yaklaşık bir aydır sabah akşam yabancı hakem diye ağlamamız gereken yerde sustuk, herkes sustu. beşiktaş ağladı, yok mu bana yabancı hakem dedi, yabancı hakemi olmasa bile istediğini aldı, maçta galatasaray doğranmasına rağmen mağdur kartını göstermeye devam ediyor. çünkü bu memlekette işler böyle yürüyor.
lig maçında fenerbahçe yabancı hakemi istediği zaman getirdi, istediği zaman götürdü. bizim derbiye 30 bin polisi getirtti, kuş bile uçurtmadı. galatasaray taraftarının üzerine fenerbahçe deplasman tribünü meşale attı, maçı durduran tek sekans o andı. asla konuşulmadı, konuşulmayacak.
galatasaray'a gelelim. ne istediğini bilen var mı? derdini, meramını gram anlatabildi mi? haftalardır üzerimize yapışan algıdan kurtulabildi mi? burada üç beş taraftar bir şey anlatıyor. hala bu işin mağduru fenerbahçe. onlar ağlıyor, onlar istediğini alıyor. cihan aydın en kötü hakem değil ama en korkağı. ispat edemem ama bu yapının eline düştü herhalde. adamı bu yapı inek gibi sağıyor. ne zaman bu adamların elinden kurtulur, hiçbir fikrim yok. galatasaray yine doğranacak. yine biz değil birileri mağdur olacak. gözümüzün içine baka baka bize aptal muamelesi çekecekler. yine onlar haklı olacak, biz değil. böyle galatasaray yönetimi oldukça bize de her şey müstehak. galatasaray kadar büyük kulüp bunlara engel olamıyorsa ya büyük kulüp değildir ya da ağır satılıyoruz demektir. ikisinden biri, bence ikincisi.
(bkz:
2 nisan 2025 fenerbahçe galatasaray maçı)