• 45
    içimde ciddi kuşkular ve korkunç endişeler var. öyle bir projedir ki ali koç'un fenerbahçe adına ısrarla yüksek borç miktarı beyan etmesinin sebebi olabilir. daha doğrusu olduğuna inanıyorum. zira kulüp içerisinde ali koç tarafından zikredilen borç miktarına ciddi itirazlar var. üstelik bu durumun her fırsatta üzerine basa basa dile getirilmesi bana baya ilginç geliyordu. sergilenen tavır bu proje ile anlam kazandı.

    yaz ordan fenerbahçe'ye faizsiz bi 500 milyon tl daha...
  • 7
    hangi özel banka bu kadar yüksek bedelli bir kaynağı, bu kadar düşük faiz ve uzun vadeyle kullandırmaya yanaşır ki? hem de karşılığında hiç bir teminat alamayacağı batık kulüplere...

    geriye bir tek devlet bankaları kalıyor; bence hükümet ülke ekonomisine hiç bir fayda sağlamayacak bu kaynak israfını yapmaya yanaşmaz ki hele dışardan tefeci faiziyle zar zor kaynak bulabildiği şu dönemde.

    ölü doğmuş bir girişim olduğunu düşünüyorum.
  • 76
    galatasaray'ın borç bilonçosunu bilmiyorum ama en çok zorlayan konunun faizler olduğunu biliyorum. faizleri ödemekten ,ana para ödenmiyor ve borç miktarı azalmıyor. ticaret hukuku olarak ne kadar mümkün bilmiyorum, yapılması gereken bu borç kaleminin , galatasaraylı iş adamlarının oluşturduğu bir tüzel oluşumun borcu devralması (aralarında para toplanarak borcun ödenmesi), kulübün borcu faizsiz olarak bu tüzel oluşuma ödemesi idi. böylece ana para ödenmesi ile borç 5-10 yıl içerisinde biterdi. öbür türlü faiz ödemekten dolayı borç azalmayacak. ama ülkenin bulunduğu ekonomik durum ve güvensizlikten dolayı bunun uygulanabirliği mümkün değil. ne bu tüzel kişiliği oluşturucak iş adamları, ne de ödenecek paranın değerini koruyacak ekonomik bir sistem var.
    yine ve yine fenerbahçeyi kurtarmak için yapılan bir yapılandırma.
  • 133
    galatasaray aş'nin son açıkladığı finansal raporlarda 1 milyar tl kısa vadeli yükümlülüğümüz bulunuyor. bunu devlet destekli planla ve uygun faiz oranlarıyla uzun vadeye yaymak galatasaray için oldukça rahatlatıcı olurdu.

    finansal açıdan iyi işler çıkaran mustafa cengiz yönetimi de büyük bir hevesle bu projeye destek veriyor görünüyordu. evet belki rakiplerimize göre iyi noktadayız ve düze çıkma ihtimalimiz daha yüksek ama yine de desteğe ihtiyaç duyuyor durumdayız.

    ekonomik özgürlüğü elimize almanın kısa yoluydu bu, o yol kapandı. bir süre daha sürünmeye devam edeceğiz. inşallah dönülmez noktalara tekrar girmeden iyiye gidişi devam ettirebiliriz diyelim.

    ülke batarken batık spor kulüplerini kurtarmak da etik değildi zaten pek. önce bir karnımız doysun, sonra pasta yeriz.
  • 134
    ali koç isterse uzaydan kredi bulsun. hiçbiri bu krediden avantajlı olamazdı. nerdeyse sıfır faiz ile herkesin borcu el değiltirecekti. tabi kimse dr ödemezdi zaman içinde. bi de af çıkardı olan milletin parasına olurdu. şampiyonlar ligi geliri olmadan bütün kulüpler zarar eder. yani 18 takım içinden 1 tanesi kar eder normal şartlarda. krediyi ödeyemez kimse.

    bu kulüplere vereceğine işçiye, çiftçiye sübvansiyon versin ziraat bankası. çok daha hayırlı olur.
  • 19
    ülke sporuna zerre katki sunmayacak hatta uzun vadede sporu bitirecek hadisedir.
    ulkede hergun bir fabrika kapanma veya küçülme karari alırken; insanlar işsiz, parasiz kalirken veya maaslarini gec ve hatta parca parca alirken; ülke ekonomisini düzlüğe cikarmasi gereken hükümetimiz neymis kulüplerin borçlarını ödeyecekmiş.
    ödemeyin kardeşim. hiçbir kulübün ne borcunu ödeyin ne de borcunu affedin.
    emin olun kulüpler kisa vadede bocalarlar, avrupaya gidemezler falan ama uzun vadede mali yapılarını daha düzenli hale getirirler. kulupten nemalanmaya çalışanlar yerine gercekten kulüplere gönül verenler, ileriye taşımaya hevesli insanlar gelirler yönetimlere.
    futbol evet kitlelerin afyonudur, evet hepimizin sevdigi spordur ama insanlar aç kalmaya başladıkça, çocuklarının taleplerini yerine getiremedikçe futbol da baska sporlar da anlamini yitirecektir.
  • 21
    bu ekonomik ortamda gerçekleşmesi çok zor olan durum... devlet bu takımların borcunu falan ödemez çünkü yeterince kaynak yok.
    devlet bankası desteğine gelince belki olabilir, zaten aşağıda yazdım , ama orada da kanal daraldı, oranlar yükseldi. tüpçü zaten medya kuruluşlarını alırken devlet bankalarının sermaye kapasitesini oldukça azalttı. böylece tüpçü , hem fb'yi, hem de bjk'yi bitirdi ve fbjk kardeşliğini taçlandırdı.

    peki ne yapabilirler?
    bütün özel banka ve kişilere olan borç, tek devlet bankası tarafından ödenip, bu borç tek kredi olarak uzun vadeye yayılır. fbnin kendi borcu tek başına 650 milyon dolar, bütün klüplerin hep beraber tahmini 1,5-2 milyar dolar . zaten bu yükün altına girmek sermaye karşılama oranları kabul edilen düzeyin altında özel türk bankalarını, daha da tehlikeye sokar. ayrıca önümüzdeki on yıl boyunca devlet bankalarının kredi gücünü çok düşürür, bunun da etkisi direk seçimde görülür. üstelik bu fbnin sadece faiz ödeme rakamını azaltır, ana borç kol gibi durur, uefanın ffp kriterlerinde ana borçta önemli bir kriter. uzun lafın kısası , bu kredinin uzun vadeye yayılması sadece kredi faizi taksidi tutarını azaltacağından kısa vadede fbnin elini rahatlatır, ama uefa ve genel borçluluk olarak hiçbir fayda sağlamaz. borç çığ gibi artar.

    bunun dışında devlete vergi silme ve ufak tefek teşvik olur ama o da çok az, pansuman etkisi yapar

    bir de gözden kaçan başka bir hamle ali koçun savunma bakanını ziyareti... onun için fb tarihine baktığımızda eski fb başkanlarının hepsini savunma sanayisi ile iş yaptığını ve generallerle kol kola dayanışma içinde olduğunu görürüz. ali şen, bayülken, tahsin kaya, aziz yıldırım, ve hatta adaylar saadettin stewen sarar bile orduya savunma sistemi ve silah satmıştır. hatta bir zamanlar iyi kar marjı ile orduya silah satmak için fb başkanlığı çok önemli bir mevki idi. ali koçun bir sürü bakan varken ( maliye, spor, vs), tutupta savunma bakanı ile görüşmesi bu olasılığı akla getiriyor. ama o devirler geçti, savunma sanayi başka türlü yapılandı, koç grubunun savunma şirketleri de artık ihaleleri kaybetmeye başladılar.

    benim aklıma gelen geçerli senaryo, ali koç iyice rezil olup yüzüne gözüne bulaştırmasından sonra görevi bırakmasıyla birlikte , fbnin konkordato ilan edip başa kayyum atanıp endirek olarak devlete bağlanmasından sonra bir şekilde rahatlatılması olabilir.
  • 25
    ekonomimiz pamuk ipliğinde ilerlerken, 600 milyon dolarlar hibe edilemez bence. edilirse zaten dolar kaldığı yerden tırmanmaya devam eder. ekonomik kalkınma planları açıklanmış ve kemerler sıkılmaya başlanmışken, kulüplere milyonlarca dolar hibe edelim diye kimse demez. dememeli. ama yapılandırma olabilir, borç vadeleri belki uzatılabilir. o konuda bir şey diyemem.
  • 147
    birilerinin çöküşe geçen fenerbahçe'yi kurtarma çabası olarak da adlandırılabilecek saçma sapan şey. kulüpler batarsa batsın. fenerbahçe, galatasaray farketmez. millet borç içinde çırpınırken hiçbir şeye faydası olmayan, spora bile katkı vermeyen büyük kulüpler ekonomik olarak kötü yonetiliyorlarsa bir zahmet batsınlar. devletin vazifesi x-sporu kurtarmak olmamalıdır.
  • 28
    durum "hükümetin" değil "devletin kulüp borçlarını devralması" durumudur. olayı siyasi bağlamda tartışmanın yeri burası değil ama sportif açıdan bakarsak kulüpler birkaç yere borçlanmak yerine tümüyle devlete borçlu oluyorlar. borcun silinmesi, yok olması gibi bir durum yok yani ortada.

    gazete ve dergicilikte bir "başlık - alt başlık - metin" kuralı vardır. başlık metni okutmak için meraklandırıcı hatta biraz provake edici bir metindir. amaç başlığı okuyunca alt başlık ve metni okumaya yöneltmektir. ancak bizim gibi okumaktan hiç hoşlanmayan toplumlarda başlığı içerik olarak algılayıp, olayı bunun üzerinden tartışmaya sebep oluyor.

    biz borçlarımızı kendi imkanlarımızla, kendi dinamiklerimizle makul boyutlara indirmişken, başkalarının borçları başa çıkılamayacak hale gelince kurtarma operasyonuna girişmek doğru mu yanlış mı ayrıca tartışılır ama önce olayın ismini doğru koyalım.
  • 31
    devletin içinde bulunduğu ekonomik durumda mümkün olmayandır. tıpkı kulüplerimizde olduğu gibi devlette de deniz bitti. ayrıca bu hamle siyasi olarak da kendilerine artı değil eksi olarak yansır. ben bile bu kadar fanatik halimle böyle bir şeyi kabul edemem. anadolu takımının başına geçip servetine servet katan kan emicilerin bokunu neden millet temizlesin?
  • 150
    devletin kuluplerin borçlarının ödemesi degildir. ziraat bankasi kanaliyla borc yapilandirilmasidir.

    isleyisi anlatayim, dimaglar bilgilensin ve senaryonun aslinda ne olduğunu gorsun.

    1. ziraat bankasi belirli bir orandan kuluplerin borclarina karsilik kredi verecek. ama bu kredi kulubun kasasına girmeyecek. direkt alacaklilara gidecek.

    2. kulupler bankaya borclanacak. tabii bu surecte borclar taksit taksit sozlesme/sartlar baglaminda odenecek. (odenemeyecek)

    3. klasik populizme batmis turk kafasiyla yonetilen kulupler daha da kotu yonetilerek (yonettirilerek) daha fazla borclanacak.

    4. ekstra borclar ve devlete olan borc sebebiyle bir sure sonra baskilar baslayacak.

    5. bu baskilarin sonucunda devlet ziraat bankasi eliyle kuluplere el koyacak.

    6. el koyulan kulupler 3 kurusa once yandasa, sonra o fiyatin 3 katina yabanciya satilacak.

    7. ozellikle super lig'de dernek statüsünde kulup kalmayacak. yabanci sirketlerin fink attigi bir lige evrilecegiz.

    ha bunun tek artisi, cok kaliteli bir futbol izleyecegiz. tff, mhk vs. lige müdahale edemeyecek. kaliteli ayaklar gelecek. belki de bir fransa, almanya kalitesinde ligimiz olacak. ama olan öz degerlerimize olacak.

    simdi bu yukaridaki komplo teorisine olmaz diyenler? yakin tarihi incelesin, ona gore tekrar okusun.

    edit: yakin tarihi okuyun dedik, okumadan abuk subuk ozel mesaj falan atmayin ya da bu entry'e cevap niteliginde entry girmeyin. suyun başından bildirdim. saygilar.
  • 90
    neden devlet bankası yapıyor, malum klubün yapılandırmasını adı üstünde yapı ve kredi işlerine bakan banka yapsın. bankanında klubün de patronu aynı değil mi? alışmışlar tabi sahipsiz ülkede her şeyi halkın sırtına itelemeye. ben sonuna kadar karşıyım. borcu yapan ödesin. ödemiyor mu batsın, galatasarayım da batacaksa batsın. amatöre düşsün gene de destekler çıkarırız düzlüğe fakat bunu yetimin hakkıyla, devletin parasıyla yapmayız gönlümüzle yaparız.
  • 117
    kesinlikle uzak durmamız gereken "tüpçü projesi".

    konuyla ilgili güzel bir analiz yapılmış, haberi sonuna kadar okuyunca aslında kimin batık, kimin önümüzdeki yılları domine edebileceğini ve tabi kimin önünün kesilmek istendiğini açıkça anlayabiliyorsunuz. rakamlara ek olarak garantiye alınmış riva ve florya projelerini ve diğerlerinin "projesizliklerini" de düşünerek bakarsanız neyin ne olduğu gayet açık.

    https://www.haberturk.com/...acak-2285488-ekonomi

    ama "galatasaray en borçlu kulüp, galatasaray avrupadan men yiyecek, galatasaray batiyor yeeeaaaa".
  • 49
    başka ülkede olsa halk buna sokağa dökülür.

    ben maaşımın büyük kısmını daha elime geçmeden ödüyorum, yaptığım her harcamada keza aynı şekilde büyük oranda vergi içeriyor. çok şükür ben bu ülke standardına göre iyi yaşıyorum, ama asgari ücretle çocuk okutmaya çalışan, işine aç gidip gelen milyonlarca aile var. ne hakla kulüplerin savurganlığının bedeli bizim sırtımıza yüklenebilir ki?
  • 155
    uygun faiz ile yapılmayacaksa hiç bir anlamı olmayan yapılandırma işlemi..

    öncelikle sneijderin kafasindaki damarın entrysinde (bkz: #2695150) yazdığı gibi, devlet kulüplerin borçlarını ödemiyor, mevcut borcu yine faiz ödemek şartıyla uzun vadeye yayarak yapılandırıyor..

    aslında kulüplerin, yıllardır bankalarda * yaptığı, ödemesi gelen banka kredilerini, ödetmeyip tekrar uzun vadeye yaymasından hiç bir farkı yok.. bunun karşılığında bankalar teminat olarak gelirleri temlik ediyordu, hisse rehni alıyordu.. devlet bankaları da aynısını yapıyor olacak. yukarıda belirttiğim gibi piyasa faizinden yapılacaksa, bir fark yaratmıyor olacaklar.. tek fark, bırakın yapılandırma yapabilmeyi, aslında yarın iflas bayrağı çekmesi gereken bazı kulüplerin, kolayca yapılandırma yapması sağlanacak.

    galatasaray özeline gelince, (bkz: #2688841) entrymde belirttiğim gibi, bizim borcumuz yönetilebilir durumda ve gerekli yapılandırmayı kendimiz yapabiliriz. hatta yavaş yavaş verdiğimiz teminatlarımızı azaltmayı bile konuşabiliriz. eğer faiz farkı yoksa bu devlet eliyle yapılacak yapılandırmaya katılmamıza gerek yok.

    bir bankacı, bir vatandaş olarak ise bu yapılanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum.. ülkede bu kadar batık çiftçi, esnaf varken, devletin böyle bir kaynağı varsa bunu, zor durumda olan insanları desteklemek için kullanmalı.. adı üstünde ziraat bankası durumu kötü diye çiftçilere krediyi zor verirken batmış kulüplere böyle bir destek verirse, sonra kimsenin sosyal devlet demeye hakkı kalmıyor olacak..
  • 177
    devletin kulüp borçlarını ödediği de yok, bankaların kıyak geçtiği de.

    tüm borçları konsorsiyumun ödeyip, kulüplerin de bu konsorsiyuma borçlandığı bir süreç var.

    üstelik bankaların da yine bir faiz geliri söz konusu.

    zaten büyük ve köklü şirketlerin kredi alırken, standart vatandaş gibi faiz oranlarından almadığı ortada. her kulüp taşınmaz, potansiyel gelir vb durumlara göre faizlendirme yapılmıştır.

    bu konuda fb,bjk,ts gibi takımlardan yüksek bir orana anlaştıysak yönetime büyük eleştiri gelir.

    en çok taşınmazı olan, en çok şampiyon olmuş ve olması muhtemel takımın diğer kulüplerden çok daha düşük bir oranla kredilendirilmesi gerekir.

    bir de bankalar tarafına bakarsak, bu ekokomik krizde bu kadar yüklü kredileri kimse çekmezdi, kusura bakılmasın. bankalar için de karlı bir süreç oldu.

    (bkz: win win)
  • 122
    özellikle, inanılmaz ölçülerde faiz yükümlülükleri bulunan beşiktaş ve fenerbahçe'ye yarayacak eylem.

    faktoring firmalarının ne şekilde çalıştığını, ortalama kaç faizle kredilendirme yaptıklarını az çok tahmin ediyoruzdur hepimiz...

    (galatasaray'ın bu kalemdeki şansı, tahmin ediyorum ünal aysal dönemi'nde, faktoring ve yabancı para kredilerinin büyük bir çoğunluğunun, denizbank'la imzalanan bir yapılandırma anlaşmasıyla, borçların banka faizi ve türk lirası'na çevrilmesi olmuş)

    --- alıntı ---

    bankadan kredi alınamama gibi durumlarda yüksek faizle kredi veren faktoring firmalarından kredi alan kulüplerin listesi yayınlandı.

    1- beşiktaş 502 milyon tl
    2- fenerbahçe 278 milyon tl
    3- trabzonspor 16.9 milyon tl
    4- galatasaray 16.4 milyon tl

    (habertürk finans)

    https://twitter.com/.../1082956238080671744

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın