• 85
    ne halt ettiklerini, kaç kişiyi kurşuna dizdiklerini, kaç kişiyi evine kapisina yapilan kaynakla hapsedip ölüme terk ettikmeri belli olmayan. insan hayatının değersiz olduğu ve doğmak için en şanssız coğrafyalardan biri.

    kaç gündür hasta diye toplanan kayıp çocuklarinı arayan annelere yapmak lazim güzellemeleri.

    faşist , vahşi kapitalist ve diktatoryal bir ülke ne eksik ne fazla. leş.
  • 88
    çin seddinin bütün ülkenin etrafına yapılarak dünyadan izole edilmesi gereken ülke.:) çin virüsü, pardon covid19 vakalarının bittiğine kesinlikle inanmıyorum.

    dünya ile bağlantılarının tamamen kesilmesi nedeniyle uğradıkları ekonomik kaybın korkunç boyutlara ulaşması nedeniyle, algı ve piar çalışmaları yaptıklarını düşünüyorum.

    çin’de vakanın bittiğine inanmak için en az iki yıl beklememiz gerekir. bu kadar kalabalık, bu kadar diktatöryal bir ülkenin dünya’dan gizleyemeyeceği hiçbir şey yoktur. ilk tespiti yapan doktoru önce hapsedip sonra öldürmeleri ve uygurlara yaptıkları, artı yemek kültürsüzlüğü (her türlü canlıyı yeme kültürü) uzak durmamız gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

    bir çinli doktorun, uygur çocuklarının koronavirüs bahanesiyle ailelerinden alınıp organlarının çalındığı şeklindeki iddiaları ise çok daha korkunç. umarım gerçek değildir.
  • 73
    i have a dream...

    sporun kalbine hançer saplamış faşist-komunist diktatörlük. abd dünya savaşına girse yine oynanırdı maçlar. en büyük suç bunların. kasımda işi ciddiye alsalardı martta çözülmüş olurdu. martta patlamazdı.

    son virüs olayıyla alakası olmaksızın ben bu devletin yok olmasını hayal ediyorum yıllardır. batılılar orta doğu petrolleri yüzünden buralara harcadıkları mesaiyi bir hindistan-çin savaşına ayırsaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu. biraz sadistçe olduğunu düşünebilirsiniz ama bunların dünyaya ve beraber yaşadıkları diğer topluluklara verdikleri zararı dünyanın geri kalanı vermiyor.

    uygur türklerine yaptıkları zulüm konuşulmayacak kadar büyük. yaptıklarını öğrenmek bile ağır geliyor. yanımda bu mevzuyu açtırmıyorum. çünkü ağlamadan düşünemiyorum konuşamıyorum hali hazırda yaşananları. bizzat zulmü yaşayan soydaşlarımızı düşündükçe nefes alamıyor gibi oluyorum. bu zulümleri dünyaya yaydıkları pisliklerinden kaynaklı virüslerinden daha büyük bir zulüm.

    fırsat bulsalar dünyanın geri kalanını canlı canlı yer bunlar.
  • 60
    belki insani açıdan çernobil kadar ağır bir kaza olmasa da covid-19 çin'in çernobilidir. bu virüs kasım ayında biyolojik silah geliştirme laboratuarında bir şeyler ters gitmesi yada çin'i rakip, tehlike olarak gören ülkeler tarafından kasıtlı ters gittirilmesi sonucu çıktı ortaya. ancak bunu sakladılar. doktoru tehtid ettiler. çernobil'de patlama olduğunun saklanması, profesör legasov'un tehtid edilmesi falan ne kadar benzer değil mi? bu virüsü neredeyse yıl başına kadar sakladılar. bu süre zarfında hiç bir şey yapmadılar. bu dönem çinli turistlerin genel olarak italya'ya seyahat ettiği bir dönemdi. onların bu saklama olayı yüzünden virüs italya'da yayıldı. 94 milyar dolarlık bir zarardan söz ediliyor italya'da ve bu virüsle en büyük savaşı veren ülke konumunda. şöyle düşünün bu virüs yaz aylarında rusya'da çıksaydı en çok kim etkilenirdi? önce antalya, muğla, izmir ardından da bütün türkiye. sanırım italya olayı daha iyi oturdu şimdi kafanızda. bizim bilmişler de gelmiş diyorlar ki çin virüs'e karşı müthiş bir mücadele verdi. takdir edilesi. gelin bunu italyanlara anlatın. ağzınıza kürekle vururlar.
  • 54
    kimse kusura bakmasın ancak şu yarasaların, farelerin, canlı mürekkep balıkların yendiği videolara bakılırsa gayet de lüks restaurantlar olduğu görülüyor. yani bu ülkede yayılan virüsün fakirlikten veya yokluktan yayıldığını hiç zannetmiyorum. hani bazen ünlüler istediği her şeyi yapabileceği kadar para kazanır da saçma sapan şeyler yapar ya aynı onun gibi düşünün.

    dünyanın popülasyon olarak en büyük iki ülkesinden biri.
  • 108
    isteyen ırkçı diyebilir bu yaklaşımımdan ancak bu çinliler ve hindular dünya üzerinden silinse gram üzülmem.

    ne lan yok pokemon ye yok ejderha ye yok yarasa ye yok bok ye.

    bir birinin sıçtığı nehirde yıkanan hindular bir de bu otu boku yiyen çinliler. ayar oldum aşırı kuruldum bunlara.

    kimse demesin şartlar öyle böyle diye. dubai'de nice bolluk içinde yaşayanlarının bile ne pislik olduklarını ve bunu alışkanlık haline getirdiğini biliyorum.

    insanlar siz boktan şeyler yiyorsunuz diye ölmek zorunda mı lan!? millet anasını babasını en sevdiklerini kaybediyor sizin yüzünüzden reziller.

    dünyanın lağım çukuru olan ülke.
  • 10
    avrupa futboluna adeta sunni teneffüs yapan, çarık çürüğe eşek yüküyle para ödeyen futbol takımlarına sahip ülke. peki bu değirmenin suyu nereden geliyor? güzel insan bülent timurlenk'ten kopyalayıp yapıştıralım:

    --- alıntı ---

    ne kazanıyorsan iki katı

    bazen bir film ya da dizi bile bir spor dalının kaderini değiştirebilir. beyaz gölge ile büyüyen kuşakların okul ve semt sahalarındaki -hele bir de filesi varsa- tadından yenmeyen tek pota maçlarından az mı oyuncu yetişti bu ülkede? futbol bizde de güney amerika'da da hala ve çokça sokakların, mahalle sahalarının, plajların apartman boşluklarının oyunu. bir ülkede futbol ve tribün kültürünün yerleşmesi zaman alır. bu sevda naklini ne parayla ne de büyük yıldızlarla 1-2 yılda yapamazsanız. bir kuşak biraz sever belki ama bir sonraki kuşakta atılan tohumlar yeşerir. geçmişte abd'de ve japonya'da, son yıllarda ise çin'de olduğu gibi. japon futbol animelerinin "güzel oyunu" sevdirme projelerinde nasıl başrol oynadığını anlatmaya gerek yok galiba. japonların çizgi film karakterleri futbolu sadece uzakdoğu'da değil tüm dünyada da daha sevilir ve oynanır bir oyun haline getirdi.

    abd'nin 40 yıl önce bütün veteran starları cosmos çatısı altında topladıkları projenin bugün yükseltilmiş versiyonu abd futbol ligi. avrupa kıtasında her şeyi kazanmış, kariyerlerinin sonuna gelmiş yıldızlar (henry, gerrard, beckham) ve şaşırtıcı derecede erken yaşta amerikan rüyasının büyüsüne kapılan yetenekler (giovinco, giovani dos santos), son dünya kupaları'nın artık esaslı takımı mertebesine erişmiş abd'nin yolunu tutuyorlar. abd'de alt yapı çalışmaları, kadın futbolunun gelişimi bu sayfalara sığmaz ama dünyanın en güçlü ekonomisi artık avrupa kıtası dışında kendine ciddi bir rakip buldu. 1.5 milyara koşan nüfusuyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan çin ve onun sadece 12 yıllık tarihe sahip olan süper lig'i. abd ve çin arasındaki fark ise abd kulüpleri kariyerinin sonundaki yıldızlara bonservis ödemeyip, büyülü dünyanın bir parçası olmaya davet ederken, çin kulüplerinin futbol ekonomisini bilenler için akıllara ziyan bonservis bedellerini gözden çıkartıp, futbolculara "kulübünde ne kazanıyorsan iki katı" diyerek baştan çıkarmaları. yılda 10 milyon euro'ya çin'e giden drogba ve anelka çabuk sıkılıp döndüler kıtaya ama bu ara transfer dönemi de gösterdi ki, çin kulüpleri hem finansal olarak zordaki avrupa kulüpleri için oksijen tüpü, hem de yıldızları astronomik rakamlarla ayartan bir oyunbozan.

    chelsea'de oynayıp brezilya milli takımı forması giyen 28 yaşındaki ramires'in premier lig'den ayrılıp çin'e gitmesinin arkasında londra'da kazandığının iki katı olması dışında başka ne olabilir ki? geçen sezon beşiktaş taraftarının pamuklara sardığı, duvarlara poster olmuş demba ba için gelen teklife hangi taraftar hayır diyebildi? ya da beşiktaş'ı çok seven demba ba, şampiyonluk hedefini bırakıp neden çin'e gitti? sevilla'dan ayrılan mbia neden trabzonspor'a gelmişti. çünkü sevilla'nın verdiğinin iki katını vermişti trabzonspor. çin'de 2004 yılında futbol ligi kurulduğunda ahmet dursun,tarık daşgün ve semavi uzun uzaklara futbol oynamaya giden ilk türk futbolcular olmuş, ahmet dursun kısa zamanda pes edip geri dönmüştü. o günlerden sonra çin'e futbolcu ihraç edemedik ama görünen o ki uefa'nın finansal kıskacında boğulmak üzere olan tüm kulüplerimiz bir iki yıl içinde çin'e futbolcu satmak için ellerinden geleni yapacaklar. 2004 yılında 12 takımla oynanan lig, 2014 yılında adını çin süper ligi olarak değiştirdi ve artık 16 takımla yola devam ediliyor. ülkenin en büyük emlak ve inşaat gruplarından evergrande'nin desteğini arkasına alan guangzahou'nun adını artık dünyada bilmeyen yok. son 5 sezonda şampiyonluklara ambargo koyan ve son 3 yılda iki kez asya şampiyonlar ligi kupası'nı kazanan guangzahou evergrande'yi brezilyalı teknik adam luis felipe scolari çalıştırıyor. chelsea kaptanı john terry'nin de gelecek sezon bu ülkede forma giymesi bekleniyor. golcü asamoah gyan'dan, teknik adam sven goran eriksson'a, eski trabzonsporlu paulo henrique'den, avustralya'nın en klas topçusu tim cahill'e, inter'den ayrılan guarin ve roma'dan pekin uçağına binen gervinho'ya kadar birçok yıldız avrupa'da üç sezonda kazandıkları milyon euro'ları bir sezonda banka hesaplarında görebilmek için çin'in yolunu tutuyor, tutmaya da devam edecekler. 12 yılda seyirci ortalamasını 10 binden sadece 22 bine getirebildiler ama gelecek sezon yayın hakları sezon başına bir milyar 200 milyon euro'ya satılan çin lig takımlarının mottası, "baba" filminden vito corleone'nin unutulmaz "ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım" repliğinden başka ne olabilir ki?

    --- alıntı ---

    http://acetobalsamico.blogspot.com.tr/...nyorsan-iki-kat.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın