (bkz: #2695150) yazdığı gibi, devlet kulüplerin borçlarını ödemiyor, mevcut borcu yine faiz ödemek şartıyla uzun vadeye yayarak yapılandırıyor..

    aslında kulüplerin, yıllardır bankalarda * yaptığı, ödemesi gelen banka kredilerini, ödetmeyip tekrar uzun vadeye yaymasından hiç bir farkı yok.. bunun karşılığında bankalar teminat olarak gelirleri temlik ediyordu, hisse rehni alıyordu.. devlet bankaları da aynısını yapıyor olacak. yukarıda belirttiğim gibi piyasa faizinden yapılacaksa, bir fark yaratmıyor olacaklar.. tek fark, bırakın yapılandırma yapabilmeyi, aslında yarın iflas bayrağı çekmesi gereken bazı kulüplerin, kolayca yapılandırma yapması sağlanacak.

    galatasaray özeline gelince, (bkz: #2688841) entrymde belirttiğim gibi, bizim borcumuz yönetilebilir durumda ve gerekli yapılandırmayı kendimiz yapabiliriz. hatta yavaş yavaş verdiğimiz teminatlarımızı azaltmayı bile konuşabiliriz. eğer faiz farkı yoksa bu devlet eliyle yapılacak yapılandırmaya katılmamıza gerek yok.

    bir bankacı, bir vatandaş olarak ise bu yapılanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum.. ülkede bu kadar batık çiftçi, esnaf varken, devletin böyle bir kaynağı varsa bunu, zor durumda olan insanları desteklemek için kullanmalı.. adı üstünde ziraat bankası durumu kötü diye çiftçilere krediyi zor verirken batmış kulüplere böyle bir destek verirse, sonra kimsenin sosyal devlet demeye hakkı kalmıyor olacak..
  • 157
    devletin ziraat bankası aracılığıyla borçları yapılandırmasıdır.
    devlet, ziraat bankası aracılığıyla kulüple el koymayacaktır.
    batan krediler, görev zararı yazılacak, bu açık da halkın parasıyla kapatılacaktır.
    mesela yandaşlara verilip batan krediler için işsizlik fonunun kamu bankalarına sermaye olarak aktarılması gibi.

    daha fazlasını merak edenler google'a "görev zararı ziraat bankası halk bankası" falan yazarak detaylara ulaşabilir.
    batması gerekenin batmasını engelleyerek onlarca holding, yüzlerce şirket yaratmıştır bu yetersiz zihniyet.
    yüklerini de tabii ki vatandaşa yüklemiştir.
    şimdi de zombi kulüpler yaratacak ve yükünü vatandaşa yükleyecek, doğacak rantı cebine atacaktır.

    özetin özeti budur.
    herkese hayırlı forumlar.
  • 158
    yine güçlü olanların kayırıldığı bir eylemdir.

    örneğin istanbul'da yaşayan zengin olmayan normal vatandaşların tüm kredi kartı ve kredi borçlarını toplasan 4 büyüklerin 1 tanesinin borcu kadar etmez büyük ihtimalle. ama bu kulüplere yapılandırmayı "büyük" yapıyorlar. bir de diyorlar ki 2 yıl sonra ödemeye başlanacakmış ödemeleri.

    sen normal vatandaşa da(hele ki tarımcı ve hayvancıya) bu kolaylığı sağla herkes borcunu kapatsın 2 yıl sonra ödemeye başlasın. insanlar rahatlar. yaşam kalitesi artar, alışverişe başlar. ülke ekonomisindeki çarklar dönmeye başlar. tarımcı hayvancı vb. üretmeye daha şevkle başlar. yatırımlar da artar.

    ama gidip de halka bunu yapmak yerine futbolda böyle bir şey yapıyorlar! halk bir şey isteyince de "para yok!" hadi oradan!

    benim vicdanım hiç rahat değil bu yapılandırmadan. galatasaray'ımıza da yarayacak olsa da bu ekonomik koşullarda halka da aynı kolaylık sağlanabilmeliydi. halkın borcu kulüplerin borcunun yanında harbiden çerez parası kalırken... yazık. halka böyle bir yapılandırma yapılırsa büyük yük oluyorsa bu ne oluyor? benim yaklaşık 3bin tl kredi kartı ve bir o kadar da gss borcum var. ve de işsizim. taşıma suyuyla hayatımı döndürmeye çalışıyorum. bu kayırılan gruplar benim borcum kadarını saniyeler içerisinde harcıyorlar. yazık.
  • 160
    devletin kulüp borçlarını ödemesi doğru bir önerme değil daha doğrusu kulüp borçlarını yapılandırması olmalı bence bu konuda moderasyon el atmalı.
    belki beşiktaş ve fener kadar kötü durumda değiliz ama bizim de durum hala düzelmedi ne kadar düzelme emareleri gösterse de bir kere şampiyonlar ligine gitmezsek biz de tekrar sıkıntılı bir hale geliriz maalesef. yani demeye çalıştığım bizim de işimize yarar bu durum. ama ve lakin bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak bu durumu kesinlikle desteklemiyorum. devletin böyle bir durumda alacağı faiz getirisi ne kadar uzun dönemde artıya geçecek olsa da şu an ki konjonktürde reel anlamda zarar edecek. ülkenin bütçe açığı zaten malum. slumpflasyon emareleri gösteren bir ekonomimiz var. allah aşkına tek derdimiz futbol mu kaldı da beceriksiz yöneticilerin takımlarımıza verdikleri zararı biz niye ödüyoruz kardeşim!
    daha geçen yedek akçeleri bütçeye dahil etme konusunda iddialar çıktı. her şeyimiz tam da sanki sadece futbol takımlarımız batıyor. keza bu gelen parayı ne kadar iyi kullanacakları kulüplerin tartışmaya çok açık. bu işin sonunda devlet takımlara el koyup sonrada yabancılara satması ile devam edecektir. daha önce de bununla ilgili bir entry yazmıştım ve hatta ilk düşecek kalenin fenerbahçe olacağını belirtmiştim.
    madem bu kadar paramız var. gidin bu parayı doğru düzgün yatırımlar için kullanın. istihdamı arttırmak ve teknolojik gelişmeler ayak uydurmamız için yatırımlar yapın. yerli otomobil üretmek istiyoruz madem tesla gibi sadece elektrikli modellere yapın yatırımları. diğer tren zaten kaçtı bari bu konuda bir markamız olsun. ama yok biz kulüpleri kurtaralım da millet futbol izlesin. aç karna galibiyetlerimizi kutlarız artık. şanslıysak şampiyon olduğumuz gün simit ayranla kendimizi mükafatlandırırız!
  • 162
    devletin zengin züppelere yine peşkeş çektiği uygulama. kyk borçlarmız silinsin diyoruz ses yok! bir tek ses var oda biz niye ödedik borçlarımızı diyenlerden çıkıyor! kardeşim sen ödedin, ben ödeyecem, çocuklarımız ödeyecek nereye kadar gitcek peki bu devran? bu nasıl bir yaklaşımdır. birde almasaydınız derler ya çıldırıyorum amk sanki keyfi alıyoruz! bizim burs alacak kadar torpilimiz yok maalesef! neyse çok saptım konudan ama bu devlet milyarlarca tl keyfi borç yapan, ceplerini dolduran yöneticilere sahip bu kulüpleri kollayacağına evlatları olan öğrencileri kollasın!
  • 163
    reel anlamda hem kulüpler üzerinde söz hakkı elde etme hem de şikeci kardeşleri batmaktan kurtarma operasyonudur.

    memlekette milyonlarca vergi borcu olan esnaf, işveren vs dururken, milyonlarca gss borcu olan işsiz dururken, milyonlarca kyk borcu olan öğrenci dururken sen git kulüplerin götünü kurtarmaya çalış, yok öyle bir dünya.

    kendi kulübümüz de dahil bu iş için benim 1 kuruş vergim geçiyorsa kullanmak nasip olmasın hiç birine.
  • 165
    üç kuruş öğrenim burslarını kredi olarak verip işsizliğin tavan yaptığı ülkede verdikleri krediyi (500 lirayla geçinmek ne kadar mümkünse hakiki bir kredi veriyorlar sanki) öğrencilerden mezun olunca geri isteyen devletin, yurtdışına transfer görüşmesine gidip eli boş dönen, dönmese de hayvan gibi komisyon yiyen yöneticilerin içtiği şarabı bile ödeyen kulüplerin borçlarını ödemesi olayıdır.

    ülkenin büyük kulüplerinden önü mali ve sportif açıdan en açık kulübü galatasaray olması sebebiyle en az faydayı bizim göreceğimiz, fenerbahçe ve beşiktaş’ı kurtarma operasyonudur.

    ama durum tam tersi olsa dahi, mehmet özbek’in otel masraflarının benim vergimden ödenmesi midemin kaldırabileceği bir olay değildir.
  • 166
    birileri van persie üzerinden klübünü borçlandırsın, gariban çiftçinin; 2 ay vadesini geçirdi diye tarlasına el koyan ziraat bankası tüm kaynaklarını seferber etsin.
    bir takım biraderler otelleri üzerinden para aktarsınlar, konut kredisi için eline düşünce 1'e 2,5 faiz alan ziraat bankası imdatlarına yetişsin.
    birileri 9,5 numara sevdasına milyonlarca euroyu transferde çarçur etsinler, önce kulübünü kendisine borçlandırsın, sonra da futbolun başına geçsin, sonra aynı banka onu medya patronu yapsın sonra da deli gibi memleket sandıklarını kulüpler için feda etsin.

    soran olursa devlet bankası, tarımın, çiftçinin dostu dersiniz.
  • 167
    ts anlaşmayı tamamlayıp açıklamasına rağmen diğer 3 kulüpten henüz bir açıklama yok.

    cl'ye katilmasak bile yıllık gelirimiz 100-150m arası. maaş giderlerini 40m seviyelerine indirmeyi planlıyoruz ki, bu da her sene 100m'a yakın artı demek.

    bu para şimdiye kadar borca bile değil, borcun faizine giderken 2 sene ertelemeli bir ödeme elimizi rahatlatacak, itiraf edelim.

    borcun döviz kısmı halledildikten sonra da, cl'ye katilmasak bile kendi yagımızda kavruluyor olmamız gerek.
  • 173
    zamanında başka bir olay için kullanılmış sözü burada alıntılamak isterim.
    başkanımız ünal aysal: "bu ateş üfleyerek sönmez, çözüm zamana yayılamaz.

    sen istediğin kadar kredi ver, para pompaşa, borçları ertele bu zihniyetler bu kulüplerde yer aldığı sürece türk futbolu bir adım ileri gidemez.

    yapılması gereken iki temel şey var.
    1.si kulüpleri denetim altına almak. denetimden kastım harcamaları denetmelek değil, yani sen çok harcamışsın biraz daha az harca demek değil. sen ne kadar yolsuzluk yapmışssın buna bakmak. x oyuncu a kulubunde 500 bin tl'ye oynarken, sende niye 1 milyona oynuyor diye sorgulamak. ya da menajer komisyonlarını kıyaslayıp paranın kimin cebine aktığını sorgulamak.

    örnek: dursun özbek'in galatasaray'a kendi yiğeni için otel faturası kesmesi
    2. örnek: tolga ciğercinin almanya'da kazandığının 5 katına bize imza atması (şansa bak yine dursun özbek zamanı)

    2. basiretsiz yöneticinin yaptığı hatanın faturasını kulübe değil yöneticiye kesmek. spor kulüplerinin başındaki insanlara bakcak olursak bir çoğu sırf daha fazla tanınıp kamera önüne çıkabilmek için futbolla ilişkisini kesmiş 35 yaşındaki dünya yıldızlarını ülkemizde oynatmaya çalışıyorlar.

    örnek: antalyaspor'un hem eto'o'yu hem de nasri aynı zamanda kadroda bulundurması ve bu 2 futbolcuya yıllık 7 milyon euro para ödenmesi. her ne kadar eto'o ciddi manada katkı yapsa da antalyaspor gibi guzide bir kulübümüzün bu 2 futbolcuyu aynı anda oynatacak bütçesi olması imkansız. sonuç: antalyaspor'un 2018 yılı borcu 303 milyon tl.

    2. örnek: dursun özbek'in yıllık 65 milyon euro bütçeyle ligde 6. sırada bitirecek kadro kurması. bu beceriksiziğin faturasını kovduğu teknik direktöre mi kesmek lazım yoksa kulübe mi? tabi ki pek saygıdeğer başkanımız dursun özbek'e.

    sonuç: türk futbolunu dursun özbek ve onun muadilleri batırmaktadır.
  • 174
    bi kere yanlış bir nokta var. devlet kimsenin borcunu ödemiyor. devlet bankası kulüplere kredi veriyor borçlarını kapatsınlar diye. çünkü factoring şirketlerine borçlar var. bazen kulübün aylık kazancı eski borçların faizine bile yetmiyor. aylarca sadece faiz ödüyorsun. ana parayı azaltamıyorsun. yapılandırma ile bunun önüne geçildi. eğer iyi bir planlama ile gidersen 5 senede düzlüğe çıkabilme imkanın var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın