resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kasımpaşa
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 9828
    genelde, kendisinin başlığına girip, kendisi hakkında yapılan yorumları, yarım ağızla sırıtarak, yakınlarda çekirdek neyin varsa onu çitlemek suretiyle, kendi evimdeysem arkama yaslanıp, bir avuç fıstık alıp elbette yanına "pısttıü" sesiyle açılan bir bira açıp okuduğum futbolcu.

    eskiden olsa, iyi oynadığı zaman iyi, kötü oynadığı zaman kötü yazardım. lakin son bir kaç haftadır bu konu ilginç boyutlara ulaştığı için artık gülümseyerek hatta bazen bayağı bir gülerek sadece okuyorum. "acaba sarhoşken falan yazdığım oldu mu hiç?" diye düşünüp az önce baktım. yazmamışım. kendisinin başlığı altındaki en son iki yazım yaklaşık 3 hafta önce kendisini hakkında yaptığım bir araştırma.

    yine bugün, dünkü trabzon maçının tamamını tekrar izledikten sonra açıp yorumları okudum. burak hakkında yaratıcılık sınırlarını zorlayan eleştirileri okuyorken (bazıları haklı, bazılarını haksız bulmaktayım) bir yerde gülümsemem kesildi. çünkü kendisi hakkında söylenen şeyler; "zekasında problem var, futbol özürlü, umarım sezonu kapatmıştır ve ofsaytı bile bilmiyor" idi. işte tam bu sırada "artık şuraya bir entry gireyim, durum sakata gidiyor" dedim.

    bu coğrafya insanının belki de en baba sorunu; bir konuda yanlış veya eksik bilgi sahibi olduğu halde o konunun uzmanı gibi yorum yapmak. maalesef okumuşu, cahili yok bunun. herkes yapıyor. geçen sezon, futbolla az ilgilenen bir arkadaşımla sofrayı kurduk, bizim maçı izliyoruz. muslera aut atışı kullanacak, burak savunma çizgisinin bir 5-6 metre ilerisinde ofsaytta ellerini açmış top bekliyor. arkadaşım bana "ya oğlum bu adam mal mı? durduk yere neden ofsaytta bekliyor" dedi. ben de şaşkınlıktan gözlerim büyümüş halde dönüp ona baktım. arkadaşım benim tipimi görünce "niye öyle bakıyorsun lan? yoksa auttan ofsayt olmuyor mu?" dedi. ben ona "eh yani" hareketi yaptım. o da "ha, tamam o zaman" dedi. adam aut atışında geride bekleyerek savunmayı da daha geriye çekip rakip takımın takım boyunu uzatıyor. yani adam "futbol özürlüsü ve ofsaytı bilmiyor" laflarının tam aksine kuralın detaylarını biliyor ve bunu takımının lehine kullanmaya çalışıyor. şimdi bunu öğrenmiş oldunuz. ancak ne yazık ki bunu burak üzerinden öğrendiniz. bunu mesela luiz suarez üzerinden öğrenmiş olsaydınız "adamdaki zekaya bak, neleri düşünüyor. adamlar bu işi biliyor abi, bir de bizdekilere bak. "ofsayt nedir?" desen bilmez futbol özürlüleri." dersiniz. birbirimizi kandırmayalım, bunları çok söylediniz, yine söylerdiniz.

    yani sevgili dostlar, ofsaytı bilmeyen burak değil, sizlersiniz. bir insana bu kadar aşağılayacı yorumlar yapmadan önce, o konuyu iyi bildiğinize emin olun. zira komik durumlara düşüyorsunuz.

    ha burak mı? bazı maçlarda birden fazla kere ofsayta düşüyor. koşucu bir forvetin ofsayta düşmesi çok doğaldır. dünya üzerindeki her koşucu futbolcu ofsayta düşer. fazlası göze batar. kenardan kullanılan serbest vuruşlarda ofsaytta bekliyor ama savunma vuruş kullanılmadan geriye doğru koştuğu için 10 serbest vuruşun 9'unda sorun olmuyor. vuruş kullanılmadan ofsaytta beklemesinin sebebi de markaj yapılamaması içindir. idmanlarda çalışılmıştır. ortada zeka özürlülüğü gibi bir durum yoktur.

    ekstra bilgi: aut atışı ve taç atışınlarından ofsayt olmaz.

    saygılar.
  • 9829
    kendisi tuhaf şekillerde savunulan futbol zekası düşük olan forvet.

    degajlarda ofsaytta duruyor. auttan ofsayt olmuyor iyi tamam ama degajlarda ofsayt oluyor, bunu biliyoruz. ve kendisi muslera degaj kullanırken falan da sürekli ofsaytta duruyor.

    başka bir örnek rakip takım aut atışı kullanırken de ofsaytta kalıyor. rakip aut atışı kullandı ve diyelim orta sahamızdaki selçuk hava topunu kazandı topa ileri doğru kafa vurdu. burak savunmanın arkasından gelip selçuk'un vurduğu topu alıyor. ve ofsayt düdüğü. çünkü kendisi rakip aut atışı kullanırken burak ofsayttan çıkma tenezzülü göstermiyor, dönen topu da almaya kalkışınca ofsayt düdüğü çalıyor. haa ama evet serbest atış kullandığımızda savunmanın bir adım önde olması normal. çünkü bunu bir tek o yapmıyor tüm takım yapıyor. düdükle beraber daha atış kullanılmadan rakip hemen ileri fırladığı anda serbest atışı kullanan takım oyuncuları bir adım önde tutuyor genelde kendini.

    bunun dışında burak'ın ofsayta kalmalarının savunması yoktur. onun futbol zekası düşüktür. koşu yapmaya hazırlandığı anda rakip defansın çizgisine falan bakmadan paldır küldür koşar. luis suarez ya da başka a kalitede bir santraforla kıyaslanamaz. futbol izleyicisine hakarettir bu.

    saygılar.
  • 9834
    ofsayta düşmediği maç var mıdır sormak gerek gerçekten.umarım onun eksikliğinde sinan gümüş bu fırsatı iyi kullanır.bu takımın en büyük eksiği topu ileriye taşıyamıyor ve bunu takımda yapacak 2 adam var biri yasin diğeri sinan.aslında umut daha iyi kanat sanırım hamza hocamız öyle düşünüyor en azından.

    senenin başından beri izliyorum takımı burak bence galatasaray serüvenini kafa olarak bitirmiş durumda.sadece galatasarayı değil fiziksel olarak da kendine bakmadığı gerçeği kaçınılmaz.benim bacak kaslarım kendisinden çok daha iyi durumda.mental olarak ne kadar kötü bir futbolcu olduğu aşikar.burak'ı burak yapan fiziksel özellikleri o da kötü olunca sahada ki hayaletten farkı kalmıyor.west ham'ın teklifi sondu bir daha kimse o paraları kendisine vermez.yukarda yazılanlar da denildiği gibi servet çetin vakası volume 2 olmuştur.
  • 9835
    bir futbolcunun iyi bir futbolcu olması ayrı birşeydir,takıma faydalı olması ayrı birşeydir.bu adam her sene çıkıyor 20 gol civarı atıyor tamam eyvallah ama galatasaray'ın forvetine cenk tosunuda koy o da en az 20 gol atar iddaalıyım.arkadaş bu adam ilerde top tutamıyor. galatasaray'ın en büyük ihtiyacı ileride top tutabilen ve bitiriciliği iyi olan bir forvet oyuncusu.burak'a top ver duvar gibi geri dönüyor.bitiricilik desen kötü,hava topu alamıyor ve kafayla attığı gol sınırlı.rakip forvetlere olur olmadık yerlerde faul yapıyor,çok kolay demoralize oluyor,tek top oynama özelliğide yok,top tutamadığı için asist yapma özelliğide yok.defansın arkasına sarkınca gol bulabilen bir forvet burak.
    burak var olduğu sürece biz avrupada başarılı olamayız.burak bizim gol yollarımızın en büyük tıkacı.bize papis cisse gibi,demba ba gibi,llorente gibi manzukic gibi forvet lazım.forvetin burak olursa uefaya gidersin en fazla ama forvetin manzukic,cisse olursa çeyrek finalde oynarsın kadro kalitesine göre finalde oynarsın.galatasaray olarak acilen kurtulmamız lazım sözlük.
  • 9837
    allah kimseye sakatlık kaza bela vermesin ama bu adamın sakatlanması kulüp adına belki de hayırlara vesile olacak bir sakatlanmadır. birincisi, herkes bu adam olmadığında galatasaray'ın daha iyi top oynadığını görecek, ikincisiyse beceriksiz ve küfürbaz dursun'la mafyamatik kardeşi devre arasında ne yapıp edip 'lan bu işin sakatlığı da varmış, hakikaten forvet almamız şartmış' diyecek.
  • 9838
    önceden "ama bakın çok atıyor yea" diye savunulurdu ben de savundum yalan yok ama artık onu da yapamayan forvetimiz. savunma oyuncuları yemiyor artık aralara kaçma hareketlerini. yemediği için yine sürekli ofsaytta kalıyor, yalandan pres yapıyor ve yavaş yavaş hızını da kaybetmeye başladı artık. son iç saha golünü şubatta attı diye biliyorum yanlış hatırlamıyorsam.
  • 9845
    sakatlanmasına sevinmek yakışmıyor galatasaray taraftarına. sakatlanmadan önce yerine bir kaç maç dinlendirilip yerine sinan gümüş veya podolski oynasaydı kötü mü olurdu? hem burak moral olarak kendini toparlardı hem takım podolski veya sinan forvetteyken nasıl oynuyor onu görürdük. umarım en kısa zaman da sağlığına kavuşur ve tekrar takıma döner. zaten forvetimiz yok, daha da sıkıntılı bir dönem geçirmeyiz inş.
  • 9846
    sakatlığı bizim için değil kendisi için hayırlı olmuştur. şunu belirtmek gerekli ki burak fiziksel ve zihinsel olarak iyi olduğu müddetçe ligin en iyi golcüsüdür. ancak yaşanan bu süreçte maalesef performansı yerlerde gezmektedir. sakatlık süresince kendisini zihinsel olarak toparlayacağını düşünüyorum. bu süre zarfında takım için tek olumlu kazanç sinan gümüş olur umarım. burak yılmaz kenara atılacak bir futbolcu değil. hele ki takımdaki forvet yokluğunda bizde ona sövmeyi bırakıp destek olmalıyız. bunu burak için değil galatasaray için yapmalıyız.
  • 9849
    bu sene aslında özellikle yönetim kendisini göndermek istemiş, ancak, burak'a sorduklarında "asla gitmeyeceğim" cevabına karşı oyuncuyu kaybetmemek adına satmıyoruz açıklaması yapılmıştır.

    burak gitmek istemedi, çünkü galatasaray'da çok büyük kontratı var. maç başılar, bonuslar falan en az kemiksiz 3.5 milyon avro kazanıyor. yani 10 milyon tl'den fazla. işin maddî kısmı bi yana, burak istanbul'da belli bi ortam yapmış, bazı çevrelerden saygı görüyor, pohpohlanıyor, ingiltere'ye gitse sıradan bi futbolcu, hatta sıradan bi insan muamelesi görecek. ek olarak yeni çocuğu oldu falan... kısacası burak buradaki düzenini, alışkanlıklarını bozmak istemiyor. artık kendisine salt futbol olmayan hedefler koymuş. gelişimini kafa olarak durdurmuş.

    burak konusunda durum bu. burak maalesef galatasaray'ın elinde patlamıştır. bi daha asla 10 milyon avroluk bi teklif gelmez. üstelik burak ciddi anlamda kötü oynuyor bu sezon. egosu da oyunculuğunun çok üzerinde. mesela 19 eylül 2015 trabzonspor galatasaray maçında sinan'ın direkten dönen bi şutu var, orada refleks olarak ellerini açıp sinan'a kızıyor topu bana niye vermiyorsun diye, topun direkten döndüğünü sonradan farkedince tepkisi içinde kaldı dikkat ettiyseniz. veya berbat pası sonrası sneijder ona çıkışınca özür dilemek yerine altta kalmamak için o da sneijder'e bağırıyor. özetle burak konusu şu an için galatasaray adına ciddi zarar ziyandır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın